Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Peygamber Duaları" (2 Kullanıcı)

Namaz1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Mar 2008
Mesajlar
1,934
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
...................................
 

_şimal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
3,231
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
34
**Uyuyamayan Kimsenin Okuyacağı Dua

**Uyuyamayan Kimsenin Okuyacağı Dua

"Allahumme ğarati'n-nücûmü ve hedeetil uyûnu, ve ente Hayyün Kayyûmün lâ-te'hüzüke sinetün ve lâ nevmün, yâ Hayyü yâ Kayyûmü ehdi leyli ve enim ayni." (11)
(Allah'ım, yıldızlar söndü, gözler kapandı. Sen ise hayat sahibi, daima duran ve tutansın. Seni ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Ey Hay olan Allah'ım, Kayyûm olan Allah'ım, gecemi rahat kıl gözlerimi kapatıver.)
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
saol kardeşim ama ya şafiyi birkere mi okuyacağız
 

gülkoksam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
969
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
bende bugün hemen şimdi okuyacağım
acil cevap bekliorum sizden mübin duraklı yerde birkere ya şafi deyip suya üflüyoruz değilmi
 

Namaz1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Mar 2008
Mesajlar
1,934
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
yasinde gecen her mubin duasında okuyup üflüyosun. bunu bana söyleyen hoca sayı söylemedi.
 

gönül yüzü

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2009
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
aranıza yeni katıldım ve bu güzel paylaşımlarınız için ALLAHrazı olsun kardeşim hayırlı akşamlar
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Herşey Sana Yönelmişken, Gaflette İnsanlık ..!
 

evrem1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ocak 2009
Mesajlar
538
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Elhamdü lillahi kable külli ehad
El hamdü lillahi bade külli ehad
El hamdü lillahi ala külli hâl
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kendine Güven ve Kibir

Kendine güveni az olan, olmadığı mânânın mâliki görünür; kendine güvensizliğini kapatmak için tabiî olmayan bir haldedir. “Dostlar alışverişte görsün” tavrına itibar eder. Kendine duvarlar örer, sahte bir gurur ve eda ile vaziyeti idare etmeye bakar. Dik durur ama dik durmak için durur yani dik duruşu bünyeleştirmemiştir, görüntü olarak yapar. Çünkü şahsiyeti yapmacıktır. Kendini eksik gördüğü için bunu sunî bir görünümle kapatmaya bakar. Böylelerinde sosyal kaygı da fazladır. Çevrenin ne diyeceği, nasıl göreceği şahsiyetinden önce gelir. Halbuki kendi vicdanımızın sesi her şeyden önce gelir, çevrenin ne dediği değil. Bunun, kuyruğu dik tutmayla “dik duruş aynı şeyler değil…”



İnsan kusurlarıyla beraber dik durabilir. Çünkü tabiîlik önemlidir, şahsiyetin temeli budur. Yoksa kusursuzluk değil. Hatasız kul olmaz. Hatalarını kabul edebilmek, insanın kendine güvenindendir ve erdemidir, mühim olan budur. Kendine güvenmekle aklına, malına güvenmek ve gururlanmak başka şeyler. İnsan yalnızken bile kendine güvenmeli.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Zayıflığımızdaki Gücü Görmek

Haddini bilmek ve sınırlarını tanımak daha rahat ve emin hareket ettirir insanı. “Aczin idrakı”, insanı daha sağlam yere bastırır, aklın çelmelerinden korur, diyalektiklerin çelmesine takılmaktan kurtarır. Bu da kültürel bir çaba gerektirir, “iş içinde eğitim” gerektirir. “İman ve aksiyon” davası… Hayat dinamiktir. Bunun için bir yerde donup kalmamak ve her zorluğu sıçrama tahtası kılmak gerek, bu da “üst-dil üst diyalektik” ile mümkün. Alakasızlık değil alakalarda derinleşmek, tecrit tavrı söz konusu…



Kâinata atılmış insan, yapayalnız doğup, yapayalnız ölen insan. Aslında her ne kadar müşterekliklerimiz olsa da ferdî oluş ruhî hayatta ve herkes kendi hayatını yaşıyor, herkes kendi varoluşundan kendi mesul. Her koyun kendi bacağından asılır sözü burada doğru oluyor.



Kimsenin sinir sistemi kimse ile aynı hassasiyette değil ve kimse kimsenin gözbebeğinden bakıcı değil. Kalblerde dönenler herkesin kendine göre, “iman ve tefekkür” mevzuu…



Kendine güvenen insanlar yetiştirmek zorundayız.



Ezik, sümsük, horlanmış, aşağılık kompleksi olan nesiller değil, çamurda da olsa başı dik, gönlü zengin insanlar. Hiç cevher çamura düşse değerinden yitirirmi? İnsanî özümüzü ve halifelik misyonumuzu cevher olarak görmeli ve içimizde her zaman parıldatmalıyız. Bunu kuru kuru gururlanmak vesilesi değil, bizim hakikatimiz ve zenginliğimiz olarak görmeli, hatta hata ve eksikliklerimizde bile bu cevherin yitmeyeceğini ve içimizde küllenmiş olarak yaşayacağını ve onu parlatmanın elimizde olacağını unutmamalıyız. Bunu unutursak veya ümitsizliğe düşersek asıl en büyük kötülüğü kendimize yapmış oluruz.



Gandinin şu sözü, bizdeki bu cevhere işaret etmektedir:



“Kendi elimizle vermedikten sonra, kimse bizden özgüvenimizi alamaz.”



Her şeyden beter kendi kendimizi köleleştirmek halimiz, batı karşısında aciz ve pısırık tavrımız, kendimize güvensizliğimizin ve ezikliğimizin psikolojik hâlidir. Maddî zayıflığımız veya ekonomik güçsüzlüğümüz, teknolojide geri kalmamız falan değil, manevî olarak kendimize güvenimizi yitirmemiz bütün menfiliklerin kaynağıdır. Bunu da kendi ellerimizle yapmaktayız. Yoksa kimse bizden özgüvenimizi çalamaz. Biz moralmen çökmedikçe ve kendi rızamız olmadıktan sonra…



Kendine güvenmek, kusursuzluk mânâsına gelmiyor, bilakis kusurlarını da bilerek yeryüzüne sağlam basmak mânâsına geliyor.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kendine Güven ve Ekonomik Bağımsızlık

İşsizlik kötü bir şey, insanı mânen daha çok yıpratıyor… Ekonomik kölelik de kötü bir şey, patronunun iki dudağı arasına bakıyorsun. Fakat yukarıda da söylediğimiz üzere insan, ekonomik sıkıntılar içinde de kendine güvenini koruyabilir. Zaten insanın moralini bozmasının ona pratik bir faydası yok, bilakis zararı var. Boynumuzdaki halkaya razı olmakla razı olmamak farkı! Ayakları üstüne basmak ve kendi kendine yetmek, yani bunun yolunu ve yordamını her daim aramak.



Kendine güven, aymazlık değil, işi derbederliğe vurup, ondan bundan dilenmek değil, çulsuzluktan ve ipsizlikten manevî bir tatmin (züğürt tesellisi) hiç değil. Bütün bunlar, miskinliktir, kendine güvensizliğin başka türlü tezahürüdür. Kendimize güvenip sıkıntıları göğüsleyeceğimizi yerine yakamıza yapışan bu nefs hilelerini, üzerimizdeki sümüğü attığımız gibi atmamız gerekir. Bu nefs hilelerini, aynen bir kazurat gibi hatta maddî pislikten daha önemli görmeliyiz.
 

melinay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
155
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Elhamdülillahi kalbe külli ehad
elhamdülillahi bade külli ehad
elhamdülillahi ala külli hal

çok şükür öğrenip bakmadan yazdım rabbim razı olsun kardeşiim
 

Namaz1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Mar 2008
Mesajlar
1,934
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
23. bilinmeyen kardeşimiz içinde dualarınızı bekliyoruz.......
 

NUR__

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
325
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Elhamdü lillahi kable külli ehad = Her şeyden önce ALLAHü teâlâya hamd ederim.
El hamdü lillahi bade külli ehad = Her şeyden sonra ALLAHü teâlâya hamd ederim.
El hamdü lillahi ala külli hâl = Her halükârda ALLAHü teâlâya hamd ederim.
 

Namaz1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Mar 2008
Mesajlar
1,934
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Elhamdü lillahi kable külli ehad = Her şeyden önce ALLAHü teâlâya hamd ederim.
El hamdü lillahi bade külli ehad = Her şeyden sonra ALLAHü teâlâya hamd ederim.
El hamdü lillahi ala külli hâl = Her halükârda ALLAHü teâlâya hamd ederim.
__________________
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt