Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yürekçe (3 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
mdhvu2fz.gif



Kalp
Kalbin
Yükünü
Taşır
...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
DOST kimdir? Diye sormuş biri.
Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini,
verdin mi desteğini, sordun mu halini,
yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi.
Hissettin mi DOSTLUĞU? Demiş diğeri.
Bilgin demiş:
Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi?
Dostluk dediğin; tek bir ruhun, iki ayrı bedende dirilmesi…
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
valentin0106ra9zj0.gif


DOST VE YAREN OLMA ÖZLEMİ ÇEKEN SANCILI YÜREKLERE............
........Gün akşam oldu dostlar,çünkü bir güneş daha battı,elvan elvan çiçeklerin burcu burcu kokular yaydığı sırada,her güneşin batışında mevsimler yüreklerimizde bahar iken hazana dönüşür ve hayeller dünyasında kılavuzsuz gemi ğibi gezinir dururuz....
.........Sevğiden,hoş görüden uzak günler yaşadığımız ortamlarda şarkıların bile hüzün koktuğu,koşturmacıyla geçen bir ömrün yorgun devrelerinde fireni patlayan bir araba gibi yolun sonunda iklimler bahara durmuşken hazan kapıya dayanıverir.İşte o zaman akşamlar uzar,kısalmak bilmez vurgun yiyen şafak özlemiyle sancı çeken gecelerçaresizliğin girdabında kuru bir yaprak gibi savrulurken hasretin göz yaşına karışıverir.........
.........Farkında olmadan bedeninde ızdırabı yaşarken gözlerinde dostlar tütüverir,tütüverir de gözleri kurumuş sema beklenmedik bir şekilde salar göz yaşlarını ve ağlamaya durur .Çünkü etrafında dost kalmamıştır,ahların yorgun bedenimizde ki sancıları unuturcasına çağlayana dönüştüğü anlarda yüreğimizde besleyib de dışa vuramadığımız dostluklar gecenin derinliğine futursuzca düşüverir dudaklarımızdan nerelerdesin? dost...İnsanın üşümüş yanlarını tatlı bir haz güneşiyle ısıtıveren ,güven ve huzur veren tek kelimelik dört harfin oluşturduğu derin ve anlamlı olan bu manalı kelime...
........Baharda hazana teslim olan gönüller,bir gün olsun kendimize sordukmu ?acaba ben kendimle dostmuyum!ben kendime istediğim dostluklara dostmuyum !İnanın cana can dostlar bunun cevabını verdiğimiz an yaşam bizler için doyumsuz olaçaktır.yüreklerimizin kapılarını çıkarları bitince yorgun ve bitab düşen dostluklara kapalı tutmalıyız.Şayet gönül kapımızı açık bırakaçak olursak ışığın nazlandığı,küstüğü kimi karanlık yada gri ortamlarda bize göz kırpan dolunaydan habersiz nefes alırız.......
.......Dost hayat kasırgalarının hercai bir tavırla hayatı bize dar etmeye kalkıştığı kimi durumlarda sırtımızı yaslıyacağımız gövdesiyle sığınak,dal ve yabraklarıyla bizi teselliye can atan ulu bir çınardır.Yaşamın azgın dalgalarından bunaldığımızda koşup sığına bileceğimiz emin bir liman olmalıdır..
.........Sevği,dostluk adına bize uzatılan eller boş dönmesin menzile ,kara kışlar hüküm sürmesin ,gül yüzlü baharları çok görmüyelim kendimize hele hele SEVDİKLERİMİZE....

asım kısbet​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Childhood_by_Massat.jpg


Bazen çok fazladır tek bir sözcük;
Bazen de yetmez cümleler..
Bazen coşar yürek haykırır çığlık çığlığa
Bazen de
Susar.. Susar.. Susar..

Belki yorgun.. Belki kırgın.. Belki vurgun.. Belki dargın..​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Şimdi..Kurudu Damarları Hecelerimin..
Yüreğim Çığlıkta Bense SuSKuNuM..
Gözyaşlarımda Boğulan Hıçkırığımla Tutunuyorum Hayata..
HerŞeye İnat..
Hüznüm Karışır Sessizliğimin Uğultusuna..
Yıprandı Kirpiklerim..Yıprandı Kirpiklerim..
Yüreğim Lal..Dilim SuSKuN Konuşmamak Üzre Tutuldu..
Vuslata dek..Efendim..
Tebessümlerimin Yitikliği Yansırken Gece ye..
İçimde KalaKaldı Yorgun Yüreğimin Solgun Bakışları..
Ayrılığının Hüznü ile Çürüdü Gurbetinde..
Ben Tükenirken Usulca Pörsüdü Her Yanı Yüreğimin..
Özlemin Yağmur Misali Sağnağına Tuttu Beni..
Yandı Her Damlan da İçim..
Belki SuSKuNLuĞuMuN Bedelini Ödetiyor.:
Aynalar Onlara Her Baktığımda
Vuslatımız Vuku Bulana dek İçimdeki Bu İflah Olmaz
Alev Terk Etmeyecek Beni..Benliğimi..
Sen Diye Yanan Şu Yüreğimi..Biliyorum EFENDİM
Umutlarımın Sancısı Artar Her An..
Ben Sancıların Konakladığı Yer Olurum..
Şimdi SuSKuNLuĞuMuN SoN Nefesinde Kaldı Yüreğimdeki Heceler..
Benliğim..Ruhum..Bedenim..
Damarlarım Kanar Bu CaN da..
Yüreğim Sızı İçinde Kahrolur..Erir Yavaş Yavaş..
Ömrüm..ama.
Biliyorum!!
İnsafsız Sızılar Bırakmayacak Beni Sarıvermişken Dört Koldan
Duygularımın Siyahi Bakışında Kalacak Gözlerim..
Ve Gurbetimin Garip Çığlığı ile Son Bulacak Sessizliğim..
Biliyorum..!!
Gecenin Zifirisine Karışacak Senin İsmini Soluyan SoN Nefesim..
Dokunacak Belki Gece ye Titreyen Sesi Yüreğimin..
Biliyorum!!Suskunlığumla Birlikte..
Ruhumun Süzgecinden Gececek Acılarım..Sızlayacak
Alabildiğince Yüreğim..
Seni Anmadan Sensiz Gecen Her An Kahrolacağım;
Özlemini Çoğaltan Bu Yalnızlığım Terk Etmeyecek Beni EFENDİM..Vuslatımıza dek..
Sevdalıyım Sana EFENDİM..Mecnunum Yolunda..
Aşığım Yüce RAHMAN a..
Tükenir Ayaklarım..Sessiz Feryadlara Boğulur Yolları Yüreğimin...
Evet SuSKuNuM..
ama Kabul Etmiyorum Ey Sevgili SuSKuNLuĞuM daki Tükenmişliği..
..Ve Biliyorum..!!
Umutlarımı..Yüreğimi.
.Sevdamı..
Ve Ömrümü Karanlığına Çekemeyecek Gece..

Yine de Konuşmalı mı Yüreğim..BİLEMİYORUM ....
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Susarız…
Konuşulan konuyu boş, basit ve anlamsız buluyoruzdur, konuşmayı da gereksiz ve anlamsız buluruz…

Susarız…
Konuşulanlar öyle abes ve mantık dışıdır ki sadece hayretle dinler ve sessiz bir tepkiyle belli ederiz duruşumuzu…

Susarız…
Sessiz bir onaydır susuşumuz…Biraz utangaçlık belki ama içten bir katılıştır söylenenlere…

Susarız…
Sessiz bir bekleyiş olur susmak…Ya kendimizin yada karşımızdakinin ortak değerleri yeniden gözden geçirmesine tanınmış bir fırsattır sessizliğimiz…Yada birinin bizi fark etmesi, doğru algılayabilmesi için tanınmış bir süre… Susan için endişe ve olasılık hesapları arasındaki gelgitlerle biraz da huzursuz bir bekleyiştir susmak…

Susarız…
Dile getirilmeyen bir öfkedir bazen suskunluğumuz… Öylesine yaralanmışızdır ki yaralamak isteriz, yüreğini acıtmak ve kanatmak…Ve biliriz ki hiçbir söz acıtamaz, yaralayamaz ve kanatamaz kimseyi bir suskunluk kadar…Ve susmak en acımasız, öldürücü silahtır bazen…

Susarız…
Hassas ve kırılgan bir tepkidir…Küçücük bir hatırlatmadır belki…Fark edilmesi ve onarılması incelik ister…Ya yeniden bir kazanıştır yada aleyhte bir delil olarak kalır karşımızdaki için…

Susarız…
Bir ilişkide negatiflerin gözümüze batmaya başladığı, karşımızdakine ait aleyhte deliller dosyasının kabarmaya başladığı ve hatta dosyayı masanızdan kaldırmaya gerek duymaz olduğunuz bir noktadasınızdır…Bir duruş, bir soluklanmadır susmak…Ortak geçmişin değerlendirilmesi ve geleceğin muhasebesidir…Durup yeniden, şimdi bulunduğunuz noktadan bir daha bakmak istersiniz yaşananlara ve eldekilerle geleceğe gitmenin ne kadar mümkün olduğuna…Bir içe kaçış ve söylenemeyenlerin biriktirilmeye başladığı yerdir susmak…

Susarız…
Ayağımız yerden kesilmiş, bulutların üstündeyizdir ve çiçek çiçek bahardır yüreğimiz…Sevdiğimizle yan yana ve can canayızdır…Öyle bir ruhsal bütünleşmedir ki hiçbir söz tanımlamaya yeterli gelmez hissedilenleri ve susarız…Sadece yüreklerin ve gözlerin konuştuğu yerdir suskunluğumuz…

Susarız…
İletişimin tıkandığı yerdeyizdir , hiçbir iletinin bize yeterli gelmediği ve hiçbir iletimizin doğru algılanmadığı…Yanlışlıklar, yanılgılar ve kim bilir belki de gerçeklerdir bir fırtınaya tutulmuşçasına savrulup duran…Sözler yerini sessizliğe bırakmaya başlar ve siyah, tek nokta konur cümlelerin sonuna…Zamanla cümlelerimizin sonuna konan o tek ve siyah nokta büyüyerek bir kara deliğe dönüşmeye başlar…Güven ve sevginin içten içe çürümeye başladığı yerdir ve gitmek zamanının ertelenmiş halidir susmak…

Susarız…
Kabul edilmiş bir hata yada suçtur susuşumuz ve söylenecek her söz kaybetme riskidir…Korku eşlik eder suskunluğumuza…

Susarız…
Bir gidişi kabullenmektir susmak, yerinde ve zamanında olduğunun ayırdımında olduğumuz bir gidişin…

Susarız…
Hayata karşı bir susuştur bu kez yaşanan…Bizi can evimizden vuran bir kayıp, yaşanan büyük bir acı, ölesiye bir çaresizliktir yaşadığımız…Söylenecek hiçbir sözümüzün adrese teslim olmayacağından emin olduğumuz, bütün sözcüklerin anlamını yitirdiği bir yerdeyizdir…Hayatın bize bir şey katamadığı ve bizim de hayata bir şey katmak için anlamımızı kaybettiğimiz bir yer…Belki de boş gözlerle, algılamadan bir seyirdir hayat o noktada ve belki de amacı ve beklentisi olmayan, bir mesaj kaygısı taşımayan ve hedefi olmayan tek susuştur yaşadığımız…

Susmak; eylemsiz ve durağan bir edim gibi görünse de her susku bir şey anlatır yine de ve her suskunun bir nedeni vardır ve her susku içinde pek çok sesi hapseden sessiz bir eylemdir…

gülpınar
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
beachsilouetteby1.jpg


Kendimden yoruldum
Sürekli maske takmaktan İçim Kan ağlarken İnsanlara gülmekten yoruldum ...

sahte gülücükler saçmaktan...

yoruldum...


insanların egolarını tatmin etmekten yoruldum..


Çok sinirliyken bile Sakin olma zorunluluğundan yoruldum ...


Hıçkırarak ağlamak isterken Gözyaşlarımı içime akıtmaktan
Delice severken içimden dağlara denizlere Hoyratça esen rüzgara toprağa kuşlara Seviyorum diye haykırmak isterken Susmaktan yoruldum ...

seni seviyorum diyememekten..


Mavinin her tonunda kaybolmak isterken Siyaha esir olmaktan yoruldum...


her zaman hüzün ve kederin bana kalmasından....

yoruldum..


Kendimden yoruldum ...


Hep güçlü olmak ne zordur Hep sorumluluk sahibi olmak Her zaman haklı olmak Herseyi bilmek zorunda olmak Ruhum yoruldu...


iki yüzlü insanların oyunundan..


dost görünüp dost olmayanlardan..


yüzüme gülüp arkandan kuyumu kazanlardan...


insanları kırmamak ugruna susmaktan ..


çok ama çok yoruldum..


Çocukken genç olmak Gençken olgun olmak Çok zor yoruldum


Çabuk tükettim ömrümü Yarınlarımı.....


Umutlarımı.....


Duygularımı.......

alıntı​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
ae22ef3a6595ca3b835df1bru0.jpg


Üzgünüm





Seni anlatmak bana düşmezdi,seni kalıplaşmış beyinlere zorlamak,

seni ruhsuz bedenlere model sunmakta tabi

düşmezdi işte biliyorum

Serin ılık bir bahar rüzgarının ardından

damlalarını gönder kalbimeve söndür içimde ki ateşi





En güzel görev üzere yaratılan kadın ,hedefini unuttu;

ve karanlığa izin verdi bir bir çehresinde gezinsin diye

Bakışlarda yeşeren duygular ,haince mahkum edildi;

bütün bataklıkların simsiyah yüreğine

ve sen İlginçtir ki,sustuğun gün anlattın en güzel mesajını





Konuştukça anlaşılmaz olan bizler,

çok güzel şeyler dinledik o güne dair

güçlü ,masum,o iffetli gözlerinden





EY HANNE'NİN ADAĞI,

Ey ibadet ve takvayı yüreğine ram eden İFFET!

Sana nasıl seslensemKonuşmak zordur bugün

seni anlatırken satır satır şahsiyetindeki ağırlığın heybetidir

kalemimi zorlayan

şu iğrenç mekanizmanın yok ettiği kadınlar,sana muhtaçtır bugün!





Saygısız ve iffetsiz pazarlardan

nasıl kurtulacaklarını öğret onlara

Ve sen EY MERYEM!

Kavrulan çöl toprağı misali sıcaksın inancında

ve öğrettin bize biliyoruz;





" Adanmışlığın kölelik değil hürriyet olduğunu

Kanat çırpmanı yani özgürlüğün secdeyle beslendiğini"

Evet hayatına dair herşeyi biliyoruz

Güzel öğrendik seni, güzel tanıdık

Fakat sen!

Hem kendi tarihine, hem bu topluma şunu öğrettin:





"ALLAH' a adanmış bir hayatın izzet ve şeref olduğunu

ve bütün kelepçelerin önce yürekte kırılacağını"

Ah kendi tarihinde mabede adanan ÖZGÜRLÜK

Ahlarımın gizeminde saklı sancının ağırlığı kadar

zordur sana seslenmek,





Biliyoruz çok konuşmazsın sen

İbadet ve iffetle coşturduğun damarlarında ki kanı

damarlarıma taşı önceve uzat, iffetli ellerini benliğime

ve sana neler yaptıklarından daha çok

"nasıl mücadele ettiğini" anlat





Cahil ve zorba olan bir halkın karşısında

İnançlı bir kadının ve bir evladın gücünü

ve bazen

kadının susmasının iffetten bir parça olduğunu





Her bir direnişin, bir mucize doğurduğunu anlat

ve annesizlikten bahset,yada babasızlığın ağır bir

yalnızlık olduğundan

Fakat sonra de ki;





"ALLAH yalnızların eğiticisidir"

ve öğret bana EY MERYEM!

Dünyanın en hayırlı kadını olabilmeyi,

Kadın iken güçlü olabilmeyi,

Ya da; Sensizliği öğret

sen yokken de senin gibi yaşayabilmeyi

seni anlarken seni unutmamayı





Bir inkılabın ve bir devrimin Kadının yüreğinde saklı olduğunu

Öğret bana; Bir gün üzerimde taşıyacağım yükün

Geleceğe meydan okuyan bir yürek olacağını











Tut elimden EY MERYEM!

İffetli bakışları ve iffetli duruşları öğretve gülümse bana

seni gerçekten anladığım gün gülümse! ve sonra

Bir günbatımı sakinliğinde ayağa kalk ve bana şöyle seslen;





"EY MERYEM!

KALK VE YÜRÜ"







alıntı​
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
fotos7200qsty5.jpg


DOST

Sahte Dostların Eline Düşürme Allah'ım
Dost var; uğrunda ölünür...
Dost var; uğrunda can vermek bile 'ucuz' kalır..
Dost var; sevdiği insana bir zarar gelecek endişesiyle,
Akrep, çıyan yuvalarını topuğuyla kapar...
Bunu yapmak yetmez dost için...
Sevdiği insan uğruna ömrünü verir.
Verilen bir ömürdür...
Bir yılını, iki yılını, on yılını, yirmi yılını değil, 'ömrünü' vermiştir...
Dost var; Sevdiği insanın uğruna ölmeye hazırdır.
Düşmanlar gelecek,
katletmek istedikleri Nebi'nin yatağında vefalı bir genç, delikanlıyı bulacaktır...
Bu delikanlı dosttur... Ve hep 'dost' kalmıştır.
Dost var; güle benzer...
O kadar güzel kokar ki, dikenlerinin verdiği acı hissedilmez...
Bir de dost var ki, dikenlerinin yol açtığı kan ve yara korkusundan,
gül rayihasını almak mümkün değildir.
Dost var; hazmedemez...
Sindirim sistemi bozuktur...
Dost var; fırına girmeyi sevmez... Ama, ekmeği herkesten önce böler...
Dost var; sözü itibarsız senettir... Güvenirseniz müflis olursunuz...
Dost var; yollarda bırakır...
Böylesiyle adım bile atılmaz.
Yola beraber çıkmak, neticeyi kabullenmektir.
Dost var; düşmandan tek farkı, biraz daha mütebessimdir.
Ama bir düşmeye gör; düşmanın 'kahkahaları',
O'nun 'tebessümünün' yanında 'sessiz' kalır.
Dost var; Iyiliğini istemez... Düşman için önüne bir taş da o kayar.
Sonra bu da yetmez 'dost' için! ..
'Belki benim koyduğum taşla düşmez' diye, senin düşmanına da,
'şuraya ip germeyi unutma' diye tembihte bulunur.
Dost var sadece yüzüne güler...
Arkandan vurmak, hançerlemek için 'malzeme' arar. Hiçbir fırsatı kaçırmaz.
Lakin bunlar da 'dosttur'! ..
'Düşmanım' diyemeyeceğimiz dostlar! ...
Böylelerini görünce oturur bir köşede ağlar; 'Dostların eline düşürme Allah'ım' dersiniz.
Ah! Hz.Ebu Bekir..., Ah! Hz.Ali... Müslümanlığı sizlerden öğrendik.
Keşke dostluğu ve vefayı da sizlerden öğrenebilseydik...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
s6dc1ez9.png

Kelimelerin ağırlığı tek tek dilime çöktüğünde, kalemın emri ile yazmaya başladım.
Söz nerde başlayacak nerde bitecek inanın bende bilmiyorum.
Konuşan yüreğim mi yoksa nefsim mi onu da bilmiyorum.

Yüreğimle iyi geçiniyoruz da nefsim için aynı şeyleri söyleyemiyeceğim.
Ey nefis nedir senden çektiğim.
Sürekli bir şeyleri yapmam için bana emrediyorsun.
Hep benden önce konuşuyor, kafamı karıştırıyorsun.
Ne olur bu akşam bir defa olsun sus.
Sükut lehçesini bu gece kullansan olmaz mı?
Müsade edersen bu gece yüreğimle dertleşeceğim.

Gecenin demini aldığı şu saatlerde yüreğimi dinlemek istiyorum.
Belki de yüreğimle helalleşmek istiyorum.

Aynı bedende yaşıyoruz. İyisiyle, kötüsüyle sen benim yüreğimsin.
Sana çok çektirdim biliyorum.
Arkası gelmeyen dertlerimi, sıkıntılarımı hep sana yükledim.
Dağların bile çekmeye katlanmadığı nice yükün altına girdin de bana mısın demedin.
Ayrılığın acısını, vuslatın sevincini hep seninle yaşadım.

Can dediklerim canımı yaktılar, alev olup sen yandın hep…

Yar dediklerim yaramı kanattıklarında, kan olup sen aktın her defasında…

Oysa küçücüktün. Küçük ve titrek… Çok hakkın geçti bana…

Benim en iyi arkadaşlarım; gece, gözyaşı ve yatağımdı.
Biz bir araya geldiğimiz de halimize hep sen şahitlik ettin.
Yolcu ettiğim bir günün ardından geceye sığındığımda sen vardın yanımda.
Gece tüm şefkatiyle sardığında beni, kelamım hep gözyaşı oldu.
Kelimelerin bile uyuduğu bir anda başka lisana ne hacetti ki.
Muhabbetimiz esnasında dökülen her kelime yanağımı ıslatırken, ruhumu teselli etmek
yatağıma düşerdi her defasında.
Alnımdan öperken beni ‘’buda geçecek, aldırma gönül’’der teselli ederdi.

Oysa sonradan öğrendim.
Benim dostlarla muhabbetim derdime derman,
gönlüme ferman olurken sen çok acı çekiyormuşsun.
Özür dilerim. Midesi yananın değil yüreği yananın ağladığını geç fark ettim.
Ben derdime ağlıyordum, sen bana ağlıyordun.
Ben günah ateşinde yanarken sen bana su oluyordun.
Her canım yandığında sende benimle yanıyormuşsun. Bilemedim.
Ne olur affet beni.
Söz bundan sonra seni üzmeyeceğim. Sahibine layık bir yürek taşımaya söz veriyorum.

Gül bahçesi yetiştirmenin yolu bahçedeki tüm çirkinlikleri temizlemekten geçermiş.
Yabani otlar , taşlar, dikenleri ayıklamaktan.
Bende yüreğimin toprağına zarar veren tüm kirli duyguları temizlemekle işe başlayacağım.
Rabbimin bu yürekte görmek istediği tüm duyguları yeşerteceğim.
Fideleri inançla ekip, sabırla sulayacağım.
Çiçek açmalarını tam bir tevekkül ile bekleyecek, acele etmeyeceğim.
Dalında açan çiçek ne olursa olsun kanaat edeceğim.
Ha kırmızı gül, ha beyaz karanfil…Söz itiraz etmeyeceğim.

Böylesi bir hal üzere yaşarsam inanıyorum ki seni eskisi kadar üzmeyeceğim.
Hakkına girmekten ALLAHa sığınırım .Bu bedende yaşadığımız sürede dost kalalım olmaz mı?

Unutma sen bana Rabbimin bir emanetisin.
Ruhlar alemin de başlayıp, anne rahminde devam eden bir yolculuğun son durağındayız.
Yarın ahiret de bana şahitlik edeceksin.
O büyük huzura iki dost olarak çıkmaya ne dersin?
Hakkını helal et yüreğim…

alıntıdır...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
7089dd9d3epb6.gif


Denemekten , Çabalamaktan Yorulup Cesaretin Kirildiginda, Bil Ki..... Allah Ne Kadar Ugrastigini GÖrÜyor,

Kalbin Tas Kesilecek Kadar Agladiginda, Bil Ki........ Allah DÖktÜgÜn GÖzyaslarini Sayiyor,

Hayatin Durdugunu, Zamanin Aleyhine Isledigini DÜsÜndÜgÜnde Bil Ki....... Allah Seni Izliyor,

Hayallerin Yikilmis, Umudun Kalmamis Ve Kendi Kendine Neden BÖyle Diye Soruyorsan Bil Ki.... Allah Cevabini Biliyor,

HiÇ Neden Yokken IÇinde Tuhaf Bir Huzur Hissettiginde, Bil Ki...... Allah Sana Fisildiyor,

BÜtÜn Islerin Yolunda Gidiyor Ve TesekkÜr Etmek IÇin Her An Bir Neden Daha Oluyorsa, Bil Ki.... Allah Seni Kolluyor,

BÜtÜn Kalbinle Diledigin Sey Sonunda GerÇek Olduysa, Bil Ki.... Allah Sana GÜlÜmsÜyor,

Nerede Olursan Ol, Ne DÜsÜnÜrsen DÜsÜn, Ne Yaparsan Yap, Bil Ki...... Allah Biliyor..


Sevmek İÇİn GÜzele Mİ Bakmali?
Çİrkİn Bİr Tende, GÜzel Bİr Ruh
Kalbİ BaĞlayamaz Mi?

Hasret; Özlenenden Uzak Kalmak Midir?
Özlenen Yakindayken Hİcran Duyulamaz Mi?

Hirsizlik; Para, Mal Çalmak Midir?
Saadet Çalmak, MÜthİŞ Hirsizlik Olamaz Mi?

Solmasi İÇİn GÜlÜ Dalindan Mi Koparmali?
Pembe Bİr Gonca İken GÜl Dalinda Solmaz Mi?

ÖldÜrmek İÇİn Sİlah, HanÇermİ Olmali?
SaÇlar BaĞ, GÖzler Sİlah,
GÜlÜŞ, KurŞun Olamaz Mi
---Alıntı---
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Öyle dost.. Öylesi dost
dost
uzakta
gurbet ellerinde
dost
mızrabı
gönül tellerinde


dost
sevgi de
paylaşım da
dost
ekmeğimde
zehir de olsa aşım da


dost
yaşanılan anların hazzı
dost
katlanılan çilenin avazı


dost
en uzun soluk
yaşam nefesi
dost
en uzun çığlık
mutluluk sesi


dost
rafine rafine imbik imbik
dost
sevda da yumak sevgi de ilmik


dost
yokluğunda sızlar yare
dost
yoksunluğunda yürek pare pare


dost
Veysel de kara toprak
dost
Pir Sultanın gülün de yaprak




dost
Mevlâ’na da gönül aynası
dost
Yunus da açan vuslat sayfası


dost
idealim yıldız yıldız
dost
eksikliği kaygılarımız


dost
eksiği acım
dost
varlığı ilacım

öyle dost
öylesine dost

(Mahirane)

“Gerçek dostlar yıldızlara benzer, karanlık çökünce ilk onlar gözükürler.”
 

KatRE Diyarı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Yürekceme;)

Yürekceme;)




Kırıldı Kalbin...
Kalbim kırıldı
Kızgındın.
kızgındım...
Kırgındın.
kırgındım...


Canın acıyordu. Benimde acıyordu.
Senin canın acırdı da, benimki durur muydu...
Seninkinden bir az, bir fazla ne fark ederdi ki. Acıyordu.
Yüreğini avuçlarımın içine aldım. Kanıyordu.
Kendi yüreğimi bastirip o yaranın üstüne.
Acımasın diye uğraştım. Acımamalıydı.
Sen ağladın. Ben ağladım.
Sen güldün. Ben güldüm.
Senin mutlulugun, benim sevincim. Hüznünse, acımdı.
Hissediyordum seni, en kötü anında bile.
Hayalinle konusuyor, dua ediyordum. Sana. CANIMA...
Her içimi acı kapladığında. "Güçlü ol" diye fısıldıyordum..
Sen bunu hiç bilmedin, belki hiç hissetmedin. Anla.
Senin adına "CAN" dedim, nedir bilir misin anlamı. Bilir misin?
"CAN" için ölmek bile güzeldir derler. Öyleymiş. Anladım.

Senin için kalkanımı silahımı alıp, savaşa giderdim..Giderim de hala. Yeter ki sen üzülme...
üzülme...


Alıntı...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Hayatıma yürekten girdiğiniz için… Dualarınızda ismim geçtiği için… Hayatta pek çok sorun varken benim için diğer dertlerinizi askıya aldığınız için… Hiçbir zaman umutsuzluğu bir iyilik olarak görmediğiniz için… Yüreğinizden yüreğime akıttığınız o sevgi çoğalması için ALLAH SİZDEN BİNLERCE KEZ RAZI OLSUN .. emeklerine sağlık varlığın daim olsun hayatımda güzel kardeşimB):T






Kırıldı Kalbin...
Kalbim kırıldı
Kızgındın.
kızgındım...
Kırgındın.
kırgındım...


Canın acıyordu. Benimde acıyordu.
Senin canın acırdı da, benimki durur muydu...
Seninkinden bir az, bir fazla ne fark ederdi ki. Acıyordu.
Yüreğini avuçlarımın içine aldım. Kanıyordu.
Kendi yüreğimi bastirip o yaranın üstüne.
Acımasın diye uğraştım. Acımamalıydı.
Sen ağladın. Ben ağladım.
Sen güldün. Ben güldüm.
Senin mutlulugun, benim sevincim. Hüznünse, acımdı.
Hissediyordum seni, en kötü anında bile.
Hayalinle konusuyor, dua ediyordum. Sana. CANIMA...
Her içimi acı kapladığında. "Güçlü ol" diye fısıldıyordum..
Sen bunu hiç bilmedin, belki hiç hissetmedin. Anla.
Senin adına "CAN" dedim, nedir bilir misin anlamı. Bilir misin?
"CAN" için ölmek bile güzeldir derler. Öyleymiş. Anladım.

Senin için kalkanımı silahımı alıp, savaşa giderdim..Giderim de hala. Yeter ki sen üzülme...
üzülme...


Alıntı...
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Uzaklarda öyle bir dostum var ki;O'nun üzülmesine ne gönül razı ne de ben....[/COLOR][/FONT][/B][/QUOTE]


(...)B)B)
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
HÜzÜn Hayata Yolculuktur
Bir çağlayan gibi kaynayan ruhlardan sızılıp gelir bakışlardaki o hüznün gölgeleri. Ve hep küllenmiş acıların izlerini taşırlar.
Bazen sessiz hıçkırıklara yoldaşlık eder hüzün, bazen de ağız dolusu kahkahalara.
İnsanı insan yapan seçilmiş yalnızlıklardır biraz da hüzün.
Hüzün isyan olur bazen de. Çakmak çakmak gözlerden çıkar, yardım ve yataklık eder kavgası olanlara.
Hesap sormaktır hayattan bazen hüzün, karşılığı ödenmeyeni istemektir bakışlarla.
Ölüme teslim olmamaktır hüzün bazen, daha yapılacak çok şeyin olduğunu haykırmaktır.
Zıpkın gibi bir delikanlıdır hüzün ve olması gereken yere en hızlı koşandır.
Kaybedilenlerin ardından gelip dudakların biraz üstünde konaklayan bir damla gözyaşıdır bazen hüzün. Bazen de hiç akmayacak gibi bir yerlerde saklanan ve sıradan bakışların uzanamayacağı ıslaklık.
Bazen kalbin sert ve ani bir isyanıdır hüzün yaşanamayanlara. Bazen de yaşananların bıraktığı ayak izleridir.
Sol kolda yaşanan korkutucu uyuşmalar da olur hüznün adı. Nedensiz mide kasılmaları, kapanan göz kapakları, bazen de boş bakışlardır.
Yüz hatlarında silinmesi olanaksız bir damga gibidir hüzün, kartvizitidir yaşamla kavgası olanların.
Daha güzel yarınlar için Azrail'le boğaz boğaza gelmektir hüzün. Ve daha güzel günlere yolculuğu kışkırtan bir kasırga aynı zamanda.
Türkülere yuvasını kurar hüzün bazen, saza siner, söze gizlenir. Eşsiz melodiler eşliğinde ılık ılık akar ruhlara.
Talana, yalana, üçkağıtçıya, soysuza, hırsıza, insan olmayana en sert mesajlardan biridir hüzün.
Üzgün ve hafifçe büzülen bir dudağa konuk olur hüzün, çıkıp geldiğinde. Acınası hayatlara hayat diyenlere yönelmiş bir bakıştır hüzün.
Büyük yüreklerin yoldaşıdır hüzün ve hayata bakışın adı.
Sevinçlerin, tasaların, ayrılıkların, kavuşmaların, korkuların, acıların bir görünüp bir kaybolan ama her dem varlığını sürdüren yoldaşıdır hüzün.
Yaratmanın, üretmenin, '' bir şeyler deme'' nin perde arkasındaki en ağır işçilerinden biridir.
Hayatın gizlerine doğru çıkılan ve kuşaktan kuşağa aktarılması gereken bir yolculuktur hüzün...




HALİM BAHADIR
 

KatRE Diyarı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Hayatıma yürekten girdiğiniz için… Dualarınızda ismim geçtiği için… Hayatta pek çok sorun varken benim için diğer dertlerinizi askıya aldığınız için… Hiçbir zaman umutsuzluğu bir iyilik olarak görmediğiniz için… Yüreğinizden yüreğime akıttığınız o sevgi çoğalması için ALLAH SİZDEN BİNLERCE KEZ RAZI OLSUN .. emeklerine sağlık varlığın daim olsun hayatımda güzel kardeşimB):T


Varlık öyle illa yanında olmak değil uzaktan ihtiyacı hesaplayabilmektir...
İnşAllah matemetiğim kuvvetildir:D
Her an ve her zaman yanındayım Allah izin verdikçe canım ablacım ...
kardeşin seni çok seviyor...
neyse konu bütünlüğünü azıcık dağıttım hakkınızı helal edin arkadaşlar:)
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
25451465206507e8f2e8qo3.jpg


Evet hatırladım


küçük basit şeyler


yetiyor kederlenmeye



ya mutluluğa?“





Cahit Zarifoğlu
 

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
1aqj2bw7.jpg


50da.jpg


''Ben size yetmez miyim?''''...De ki: Allah bana yeter''

'Bana kendimi verdiğin için Sana teşekkür ederim.Ve bana vermediklerin için Sana yönelen tüm kızgınlıklarım,öfkelenmelerim,şımarıklıklrım için Senden özür dilerim''
Mustafa Ulusoy
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt