Hz. Ali gibi sevdiğimiz için ölüm döşeklerine yatabiliyor muyuz? Hz. Ebu Bekir gibi yılan deliklerini ayağımızla tıkayabiliyor muyuz? Ensar gibi kardeşlerimiz için evimizin yarısını, aşımızın tamamını verebiliyor muyuz? Yunusun deyimiyle dost için ağuları şeker gibi yutabiliyor muyuz? Varımızı yoğumuzu bir gönül karşılığında kıyabiliyor Yoksa sevgi mağdurları olarak sevgisiz, aşksız, muhabbetsiz, Bunlar olamaz mı diyoruz? Ama büyük bir yitiğimiz de var.. Sevgi, muhabbet, samimiyet. Sevginin tadını doyasıya yaşamış Mevlanamız da öyle söylemiyor mu?
Altın ne oluyor? Can ne oluyor? İnci mercan da nedir? Bir sevgiye harcanmadıktan, bir Sevgiliye feda edilmedikten sonra...
Niye herkesi gönülden sevip, sevginin yollarına dökmüyoruz her şeyleri... Hele bir verelim sadakaları tebessümlerle...
Niye Efendimiz (sav) ısrarla Sevdiğini sevdiğine söyle diye nasihat etmiş. Belki de sevgiler ortalara dökülsün, konuşulsun. Çağlayanlar gibi coşsun, diye.
Allahcc yar ve yardımcınız olsun gönüldaşımız...
BESMELE...SELAM...DUA..