Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Selamlaşma (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: Selamlaşma

''Efşu's-selâme beyneküm''
''Aranızda selamı yayınız.'' (Müslim)
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

SELAMIN ALEYKUM KARDEŞİM....

ALLAH C.C. RAZI OLSUN...

Selamlaşmak ve önemi

Selamlaşmanın hükmü nedir? Bir yerden çıkarken de selam verilir mi?

CEVAP

Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Müslümanın müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam vermektir.) [Müslim]

(Bir yere girerken oradakilere selam vermek borç olduğu gibi, çıkarken de selam vermek borçtur.) [Beyheki]

(Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.) [Rüzeyn]

(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]

(Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahmde bulunur, gece herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle Cennete girersiniz.) [Tirmizi]

(Genelde iki kişiden, Allah indinde derecesi yüksek olan önce selam verir.) [Tirmizi]

(Yemin ederim ki, imanı olmayan Cennete girmez. Birbirinizi sevmedikçe, imana kavuşamazsınız. Birbirinizi sevmek için, çok selamlaşınız!) [Tirmizi]

Selam ne demektir

Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, (Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, müslüman olarak öl manalarına da gelir. Gayrı müslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar)

Selamlaşırken eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte, (Karşılaştığınız zaman birbirinize eğilmeyin, kucaklaşmayın) buyuruldu. (Berika)

Eshab-ı kiram, yolculuktan döndükleri zaman kucaklaşırlardı. Şu halde, uzun yoldan gelmiş veya uzun zamandır görülmeyen bir arkadaşla kucaklaşmak caiz olur.

Selamün aleyküm diye selam vermek caiz ise de Esselamü aleyküm demek daha iyidir.

Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir. Sadece (Aleyküm selam) ise, sanki (Selam bize değil size olsun) gibi uygunsuz bir manaya gelebilir.

Peygamber efendimiz, (Selamün aleyküm) diyen için, (On sevap kazandı) buyurdu. Başka biri, (Selamünaleyküm ve rahmetullahi) dedi. (Yirmi sevap kazandı) buyurdu. Bir başkası da, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü) dedi. Bu kimse için de, (Otuz sevap kazandı) buyurdu. Bu sırada orada oturanlardan biri selam vermeden çıkıp gitti. Resulullah efendimiz, (Arkadaşınız [selamın faziletini] ne tez unuttu) buyurdu. Daha sonra, (Bir topluluğa gelince de, ayrılırken de selam verin! Birinci selam, ikincisinden daha mühim değildir) buyurdu. (Taberani)


Dinimizde selamlaşmanın önemi büyüktür. Müslümanların yanına girerken, çıkarken, karşılaşınca, ayrılırken mutlaka selam vermelidir! Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:

(Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi pekiştirir.) [Taberani]


(Darlıkta infak eden, rastladığı müslümana selam veren, kendi aleyhinde de olsa adaletli davranan, iman hasletlerini toplamış olur.) [Ebu Nuaym]



(Yirmi müslümana selam veren bir mümin Cenneti hak eder.) [Deylemi]

(Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete götürür.) [Hakim]

(Tanıdığından başkasına selam vermemek Kıyamet alametidir.) [Taberani]


Yahudi komşularımız var. Selamlaşıyoruz. Yahudiye selam verilmeyeceğini söylüyorlar. Kimlere selam verilmez?

CEVAP

Açıktan günah işleyen fasıklara selam verilmez, mesela kumar oynayana ve içki içene selam verilmez. Yabancı kadınlara da selam verilmez. Yabancı kadın ihtiyar ise selam verilir. Fasıklara, günah işlerken, mesela kumar oynarken, mani olmak niyeti ile selam vermekte mahzur yoktur.

Kâfirlere, Yahudi ve Hıristiyanlara ancak iş düştüğü zaman selam verilebilir. Zimmiyi [gayrı müslim vatandaşı] üzmemek için selam vermek, selamını almak ve tokalaşmak caizdir. Açıkça günah işleyen fasığa selam vermek de böyle caizdir. (Dürr-ül-muhtar)

Kâfire saygı göstermek için selam verilmez. Hadis-i şerifte, (Münafık [ve her çeşit kâfir] ile konuşurken, efendim, demeyiniz) buyuruldu. Zalime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur. (Berika)

İslamiyetin hakim olduğu dönemlerde gayrı müslime ve fasık müslümana selam verilmezdi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Yahudi ve Hıristiyanlara selam vermeyiniz!) [Müslim]

(Bir kitap ehli [Yahudi veya Hıristiyan] size selam verdiği zaman, “ve aleyküm” deyiniz!) [Buhari]



Bir kâfire, (Allah ömürler versin) demek, caiz değildir. Müslüman olması için veya cizye vererek devletimizin kuvvetlenmesi için, böyle dua etmek, caiz olur. (Berika)



Demek ki, ihtiyaç düşünce veya onu üzmemek için veya buna benzer sebeplerle Yahudiyle, Hıristiyanla veya başka bir kâfirle selamlaşmak veya onun müslüman olması için dua etmek caiz olur.

Eve girerken selam

Nisa suresinin, (Verilen selamı daha güzeli ile alın veya aynı ile karşılık verin) mealindeki 86. âyeti ile Nur suresinin, (Evlere girince, kendinize, ehlinize Allah’tan bereket, esenlik ve güzellik dileği olarak selam verin) mealindeki 61. âyetine göre, selam vermek farz değil mi?

CEVAP

Hadis-i şerifte, (Selam vermek sünnet, almak farzdır) buyuruldu. (Deylemi)

Kur’an-ı kerimde, (Yapın, edin) gibi bildirilen âyetlerin bir kısmı farz değildir. Araf suresinin, (Her namazda, süslü, temiz, sevilen elbiselerinizi giyiniz) mealindeki 31. âyet-i kerimesi de böyledir. Yani namazda kıymetli elbise giymek farz değildir. Bunun gibi birçok âyet-i kerime vardır.



Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendimize de, onlara da selam verilmiş olur. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin)



Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Evine girince selam veren, Allah’ın himaye ve garantisindedir.) [Ebu Davud]

(Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâiti]

(Şeytandan korunmak için, eve girince selam ver ve yemeğe Besmele ile başla!) [Taberani]



Verilen selamı daha güzeli ile almak da farz değil ise de, çok sevaptır. Peygamber efendimiz, (Selamün aleyküm) diyen, (on), (Selamün aleyküm ve rahmetullahi) diyen, (yirmi) ve (Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü) diyen de, (otuz sevap kazanır) buyurdu. (Taberani)


Birisi ile karşılaşınca, önce selam vermeye çalışmalı. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Allahü teâlânın rahmet ve affına en layık olan, önce selam verendir.) [Ebu Davud]

(Allah indinde derecesi yüksek olan, ekseriya önce selam verir.) [Tirmizi]

(Mümin önce selam vermeye çalışır, münafık önce kendisine selam verilmesini bekler.) [Dâre Kutni]

(İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.) [Beyheki]




Müsafeha nedir?

CEVAP

Müsafeha, iki kişinin, sağ elin avuç içlerinin birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirlerine değdirmesidir. Dört el ile birlikte de yapılır. (Merakıl-felah)

Müsafeha, sevgi ve dostluk kazandırır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(İki müslüman karşılaşıp müsafeha ederlerse, Allahü teâlâ, bunların dualarını kabul eder. Ellerini birbirinden çekmeden önce günahlarını affeder.) [Bezzar]

(İki müslüman karşılaşıp, selamlaşıp müsafeha eder ve bir de bana salevat-ı şerife okursa, anadan yeni doğmuş gibi günahları temizlenir.) [R.Nasıhin]



Dilencinin selamı alınır mı?

CEVAP

Verilen selamı almak farzdır. Fakat dilencinin selamını almak farz değildir. Alınmasa da günah olmaz. Çünkü dilenmek için selam veriyor. Selamı dilenmeye alet ediyor. Bir dilenci, dilenmeden gezerken selam verirse, selamını almak gerektiği halde, dilenirken verdiği selamı almak gerekmez. Selam alıp verirken fakir-zengin ayrımı gözetilmez. Ancak, zengine zengin olduğu için selam vermek caiz olmaz. (Hindiyye)



Selamı daha güzeli ile almak için" ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatühü ve mağfiretühü, ebeden daimen" desek uygun olur mu?

CEVAP

Tatarhaniyyede bildiriliyor ki, en fazla veberekatühüye kadar söylenir. Bundan sonra bir şey ilave etmek uygun değildir. (Hediyyet-ül-alaiyye, Hindiyye)



Tam İlmihalde "selamlaşmak" bahsinde; "Selamün aleyküm veya Esselamü aleyküm diyerek selam verilir. Selam aleyküm diyenlere ve başka sözlerle selam verene cevap vermek farz olmaz" buyuruluyor. Alınırsa mahzuru olur mu?

CEVAP
Selamını almak farz olmaz ise de, alınırsa mahzuru olmaz.



Selam gönderen kimsenin mesela; "babana selam söyle" demesi yeterli mi? Yoksa "selamün aleyküm"de demesi de gerekiyor mu?

CEVAP
Selam söyle denir. Selamün aleyküm denmez.



Toplumumuzda bir gelenek olmuş; selam gönderen kimse "babana selam söyle" dediğinde "Başüstüne efendim" deniliyor. Selam götürecek kimsenin selamı aldıktan sonra "Başüstüne efendim" demesi uygun mu?

CEVAP
Evet.



Selamı götüren kimsenin selamı aldıktan sonra "Ve aleyküm selam" demesi gerekiyor mu?

CEVAP
Hayır bir şey demesi gerekmez. Peki diyebilir, olur diyebilir. Olur anlamında başını sallayabilir.



(İstanbul’dayım, görüşmek üzere...) Böyle demek uygun mudur?

CEVAP

Görüşmek üzere demek caiz ise de, âdet etmemeli, yani selam yerine Allahaısmarladık yerine kullanmamalı.



Selam vermek mi, yoksa selam almak mı daha sevaptır?

CEVAP

Selam vermek sünnettir. Selamı almak ise farzdır. Farzın yanında sünnet denizde damla gibidir. Yani farz sevabı çok büyüktür. Selamı almamak haramdır. Ama selam vermemek haram değildir. Selam almayı geciktirmek bile haramdır.

Bazı âlimler, hayra vesile olan hayır işlemiş gibi sevap alacağı için, selam veren daha fazla sevap alır dediler. Yani selam alana farz sevabı işlettiği için, onun sevabı kadar sevap alır dediler. Bir de sünnet işlediği için sevap alır. Onun için selam vermeyi ihmal etmemelidir.



Yolda yürürken bir dua veya sure okuyor isek karşıdan gelen biri selam verirse ne yapmamız gerekir?

CEVAP

Selamı alırız.



Bazen arkadaşlar selam gönderecekleri şahısların isimlerini söylemeyip, arkadaşlara selam söyle diyor. Böyle söylenmesi uygun mudur?

CEVAP
Uygun değil. Uygunu şöyle olabilir: Mesela adam kitabevinde çalışıyor. Oradakileri teker teker saymayıp oradakilere selam söyle denebilir. Maksat belli olmalı. Önceki uygun olmaz.



Falanı görürsen selam söyle, yahut selam söylenebilecekleri sen biliyorsun onlara söyle de deniliyor.

CEVAP
Biliniyorsa mesele yok. Mesela her zaman kimlere selam gönderiliyorsa, yine onlara selam söyle demektir. Falanı görürsen selam söyle demek de caizdir.



Falan arkadaşa selam söyle denildiğinde selamı götürecek şahıs Ve aleykümselam derse, selamı almış olduğu için yine götürmesi lazım mı?

CEVAP
Yine götürmesi farzdır.



Ve aleyküm selam denildiğinde götürülmesi unutulursa durum aynı olmuyor mu?

CEVAP
Unutmak şerri özürdür. Ve aleyküm selam denilse de götürmek gerekir. Her zaman inşallah demelidir. Unutulursa veya imkan olmazsa mahzuru olmaz.



Bazen bir arkadaş selam göndermeyi unutuyor diğer arkadaşta unutmuştur diye niyet edip sana selam söyledi diyor. Uygun mudur?

CEVAP
Eğer kanaati kuvvetli ise caiz olur.

Arkadaşlara benden her zaman selam söyleyebilirsin diye bir yetki verilebilir mi?

CEVAP
Verilebilir.
İnternette mesaj gönderirken veya chat yapıp giderken bye bye deniyor. Good bye deniyor. Yahut ayrılırken deniyor. Bonjur deniyor, goodmorning, hello, hi deniyor, yahut Türkçe günaydın deniyor. Selam vermeyip de bunları söylemekle küfre girer miyiz?

CEVAP
Kâfirlere, gayrı müslimlere söylemek caizdir. Müslümana, cevazdan küfre kadar gider. Eğer selamı beğenmeyip de öyle diyorsa diyen kâfir olur. Size hello diyene hello demek, bye bye diyene aynısını söylemek küfür olmaz. Selamı hafife almadan böyle söylemek küfür olmaz. Ama söylememek daha iyidir. Günaydın demek de öyledir. Selamın önemini bilmeyene her zaman günaydın diyene günaydın demek caiz olur. Hello demek gibi bir şey. Selamı beğendiği halde, bir ihtiyaca mebni başka şeyler söylemek de caiz oluyor.

Selamün aleyküm yerine (s.a) yazmakta bir sakınca var mıdır?

CEVAP

(s.a) yazmak uygun değil. Yeni yazılan bazı kitaplarda da aynı kısaltmalar var, uygun değildir, tam yazmalıdır. Peygamber efendimizin ismi yazılınca da sallallahü aleyhi ve sellem yazmalı, kısaca SAV yazmamalı, Allahü teâlânın ismi yazılınca da (c.c.) yazıyorlar, böyle yazmamalı. Celle celalühü yazmalıdır. Yahut Allahü teâlâ demelidir.

Ayrılırken Allahaısmarladık mı denir, selam mı verilir?

CEVAP

İkisi de söylenir.

Bir kadın (Hanımına selam söyle) dese, selamı götürülür mü?

CEVAP

Yabancı kadının selamını götürmek gerekmez. Olay çıkmayacaksa, suizanna sebep olmayacaksa falanca hanımın selamı var denebilir.

Eldivenle tokalaşmak (müsafeha) caiz mi?

CEVAP

Çok soğuk havalarda caizdir.


Mevtaya verilen selamı kendimizin alması caiz mi?

CEVAP

Evet.


(Selam söyle) diyene (Ve aleyküm selam) demek caiz mi?

CEVAP

Evet. Böylece selam götürmeyi kabul etmiş olur.

İki el ile müsafeha daha mı efdaldir?

CEVAP

Evet.

Ve’siz (Aleyküm selam) demekle de selam alınmış olur mu?

CEVAP

Evet.

Sağır ve dilsize işaretle selam vermek caiz mi?

CEVAP

Evet.

Mezarlığa (ve aleyküm selam) ve (selamün aleyküm) denir mi?

CEVAP

İkisi de caizdir.

Namahrem akraba (Eşine selam söyle) diyor. Götürmeli mi?

CEVAP

Caiz olmayan selamı götürmemelidir!

Akıl balig kızı ile konuşana selam verilir mi?

CEVAP

Verilir.

El öptükten sonra, alna koymak bid'at mi?

CEVAP

Bu âdette bid'attir. Mahzuru olmaz.

Karşılaşınca, kadın kadını, erkek erkeği öpse mekruh mu?

CEVAP

Umumi yerlerde mekruhtur.

Mektubu her okuyuşta selamı almak gerekir mi?

CEVAP

Hayır.

Müslüman kadının, kâfir kadınla tokalaşması haram mı?

CEVAP

Zaruretsiz caiz olmaz. Zaruret olunca da Hanbeli mezhebi taklit edilir.

Âyet-el-kürsi okurken selam alıp, okumaya devam caiz mi?

CEVAP

Evet.

Selamı var denilince ve aleyhisselam demek de caiz mi?

CEVAP

Ve aleyküm... demek efdaldir.

Mektuptaki selamı, sesli okuyunca mı almak farzdır? Aynı mektubu başkası sesli okuyunca, onun da alması gerekir mi?

CEVAP

Evet, hayır.

Sorana selam... deniyor. Sorana selamı var demek lazım mı?

CEVAP

Evet.

Bir arkadaşı iki taraflı kucaklamakta mahzur var mı?

CEVAP

Hayır.

Müsafeha ettikten sonra eli yüze sürmek bid'at mi?

CEVAP

Evet.

Sünnet olduğunu düşünmeden selam veren, sevap alır mı?

CEVAP

Alamaz.

Yaşlı fasıklar, ellerini uzatınca, kerhen öpmek caiz mi?

CEVAP

Evet.

Gözden öpmek caiz mi?

CEVAP

Hayır.
 

kabei serif

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------



--------------------------------------------------------------------------------




--------------------------------------------------------------------------------


|| Namaz Kılmayanın Durumu..! ||

--------------------------------------------------------------------------------

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:


(Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan Altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir.



Dünyada olan altı azap:
Dünyada çekeceği azaplar:


1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.


2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.


3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.


4- Duâları kabûl olmaz.


5- Onu kimse sevmez.


6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz.



Ölürken çekeceği azaplar:


1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.


2- Aç olarak ölür.


3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.



Mezarda çekeceği acılar:


1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.


2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.


3- Allahü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.



Kıyâmette çekeceği azaplar:


1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.


2- Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.


3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.)


Namaz kılmayanın ömründe, bereket olmaz. Ömründe, hayır ve menfaat görmez. Ömrü çeşitli hastalıklarla, sıkıntılarla geçer. Ma'nevî huzûru olmaz. Sahip olduğu dünyalıklar onu rûhî sıkıntıdan kurtaramaz.
 

umeyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
1,936
Tepki puanı
0
Puanları
36
RE: Selamlaşma

B) ESSELAMÜ ALEYKÜM VERAHMETULLAH İ VEBERA KETÜHÜ B)
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Selamlaşma

uzeyr yazdı:
Esselamün aleyküm AşkaMecnun abi
ALLAHCC razı olsun sizden...
selametle kalın..B)

Esselamün Aleyküm Verahmetullahi Veberakatüh..


Vealeykümselam, vr.vb.

Amin kardeşim Allah Hepimizden razı olsun inşAllah Allah'a emanet olun selam ve dua ile
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: Selamlaşma

selamün aleyküm kardeşim Allah razı olsun kardeşim bu bilgiler için. emeğinize sağlık, inşallah itina ile amel edenlerden oluruz.. selametle kalın.

bu arada bir dipnot eklemek istiyorum selam konusunda... birbirimize selam verirken. s.a veya a.s şeklinde kısaltarak söylemeyelim.. çünkü selam bir duadır ve Allahın 99 esmasından biridir.. birçok fıkıhçı bıu konuda ittifak ediyorlar.. yazı dilinde de olsa buna uyalım inşallah
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Selamlaşma

sevvalmina yazdı:
Müslüman ' ın Müslüman üzerinde beş hakkı vardır. Selâmına cevap vermek , hastasını yoklamak , cenâzesinde bulunmak , davetine gitmek ve aksırıp ; " Elhamdülillah " deyince ; " Yerhamükellah" diyerek cevap vermek. Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim



Resulullah (sav) buyurdular ki: ''Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam sonuncudan evla değildir (İkisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir).

Tirmizi, İsti'zan 16, (2707); Ebu Davud, Edeb 150, (5208)



Resulullah (sav) buyurdular ki: ''Allah'a en makbul insan, karşılaşmada selama önce davranandır.''

Ebu Davud, Edeb 144, (5197); Tirmizi, İsti'zan 6, (2695)


Resulullah (sav) buyurdular ki: ''Allah Teala Hazretleri, Hz. Adem (as)'i kendi sureti üzere ve boynunu da altmış zira olarak yaratınca: ''Git, şu oturan meleklere selam ver, onların seni nasıl selamlayacaklarına da dikkat et, dinle. Zira o selam, senin ve zürriyetinin selamı olacaktır'' dedi. (Bunun üzerine Adem onlara gidip): ''Esselamü aleyküm!'' diye selam verdi. Melekler: ''Esselamü aleyke verahmetullahi'' dediler ve selama mukabele ederken verahmetullahi'yi ilave ettiler. Cennete her giren Hz. Adem suretinde (ve boyu da altmış arşın boyunda) olacak. Halk şu ana kadar (boyca) hep eksilmektedir."

Buhari, İsti'zan 1, Enbiya 1; Müslim, Cennet 28, (2841


''Ey inananlar! Evlerinizden başka evlere izin almadan, seslenip sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu, sizin için daha iyidir'' (en-Nûr, 27).,

'' Siz bir selam ile selamlandığınız zaman, siz de ondan daha güzeliyle karşılık verin veya verilen selamı aynen iade edin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.''(nisa 86)

Biz Resulullah (sav)'ın yanında iken bir adam gelerek selamı verdi ve: ''Esselamu aleyküm!'' dedi. Resulullah (sav) selamına mukabele etti. Adam da oturdu. Resulullah (sav) ''On (sevap kazandı!)'' dediler. Sonra birisi daha geldi. ''Esselamu aleyküm ve rahmetullahi'' dedi. Aleyhissalatu vesselam onun selamına da mukabele etti. Adam oturdu. Aleyhissalatu vesselam. ''Yirmi!''dediler. Sonra biri daha geldi ve: ''Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu'' dedi. Resulullah, selamına mukabele etti, adam da oturdu. Hz. Peygamber bu sefer: ''Otuz!'' buyurdular

Ebu Davud, Edeb 143, (5195); Tirmizi, İsti'zan 2, (2690)


Vealeykümüsselam Verahmetullahi Veberakatüh;

Allah razı olsun kardeşim Teşekkür ederim paylaşımların için Allah yar ve yardımcımız olsun Allah'ın Rahmeti elamı üzerimizde olsun inşAllah selametle Selamünaleyküm
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: Selamlaşma

ES SALAMÜNELYKÜM KARDEŞİM ALLAH-Ü TEALA SENDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH HEP ÇOK GÜZEL BİLGİ VERİCİ FORMLAR AÇIYOSUN.
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Selamlaşma

m_muaz yazdı:
SELAMIN ALEYKUM KARDEŞİM....

ALLAH C.C. RAZI OLSUN..

Vealeykümüsselam Verahmetullahi Veberakatüh;

Allah Cemi Cümlemizden razı olsur inşAllah patlaşımınla katkıta bulunduğun için sağol Allah sendende razı olsun ,inşAllah
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Selamlaşma

aliye_aliye yazdı:
Allah razı olsun kardeşim bu bilgiler için. emeğinize sağlık, inşallah itina ile amel edenlerden oluruz.. selametle kalın

AMİN İNŞALLAH, TEŞEKKÜR EDERİM YORUMUNUZ İÇİN ALLAH'A EMANET OLUN SELAMETLE
 

Aşkâ Mecnun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Tem 2006
Mesajlar
3,521
Tepki puanı
2
Puanları
0
Konum
Fatih - İstanbul
RE: Selamlaşma

sevvalmina yazdı:
ES SALAMÜNELYKÜM KARDEŞİM ALLAH-Ü TEALA SENDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH HEP ÇOK GÜZEL BİLGİ VERİCİ FORMLAR AÇIYOSUN.


Vealeykümüsselam Verahmetullahi Veberakatüh;

ECMAİN İNŞALLAH ELİMİZDEN GELDİĞİ KADARLIYLA DEĞERLERİMİZİ BULMAYA ÇALIŞIYORUZ NACİZANE ALLAH'A EMANET OLUN SELAM VE DUA İLE
 

METINENES

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2007
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

VE ALEYKÜM SELAM. SELAMLAŞMA DİNİMİZİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ VE GÜZELLİKLERİNDENDİR. ZATEN SELAMLAMANIN ANLAMINI BİLEN BİRİ SELAMI DA ALMAYI ANLAMIYLE BİLENLER OLSA HERKES MÜSLÜMANLAR ARASINDA HİÇBİR SORUN KALMAZ. BU KONUYU GÜNDEME GETİRDİĞİN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. ALLAH CÜMLE ÜMMETİ MUHAMMEDE YÜREKTEN SELAMLAŞANLARDN EYLEYE. BİRBİRİMİZE SEVGİYLE YARDIMLAŞANLARDAN EYLEYE. ALLAH C.C. RIZASINA MUVAFFAK OLANLARDAN EYLEYE. HZ. MUHAMMED S.A.V. ŞEFAATİNE NAİL OLANLARDAN EYLEYE. RABBİM BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN SAHİH OLAN DULARINI KABUL EYLEYE. SELAMÜN LAYKÜM
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
RE: Selamlaşma

SELÂMLAŞMA ÂDÂBI



Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz buyuruyorlar ki:

'Binekli olan, yaya yürüyene selâm verir. Bir topluluktan birisi selâm verince, diğerlerine de kâfi gelir.'

Selâm vermek sünnet, almak ise farzdır. Selâm vermenin sünnet oluşu, muhtelif hadîs-i şeriflerle sâbittir. Almanın farz oluşu ise, 'Size bir selâm verildiğinde, siz ondan daha güzeli ile (alın) selâmlayın. Yahut onu, aynen o selâmla karşılayın' (S. Nisâ, 86) meâlindeki âyet-i kerime ile sâbittir.

Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivâyet olunan bir hadîs-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: 'Selâmı küçük büyüğe, binekli olan yürüyene, yürüyen oturana ve az olan kalabalık olana verir.'

Amru'bnü Atâ (r.a.)'nın oğlu Muhammed (rh.) anlatıyor:

'Abdullah ibnü Abbas (r.anhümâ)'ın yanında oturuyordum. Onun huzuruna Yemen halkından bir adam girdi ve 'es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtüh' diyerek selâm verdi. Sonra bir şeyler daha ilâve etti. O zamanlar gözleri a'mâ olan İbnü Abbas (r.a.):

' Bu kim? diye sordu. Oradakiler:

' Bu sana gelen bir Yemenli'dir, diye onu kendisine tanıttılar. Bunun üzerine İbnü Abbas (r.a.):

' Selâm, bereketle tamamlanır, buyurdu.

Yani selâm, 'Ve berakâtüh' sözü ile tamamlanmış olur. Bundan başka bir şey ilâve edilmez.

Enes ibnü Mâlik (r.a.) anlatıyor:

'Ömer ibnü Hattâb (r.a.)'ı dinledim. Bir adam ona selâm verdi. O da selâmını aldı. Sonra adama:

' Nasılsın? diyerek hâlini-hatırını sordu. O da:

' Allâh'a hamdolsun, diye karşılık verdi.

Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.):

' İşte, senden istediğim budur, buyurdu.'

Bu sözüyle Hz. Ömer (r.a.); mü'minin başta akıl, sıhhat-âfiyet nimetleri, İslâm nîmeti ve Ümmet-i Muhammed'den olma nimetlerini kendisine meccânen ihsân eden Allah Teâlâ'ya hamdetmesi, ona şükretmesi gerektiğini anlatmak istedi
B)B)B)
 

mustafa_46

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
238
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

[marq]allah razı olsun selam ve dua ile[/marq]
 

gecem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,631
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

SELAMLAŞMAK

İki müslüman karşılaştığı zaman, birbirine "Selamün aleyküm" demesi ve sonra el ile müsefaha etmesi sünnettir.Selama cevap verilmesi farzdır. Müsefaha ederken günahları dökülür. Müsefaha; iki kişinin, sağ elin avuç içlerini birbirine yapıştırıp, iki baş parmağın yanlarını birbirine değdirmesidir.Hadis-i Şerif'te

"Tanıdığınız ve tanımadığınız Müslümanlara selam veriniz." buyruldu.

Selamlaşma Müslümanın Müslümana dua etmesidir.Selamlaşmada, önce büyük küçüğe, şehirli köylüye, vasıtaya binmiş olan yaya yürüyene, ayakta olan oturana, az olan çok olana, efendi hizmetçisine, baba oğluna, ana kızına selam verir. Nitekim Mirac gecesi, önce Allahu Teala selam verdi.

Adem aleyhisselamdan İbrahim aleyhisselama kadar selamlaşma birbirine secde etmekle olurdu. Sonra bunun yerine boynuna sarılmakla oldu. Muhammed aleyhisselam zamanında el ile müsefaha sünnet oldu. Hadis-i şerif'te:

"Karşılaştığınız zaman, birbirinize eğilmeyiniz, kucaklaşmayınız."

"Muhakkak ki Allah katında insanların en iyisi, önce selam verenidir."


"Müslümanın müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selamına cevap vermek, hastasını yoklamak, cenazesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp "Elhamdülillah." diyene, "Yerhamükallah" diyerek cevap vermek." buyruldu.

Nisa suresi 86. ayet-i kerimesinde, "Size selam verildiği vakit, ona, onun selamından daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık veriniz." buyruldu.
 

gecem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,631
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Selamlaşma

Kuran'da Selamlaşmanın Önemi

“O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddûs'tur; Selam'dır.” (Haşr Suresi, 23)
Selam, Allah'ın kullarını, her türlü tehlikelerden selamete çıkaran, cennetteki kullarına selam eden Rahman sıfatlarından biridir. Selam vermek ise müminlerin birbirlerine en güzel dilek ve temennilerini sunma şekillerindendir. Selam verilen bir kişinin o selama daha güzeliyle veya en azından aynısıyla karşılık vermesi Kuran'da farz kılınmıştır:

“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır.” (Nisa Suresi, 86)
Selamın karşılığını daha güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçak gönüllü, hoşgörülü olmanın ve büyüklenmemenin ifadesidir. Cahiliyenin kötü ahlak modelinde ise, verilen bir selamı almamak, duymazdan gelmek gibi tavırlar, karşı tarafa bir üstünlük gösterisi olarak yapılır. Sosyal statü olarak kendinden daha küçük gördüğü kimseleri ezmek, haddini bildirmek gibi çirkin niyetlerle bu tarz davranışlara sık, sık başvurulur. İslam'da ise müminler arasında bu tarz bir üstünlük anlayışı, değerlendirme modeli kesinlikle yoktur. Konumu ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran'da bildirilen bir emirdir.

Selam dilimizde de çok önemlidir. Arkadaşlığın, dostluğun ve samimiyetin ifadesidir. Oysa günümüzde selamlaşmak neredeyse yok denecek kadar azdır. Kuran ahlakının tam olarak yaşanmadığı toplumlarda, bir çok ifadenin dejeneri olduğu gibi, Allah'ın en güzel sıfatlarından biri olan Selam'ın anlam ve önemi de gereği gibi anlaşılmamaktadır.

Bu durum önceleri büyük şehirlerde hızlı ve hareketli yaşantının sonucu olarak düşünülürdü. Fakat şimdi küçük köy ve kasabalardaki, eski samimi selamlaşmalar da aranır hale geldi. Hatta yıllarca aynı binada oturup da, kapı komşuları olanlar bazen birbirlerini hiç tanımazlar, bazen karşılaşsalar da, birbirlerini görmezlikten gelirler. Birinin diğerinden belki maddi anlamda, veya eğitim anlamında kendince üstün olması, bazan da memleket veya ırk anlamında, kendilerince doğulu veya batılı olması gibi asılsız gerekçelerle selamlaşılmıyor. Dinimizde komşunun önemini ayrıca din, dil, ırk ayrımı olmaksızın herkese güzellikle davranmayı, Allah Kuran ayetleriyle bizlere şöyle haber vermektedir.

“Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” (Nisa Suresi,36)
Bir diğer önemli konu da; evlere girerken selam verme konusudur. Müminlerin evlere girerken selam vermeleri, güzel ahlaklarının göstergesidir. Yüce Allah bu konuda Kuran'da şöyle buyurmuştur:

“... Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur Suresi, 61)
Ayetin de ifadesiyle akıl kullanılır ve bu sözün anlamı tefekkür edilirse verilen selamla şunlar gerçekleşmiş olur: En önemlisi Allah'ın ayetle farz kıldığı bir hüküm yerine getirilmiş olur. Bununla birlikte Allah'ın barış ve esenlik veren anlamındaki "Selam" ismi anılır. Müminler böyle bir vesileyle sık, sık birbirlerine en güzel dilekte bulunup karşılıklı sevgi ve bağlılıklarını pekiştirirler. Birlikte Allah'ı anmış olurlar ve bir cennet tavrı olan selamlaşmayla ahirete duydukları özlemi ifade ederler. Selam sözü, aralarındaki güvenilirlik ve esenliğin de bir ifadesi olur.

Cennete girerken müminler selamla karşılanırlar, cennette de birbirleriyle selamlaşırlar. Dünyada ve ahiretteki güzel ve huzurlu bir yaşam, mümin kulları üzerinde, sonsuz şefkat sahibi olan Allah'ın 'Selam' sıfatının tecellilerindendir. Dünyada güzel bir hayatla yaşayan, Rabbimize kulluk edip yaptığı salih amellerden ecir kazanan mümin, ahirette de 'hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak' cennete girecektir. Allah samimi kullarının ahirette karşılaşacakları ortamı Kuran'da şöyle haber vermiştir:

“İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.” (Furkan Suresi, 75)
Allah'ın Selam sıfatı, aynı zamanda cennete kabul ettiği kullarına, selam vermesi anlamına da gelir. Allah Kendisine inananlara sonsuz cenneti müjdelemiştir ve onları selamla ağırlamıştır. Allah, Yasin Suresi'nin 58. ayetinde "Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır)" şeklinde buyurarak cennete giren insanlara sözlü olarak selam vereceğini bildirir. Kuşkusuz Allah'ın selamı müminler için olabilecek en büyük müjdedir. Bu durum ayetlerde belirtilmektedir. Ayrıca Kuran'da Selamın anlamı ve önemini çeşitli ayetlerde görmekteyiz. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:

“Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma. Yalnızca bir söz (işitirler:) "Selam, selam."(Vakıa Suresi, 25-26)

“Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik günüdür."(Kaf Suresi,34)

"Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel."(Ra'd Suresi,24)
Bir başka ayette ise, müminin ölüm anında da Selamla karşılandıklarını Allah bize şöyle bildirmektedir:

“Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin."(Nahl Suresi,32)
Görüldüğü gibi selamlaşmanın önemini, Kuran'da çeşitli örneklerle anlatmaktadır. Doğumdan ölene dek selam, hoşgörü, barış ve alçak gönüllülüğün simgesi olmuştur.

" O Rahman (olan Allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "Selam" derler." (Furkan suresi, 63)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt