Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?" (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

tamam ozaman soruyorum. Bir Mezhebe Bağlanmak Gerekir mi?
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

abla çok zor bir soru bu
öyle işkembeyi kübradan atılacak cinsten değil
biraz araştırma gerektiriyor.
onun için biraz müsade isteyeceğim.
tabi bu arada bir başkası cevaplarsa zahmet etmeden öğrenmiş oluruz..
k.s.e.o.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

mtekik yazdı:
abla çok zor bir soru bu
öyle işkembeyi kübradan atılacak cinsten değil
biraz araştırma gerektiriyor.
onun için biraz müsade isteyeceğim.
tabi bu arada bir başkası cevaplarsa zahmet etmeden öğrenmiş oluruz..
k.s.e.o.
eee kardeşler bizde böyle araştırın bakalım Allah kolaylık versin
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

zerda yazdı:
tamam ozaman soruyorum. Bir Mezhebe Bağlanmak Gerekir mi?

ABLA BEN BÖYLE BİR YAZI BULDUM.SONUÇTA HEPSİ ALLAHI ANLATIYOR İSLAMI ANLATIYOR.MEZHEB BİZİM İÇİN KOLAYLIKTIR.

Herkesin, hükmü asıl kaynaklarından, Kur’an’dan ve sünnetten alması gerekir. Buna gücü yetmeyenler ise, bir alimin deliline bakarak tercihte bulunmak ve onun görüşünü paylaşmak suretiyle bir imama veya müçtehide uyabilirler. Bir mezhebe bağlılığın gerekliliğini savunmak kadar, "kişi muhayyerdir, dilediği müçtehidi taklit eder" demek de doğru değildir. Verilen fetvanın kişinin vicdanını tatmin etmesi gerekir.

Zira doğru sadece bir tanedir. Bütün müçtehitler bu doğruya ulaşmak, onu bulmak için gayret sarf etmişlerdir. Eğer doğruya ulaşabilmişlerse iki ecir, hata etmişlerse bir ecir kazanmışlardır. Aynı şekilde, mukallitlerin de, doğruya ulaşmak için gayret sarf etmeleri gerekir. Dolayısıyla, delilsiz olarak, körü körüne taklit etmek yerine, delillerine bakarak kanaat getirmesi gerekir. Hz. Peygamber, “pek çok müftü fetva verse de, kalbine danış.” (Süyûtî, Câmi’u’s-Sağîr, I/40.) buyururken buna işaret etmektedir. Vicdanen doğru olduğuna inanmadan bir fetvaya uymak caiz değildir.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

zerda yazdı:
mtekik yazdı:
abla çok zor bir soru bu
öyle işkembeyi kübradan atılacak cinsten değil
biraz araştırma gerektiriyor.
onun için biraz müsade isteyeceğim.
tabi bu arada bir başkası cevaplarsa zahmet etmeden öğrenmiş oluruz..
k.s.e.o.
eee kardeşler bizde böyle araştırın bakalım Allah kolaylık versin

ARAŞTIRDIK ZERDA HANIM BULDUM DA EE BİZDEDE BÖYLEE
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

eee kimin kardeşi olacak okadar doğru kardeşim benim
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

FATMA_ERGUN yazdı:
zerda yazdı:
tamam ozaman soruyorum. Bir Mezhebe Bağlanmak Gerekir mi?

ABLA BEN BÖYLE BİR YAZI BULDUM.SONUÇTA HEPSİ ALLAHI ANLATIYOR İSLAMI ANLATIYOR.MEZHEB BİZİM İÇİN KOLAYLIKTIR.

Herkesin, hükmü asıl kaynaklarından, Kur’an’dan ve sünnetten alması gerekir. Buna gücü yetmeyenler ise, bir alimin deliline bakarak tercihte bulunmak ve onun görüşünü paylaşmak suretiyle bir imama veya müçtehide uyabilirler. Bir mezhebe bağlılığın gerekliliğini savunmak kadar, "kişi muhayyerdir, dilediği müçtehidi taklit eder" demek de doğru değildir. Verilen fetvanın kişinin vicdanını tatmin etmesi gerekir.

Zira doğru sadece bir tanedir. Bütün müçtehitler bu doğruya ulaşmak, onu bulmak için gayret sarf etmişlerdir. Eğer doğruya ulaşabilmişlerse iki ecir, hata etmişlerse bir ecir kazanmışlardır. Aynı şekilde, mukallitlerin de, doğruya ulaşmak için gayret sarf etmeleri gerekir. Dolayısıyla, delilsiz olarak, körü körüne taklit etmek yerine, delillerine bakarak kanaat getirmesi gerekir. Hz. Peygamber, “pek çok müftü fetva verse de, kalbine danış.” (Süyûtî, Câmi’u’s-Sağîr, I/40.) buyururken buna işaret etmektedir. Vicdanen doğru olduğuna inanmadan bir fetvaya uymak caiz değildir.

tebrik ve teşekkür ederim.
hem bilgilendirdiğiniz hemde araştırma eziyetinden kurtardığınız için.
hadi bakalım soru sırası sizin
k.s.e.o.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

Sa'y nedir?
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

Çalışma, gayret sarfetme, koşma, yürüme; Hac veya umre ibadeti esnasında Harem-i Şerif'in yanında bulunan Safa ile Merve tepeleri arasında dört gidiş üç dönüş olmak üzere yedi defa gidip gelmeyi ifade eden bir fıkıh terimi. Sa'y'ın temeli, İsmail (a.s)'ın annesi Hz. Hacer'in su bulmak amacıyla bu iki tepe arasında koşuşturmasına dayanmaktadır. İbrahim (a.s), Allah Teâlâ'nın emriyle Hz. Hacer'i henüz bir bebek olan İsmail (a.s) ile birlikte suyun ve hiç bir insanın bulunmadığı bugünkü Harem'in yanına bıraktı. Yanlarında bir kırba su ve bir miktar da yiyecek vardı. Bir müddet sonra kırbadaki su ve yanlarındaki erzak tükendi. Çocuk susuzluktan çırpınmaya başladı. Hz. Hacer, birilerini görebilmek için biraz ileride bulunan Safa tepesine çıktı, etrafa bakındı; ancak kimseyi göremedi. Buradan aşağıya doğru inerek karşı taraftaki Merve tepesine doğru yürüdü. Merve tepesinden de kimseyi görmesi mümkün olmamıştı. Bunun üzerine tekrar Safa tepesine geri döndü ve bu gidiş gelişi yedi defa tekrarladı. O iki tepe arasındaki çukur yere indiği zaman eteğini toplayarak koşuyordu. Çünkü buradan çocuğu bıraktığı yer görülmüyordu: Sonuçta ümidini yitiren Hz. Hacer, İsmail (a.s)'ın yanına döndü ve orada bir su kaynağının akmakta olduğunu gördü (Buhârî, Enbiya, 9). Allah Teâlâ, onları Zemzem'le rızıklandırmış ve böylece onları, Beyt-i Atik (eski beyt, Kâbe)'in bulunduğu yerin mamur hale getirilmesine sebep kılmıştır. Daha sonra tekrar buraya gelen İbrahim (a.s), Allah Teâlâ'nın emriyle İsmail (a.s) ile birlikte Beytullah'ı inşa etmişti. Cebrail (a.s), ona gelerek haccın ne şekilde yapılacağını öğretmişti. Böylece Sa'y, haccın bir parçası olarak devam edegelmiştir. İbn Abbas'dan, Rasûlüllah (s.a.s)'in Hz. Hacer'in kıssasını anlatırken şöyle dediği nakledilmektedir: "İşte insanların (hacıların) Safa ile Merve arasında say etmelerinin sebebi budur" (Buhârî, aynı bab).
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

DOGRU BUYRUN ZERDA HANIM
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

Mirasta kadın neden farklıdır?
 

fidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2006
Mesajlar
947
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

s.a. çok güzel bir forum arkadaşlar allah hepinizden razı olsun zerda ablanın sorunun cevabını aradım ama bulamadım inşallah öğrenicem burada a.e.o.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

mtekik yazdı:
nuresma yazdı:
evet abim;) sıra sizde o zaman. (bu arada yarın sınavım var ama burdan kopamıyoruuum)selam ile..
bence sınavına hazırlanman daha uygun, çünkü onun için bir zaman belirlenmiş, sonra tekrar sınav olamayacağına göre, önce desine çalış ki senin okuman için emek, zaman, para harcayan ebeveynlerini üzmeyesin ve arkadaşlarının içinde mahçup duruma düşecek durumlara düşmeyesin.
Biz zaten buralardayız, ne zaman arasan bizleri burada bulabilirsin.
Hadi sana Allah zihin açıklığı versin,

Ayrıca dersle ilgili kafanıza takılan sorularınızıda burada sorabilirsiniz, ben değil ama arkadaşlar arasında mutlaka yardımcı olacak birilieri vardır.
k.s.e.o.
Allah razı olsun abim.sizde kalbinizin sahibine emanet olun.B)B)B)
 

rainmen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Eyl 2006
Mesajlar
197
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MEZHEPÇİLİK İSLAM DİNİN ÖZÜN DE YOKTUR(SÜLEYMAN ATEŞ'İN YORUMU)

RE: MEZHEPÇİLİK İSLAM DİNİN ÖZÜN DE YOKTUR(SÜLEYMAN ATEŞ'İN YORUMU)

Hocam İslam'da bir mezhebe mensup olmak şart mıdır? Hiçbir mezhebe mensup olmamak İslam'a ters düşer mi? Öldüğümüz zaman bize, 'mezhebin nedir?' diye sorulacak mı? Bazıları bir mezhebe mensup olmayan insanların daha çok ibadet etmesi gerektiğini söylüyor. Mezhepler konusunda beni aydınlatır mısınız?" Şimdi bu iki okurumuzun sorularını cevaplayalım.

Mezhepçilik, İslâm'ın özünde yoktur. Gerçekte içtihat mezhepleri, din bilginlerinin ayrıntı konulardaki içtihat farklarından ibarettir. Bunlar önemli değildir. Kur'ân ve sünnetten hüküm çıkaracak bilgiye ve güce sahip olanlar, herhangi bir mezhebe bağlanmak durumunda değillerdir. Ama bu güçte olmayanlar istedikleri mezhebi seçebilirler. Her mezhep kendi hüküm sürdüğü, tutunduğu bölge halkı için uygun ve elverişli bulunmuştur. Hanbeli mezhebi çöl insanı için daha uygun düşmüş, Maliki mezhebi Kuzey Afrika insanınca daha elverişli bulunmuş, Şafii mezhebi Mısır'da, Hanefi mezhebi Irak'ta ve Türk bölgelerinde tutunmuştur.

Kur'ân ve hadisten hüküm çıkaracak bilgiye sahip olanların, herhangi bir mezhebe tabi olması gerekmez. Hatta bu güçte olan bilgi sahiplerinin, üstlerine düşeni yapmayarak hazır bir mezhebe uymaları doğru bile görülmez.

Çünkü o kimse, üstüne düşen kaynaktan araştırma görevini ihmal etmiş olur. Ama böyle derin bilgi sahibi olmayanlar, zorunlu olarak bir mezhep imamının yorumlarına uyar. Başka türlü dini nasıl ve neye göre uygulayacaktır? Ölen kimseye mezhebi sorulmaz. Mezhep, din değildir. Zaten o klasik kitaplarda anlatıldığı biçimde sorgu sual de Kur'ân'ın anlatımına uymaz!!!!
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

S.A.
RAİNMEN KARDEŞİMDEN ALLAH RAZI OLSUN BİZLERİ BİLGİLENDİRDİ.
AMA SORU SORMAMIŞ ŞİMDİ BEN SORUYORUM.

TAHARET BAHSİMİZE DEVAM EDELİM
SOLARIN ÇEŞİTLERİ KAÇTIR, YAZARMISINIZ?
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

bu defa cevabı ben vereyim bari,
sulaar beş kısma ayrılır,
1- hem temiz, hem temizleyici olup mekruh olmayan sular. buna mutlak suda denir.
2- temizdir, temizleyicidir ancak mekruhtur. Bu sular da kedi ve benzerlerinin kendisinden içtiği sulardır. Bunlar miktar olarak az hükmünde olan sulardır.
3- temiz fakat temizleyici olmayan sular. Bunlar abdestsizliği gidermek için kullanılan sulardır.
4- pis sular. içine pislik düşen durgun ve az sulardır.
5- temizleyici şüpheli sular. kendisinden eşek ve katırın içtiği az hümkümündeki sulardır.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

şimdi de yeni sorumuz.

ABDESTİN VACİP OLMASININ ŞARTLARI VE SAHİH OLMASININ ŞARTLARINI YAZARMISINIZ.
K.S.E.O.
 

medina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ağu 2006
Mesajlar
148
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

MİRASDA Kİ FARKLAR :
Miras cihetinden erkekle kadının hakları arasında muhtelif farkları kısaca şöyle özetleyebiliriz :
a) Erkeklerin baba, oğul, zevc ve oğlan kardeşlerin aralarında sehim farkları olduğu gibi kadınlarda çeşitli hallerde farklı sehim hisseleri vardır.
Meselâ : Ana bir kız kardeşlerinden bir kız kardeş tek başına olursa altıda bir (6/1) alır. Kezâ ana bir oğlan kardeş de bir adet olursa, o da altıda bir (6/1) alır. Şayet ana bir oğlan ve kız kardeşler birden fazla; iki üç kişi olurlarsa üçte bire (3/1) müsavi olarak varis olurlar. Zira bunlar tek başına erkek veya kadın oldukları zaman altıda bir hisse de nasıl müsâvî iseler üçte bir'e beraber varis olmaları halinde de aralarında yine müsavi olarak varis olurlar.
Bu mesele hanefi Mezhebi üzeredir.
Bu gerçekler Kur'an-ı Kerimin şu meâldeki âyeti celilisiyle beyan edilmiştir :
"Eğer mîrası aranan erkek veya kadın, çocuğu ve babası olmayan bir kimse olur ve onun erkek veya kız kardeşi bulunursa, bunlardan her birinin (hakkı) altıda biridir. Eğer onlar bu (bakımdan) çok iseler o halde onlar (ölünün edeceği vasiyyet ve borcun edasın) dan sonra üçte birde (3/1) ortaktırlar." (Nisa Suresi, 12)
b) Kadın, erkeğin aldığı mîras hakkının yarısını alır. Yani ikili birli varis, olma cihetindedir. Buda ana baba bir oğlan ve kız kardeşlerin varis olmaları neticesindedir.
Bu farklı veraset, kadınların şeref ve kereminin noksanlığından mı dır? Veya İslam'da böyle bir şeref ve insanlık değerinin noksanlığımı vardır? Hayır asla yoktur.
Elbette öyle bir sebep ve noksanlıktan değildir. Belki Kadınların, mehir ve nafaka hakkının olmaları hasebiyle kadınlar böyle meşru yollardan maddi imkânlara kavuşabilecekleri ve kavuştukları bir gerçek ve hakikattir.
Binaenaleyh erkeklerde daha fazla sarfiyat ve gider olduğundan erkekler, kız kardeşlerden ve diğer erkeklerde bazt yönlerden fazla hakka sahip ve vâris olmaktadırlar.
Bu beyanımız pek çok sebeplerden bir tanesidir. Ve kadınla erkeğin arasında denge ve adâlet olmuş oluyor:
"Allah (c.c.) size (Miras hükümlerîni şöylece) tavsiye (ve emr) eder. Evlatlarınız hakkında (ki hüküm) erkeğe. iki dişinin (kadının, kız kardeşinin) payi miktarıdır." (Buhari, Müslim)
Verâset konusunda ki arzettiğimiz hükümler erkekle kadın arasındaki müsavi veya farklı olan haklardan bir kaçıdır. Daha uzunu ve madde madde beyanı feraiz kitaplarında ve fıkıh kitaplarının sonralarında beyan edilmiştir
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

Abdest alırken, ayağa giyilen mestlerin üzerine meshetmek caizdir. Ancak üzerine mesh edilebilmesi için mestin; a) ayaklar yıkanarak alınan bir abdestten sonra giyilmiş olması, b) ayağa giyilmiş olarak normal bir yürüyüşle yaklaşık 5 km. veya daha fazla yürüyecek kadar dayanıklı olması, c) mestlerin bağsız olarak ayakta durabilecek kadar sağlam ve kalın olması, d) Mestlerin her birinde, ayak parmağının küçüklerinden üçünün gireceği kadar genişlikte delik bulunmaması, e) hemen suyu emerek ayağa geçirmemesi, f) Mesti giyenin ayağının ön kısmında, elin küçük parmağıyla en az üç parmak yer bulunması gerekir.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "SORULARLA DİNİMİZİ ÖĞRENELİMMİ?"

tugba_m yazdı:
Abdest alırken, ayağa giyilen mestlerin üzerine meshetmek caizdir. Ancak üzerine mesh edilebilmesi için mestin; a) ayaklar yıkanarak alınan bir abdestten sonra giyilmiş olması, b) ayağa giyilmiş olarak normal bir yürüyüşle yaklaşık 5 km. veya daha fazla yürüyecek kadar dayanıklı olması, c) mestlerin bağsız olarak ayakta durabilecek kadar sağlam ve kalın olması, d) Mestlerin her birinde, ayak parmağının küçüklerinden üçünün gireceği kadar genişlikte delik bulunmaması, e) hemen suyu emerek ayağa geçirmemesi, f) Mesti giyenin ayağının ön kısmında, elin küçük parmağıyla en az üç parmak yer bulunması gerekir.
ablacığım mest ile ilgili cevavbınız için teşekkür ederiz.
son sorumuzda abdestle ilgili , onada bir cevap alabilirmiyiz.
k.s.e.o.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt