RABITA-İ SEYDA
RABITA-İ SEYDA
Adaba oturmuş
Gözlerimi yummuşum
Estağfirullah dedikçe
Kendimden geçmiş yirmibeş köşe olmuşum....
Güneşin battığı yere seni koymuş
İki kaşının arasından süzülen
O nuru ilahiyi yutmuşum
Yudumladıkça aşkından
Kalbim geçmiş kara denen şaşkından
Yavaş yavaş beyaza durmuşum
Işıl ışıl bir yıldız olmuşum....
Bir gece seni rüyamda gördüm
Sen imamdın ben müezzin
Bir kusur ederim diye sanki öldüm
Sustum sedam çıkmadı benden....
Sonra Sultanım
Yürürken, hep sen on adım önümdeymişin gibi
Otururken, sanki sen baş köşedeymişin gibi
Yerken, içerken, sende sofradaymışın gibi
Başım hiç kalkmadı yerden....
Ama benim bu gülleri bu kadar sevmem
Kokuna duyduğum hasretin kahrından
Benim bu tedirgin ve kaygılı halim
Ansızın giriverirsin diye şu zavallı kapıdan....
Seni düşünmek olmasa Sultanım
Zahiren o ela gözlerine bakamazdım ben
Özleminden alev alev yanardı her yanım
Sensizlikten bir gün bile duramazdım ben....
Bak yine geldi akşam, gün gitti buradan
Şimdi güneşin yerine sen otur
Kana kana içmeliyim nurundan
Ben küçücük bir yıldız olsamda olur...................