_YUSUF_
Yönetici
- Katılım
- 26 Haz 2008
- Mesajlar
- 4,070
- Tepki puanı
- 1,043
- Puanları
- 113
- Yaş
- 43
HASEDİN KÖTÜLÜĞÜ
Hased, içte beslenen düşmanlığın sonucudur. Bu iç düşmanlık da, bir Öfkenin sonucudur. Hasedin kötülüğünü şu hadîs-i şerif bize iyi anlatır: «Ateş odunu yakıp kül ettiği gibi, hased de. iyilikleri yer bitirir.»
Hasedin gerçek mânâsı, bir Müslüman kardeşin elinde bulunan ilâhî nimetin zevalini istemektir. Ondaki nimeti, görmeyen zevalini istemez, kendisi için de aynı şeyin olmasını temenni eder... Böyle olunca hasedin adı değişir, gıpta olur. Bunu da şu hadîs-i şeriften anlıyoruz:
«Mümin gıpta eder, münafık ise hased eder.»
Arz edeceğimiz âyet-i kerime ile hasedin mânâsını daha iyi anlamaktayız:
«Ehî-i kitaptan birçoğu şu isteği hased olarak kalbinde besler: Ne olurdu sizi imandan sonra, küfre döndürebilselerdi...» (Bakara, 109). Allahü Teâlâ onların bu isteğini bir hased olarak bildiriyor...
«Allahü Teâlâ, bazılarınıza daha değerli ihsanda bulunmuştur. Aynı şeyin size gelmesini temenni etmeyin.» (Nisa. 32).
Bu âyet-i kerimede yasak olan nimetin aynen intikalini temenni etmektir. Ama onun elindekîni değil, ona benzer bir nimetin verilmesini, Allahü Teâlâ'dan niyaz yollu istemek, kötü değildir. Eğer dinî bir meselede ise çok iyidir
Hasedin birçok sebebi olduğunu bilmen gerekir. Başta geleni şunlardır: Düşmanlık, kendini üstün görmek, buğuz, büyüklenmek, kendini beğenmek, bazı sevilen şeylerin elden çıkmasından korkmak, baş olmayı sevmek, nefsin kötülüğü ve cimriliği... Bu sayılan vasıfların hepsi kötüdür ve hased doğurur.
Hasedden kurtulmanın yegâne ilâcı, onun dünya ve âhirette sana zararlı olacağını bilmendir.
Hasedin dünyadaki zararı, ezâ vermesidir. Onun verdiği sıkıntı daima seni üzer. Hased âdeta yatak arkadaşındır. Gece gündüz senden ayrılmaz. Sıkıntısı da onunla devam eder.
Dinî bakımdan, yani öbür âlemdeki zararına gelince Allah'ın verdiği nimete kin tutmaktasın. Bu halin, nimete sahip olan kimse için sevap yazdırır, sana da günah... Bunu böyle bilirsen, senin için düşman olan hasedle dost olmazsın... Elbette onu içinden söküp atmaya gayret edersin...
Hz. Hasan r.a. bizzat Peygamber s.a. efendimizden duyduğu bir hadîs-i şerifi şöyle anlatır:.
«Üç şey vardır, ne iman sahibi onlardan kurtulabilir, ne de onlar iman sahibini terkeder. Ancak bazı kurtuluş çareleri de yok değildir: Meselâ hasedden kurtulmak, bir başkasının elindekini arzu etmemektir.»
Hased, içte beslenen düşmanlığın sonucudur. Bu iç düşmanlık da, bir Öfkenin sonucudur. Hasedin kötülüğünü şu hadîs-i şerif bize iyi anlatır: «Ateş odunu yakıp kül ettiği gibi, hased de. iyilikleri yer bitirir.»
Hasedin gerçek mânâsı, bir Müslüman kardeşin elinde bulunan ilâhî nimetin zevalini istemektir. Ondaki nimeti, görmeyen zevalini istemez, kendisi için de aynı şeyin olmasını temenni eder... Böyle olunca hasedin adı değişir, gıpta olur. Bunu da şu hadîs-i şeriften anlıyoruz:
«Mümin gıpta eder, münafık ise hased eder.»
Arz edeceğimiz âyet-i kerime ile hasedin mânâsını daha iyi anlamaktayız:
«Ehî-i kitaptan birçoğu şu isteği hased olarak kalbinde besler: Ne olurdu sizi imandan sonra, küfre döndürebilselerdi...» (Bakara, 109). Allahü Teâlâ onların bu isteğini bir hased olarak bildiriyor...
«Allahü Teâlâ, bazılarınıza daha değerli ihsanda bulunmuştur. Aynı şeyin size gelmesini temenni etmeyin.» (Nisa. 32).
Bu âyet-i kerimede yasak olan nimetin aynen intikalini temenni etmektir. Ama onun elindekîni değil, ona benzer bir nimetin verilmesini, Allahü Teâlâ'dan niyaz yollu istemek, kötü değildir. Eğer dinî bir meselede ise çok iyidir
Hasedin birçok sebebi olduğunu bilmen gerekir. Başta geleni şunlardır: Düşmanlık, kendini üstün görmek, buğuz, büyüklenmek, kendini beğenmek, bazı sevilen şeylerin elden çıkmasından korkmak, baş olmayı sevmek, nefsin kötülüğü ve cimriliği... Bu sayılan vasıfların hepsi kötüdür ve hased doğurur.
Hasedden kurtulmanın yegâne ilâcı, onun dünya ve âhirette sana zararlı olacağını bilmendir.
Hasedin dünyadaki zararı, ezâ vermesidir. Onun verdiği sıkıntı daima seni üzer. Hased âdeta yatak arkadaşındır. Gece gündüz senden ayrılmaz. Sıkıntısı da onunla devam eder.
Dinî bakımdan, yani öbür âlemdeki zararına gelince Allah'ın verdiği nimete kin tutmaktasın. Bu halin, nimete sahip olan kimse için sevap yazdırır, sana da günah... Bunu böyle bilirsen, senin için düşman olan hasedle dost olmazsın... Elbette onu içinden söküp atmaya gayret edersin...
Hz. Hasan r.a. bizzat Peygamber s.a. efendimizden duyduğu bir hadîs-i şerifi şöyle anlatır:.
«Üç şey vardır, ne iman sahibi onlardan kurtulabilir, ne de onlar iman sahibini terkeder. Ancak bazı kurtuluş çareleri de yok değildir: Meselâ hasedden kurtulmak, bir başkasının elindekini arzu etmemektir.»