Sabrın önemi ve sabretmenin zor olduğu...Allah C.C. 'nun , sabır vermesini dilemek gerektiği...
KEHF SURESİ...:
65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan
bir ilim öğretmiştik.
66. Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım
mı?” dedi.
67. Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”
68. “İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”
69. Mûsâ, “İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim” dedi.
70. O da şöyle dedi: “O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında
bana soru sormayacaksın.”
71 den 77 Kıssası bildiğiniz gibidir...Burada verilen cevap ana damardır o da şu ayettir...
78. Adam, “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir” dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin
içyüzünü anlatacağım.”
79. “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların
ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”
80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”
81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini
diledik.”
82. “Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir
insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini
çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin
içyüzü budur.”
Allah C.C. nun İLMİ çoktur...Her bir ilmi ise ; deniz derya gibidir...Dilediğine dilediği kadar verir...
Bu İLİM nehrinden insan, Allah C.C. nun lütfettiği kadar içer...
Allah C.C. nun selamı kendi İLİM nehrinden kana kana içenlerin üzerine olsun...
Muhammed Mustafa A.S. Efendimize ve Ümmetine olsun...
Selamlar...
KEHF SURESİ...:
65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan
bir ilim öğretmiştik.
66. Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım
mı?” dedi.
67. Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.”
68. “İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?”
69. Mûsâ, “İnşaallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim” dedi.
70. O da şöyle dedi: “O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında
bana soru sormayacaksın.”
71 den 77 Kıssası bildiğiniz gibidir...Burada verilen cevap ana damardır o da şu ayettir...
78. Adam, “İşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir” dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin
içyüzünü anlatacağım.”
79. “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların
ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.”
80. “Çocuğa gelince, anası babası mü’min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.”
81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini
diledik.”
82. “Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir
insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini
çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım. İşte senin, sabredemediğin şeylerin
içyüzü budur.”
Allah C.C. nun İLMİ çoktur...Her bir ilmi ise ; deniz derya gibidir...Dilediğine dilediği kadar verir...
Bu İLİM nehrinden insan, Allah C.C. nun lütfettiği kadar içer...
Allah C.C. nun selamı kendi İLİM nehrinden kana kana içenlerin üzerine olsun...
Muhammed Mustafa A.S. Efendimize ve Ümmetine olsun...
Selamlar...