Azerbaycan_li
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 8 Ocak 2010
- Mesajlar
- 1,201
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
adı güzel kardeş, bir mesajınızda demişsiniz ki, subhanekden sonra 15 kere tesbih edeceksiniz...bu dogru degil sanırım..ben araştırdım ve söyle..
Ikrime, İbn Abbas'dan rivayeten demiştir ki: Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Abdülmuttalib'in oğlu Abbas'a şöyle dedi: "Ey amcam sana sevap verilmesini, bağışlanmanı, Allah tarafından sevilmeni ister mi*sin? Sana on çeşit günâhını silecek bir şey öğreteyim ki bunu yaptığın takdirde Allah, evvel ve âhir, eski ve yeni, bilerek ve bilmeyerek, büyük ve küçük, gizli ve açık günâhlarını affeder: Dört rek'ât namaz kılarsın. Her rek'atında Fatiha ve bir sûre okursun, birinci rek'atte okumayı bitirin*ce ayakta iken: "Sübhânallahi ve'l-hamdüliliâhi ve la ilahe illaltahu v'al-lahu ekber"i onbeş kerre söylersin. Sonra rükû'a giderek rüku'dayken on kere aynısını söylersin. Sonra rüku'dan başını kaldırınca on kere aynısını söylersin. Sonra secdeye iner on kere söylersin. Secdeden başını kaldırır on kere söylersin. Sonra tekrar secde eder on kere söylersin. Secdeden ba*şını kaldırır on kere daha söylersin Böylece her rek'atte yetmişbeş tesbih yapar diğer rek'atlarda da aynısını yaparsın. Eğer her gün bir kere kılmaya gücün yeterse kıl. Şayet gücün yetmezse her hafta bir kere kıl. Eğer bunu yapamazsan, senede bir kere kıl. Eğer onu da yapamazsan ömründe bir kere kıl." (Bu hadisi Ebû Dâvûd, İbn Mâce, İbn Huzeyme, Taberani riva*yet etmiştir. Hafız şöyle demiştir: Bu hadis birçok yoldan rivayet edilmiş*tir. Ve sahabeden bir cemaat tarafından da rivayet edilmiştir. Bunların en iyisi Ikrime'nin rivayetidir.)
lkrime'nîn hadisini bir cemaat sahihlemiştir ki, onlardan bazıları şunlardır: Hafız, Ebû Bekir, Acûrî ve şeyhimiz Ebu Muhammed Abdurrâhîm el-Mısrî ve hocamız Hafız Ebû'l Hasen Makdisî'dir. İbn Mübarek şöyle demiştir: "Tesbih namazı teşvik edilmiş olup, tesbih namazını her zaman âdet haline getirmeli ve ondan gafil ol*mamalıdır."
Ikrime, İbn Abbas'dan rivayeten demiştir ki: Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Abdülmuttalib'in oğlu Abbas'a şöyle dedi: "Ey amcam sana sevap verilmesini, bağışlanmanı, Allah tarafından sevilmeni ister mi*sin? Sana on çeşit günâhını silecek bir şey öğreteyim ki bunu yaptığın takdirde Allah, evvel ve âhir, eski ve yeni, bilerek ve bilmeyerek, büyük ve küçük, gizli ve açık günâhlarını affeder: Dört rek'ât namaz kılarsın. Her rek'atında Fatiha ve bir sûre okursun, birinci rek'atte okumayı bitirin*ce ayakta iken: "Sübhânallahi ve'l-hamdüliliâhi ve la ilahe illaltahu v'al-lahu ekber"i onbeş kerre söylersin. Sonra rükû'a giderek rüku'dayken on kere aynısını söylersin. Sonra rüku'dan başını kaldırınca on kere aynısını söylersin. Sonra secdeye iner on kere söylersin. Secdeden başını kaldırır on kere söylersin. Sonra tekrar secde eder on kere söylersin. Secdeden ba*şını kaldırır on kere daha söylersin Böylece her rek'atte yetmişbeş tesbih yapar diğer rek'atlarda da aynısını yaparsın. Eğer her gün bir kere kılmaya gücün yeterse kıl. Şayet gücün yetmezse her hafta bir kere kıl. Eğer bunu yapamazsan, senede bir kere kıl. Eğer onu da yapamazsan ömründe bir kere kıl." (Bu hadisi Ebû Dâvûd, İbn Mâce, İbn Huzeyme, Taberani riva*yet etmiştir. Hafız şöyle demiştir: Bu hadis birçok yoldan rivayet edilmiş*tir. Ve sahabeden bir cemaat tarafından da rivayet edilmiştir. Bunların en iyisi Ikrime'nin rivayetidir.)
lkrime'nîn hadisini bir cemaat sahihlemiştir ki, onlardan bazıları şunlardır: Hafız, Ebû Bekir, Acûrî ve şeyhimiz Ebu Muhammed Abdurrâhîm el-Mısrî ve hocamız Hafız Ebû'l Hasen Makdisî'dir. İbn Mübarek şöyle demiştir: "Tesbih namazı teşvik edilmiş olup, tesbih namazını her zaman âdet haline getirmeli ve ondan gafil ol*mamalıdır."