Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,637
- Tepki puanı
- 1,009
- Puanları
- 113
- Yaş
- 67
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
İkinci Hüküm: Kur'an-ı Kerim’de Nesh, Kaç Kısımdır?
Kur'an’da nesh üc kısma ayrılır.
1- Âyetin hükmünün ve okunmasının birlikte neshi.
2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması.
3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması.
Birincisi: Âyetin hükmünün ve okunmasının neshi
Böyle bir âyetin, hem okunması hem de hükmüyle amel edilmesi caiz değildir. Çünkü, âyet tamamıyla neshedilmiştir. islâm'ın ilk devirlerinde, süt emzirme hakkında gelen âyette, bir kadın kendi çocuğu olmayan ya*bancı bir çocuğu doya doya on defa emzirmeyle, o çocuğa süt annesi sayılırdı. O kadının kendi çocukları da annelerini on defa emen çocuğun süt kardeşleri olurdu. Süt emzirmeyle ilgili âyet, Hz. Aişe (ra)'den şu şe*kilde rivayet edilmiştir: «Kur'an-ı Kerimde «on defa emzirme vâki olursa, süt emzirmeyle ilgili hüküm meydana gelir» âyeti vardı. Daha sonra bu âyetin hükmü ve okunması beş defa malum emme ile neshedildi.»
Fahreddin er-Râzi; «Hz. Aişe (r.anha)den yapılan rivayette, âyetin bi*rinci bölümü - on defa emzirmenin bilinmesi - hem okunma, hem de hük*mü bakımından nesh edilmiştir. İkinci bölümü - beş defa. emzirmenin bilinmesi - ise okunması bakımından nesh olunmuşta da İmam Şafii (râ)'ye göre hükmü devam etmektedir» [55] der.
İkincisi: Ayetin okunmasının neshi, hükmünün devam etmesi
Zerkeşi'nin «Burhan» kitabında dediği gibi eğer alimler, okunması nesh olunan âyetin hükmünün muteber olduğunu kabul ederlerse onunla amel olunur. Nitekim Nur suresinde okunması nesh olunan «Yaşlı bir er*kekle yaşlı bir kadının (ikisi de evli) birbirleriyle veya ayrı ayrı başkalarıyla zina yapması ile Allah'ın azabı için elbette onları taşlayacaksınız, şüphe*siz Allah (cc) yegâne galip ve hikmet sahibidir?» âyetinin hükmü baki ve geçerlidir.
Hatta Hz. Ömer (ra): «Eğer halkın «Ömer Allah (cc)'ın kitabına bir âyet ekledi» demeyeceklerini bilsem bu ayeti. Nur suresine elimle yazar*dım» [56] demektedir.
Ebu Hayyan, Sahih kitabında. Ubey bin Ka'b (ra) dan naklen şöyle di*yor: «Ahzab suresi uzunluk bakımından. Nur suresi kadardı. Sonra Ahzab suresinden bazı ayetler neshedilince kısaldı.» Ubey bin Ka'b (ra)'ın «Ah*zab suresinden bazı âyetler neshedilince sure kısaldı» ifadesi neshin ol*duğuna işaret eder.
Âyetin gerek hükmünün ve okunmasının neshi, gerekse hükmünün kal-mast. okunmasının neshi şekilleri Kur'an-ı Kerimde azdır ve bulunması nadirdir. Çenab-ı Allah (cc). mukaddes kitabını, ihtiva ettiği hükümlerin İcra edilmesi ve okunarak sevab kazanılması için göndermiştir.
Üçüncüsü: Âyetin hükmünün neshi, okunmasının caiz olması
Bu şekildeki nesh. Kur'an-ı Kerimde çoktur. Zerkeşi'nin dediği gibi. 63 surede mevcuttur. Bu tür neshlere. vasiyyet âyeti, iddet müddetiyle il*gili âyeti ve müşriklerle savaşmayı yasaklayan âyetleri gösterebiliriz.
Şeyh Hibbetullah bin Selâmet, neshedilen ve nesheden âyet ve ha*disleri mevzu edinen kitabında özetle: «Şeriatta ilk neshedilen, namazın İki rekat olarak kılınmasını emreden ayetin hükmüdür. Daha sonra nama*zın dört rekat olarak kılınmasını emreden âyet nazil olunca, namazın iki rekat olarak kılınmasını emreden hüküm neshedildi. Bilahere önce Mes-cid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılınmasını emreden âyetin* gelişi. Aşure orucunun neshedilmesi ile onun yerine Ramazan ayında oruç tutulmasını emreden âyetin gelişi, müşriklerden yüz çevrilmesini emreden hükmün neshi ile cnlarla cihad edilmesini emreden âyetin gelişi, ehl-i kitapla cizye verinceye kadar savaşın emredilmesl. Veraset hukukundaki bazı hüküm*lerin neshi ile bunların yerine yeni hükümlerin gelişi ve cahiliyet devri adetlerini belirten bütün İşaretlerin neshi ki Hac'ta müslümanlar He cahi*liyet adeti üzere hac yapan müşrik ve kitap ehlinin yapacakları ibadetle*rin birbirinden ayrılmasını emreden âyetin gelişini görürüz» der. [57]
Ayetin Hükmü Neshedlldiği Halde, Lafızlarının Okunmasının Hikmeti Ne*dir?
Zerkeşi: «Yukarıdaki soruya iki açıdan cevap verilebilir.
Birincisi: Kur'an-ı Kerim, ihtiva ettiği hükümlerin bilinip tatbik edil*mesi için okunduğu gibi yalnız ibadet niyetiyle de okunur. Allah (cc) kelâmı olduğundan hükmü neshedilse de, lafızları ibâdet maksadıyla okunduğu için baki kalmıştır.
ikincisi: Nesh âyetleri, çoğu kez bir önceki âyette bulunan ağır bir hükmü hafifletmek için gönderilmiştir. Âyetin okunmasının kalışı, daha önceki hükmün ağrlığını ve Allah (cc)'ın kullarına vermiş olduğu nimetini hatırlatmak içindir.» [58] demektedir. [59]
Üçüncü Hüküm: Kur'an, Sünnet (Hadis)'le Nesh Olunur Mu?
Alimler Kur’an’ın Kur'an’la sünnetin sünnette ve mütevatir bir haberin yalnız mütevatir bir haberle nesheditebileceği üzerinde ittifak etmişlerdir.
Diğer taraftan. Kuran'ın sünnet (hadis) ile, mütevatir bir haberin ahâ-di bir haberle neshedilmesi konusunda alimler, ihtilaf etmişlerdir. İmam Safi (ra)'ye göre âyeti, yotnız âyet nesheder. Âyetin hadiste neshedilme*si (caiz) değildir. Alimlerin cumhuruna göre bir âyet diğer bir âyetle nes-hedildiği gibi. sahih bir hadisle de neshedilir. Çünkü âyet ve hadisin ihtiva ettiği hükümler yine Allah (cc)'ındır..
Ayetin hadisle neshedilemeyeceği hususunda Şafii'nin delilleri:
imam Şofii (ra). «Biz neshettiğimiz (hükmünü diğer bir âyetle değiş*tirdiğimiz) veya unutturduğumuz (geri bıraktırdığımız) bir ayetin (yerine) ya ondan daha hayıritsıru yahut onun benıerlnl getiriri» Ayetine dayana*rak, Ayetin hadisle neshedllmeyecefll görüsünü savunur. Bu görüşünü şu delillerle isbat eder.
Birincisi: Ayetteki «getiririz» İfadesini Allah (cc) kendisine İsnat et* mistir. Bu da âyetin ancak ayetle neshedileceğini gösterir.
İkincisi: Âyetteki «ondan daha hayırlısını* ifadesinden anlaşılan, ayet veya hükmünün neshi ancak âyetle mümkündür. Çünkü sünnet (ha-dit), katiyyen âyetten hayırlı olamaz.
Üçüncüsü: Allah (cc)'ın «Allah'ın her şeye kemaliyle kadir olduğunu Bİlmedln mi?» ayeti, daha hayırlı bir hükmü getirmenin O'na mahsus ol*duğuna İşaret eder. Bu buyruk, âyet veya hükmünün neshinin ancak O'na mahsus olduğunu gösterir.
Dördüncüsü: «Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine getirdiğimiz zo-
ıtun.ı (Nahl: 101) âyetindeki «bir âyeti diğer bir âyetin yerine» İfadesi, nynt veya hükmünün neshibinin yalnız âyetle olacağını açıkça gösterir. Uünkü «getiriz» tabirinde getirme işini kendisine isnat etmiştir. Bu delil. Şafii'nln (ra) en kuvvetli delilidir.
Cumhur'un delilleri
Alimlerin cumhurunun. Kur'an'ın sünnetle neshedilebileceğl hususun-tlıı bir çok delilleri vardır. Bunları özetle beyan ediyoruz.
A. Vasiyyet âyetinin neshi: «Sizden birinize ölüm gelip çattığı »akit •0«r mal bırakacaksa- anaya, babaya ve yakın, akrabaya meşru bir eu-
ı«lte vaslyyette bulunmak takva sahipleri üzerinde bir hak olarak farzedHdl»
(•inkara: 180) âyetindeki anaya, babaya ve yakın akrabaya, ölümden sonra ymlyn bırakılacak maldan vasiyyet etme hükmünü Hz. Peygamber: «Ha hm ini/ olsun, varislere mal vasiyet etmeyiniz» meşhur hadisi İle neshet nıiştlr Bu da âyetin hükmünün sadece âyetle değil hadisle de neshedll rtiginl gösterir. [60]
B. «Evli bir kadınla evli bir erkek zina yaptıkları zaman yüzer değnek vuıtın» hükmü: «Zina eden kadınla zina eden erkeğin herblrlne yüzer değ-ttak vurun...» (Nur: 2) âyetiyle sabit iken Resulullah (sav), vasıf ve flllle-ti Itollrtllen kadın ve erkeğin ölünceye kadar taşlanmalarını emrederek Ayalin hükmünü neshetmiştir. Burpdo hükmü nesheden Resulullah (sav)'ın fiili hadisidir.
C. Alimlere göre Kur'an ve sünnetin ihtiva ettiği hükümlerin tümü. isimleri değişik de olsa Allah (cc)'ındır. Zira Cenabı Hak, Rasulullah'ın hadisleri hakkında: «Kendi (rey ve hevesinden söylemez O. O, kendisine (Allah'tan) Uka edilegelen bir vahiyden başkası değildir» (Necm: 3-4) bu yurmaktadır.
D. Alimlerin cumhuru, Şafiî'nin delilleri hakkında «O'nun delilleri vazıh değildir. Zira âyetteki «daha hayırlısı» tabirinden maksat, bir nesheden hükmün, neshedilen hükümden daha hayırlı olmasıdır. 8u Allah (cc)'ın kul*larının maslahatlarına göre zaman zaman hükümlerini değiştirmesi, O'nun ilminin kapsamı İçindedir. Yoksa bir âyetin lafzı diğer bir ayetin lafzından daha hayırlıdır anlamına gelmez» demektedirler. Hal böyle olunca neshe*den hüküm ister âyet, ister hadis olsun neshedilen hükümden daha ha*yırlıdır. Zira onların hepsi alîm ve hakîm olan Allah (cc)'ın kullarına teş*riîdir.
Cumhur'un görüşü, diğer görüşlere tercih edilir. Zira nesheden hü*kümlerin, nesholunan hükümlerden daha hayırlı ve daha faziletli oluşu, gelecekteki sevabı ve kullara qetirdiği kolaylıklardan dolayıdır. Bu konu*nun daha geniş izahı Usulü Fıkıh kitaplarında bulunur. [61]
Kur'an’da nesh üc kısma ayrılır.
1- Âyetin hükmünün ve okunmasının birlikte neshi.
2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması.
3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması.
Birincisi: Âyetin hükmünün ve okunmasının neshi
Böyle bir âyetin, hem okunması hem de hükmüyle amel edilmesi caiz değildir. Çünkü, âyet tamamıyla neshedilmiştir. islâm'ın ilk devirlerinde, süt emzirme hakkında gelen âyette, bir kadın kendi çocuğu olmayan ya*bancı bir çocuğu doya doya on defa emzirmeyle, o çocuğa süt annesi sayılırdı. O kadının kendi çocukları da annelerini on defa emen çocuğun süt kardeşleri olurdu. Süt emzirmeyle ilgili âyet, Hz. Aişe (ra)'den şu şe*kilde rivayet edilmiştir: «Kur'an-ı Kerimde «on defa emzirme vâki olursa, süt emzirmeyle ilgili hüküm meydana gelir» âyeti vardı. Daha sonra bu âyetin hükmü ve okunması beş defa malum emme ile neshedildi.»
Fahreddin er-Râzi; «Hz. Aişe (r.anha)den yapılan rivayette, âyetin bi*rinci bölümü - on defa emzirmenin bilinmesi - hem okunma, hem de hük*mü bakımından nesh edilmiştir. İkinci bölümü - beş defa. emzirmenin bilinmesi - ise okunması bakımından nesh olunmuşta da İmam Şafii (râ)'ye göre hükmü devam etmektedir» [55] der.
İkincisi: Ayetin okunmasının neshi, hükmünün devam etmesi
Zerkeşi'nin «Burhan» kitabında dediği gibi eğer alimler, okunması nesh olunan âyetin hükmünün muteber olduğunu kabul ederlerse onunla amel olunur. Nitekim Nur suresinde okunması nesh olunan «Yaşlı bir er*kekle yaşlı bir kadının (ikisi de evli) birbirleriyle veya ayrı ayrı başkalarıyla zina yapması ile Allah'ın azabı için elbette onları taşlayacaksınız, şüphe*siz Allah (cc) yegâne galip ve hikmet sahibidir?» âyetinin hükmü baki ve geçerlidir.
Hatta Hz. Ömer (ra): «Eğer halkın «Ömer Allah (cc)'ın kitabına bir âyet ekledi» demeyeceklerini bilsem bu ayeti. Nur suresine elimle yazar*dım» [56] demektedir.
Ebu Hayyan, Sahih kitabında. Ubey bin Ka'b (ra) dan naklen şöyle di*yor: «Ahzab suresi uzunluk bakımından. Nur suresi kadardı. Sonra Ahzab suresinden bazı ayetler neshedilince kısaldı.» Ubey bin Ka'b (ra)'ın «Ah*zab suresinden bazı âyetler neshedilince sure kısaldı» ifadesi neshin ol*duğuna işaret eder.
Âyetin gerek hükmünün ve okunmasının neshi, gerekse hükmünün kal-mast. okunmasının neshi şekilleri Kur'an-ı Kerimde azdır ve bulunması nadirdir. Çenab-ı Allah (cc). mukaddes kitabını, ihtiva ettiği hükümlerin İcra edilmesi ve okunarak sevab kazanılması için göndermiştir.
Üçüncüsü: Âyetin hükmünün neshi, okunmasının caiz olması
Bu şekildeki nesh. Kur'an-ı Kerimde çoktur. Zerkeşi'nin dediği gibi. 63 surede mevcuttur. Bu tür neshlere. vasiyyet âyeti, iddet müddetiyle il*gili âyeti ve müşriklerle savaşmayı yasaklayan âyetleri gösterebiliriz.
Şeyh Hibbetullah bin Selâmet, neshedilen ve nesheden âyet ve ha*disleri mevzu edinen kitabında özetle: «Şeriatta ilk neshedilen, namazın İki rekat olarak kılınmasını emreden ayetin hükmüdür. Daha sonra nama*zın dört rekat olarak kılınmasını emreden âyet nazil olunca, namazın iki rekat olarak kılınmasını emreden hüküm neshedildi. Bilahere önce Mes-cid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılınmasını emreden âyetin* gelişi. Aşure orucunun neshedilmesi ile onun yerine Ramazan ayında oruç tutulmasını emreden âyetin gelişi, müşriklerden yüz çevrilmesini emreden hükmün neshi ile cnlarla cihad edilmesini emreden âyetin gelişi, ehl-i kitapla cizye verinceye kadar savaşın emredilmesl. Veraset hukukundaki bazı hüküm*lerin neshi ile bunların yerine yeni hükümlerin gelişi ve cahiliyet devri adetlerini belirten bütün İşaretlerin neshi ki Hac'ta müslümanlar He cahi*liyet adeti üzere hac yapan müşrik ve kitap ehlinin yapacakları ibadetle*rin birbirinden ayrılmasını emreden âyetin gelişini görürüz» der. [57]
Ayetin Hükmü Neshedlldiği Halde, Lafızlarının Okunmasının Hikmeti Ne*dir?
Zerkeşi: «Yukarıdaki soruya iki açıdan cevap verilebilir.
Birincisi: Kur'an-ı Kerim, ihtiva ettiği hükümlerin bilinip tatbik edil*mesi için okunduğu gibi yalnız ibadet niyetiyle de okunur. Allah (cc) kelâmı olduğundan hükmü neshedilse de, lafızları ibâdet maksadıyla okunduğu için baki kalmıştır.
ikincisi: Nesh âyetleri, çoğu kez bir önceki âyette bulunan ağır bir hükmü hafifletmek için gönderilmiştir. Âyetin okunmasının kalışı, daha önceki hükmün ağrlığını ve Allah (cc)'ın kullarına vermiş olduğu nimetini hatırlatmak içindir.» [58] demektedir. [59]
Üçüncü Hüküm: Kur'an, Sünnet (Hadis)'le Nesh Olunur Mu?
Alimler Kur’an’ın Kur'an’la sünnetin sünnette ve mütevatir bir haberin yalnız mütevatir bir haberle nesheditebileceği üzerinde ittifak etmişlerdir.
Diğer taraftan. Kuran'ın sünnet (hadis) ile, mütevatir bir haberin ahâ-di bir haberle neshedilmesi konusunda alimler, ihtilaf etmişlerdir. İmam Safi (ra)'ye göre âyeti, yotnız âyet nesheder. Âyetin hadiste neshedilme*si (caiz) değildir. Alimlerin cumhuruna göre bir âyet diğer bir âyetle nes-hedildiği gibi. sahih bir hadisle de neshedilir. Çünkü âyet ve hadisin ihtiva ettiği hükümler yine Allah (cc)'ındır..
Ayetin hadisle neshedilemeyeceği hususunda Şafii'nin delilleri:
imam Şofii (ra). «Biz neshettiğimiz (hükmünü diğer bir âyetle değiş*tirdiğimiz) veya unutturduğumuz (geri bıraktırdığımız) bir ayetin (yerine) ya ondan daha hayıritsıru yahut onun benıerlnl getiriri» Ayetine dayana*rak, Ayetin hadisle neshedllmeyecefll görüsünü savunur. Bu görüşünü şu delillerle isbat eder.
Birincisi: Ayetteki «getiririz» İfadesini Allah (cc) kendisine İsnat et* mistir. Bu da âyetin ancak ayetle neshedileceğini gösterir.
İkincisi: Âyetteki «ondan daha hayırlısını* ifadesinden anlaşılan, ayet veya hükmünün neshi ancak âyetle mümkündür. Çünkü sünnet (ha-dit), katiyyen âyetten hayırlı olamaz.
Üçüncüsü: Allah (cc)'ın «Allah'ın her şeye kemaliyle kadir olduğunu Bİlmedln mi?» ayeti, daha hayırlı bir hükmü getirmenin O'na mahsus ol*duğuna İşaret eder. Bu buyruk, âyet veya hükmünün neshinin ancak O'na mahsus olduğunu gösterir.
Dördüncüsü: «Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine getirdiğimiz zo-
ıtun.ı (Nahl: 101) âyetindeki «bir âyeti diğer bir âyetin yerine» İfadesi, nynt veya hükmünün neshibinin yalnız âyetle olacağını açıkça gösterir. Uünkü «getiriz» tabirinde getirme işini kendisine isnat etmiştir. Bu delil. Şafii'nln (ra) en kuvvetli delilidir.
Cumhur'un delilleri
Alimlerin cumhurunun. Kur'an'ın sünnetle neshedilebileceğl hususun-tlıı bir çok delilleri vardır. Bunları özetle beyan ediyoruz.
A. Vasiyyet âyetinin neshi: «Sizden birinize ölüm gelip çattığı »akit •0«r mal bırakacaksa- anaya, babaya ve yakın, akrabaya meşru bir eu-
ı«lte vaslyyette bulunmak takva sahipleri üzerinde bir hak olarak farzedHdl»
(•inkara: 180) âyetindeki anaya, babaya ve yakın akrabaya, ölümden sonra ymlyn bırakılacak maldan vasiyyet etme hükmünü Hz. Peygamber: «Ha hm ini/ olsun, varislere mal vasiyet etmeyiniz» meşhur hadisi İle neshet nıiştlr Bu da âyetin hükmünün sadece âyetle değil hadisle de neshedll rtiginl gösterir. [60]
B. «Evli bir kadınla evli bir erkek zina yaptıkları zaman yüzer değnek vuıtın» hükmü: «Zina eden kadınla zina eden erkeğin herblrlne yüzer değ-ttak vurun...» (Nur: 2) âyetiyle sabit iken Resulullah (sav), vasıf ve flllle-ti Itollrtllen kadın ve erkeğin ölünceye kadar taşlanmalarını emrederek Ayalin hükmünü neshetmiştir. Burpdo hükmü nesheden Resulullah (sav)'ın fiili hadisidir.
C. Alimlere göre Kur'an ve sünnetin ihtiva ettiği hükümlerin tümü. isimleri değişik de olsa Allah (cc)'ındır. Zira Cenabı Hak, Rasulullah'ın hadisleri hakkında: «Kendi (rey ve hevesinden söylemez O. O, kendisine (Allah'tan) Uka edilegelen bir vahiyden başkası değildir» (Necm: 3-4) bu yurmaktadır.
D. Alimlerin cumhuru, Şafiî'nin delilleri hakkında «O'nun delilleri vazıh değildir. Zira âyetteki «daha hayırlısı» tabirinden maksat, bir nesheden hükmün, neshedilen hükümden daha hayırlı olmasıdır. 8u Allah (cc)'ın kul*larının maslahatlarına göre zaman zaman hükümlerini değiştirmesi, O'nun ilminin kapsamı İçindedir. Yoksa bir âyetin lafzı diğer bir ayetin lafzından daha hayırlıdır anlamına gelmez» demektedirler. Hal böyle olunca neshe*den hüküm ister âyet, ister hadis olsun neshedilen hükümden daha ha*yırlıdır. Zira onların hepsi alîm ve hakîm olan Allah (cc)'ın kullarına teş*riîdir.
Cumhur'un görüşü, diğer görüşlere tercih edilir. Zira nesheden hü*kümlerin, nesholunan hükümlerden daha hayırlı ve daha faziletli oluşu, gelecekteki sevabı ve kullara qetirdiği kolaylıklardan dolayıdır. Bu konu*nun daha geniş izahı Usulü Fıkıh kitaplarında bulunur. [61]