Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ümmetin yıldızları sahabeleri tanıyalımmı (2 Kullanıcı)

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
selamun aleykum kardeşlerim yazılanları okuduk inşallah.rabbim hepsinin şefaatine bizleride nail eyler inşallah.vesilenizle yeni ve faydalı bilgiler öğrendik elhamdülillah.okumak çok keyifliydi.cuma gününün bereketi bu olsa gerek.Selam ve dua ile kalınız.vesselamB)
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
Allah onlardan razı olsun..bizi onların yolundan gidenlerden ve hayatlarını ders alıp
onlara uyanlardan eylesin..
Ellerine sağlık caferi tayyar kardeşim..Allah senden razı olsun..
selam ve dua ile
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
selamun aleykum kardeşlerim yazılanları okuduk inşallah.rabbim hepsinin şefaatine bizleride nail eyler inşallah.vesilenizle yeni ve faydalı bilgiler öğrendik elhamdülillah.okumak çok keyifliydi.cuma gününün bereketi bu olsa gerek.Selam ve dua ile kalınız.vesselamB)

ve aleykum selam kardeşim,
Burada yapılan paylaşımların okunması ile ilgili bi endişem yok çok şükür. Mutlaka kardeşlerim okuyordur biliyorum, çünkü hepsine katkıda bulunmasamda, bende burda oldığum süre içerisinde forumları okuyorum. İnşaallah faydalıda olyuro bana.
Katılımlarında zamanla artacağından şüphem yok, sonuçta şunun şurasında 3 günlük misafir sayılırım burda. Zaman içinde dah bi sürü güzel paylaşımlarda fikireirmiz olucaktır inş.
Lütfen okuma dışında katkılarınızlada katılın inş
selametle
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Allah onlardan razı olsun..bizi onların yolundan gidenlerden ve hayatlarını ders alıp
onlara uyanlardan eylesin..
Ellerine sağlık caferi tayyar kardeşim..Allah senden razı olsun..
selam ve dua ile

s.a. kardeşim erhan,
Beni mahcup ediyorsun, ben sadece okyanusta bi damla olabilirsem ne ala diye düşünüyorum.
Kaldıki sitenin geçmişinede göz atıyorum bazen, geçmişte bu konular o kadr güzel işlenmiş ki, biz tekrar da fayda vardır diyerek yazıyoruz işte.
Seninde katılımlarından dolayı ALLAH c.c. razı olsun
selametle
 

mehmdd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Teşekkürler Yüce Mevlam razı olsun
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Safiyye binti huyey ..:..:..

Safiyye binti huyey ..:..:..

Safiyye binti Huyey, Hayber’de, soyluluğu, güzelliği, iyi ahlâk ve namusluluğu ile herkesçe beğenilirdi. Hayber’de ilk önce meşhur bir şair ve kumandan olan yahûdi Sellam bin Mişkem ile nişanlandı. Bundan ayrılarak, Hayber’in en meşhur kalesi olan Şemmus kalesinin, çok zengin kumandanı Kenane bin Hakik ile evlendi.

Gözü morardı

Hz. Safiyye, Kenane ile evliyken, rüyasında; Ay’ın, onun odasına düştüğünü görmüştü. Bu rüyasını kocasına anlatınca; Kenane, “Sen ancak Hicaz’ın meliki Muhammed’i istiyorsun” deyip, yüzüne bir tokat attı. Gözü morardı. Peygamber efendimiz, Hayber’i 629 senesinde fethetti. Safiyye’nin babası ve kocası öldürülüp, kendisi de esir edildi.

Esirler paylaşılınca, Safiyye de âlemlere rahmet olarak yaratılan Peygamber efendimizin hissesine düştü. Peygamber efendimiz, Safiyye’yi azat etti. Bunun üzerine Safiyye, seve seve iman edince, Resulullahın nikâhıyla şereflendi. Bütün müslümanların annesi oldu.

Sehba mevkiinde düğünü yapılıp, kavun ve hurma velime [Düğün yemeği] olarak verildi. Gözünün morarmasına, Resulullah efendimiz, "Nedir bu iz?" diye buyurunca, şöyle arz etti:

- Bir gece rüyamda sanki Ay gökten inip, koynuma girmiş görmüştüm. Kocam Kenane’ye anlattım. “Sen şu üzerimize gelen Arap melikinin hanımı olmaya göz dikmişsin” diyerek yüzüme bir tokat vurdu. O tokatın izidir.

Hz. Safiyye İslâmiyetle şereflenince, çok samimi bir müslüman oldu. Vaktini ibadet ve zikir ile geçirdi. Zinet eşyası fazla olduğundan, bunu Peygamber efendimizin hanımları arasında paylaştırdı. Çok yardımsever olup, daima fedakârlıklarda bulunurdu.

Peygamberimize karşı çok büyük muhabbeti vardı. Peygamber efendimizin hastalığında dedi ki:

- Ey Allahın Resulü! Keşke sizin bütün ağrılarınızı, acılarınızı ben çekseydim.

Hz. Safiyye akıllı, halim, selim ve ağırbaşlı bir hanımdı. Hakkında şu hadise anlatılır:

Metanetini bozmadı

Müslümanlar Hayber’i fethettiklerinde, Safiyye, akrabaları ve ahalisi esir edilmişti. Peygamberimizin yanına getirilirken, yahûdilerin cesetlerinin bulunduğu yerden geçmek zorunda kalındı. Hz. Safiyye’nin yanında bulunan kadın bağırıp, çağırarak, başına toprak attı. Fakat, o metanetini bozmadı. Hatta, geçerken kocasının cesedini de gördü. Fakat, istifini bile bozmadı.

Hz. Safiyye çok cömertti. Eline geçenleri dağıtırdı. Vefatında bir evi kalmıştı. Emlakının üçte birini yeğenine, kalanı da fakirlere sadaka olarak verilmesini vasiyet etti.

Hz. Safiyye, Hz. Harun’un neslindendir. Annesi Berre binti Semvan idi. Baba tarafından Benî Nudayr ve anne tarafından da yahûdilerin Benî Kureyza aşiretinin ileri gelenlerindendi. Babası Huyey bin Ahtab, Arabistan’daki bütün yahûdilerin başı sayılırdı. Annesi Berre’nin babası Semvan Arabistan’da şecaat ve cesareti ile şöhretliydi.

Hz. Safiyye’nin Hayber’de 611 senesinde doğduğu tahmin edilmektedir. Medine’de 671 senesinde, altmış yaşında vefat etti.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
s.a.
ALLAH c.c. razı olsun. Belkide ilk kez okuduğum bi hayat hikayesiydi. Ellerinize sağlık
selametle
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
Allah onlardan razı olsun...
paylaşıp nasiplendirdiğiniz için Allah sizden de razı olsun..
Rabbim onların yolundan gidenlerden eylesin inşallah..
selam ve dua ile..
 

Emir Sadullayev

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Selamün Aleyküm,

Allah c.c. razı olsun kardeşler herkes okusun İnşAllah...
 

elo.06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2008
Mesajlar
79
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
HZ.CUVEYRİYE BİNTİ HARİS [R.A.]
Müminlerin annesi...
Hz.Cuveyriye, Mustalikoğulları kabilesinin başkanı Harris b. Ebi Dirarın kızıdır. İlk ismi kendini beğenmek manasında Berre idi.Resulullah tarafından kadıncık, kızcağız manasına gelen Cüveyriye ismini aldı.
* İlk evliliği :
Mustalak kabilesinden amca oğlu Mesafi İbni Safvan ile evlenmiş ve dul kalmıştı.
* Zatı Saadetleriyle Evliliği :
Hicretin altıncı yılında Mustakiloğulları Medeneye saldırı için hazırlık yapmaya başladılar.Durumu öğrenen Resulullah onlardan önce davranarak onlardan önce davrandılar.Bütün erkekler, kadınlar ve çocuklar esir olarak alındı. Esirlerin arasında bulunan, kabile reisinin kızı Cüveyriye için, dokuz okkiye altın kurtuluş fidyesi olarak tespit edildi.Cuveyriye yirmi yaşlarındaydı. Kurtuluş fidyesini temin edemeyince Hz.Peygamberimize gelerek:
- Ey Allahın Peygamberi, benim başıma gelen felaketi biliyorsun.Sabit beni dokuz okkiye kurtuluş fidyesi ile serbest bırakacak.Beni kurtar.
Resulullah cevap olarak buyurdular ki:
- Ondan daha hayırlı bir teklifim var, kabul eder misin?
- Teklifiniz nedir ya Resulullah?
- Hem o parayı verip seni azat edeceğim, hem de seninle evlenmek istiyorum.
- Memnuniyetle kabul ederim.
- Ben de kabul ettim.Bu haber hemen yayıldı.Yüz civarında bulunan esirleri ellerinde tutan sahabiler, Biz Allah elçisinin hısımlarını nasıl esir olarak tutabiliriz diyerek tüm esirleri serbest bıraktılar.Bu manzara karşısında serbest kalanlar ve diğer Müstakiloğulları İslama girdiler. Zatı Saadetleri Cuveyriyeyi babasına teslim edip, ondan istedi. Hz.Ayşe bu durum için, şöyle buyurur:
* Ben Cuveyriye kadar, kendi kavmine hayır bereket getiren bir hatun görmedim *
* Ahlak ve Adetleri :
Gayet metin, izzeti nefis sahibi bir hatun idi.Hz.Cuveyriye çok oruç tutar ve çok namaz kılardı.Hayrı sever, kendisi aç durur, yoksulları doyururdu. Bir gün rasulullah onu sabah namazını kıldıktan sonra dua ve zikirle uzun zaman meşgul olurken görmüş ve kendisine şöyle buyurmuştu.
* Ben senden sonra üç kere, dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan daha ağır gelir.Dikkat et, o kelimeleri sana da öğreteyim : Subhanallahi edede halkıhi Allahı yaratıklarının sayısınca tesbih ederim.Subhanallahi rıza nefsihi Allahı razı olacağı şekilde tesbih ederim.Subhanallahi zinete arşıhi Allahı arşının ağırlığınca tesbih ederim Subhanellahi midade kelimatihi Allah kelimelerinin adedince tesbih ederim *
Bir Cuma günü Zatı Saadetleri, yanına gelmişlerdi o gün Hz.Cuveyriye oruçluydu.Zatı Saadetleri buyurdular:
- Yarın sen oruç tutacakmısın?
- Hayır.
- Dün oruçlumuydun.
- Hayır
- Öyle ise iftar et.
Hz.Cuveyriyedan altmış beş hadis rivayet edilmiştir.
* Vefatı :
Hz.Cuveyriye hicri 50 de, 65 yaşında vefat ettiler.Namazını Medine valisi Mervan İbni Hakem kıldırdı ve Bakıy mezarlığında defnedildi.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
hz.cuveyriye binti haris [r.a.]
müminlerin annesi...
Hz.cuveyriye, mustalikoğulları kabilesinin başkanı harris b. Ebi dirarın kızıdır. Ilk ismi kendini beğenmek manasında berre idi.resulullah tarafından kadıncık, kızcağız manasına gelen cüveyriye ismini aldı.
* ilk evliliği :
Mustalak kabilesinden amca oğlu mesafi ibni safvan ile evlenmiş ve dul kalmıştı.
* zatı saadetleriyle evliliği :
Hicretin altıncı yılında mustakiloğulları medeneye saldırı için hazırlık yapmaya başladılar.durumu öğrenen resulullah onlardan önce davranarak onlardan önce davrandılar.bütün erkekler, kadınlar ve çocuklar esir olarak alındı. Esirlerin arasında bulunan, kabile reisinin kızı cüveyriye için, dokuz okkiye altın kurtuluş fidyesi olarak tespit edildi.cuveyriye yirmi yaşlarındaydı. Kurtuluş fidyesini temin edemeyince hz.peygamberimize gelerek:
- ey allahın peygamberi, benim başıma gelen felaketi biliyorsun.sabit beni dokuz okkiye kurtuluş fidyesi ile serbest bırakacak.beni kurtar.
Resulullah cevap olarak buyurdular ki:
- ondan daha hayırlı bir teklifim var, kabul eder misin?
- teklifiniz nedir ya resulullah?
- hem o parayı verip seni azat edeceğim, hem de seninle evlenmek istiyorum.
- memnuniyetle kabul ederim.
- ben de kabul ettim.bu haber hemen yayıldı.yüz civarında bulunan esirleri ellerinde tutan sahabiler, biz allah elçisinin hısımlarını nasıl esir olarak tutabiliriz diyerek tüm esirleri serbest bıraktılar.bu manzara karşısında serbest kalanlar ve diğer müstakiloğulları islama girdiler. Zatı saadetleri cuveyriyeyi babasına teslim edip, ondan istedi. Hz.ayşe bu durum için, şöyle buyurur:
* ben cuveyriye kadar, kendi kavmine hayır bereket getiren bir hatun görmedim *
* ahlak ve adetleri :
Gayet metin, izzeti nefis sahibi bir hatun idi.hz.cuveyriye çok oruç tutar ve çok namaz kılardı.hayrı sever, kendisi aç durur, yoksulları doyururdu. Bir gün rasulullah onu sabah namazını kıldıktan sonra dua ve zikirle uzun zaman meşgul olurken görmüş ve kendisine şöyle buyurmuştu.
* ben senden sonra üç kere, dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan daha ağır gelir.dikkat et, o kelimeleri sana da öğreteyim : Subhanallahi edede halkıhi allahı yaratıklarının sayısınca tesbih ederim.subhanallahi rıza nefsihi allahı razı olacağı şekilde tesbih ederim.subhanallahi zinete arşıhi allahı arşının ağırlığınca tesbih ederim subhanellahi midade kelimatihi allah kelimelerinin adedince tesbih ederim *
bir cuma günü zatı saadetleri, yanına gelmişlerdi o gün hz.cuveyriye oruçluydu.zatı saadetleri buyurdular:
- yarın sen oruç tutacakmısın?
- hayır.
- dün oruçlumuydun.
- hayır
- öyle ise iftar et.
Hz.cuveyriyedan altmış beş hadis rivayet edilmiştir.
* vefatı :
Hz.cuveyriye hicri 50 de, 65 yaşında vefat ettiler.namazını medine valisi mervan ibni hakem kıldırdı ve bakıy mezarlığında defnedildi.

s.a.
Allah c.c. Razı olsun paylaşımınızdan dolayı. Katılımlarınızı devamını dilerim
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
selamün aleyküm..
ellerine sağlık kardeşim ;Allah razı olsun pylaşımın için...
Rabbim bizlere onların yollarından gitmeyi nasip etsin inşallah...

......
.........
Bir gün rasulullah onu sabah namazını kıldıktan sonra dua ve zikirle uzun zaman meşgul olurken görmüş ve kendisine şöyle buyurmuştu.
* Ben senden sonra üç kere, dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan daha ağır gelir.Dikkat et, o kelimeleri sana da öğreteyim : Subhanallahi edede halkıhi Allahı yaratıklarının sayısınca tesbih ederim.Subhanallahi rıza nefsihi Allahı razı olacağı şekilde tesbih ederim.Subhanallahi zinete arşıhi Allahı arşının ağırlığınca tesbih ederim Subhanellahi midade kelimatihi Allah kelimelerinin adedince tesbih ederim *


selam ve dua ile
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
selamünaleyküm CAFERİ_TAYYAR kardeşimiz...

Forumda böyle faydalı ve anlamlı konulara ihtiyacımız var.
Allah C.C sizden , paylaşıma katkıda bulunan tüm kardeşlerimizden ve konunuzu kendi sayfasında belirterek okumama vesile olan SILA kardeşimizden razı olsun.

Allah C.C 'e emanet olun.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
selamünaleyküm caferi_tayyar kardeşimiz...

Forumda böyle faydalı ve anlamlı konulara ihtiyacımız var.
Allah c.c sizden , paylaşıma katkıda bulunan tüm kardeşlerimizden ve konunuzu kendi sayfasında belirterek okumama vesile olan sıla kardeşimizden razı olsun.

Allah c.c 'e emanet olun.


vealeykum selam kardeşim,
öncelikle ben sizlere teşekkür ederim, bu hizmet ortamını bizlere sunduğunuz için, tabi bu vesile ile burada katılımcı olan kardeşlerimizde dağarcıkalrında neleri varsa burada paylaşıyorlar.
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Sıla kardeşime de konuya hassasiyet gösterdiği için ayrıca tşk. Ederim.
Selametle
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Hamza bin Abdülmuttalip

Hamza bin Abdülmuttalip

Şehîdlerin efendisi.

Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor ki:
Müşriklerden Velîd adında birinin bir putu vardı. Safâ tepesinde toplanırlar, bu puta ibâdet ederlerdi. Bir gün Peygamber efendimiz, onların yanına gitti ve onları îmâna da’vet etti. Kâfir olan bir cinnî, o putun içine girdi ve sevgili Peygamberimiz için uygun olmayan sözler sarfetti. Peygamber efendimiz üzüldüler.

Teşrif eder misiniz?
Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse, Peygamber efendimize selâm vererek dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Kâfir olan bir cinnî sizin için münâsib olmayan şeyler söylemiş. Ben, onu bulup boynunu kestim. Arzû buyurup, yarın Safâ tepesine teşrif eder misiniz? Siz, yine onları İslâma da’vet ederseniz, ben de o putun içine girip, sizi medhedici sözler söylerim.

Peygamber efendimiz, Abdullah ismindeki bu cinnînin arzûsunu kabûl ettiler. Ertesi günü oraya gittiler ve yine müşrikleri îmâna da’vet ettiler. Müslüman cinnî, müşriklerin elindeki putun içine girip, sevgili Peygamberimizi ve İslâmiyeti anlatan güzel sözler ve beyitler söyledi.

Müşrikler, bu sözleri duyunca, başta Ebû Cehil olmak üzere ellerindeki putu parça parça ettiler. Resûlullaha saldırdılar. Mübârek yüzü kana boyandı. Onların bu ezâ ve cefâlarına tahammül gösterip, şöyle buyurdular:
- Ey Kureyşliler! Bana vuruyorsunuz. Ama ben sizin Peygamberinizim.

Peygamber efendimiz, oradan ayrılıp evine geldi. Bir hizmetçi kız, bu hâdiseyi, başından sonuna kadar görmüştü.

Bu sırada Hazret-i Hamza, dağda avlanıyordu. Bir ceylana ok atmak için hazırlandı. Ceylan dile gelerek dedi ki:
- Yâ Hamza! Bana ok atacağına kardeşinin oğlunu öldürmek isteyenlere ok atsan daha hayırlı olur.
Hazret-i Hamza bu sözlere hayret ederek süratle evine hareket etti. Hazret-i Hamza âdeti üzere, avdan dönünce, tavâf yapmak için Harem-i şerîfe uğrar, ondan sonra evine giderdi. O gün tavâf yaparken, hizmetçi kız, yanına gelerek dedi ki:
- Ebû Cehil, kardeşinin oğluna, şöyle şöyle söyledi.

Hazret-i Hamza, Peygamber efendimize hakâret edildiğini işitince, akrabâlık damarları hareket etti. Silahlarını kuşanarak, Kureyş kâfirlerinin bulunduğu yere geldi.
- Kardeşimin oğluna, kötü söz söyliyen, kalbini inciten sen misin? diyerek, boynundaki yay ile, Ebû Cehil’in başını yedi yerinden yardı.
devam edecek...
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Kötü şeyler söyledim
Orada bulunan kâfirler Hazret-i Hamza’ya saldıracak oldular. Bu durumda büyük çarpışma çıkacaktı. Fakat, Ebû Cehil dedi ki:
- Dokunmayınız, Hamza haklıdır. Onun kardeşinin oğluna bilerek kötü şeyler söyledim.

Hazret-i Hamza oradan ayrıldıktan sonra, Ebû Cehil, etrafındakilere;
- Aman ona ilişmeyiniz! Bize kızar da Müslüman olur. Bununla Muhammed kuvvetlenir, dedi.

Hazret-i Hamza Müslüman olmasın diye, kendi kafasının yarılmasına râzı oldu. Çünkü Hamza, hatırı sayılır, kıymetli ve kuvvetli idi.

Hamza, Peygamber efendimizin yanına gelip dedi ki:
- Yâ Muhammed, Ebû Cehil’den intikamını aldım. Onu kana boyadım, üzülme, sevin!

Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki:
- Ben, böyle şeylere sevinmem.
- Seni sevindirmek, üzüntüden kurtarmak için, ne istersen yapayım.

Îmân etmenle sevinirim
O zaman Peygamber efendimiz buyurdu ki:
- Ben ancak senin îmân etmen ile, kıymetli bedenini Cehennem ateşinden kurtarman ile sevinirim.

Bunun üzerine Hazret-i Hamza hemen Müslüman oldu.

Hakkında âyet-i kerîme geldi. Abdullah ibni Abbâs’a göre, Kur’ân-ı kerîmde En’âm sûresi 122. âyet-i kerîmesinde, “Diriltildiği ve nûra kavuşturulduğu” anlatılan zâtın Hazret-i Hamza ve aynı âyet-i kerîmede, “Karanlıklarda bocalayan” şeklinde anlatılanın da Ebû Cehil olduğu açıklandı.

Hazret-i Hamza, Kureyşin yanına gidip Müslüman olduğunu ve Allahın Peygamberini her suretle koruyacağını bildirip şöyle dedi:
“- Kalbimi, İslâmiyete ve Hakka meylettirmiş olduğu için Allahü teâlâya hamdolsun. Bu din, kullarının her yaptığını bilen, herkese lutfu ile muâmele eden, kudreti her şeye galip gelen, âlemlerin Rabbi olan Allahü teâlâ tarafından gönderilmiştir.

Kur’ân-ı kerîm okunduğu zaman, kalb ve akıl sâhibi olanların gözlerinden yaşlar akar. Kur’ân-ı kerîm, açık bir lisan ile açıklanmış âyetler hâlinde Hazret-i Muhammed’e nâzil olmuştur. Muhammed, içimizde, sözü dinlenir, kendisine boyun eğilir bir mübârek kimsedir.

Ey müşrikler! Aklınız başınızdan gidip, gözünüz kararıp da Onun hakkında sert, ağır ve kaba sözler, söylemeyin! Eğer böyle bir düşünceye kapılırsanız, biz Müslümanların cesedine basıp geçmeden, onu hiç kimseye vermeyiz!”

Hazret-i Hamza’nın Müslüman olması ile, Resûlullah efendimiz çok sevindi. Müslümanlar, pek çok kuvvet buldu. Artık Mekkeliler Müslümanlara, hiçbir sebep yokken, fenâ muâmele yapamadılar. Bilhassa Hazret-i Hamza’nın kılıcının şiddetinden çekindiler.
devamı var..
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Endişeye lüzûm yok
Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza ve diğer bir kısım Müslümanlar Hazret-i Erkam’ın evinde bulunuyorlardı. Bir ara kapı vuruldu. Gelen kimsenin, silâhlarını kuşanmış şekilde Hazret-i Ömer olduğu görülünce, ba’zıları endişeye kapıldı. Hazret-i Hamza;
- Gelen tek bir kişidir. Bu kadar endişeye lüzûm yok. Eğer, hayır için geldi ise hoş geldi. Yok eğer şer için geldi ise kendi kılıcı ile başını keserim, dedi.

Dışarı çıktı ve dedi ki:
- Yâ Ömer! Sen ne zannedersin? Biz Abdülmuttalib evlâdıyız. Her birimiz Allahü teâlânın izni ile demiri çiğneyip havaya püskürtürüz. Allah ve Resûlü için can ve baş fedâ ederiz. Sen Resûlullaha zarar vereceğini zannediyorsan aldanıyorsun.

Sevgili Peygamberimiz, bu konuşmaları işitti. Kendileri gelerek, iltifat ile Hazret-i Ömer’i karşıladı. Hazret-i Ömer de Müslüman oldu. Bu iki kahraman sayesinde Müslümanlar kuvvet buldular, ibâdetlerini açıktan yapmaya başladılar.

Hazret-i Hamza bir gün, Cebrâil aleyhisselâmı kendi aslî şeklinde görmeyi arzû ettiğini, Peygamber efendimize bildirdi. Peygamber efendimiz de Hazret-i Hamza’ya sordular:
- Onu görmeye dayanabilir misin?
- Evet dayanırım.
- Öyle ise yere otur da bak!

Bayıldı, arkası üstüne düştü
Hazret-i Hamza Cebrâil aleyhisselâmı görünce, bayıldı, arkası üstüne düştü.

Hazret-i Hamza, Hazret-i Zeyd bin Hârise, Hazret-i Ebû Mersed Kennaz, Hazret-i Enes ve Hazret-i Ebû Kerse ile beraber Medîne’ye hicret etti. Peygamber efendimiz Medîne’ye geldiklerinde, Mekke’li Müslümanları hem kendi aralarında, hem de Medîneli Müslümanlarla kardeş yaptı. Kendi aralarında da, Hazret-i Hamza’yı, Zeyd bin Hârise ile kardeş yapmıştı. Hazret-i Hamza bu kardeşini çok sever ve muharebeye çıktığı zaman her şeyini ona emânet ve vasiyet ederdi.

Peygamber efendimiz, Medîne’ye hicret ettikten sonra, Kureyşli müşrikler boş durmadılar. Peygamberimizi Medîne’de rahat bırakmıyorlar, Medînelilerin Onu terketmeleri için etrafındaki Müslümanları tehdit ediyorlardı. Hattâ, Peygamber efendimizi Medîne’nin dışına çıkarmaları için, Abdullah bin Übeyy bin Selül ile Evs ve Hazrec kabîlelerinin müşriklerine tehditler gönderdiler ve Müslümanlara hac yollarını kapadılar.

Bu durumda, Müslümanların, Suriye ticaret yollarını kesmeleri, müşrikleri ticarî ve iktisâdi bakımdan zor duruma düşürmeleri ve böylece müşrikleri yola getirmeleri îcâb ediyordu. Bu sırada bir müşrik kervanının Medîne yakınlarından geçmekte olduğu işitildi. Sefer hazırlığı yapıldı. Sefere çıkacak birliğin kumandanlığına Hazret-i Hamza’yı getiren Peygamberimiz, ona beyaz bir bayrak verdi. Hazret-i Hamza’ya verilen bu bayrak İslâm tarihinde Müslümanların kullandığı ilk bayrak idi.

Hazret-i Hamza, 30 süvâri ile birlikte hareket etti. Şam’dan Mekke’ye gitmek üzere, 300 süvârinin koruduğu bir müşrik kervanı, Sifr-ül-Bahr denilen yere gelmiş bulunuyordu. İslâm Mücâhidleri, buraya geldiklerinde, müşriklerin kervanını koruyan üçyüz süvâri ile karşılaştılar ve savaş düzenine girdiler.
devamı var..
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
selamün aleyküm..
Ellerine sağlık kardeşim ;allah razı olsun pylaşımın için...
Rabbim bizlere onların yollarından gitmeyi nasip etsin inşallah...

......
.........
bir gün rasulullah onu sabah namazını kıldıktan sonra dua ve zikirle uzun zaman meşgul olurken görmüş ve kendisine şöyle buyurmuştu.
* ben senden sonra üç kere, dört kelime söyledim ki, bugün sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan daha ağır gelir.dikkat et, o kelimeleri sana da öğreteyim : Subhanallahi edede halkıhi allahı yaratıklarının sayısınca tesbih ederim.subhanallahi rıza nefsihi allahı razı olacağı şekilde tesbih ederim.subhanallahi zinete arşıhi allahı arşının ağırlığınca tesbih ederim subhanellahi midade kelimatihi allah kelimelerinin adedince tesbih ederim *


selam ve dua ile

s.a. Kardeşim,
forumun başından beri göstermiş olduğun alakadan ve paylaşımlarından dolayı allah cc. Senden razı olsun.
Inş böyle devam etmemiz dileğiyle
selametle
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt