Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ? (1 Kullanıcı)

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

s.a.
konuya devam edelim inşaallah.

ŞEYTANIN HİLELERİ

Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun... Salat ve selam, efendimiz Emin Peygamber Muhammed'e... Sonra, onun ak aline... ve ashabının tümüne olsun.

İbn-i Abbas (r.a.) Hz.'inden naklen Mu-az b. Cebel rivayet ediyor;

- Bir gün Resülullah (s.a.v.) ile beraberdik. Ensardan birinin evinde toplanmıştık... Tam bir cemaat olmuştuk. Sohbete dalmıştık. Bu arada, dışarıdan bir ses geldi;

- Ev sahibi... İçerdekiler… Eve girmem için bana izin verir misiniz? Benim sizden bir dileğim var. Görülecek bir işim var.

Bunun üzerine, herkes Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin yüzüne bakmaya başladı. Orada ve her zaman büyük oydu... izin ondan çıkacaktı. Resülullah (s.a.v.) Efendimiz, duruma vakıf oldu ve:

- "Bu seslenen kimdir, bilirmisiniz?..." Buyurdu... Biz hep birden şöyle dedik:

- En iyi bilen Allah ve Resulüdür. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz:

- "O, laîn İblistir. -Şeytandır-. Allah'ın laneti onun üzerine olsun..."

Buyurunca; hemen Hz. Ömer:

- Ya Resülullah, bana izin veriniz onu öldüreyim.

Dedi... Resülullah (s.a.v.) Efendimiz bu izni vermedi; şöyle buyurdu:

- "Dur ya Ömer, bilmiyor musun ki; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir.. Öldürmeyi bırak."

Sonra şöyle buyurdu:

- "Kapıyı ona açın gelsin... O, buraya gelmek için emir almıştır. Diyeceklerini anlamaya çalışınız. Size anlatacaklarını iyi dinleyiniz..."

* * *

Bundan sonrasını ondan dinleyelim; yani Ravi'den. Şöyle anlattı:

- Kapıyı ona açtılar, içeri girdi ve bize göründü. Bir de baktık ki, şekli şu: Bir ihtiyar. Şaşı. Aynı zamanda köse. Çenesinde altı veya yedi kadar kıl sallanıyor. At kılı gibi. Gözleri yukarı doğru açılmış. Kafası, büyük bir fil kafası gibi. Dudakları da, bir manda dudağına benziyordu.

Sonra, selam verdi, onun bu selamına Resulullah (s.a.v.) Efendimiz şu mukabelede bulundu:

- "Selam Allah'ındır ya laîn..."

Sonra ona şöyle buyurdu:

- "Bir iş için geldiğini duydum; nedir o iş?"

Şeytan şöyle anlattı:

- Benim buraya gelişim, kendi arzumla olmadı. Mecburen geldim.

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz sordu:

- "Nedir o mecburiyet?" Şeytan anlattı:

- İzzet sahibi Rabbın katından bana bir melek geldi. Ve dedi ki:

- Allah-ü Teala sana emir veriyor: Muhammed'e gideceksin. Ama düşük ve zelil bir halde. Tevazu ile. Ona gideceksin ve ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın. Onları nasıl al­dattığını söyleyeceksin bir bir ona. Sonra o; sana ne sorarsa doğrusunu di­yeceksin.

Sonra... Allah-ü Teala buyurdu ki:

- Söylediklerine bir yalan katarsan, doğruyu söylemezsen... seni kül ederim; rüzgar savurur.. Düşmanların önünde, seni rüsvay ederim.

İşte... böyle; ya Muhammed, o emir üzerine sana geldim.

Arzu ettiğini bana sor. Şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem; düş­manlarım benimle eğlenecek. Şu muhak­kak ki, düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor bir şey yoktur.

* * *

Bundan sonra, Resüiullah (s.a.v.) Efen­dimiz şöyle sordu:

- "Madem ki, sözlerinde doğru olacak­sın. O halde bana anlat: Halk arasında en çok sevmediğin kimdir?"

Şeytan şu cevabı verdi:

- Sensin, ya Muhammed... Allah'ın ya­rattıkları arasında senden daha çok sevme­diğim kimse yoktur. Sonra, senin gibi kim olabilir ki? Resulullah (s.a.v.) Efendimiz sordu:

- "Benden sonra, en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin?.." Şeytan anlattı:

- Müttaki bir gence ki... varlığını Allah yoluna vermiştir.

Bundan sonra, sual cevap aşağıdaki şe­kilde devam etti. Resülullah (s.a.v.) Efendimiz sordu; şeytan anlattı:

- "Sonra kimi sevmezsin?"

- Kendisini sabırlı bildiğim, şüpheli iş­lerden sakınan alimi...

-"Sonra?.."

- Temizlik işinde... yıkadığı yerleri üç defa yıkamaya devam eden kimseyi.

-"Sonra?.."

- Sabırlı olan bir fakiri ki; ihtiyacını hiç kimseye anlatmaz... Halinden şikayet et­mez.

- "Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu ne­reden bilirsin?.."

Ya Muhammed, ihtiyacını kendi gibi birine açmaz. Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa, Allah onu

sabredenlerden yazmaz. Sabırlı kimselerin işi buna benzemez. Hasılı, onun sabrını; halinden, tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım.

- "Sonra kim?.."

- Şükreden zengin.

- "Peki, ama o zenginin şükreden oldu­ğunu nasıl anlarsın?.."

- Onu görürsem ki, aldığını helal yol­dan alıyor ve mahalline harcıyor. Bilirim ki:

O şükreden bir zengindir.

* * *

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa mevzuu değiştirdi ve ona başka bir sual sor­du:

- "Peki, ümmetim namaza kalkınca, se­nin halin nice olur?.."

- Ya Muhammed, beni bir sıtma tutar. Titrerim.

- "Neden böyle olursun; ya laîn?.."

- Çünkü bir kul, Allah için secde edince bir derece yükselir.

- "Peki, ya oruç tuttukları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da bağlanırım. Taa, onlar iftar edinceye kadar.

- "Peki, ya hac yaptıkları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da, çıldırırım.

- "Peki, ya Kuran okudukları zaman nasıl olursun?.."

- O zaman da, eririm. Tıpkı ateşte eri­yen bir kurşun gibi eririm.

- "Peki, ya sadaka verdikleri zaman ha­lin nasıldır?.."

- Ha, işte... o zaman halim pek yaman olur. Sanki sadaka veren, bir testere alır eline ve beni ikiye böler.

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz sebebini sordu:

- "Neden öyle testere ile ikiye biçilirsin, ya Eba mürre?"

Bunun üzerine İblis:

- Onu da anlatayım...

Dedikten sonra anlatmaya başladı:

- Çünkü sadakada dört güzellik vardır. Şöyle ki:

1- Allah-ü Teala, sadaka verenin malına ihsan eyler.

2- O sadaka, veren kimseyi halkına sev­dirir.

3- Allah-ü Teala, onun verdiği sadakayı, cehennemle arasında bir perde yapar.

4- Allah-ü Teala, belayı, sıkıntıyı ve ah­ları ondan defeder.

* * *

Bundan sonra, Resülullah (s.a.v.) Efen­dimiz ashabı hakkında ona bazı sorular sor­du:

- "Ebubekir için ne dersin?.." İblis buna şu cevabı verdi:

- O bana, cahiliyet devrinde bile itaat etmedi... İslam’a girdikten sonra nasıl bana itaat eder?

- "Peki, Ömer b. Hattab için ne der­sin?.."

İblis buna da şu cevabı verdi:

- Allah'a yemin ederim ki, her gördü­ğüm yerde ondan kaçtım.

- "Peki Osman b. Affan için ne dersin?.."

- Ondan utanırım... hem de çok... Na­sıl ki, Rahman'ın melekleri de ondan uta­nırlar.

- "Peki, Ali b. Ebutalib için ne dersin..."İblis onun için de şöyle dedi:

- Ah, onun elinden bir kurtulsam... O, kendi başına kalsa; ben de kendi başıma kalsam... O, beni bıraksa... ben de onu bıraksam... Ben onu bırakırım; ama o beni bırakmaz.

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz, yukarıdaki soruları sorduktan ve şeytanın verdiği ce­vaplar da kısmen bittikten sonra, şöyle buyurdu:

- "Ümmetime saadet ihsan eden; seni de taa, belli bir vakte kadar şaki kılan Al­lah'a hamd olsun."

Resülullah (s.a.v.) Efendimiz o cümlesini duyan laîn İblis şöyle dedi:

- Heyhat, heyhat... Ümmetin saadeti nerede? Ben, o belli vakte kadar diri kaldık­ça, sen ümmetin için nasıl ferah duyarsın?..

Ben, onların kan mecralarına girerim. Etlerine karışırım. Ama onlar, benim bu halimi göremez ve bilemezler, beni yaratan ve baas gününe kadar bana mühlet veren Allah'a yemin ederim ki:

Onların tümünü azdırırım. Cahillerini ve alimlerini... Ümmilerini ve okumuşlarını... Facirlerini ve abidlerini... Hasılı, bunların hiçbiri elimden kurtulamaz.

Fakat... Allah'ın halis kullarını... Evet, bunları azdıramam.

Bunun üzerine Resülullah (s.a.v.) Efen­dimiz sordu:

- "Sana göre ihlas sahibi olan muhlis kullar kimlerdir?.."

Bu suale İblis şu cevabı verdi:

- Bilmez misin? ya Muhammed, bir kimse ki, dirhemini ve dinarını sever... O Allah için bir ihlasa sahip değildir.

Bir kimseyi görürsem ki; dirhemini ve dinarını sevmez; övülmekten, medh edilmekten hoşlanmaz... bilirim ki o: İhlas sahi­bidir... Hemen onu bırakır kaçarım.

Bir kul, malı ve övülmeyi sevdiği süre, kalbi de dünya arzularına bağlı kaldığı müd­det, o size vasfım yaptığım kimseler arasında bana en çok itaat edendir.

Bilmez misin ki; mal sevgisi, büyük gü­nahların en büyüğüdür.

Bilmez misin ki; ya Muhammed, baş ol­ma sevgisi yine büyük günahların en büyük­leri arasındadır.

İblis, anlatmaya devam etti:

- Ya Muhammed, bilmez misin?.. Be­nim yetmiş bin tane çocuğum var. Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir. Sonra... o her çocuğumla birlikte yine yetmiş bin tane şeytan vardır.

Onların bir kısmını ulemaya gönderdim.

Bir kısmını gençlere yolladım.

Bir kısmını da, meşayiha saldım.

Bir kısmını da, ihtiyar kadınlara musal­lat ettim.

Gençlere gelince; aramızda hiçbir anlaş­mazlık yoldur. Onlarla gayet iyi geçiniriz.

Çocuklara gelince... onlarla da, bizim­kiler istedikleri gibi birlikte oynarlar.

Bizimkilerin bir kısmını da, abidlerin ba­şına dert ettim. Bir kısmını da zahidlerin.

Onlar, bunların yanına girer; halden ha­le sokarlar. Bir tepeden öbürüne... hep dolaştırıp dururlar. Öyle bir hal alırlar ki; baş­larlar, sebeplerden herhangi birine sövmeye...

İşte... böylece, onlardan ihlası alırım... Onlar, bu haller ile, yaptıkları ibadeti, ihlassız yaparlar gayrı... Ama, bu hallerinin farkında olamazlar.

İblis, bundan sonra, aldattığı bir rahibin hikayesini anlatmaya geçti. Ve şöyle dedi;

- Bilmez misin, ya Muhammed, Rahip Barsisa; tam yetmiş yıl ihlas ile Allah'a iba­det etti.

Bu ibadetleri sonunda, ona öyle bir hal ihsan edilmişti ki: Her dua ettiği hasta, duası bereketi ile şifayap oluyordu.

Onun peşine takıldım; hiç bırakma­dım... Zina etti. Katil oldu. Sonunda da küf­re girdi.

Bu o kimsedir ki; Allah-ü Teala aziz kitabında, ona şöyle anlatır:

- "... Şeytanın hali gibidir ki; o insana:

-Kafir ol...

Dedi. Vaktaki o kafir oldu; bu defa ona şöyle dedi:

- Ben, senden uzağım... Ben alemlerin

Rabbi olan Allah'tan korkarım." (59/16).

* * *

İblis, bundan sonra, bazı kötü huylar üzerinde durdu. Ve onların her birinden na­sıl istifade ettiğini anlattı...



YALAN:

- Bilmez misin ya Muhammed, yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim.

Her kim yalan söylerse... o benim dos­tumdur.

Her kim yalan yere yemin ederse... o da benim sevgilimdir.

Bilmez misin ya Muhammed, ben Adem'e ve Havva'ya yalan yere Allah adına and içtim.

- "Muhakkak, ben size nasihat edi­yorum." (7/16).

Dedim... Bunu yaparım; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.



GIYBET- KOĞUCULUK:

Gıybet ve koğuculuğa gelince... Onlar da, benim meyvelerim ve şenliğimdir.



NİKAH ÜZERİNE YEMİN ETMEK:

- Her kim, talak üzerine yemin eder­se... günahkar olacağından endişe edilir. İsterse bir defa olsun. İsterse doğru bir şey üzerine olsun.

Her kim, talakı ağzına alırsa... taa, ha­kikat belli oluncaya kadar karısı ona haram olur. Onlar bu halleri ile, kıyamete kadar meydana getirecekleri çocuklar, hep zina çocuğu olur. Ağza alınan o talak kelimesi yüzünden, hepsi cehenneme girer.



NAMAZ:

- Ya Muhammed, namazı an bean tehir edene gelince... onu da anlatayım.

O, her ne zaman ki, namaza kalkmak ister; tutarım. Ona vesvese veririm.

Derim ki:

- Henüz vakit var. Sen de meşgulsün. Hele şimdilik işine bak. Sonra kılarsın.

Böylece o: Vaktinin dışında namazını kılar... Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne atılır.

Şayet o kimse, beni mağlup ederse... ona insan şeytanlanndan birini yollarım... Böylece onu vaktinde namaz kılmaktan alı koyar.

O, bunda da, beni mağlup ederse... bu sefer onun hesabını namazından görmeye bakarım. O namazın içinde iken:

- Sağa bak... sola bak...

Derim... O da, bakar... O ki böyle yap­tı... yüzünü okşar alnından öperim. Bundan sonra ona:

— Sen, ebedi yaramaz bir iş yaptın.

Derim ve böylece onun huzurunu boza­rım.

Sen de bilirsin ki ya Muhammed, her kim namazda sağa ve sola çokça bakarsa, Allah onun namazını kabul etmez.

Bunda da ona mağlup olursam. Yalnız başına namaz kıldığı zaman yanına gide­rim. Ve ona: Çabuk namaz kılmasını emre­derim. O da, başlar; namazını çabuk çabuk kılmaya. Tıpkı horozun, gagası ile, yerden bir şeyler topladığı gibi...

Bu işi, ona yaptırmakta da, başarı kaza­namazsam; bu sefer cemaatle namaz kılar­ken onun yanma varırım.

Orada onun başına bir gem takarım... Başını imamdan evvel secdeden ve rukû'dan kaldırırım... İmamdan evvel de, secde ve rukû yaptırırım.

işte... o böyle yaptığı için, kıyamet gü­nü Allah onun başını eşek başına çevirir.

O kimse, bunda da beni yenerse... Bu defa, ona namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim. Böylece o: Beni teşbih edenlerden olur. Ama bu işi ona namaz içinde yaptırmaya muvaffak olursam.

Bunda da, ona mağlup olursam. Bu se­fer ona tekrar giderim. Namaz içinde iken burnuna üflerim. Ben üfleyince, o esnemeye başlar.

Şayet o, bu esneme esnasında elini ağzına kapamazsa... onun içine küçük bir şey­tan girer, dünya hırsını ve dünyevî bağlarını çoğaltır.

İşte... bundan sonra o kimse: Hep bize itaat eder. Sözümüzü dinler. Dediklerimizi

yapar.

* * *

Şeytan bundan sonra, konuşmasına de­vam etti:

- Sen, ümmetin hangi saadetinden fe­rah duyarsın ki?..

Ben onlara, ne tuzaklar kurarım... ne tuzaklar.

Miskinlerine, çaresizlerine ve zavallılarına giderim. Namazı bırakmalarını emrede­rim. Ve onlara derim ki:

- Namaz size göre değil... O, Allah'ın afiyet ihsan ettiği ve bolluk verdiği kimseler içindir.

Sonra da hastalara giderim:

- Namaz kılmayı bırak. Derim... Çünkü Allah-ü Teala:

- "Hastalara zorluk yok..." (24/61)

Buyurdu... İyi olduğun zaman çokça kı­larsın. Ve böylece o, namazını bırakır. Hat­ta küfre de gidebilir.

Şayet o, hastalığında namazını terk ederek ölüp giderse... Allah'ın huzuruna çıkarken, .Allah-ü Teala'yı öfkeli bulur.

Sonra şöyle dedi:

-Ya Muhammed, eğer bu sözlerime yalan kattımsa, beni akrep soksun... Sonra... eğer yalan varsa... Allah (CC) beni kül eylesin.

İblis bundan sonra, konuşmalarına de­vam etti ve şöyle dedi:

-Ya Muhammed, sen ümmetin için fe­rah mı duyuyorsun? Halbuki ben onların al­tıda birini dininden çıkardım.

* * *

Bundan sonra... Resulullah (s.a.v.) Efendimiz ona, yani İblis'e aşağıdaki şekilde kısa kısa bazı sorular sordu. O da bunlara cevap verdi:

- Ya laîn, senin oturma arkadaşın kim?"

- Faiz yiyen.

- "Dostun kim?"

- Zina eden.

- "Yatak arkadaşın kim?"

- Sarhoş.

- "Misafirin kim?"

- Hırsız.

- "Elçin kim?"

- Sihirbazlar.

- "Gözünün nuru nedir?"

- Karı boşamak.

- "Sevgilin kim?

- Cuma namazını bırakanlar.

* * *

Resulullah (s.a.v.) Efendimiz bu defa başka bir mevzua geçti ve şöyle sordu:

- "Ya laîn, senin kalbini ne kırar?"

- Allah yolunda cihada koşan atların kişnemesi...

- "Peki, senin cismini ne eritir?"

- Tevbe edenlerin tevbesi.

"Peki, ciğerini ne parçalar, ne çürütür?"

- Gece ve gündüz, Allah'a yapılan bol bol istiğfar.

- "Peki, yüzünü ne buruşturur?"

- Gizli sadaka.

- "Peki, gözlerini kör eden nedir?"

- Gece namazı.

- "Peki, başını eğdiren nedir?

- Çokça kılınan cemaatle namaz.

* * *

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz tekrar bir başka mevzua geçti ve şöyle sordu:

- "Sana göre insanların en saadetlisi kimdir?"

- Namazlarını bilerek kasten bırakan­lar.

- "Peki, sana göre insanların en şakisi kim?"

- Cimriler.

- "Peki, seni işinden ne alı koyar?"

- Ulema meclisleri.

- "Peki, yemeğini nasıl yersin?"

- Sol elimle parmaklarımın ucu ile.

- "Peki, sam yeli estiği zaman ve ortalı­ğı sıcaklık bastığı zaman çocuklarını nerede gölgelendirirsin?"

- İnsanların tırnakları arasında.

* * *

Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bundan sonra, bir başka mevzuu sordu. İblis de ce­vap verdi.

- "Rabbinden neler talep ettin?"

- On şey talep ettim.

- "Nedir onlar, ya laîn?"

- Şunlardır:

1- Allah'tan diledim ki, beni adem-oğullarının malına ve evladına ortak ede... Bu, ortaklık talebimi yerine getirdi. Ki bu:

- "Onlara ortak ol... Mallarına ve çocuklarına. Onlara vaad et. Halbuki şeytan onlara en çok gurur vaad eder..." (17/64) Ayet-i Celilesi ile sabittir.

Her besmelesiz kesilen hayvan etinden yerim faiz ve haram karışan yemekten de yerim.

Şeytandan Allah'a sığınılmayan malın da ortağıyım.

Cinsi münasebet anında; Allah'a şey­tandan sığınmayan kimse ile birlikte hanımı ile birleşirim... Ve o birleşmeden hasıl olan çocuk, bize itaat eder. Sözümüzü dinler.

Her kim hayvana binerken, helal yola gitmeyi değil de, aksini isteyerek binerse, ben de onunla beraber binerim. Yol arka­daşı ve binek arkadaşı olurum.

Bu da Ayet-i Kerime ile sabittir. Allah-ü Teala bana şu emri verdi:

- "Onlar üzerine süvarilerinle, piyadelerinle yaygara çıkart..." (17/64)

2- Allah-ü Teala'dan diledim ki: Bana bir ev vere... Bu dilediğim üzerine hamam­ları bana ev olarak verdi.

3- Diledim ki; bana bir mescid vere. Pa­zar yerlerine bana birer mescid yaptı.

4- Benim için bir okuma kitabı vermesini istedim. Şiirleri bana okuma kitabı yap­tı.

5- İstedim ki; benim için bir ezan vere. Mezmurları verdi.

6- Diledim ki; bana bir yatak arkadaşı vere... Sarhoşları verdi,

7- Diledim ki; bana yardımcılar vere... Bunun için de kaderiye mensuplarını verdi.

8- İstedim ki; bana kardeşler vere. Mal­larını boş yere israf edenleri verdi. Bir de masiyet yoluna para harcayanları. Bunlar da şu Ayet-i Kerime ile sabittir:

- "O kimseler ki; mallarını boş yere har­carlar... Onlar şeytanın kardeşleri olmuşlar­dır..." (17/27)

Bir ara Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu:

- "Eğer söylediklerini, Allah'ın kitabın­daki ayetlerle isbat etmeseydin. Seni tasdik etmezdim."

Bundan sonra İblis devam etti:

9- Ya Muhammed, Allah'tan diledim ki, ademoğullarını ben göreyim; ama onlar be­ni göremeyeler. Bu dileğimi de yerine ge­tirdi.

10- Diledim ki; ademoğullarının kan mecralarını bana yol yapa... Bu da oldu. Böylece ben, onlar arasında akıp gide­rim... gezerim... hem nasıl istersem...

Bütün bu isteklerimi verdi.

- Hepsi sana verildi.

Buyurdu... Ve ben bu hallerimle iftihar ederim. Sonra... Şunu da ekleyelim ki; benimle beraber olanlar, seninle beraber olanlardan daha çoktur. İşte... böylece kıyamete kadar, ademoğullarının ekserisi benimle beraber olurlar.

Bundan sona İblis şöyle anlattı:

- Benim bir oğlum vardır... Adı: ATEME'dir. Bir kul, yatsı namazını kılmadan uyursa... gider; onun kulağına bevl eder... Eğer böyle olmasaydı; imkan yok, in­sanlar, namazlarını eda etmeden uyuyamazlardı.

Benim bir oğlum daha vardır ki; onun adı da; MÜTEKAZİ'dir... Bunun vazifesi de; yapılan gizli amelleri yaymaya çalışmaktır.

Mesela: Bir kul, gizli bir taat işlerse... ve bu yaptığını da gizlemeye çalışırsa... MÜTEKAZÎ onu dürter... En sonunda o gizli amelin yayılmasına ve açığa çıkarmaya mu­vaffak olur. Böylece: Allah-ü Teala o amel sahibinin yüz sevabının doksan dokuzunu imha eder... biri kalır. Çünkü, bir kulun yaptığı gizli bir amel için tam yüz sevap verilir.

Sonra... benim bir oğlum daha vardır ki; onun adı da KÜHAYL'dir. Bunun işi de insanların gözlerini sürmelemektir. Bilhassa, ulema meclisinde ve ha­tip hutbe okurken.' Bu sürme onların gözüne çekildi mi uyuklamaya başlarlar. Ulemanın sözlerini işitemezler. Böylece hiç sevap alamazlar.

Bundan sonra İblis şöyle anlattı:

- Hangi kadın olursa olsun... Onun kalktığı yere şeytan oturur. Sonra... her kadının kucağında mutlaka bir şeytan durur... Ve onu, bakanlara güzel gösterir. Sonra o kadına bazı emirler verir. Mesela:

- Elini kolunu dışarı çıkar; göster. Der... O da, bu emri tutar... Elini, kolu­nu açar, gösterir. Bundan sonra, o kadının haya perdesini tırnakları ile yırtar.

iblis, bundan sonra Resûlullah (s.a.v.) Efendimize kendi durumunu anlatmaya başladı:

- Ya Muhammed, bir kimseyi delalete sürüklemek için elimde bir imkan yoktur.

Ben, ancak vesvese veririm ve bir şeyi güzel gösteririm... o kadar.

Eğer delalete sürüklemek elimde olsay­dı; yeryüzünde:

- Allah'tan başka ilah yoktur ve Mu­hammed Allah'ın resulüdür.

Diyen herkesi, oruç tutanı ve namaz kı­lanı hiç bırakmazdım. Hepsini dalalete düşürürdüm. Nasıl ki, senin elinde de, hidayet nevin­den bir şey yoktur. Sen ancak Allah'ın resûlüsün. Ve tebliğe memursun. Şayet hidayet elinde olsaydı; yeryüzün­de tek kafir bırakmazdın.

Sen, Allah'ın halkı üzerinde bir huccet­sin... ben de, kendisi için ezelde şekavey yazılan kimselere bir sebebim.

Said olan kimse, taa, ana karnında iken saiddir. Şaki olan da, yine ana karnında iken şakidir.

Saadet ehli kılan Allah... Şekavet ehli kılan da Allah.

Bundan sonra... Resülullah (s.a.v.) Efendimiz şu iki Ayet-i Kerimeyi okudu:

- "Bunlar, taa, sonuna kadar böyle de­ğişik şekilde devam edecek... Ancak Rabbın esirgedikleri hariç..." (11/119)

- "Allah'ın emri behemehal yerini bulan bir kaderdir..." (33/38)

Bundan sonra, Resülullah (s.a.v.) Efen­dimiz, İblis'e şöyle buyurdu:

- "Ya Ebamürre, acaba senin bir tevbe etmen ve Allah'a dönmen mümkün değil mi? Cennete girmene kefil olurum... Söz veririm..."

Bunun üzerine İblis şöyle dedi:

- Ya Resûlullah, iş verilen hükme göre oldu... Kararı yazan kalem de kurudu... Kıyamete kadar olacak işler olacaktır.

Seni peygamberlerin efendisi kılan, cennet ehlinin hatibi eyleyen ve seni halkı içinden seçen ve halkı arasında bir gözde yapan, beni de şakilerin efendisi kılan ve cehennem ehlinin hatibi eyleyen Allah'tır. Ve o: Bütün noksan sıfatlardan münezzeh­tir.

Ve İblis, cümlelerini şöyle tamamladı:

- İşte... bu söylediklerim, sana son sözümdür... Ve bütün söylediklerimi de doğru söyledim.

Evvel, Ahir, zahir, batın, alemlerin Rabbı olan Allah'a hamd olsun.

Efendimiz Muhammed Nebiye Allah salat eylesin. Keza onun aline de... ashabına da... Amin!

Bütün peygamberlere selam... Alemlerin Rabbı olan Allah'a da, -tekrar- hamd olsun...



Muhyiddin-i Arabi'nin "Seceret'ül Kevn" adlı eserinden iktibas edilmiştir.

k.s.e.o.
 

derya_gulu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
474
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

SELAMÜNALEYKÜM
FORMU KISA YOL OLUŞTURDUM KISMET OLURSA YARIN OKUYACAĞIM FAKAT KONU DİKKATİMİ ÇEKTİ ŞİMDİDEN ELİNİZE SAĞLIK ALLAH'A EMANET OLUN
 

fatma_tuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2007
Mesajlar
145
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

S.A. ALLAH RAZI OLSUN ÇOK FAYDALI BİR FORUM DEVAMINI BEKLERİZ İNŞALLAH A.E.O.
 

emine364

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Nis 2007
Mesajlar
318
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
İSTANBUL
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

tebessumd yazdı:
ALLAH KORKUSU OLMADAN İLİM SAHİBİ OLMAKTA ŞEREF OLSAYDI EN ŞEREFLİ YARATIK ŞEYTAN OLURDU.

hayırlı günler.
bu hadis mi yoksa sözmü belirtersen sevinirim hoşuma gitti'de bir yerde kullanırsam ne diye söze başlıyacağımı bilmek istedim
Allah'a emanet ol

*BİRDE FORUMDA KİTAPTAN BAHSETMİŞSİNİZ YAZARI KİM BİRDE HANGİ YAYIN EVİNDEN ÇIKMIŞTIR ACABA BİLĞİSİNİ VERMENİZİ RİCA EDİCEM.
 

Bahar_58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
3,673
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

Spor
f_seytannnm_74cdca3.jpg

F..: Hemde hayatimizin en verimli cagina tuzlu su döktügümüz büyük bir parcaydi..

seytan: Kildigin namazlarda da atilan golleri ve Televizyondaki yorumlári düsünüyordun degilmi? Kimbilir kac kere namazin bozuldu da tekrarladin?

F..: O konuya hic girmeyelim.

seytan: Transfer paralari dudak ucuklatíciydi degilmi?

F..: Hala öyle.. Milyon Dolarlar...

seytan: Sence neden bir bilim adamina, yada doktora , komutana vermiyorlar da Futbolcuya veriyorlar?

F..: Daha cazip hale gelsin, Genclerin daha lüks yasayabilmesi icin cazip hlae gelmesi gerekir. O yüzden aldiklari ücretler dudak ucuklatici olmali..

.....................

F..: Hangi takimi Tutuyorsunuz?

seytan: Sahaya cikan her takimi tutariz. Atilan gole de seviniriz yenilen golede. Sadece Maclarin ertelenmesine gicik oluruz.. Bir saniye bile ekrandan uzaklasmalaini istemeyiz...

Yarin Allah size : Sana su kadar zaman ömür verdim .. Nerelerde harcadin? dediginde tuttugun her takimin sana hicbir faydasi olmadigini anlayacaksin....
 

deren75

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
802
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

s.a. spor konulu yazı çok güzelmiş anlatılanlar ne kadar doğru birebir uyuyor yani kopyasını alıyorum futbol hastası kardeşlerime okutmak için umarım bir nebze olsun ders çıkarırlar Allah razı olsun emek verenlerden sürekli yazı yazmasakta bu formun takipçisiyiz inşallah selam ve dua ile.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

emine364 yazdı:
tebessumd yazdı:
ALLAH KORKUSU OLMADAN İLİM SAHİBİ OLMAKTA ŞEREF OLSAYDI EN ŞEREFLİ YARATIK ŞEYTAN OLURDU.

hayırlı günler.
bu hadis mi yoksa sözmü belirtersen sevinirim hoşuma gitti'de bir yerde kullanırsam ne diye söze başlıyacağımı bilmek istedim
Allah'a emanet ol

*BİRDE FORUMDA KİTAPTAN BAHSETMİŞSİNİZ YAZARI KİM BİRDE HANGİ YAYIN EVİNDEN ÇIKMIŞTIR ACABA BİLĞİSİNİ VERMENİZİ RİCA EDİCEM.

s.a.
kitabın ismi Şeytan bu sete çok kızacak 1 ve 2 set.
YAzar : Feyzullah Birışık
Yayınevi : Karınca Yayınları

k.s.eo.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

mtekik yazdı:
S.A. ARKADAŞLAR
BUGÜNDE ŞEYTANIN ALDATMA YOLLARINDAN BAŞKA BİRİSİ YADA EN ÖNEMLİSİ İLE DEVAM EDLİM İNŞALLAH.
KONU BAŞLIĞIMIZ : KADIN DOSYASI-1

Yazar : Şimdide çok farklı bir konuyu masaya yatıralım. Daha çok erkeklerin en çok günah işledikleri kadın dosyasını açalım...
Şeytan : Neden böyle bir dosyayı ele almayı uygun gördün?
Yazar: En çok avlandığımız kalenin adıda o yüzden! O köşeden çok gol yiyoruz... Önlem için.
Şeytan : Sen bir imkânsızdan bahsediyorsun!
Yazar : Köktn çözüm buldum demedim. En azından nasıl avlandığıızı bilelim. Ki bu bilgi mutlaka fayda veriri inşallah.
Şeytan : Unutmaki kadınlar var oldukça , erkeklerin avlanmasıda var olacaktır. Çünkü erkeklerin en zayıf noktası ve en çok avlandığı noktadır. Sizleri kadınla avlamak çok kolay.

Çünkü Kadınların;
- Saçı, gözü
- fiziği
- yürümesi
- konuşması, yazması
- gülmesi
- giyinmesi
- yaşı
hemen hemen her şeyleri siz erkeklere sevimli kılınmış.

Yani bir kadın bir erkek için potansiyel bir tehlikedir. Biz bu tehlikenin farkındayız. Ve bir çok projemizde kadınları kullanırız.

Yazar: Bence kadının olduğu her yerde elinde projeyle bekliyorsundur!Şeytan: Ben şeytanım ve sizi kandırmaktan zevk alırım.
devam edecek....

k.s.e.o

s.a.
Geçmişten devam.....

Yazar : İnsanların tarafından kandırılmaması için bakın yaratıcımız bizlere ne diyor:
Bismillâhirrâhmanirahim
"Nefsani arzulara (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılcaka güzel yer, ALLAH c.c. nun katındadır." (Ali İmran 14)
" (Rasûlüm!) Mü'min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını korumalarını da söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz ALLAH c.c., onların yapmakta olduklarından haberdardır." (Nur 30)

"Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir beyazlıktır v eçok kötü bir yoldur." (İsra 32)

Sıraladığım bu üç ayette şöyle bir tablo çıkarabiliriz;

1- Bir kadın bir çok özellikleriyle erkeğe sevimli kılınmıştır. Burada kadının ve erkeğin hiç bir fonksiyonu yoktur.

2- Bir erkeğin nikâhı düşen bir bayana bakması cinsel içgüdüsünü harekete geçireceğinden bakılmasının bile problem olacağını bildiğinden, ALLAH c.c. yasaklamıştır.

3- Zina ortamı doğacak her ortamdan ozaklaşın. Aynı ortamda yalnız kalmamaya dikkat edin.

"..... Ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı(nıncezasını) bulur;Kıyamet günü azabı kat kat artırılır....." (Furkan 68/69)


Tablodada görüldüğü gibi bir bayan erkeğe tüm yönleriyle sevimli kılınıyor... Ve ALLAH c.c. 'da erkeklere bu sevimli yaratıklara:)) (yazar burda şaka yapmış :p:p:p) yaklaşmamamızı istiyor.. Hatta bakmamamızı..


Şeytan : Sence neden yasaklıyor? Oysaki masum bir bakışın kime ne zararı var?
Yazar : Yasaklanmasının bir çok sebebi var. Birinci sebebi ALLAH c.c. insanları kadınla imtihan ediyor. Yani nefsine hakim ol sabret kazan. Yani bir kadın, bir erkek için imtihan sorusu (ve en zor soru) Bakarsın; kaybedersin, dokunursun kaybedersin. Arkadaşlık kurarsın kaybedersin.
Bakışın masum olamaz.. bakmak zinaya giden yolun vizesidir. Bakmak zinaya altyapı oluşturur. Mutlaka zina ettirir demiyorum. Sadece diyorum ki bakmak zinaya alt yapı oluşturur.

Yengesiyle kaçan, komşu kızıyla kaçan, sınıf arkadaşıyla kaçan insanların gözleri kapalı değildi herhalde:))


Şeytan : Onlar açırıya kaçmışlar.


Devam edecek......

k.s.e.o.
 

bilgideposu1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Haz 2007
Mesajlar
282
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

NEFİSE YENİK DÜŞEN MANTIKTAN UZAKTIR, MANTIGA YENİK DÜŞEN NEFİSTEN UZAKTIR SAGOL KARDEŞİM
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

mtekik yazdı:
mtekik yazdı:
S.A. ARKADAŞLAR
BUGÜNDE ŞEYTANIN ALDATMA YOLLARINDAN BAŞKA BİRİSİ YADA EN ÖNEMLİSİ İLE DEVAM EDLİM İNŞALLAH.
KONU BAŞLIĞIMIZ : KADIN DOSYASI-1

Yazar : Şimdide çok farklı bir konuyu masaya yatıralım. Daha çok erkeklerin en çok günah işledikleri kadın dosyasını açalım...
Şeytan : Neden böyle bir dosyayı ele almayı uygun gördün?
Yazar: En çok avlandığımız kalenin adıda o yüzden! O köşeden çok gol yiyoruz... Önlem için.
Şeytan : Sen bir imkânsızdan bahsediyorsun!
Yazar : Köktn çözüm buldum demedim. En azından nasıl avlandığıızı bilelim. Ki bu bilgi mutlaka fayda veriri inşallah.
Şeytan : Unutmaki kadınlar var oldukça , erkeklerin avlanmasıda var olacaktır. Çünkü erkeklerin en zayıf noktası ve en çok avlandığı noktadır. Sizleri kadınla avlamak çok kolay.

Çünkü Kadınların;
- Saçı, gözü
- fiziği
- yürümesi
- konuşması, yazması
- gülmesi
- giyinmesi
- yaşı
hemen hemen her şeyleri siz erkeklere sevimli kılınmış.

Yani bir kadın bir erkek için potansiyel bir tehlikedir. Biz bu tehlikenin farkındayız. Ve bir çok projemizde kadınları kullanırız.

Yazar: Bence kadının olduğu her yerde elinde projeyle bekliyorsundur!Şeytan: Ben şeytanım ve sizi kandırmaktan zevk alırım.
devam edecek....

k.s.e.o

s.a.
Geçmişten devam.....

Yazar : İnsanların tarafından kandırılmaması için bakın yaratıcımız bizlere ne diyor:
Bismillâhirrâhmanirahim
"Nefsani arzulara (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılcaka güzel yer, ALLAH c.c. nun katındadır." (Ali İmran 14)
" (Rasûlüm!) Mü'min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını korumalarını da söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz ALLAH c.c., onların yapmakta olduklarından haberdardır." (Nur 30)

"Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir beyazlıktır v eçok kötü bir yoldur." (İsra 32)

Sıraladığım bu üç ayette şöyle bir tablo çıkarabiliriz;

1- Bir kadın bir çok özellikleriyle erkeğe sevimli kılınmıştır. Burada kadının ve erkeğin hiç bir fonksiyonu yoktur.

2- Bir erkeğin nikâhı düşen bir bayana bakması cinsel içgüdüsünü harekete geçireceğinden bakılmasının bile problem olacağını bildiğinden, ALLAH c.c. yasaklamıştır.

3- Zina ortamı doğacak her ortamdan ozaklaşın. Aynı ortamda yalnız kalmamaya dikkat edin.

"..... Ve zina etmezler. Bunları yapan, günahı(nıncezasını) bulur;Kıyamet günü azabı kat kat artırılır....." (Furkan 68/69)


Tablodada görüldüğü gibi bir bayan erkeğe tüm yönleriyle sevimli kılınıyor... Ve ALLAH c.c. 'da erkeklere bu sevimli yaratıklara:)) (yazar burda şaka yapmış :p:p:p) yaklaşmamamızı istiyor.. Hatta bakmamamızı..


Şeytan : Sence neden yasaklıyor? Oysaki masum bir bakışın kime ne zararı var?
Yazar : Yasaklanmasının bir çok sebebi var. Birinci sebebi ALLAH c.c. insanları kadınla imtihan ediyor. Yani nefsine hakim ol sabret kazan. Yani bir kadın, bir erkek için imtihan sorusu (ve en zor soru) Bakarsın; kaybedersin, dokunursun kaybedersin. Arkadaşlık kurarsın kaybedersin.
Bakışın masum olamaz.. bakmak zinaya giden yolun vizesidir. Bakmak zinaya altyapı oluşturur. Mutlaka zina ettirir demiyorum. Sadece diyorum ki bakmak zinaya alt yapı oluşturur.

Yengesiyle kaçan, komşu kızıyla kaçan, sınıf arkadaşıyla kaçan insanların gözleri kapalı değildi herhalde:))


Şeytan : Onlar açırıya kaçmışlar.


Devam edecek......

k.s.e.o.

S.A. ARKADAŞLAR,
KONUMUZA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDELİM İNŞAALLAH.

Yazar : Aşırıya kaçmadıktan sonra bir şey olmaz diyorsun değilmi?

Şeytan : Bırakın eğlensinler. Aşırı maşırı yok :))

Yazar : İslâmı bilen insanlar kolay kolay zina etmezler ama yaklaşırlar. Ya gayri-ihtiyarı yaklaşırlar yada zarfına yem olarak.
Geçenlerde İslami gazetelerden birine gidip reklam görüşmesi yaptım. Tevafuk o gün de gazetelerinde eşarp reklamı vardı. Yarım sayfa renkli. Bakanların göz zevkini giderecek bir reklam. Yetkililere gösterip sordum.

- Bu ne ALLAH c.c. aşkına! Siz bir cemaatsiniz. Ve bir çok öğrenci gazetenize gönüllü abone. Onlar ders halkasından çıkıp gazetesini şööyle bir karıştırdı ve bu sayfa geldi diyelim. O genci neden şeytanıyla baş başa bırakıyorsunuz? O genç o sayfayı hangi iman gücüyle bakmadan çevirecek dedim.

devam edecek....
k.s.e.o.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

mtekik yazdı:

S.A. ARKADAŞLAR,
KONUMUZA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDELİM İNŞAALLAH.

Yazar : Aşırıya kaçmadıktan sonra bir şey olmaz diyorsun değilmi?

Şeytan : Bırakın eğlensinler. Aşırı maşırı yok :))

Yazar : İslâmı bilen insanlar kolay kolay zina etmezler ama yaklaşırlar. Ya gayri-ihtiyarı yaklaşırlar yada zarfına yem olarak.
Geçenlerde İslami gazetelerden birine gidip reklam görüşmesi yaptım. Tevafuk o gün de gazetelerinde eşarp reklamı vardı. Yarım sayfa renkli. Bakanların göz zevkini giderecek bir reklam. Yetkililere gösterip sordum.

- Bu ne ALLAH c.c. aşkına! Siz bir cemaatsiniz. Ve bir çok öğrenci gazetenize gönüllü abone. Onlar ders halkasından çıkıp gazetesini şööyle bir karıştırdı ve bu sayfa geldi diyelim. O genci neden şeytanıyla baş başa bırakıyorsunuz? O genç o sayfayı hangi iman gücüyle bakmadan çevirecek dedim.

devam edecek....
k.s.e.o.


s.a. arkadaşlar,
devam edelim inşaallah.

Şeytan : Peki o ne dedi.


Yazar : Tebessüm ederek;

- Erkekleri cezbedecek güzellikte bir manken olsaydı yönetim kabul etmezdi dedi.

- İçimden aman ALLAH'ım (c.c.) dedim. Yani yetkililerce çirkin olduğu sanılan bir manken tüm insanlar tarafından çirkin kabul edilecek öyle mi?

Poşetlikdergilerde olması gereken fotoğraflar İslami gazetelerde.. Ekmeğine ne güzel de yağ sürüyorlar!


Şeytan : Teşekkür ederim kendilerine...:)
Yinede merak ediyorum, onların masumca bakmalarının kime ne zararı varki?


Yazar : Evvela kendilerine zararı var.

1. Nur suresi 30. Ayeti ihlal ediyorlar..
2. İsra suresi 32. Ayeti ihlal ediyorlar.
3. O resim göz zevini tattırınca daha da açık fotoğraflara bakmak isteyecektir. Yani zinaya bir adım daha yaklaşarak poşetlik dergiler alacaktır. En kötü ihtimal gazetedeki resimle yatıp kalkacaktır.
4. Kılacakları namazlarda boy boy resimler gözler önüne getirerek namazlarını ifsad edeceklerdir.
5. Ve daha bir çok günah.


Şeytan : Gazetedeki eşarp reklamında yer alan mankenle haber spikeri arasında ne fark var?

Yazar : Aslında çok fark var. Tv deki manken hem fiziğiyle hemde sesiyle bir şekilde erkekleri etkiliyor. İlginçtir, bir çoğumuz mankenin gözlerinin içine baka baka haber! dinliyoruz.

Şeytan : Haber dışında o görüntü çıktığında kanal değiştiriyorsunuz değilmi.? :)

Yazar : Sanki haber dinleyince bakmak haram olmuyormuş!

İlla da dinlemem gerekiyorsa ekranı karart ya da bakmadan dinle! Bu sayfayı okuyan bir çok okur eminim şöyle diyordur.

- Haber dinlerken Tv. ye bakıyoruz ama kulağımız; haberde. Spikerin fiziği hiç dikkatimizi bile çekmiyor. Haber niyetiyle izşediğimiz için cinsellik aklımıza gelmiyor...!

Bende düpedüz hikaye anlatıyorsun derim. İsterse o manken; tefsir dersi yapsın. Yapacağı dersin göz ziyafetine hiç bir zaman engel olamayacağı kanısındayım.


devam edecek.....

K.S.E.O.[/b]
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

mtekik yazdı:
mtekik yazdı:

S.A. ARKADAŞLAR,
KONUMUZA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDELİM İNŞAALLAH.

Yazar : Aşırıya kaçmadıktan sonra bir şey olmaz diyorsun değilmi?

Şeytan : Bırakın eğlensinler. Aşırı maşırı yok :))

Yazar : İslâmı bilen insanlar kolay kolay zina etmezler ama yaklaşırlar. Ya gayri-ihtiyarı yaklaşırlar yada zarfına yem olarak.
Geçenlerde İslami gazetelerden birine gidip reklam görüşmesi yaptım. Tevafuk o gün de gazetelerinde eşarp reklamı vardı. Yarım sayfa renkli. Bakanların göz zevkini giderecek bir reklam. Yetkililere gösterip sordum.

- Bu ne ALLAH c.c. aşkına! Siz bir cemaatsiniz. Ve bir çok öğrenci gazetenize gönüllü abone. Onlar ders halkasından çıkıp gazetesini şööyle bir karıştırdı ve bu sayfa geldi diyelim. O genci neden şeytanıyla baş başa bırakıyorsunuz? O genç o sayfayı hangi iman gücüyle bakmadan çevirecek dedim.

devam edecek....
k.s.e.o.


s.a. arkadaşlar,
devam edelim inşaallah.

Şeytan : Peki o ne dedi.


Yazar : Tebessüm ederek;

- Erkekleri cezbedecek güzellikte bir manken olsaydı yönetim kabul etmezdi dedi.

- İçimden aman ALLAH'ım (c.c.) dedim. Yani yetkililerce çirkin olduğu sanılan bir manken tüm insanlar tarafından çirkin kabul edilecek öyle mi?

Poşetlikdergilerde olması gereken fotoğraflar İslami gazetelerde.. Ekmeğine ne güzel de yağ sürüyorlar!


Şeytan : Teşekkür ederim kendilerine...:)
Yinede merak ediyorum, onların masumca bakmalarının kime ne zararı varki?


Yazar : Evvela kendilerine zararı var.

1. Nur suresi 30. Ayeti ihlal ediyorlar..
2. İsra suresi 32. Ayeti ihlal ediyorlar.
3. O resim göz zevini tattırınca daha da açık fotoğraflara bakmak isteyecektir. Yani zinaya bir adım daha yaklaşarak poşetlik dergiler alacaktır. En kötü ihtimal gazetedeki resimle yatıp kalkacaktır.
4. Kılacakları namazlarda boy boy resimler gözler önüne getirerek namazlarını ifsad edeceklerdir.
5. Ve daha bir çok günah.


Şeytan : Gazetedeki eşarp reklamında yer alan mankenle haber spikeri arasında ne fark var?

Yazar : Aslında çok fark var. Tv deki manken hem fiziğiyle hemde sesiyle bir şekilde erkekleri etkiliyor. İlginçtir, bir çoğumuz mankenin gözlerinin içine baka baka haber! dinliyoruz.

Şeytan : Haber dışında o görüntü çıktığında kanal değiştiriyorsunuz değilmi.? :)

Yazar : Sanki haber dinleyince bakmak haram olmuyormuş!

İlla da dinlemem gerekiyorsa ekranı karart ya da bakmadan dinle! Bu sayfayı okuyan bir çok okur eminim şöyle diyordur.

- Haber dinlerken Tv. ye bakıyoruz ama kulağımız; haberde. Spikerin fiziği hiç dikkatimizi bile çekmiyor. Haber niyetiyle izşediğimiz için cinsellik aklımıza gelmiyor...!

Bende düpedüz hikaye anlatıyorsun derim. İsterse o manken; tefsir dersi yapsın. Yapacağı dersin göz ziyafetine hiç bir zaman engel olamayacağı kanısındayım.


devam edecek.....

K.S.E.O.

S.A.
HAYIRLI CUMALAR, KONUMUZA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDELİM İNŞALLAH..

Şeytan : Sizin fıtratınızda kadınlara karşı meylinizin olması ve kadınlarında erkeklerin bakışlarından ve güzel sözlerinden etkileniyor olması işimizi o kadar çok kolaylaştırıyor ki..

Yeterki, hangi sebepten olursa olsun bir araya gelsin:))


Yazar : Öğretmenine aşık olan öğrenci, sekreteriyle çıkan patron, müşterisine evlenme teklifi yapan esnaf.... Hatta, geçenlerde bir arkadaşla sohbet yapıyorduk, bir arkadaşının psikolojisi bozulmuş ve arkadaşının hanımının gittiği psikiyatrisi tavsiye etmiş .. Dokto bayan.

Daha sonra başka bir arkadaşı daha iyi bir psikiyatri adresi sormuş, arkadaş aynı adresi vermeyince "neden"? diye sormuş. Arkadaşta; kim o doktora gidiyorsa ona aşık oluyor arkadaş demiş.

Burada eleştirimiz, "neden aşık oluyorsun kardeşim!" değil. Eleştirimiz bir bayanın kapsama alanına neden yalnız giriyorsun! Yada kapsama alanında neden dikkat etmiyorsun!


Şeytan : Güzele bakmak sevap ama :))

Yazar : Nerede yazıyor?

Şeytan : Benim kitabımda :))

Yazar : Ciddi ciddi güzele bakmanın sevab olduğuna inananlar var.. Nasıl becerdin bunu anlayamadım!..

KADIN konu başlığımız burada bitmiştir.

Yeni konularla devam edeceğiz inşallah.

k.s.eo[/b]
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

S.A.KARDEŞİM.HADİ BAKALIM DEVAM İNŞAALLAH.ALLAH RAZI OLSUN.A.E.O.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: SİZ HİÇ ŞEYTANI ELEKTRİKLİ SANDALYEDE SORUYA ÇEKTİNİZMİ?

S.A. ARKADAŞLAR
BU GÜN FARKLI BİR KONU İLE DEVAM EDİYORUZ, ŞEYTAN BİZLERE GÜNAHLARI İŞLETİRKEN ACI HİSSETMEYELİM DİYE ANTİBİYOTİKTE VERİYOR. BAKIN NASIL???

Şeytan : Bizler insanlara işlemeleri için günah sunarken , rahatlatıcı antibiyotiklerde sunuyoruz. (Hizmete bak yaaaa.)

Yazar : Antibiyotik ?

Şeytan : Kişiden kişiye değişiyor...
- Bir defayla birşey olmazki,
- Allah c.c. hepsini effeder,
- Daha gençsin,
- Tatman lazım,
- En azından tecrüben olsun,
- Güzele bakmak sevaptır,
- Hem n'olacak ki,
- Haram olduğunu zannetmiyorum,
- Bence gayet normal,
- Siz öyle zannedin,
- Kim demiş!
- Allah karışmaz,
- Kime ne zararı varki,
- Zararı bana, başkasına değil ki?
- Dünyaya eğlenmeye geldik,
- Yaşlanınca tövbe edersin, geçer gider,
- Baştan kaybetmişiz,

Bunlar bizim antibiyotiklerimiz. Günahı güzelce işlerler daha sonrada bu antibiyotikten en uygununu kullanarak rahatlarlar.

Yazar : Sırladığın maddeleri sık sık işitiyoruz. İnsanlar sakız gibi çiğniyorlar. ve rahatlar... Ama hâlâ 'güzele bakmak sevaptır' zarfını nasıl açıp okudular hâlâ anlayabilmiş değilim.

Devam edecek....

K.S.E.O.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt