Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
sorumlu kim bizmiyiz? (1 Kullanıcı)
- Konuyu başlatan Ravza_Nur
- Başlangıç tarihi
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
Mülteciler Sorunu
Bugün dünyadaki mültecilerin yani kendi öz yurtlarından çıkarılarak başka topraklara sığınmak zorunda bırakılmış olanların çoğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Örneğin sadece Filistin'den dört milyon kadar Müslüman yurtlarını terk ederek değişik ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. İslam dünyasındaki mülteciler sorununun dört temel sebebi bulunmaktadır:
Birincisi: Kendi öz yurtlarının dışarıdan gelen ve genellikle sömürgeci devletlerle işbirliği içindeki güçler tarafından işgal edilmiş olması. Bunun en bariz örneği Filistin'dir. Filistin normalde bir İslam toprağı olduğu halde yirminci yüzyılın ileri gelen sömürgeci güçleriyle işbirliği içine giren siyonistler bu toprakları işgal ederek asıl sahiplerinin önemli bir kısmını başka ülkelere iltica etmeye zorladılar. Üstelik bu toprakları dünya kamuoyuna "İsrail" olarak kabul ettirmeyi de büyük ölçüde başarabildiler. İşgalden kaynaklanan iltica hareketinin günümüzdeki en canlı örneği ise Çeçenistan'dır. Rusya önce Çeçenistan'ın bağımsızlığını kabul etti. Sonra sudan sebepler uydurarak bu ülkenin topraklarını yeniden işgal etti ve insanlarının önemli bir kısmını yurtlarını terk ederek çevredeki değişik bölgelere iltica etmeye zorladı.
İkincisi: İç çatışmalar. İç çatışmaların ise farklı sebepleri var. Bazıları Afganistan'da olduğu gibi yönetim kavgasından kaynaklanıyor. Bazıları Güney Sudan'da olduğu gibi birtakım dış güçlerin kışkırttığı ve beslediği ayrılıkçı hareketlerin silahlı eylemlerinden kaynaklanıyor. Bazıları Cezayir'de olduğu gibi halkla yönetim arasında bir uzlaşmazlık ve kavga olmasından kaynaklanıyor. Sebep ne olursa olsun bütün bu çatışmalar insanların yurtlarında rahat ve huzurlu yaşamalarını engelliyor. Çoğu zaman insanlar bu çatışmalar karşısında hem mallarını hem canlarını tehlikede görüyor ve başka yerlere sığınma ihtiyacı duyuyorlar.
Üçüncüsü: Siyasi baskılar. Bu baskılardan aşağıda biraz daha ayrıntılı olarak söz edeceğiz. Ancak İslam dünyasındaki iltica hareketinin temel sebeplerinden biri olduğundan burada da dile getirme ihtiyacı duyduk. Bu tür baskılar genellikle toplu göç hareketine sebep olmuyor. Fakat bazen siyasi baskılar ve resmi terör yüzünden yurtlarını terk edenlerin sayısı bir toplu göç hareketiyle yurtlarını terk edenlerin sayısını aşabilmektedir. Örneğin Suriye yönetiminin baskıları yüzünden yurtlarını terk etmiş ve dünyanın değişik ülkelerinden sığınma hakkı talep etmiş olanların sayısı belki de bir toplu göç hareketiyle yurtlarını terk etmiş olanların sayısını aşmıştır. Aynı şekilde Tunus hükümetinin yurtlarını terk etmeye zorladıkları da ülke nüfusuna oranlandığında adeta bir toplu göç manzarası karşımıza çıkmaktadır.
Dördüncüsü: Fakirlik ve açlık. Fakirlik sorunundan yukarıda söz etmiştik. Fakirlik ve açlık İslam dünyasındaki nüfus kaymasının en önemli sebeplerinden biridir. Ancak bu sebepten dolayı ülkelerini terk edenlerin bazıları gittikleri yerlerden iltica talebinde bulunsalar da çoğunluğu böyle bir talepte bulunmuyor, kendi ülkeleriyle irtibatlarını sürdürüyorlar. Ama böyle de olsa yine de ortaya bir göç ve nüfus kayması realitesi çıkıyor. Nüfus kayması ise insan gücünün kayması demektir. Bir ülkeyi ihya eden en önemli unsur ise insan gücüdür. Bu açıdan baktığımızda fakirliğin fakirliği doğurduğuna şahit oluyoruz. Aslında bunun temelinde sömürgeci güçlerin sinsi bir politikasını görüyoruz. Çünkü fakirlik yüzünden ülkelerini terk edenler gittikleri yerlerde oldukça ucuza, bazen karın tokluğuna çalışıyorlar. Yani sömürgeci güçler bir yandan onlara kapılarını açarak güya iyilik yapmış havasına giriyorlar. Bir yandan da onların enerjilerini oldukça ucuza değerlendirerek adeta modern bir kölelik müessesesini yürütme imkanı elde ediyorlar.
Mülteciler Sorunu
Bugün dünyadaki mültecilerin yani kendi öz yurtlarından çıkarılarak başka topraklara sığınmak zorunda bırakılmış olanların çoğunu Müslümanlar oluşturmaktadır. Örneğin sadece Filistin'den dört milyon kadar Müslüman yurtlarını terk ederek değişik ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. İslam dünyasındaki mülteciler sorununun dört temel sebebi bulunmaktadır:
Birincisi: Kendi öz yurtlarının dışarıdan gelen ve genellikle sömürgeci devletlerle işbirliği içindeki güçler tarafından işgal edilmiş olması. Bunun en bariz örneği Filistin'dir. Filistin normalde bir İslam toprağı olduğu halde yirminci yüzyılın ileri gelen sömürgeci güçleriyle işbirliği içine giren siyonistler bu toprakları işgal ederek asıl sahiplerinin önemli bir kısmını başka ülkelere iltica etmeye zorladılar. Üstelik bu toprakları dünya kamuoyuna "İsrail" olarak kabul ettirmeyi de büyük ölçüde başarabildiler. İşgalden kaynaklanan iltica hareketinin günümüzdeki en canlı örneği ise Çeçenistan'dır. Rusya önce Çeçenistan'ın bağımsızlığını kabul etti. Sonra sudan sebepler uydurarak bu ülkenin topraklarını yeniden işgal etti ve insanlarının önemli bir kısmını yurtlarını terk ederek çevredeki değişik bölgelere iltica etmeye zorladı.
İkincisi: İç çatışmalar. İç çatışmaların ise farklı sebepleri var. Bazıları Afganistan'da olduğu gibi yönetim kavgasından kaynaklanıyor. Bazıları Güney Sudan'da olduğu gibi birtakım dış güçlerin kışkırttığı ve beslediği ayrılıkçı hareketlerin silahlı eylemlerinden kaynaklanıyor. Bazıları Cezayir'de olduğu gibi halkla yönetim arasında bir uzlaşmazlık ve kavga olmasından kaynaklanıyor. Sebep ne olursa olsun bütün bu çatışmalar insanların yurtlarında rahat ve huzurlu yaşamalarını engelliyor. Çoğu zaman insanlar bu çatışmalar karşısında hem mallarını hem canlarını tehlikede görüyor ve başka yerlere sığınma ihtiyacı duyuyorlar.
Üçüncüsü: Siyasi baskılar. Bu baskılardan aşağıda biraz daha ayrıntılı olarak söz edeceğiz. Ancak İslam dünyasındaki iltica hareketinin temel sebeplerinden biri olduğundan burada da dile getirme ihtiyacı duyduk. Bu tür baskılar genellikle toplu göç hareketine sebep olmuyor. Fakat bazen siyasi baskılar ve resmi terör yüzünden yurtlarını terk edenlerin sayısı bir toplu göç hareketiyle yurtlarını terk edenlerin sayısını aşabilmektedir. Örneğin Suriye yönetiminin baskıları yüzünden yurtlarını terk etmiş ve dünyanın değişik ülkelerinden sığınma hakkı talep etmiş olanların sayısı belki de bir toplu göç hareketiyle yurtlarını terk etmiş olanların sayısını aşmıştır. Aynı şekilde Tunus hükümetinin yurtlarını terk etmeye zorladıkları da ülke nüfusuna oranlandığında adeta bir toplu göç manzarası karşımıza çıkmaktadır.
Dördüncüsü: Fakirlik ve açlık. Fakirlik sorunundan yukarıda söz etmiştik. Fakirlik ve açlık İslam dünyasındaki nüfus kaymasının en önemli sebeplerinden biridir. Ancak bu sebepten dolayı ülkelerini terk edenlerin bazıları gittikleri yerlerden iltica talebinde bulunsalar da çoğunluğu böyle bir talepte bulunmuyor, kendi ülkeleriyle irtibatlarını sürdürüyorlar. Ama böyle de olsa yine de ortaya bir göç ve nüfus kayması realitesi çıkıyor. Nüfus kayması ise insan gücünün kayması demektir. Bir ülkeyi ihya eden en önemli unsur ise insan gücüdür. Bu açıdan baktığımızda fakirliğin fakirliği doğurduğuna şahit oluyoruz. Aslında bunun temelinde sömürgeci güçlerin sinsi bir politikasını görüyoruz. Çünkü fakirlik yüzünden ülkelerini terk edenler gittikleri yerlerde oldukça ucuza, bazen karın tokluğuna çalışıyorlar. Yani sömürgeci güçler bir yandan onlara kapılarını açarak güya iyilik yapmış havasına giriyorlar. Bir yandan da onların enerjilerini oldukça ucuza değerlendirerek adeta modern bir kölelik müessesesini yürütme imkanı elde ediyorlar.
RE: önce birlik
RE: önce birlik
bence sorun bizlerde neden mi!!!!
müslümanlık hz ali dönemine kadar muhteşem bir şekilde anlaşılmış kendine layik şekilde yön bulmuştur O günden bu güne her geçen gün zayıflamış ve insanlar benliklerini ve ve gerçek müslümanlığı unutmuşlardır EĞER dinimizbirliği istiyorsa neden müslümanlar kendi aralarında çatışmaya girdiler YANLIŞ BİR İDO OLDUĞU TA Kİ İLK çıktığı hakem olayında görülmüştür.zira o gün müslümanların birbirini hiç uğruna parçalayacağını anlayan akıllıbir zatmızrakların ucuna ALLAH yazara din kardeşliğini korumuş olayın büyümesini engellemiştir
Diyorum ki bırakalım mezhep olayını birleşelimde misyonerleri alt edip yüceltelim ülkemizi ve dinimizi.................[mail][/mail]
RE: önce birlik
bence sorun bizlerde neden mi!!!!
müslümanlık hz ali dönemine kadar muhteşem bir şekilde anlaşılmış kendine layik şekilde yön bulmuştur O günden bu güne her geçen gün zayıflamış ve insanlar benliklerini ve ve gerçek müslümanlığı unutmuşlardır EĞER dinimizbirliği istiyorsa neden müslümanlar kendi aralarında çatışmaya girdiler YANLIŞ BİR İDO OLDUĞU TA Kİ İLK çıktığı hakem olayında görülmüştür.zira o gün müslümanların birbirini hiç uğruna parçalayacağını anlayan akıllıbir zatmızrakların ucuna ALLAH yazara din kardeşliğini korumuş olayın büyümesini engellemiştir
Diyorum ki bırakalım mezhep olayını birleşelimde misyonerleri alt edip yüceltelim ülkemizi ve dinimizi.................[mail][/mail]
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
değerli kardeşim ehli sünnet velcemaate mensub imamlarımızın her daim katkısı olmuştur isalm birliğine ve berabrliğine bunu nasıl düşünürsün bizim eksikliğimizi kardeşliğimizde birbirimize sahip çıkmamakta mezheb de değil
değerli kardeşim ehli sünnet velcemaate mensub imamlarımızın her daim katkısı olmuştur isalm birliğine ve berabrliğine bunu nasıl düşünürsün bizim eksikliğimizi kardeşliğimizde birbirimize sahip çıkmamakta mezheb de değil
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
Siyasi Baskılar
Sömürgeci güçler doğrudan işgal döneminden dolaylı sömürge dönemine geçerken İslam dünyasındaki çıkarlarını sağlama alabilmek için kendi işlerine yarayacak yönetimler oluşturdular. Bu yönetimler halkların değerlerinden uzak kaldıklarından yönetenlerle yönetilenler arasında büyük bir uçurum ortaya çıktı. Dolayısıyla halkın değerlerini, onların isteklerini yönetime taşımak isteyen çeşitli siyasi ve toplumsal oluşumlar, kitle hareketleri ortaya çıktı. Bu oluşumları ve hareketleri gerek İslam ülkelerinde yönetimleri ellerinde tutanlar gerekse onlar vasıtasıyla İslam coğrafyasındaki çıkarlarını muhafaza eden uluslararası güçler kendi gelecekleri ve hesapları açısından bir tehdit olarak görmeye başladılar. Bu yüzden onların önlerini kesmek için çeşitli baskılara, resmi şiddete, tasfiye uygulamalarına vs. başvurmaya başladılar. Kara yüzlere beyaz maske geçirmek için ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi vs. gibi birtakım uluslararası sözleşmeler de, çağdaş sömürgeciliğin hesapları açısından tehdit olarak görülen kitle hareketleri ve onların mensupları hakkında işletilmedi. Onların bütün hak arayışları havada kaldı. Bu durum da ister istemez İslam ülkelerinde ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebep oldu. Söz konusu kitle hareketlerine ve bu hareketlerin mensuplarına yönelik baskı uygulamalarından dolayı bugün İslam ülkelerinin birçoğunda binlerce insan sırf düşüncelerinden ve inançlarından dolayı mübarek Ramazan ayını zindanlarda karşılamaktadır
Siyasi Baskılar
Sömürgeci güçler doğrudan işgal döneminden dolaylı sömürge dönemine geçerken İslam dünyasındaki çıkarlarını sağlama alabilmek için kendi işlerine yarayacak yönetimler oluşturdular. Bu yönetimler halkların değerlerinden uzak kaldıklarından yönetenlerle yönetilenler arasında büyük bir uçurum ortaya çıktı. Dolayısıyla halkın değerlerini, onların isteklerini yönetime taşımak isteyen çeşitli siyasi ve toplumsal oluşumlar, kitle hareketleri ortaya çıktı. Bu oluşumları ve hareketleri gerek İslam ülkelerinde yönetimleri ellerinde tutanlar gerekse onlar vasıtasıyla İslam coğrafyasındaki çıkarlarını muhafaza eden uluslararası güçler kendi gelecekleri ve hesapları açısından bir tehdit olarak görmeye başladılar. Bu yüzden onların önlerini kesmek için çeşitli baskılara, resmi şiddete, tasfiye uygulamalarına vs. başvurmaya başladılar. Kara yüzlere beyaz maske geçirmek için ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi vs. gibi birtakım uluslararası sözleşmeler de, çağdaş sömürgeciliğin hesapları açısından tehdit olarak görülen kitle hareketleri ve onların mensupları hakkında işletilmedi. Onların bütün hak arayışları havada kaldı. Bu durum da ister istemez İslam ülkelerinde ciddi sorunların ortaya çıkmasına sebep oldu. Söz konusu kitle hareketlerine ve bu hareketlerin mensuplarına yönelik baskı uygulamalarından dolayı bugün İslam ülkelerinin birçoğunda binlerce insan sırf düşüncelerinden ve inançlarından dolayı mübarek Ramazan ayını zindanlarda karşılamaktadır
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
S.A. KARDEŞİM ÇOK GÜZEL BİR KONUYA DEĞİNMİŞSİN.MÜSLÜMANLARIN BUGÜNKÜ KÖTÜ DURUMUNDAN BENCE TÜM MÜSLÜMANLAR SORUMLU BİRLİK VE BERABERLİK OLSAYDI HER SORUNDA TEK YÜREK OLSAYDI MÜSLÜMANLAR, BU GÜN HER BAKIMDAN DÜNYANIN EN ZENGİN MİLLETİ OLURDU MÜSLÜMAN TOPLULUKLARI.ALLAH'A EMANET OLUN .
S.A. KARDEŞİM ÇOK GÜZEL BİR KONUYA DEĞİNMİŞSİN.MÜSLÜMANLARIN BUGÜNKÜ KÖTÜ DURUMUNDAN BENCE TÜM MÜSLÜMANLAR SORUMLU BİRLİK VE BERABERLİK OLSAYDI HER SORUNDA TEK YÜREK OLSAYDI MÜSLÜMANLAR, BU GÜN HER BAKIMDAN DÜNYANIN EN ZENGİN MİLLETİ OLURDU MÜSLÜMAN TOPLULUKLARI.ALLAH'A EMANET OLUN .
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
İslam dünyasının bütün problemleri, sıkıntıları, dertleri bunlardan ibaret değil tabii ki. Ancak biz bütün problemleri ayrı ayrı sıralama ve her birinin hakkında ayrıntılı bilgi verme imkanına sahip olmadığımızdan ilk etapta dikkat çeken bazı önemli problemlere işaret etmekle yetinmek zorundayız. Yüce Allah'tan mübarek Ramazan ayını tüm İslam alemi için hayırlara vesile kılmasını diliyoruz. İnşallah Ramazan bereketiyle Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve dayanışma bağları daha da kuvvetlenir
İslam dünyasının bütün problemleri, sıkıntıları, dertleri bunlardan ibaret değil tabii ki. Ancak biz bütün problemleri ayrı ayrı sıralama ve her birinin hakkında ayrıntılı bilgi verme imkanına sahip olmadığımızdan ilk etapta dikkat çeken bazı önemli problemlere işaret etmekle yetinmek zorundayız. Yüce Allah'tan mübarek Ramazan ayını tüm İslam alemi için hayırlara vesile kılmasını diliyoruz. İnşallah Ramazan bereketiyle Müslümanlar arasındaki kardeşlik ve dayanışma bağları daha da kuvvetlenir
ummetinfakiri
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 8 Ağu 2006
- Mesajlar
- 138
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
Sorumlu biziz... Şu an ki nesil sorumludur ve özüne dönmekle yükümlüdür ancak hangi öze..? bizim özümüz Peygamber (S.A.V) ile aynı özden beslenir. Biz İbrahimin milletiyiz. Biz gördüğümüz ateşe körükle yaklaşmayıp gerekirse kendimizi ateşe atabilmeliydik ve bunu yapmalıyız.. Biz bu gayreti, samiyeti gösterebilirsek ateşler serin ve selametli olacaktır inşallah..
Ateşe atmak hemde kendini zor değilmi.. işte bu cesareti gösterecek müslümanlar olmadığı yada çok az olduğu içindir ki bu gün öz'den anladığımız batı hayranlığı onların seviyesini yakalama vs. Halbuki ne kadar az düşünüyoruz. Biz zaten Müslüman olmakla onların erişemeyeceği üstünlüğe sahibiz..Şu aşağılık kompleksinden kendimizi kurtarabilsek ve birbirimize kardeş nazarıyla bakabilirsek emin olun teknolojide ve her alanda Allahın izniyle söz sahibi Müslümanlar olacaktır.. bu gün yahudilerin dünyada söz sahibi olmalarının altında bence kendilerini üstün ırk olarak görmeleri yatmaktadır..
Allah razı olsun hassasiyetiniz için..
ALLAHA EMANET OLUNUZ...
Sorumlu biziz... Şu an ki nesil sorumludur ve özüne dönmekle yükümlüdür ancak hangi öze..? bizim özümüz Peygamber (S.A.V) ile aynı özden beslenir. Biz İbrahimin milletiyiz. Biz gördüğümüz ateşe körükle yaklaşmayıp gerekirse kendimizi ateşe atabilmeliydik ve bunu yapmalıyız.. Biz bu gayreti, samiyeti gösterebilirsek ateşler serin ve selametli olacaktır inşallah..
Ateşe atmak hemde kendini zor değilmi.. işte bu cesareti gösterecek müslümanlar olmadığı yada çok az olduğu içindir ki bu gün öz'den anladığımız batı hayranlığı onların seviyesini yakalama vs. Halbuki ne kadar az düşünüyoruz. Biz zaten Müslüman olmakla onların erişemeyeceği üstünlüğe sahibiz..Şu aşağılık kompleksinden kendimizi kurtarabilsek ve birbirimize kardeş nazarıyla bakabilirsek emin olun teknolojide ve her alanda Allahın izniyle söz sahibi Müslümanlar olacaktır.. bu gün yahudilerin dünyada söz sahibi olmalarının altında bence kendilerini üstün ırk olarak görmeleri yatmaktadır..
Allah razı olsun hassasiyetiniz için..
ALLAHA EMANET OLUNUZ...
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
rabbim razı olsun değerli kardeşim bu güzel görüşlerin için bana görede sorumlu biziz tüm müslümanlar ama bu bize belkide şu hayrı doğurabilir bizler bu acıları yaşayıp belkide daha olgunlaşıp dinimizin kardeşliğimizin bize bizden başkasının dost olamayacağını anlarız birbirimize sımsıkı sarılırız inş dua edelim
rabbim razı olsun değerli kardeşim bu güzel görüşlerin için bana görede sorumlu biziz tüm müslümanlar ama bu bize belkide şu hayrı doğurabilir bizler bu acıları yaşayıp belkide daha olgunlaşıp dinimizin kardeşliğimizin bize bizden başkasının dost olamayacağını anlarız birbirimize sımsıkı sarılırız inş dua edelim
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
Umarım bu tartışma ve fikir alışverişi yararlı olmuştur. En azından bazılarımızda kapalı olan gözlerimizi açmıştır. Sorun biziz demek yetmiyor bana göre neden sorun biziz sorusunun cevabını bulmamız gerekir.
Eğer elimizde ise sorun olmaktan çıkıp, sorun çözücü olmaya çalışalım.
Selam ve dua ile.
Umarım bu tartışma ve fikir alışverişi yararlı olmuştur. En azından bazılarımızda kapalı olan gözlerimizi açmıştır. Sorun biziz demek yetmiyor bana göre neden sorun biziz sorusunun cevabını bulmamız gerekir.
Eğer elimizde ise sorun olmaktan çıkıp, sorun çözücü olmaya çalışalım.
Selam ve dua ile.
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
zerda hanım çok güzel bir tartışma konusu açmışsınız öncelikle bunu söylemeliyim.neden bu hal'i aldı müslümanlık!!diimi yanlış giden bişeyler var.biz dosdoğru olduğuna inandığımız(elhamdülillah)kur-an bu ülkelere bahşedilmişken nerde yanlış var ki bu kadar kötü durumdayız!!!bi kere kur-andan gidelim,Allah kitabında toplumların kendi hakettikleri gibi yaşayacaklarını söylüyor.evet biz bütün müslümanlık bunu hak ediyor malesef!!!biraz kendimize batıralım çuvaldızı!!!!herşey o kadar almış başını gidiyor ki din de yazmakla bitmez bu inanın.siz de görebiliyorsunuzdur bunları zaten...biz malesef vahyin ne demek istediğiyle değil bizim ne anlamak istediğimizle anlıyoruz okuduğumuz kur-an'nı!!!ayın ondördü gibi parlak ve bozulmamış bir mushaf var elimizde söyleyin bana kaç tane müslüman evladı anladığı dilde bu kur-an'ı okuyor,hayatı okadar çok ezbere yaşıyoruz ki aynı din gibi!!!tabiki böyle olur sonuç.sen okuduğun kur-anın,kıldığın namazdaki duaların ne demek istediğini ne söylediğini bilme ondan sonra tabi ki bu sonuç kaçınılmaz olur!!!CenabAllah aklını kullanmayan toplumlara pislik atarız diyor kitabında!!!!biz aklımızı şeytanlıktan yana kullanıyoruz malesef ve böyle ödüllendiriliyoruz Allah tarafından!!!komşun açken sen, sıcacık yatağında yat,sağın da solunda olan olaylara seğirci kal"bana dokunmayan yılan bin yaşasın"mantığıyla iran da pakistanda,lübnanda vb. bir sürü zavallı müslüman katledilsin dön gel vicdanın sızlamadan gününü gün et!!!böyle mi olmalı müslüman.müslüman olduğumuzda ne'yin altına imza atmış olduğumuzu çoooookkkk iyi düşünmemiz lazım.ezbere müslümanım demekle olunmuyor malesef.baştan aşşağı sorumluluk istiyor.önce kendimizi,kişiliğimizin inşaasını yeni baştan yapmalıyız,kur-an'la,sonrası da çorap söküğü gibi gelir zaten yeter ki biz bişeylerin bilincine iyi varalım.herşeyi değiştirmek yine bizim elimizde.
saygılar
not:ben kendimi sütten çıkmış ak kaşık gibi lanse etmiyorum o yüzden "biz "ifadesini kullandım.yanlış anlaşılmasın suçlu biz'iz kısacası!!!!
zerda hanım çok güzel bir tartışma konusu açmışsınız öncelikle bunu söylemeliyim.neden bu hal'i aldı müslümanlık!!diimi yanlış giden bişeyler var.biz dosdoğru olduğuna inandığımız(elhamdülillah)kur-an bu ülkelere bahşedilmişken nerde yanlış var ki bu kadar kötü durumdayız!!!bi kere kur-andan gidelim,Allah kitabında toplumların kendi hakettikleri gibi yaşayacaklarını söylüyor.evet biz bütün müslümanlık bunu hak ediyor malesef!!!biraz kendimize batıralım çuvaldızı!!!!herşey o kadar almış başını gidiyor ki din de yazmakla bitmez bu inanın.siz de görebiliyorsunuzdur bunları zaten...biz malesef vahyin ne demek istediğiyle değil bizim ne anlamak istediğimizle anlıyoruz okuduğumuz kur-an'nı!!!ayın ondördü gibi parlak ve bozulmamış bir mushaf var elimizde söyleyin bana kaç tane müslüman evladı anladığı dilde bu kur-an'ı okuyor,hayatı okadar çok ezbere yaşıyoruz ki aynı din gibi!!!tabiki böyle olur sonuç.sen okuduğun kur-anın,kıldığın namazdaki duaların ne demek istediğini ne söylediğini bilme ondan sonra tabi ki bu sonuç kaçınılmaz olur!!!CenabAllah aklını kullanmayan toplumlara pislik atarız diyor kitabında!!!!biz aklımızı şeytanlıktan yana kullanıyoruz malesef ve böyle ödüllendiriliyoruz Allah tarafından!!!komşun açken sen, sıcacık yatağında yat,sağın da solunda olan olaylara seğirci kal"bana dokunmayan yılan bin yaşasın"mantığıyla iran da pakistanda,lübnanda vb. bir sürü zavallı müslüman katledilsin dön gel vicdanın sızlamadan gününü gün et!!!böyle mi olmalı müslüman.müslüman olduğumuzda ne'yin altına imza atmış olduğumuzu çoooookkkk iyi düşünmemiz lazım.ezbere müslümanım demekle olunmuyor malesef.baştan aşşağı sorumluluk istiyor.önce kendimizi,kişiliğimizin inşaasını yeni baştan yapmalıyız,kur-an'la,sonrası da çorap söküğü gibi gelir zaten yeter ki biz bişeylerin bilincine iyi varalım.herşeyi değiştirmek yine bizim elimizde.
saygılar
not:ben kendimi sütten çıkmış ak kaşık gibi lanse etmiyorum o yüzden "biz "ifadesini kullandım.yanlış anlaşılmasın suçlu biz'iz kısacası!!!!
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
haklısınız bir konu konuşulduğu zaman çözüm yollaırda bulunmalıdır uyarınız için çok tşkkonak yazdı:
Umarım bu tartışma ve fikir alışverişi yararlı olmuştur. En azından bazılarımızda kapalı olan gözlerimizi açmıştır. Sorun biziz demek yetmiyor bana göre neden sorun biziz sorusunun cevabını bulmamız gerekir.
Eğer elimizde ise sorun olmaktan çıkıp, sorun çözücü olmaya çalışalım.
Selam ve dua ile.
havvabahar
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Eyl 2006
- Mesajlar
- 52
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
evet ben bu konuda cok muzdaribim. benim kendi cevremde gozlemledigim birli ve beraberligin bozulmus olmasi. osmanli nin yikilma zamaninda zaten bunu gormeye basliyoruz ummetcilik akimi vatanin kurtulusunda etkili olamadi. milletcilik akimi ile bir dirlik ve beraberlik ve bunun sonucunda bir guc ve zaferler pesi sira geldi. biz muslumanlarin arasindaki sorunda bu bence istisare yapmiyoruz. bunlari yazarken bile icimde bir sikinti olustu. bu birlik ve beraberligi engelliyende yine seytan sanirim belkide nefislerimiz. herkesin bunu kendi kendine sormasi lazim sanirim. Rabbim cumle ummeti Muhammed'in hidayetini arttirsin. Amin. Allaha emanet olun.
evet ben bu konuda cok muzdaribim. benim kendi cevremde gozlemledigim birli ve beraberligin bozulmus olmasi. osmanli nin yikilma zamaninda zaten bunu gormeye basliyoruz ummetcilik akimi vatanin kurtulusunda etkili olamadi. milletcilik akimi ile bir dirlik ve beraberlik ve bunun sonucunda bir guc ve zaferler pesi sira geldi. biz muslumanlarin arasindaki sorunda bu bence istisare yapmiyoruz. bunlari yazarken bile icimde bir sikinti olustu. bu birlik ve beraberligi engelliyende yine seytan sanirim belkide nefislerimiz. herkesin bunu kendi kendine sormasi lazim sanirim. Rabbim cumle ummeti Muhammed'in hidayetini arttirsin. Amin. Allaha emanet olun.
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
kardeim bizim insanımızın önceliği artık maneviyat değil maddiyat karnını doyurma derdinde araba alma ev alma derdinde müslümanların içinde bulunduğu durum neler yaşanıyor çoğu insanı ilgilendirmiyor ben kendi kulaklarımla duydum yakınımda biri amaaaannnn boşverin ırakta olanları siz kendi yaşamınıza bakın bunu söyleyende dindar bir insan bu artık değişmeli müslümanlar kan ağlıyor ve biz seyrediyoruz rabbim bizi uyandırmadan biz uyanalım onun uayandırması çok şiddetli olacaktır diğer müslüman ülkelerinde olduğu gibi rabbim birlik ve beraberliktena yırmasın selam ve dua ile
kardeim bizim insanımızın önceliği artık maneviyat değil maddiyat karnını doyurma derdinde araba alma ev alma derdinde müslümanların içinde bulunduğu durum neler yaşanıyor çoğu insanı ilgilendirmiyor ben kendi kulaklarımla duydum yakınımda biri amaaaannnn boşverin ırakta olanları siz kendi yaşamınıza bakın bunu söyleyende dindar bir insan bu artık değişmeli müslümanlar kan ağlıyor ve biz seyrediyoruz rabbim bizi uyandırmadan biz uyanalım onun uayandırması çok şiddetli olacaktır diğer müslüman ülkelerinde olduğu gibi rabbim birlik ve beraberliktena yırmasın selam ve dua ile
RE: sorumlu kim bizmiyiz?
ablacım aslında gündemden düşmemesi gereken bir konuya değinmişsin...ama ben bunu şöyle yorumluyorum namaz kılmaya bile üşenen insanların olduğu dini islam olupta yarısını yaşamayı bile yasaklayan bir devletin yönettiği ülkeye rabbim ne kadar yardım eder sence.BİZ BAYANLARIN AÇILMASI,İKİ KARDEŞİN EVLENMESİ,ERKEKLERİN CİNSİYET DEĞİŞTİRMESİ GİBİ BİRSÜRÜ UFAK TEFEK ŞEYLER KIYAMET ALAMETİ OLARAK GÖSTERİLMEKTE BİZİM İNSANLARIMIZDA BUNLARI YAPARAK KIYAMETİ ÇAĞIRIOR İŞTE ZULÜMDEN ÖTE DEPREMMİ VAR KARDEŞİM....
ablacım aslında gündemden düşmemesi gereken bir konuya değinmişsin...ama ben bunu şöyle yorumluyorum namaz kılmaya bile üşenen insanların olduğu dini islam olupta yarısını yaşamayı bile yasaklayan bir devletin yönettiği ülkeye rabbim ne kadar yardım eder sence.BİZ BAYANLARIN AÇILMASI,İKİ KARDEŞİN EVLENMESİ,ERKEKLERİN CİNSİYET DEĞİŞTİRMESİ GİBİ BİRSÜRÜ UFAK TEFEK ŞEYLER KIYAMET ALAMETİ OLARAK GÖSTERİLMEKTE BİZİM İNSANLARIMIZDA BUNLARI YAPARAK KIYAMETİ ÇAĞIRIOR İŞTE ZULÜMDEN ÖTE DEPREMMİ VAR KARDEŞİM....
Bu konuyu görüntüleyen kişiler
Toplam: 2 (Kullanıcı: 0, Ziyaretçi: 2)
HAKKIMIZDA
İslamiyet.gen.tr dini sitesi Eylül 2005 yılında kurulmuştur. Kuruluşundan kısa bir süre sonra yapılanan sitemize, islami forum ile hızla yayılmaya ve içerik paylaşımlarına başlamıştır.
Dini, islami soruların bulunduğu, Namaz Vakitleri, Kuranı Kerim, Hz. Muhammed Efendimizin hayatı, Namaz ve İlmihal bilgiler ile sitemiz yayın hayatına devam etmektedir.