Sanırım banada bir cevap hakkı doğdu ki;
Hal Tercemesi....
Ah Cühela ben ah...
Yine Anlatamadım derdimi,serzenişimi...
Öylesine yok olup giden engin bilgileri gösteremedim bir türlü...
Anlatamadım kitaplarda yorum köşelerinin olmadığını,
yazarın bir daha kitabı eline alıp, yoruma cevap veremeyeceğini...
Anlatamıyorum bir türlü yorumların neden dışında kaldığımı..
Oysa ki;
Kişi yazmış,yayınlamış eserini,gecelerini gündüzlerini ağartmış..
Günler,aylar, ve yıllar almış eserin yayınlanması..
Kimileri şehit, kimileri esir olmuş..
Ve ben diyorum ki;
Eserler belli,yazarı belli,edilen ithamın,teşekkürün,Dua'nın gittiği yer belli,hepsi onlara.
Biz nakledenleriz.[Nakleden aziz olur,Mükafatı Allah'tan diler,ondan bekleriz.]
Yapılan yorumlara benim karşılık vermem haddime ?
Diğer bir kardeşime cevap verecek olursam(Affına sığınarak);
Selam verilir ve alınır; bu haliyle selam, yeryüzünün en güzel alışverişidir,
verilmeyen selam kadar, hatta daha fazla, alınmayan selam da,
denize dökülemeyen ırmak mahzunluğunu yaşar;
her iki durum da esenlik bahsinden fersahlarca uzaktır.
Her şeyin olduğu gibi, selamın da sadesi makbuldür; bir selam verdikten sonra ardından acem milletinde adet olduğu üzere selamı alan kişiye saatlerce övgüler dizmek,onu neredeyse kanatlandırıp uçuracak derecede yüceltmek bizim selam anlayışımızca zararlı olmasa bile,
en azından yersiz laf kalabalığıdır ve takdir edersiniz ki her şey yerli yerinde/yerince gerektir.
Son olarak anlatmak istediğim,(lakin kelimelerde yetersiz kaldığım,)
Mevzuu,bahis benim paylaşmış olduğum konular değil;genel anlamda bir çok değerli gördüğüm (gayri ihtiyari)
paylaşılan lakin sitenin derinliğine gömülen,açılmayı bekleyen,fakat bir türlü düşük ve kalitesiz içerik yüzünden gün yüzüne çıkmamış konulardır vesselam..
Allah hepinizden razı olsun...
Kaleme, yazıya ve okuyucuya selam olsun…Gönülleriniz ferahlıkla dolsun.Mekanınız Cennet olsun.Allah hepinizin muîni olsun! Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..