Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

sorumlu kim bizmiyiz? (2 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
merhaba değerli kardeşler sizlerle paylaşmak istediğim konu islam aleminin içinde bulunduğu durumdan müslümanların zulum altında inlemesi çoğu müslüman ülkenin fakir oluşu çoğu müslüman ülkenin ambargo altında oluşu ve çoğu müslüman ülkenin savaş içinde ve savaşın eşiğinde oluşu bunların hepsinde biz müslümanların ne gibi hataları var neden tüm dünyaya hükm eden bir ecdadın torunları iken ne olduda biz müslümanlar ezilir olduk hükmümüz geçmez oldu sizce sorumlu bizmiyiz yada sebebleri nelerdir?bunu tartışmaya açmak istiyorum fikirlerinizi paylaşırsanız hep beraber eksikliklerimizi bulalım diyorum selam ve dua ile
 

OKU

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2006
Mesajlar
267
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

S.A..
SİZLERİN
HAYIR
ZANNETTİKLERİ
ŞER,
ŞER
ZANNETTİKLERİ
HAYIR
OLABİLİR...........................EHLİ DELALETE KARŞI MANEN MÜCADELE...

TARTIŞMANIN SONUCUNUTARAFIMA ÖZEL MSAJ OLARAK YOLLARMISINIZ İNŞAALLAH..?
SELAMETLE..
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

:(:(:( BUNU DAHA ÖNCEDE BELİRTMİŞTİM YANLIŞ ANLAMAZSANIZ BİR DAHA BİLDİRİYORUM O ECDAN YOK ARTIK BİZLER CUMHURİYET NESLİYİZ CUMHURİYETTE BAZI KONULARDA DOKUNULMAZLIK VARDIR KİMSEYE KARIŞMAMA ÖZGÜRLÜYÜ 1924 DEN BERİ BU ÜLKENİN DİN HANESİ BOŞ BIRAKILDI BUNUN SEBEPLERİ TARTIŞILIRSA BENCE DAHA İYİ OLUR BU CÜMLELERİMLE SANIRIM HERŞEYİ İTİRAF ETTİM ANLAYANA SELAMETLE:eek::eek::eek:
 

OKU

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ağu 2006
Mesajlar
267
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

muhammed kutsal yazdı:
:(:(:( BUNU DAHA ÖNCEDE BELİRTMİŞTİM YANLIŞ ANLAMAZSANIZ BİR DAHA BİLDİRİYORUM O ECDAN YOK ARTIK BİZLER CUMHURİYET NESLİYİZ CUMHURİYETTE BAZI KONULARDA DOKUNULMAZLIK VARDIR KİMSEYE KARIŞMAMA ÖZGÜRLÜYÜ 1924 DEN BERİ BU ÜLKENİN DİN HANESİ BOŞ BIRAKILDI BUNUN SEBEPLERİ TARTIŞILIRSA BENCE DAHA İYİ OLUR BU CÜMLELERİMLE SANIRIM HERŞEYİ İTİRAF ETTİM ANLAYANA SELAMETLE:eek::eek::eek:
AFERİN AMA EKSİK (STRATEJİ)..
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

s a acizane fikirlerimi belirtmek istiyorum biz müslümanlar maddi değerlerin peşine koşmaktan manevi değerlerimizi unutur olduk msülüman ibadetin hür yapsın dedik camileri boş bıraktık kardeşimizi kimse ezmesin dedik onları desteklemek için elimizden geleni yaptık ürünlerini kullandık hala daha kullanıyoruz dinler arası hoş görü dedik sevgili peygamberimize yapılan iftiralara karşı elimizden bir şey gelmedi bizki kanuni sultan süleyman gibi bir ecdada sahiptik bir emrine avrupa ülkeleri kul köle oluyorlardı biz din millet dedik başörtüsü sorunu yaşayanlara hakkıyla sahip çıkamadık vatan millet sakarya olduk mitinglerde sağ elimiz havada onları protesto ederekn sol elimizde onların sıgarasıyla ısınmayaçalıştık bari evlatlarımız vatana sahip çıksın dedik puan düşük diye imam hatipe vermedik çocuğumun geleceği dedik bizler müslüman olarak maddi ve manevi değerlerimize sahip çıkmadık ve rabbim bizlere kafiri musallat ederek dünyada cezalandırıyor acizane fikrim şudurki akan bir damla kandan dahi bir damla gözyaşından dahi bizler mesuluz bizim kullukta eksikliklerimiz yüzünden şubu sebeblerden dolayı birbirimizden kopmamız yüzünden bugün islam alemi perperişandır durum iç açıcı olmasada ben müslümanların birlik olup şahlanacağını ümit ediyorum zafer inananlarındır
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

İslam ümmeti bir bütündür. Bundan dolayı İslami kimlik etnik kimlikten önce gelir. Ama ne yazık ki 19. yüzyılda Batı'dan ithal edilen kavmiyetçi anlayışlar ve sömürgeci güçlerin etnik kimliklere göre İslam coğrafyasını küçük parçalara ayırmaları İslam ümmetindeki bütünlüğü bozmuştur. Müslümanlar dediğimiz üzere kendi iradeleri dışında ve etnik kimliklere göre belirlenen sınırların içine hapsedildiler. Sonra bu küçük parçaların içindeki etnik unsurların her birinin başına kendilerini yeterince meşgul edecek meseleler çıkarıldı. Ayrıca birbirleriyle irtibatları da zorlaştırılarak birbirlerinin dertleriyle dertlenmeleri engellendi. Dolayısıyla artık düşünceleri de kendi iradelerinin dışında çizilmiş olan bu sınırların içine hapsedilmiş oldu. Bu durum ümmet bilincinin büyük zarar görmesi hatta neredeyse tamamen kaybolması sonucunu doğurdu. Ancak bizim bugün İslami bilinçlenmeye öncülük etme iddiasındaki insanlar olarak en azından düşünce ve ilgi alanımızı bu sınırların dışına taşırmamız ve bu sınırları tüm dünya Müslümanlarını kapsayacak şekilde genişletmemiz gerekiyor. Eğer kafalarımızda oluşturulmuş bu sınırları atamaz, sınır tanımayan bir ümmet bilincine kavuşamazsak İslami bilinçlenmeye öncülük iddiamız tamamen sözde kalır. Biz de bu doğrultuda Ramazan ayına girmemiz münasebetiyle İslam aleminin bazı bölgelerindeki yaralara dikkat çekeceğiz.
 

zeynep1111

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Tem 2006
Mesajlar
477
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

allah razı olsun zerda ablacım çok güncel vede konuşulması gereken bir konu
bence bunun nedenleri arasında islam ülkelerinin yeterli vede çooook etkli bir birlik kuramamaları evet islam birliği var ama neler yapıyor???yada yapabiliyor?????mesela bir islam ülkesi olan türkiyemin abd de ne işi var tek kurtuluş abd mi???
islam birliği etkili bir biiçimde kullanılsa:(:( daha geçen günlerde yaşanan papanın iğrenç laflarını duyamazdık :(:(birlik olmalı !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ayrıca islam devletlerindeki zenginlikleri müslümanar tarafından kullanılmalı ki maddi açıdan ilerlesin yabancılar kullanırsa bundan nasıl bir gelir beklenebilrki!!!
rabbim tüm müslümanların ümmeti muhammedin yardımcsı olsun bizim gül kokulu peygamberimiz(S.a.v) vede o dönemdeki insanların neler çekerek bu harika dini yaşatmaya çalıştıklarını unutmamayız onlar canlarını feda ettiler ,ezildiler işkenceler gördüler,zülümlerin arasında kaldılar... vede bizim şimidi yaşamaya çalışıtıımız belkide yaşamanın bize zor geldiği islamiyeti yaydılar
şimidi hangi müslüman bunu düşünüde islamın bu duruma gelmesine islamiyetin yabancı ülkelerde=terörzim olarak algılanmasına,ne oldugu belli olmayan papanın aşşalıkça sözlerine ,karikatür kirizine,...savaşlada ölen kardeşlerine nasıl yanmaz :(:(:(islamiyet ,islam iman, ümmeti oldugumuz peygameberimiz(s.a.v)sahabiler bunları hakediyorumu:(:(:(
ümmet olarak kul olarak nasıl hesap veririz rabbim yardımcımız olsun :(B)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

KARDEŞİM ANLATTIKLARININ HEPSİ DOĞRUDUR ANCAK BUNA BU SINIRLAR İÇERİSİNDE İZİN YOKTUR BİLLAKİS DEVLET KENDİ VATANDAŞINA SES ÇIKARMIYOR SAHİP ÇIKMIYOR DİNLİ İMANLI GENÇLERİ ASKRERİYE DOĞUYA GÖNDERİP ÇATIŞMADA ŞEHİD EDİYORLAR NEDEN ÇÜNKÜ İMANLI OLAN ŞEHİTLİK MERTEBESİNİ DAHADA İYİ ANLAR ÖLEN BOŞA ÖLMÜŞ OLUR SEBEP VEDE NEDEN BUDUR ARTIK NE ESKİ TÜRKLÜK KALDI BİZE ŞANIMIZA ASİLLİĞİMİZE YAKIŞAN NEDE TÜRKTE İMAN BIRAKTILAR NE HALİFELİĞİ YAŞADIK NEDE CUMHURİYETİ ADAM AKILLI SİZİN BU PAYLAŞIMINIZ ANÇAK OLMA OLASILIĞI RABİSTAN DEVLETİNDEDİR AMA O DEVLETTE PEK FAZLA İMANA SAHİP ÇIKMIYOR ARAP KRALININ BİR ELİ YAĞDA BİR ALİ BALDA GELSİN CARİYELER GİTSİN HURİYELER BU ZİHNİYET DÜNYAYI DAHA FAZLA GÖTÜREMEZ ARAP KRALI SARAYDA UYURKEN PEYGAMBER EFENDİMİN EVİNİ ÇÖP EV DİYE CANLI YAYINLARDA GÖSTERDİLER BUNA NEDEMELİ HANGİ ÜLKE KALDI TAM TEŞEKKÜRLÜ BİR MÜSLÜMAN DENECEK OLANLARDA ZATEN SAVAŞTALAR
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

ÇEÇENİSTAN Rusya, Çeçenistan'da bundan önce verilen bağımsızlık mücadelesinde önemli bir tecrübe kazandığından son saldırılarında kara çatışmalarından çok hava saldırılarına ağırlık verdi. Çeçenistan hava saldırılarına karşı herhangi bir savunma mekanizmasına sahip olmadığından bu saldırıların etkisi büyük oldu. Bu saldırılar daha çok sivillerin zarar görmelerine sebep oldu. Toplu katliamlar ve sivillere zarar vermek zaten Rusya'nın hedeflediği bir şeydi. Çünkü Rus askeri güçleri Çeçen mücahitlerin verdiği gerilla savaşlarında fazla direnemiyor, büyük kayıplar veriyorlardı. Dolayısıyla bu seferinde Rusya askerlerini mücahitlerle karşı karşıya getirmeden hava saldırılarıyla özellikle de insanların toplu halde bulundukları hastane, pazar yeri gibi mekanları hedef alarak toplu katliamlar gerçekleştirmeye çalıştı.

Sivillere yönelik saldırılar ve toplu katliamlar sivil halkın Inguşetya ve Gürcistan başta olmak üzere civardaki bölgelere sığınmak için kalabalık gruplar halinde yollara dökülmelerine sebep oldu. Ancak Çeçenistan'ın Gürcistan'a bakan sınırları dışında her tarafı Rusya Federasyonu'na bağlı bölgeler tarafından kuşatıldığından Moskova yönetimi sınır kapılarını da kapattı. Bu ise insanların sınır kapılarına yığılmalarına dolayısıyla açlık, salgın hastalık gibi çeşitli risklerle karşı karşıya gelmelerine sebep oldu.

Çeçenistan'la ilgili olarak duyarlılık sahibi herkesi rahatsız eden bir gelişme de başbakan Ecevit'in, Çeçenistan'daki katliamların sürdüğü bir sırada Rusya'yı ziyaret ederek bu ülkeyle teröre karşı işbirliği anlaşması imzalaması oldu. Oysa Rusya, Çeçenistan'daki bağımsızlık ve varlık mücadelesini bir terör olarak nitelemekte ve buradaki katliamını da "teröre karşı savaş" olarak dünya kamuoyuna lanse etmeye çalışmaktadır. Onunla teröre karşı işbirliği anlaşması imzalanması ise onun terör konusundaki değerlendirmelerini kabullenmek anlamına gelir.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

İslam coğrafyasının uzun yıllardan beridir kanayan bir yarası olan Filistin bu yılın Ramazan ayına da çeşitli sıkıntılarla giriyor. Bir yandan "barış" kavramının gölgesinde Filistin davasının tarihe gömülmesi çabaları devam ederken diğer yandan kutsal topraklarda varlıklarını sürdürme mücadelesi verenlere yönelik baskılar iki koldan (hem işgal yönetimi hem de sözde özerk yönetim tarafından) bütün hızıyla sürdürülüyor. Bu yılın Ramazan ayına girilirken Filistin meselesiyle ilgili gündemi en çok "nihai anlaşma merhalesi"yle ilgili görüşmeler meşgul ediyor. Bu merhalede ele alınacak meselelerden biri de mülteciler meselesi. Halen dört milyon kadar Filistinli kendi öz yurtlarının dışında mülteci olarak yaşamaktadırlar. Bunların önemli bir kısmı da mülteci kamplarında oldukça ağır ve zor şartlarda yaşamaktadır. İşgal yönetimi onların gasp edilmiş mülklerine dünyanın değişik yörelerinden getirtilen yahudileri yerleştirdi. Şimdi İsrail, gasp edilmiş arazilerin üzerine kurulmuş olan yahudi yerleşim merkezlerinin kalması konusunda ısrarlı davranırken üstelik bunlara yenilerini eklemeye çalışıyor. Bu ise mülteciler meselesinin görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulmasının imkansızlığını gösteriyor. Çünkü bir meselenin çözümü ancak hakkın yerini bulmasıyla mümkün olur. Birilerinin kalkıp da hakları gasp edilenler adına hareket ettiklerini ileri sürerek o haklardan vazgeçtiklerini söylemeleriyle o mesele çözülmüş olmaz. Nihai anlaşma merhalesinde ele alınacak tek konu mülteciler konusu değil. Ancak biz bu yazıda bazı kısa notlar iletmekle yetinmek zorunda olduğumuzdan daha çok insanların ızdıraplarını, acılarını dile getirmeye çalışıyoruz.

Filistin'le ilgili önemli bir mesele de tutuklular meselesi. En son Wye Plantation Anlaşması'nın uygulamaya geçirilmesinde göstermelik olarak birkaç yüz tutuklu serbest bırakıldı. Ama onlardan boşalan yerler derhal yeni tutuklamalarla dolduruldu. Üstelik zindandaki insanlara çok ağır bir şekilde zulmediliyor. Bu zulümlerden biri de aramalarda tutukluların anadan doğma çırılçıplak edilmesi. Bu uygulama yüzünden bazı zindanlardaki tutuklular açlık grevleri başlattılar. Bunun yanı sıra işkence uygulamaları da devam ediyor.

Bir yandan İsrail işgal rejiminin ve onun güdümündeki sözde özerk yönetimin baskıları devam ederken bir yandan da şimdiye kadar sürekli siyonist işgal devletine koltuk değneği görevi gören Ürdün yönetimi özellikle HAMAS'ı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Bu amaçla bu hareketin resmi sözcüsü İbrahim Goşe ve Siyasi Birim başkanı Haldi Meş'al de dahil olmak üzere Ürdün'de ikamet eden 24 yetkilisini zindana attı. Bazı kişiler bu baskıların arkasında İsrail ve ABD'nin isteklerinin olduğuna dikkat çektiler.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

Afganistan'da ne yazık ki istikrarsızlık ve iç çatışma devam ediyor. Şimdi bir de Suudi Arabistan asıllı Usame bin Ladin'in teslim edilmemesi gerekçesine dayandırılan BM ambargosu başlatıldı. ABD, Usame bin Ladin'i "terörist" ilan ettiğinden onun kendisine veya kabul edebileceği üçüncü bir ülkeye teslim edilmesini istiyordu. Taliban'ın ilk çıkışında rolü olan ve başlangıçta onu destekleyen ABD, son zamanlarda bu hareketi gözden çıkardığından Bin Ladin bahanesini kullanarak onu köşeye sıkıştırma operasyonlarını başlatmıştı. Son olarak BM de ABD'nin talepleri doğrultusunda Afganistan'a ambargo uygulama kararı aldı. BM ve ABD'nin bu tavırlarıyla karşı karşıya gelen Taliban yönetimi de aralarındaki sorunları barışçı yollardan çözüme kavuşturmak için muhaliflerine çağrıda bulundu.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

Endonezya'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini İslami camiadan gelen Abdurrahman Vahid kazandı. Ancak Abdurrahman Vahid'in ilkelilik konusunda zayıf kaldığını görüyoruz. Zaten kendisinin daha çok "muhafazakar" bir çizgiyi temsil etmesi böyle bir zafiyet gösterebileceğini ortaya koyuyordu. Ne yazık ki bu zafiyeti de en önce İsrail'le diplomatik ilişkilere sıcak baktığını belli etmek suretiyle gösterdi. Zaten onun cumhurbaşkanlığına, Endonezya'nın eski diktatörü Ahmed Sukarno'nun kızı Megawati Sukarno Putri'nin de onun yardımcılığına getirilmesi siyasi güçler arasında bir denge oluşturulması amacına yönelikti. Bu arada Abdurrahman Vahid'in halk tarafından değil diktatör Suharto zamanındaki sisteme göre şekillenmiş olan parlamento tarafından seçildiğini hatırlatalım.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun genel bir değerlendirmesini yapmak istiyoruz. Ancak ondan önce İslam'daki ümmet bilincinin önemine bir kez daha vurgu yapmakta yarar görüyoruz. Müslüman olmak sadece bir dine mensubiyeti değil aynı zamanda bir ümmete mensubiyeti ifade eder. Yüce Allah, bu mensubiyet şuurunun canlı tutulması için çeşitli yükümlülükler koymuştur. Cuma ve bayram namazlarının cemaatle kılınmasının şart koşulması, beş vakit namazın da cemaatle kılınması için teşvikte bulunulması, hacc ibadetinin belli dönemlerde ve dünyanın değişik yörelerinden gelen Müslümanların kaynaşması suretiyle yerine getirilmesi vs. bu konuda verilebilecek ve ilk akla gelen örneklerden bazıları. Orucun hikmetlerinden biri de bu bilincin canlı tutulmasıyla ilgilidir. Yukarıda zikrettiğimiz ibadetlerde ümmet bilincinin insanların bir araya getirilmesiyle duygulara ve zihinlere işlenmesi söz konusuyken oruçta ferdi bir ibadetle bu gerçekleşmektedir. Yani oruç vasıtasıyla Müslümanlar kendi iradeleriyle ve vicdanlarının derinliklerine kadar inerek belli bir ümmete mensup olmanın getirdiği sorumluluğu hissetmektedirler. Oruç en başta Allah'a karşı bir kulluk sorumluluğu ve ibadet olmakla birlikte en önemli hikmetlerinden biri aç ve ihtiyaç içindeki mü'minlerin sıkıntılarını hissetmek ve anlamaktır. Bu hikmet iman kardeşliğinin ve ümmet bilincinin önemine dikkatimizi çekmektedir. Biz de orucun bu hikmetinin biraz daha bariz bir şekilde hissedilmesine yardımcı olmak amacıyla bu hafta İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun genel bir değerlendirmesini yapmak istiyoruz. Ancak İslam aleminin şu sıralarda içinde olduğu durumu ayrıntılarıyla verme imkanımız olmadığından dünya Müslümanlarının karşı karşıya olduğu genel problemlerin başta gelenlerine işaret ederek bunlar hakkında kısa değerlendirmeler yapmakla yetinmek istiyoruz:
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

muhammed kardeşim sende düşüncelerinde haklısın ama bu zamana nasıl gelindi?neden böyle?ben islam alemine öncülük edebilecek en ideal ülkenin türkiye oduğuna inanmaktayım çünkü dinimiz diğer müslüman ülkelere nazaran daha güzel yaşanıyor tabiki yaşamaya çalışanlar arabistan adamlar dediğiniz gibi zevk sefa içindeler mübarek beldenin sefasını sürüyorlar peygamber zamanından ve osmanlı zamanından kalan değerlere verilen değere bakılırsa yaşam tarzlarına bakılırsa onlarda umut yok mezhebleri bile farkı onların gerçek anlamda islamı yaşadıklarınada inanmıyorum hepsi amerikan uşağı ben acizane düşünceme göre olumlu yada olumsuz hatayı kendimizde görüyürorum yanılıyormuyum acaba haksızlıkmı yapıyorum yoksa gerçek bumu bunu sizlerle paylaşmak istiyorum elimi taşın altına koydum ne oalcak diye bekliyorum
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

Dağılmışlık
Diyebiliriz ki bugün dünya Müslümanlarının karşı karşıya olduğu belli başlı problemlerin tümünün temelinde dağılmışlık problemi yatmaktadır. Çünkü dağılmışlık güçlerin bir araya gelmesini engellemekte dolayısıyla herhangi bir fonksiyon icra etmesinin önüne geçmektedir. Oysa gittikçe globalleşen günümüz dünyasında güçlerin bir araya getirilmesi bir zaruret haline gelmiştir. Dağılmışlık yukarıda işaret ettiğimiz ümmet bilincine de tamamen terstir. Dağılmışlığın temel sebebi ise sömürgeci güçlerin dünya Müslümanlarını kavmiyetçi anlayışlara göre parçalayarak, onları etnik kimliklere göre şekillenen küçük coğrafi parçalara kapatmış olmalarıdır. Sömürgeciler bunu fiilen gerçekleştirdikten sonra yıllar süren propaganda faaliyetleriyle Müslümanların düşüncelerini de, onların iradeleri dışında ve tamamen kendi keyiflerine göre çizmiş oldukları sınırların içine kapattılar. Ayrıca her bir coğrafi parçadaki kitlenin başına onları yeterince meşgul edecek sıkıntılar, dertler açtılar. Dolayısıyla artık insanların ilgi alanları da bu sınırların dahiline kapanıp kaldı. Bu açıdan, dağılmışlıktan kaynaklanan problemi aşabilmek için en önce kafalarımızdaki sınırları silip atmamız ve ilgi alanımızı bütün dünya Müslümanlarını kapsayacak şekilde genişletmemiz gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için de etnik kimliklere dayandırılan üstünlük davalarının birer cahiliye çağrısı olduğunu iyi anlamamız, bu tür davalara çağıranların çağrılarına ilgi göstermememiz gerekir. Sonra da yardımlaşma ve dayanışma sınırlarımızı genişletmemiz gerekir. Bu konuda karşımıza çıkan engelleri de zorlamak, bu engelleri aşmaya çalışmak zorundayız. Yardımlaşma ve dayanışma konusunda mesafeye elbette itibar edilmesi ve en önce en yakındaki ihtiyaç sahiplerinin gözetilmesi gerekir. Ancak uzaktakinin sıkıntısı çok daha büyükse o zaman mesafeleri aradan kaldırarak daha büyük sıkıntılarla uğraşanlara el uzatmak şarttır. Ümmet bilinci işte bunu gerektirir. Ama dünyanın değişik yörelerinde yaşayan Müslümanların sıkıntılarından haberdar olabilmemiz onların dertleriyle dertlenebilmemiz için en önce onların durumlarını takip etmemiz gerekir.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

Fakirlik
Aslında İslam dünyası tabii kaynaklar yönünden oldukça zengindir. İslam da çalışmayı, başkalarına muhtaç olmamayı emretmektedir. Buna rağmen İslam aleminin hemen hemen her tarafında insanlar fakirlikle, ekonomik sıkıntılarla boğuşmaktadırlar. Bunun temel sebebi ise yönetimlerin izlediği ve genellikle dışarıdan dikte edilen politikalardır. Yukarıda, sömürgeci güçlerin İslam coğrafyasını küçük parçalara ayırdıktan sonra her bir parçadaki kitlenin başına kendini yeterince uğraştıracak dertler açtığını dile getirmiştik. İşte bu dertlerden biri de fakirliktir. Fakirlik probleminin temelinde fakirleştirme politikası yatmaktadır. Siyon liderlerinin protokollerinde şöyle denmektedir: "Günlük ekmek ihtiyacı, yahudi olmayanları sakin kalmaya zorlar ve onları bizim aciz hizmetkarlarımız yapar." (Bkz. Siyon Liderlerinin Protokolleri, Çev. Abdullah Mustafa, Victor Marsden'in İngilizce tercümesinden, Protokol: 13, Sh. 80, Yeni Neşriyat, İstanbul, 1978) Bu ifade, fakirleştirme politikasının amacını ortaya koymaktadır. Siyonistler bu amaçlarını yahudi olmayanlar için düşünürler. Emperyalistler, sömürdükleri ülkelerin halkları açısından düşünürler. Kendi halklarından kopuk ve demir yumrukla ayakta duran yönetimler de yönettikleri kalabalıklar açısından aynı şeyi düşünürler. İşte bu politika yüzünden bazen maksatlı bir şekilde insanlar fakirleştirilmekte ve sadece geçim dertleriyle uğraşmaları sağlanmaktadır. Bugün İslam aleminin fakir ve geri kalmış olmasının temel sebebi işte bu politikadır.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

rabbimin yardımı ve merhametiyle umutsuzluğa kapılmadım kardeşim islam alemi birleşecek inş
 

konak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2006
Mesajlar
1,186
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

S.A. Zerda Hanım;
Aslında bahsettiğiniz sorun Asr-ı Saadet döneminden sonra var olmaya başlanan ve günümüzde de devam eden bir sorun. Müslümanlar en ileri düzeyde oldukları zamanda bu sorun mevcuttu. Günümüzde de mevcut. Günümüzde mevcudiyetine değinmenin gereği de bence batı aleminin haçlı zihniyetiyle hareket etmeye başlamasıyla insanların akıllarına gelmeye başladı. Ama sorun bence hep vardı ve hep oldu.
Düşünün ilim ve bilimde müslümanlar birçok coğrafyaya hükmederken bile kendi aralarında çatışmalar mevcuttu. Neden çıkar ve hakimiyet. Oysa Resulümüz ne emretmişti. Mutlak hakim Allah'tır. oysa insanlar hakimiyeti elde tutmak için (müslümanlar kendi içlerinde )çatışmaya başladılar.
Kısa ve öz değinmek istiyorum Günümüzde müslümanların içinde bulunduğu durum sipariş üzerine kendilerine sunulmuş durum değil müslümanların bunu böyle istemeleriyle durum bu hali almıştır. Her günümüze, her gecemize bakalım bunun cevabı bizim yaşamımızda da mevcuttur. Biz ne kadar dürüstçe yaşıyoruz ki. Biz ne kadar emir ve yasaklara uyuyoruz ki. Kur'an ahlakıyla ahlaklanmış olsaydık bugün yoksulluk içinde müslüman olmazdı. Neden avrupalıya işsizlik parası verilmiyor da buradan gidenlere veriliyor. Orada verilen vatandaşlar (avrupalı yani kendi vatandaşları) onlar haftanın belirli günlerinde belirli işlerde çalıştırılarak alabiliyorlar.
Neden müslümanlar dindar kazanmak için mücadele vermiyorlarda neden onlar ülkemizde rahat bir şekilde misyonerlik faaliyetlerini yürütebiliyorlar.
Düşününce nedenin bizler olduğu açıktır.
Selam ve dua ile....
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: sorumlu kim bizmiyiz?

çokk tşk ler konak bey düşünceleriniz çok değerli paylaştığınız için allah razı olsun selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt