Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tunus'ta İntikam ve Devrim! (3 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
' Fas' ta Müslüman Kadına Albay Zulmü..! '
besmele.gif

Fas medyası İslamcı bir tutuklunun eşine, hapishane amiri bir albayın yaptığı saldırıyla çalkalanıyor.

Fas medyası İslamcı bir tutuklunun eşine, hapishane amiri bir albayın yaptığı saldırıyla çalkalanıyor.
15302.jpg

Medyaya yansıyan karelere göre bir Faslı albay rütbeli hapishane amiri, tutuklu bir İslamcının eşinin peçesini açmaya çalışıyor fakat kadın açmamakta direniyor.
Bunun üzerine albay sert bir şekilde davranarak açmak istiyor ama kadın yine yüzünü açmıyor.
Tutuklu eşi, çocuğuyla birlikte yere yuvarlanırken, yanındaki diğer tutuklu eşi olaya müdahale etmek istiyor.
Fas'taki islamcı 260 tutuklunun aileleri, zor günler yaşıyor.
Ziyaret öncesi ve sonrasında ailelere yapılan baskıların ardından, tutukluların aç bırakılmaları ve sağlıksız koşullarda tutulmalarının yanı sıra en son bir tutuklunun eşinin örtüsünün açılmaya çalışılması Fas'taki İslamcılarla Fas hükümetini karşı karşıya getirdi.[FONT=Century Gothic, Trebuchet Ms, serif]
gdfgtxz6.jpg
[/FONT]


Çağrısıdır bu sana yaralı ümmetin,
Ey kavmim hazırlayın aslanları!
Dininizi sadık izzete geri dönderin!
Prangaları sök at bitsin figanların!
Bir kale inşa et ki dört bir yanı sarsın..
Başı bulutlara göklere varsın.
Ey kavmimin evlatları kalkın artık!
Yetmedi mi süründüğün şehvet zindanlarında!
Artık savaş! Sen bizim zaferimizsin!..


Duaa..kardeşlerim Dua !..

quran8mz.gif

Düsmanlarım bana ne yapabilir ki ?.. Ben Cennetimi yüregimde taşıyorum
Nereye gitsem o benimle gelir..! Benim Hapsedilmem..Halvet ! Sürgün edilmem..
Hicret ! öldürülmem ise ŞEHADET 'tir !
Degilmi ki göğsümde ALLahın kitabı ve RasuL'un Sunneti vardır..!

Bu da al sana Teymiyenden kapak olsun

 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Acıyorum yazık...Sosyalistlerle kafa kafaya vermişler devrim yapacaklar...Tunusta yaptılar ne oldu Muhammed Gannuçi diye bir adam gelecekti sözde islamcı bu adam..Sözde islamcı adamı bile istemediler sosyalist bir adam gelesiye kadar tunus halkı sokakta.. BÜYÜK KOMÜNİST CHE Posterlerinden bari anlayın tunusu ne mal olduğunu

.Mısırda ne olacak bir tağut gitti ondan daha beter tağut gelecek...
Sanki şeriat için mısırlılar sokağa döküldü sanki dinleri için mısırlılar sokağa döküldü....Böyle lans etmek ne kadar abes ve gerçek dışı demi.

Suudi arabistanda da böyle birşey isteyenler sadece zındık rafizilerdir....Zındık rafiziler istediği kadar didinsin Yeryüzünün tek şeriat devleti Allah'ın izniyle yoluna devam edecektir...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Suudi arabistanda da böyle birşey isteyenler sadece zındık rafizilerdir....Zındık rafiziler istediği kadar didinsin Yeryüzünün tek şeriat devleti Allah'ın izniyle yoluna devam edecektir...

Ha şöyle,çıkar ağzındaki baklayı...
Vehabi Amerkan Uşağı Suud Rejimine Şeriat rejimi diyorsun öylemi...
images

images

Amerikanın üssü görevini yaparken bu Vehabiler Şeriat Rejimi oluyorlar öylemi...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Vahhabilik sapkın bir fırkadır



Vehhabilik, bozuk ve sapık bir fırkadır. On sekizinci yüzyıl ortalarında, Arabistan yarımadasında, Necd bölgesinde ortaya çıkmış, Muhammed bin Abdülvehhab tarafından kurulmuştur. Bu şahıs, İbni Teymiyyeye sahip çıkmış, onun bozuk fikir ve görüşlerinin yayılmasında, baş rol oynamıştır. Bu fırkaya baglı olanlara, Vehhabiler adı verilir. Vehhabilerin Ehl-i Sünnete Karşı Oldugu Belli Başlı Yerler:

1- Sözlerine inandırabilmek icin, Selef-i Salihinin yani Salih olan selefin (Ashab-ı Kiram ve Tabiinin) yolunda olduklarını söyleyerek, kendilerine “Selefiler ve Ehl-i Sünnet” adını verirler.
2- Itikatta Selefi, amelde Hanbeli olduklarını savunurlar.
3- Dört şeri delilden, icma ve kıyası kabul emezler.
4- Dört hak mezhebi tanımazlar. Bunlardan birine baglanmayı reddederler.
5- Peygamberimizin, hırka ve mübarek sakalının ziyaret edilmesini şirk sayarlar.
6- Müteşabih Ayet-i Kerime ve Hadis-i Serifleri zahiri (görünen) manasıyla yorumlarlar. Bu yüzden, yüce Allahı yarattıklarına benzetir ve bir cisim olarak görürler.
7- Yüce Allahın cisim oldugunu söyler, gökte olduguna arşın üzerinde oturduguna inanırlar.
8- Namazı kılmayan bir Müslümanın Dinden çıktıgını, kafir oldugunu söylerler.
9- Peygamberler ve Salihler vesile edilmez, (kişi dua ederken Peygamberler ve salihler hürmetine diyemez) derler.
10- Tasavvuf ve tarikatın bidat ve sapıklık oldugu inancını yayarlar.
11- Kendilerinin dogru yolda, gerçek Ehl-i Sünnet olan Maturidilerle Eşarilerin ise sapıklık içinde ve batıl yolda olduklarını iddia ederler.
Bir başka açıdan…
Kendilerine selefi derler. Ancak mantık olarak selefi olmaları mümkün değildir. Zira Selefi sahabeye ve sahabeyi gören nesle denir. Dolayısıyla zamanımızda selefi olmak mümkün değildir.
Kendilerine referans aldıkları kişilerden biri İbni Teymiye dir.
Vehhabilği Suudi Arabistan’da Osmanlı’ya isyan edip İngilizlerin menfaatine çalışan ibni Abdülvehhab adında sapkın bir kişi kurmuştur. kendilerinin hanbeli mezhebine bağlı olduğunu idda ederler ancak 200 den fazla sapkın inanışları vardır.
Vehhabilerin 3 temel inancı;
1-”Amel imandan parçadır, namaz kılmayan kafir olur” derler.
2-”Peygamberlerin ve velilerin ruhlarından yardım istemek küfürdür, bir peygamberin ya da velinin kabrini ziyaret edip onun vesilesiyle Allah’tan istemek şirktir,insani kafir yapar” derler
3-Türbe yapmayı, türbede dua etmeyi, ölüler için sadaka vermeyi şirk sayarlar. Bu şekilde inananları öldürmeyi, malarını yağmalamayı mübah sayarlar.
Diğer yanlış inançlarından..
— Bir mezhebe uymayı kabul etmezler
—Türbeleri puthaneyle bir tutarlar
—Şefaate inanmazlar
—Keramete inanmazlar
—Tasavvufu inkar ederler
—Allah için adak kesip etlerini dağıtıp sevabını peygamber ve velilere, geçmişlere bağışlamak şirktir derler
—Ölüler söylenenleri duymaz derler.
—Mescidi Nebeviyi ve Peygamberimizin kabrini ziyaretetmek için uzak yoldan gitmek yasaktır derler.
—Kaside ve Naatları sevmezler
—Allah arşın üzerinde oturur derler.
—Sebeplere yapışmaya ve vesileye şirk derler.
—VAHHABİ OLMAYANI KAFİR SAYARLAR.

Asıl bid’at, Vehhabîlerin ve diğer bazı ehl-i bid’atin tasavvufu ve tarikati inkar etmeleri, bid’at saymaları, sûfileri müşrik ve kâfir ilan etmeleridir.
Tasavvufu kaldırın, Osmanlı’dan ne kalır?
Vehhâbîlik hareketi Osmanlı İslâm devletine ve Hilafet-i İslâmiyeye karşı tuğyan ve isyandır.
Vehhâbîlerin Osmanlılar gibi fütuhatı var mıdır?
Vehhâbîler, baştan beri İngiliz ve düvel-i muazzama-i Salîbiyye tarafından desteklenmiştir ve el’an desteklenmektedir.
Bugün ABD ayakta duruyorsa Vehhâbîlerin ABD bankalarında sakladıkları bir trilyon dolarla durmaktadır.
Tarih boyunca Fahr-i Kâinat Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize en büyük saygıyı Osmanlı sultanları, Osmanlı devlet ricali, Osmanlı Müslümanları göstermiştir.
Resûlullah’ın kubbesini yıkacağız, nâşını kabrinden alıp başka yere gömeceğiz, toprağını da düzleyeceğiz diyen Vehhâbîlerde Peygamber-i zîşan efendimize hürmet var mıdır?
Tarih boyunca Hulefa-i Râşidin (radiyallahu aleyhim ecmain) devrinden sonra Tevhid bayrağını en fazla yüceltmiş, en fazla fütuhat ve i’lâ-i kelimetullah yapmış devlet ve topluluk Osmanlı’dır.
Osmanlı atalarımız Din-i Mübin-i İslâm, Kur’ân, Sünnet ve Şeriat-ı garra-i Ahmediyye yolunda milyonlarca şehid vermiştir.
Bunca mü’mine, şehid, gaziye, fâtihe, din hizmetkârına, ulemaya, meşayihe, mürşitlere, evliyaullaha; müşrik, kâfir ve sapık diyenler ne kadar hayâsız ve insafsız kişilerdir.
Selefiye ismi…
Selefiyye ismi, bu asırda Vehhabilik akımının örtündüğü bir isim olmuştur. Halbuki Selef-i salihin, ashabı kiramın devamı olan tabiin ve peşlerinden gelenlerdir. Dört mezheb imamı da selefi salihdirler.
Bu zaman selefiyyesinin en bariz hususiyyetleri tasavvufu inkar, kabir ziyaretini men etmek, şefaati yok etmek, Allah dostlarına ve keramete asla değer vermemek, istediği mezhebten alıp uygulamayı kendinin yapabilmesi, Allahın Arş’a oturduğu itikadı, Arş’ın kadim olduğu iddiası, tevhid inancı diyerek herkesi tekfir gibi pek çok marazları vardır.
Bu fikirlerin reddiyesi için yazılan eserler pek çoktur. Biz ana hatlarıyla kısa ve aklınızda kalacak cevaplar verelim:
1-Tasavvuf yani tarikat, Resulullah s.a.v den itibaren Ebu Bekir Sıddık r.aın kalbine akıtılan manevi kuvvetti. “İkinin ikincisi idi. O vakiite ikisi mağarada idiler. Arkadaşına diyordu: Üzülme, ALlah bizimle beraberdir. Allah sekinesini -kuvve-i maneviyyesini- indirdi…”
Tevbe suresindeki bu ayetin ifadesiyle kalbine akıtılan manevi kuvvetle Ebu Bekir Sıddık’tan r.a. her türlü korku ve endişe gitmiş yok olmuştur. İşte bu manevi akımın kalbe inmesiyle iman en zirveye ulaşır. Şimdi kişi bana böyle bir meneviyat lazım değil diyebilir mi?
Bu halin devamı için Allah dostlarının yaptığı düzenlemeye tarika ismi verildi, yeni bir şey icat edilmedi.
2-Kabir ziyareti: Efendimiz s.a.v. “Bundan evvel size kabir ziyaretini yasaklamıştım, artık kabirleri ziyaret ediniz…” buyurmakla bu izni vermiştir. Cahillerin aşırı davranışları yüzünden bizim usulüne göre ziyaret edip ölüler için Kur’an okumamızın ne sakıncası var? Üstelik “Ölülerinize yasini okuyun” diye emir de var.
3-Şefaat: Resulullah s.a.v. buyurdu: “Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenler içindir.” Bu hadisi şerif, Ravzayı Mutahhara önünde ecdadımız tarafından yazılmış levha olarak işlenmiştir. İnkarcılar kafalarını kadırsınlar da oraya baksınlar.
4 – Kerametler haktır ve meydana gelmiştir. Bütün savaşlarda islam askerlerinin kendileri de eskiden ölmüş şehitler veya veliller de savaşlarda harikulade başarılar sergilemiştir. Ayrıca ashabı kiram ve peşlerinden gelen salih kimselerden pek çok keramet nakledilmiştir. İnkar eden bereketinden mahrum olur. Zaten ehli sünnet olmayanlar veli olamadığı gibi keramet ehli de olamazlar, zira velilik ve keramet Efendimiz s.a.v. den akıp gelen hallerdir. Vehhabi kafalılar, zaten peygamber öldü işi bitti diyerek alakayı kesmişler.
5- mezhebleri birleştirmek: Kişi kendine göre uygun gördüğü bir fetvayı dilediği mezhebten alıp uygularsa ortaya yeni bir mezheb çıkar. Böylece işin sonu felakete gider. Fetva ve içtihad ehli olmayanlar taklit ehli olan cahillerdir. Bunların yapacağı iş, kabullendiği bir müçtehidi taklit etmektir. mesela: Hanefiye göre abdest alıp namaza başlasa, namazda iken elinden kan aksa, hemen şafiiye göre niyet ettim diyerek namaza devam etse bu caiz olmaz. Zira başlangıçta olan mezhebi itibar edilir. He işte durum böyledir. Bu kargaşalığı önlemek için alimler asırlarca mezheb fetvalarını beyan etiler.
Onlardan petro-dolarlar alıp mü’min, muvahhid, muhlis ecdadını sövenlere yazıklar olsun.
Yâ Rabbi içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helâk etme.
Bunlardan herkesi haberdar ederek EHL-İ SÜNNET VEL CAMAAT inancına sahip çıkalım…
Rabbim Hz.Muhammed Mustafa (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimizin yolundan ayırmasın…AMİN !
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Ha şöyle,çıkar ağzındaki baklayı...
Vehabi Amerkan Uşağı Suud Rejimine Şeriat rejimi diyorsun öylemi...
images

images

Amerikanın üssü görevini yaparken bu Vehabiler Şeriat Rejimi oluyorlar öylemi...

Papayla görüşünce şeriat devleti olmaktan çıkıyor demi )) bırakın bu basit saldırma usullerini..

Türkiyeye bak bide her şehirde kerhaneler pavyonlar kumarhaneler meyhaneler var kendini satan kadınlardan vergi alınıyor laiklik küfür şirk haramlar almış başını gidiyor bu ama duanızı eksik etmezsiniz böyle bir ülkeye...

Yok yok herkes hak ettiği gibi yönetilir türkiye bunu hak ediyor böyle yönetilmeye mustahakk...
Suudi arabistanda hak ediyor ki Allah onlara kutsal toprakları bahşetti onlara islam devleti bahşetti onlara zenginlik bahşetti..

Rafizi zındıklarla vahdet yapmaya devam sosyalistlere komünistlere CHE Devrimcilere selam çakmaya devam edin hadi..
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Papayla görüşünce şeriat devleti olmaktan çıkıyor demi )) bırakın bu basit saldırma usullerini..
ABD deccal-katil sürüsünün Irakdaki katliamına ortak olmadımı bu Suud Vehabi Rejimi...
Yıllardır Batı piyonluğundan başka ne iş işlediler...
Türkiyeye bak bide her şehirde kerhaneler pavyonlar kumarhaneler meyhaneler var kendini satan kadınlardan vergi alınıyor laiklik küfür şirk haramlar almış başını gidiyor bu ama duanızı eksik etmezsiniz böyle bir ülkeye...
Böyle ters mantık işletmek marifet ister,Türkiyedeki laik-kemalist rejimi savunan yokki karşında,ama benim karşımda Batı Piyonu,ihanet şebekesi Suud Vehabi rejimini Şeriat Rejimi diye yutturmaya çalışan sensin...
Biz Türkiyeli Ehli Sünnet Vel Cemaat Müslümanları ,Türkiyedeki batıl rejimden başlayarak,bütün küfür rejimlerinin yıkılmasını ve yerine BAĞIMSIZ-BİRLEŞİK İSLAM DEVLETİ VE HALİFELİĞİNİN KURULMASININ MÜCADELECİSİYİZ...YIKACAKLARIMIZ ARASINDA KUTSAL MEKANLARIMIZI İŞGAL ETMİŞ VEHABİ SUUD REJİMİ DE VAR...
Yok yok herkes hak ettiği gibi yönetilir türkiye bunu hak ediyor böyle yönetilmeye mustahakk...
Suudi arabistanda hak ediyor ki Allah onlara kutsal toprakları bahşetti onlara islam devleti bahşetti onlara zenginlik bahşetti..
Bak Seeen...Bu Suud Batı piyonları madem Şeriat rejimine sahiplerde,hangi MÜCADELEYE KOŞTULAR...
Rafizi zındıklarla vahdet yapmaya devam sosyalistlere komünistlere CHE Devrimcilere selam çakmaya devam edin hadi..
AK ve PAK, EHLİ SÜNNET VEL CEMAATIN VE BAĞIMSIZ -BİRLEŞİK İSLAM DEVLETİ MÜCADELESİNİN, HİÇBİR DELALET-BİDAT VE KÜFÜR YOLUYLA ALAKASI OLAMAZ..İFTİRA SAHİBİNİ BAĞLAR...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Malum fetvanın sahibi Şeyh Abdülaziz
...
7422.jpg

Suud Cihad Yasağı Getirdi!

Suudi Arabistan müftülerinden Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, Suudi gençlerinin cihat adı altında başka ülkelere savaşmak için gitmesinin caiz olmadığı yönünde bir fetva yayımladı.

Esvatu’l- Irak haber ajansının bildirdiğine göre Suudi Arabistanlı Müftü Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, yayımladığı son fetvasında gençlerin yabancı istihbarat servislerinin maşası haline gelerek yaptıkları çirkin eylemlerle yabancıların hedeflerini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bazı gençlerin kendi büyüklerinin ve alimlerinin emirlerini dinlemeyerek cihat adı altında başka ülkelere gittiklerini belirten Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, “bu büyük müfsitlik ulülemrin emirlerine itaatsizlik gibi büyük bir günaha sebep olmaktadır”dedi.

Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, coşku ve heyecanları istismar edilen Suudi gençlerinin yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışan kimselerin tuzağına düştüklerini ve bunun da diğer bir müfsitlik olduğunu belirterek tahrik edilen bu gençlerin yabancıların askeri ve siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için kendilerini feda etmeye hazır hale geldiklerini ifade etti.

Suudi Müftü, vatandaşları zekat paralarını terörist gruplara vermemeleri konusunda uyardı.

................İŞTE BİR MÜNAFIK..................
SUUDİLİ Münafığa..............
Kaba softa , ham yobaz..Üstadın da sık sık kullandığı bu kategoriye nasıl da cuk oturuyorsun..Yuh olsun sana saçının , sakalının kılları ağarmış ama sen boş yaşamissın...senin gönlün bir kere bile cihad ve şehadet aşkıyla yanıp tutuşmamış ve şimdi de yayınladığın fitneyle müslümam gençleri cihaddan soğutmaya-uzaklaştırmaya çalışıyorsun..Ve bunu yaparken bile müfterisin..sen o pis ve buruşuk dilini hangi zındika komitesinin emrine verdin de cihat beldelerinde dinini , vatanını , namusunu yokluklar-sıkıntılar içerisinde savunan bir avuç ehl-i imanı yavşakça ithamlarına kurban ediyorsun..Utan Ve Allah'dan kork!
_Tarih , senin gibi bunak , her türlü kullanıma açık sözde alim-müftü falan... fitnebaz sahtekarların ümmet üzerinde yapageldikleri tahribatlarla dolu..sen ve senin gibiler 24 saat biyerlerini de yırtıp-paralasalar bu gençler ve bu cihad-mücadele asla durmaz..Cihad meydanları mücahidsiz kalmaz..Seni ve fitneni de ciddiye alacak bir Allah'ın kulu çıkmaz..Ey sahibinin sesi bunak , otur oturduğun yerde , pis çeneni kapa..!
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Bütün Batı Ajanı Münafıklara İthaftır...
Hain Keklik

Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş. Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar. Bir ara gözü kekliklere ilişir padişah'ın.
Bir grup kekliğin üzerindeki varakta, "Tane işi satış fiyatı 1 altın" yazıyor. Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı; 300 altın. Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılır.
"Hayırdır" der satıcıya, "Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, bunlar 1
altın, bu 300 altın?"
Satıcı, "Bu keklik özel eğitimli, çok güzel ötüyor, ötmesi bir yana bunun ötüşünü duyan ne kadar keklik varsa hepsi onun etrafına doluşuyor" diyor."Tabii bu arada avcılar da o etrafa doluşan keklikleri daha rahat avlıyorlar" diye ekliyor.
"Satın alıyorum" diyor Padişah, "Al sana 500 altın..."

Parayı veriyor; hemen oracıkta kekliğin kafasını kesiyor.
Adam şaşırıp, "Ne yaptınız, en maharetli kekliğin kafasını koparttınız, yazık değil mi" diye dövünürken;

Padişah gürlüyor:
"Bu kendi milletine ihanet eden bir kekliktir. Bunun akıbeti er veya geç budur"
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Eba Müslim Horasaniden,
"ZARAR VERMEYECEKLERİNDEN EMİN OLDUKLARI İÇİN DOSTLARINI UZAK TUTTULAR.
KENDİLERİNE BAĞLAMAK VE KAZANMAK İÇİN DE DÜŞMANLARINI YAKINLAŞTIRDILAR.
YAKINLAŞTIRDIKLARI DÜŞMAN DOST OLMADI,
AMA UZAKLAŞTIRDIKLARI DOST DÜŞMAN OLDU.
HERKES DÜŞMAN SAFINDA BİRLEŞİNCE YIKILMALARI MUKADDER OLDU."
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Önemli Gelişme!

Oğul Mübarek kaçtı, baba sallantıda
images

Mısır halkı da, 30 yıllık Mübarek rejimini devirmek ve oğlu Cemal’i yerine getirmesini engellemek için sokağa döküldü. 6 kişi öldü. Protestocular, “Cemal, babanı da al git” pankartları açtı. First Lady ve oğlu Londra’ya kaçtı.

haber7
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
images


Bin Ali kaçtı... Sıra Buteflika ve Mübarek’te!
16 Ocak 2011 Pazar
Atalarımız ne demiş; “Perşembe"nin geleceği Çarşamba"dan bellidir”... Bir söz daha söylemiş atalarımız; “Mazlumun ahı, devirir şahı.”
Şarkılara-türkülere konu olan bir söz daha vardır ki, o da şudur:
“Zalimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah"ı var.”
Tunus halkı “mazlum”du... Devlet Başkanı Zeynel Abidin bin Ali ise “zalim”in önde gideni...
Ama, ne oldu?..
Önceki gece saat 20.30 civarında gelen haberlere göre, Zeynel Abidin bin Ali, ülkeyi terk etmiş.
Yani, kaçmış!..
Hem de; önceki gün saat 15.00"ten dün sabah 07.00"ye kadar “sokağa çıkma yasağı” ilân edip, kendisini “garantiye” aldıktan sonra kaçmış... Kim bilir, belki de, halkın kendisini “linç” etmesinden korktu!..
23 YILLIK DİKTA BİTTİ!
Sizin anlayacağınız;
Zeynel Abidin bin Ali"nin ülkeyi terk etmesiyle, “23 yıllık bir dikta” dönemi de sona ermiş oldu.
Malûm, Zeynel Abidin bin Ali denilen bu despot, 7 Kasım 1987"deki “Beyaz Darbe” ile yönetimi elegeçirmiş, Burgiba"nın yerine geçmişti.
Gelen haberlere göre;
Yönetimi, 17 Kasım 1999"dan bu yana Başbakanlık koltuğunda oturan Muhammed El Gannuşi devralmış.
Gerçi, Gannuşi"nin Devlet Başkanlığı"na gelmiş olması, “necaseti sidikle yıkamaya” benziyor ama, yine de iyi bir gelişme!..
Çünkü, beterin de beteri var!..
Ya “Zeynel Abidin diktası” devam etseydi?!? Ya, Tunus halkı, Abidin"in; “Bana 3 yıl daha tahammül edin... 3 yıl içinde hem özgürlüklerinizi vereceğim, hem de interneti serbest bırakacağım” yalanına kanıp, diktaya tahammül etseydi?!?
İyi oldu, iyi!..
Gannuşi, “zulmün birinci ayağı” olsa da, herhalde bundan sonra “denge”leri gözetecek ve “mengene”yi biraz daha gevşetip, halkın rahat nefes almasını sağlayacaktır!..
Aksi alde, ülkeyi saran alev, Gannuşi"yi de yakar.
FİTİLİ ATEŞLEYEN İNTİHAR!
Peki, “Tunus diktatörünün ülkeden kaçmasına” sebep olan olay ya da olayların sebebi nedir?..
Elbette “zulüm!”
İşte bunun son örneği:
Efendim, Tunus"un orta, hatta kırsal kesimi diyebileceğimiz bir şehri var... Adı, Sidi Bouzid...
İşte, Sidi Bouzid denilen bu şehirde, geçen yılın 17 Aralık"ında bir olay meydana gelir.
Bir genç, hem de “Vali Konağı” önünde, başından aşağı benzin döküp, kendini ateşe verir... Güvenlik güçleri, binbir güçlükle alevleri söndürüp, Muhammed Buaziz adlı genci hastaneye kaldırır... Bu genç, “3. derece yanık”tan tedavi görmeye, “ölüm-kalım savaşı” vermeye başlar... Çünkü, “vücudunun yüzde 70"i kömürleşmiş” durumdadır!.. Ne var ki, kurtulamaz... 5 Ocak günü son nefesini verir!..
Peki, bu genç niye yaktı kendisini!..
Önce, kısa bir bilgi.
5 Ocak 2011 tarihi Sabah"ta, Erdal Şafak, ülkede “bardağı taşıran son damla”yı şöyle anlatıyordu;
“Sidi Bouzid halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor. Tahıl, sebze, et, süt üretiyor ve ülkenin diğer bölgelerine gönderiyor. O nedenle, tüm tarımsal bölgelerde olduğu gibi, Sidi Bouzid"de de istihdam imkânları iyice sınırlı.
Ne var ki; Sidi Bouzid"in nüfusunun çoğunluğunu gençler oluşturuyor.
Pek çoğu da eğitimli, üniversite mezunu.
Ama işsiz!..
26 yaşındaki Muhammed Buaziz de işte üniversite diplomalı o binlerce gençten biriydi. Okulu bitirince 5 yıl boyunca iş aramış, çalmadık kapı bırakmamıştı. Boşuna...
Sonunda ana-babasının daracık bütçesine katkı için seyyar satıcılık yapmaya karar verdi. Bir kaldırıma tezgâh kurup, borç-harç aldığı sebze-meyveleri satmaya başladı.
Daha ikinci gün, zabıta, mallarına el koydu. Yılmadı; yine borç bulup sebze-meyve aldı. Bir-iki gün sonra yine zabıtayı karşısında buldu.
İki, üç, dört... Aldığı bir borcu ödemeden sermayeyi zabıtaya kaptırması nedeniyle yeni bir borçla tezgâhına mal bulmaya çalışıyordu.
Artık beşinci mi, altıncı mı baskından sonra bunalıma girdi ve “İşsizlik, yoksulluk canıma tak etti” feryadıyla kendini ateşe veriverdi.
Sıradan bir cinnet olayı gibi görülebilecek bu intihar, bir toplumsal depremi tetikledi.
Tüm Tunus"ta olduğu gibi Sidi Bouzid"de de, otoriter rejimin uysallaştırdığı halk bir anda zembereğinden boşalmış gibi sokağa döküldü. Güvenlik güçleri kalabalığı zor kullanarak dağıtabildi.
Aradan birkaç gün geçti... 22 Aralık"ta yine Sidi Bouzid"de yine bir genç bir meydandaki elektrik direğine tırmandı. Toplanan kalabalığın dehşetten irileşmiş gözleri önünde, yine aynı sloganla, yani yine “İşsizliğe, yoksulluğa lanet olsun” diye bağırarak 300 bin volt elektrik geçen tellere sarılıverdi...
Direkten cansız bedeni düştü yere.
O da üniversite mezunuydu ve yıllardır iş arıyordu.
Bu ikinci intihar, Sidi Bouzid"de protesto gösterisi yapan kalabalığı daha da büyüttü. Dahası, tepkiler kentin sınırlarını aşıp hızla Tunus"un diğer bölgelerine yayılmaya başladı.
Yine o günlerde yine Sidi Bouzid"de, yine işsiz bir genç daha kendini kuyuya atıp intihar etmesin mi!
Maki ateşi artık orman yangınına dönüşmüştü.”
Sonuç, resmi rakamlara göre 70, gayri resmi rakamlara göre ise 100"ün üzerinde ölü ve bir o kadar da yaralı!..
Ama, “mazlumun ahı” yerde kalmadı.
Devirdi 23 yıllık şahı!..
HALK, ÖZGÜRLÜKLERE AÇ!
Sırası gelmişken, hemen söyleyeyim: Bu “öfke patlaması” sadece Tunus"la sınırlı kalmayacak... Artık önce Mısır"da mı, yoksa önce Cezayir"de mi, halk patlayacak ve “ah”lar, “şah”ları devirecek!..
Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, 1987"den beri iktidarda ve 2014"te yeniden adaylığa hazırlanıyordu...
Cezayir"de Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika 1999"dan bu yana iktidarda ve 2014"te yine aday!..
Mısır"da ise; Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek 1981"den beri işbaşında ve gelecek yıl sağlığı elverirse kendisi, elvermezse oğlu aday olacak!
Göreceksiniz; Kuzey Afrika"da patlayan “öfke seli” Buteflika"yı da götürecek, Mübarek"i de!..
Çünkü, bu ülkelerin halkları, sadece “midesel” yönden değil, “özgürlük”lere de aç!..
Bilmem, hatırlar mısınız;
1999 yılında yazdığım bir yazıda, Tunus"ta “halkın nasıl susturulduğunu” ve “özgürlüklerin nasıl boğulduğunu” bir “fıkra” ile anlatmıştım.
O yazımda; Tunus"un, nasıl “dilsiz bir ulus” haline getirildiğinin örneklerini de vermiştim...
O yıllarda anlattığım fıkra; 1998"de yine Le Monde gazetesinde yayınlanmıştı...
Tunus parklarında; akşamları yabancılara şu “fıkra” anlatılıyormuş:
“İki köpek”, sınırda karşılaşırlar... Birincisi; tam “iskelet” haline dönmüş... Bir deri, bir kemik!.. Cılız mı cılız!.. Tüyleri dökük mü dökük... Her yanı “yara-bere” içinde!..
Bu “Cezayir köpeği”dir!..
“Tunus"a gitmek” üzere yola koyulmuştur...
Tek bir arzusu vardır:
“Dinlenmek, doyuncaya kadar yemek ve savaşı unutmak!”
İkinci köpek ise; hem “besili”, hem “kurumlu”dur!.. Hem de kuaförden yeni çıkmış gibi parlaktır tüyleri... Keyiflidir... Çünkü karnı tok, sırtı pektir... Yediği karnında, yemediği ise önündedir!..
Evet, bu da “Tunus köpeği”dir...
O da “Cezayir"e gitmek” için çıkmıştır yola.
Cezayir"den gelen köpek, uyarır Tunus"tan geleni:
“Cezayir"de işin ne?.. Canına mı susadın sen?.. Postu mu deldireceksin?.. Kör bir kurşuna kurban gitmesen bile, açlıktan geberirsin!..
Ne işin var Cezayir"de?”
Cezayir"e gitmeye kesin kararlı olan Tunuslu köpek, “Niçin mi Cezayir"e gitmek istiyorum?” der ve şu cevabı verir:
“Havlayabilmek için arkadaş!..
Özgürce havlayabilmek için!”
CİN, BİN"E DER Kİ!
Bu fıkraya bakıp da; Tunus"ta herkesin “karnının tok, sırtının pek olduğunu” düşünmeyin... Evet, “karnı tok”lar vardır ama onlar da, “Zeynel Abidin bin Ali ve avanesi”dir!..
Yani diktatör ve hanedanı!..
Bir yandan Zeynel Abidin"in ilk evliliğinden doğan kızları ve onların kocaları, bir yandan ikinci eşi ve onun kardeşleri Tunus"u parsellemişler ve ülkeyi talan etmişlerdir.
Kısaca ifade edecek olursak;
“Laikçi diktatör Zeynel Abidin Bin Ali”nin Tunus"unda “yolsuzluk” dizboyudur!..
O kadar dizboyu ki, “fıkra”lara bile konu olmuş!.. Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan bir fıkra, Tunus"ta dilden dile dolaşıyormuş!..
Bu fıkrayı, Tunuslular, gözlerinden yaşlar gelecek kadar, kahkahalarla anlatıyorlarmış birbirlerine...
Efendim, fıkra şöyle:
Bir gün; Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali"nin karşısına, aniden bir “cin” çıkar...
“Dile benden ne dilersen” deyip, devam eder:
“Yalnız; şöyle iyi bir şey iste.”
Bin Ali, hemen söyler isteğini:
“Şu an oturduğum Kartaca Sarayı ile Arjantin"deki çiftliğimi doğrudan birbirine bağlayan bir otoyol yap!”
“Bin”in bu isteği karşısında, “Cin”in canı pek fena sıkılır...
“Biraz zor!” itirafında bulunur ve “başka bir dilekte” bulunmasını ister.
Bin Ali, diğer dileğini aktarır:
“Aile fertlerimi sakinleştir!.. Onları; yeterince yediklerine, ülkeyi gereğinden fazla soyduklarına ikna et!.. De ki onlara; bu yemeye son vermezseniz, bu hortumlamayı durdurmazsanız, Bin Ali"nin burnundan fitil fitil getirecekler!.. Söyle onlara, son versinler bu malı götürme işlerine!”
Cin; bir an düşünür... Başını kaşır...
Bu isteği yerine getirmesi, ötekinden çok daha zordur.
Şöyle der:
“Şu senin otoyolu; iki şeritli mi yapayım, yoksa dört şeritli mi?”
BAŞÖRTÜLÜLERE ZULÜM!
İşte böyle bir “yolsuzluklar ülkesi”ydi Tunus!..
Ama, bu Tunus"ta, özellikle “başörtülü”lere karşı öyle “baskı”lar, öyle “zulüm”ler yapıldı ki; “bunalım”a girdi Tunuslu kadınlar!..
“Ruhsal travma”lar yaşadılar!..
“Nüfusunun yüzde 95"i Müslüman” olan Tunus"ta, “başörtüsü düşmanlığı” had safhaya varmıştı... Artık “sokakta örtülü dolaşmak” da yasaktı... Polis, “tesettürlü” kadınları sokakta durdurup, “örtülerini çıkarmalarını” istiyordu...
Yasak, o kadar ileri boyutlardaydı ki; “Türkiye"deki laikçi yazarlar” 1999"da Tunus"a gidip, “işte çağdaş Tunus” diye tefrikalar bile yayınlamıştı...
Onlar, “Türkiye"nin de Tunus gibi olmasını, örtünün sokakta bile yasaklanmasını” istiyorlardı...
Türkiye"de “örtü zulmü”nün zirvede olduğu dönemde, Financial Times gazetesi, “Tunus"taki örtü yasağı”nı şu başlıkla vermişti:
“Tunus"ta Türk usûlü yasak!”
Sözü uzatmanın alemi yok!..
“Mazlumların ahı” işte bir defa daha “devirdi şahı!”
Zeynel Abidin, ülkesini terk etti... Tunus"un çevresindeki ülke halkları, şu anda zevkten dört köşe...
Yapılan yorumlarda deniliyormuş ki;
“Tunus"a tebrikler!.. Sıra Mısır"da!”
ERDOĞAN, BİR ROL MODEL
Şunu da ekleyelim:
“Halkı Müslüman ülkeler”, kendi tarihlerini yazarken, “Erdoğan"dan önce, Erdoğan"dan sonra” diye bir tasnif yapacaklardır!..
Çünkü Tayyip Erdoğan, halkı Müslüman ülkelere “iyi bir örnek” ve hatta “muhteşem bir rol model” olmuştur!..
Lütfen dikkat edin; halkı Müslüman ülkelerdeki “yerli bir lider” arayışı ve “özgürlük” talepleri, Erdoğan"dan sonra, daha da kuvvetlenmiştir!..
İslâm ülkelerinin liderleri ya Tayyip Erdoğan"a benzeyecek ya da ülkelerini terk edeceklerdir!..
Zeynel Abidin bin Ali kaçmıştır.
Sıra, Mübarek ve Buteflika"dadır!..
Hele bekleyin... Dediydi dersiniz!..
“Laikçi”lere geçmiş olsun!..

Kaçan, Truva Atı"dır
Tunus"ta, 24 Ekim 1999"da “Başkanlık” seçimleri yapılmıştı... Şu anda 75 yaşında olan Zeynel Abidin Bin Ali, seçimlere girdiğinde 64 yaşındaydı... “3 aday”ın girdiği seçimlerde, Zeynel Abidin Bin Ali, rakiplerine “korkunç bir fark”(!) atmıştı!.. Oyların yüzde 99.4"ünü alarak, yeniden Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Peki, “halkın yüzde 99.4"ünün oyunu alarak”(!) yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Zeynel Abidin Bin Ali, nasıl bir adamdı?..
Hiçbir yorumda bulunmadan, “İtalyan İstihbarat Şefi”nin bir sözünü nakletmek istiyorum:
İtalyan İstihbarat Servisi eski Başkanı Fuluio Marti, Tunus"taki seçimlerden 10 gün kadar önce şöyle diyordu:
“Tunus"ta darbeyi biz yaptık!.. Tunus Cumhurbaşkanı"nı biz seçtik!.. İslâm kâbusunu önlemek için Bin Ali"ye biz destek verdik!”
Neymiş, neymiş;
“Tunus"taki darbe”yi İtalya yapmış!..
“Tunus Cumhurbaşkanı”nı İtalya seçmiş!..
Yani, Zeynel Abidin Bin Ali denilen “Truva Atı”nı, Tunus"un bağrına İtalya oturtmuş!..
Peki, “ne” için?..
“İslâm kâbusunu önlemek için!”
Uzun süre başardılar bunu... Bir “diktatör” eliyle, “Müslümanların nefes almasını” önlediler... Ama, öfke seli, “Truva Atı”nın bulunduğu “hara”yı da vurdu... Ve at, bağını koparıp kaçtı!..
Sözün özü, Tunus"tan kaçan, “Truva Atı”dır!..


yeni akit
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Mısır Rejimi Fiilen Düşmüştür
Mısır’daki en güçlü muhalefet örgütü olan Müslüman Kardeşler Hareketi, Hüsnü Mübarek’in oğlunun ve birçok yakınının ülkeyi terk ettiğini belirterek Mübarek rejiminin fiilen düşmüş olduğunu açıkladı.


images




Mısır'daki en güçlü muhalefet örgütü olan Müslüman Kardeşler Hareketi, Hüsnü Mübarek'in oğlunun ve birçok yakınının ülkeyi terk ettiğini belirterek Mübarek rejiminin fiilen düşmüş olduğunu açıkladı.

İran'ın İngilizce yayın kuruluşu Prss TV'ye demeç veren Müslüman Kardeşler Hareketi'nin İngiltere'deki Temsilcisi Muhammed Ganim, yolsuzluk ve diktatörlük üzerine kurulu olan Hüsnü Mübarek rejiminin gidici olduğunu söyledi.

Tunus ile Mısır'daki durum arasında farklılıklar olmakla birlikte her iki ülke halkının da İslam ümmetinin parçası olmak şeklinde ortak bir özelliğinin bulunduğunu belirten Muhammed Ganim, “her iki ülkede de fasit birer ailenin ülkeye hükmettiği bir siyasi yapı bulunmaktadır” dedi ve devrik Tunus Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali ile Hüsnü Mübarek'in aynı diktatörce yöntemlerle hükmettiğini söyledi.

Mevcut şartlarda Mısır'ın tek kurtuluş seçeneğinin Tunus'taki gibi bir devrim yapmak olduğunu belirten Muhammed Ganim, Mısır'da halk devrimi için gerekli şartların var olduğunu öne sürerek gösterilerle başlayan sürecin geri dönülmez nitelikte olduğunu söyledi.

Muhammed ganim, Mısır halkının birlik içinde hareket ettiğini ve Hüsnü Mübarek rejimi devrilinceye kadar Mısır sokaklarına sükunetin geri gelmeyeceğini belirtti.

Müslüman Kardeşler Hareketi üyelerinden Hamdi Hasan da Mısır halkının bir parçası olan Müslüman Kardeşler'in Salı günü düzenlenen “Öfke Günü” gösterilerine katıldığını ve yarın düzenlenecek gösterilere de tüm muhalif grupları katılmaya davet ettiğini ifade etti.
 

Tevhid Davası

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
31 Ara 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Web Sitesi
www.tevhidvesunnet.com
Hala bağımsız islam birliği mücadelesi diyorsun Peki senin dediğin gibi olsaydı neden Che bayrakları sallanıyor tunusta neden bir tane Kelime-i Şehadet bayrağı göremiyoruz ? (Sende çok iyi biliyorsun ki tunusta devrimi sosyalistler komünistler ve laik halk yaptı namaz kılmayan tunuslular yaptı müslümanlarla alakası yok o devrimin islami bir devrimmiş gibi göstermekten artık vazgeçin)...

''Esvatu’l- Irak haber ajansının bildirdiğine göre''...Bu nedir ya kime bağlı bu ajans rafizi zındıkların ajanslarından çıkan haberleri pompalayın tabi maksat Şeriatla yönetilen tek devleti zayıfların amerikan uşağı ayağına....


Haricilerle Gerçek mücahidleri karıştırmayın...Şuan haricilerde cihad yaptıklarını sanıyor ümmeti tekfir ederek müslümanların içinde kendilerini patlatarak cihad(!) yapıyorlar....İşte bu fitnedir yeryüzünde fesaddır....


Kutsal Toprakları Rabbimiz o aşağıladığınız Suudlu Arablara nasip etti bunu kabul edin artık..Milliyetçilik damarıyla her yer türkün olacak gibi kemalist ve şovenist söylemlerle olmaz bu işler.Eğer şeriat devleti türklerin liderliğinde değilse onu kabul etmeyiz gibi söylemleri geçin...Kabul edin Rabbim, bu türk halkına Şeriat devleti gibi bir nimeti nasip etmiyor..Nedeni ise bu toplumun iman ve amellerindeki sorundur...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Suudi müftüsünden Ka’be’yi yıkma fetvası YDH- Suudi Arabistan müftülerinden Yusuf Ahmed, kadın ve erkeklerin hacda karışık bir şekilde tavaf ve sa’y yapmasını önlemek için Kabe’nin kökten yıkılması yönünde fetva verdi.
18/03/2010
7687.jpg
YDH- Suudi Arabistan müftülerinden Yusuf Ahmed, kadın ve erkeklerin hacda karışık bir şekilde tavaf ve sa’y yapmasını önlemek için Kabe’nin kökten yıkılması yönünde fetva verdi.

El-Alem televizyonunun haberine göre uydudan yayın yapan el-Bidaye televizyonunda yayımlanan bir programa telefonla katılan Suudi alimlerinden Yusuf Ahmed, hac sırasında kadın ver erkeklerin karışık olarak tavaf ve sa’y yapmalarını önlemek için Ka’be’nin kökten yıkılması yönünde fetva vererek, bu fetvasını Suudi Arabistan’ın ünlü alimlerinden Şeyh Abdulaziz bin Baz’ın fetvasına dayandırdığını söyledi.

El-Bidaye televizyonuna açıklamada bulunan Suudi Müftüsü Yusuf Ahmed, Mescidu’l- Haram’ın kökten yıkılarak yirmi ya da 30 katlı olacak şekilde yeniden inşa edilmesini önererek bu şekilde hacda kadınların ve erkeklerin birbirlerinden ayrı olarak tavaf yapabileceklerini öne sürdü.

İlginç dini görüşleri ve tartışma yaratan fetvalarıyla ün yaptığı belirtilen Suudi din görevlisinin bu önerisinden sonra programa telefonla katılan izleyiciler, Şeyh Yusuf Ahmed’i “dönemin Ebrehesi” olmakla suçladılar.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Hala bağımsız islam birliği mücadelesi diyorsun Peki senin dediğin gibi olsaydı neden Che bayrakları sallanıyor tunusta neden bir tane Kelime-i Şehadet bayrağı göremiyoruz ? (Sende çok iyi biliyorsun ki tunusta devrimi sosyalistler komünistler ve laik halk yaptı namaz kılmayan tunuslular yaptı müslümanlarla alakası yok o devrimin islami bir devrimmiş gibi göstermekten artık vazgeçin)...
Tunus,Cezayir,Mısır,Suud halkları topyeküne yakın Müslümandır...Gerçekleşen olayları İSLAM İNKILABININ AYAK SESLERİ OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ..ZAMANLA İSLAM DEVRİME RENGİNİ BOYAYACAKTIR,DEĞİLMİKİ YIKILMAKTA OLAN REJİMLER BÜTÜNÜYLE KÜFÜR REJİMLERİDİR...
''Esvatu’l- Irak haber ajansının bildirdiğine göre''...Bu nedir ya kime bağlı bu ajans rafizi zındıkların ajanslarından çıkan haberleri pompalayın tabi maksat Şeriatla yönetilen tek devleti zayıfların amerikan uşağı ayağına....

Suud BATI İŞBİRLİKÇİSİ YAPILANMAYI ELEŞTİRMEK İÇİN RAFİZİ ZINDIĞI OLMAYA GEREK YOK,HER TÜRLÜ İHANETLERİ AŞİKAR...
Haricilerle Gerçek mücahidleri karıştırmayın...Şuan haricilerde cihad yaptıklarını sanıyor ümmeti tekfir ederek müslümanların içinde kendilerini patlatarak cihad(!) yapıyorlar....İşte bu fitnedir yeryüzünde fesaddır....
EHL-İ SÜNNET VEL CEMAATIN İÇİNDE YOK DEDİĞİN DURUMLAR,OLSA OLSA SABAH AKŞAM BİRBİRLERİNİ VE HERKESİ TEKFİR EDEN VEHABİ GURUPLARIN ÖZELLİĞİDİR BAHSETTİĞİNİZ DURUMLAR...

Kutsal Toprakları Rabbimiz o aşağıladığınız Suudlu Arablara nasip etti bunu kabul edin artık..Milliyetçilik damarıyla her yer türkün olacak gibi kemalist ve şovenist söylemlerle olmaz bu işler.Eğer şeriat devleti türklerin liderliğinde değilse onu kabul etmeyiz gibi söylemleri geçin...Kabul edin Rabbim, bu türk halkına Şeriat devleti gibi bir nimeti nasip etmiyor..Nedeni ise bu toplumun iman ve amellerindeki sorundur...
Okuduğunu anlamıyorsun herhalde...Biz ümmetçiyiz,Ehl-i Sünnetiz...Araplarında,Türklerinde,Kürtlerinde Ehl-i Sünnet olmak kaydıyla başımızın üstünde yerleri var,burda eleştirilen ve yıkılamaya çalışlan rejimler Vehabi,Rafizi ve Irkçı,Batı işbirlikçisi piyon rejimlerdir...
İNANCIMIZ EHLİ SÜNNET,
GAYEMİZ ALLAH RIZASI,
HEDEFİMİZ İSLAMI ZAMANA VE MEKANA HAKİM KILMAK UĞRUNA İLAİ KELİMETULLAH,BAĞIMSIZ BİRLEŞİK İSLAM DEVLETİ..
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
Tunus'ta 23 Yıl Sonra Ezan Sesi Duyuldu!




images




Tunus, geçtiğimiz Cuma günü tarihinin en çalkantılı günlerinden birini yaşamıştı.

İşsizlik ve ekonomik sıkıntılar çeken halk kitleleri, bu zorlukların yanında ülke içinde 23 yıldır laik Tunus devleti tarafından devam ettirilen İslam karşıtı tutumu da
protesto edip, Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali’nin Tunus’tan kaçmasına neden olmuşlardı.

Tunus Kanal 7 Televizyonu da; özlemi çekilen ve 23 yıldır yasaklı olan ezanı, bu olaylardan sonra kendi yayın akışını keserek gün boyu seyircilerine dinletmeye başladı.

Bilindiği üzere Zeynelabidin bin Ali, her ne kadar Tunus halkının kahır çoğunluğunun Müslüman olmasına rağmen 23 yıldır ezan sesini ülke genelinde yayın yapan televizyon ve radyo kanallarında yasaklamış, Cuma namazının da camiler dışına taşıp, kılınmasına ağır yaptırımlar getirmişti. Ayrıca başörtülü kadınların birçok haklarını elinden alan yasa taslağını onaylayıp, hicabı genel itibariyle Tunus’ta yasaklamıştı.


ALLAH celle celalühe şükürler olsun
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
mürmüdük gönüldaşım "Vahhabilik sapkın bir fırkadır" başlıklı paylaştığınız yazı için çok teşekkür ediyorum.

_Vahhabilerin sapık özelliklerini üzerinde taşıyan her kim olursa bu yazıyı dikkate alsın,sapık fikirleriyle daha fazla kimsenin aklını bulandırmasın!..
 

turkistan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2007
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
_Tunusta bir ınkılab sökün etmiştir tefrikçi dostum...Tunusun ewlatları hain-zalim-despot-ajan ve daha bilmem ne bela bir safrayı sırtından atmaya muvaffak olmuştur...zoruna mı gitti..? Efendim ?!!?

Şimdi dua edelim , taaki Tunus'un kıyam eden sokaklarına Rahmet ve Bereket gelsin..!

Şimdi Mısır kıyama kalktı...aynı şey orada bu sefer başka bir musibet despot için vukua gelmekte...dua dua eller karıncalansın...Allah(cc) zulumat ehlini kahr ile ehl-i kıyamı muzaffer kılsın...amin!
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
_Tunusta bir ınkılab sökün etmiştir tefrikçi dostum...Tunusun ewlatları hain-zalim-despot-ajan ve daha bilmem ne bela bir safrayı sırtından atmaya muvaffak olmuştur...zoruna mı gitti..? Efendim ?!!?

Şimdi dua edelim , taaki Tunus'un kıyam eden sokaklarına Rahmet ve Bereket gelsin..!

Şimdi Mısır kıyama kalktı...aynı şey orada bu sefer başka bir musibet despot için vukua gelmekte...dua dua eller karıncalansın...Allah(cc) zulumat ehlini kahr ile ehl-i kıyamı muzaffer kılsın...amin!

Eyvallah gönüldaş...
Rabbimiz yar ve yardımcın olsun...
O EN GÜZEL VEKİLDİR...
BESMELE...SELAM..DUA...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Mısır ihtilali
İskenderiye'de 23, Süveyş'te 15 ölü...
images



Dünkü olaylarda İskenderiye'de 23, Süveyş'te 15 ölü var, Kahire'de göstericiler yine meydanlara dönüyor.

El Cezire İskenderiye muhabiri sadece dünkü olaylarda İskenderiye'de 23 ölü olduğunu duyurdu. Muhabir şu anda İskenderiye'de gergin bir bekleyiş olduğunu söylüyor. el Cezire'nin Süveyş muhabiri de şehirde dünkü olaylarda 15 ölü olduğunu duyurdu.

İletişim yasağı sonrası dün Mısır genelindeki çatışmaların vehameti bugün yeni yeni çıkmaya başladı. El Cezire muhabiri, dün adeta bir savaşı andıran şehirdeki gösteriler sonrası şu anda morgda 23 ceset olduğunu duyurdu. İskenderiye'de çok sayıda resmi binanın ve aracın yakıldığını da duyuran muhabir, şu anda gergin bir bekleyiş olduğunu kaydetti. Gösterinin ateşle bastırılmaya çalışıldığı Süveyş şehrinde ise şu ana kadar ki belirlemele göre 15 ölü var.

Reuters, Kahire'de yüzlerce
protestocunun meydanlara gitmek üzere harekete geçtiğiniğini duyurdu. Tanklar Kahire'nin ana caddelerinde konuşlanmış durumda. Çok büyük olayların çıktığı Süveyş'te de asker şehrin tüm meydanlarında konuşlandı.

Ordunun da desteklediği polis, Mısır'ın başkenti Kahire'de merkezi meydana götüren sokaklarda göstericilerin yakınlarında ateş açtı. Görgü tanıkları silah seslerinin merkezi Tahrir meydanında yankılandığını ifade ederken, polisin gerçek veya plastik mermi kullandığı ise henüz netlik kazanmadı.

Bazı göstericiler evlerine dönmeyerek parklarda sabahladı.

Askeri kuvvetlerin Amerikan ve İngiliz Konsolosluğu'nda kordon oluşturduğu bildirildi.
images

Mısır'ın başkenti Kahire'de dün kesilen cep telefonu hizmetlerinin bugün şehrin genelinde yeniden çalışmaya başladığı bildirildi. Cep telefonu şebekeleri, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını talep eden gösterilerin artması ile dün kesilmişti.

El Cezire, Süveyş kentinde en az 15 ölü olduğunu doğruladığını duyurdu.

İskenderiye kentinde eylemler tekrar başladı.

Mısır'daki protestolarda bugüne kadar en az 53 kişinin öldüğü bildirildi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt