Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF--- (3 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
326xk.jpg
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Nu'man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Dua ibadetin kendisidir" buyurdular ve sonra şu âyeti okudular. (Meâlen): "Rabbiniz: ''Bana dua edin ki size icâbet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir" buyurdu." (Gâfır 60).


Tirmizî, Tefsir, Gâfir, (2973); Ebû Dâvud, Salât 358, (1479)
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Sehl b. Sa'd Saidî'nin (r.a.) naklettiğine göre:
Uveymir Aclani, Asım b. Adiy Ensari'ye gidip ona: "Ey Asım! Bir kimse karısını birisiyle zina ederken yakalasa o kişiyi öldürebilir mi? Ne dersin? Eğer öldürürse kendisi kısas cezasına çarptırılır mı? Yoksa bu koca ne yapmalı? Bu meseleyi benim için Allah Resulü'ne soruver ey Asım "dedi. Asım da meseleyi Hz. Peygamber'e arzetti. Fakat Hz. Peygamber (a.s.) bu soruları yadırgadı ve ayıpladı. Allah Resulü'nden işittiği sözler Asım'ın ağırına gitti. Bu olaydan sonra Asım evine dönünce Uveymir geldi ve: "Ey Asım! Allah Resulü ne cevap verdi?" diye sordu. Asım da Uveymir'e: "İyi bir iş yapmadık. Hz. Peygamber sorduğum soruyu çirkin gördü" dedi. Uveymir ise: "Yemin ederim ki bu meseleyi Allah Resulü'ne bizzat kendim soracağım" dedi ve Uveymir çıktı. Bir grup içindeyken Hz. Peygamberin yanına gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Bir kimse, bir kişiyi karısıyla zina ederken bulsa, zina eden bu kişiyi öldürebilir mi? Eğer öldürürse cezası kısas mıdır? Yoksa bu kişinin yapması gereken şey nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Seninle eşin hakkında ayet nazil oldu. Git eşini getir" buyurdu. Sehl olayın devamını şöyle anlatıyor: Bu karı-koca (ayetlerde bildirilen şekilde) Allah Resulü'nün huzurunda ve benim de bulunduğum bir topluluğun önünde birbirlerine lânet okudular. Karşılıklı lânet okuduktan sonra Uveymir: "Ey Allah'ın Resulü! Artık bu kadınla evliliğe devam edersem bu ona karşı iftira ettiğim anlamına gelir" dedi ve daha Hz. Peygamber ona emretmeden önce karısını üç talâk ile boşadı.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 274
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
İbn Ömer'in (r.ahm.) rivayet ettiğine göre:
Saîd b. Cubeyr şöyle anlatıyor: Musab b. Zubeyr'in emîrliği zamanında bana birbirlerine lânet okuyan iki kişinin araları ayrılır mı? diye sordular. Ben ise sorunun cevabını bilmediğimden hemen İbn Ömer'in Mekke'deki evine gittim ve uşağına hitaben: İbn Ömer'le görüşmem için izin iste, dedim. Uşak da: "O, öğlen uykusundadır" dedi. Bu sırada İbn Ömer benim sesimi duyup: "İbn Cubeyr mi?" diye sordu. Ben: Evet dedim. İbn Ömer: "Gel! Vallahi bu vakitte buraya geldiğine göre mutlaka bir ihtiyacın olmalı" dedi. Ben içeriye girdiğimde İbn Ömer bir deve çulu üzerine uzanmış ve içi lif dolu olan bir yastığa yaslanmış haldeydi. Ona: Ey Ebu Abdurrahman! Birbirlerine lânet okuyan çiftin arası ayrılır mı? diye sordum. Bunun üzerine İbn Ömer: "Sübhanallah! Tabi ki. Bu mesele ile ilgili olarak ilk soru soran falancadır." O kişi Hz. Peygamber'e şöyle sormuştu: "Ey Allah'ın Resulü! Ne buyurursunuz; herhangi birimiz karısını zina hâlinde bulsa ne yapmalıdır? Eğer karısının zina yaptığını söylese büyük bir şey iddia etmiş olacak; bunu yapmayıp sussa, yine böylesine önemli bir hadiseye karşı susmuş olacak!" Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.) sükut ederek ona bir cevap vermedi. Bu olayın üzerinden biraz vakit geçince o kişi, tekrar gelerek şöyle dedi: "Sana sormuş olduğum iş başıma geldi." Bunun üzerine yüce Allah Nur suresindeki
B2.gif
eşlerinin zina ettiğini iddia edenlerle
B1.gif
ilgili ayetleri indirdi. "Allah Resulü de bu ayetleri o kişiye okudu ve ona nasihat ederek, Dünya azabının, Ahiret azabından daha hafif olduğunu hatırlattı. O da, "Hayır! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki ben karıma iftira etmiyorum!" dedi. Hz. Peygamber sonra kadını çağırdı, aynı şekilde ona da öğüt verip, dünya azabının Ahiret azabından daha hafif olduğunu hatırlattı. Kadın, "Hayır! Seni hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki kocam yalan söylüyor" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü önce erkeğe yöneldi ve erkek, Allah'a yemin ile kendisinin doğru söylediğine dört defa şahadet etti. Beşincide ise eğer yalan söylüyor ise Allah'ın lânetine uğramayı istedi. Hz. Peygamber sonra kadını da bu şekilde lânet okumaya çağırdı. Kadın da Allah'a yemin ile kocasının yalan söylemiş olduğuna dört defa şahadet etti. Beşinci de, eğer kendisi yalan söylüyor ise, Allah'ın gazabına uğramayı istedi. Bunun sonucunda Hz. Peygamber onları ayırdı."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 2742
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: "Ben "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın evinin kapısında iken şu ayet nazil oldu: "...Ey peygamber ailesi! Allah günahlarınızı giderip sizi tertemiz yapmak istiyor" (Ahzab 33). Evde "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin vardı. Onlara bir örtü bürüdü ve:
"Allahım, işte bunlar benim ehl-i beytimdir, bunlardan günahı gider ve bunları kirlerden tertemiz kıl!" buyurdu. Ben atılıp:
"Ey Allah'ın Resûlü! Ben ehl-i beytten deyil miyim?" dedim. Bana:
"Sen (yerinde dur, sen zaten) hayırdasın, sen Resûlullah'ın zevcesisin!" diye cevap verdi."

Tirmizi, Menakıb, (3870).
 

FyrM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
ilimle Süslen.ailene Yumuşak Davran
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Zeynep bt. Cahş'ın (r.ah.) rivayet ettiğine göre:
Zeynep bt. Ebu Seleme şöyle anlatıyor: "Bir defasında erkek kardeşi vefat ettiği zaman Zeynep bt. Cahş'ın yanına girmiştim. O da bir koku isteyip, bundan süründü. Sonra şöyle dedi: "Yemin olsun benim hiçbir kokuya ihtiyacım yoktur. Ancak ben Resulüllah'ı (a.s.) minber üzerinde: "Allah'a ve Ahiret gününe iman eden bir kadının, kocasından başka bir ölü için üç günden fazla yas tutup ziynet ve süsünü terk etmesi helal olmaz. Ancak, kadının kocasının ölümünden dolayı dört ay on gün yas tutup ziynet ve süsü terk etmesi bundan müstesnadır" buyurduğunu işittim.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 2731
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma'nın anlattıklarına göre, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle mü'minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur."


Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).
 

eminkms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
1,299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Konum
BURSA
allahyarveyardmetsn3ricn6.gif
allahyarveyardmetsn3ricn6.gif



bismillah7yh6xy.gif


Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Allah teâlâ buyurdu:
“Ben kulumun zannı üzereyim. Beni andığı zaman, ben onunla beraberim. Beni kendi nefsinde anarsa, ben de onu kendi nefsimde anarım. Eğer beni bir topluluk içinde anarsa, ben de onu, o topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde anarım.
Bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir adım yaklaşırım. Bana bir adım yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. Bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim.”
Ravi: Ebû Hureyre (r.a.)
Kaynak: Buhârî
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Şayet Ensar bir vadiye veya geçide sülûk etse ben de mutlaka Ensar'ın gittiği vadiye ve geçide sülûk ederim. (Eğer hicret olmasaydı ben Ensâr'dan biri olurdum.)"
Ebu Hüreyre der ki: "Ona annem ve babam feda olsun. (Bu sözüyle haddi aşmış, Ensarın hakkından fazlasını onlara vererek) zulmetmiş değildir. (Zira) onlar O'nu barındırdılar ve O'na yardım ettiler veya bir başka kelime (ile ifade edilecek) yardımlar yaptılar. Mallarıyla kendisine ve Ashabına muâvenette bulundular."


Buhari, Menakıbu'l-Ensar 2, Temenni 9.
 

TeveKKul

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eki 2006
Mesajlar
49
Tepki puanı
0
Puanları
0
:! "ölümü Temenni Etme,ağiz Tadini Bozan ölümü çok Hatirla.":!
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Hz. Cabir (R.a) anlatıyor: "Resûlullah (S.a.v) buyurdular ki:
"Kul, hayrıyla, şerriyle kadere inanmadıkça, kendine (hayır ve şerden) isabet edecek şeyi atlatamayacağını, (hayır ve şerden) kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bilmedikçe iman etmiş olmaz."


Tirmizi, Kader 10, 2145.
 

eminkms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
1,299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Konum
BURSA
bismillah7yh6xy.gif


Hz. Cabir (R.a) anlatıyor: "Süraka İbnu Malik İbnu Cu'şem (R.a) gelerek sordu:
"Ey Allah'ın Resûlü! Bize dinimizi açıkla. Sanki yeni yaratılmış gibiyiz. Şimdi amel ne husustadır: Kalemlerin kuruduğu, miktarların kesinleştiği şeylerde mi, yoksa istikbale ait şeylerde mi çalışacağız?"
"Hayır (istikbale ait şeylerde değil). Bilakis kalemlerin kuruduğu, miktarların cereyan ettiği (kesinleştiği) hususta!" buyurdular. Sürâka tekrar:
"Öyleyse niye amel edelim (boşa zahmet çekelim)?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Çalışın! Herkes yaratıldığı şeye erecektir! Herkes, (yazıldığı) ameliyle amil olacaktır!" buyurdular."
Müslim, Kader 8, (2648).
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Ebu Eyyub (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalàtu vesselâm)'ı dinledim şöyle demişti:
"Size bir çok memleketlerin fethi müyesser kılınacak. Oralarda (komşu küffarla cihad için) toplanmış askeri birlikler göreceksiniz. Size bu birliklerle sefere çıkmak vazifesi verilecek. Bazılarınız onlarla (hasbi olarak) sefere çıkmak istemeyerek, adamlarının arasından sıvışıp gazveye (ücretsiz) katılmamanın yollarını arayacak. Arkadan da kendileriyle anlaşacak kabileler araştırıp, onlara: "Falanca orduya size bedel katılmam için beni ücretle tutacak yok mu, falanca orduya size bedel katılmam için beni ücretle tutacak yok mu?" diyecek. Bilesiniz, (hasbeten gazveye gitmekten kaçan bu adam) bir ücretlidir, son damlasına kadar kanını akıtsa da (gazi değildir, şehit sayılmaz, uhrevî ücretten mahrumdur)."


Ebu Dâvud, Cihâd 30, (2525).
 

eminkms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
1,299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Konum
BURSA
bismillah7yh6xy.gif


414. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için, biriniz öfkelenince hemen abdest alsın!"
Ebû Vail radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selmân İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Fakirlere yapılan tasadduk bir sadakadır, ama zî-rahm'a (yani akrabaya) yapılan ikidir: Biri sıla-i rahim, diğeri sadaka."

Nesai, Zekât 82, (5, 92); Tirmizi, Zekât 26, (658); İbnu Mâce, Zekât 28, (1844).
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Mü'min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Tâ ki hatasız olarak Allah'a kavuşsun."



Muvatta, Cenaiz 40, (1, 236); Tirmizi, Zühd 57, (2401).
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt