Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Peygamber Duaları" (2 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com


İstiâze Duaları

İnsan ve cin şeytanlarından ve onların kurdukları planlardan Allah’a sığınmak gerekir. Cin ve insan şeytanlarının bulandıran çabalarından dolayı toplumsal hayat içinde Hakikat saflığını yitirebilmektedir. Bu nedenle daima istiaze duası yapmak, kalplerimizin paklığını korumak için şarttır. Çok şükür Rabbimiz bunu da nasıl yapacağımızı, Peygamberimiz üzerinden Kıyamet’e kadar yaşayacak müminlere rehberlik ederek beyan etmiştir:

“De ki: Sığınırım ben yükselen şafağın Rabbine. O’nun yarattıklarının şerriden ve kıskançlık duyduğunda kıskancın şerrinden.” (Felak, 113/1-5.)

“De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine, insanların hakimine, insanların ilahına, fısıldayan sinsi ayartıcının şerrinden, insanların kalbine fısıldayan cinlerin ve insanların bütün ayartmalarından.” (Nas,114/1-6.)

İstiâze ve Beraat Duası
Peygamberimizin zalimlerle arasındaki sınırların pekiştirilmesini, onların yaptıklarından beri olmayı dilediği bu yakarış Allah’a istiâze ederek/sığınarak bitmektedir:

“Ey Rabbim!Sana ortak koşarak baş kaldıranların vaad edildikleri azabın gerçekleşmesine tanık olmamı diliyorsan, Rabbim o zaman, benim de bu zalim insanlardan biri olmama izin verme. Ey Rabbim!Tüm kötü dürtülerin kışkırtmalarına karşı sana sığınıyorum. Rabbim, onların bana yaklaşmalarından da sana sığınıyorum.”(Mü’minun,23/93,94,97,98.)

Tesbih Duası
Allah’ı noksan sıfatlardan uzak tutup, O’na gerçek sıfatlarıyla yalvarıp yakarma, her türlü eksiklikten tenzih ederek olur. Kur’an’da “Esmaü’l-Hüsna” olarak nitelenen Rabbimizin en güzel isimlerini tüm dualarımızda hatırlamak gerekir. Peygamberimiz de öyle yapmış bütün yakarışlarında Allah’ın bu güzel isimlerini anmıştır. Allah’ı tesbih etme adına uydurma isim ve sıfatlar kullanmak yerine Rasulullah Muhammed S gibi biz de tesbih etme gayemizi en güzel yakarış formlarına gerçekleştirebiliriz. Tesbih duasının derli toplu, en güzel örneğini Haşr Suresi’de bulmaktayız:

“Allah O’dur ki, O’ndan başka ilah yoktur. Mutlak Hakim, Kutsal, Kurtuluşun Tek Kaynağı, İman Bağışlayan, Doğru ile Yanlışın Tek Belirleyicisi, Üstün, Eğriyi Düzeltip Doğruyu İhya Eden, Bütün İhtişamın Sahibi! Şanı Yüce Olan Allah her şeyden münezzehtir. O, Allah’tır; Yaratıcı, Bütün Özlere ve Görüntülere Şekil Veren Yapıcı! Bütün mükemmellik vasıfları yalnız O’nundur. Göklerde ve yerde olan her şey O’nun sınırsız şanını yüceltir. Çünkü yalnız O’dur kudret ve hikmet sahibi olan.” (Haşr, 59/22-24.)

Peygamberimiz Muhammed Sav üzerinden tüm zamanlarda yaşayacak olan müminlere, kendisinin nasıl tesbih edilerek yüceltilmesi gerektiğini dahi öğreten Rabbimiz eksiksiz bir Kitap indirmiştir. En güzel dua şekillerini bize öğreten Allah’a sonsuz şükürler olsun. Peygamberimize uygulaması emredilmiş bir diğer tesbih duası da Ali İmran Suresi’nde geçmektedir:

“De ki: Ey Mutlak egemenlik sahibi Allahım! Sen egemenliği dileğine verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Bütün iyilikler senin elindedir. Doğrusu Sen istediğin her şeyi yapmaya kadirsin. Gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatırsın. Ölüden diri ve diriden ölü çıkarırsın. Ve dilediğine her türlü hesabın üstünde rızık bağışlarsın.” (Ali İmran,3/26-27.)

Tenzih Duası
Allah’ın yetkilerini çiğneyip sınırlarına giren şefaatçiler edinmek “tenzih” ilkesine aykırı bir fiildir. Rabbimizi tüm mükemmel isimleri ve sıfatları anmak ve zikrullaha halel getirebilecek tasavvurlar geliştirmekten sakınmak ise, O’nu tesbih ederek yüceltmek, tenzih ederek tüm noksan sıfatlardan uzak tutmaktır. Allah’a noksan sıfatlar isnad eden maddecilere ve mistiklere bir cevap niteliğindeki tenzih yakarışının derli toplu mükemmel örneklerini yine en güzel Rabbimizin kelamından öğrenebiliriz; Ayet el-Kürsi’de olduğu gibi:

“Allah O’ndan başka ilah yoktur. Her zaman diridir, bütün varlıkların kendi kendine yeterli yegane kaynağıdır. Ne uyuklama tutar O’nu, ne uyku. Yeryüzünde ve göklerde ne varsa O’nundur. O’nun izni olmaksızın nezdinde şefaat edebilecek olan da kimdir? O, insanların gözlerinin önünde olanı da, onlardan gizli tutulanı da bilir. Oysa O dilemedikçe insanlar O’nun ilminden hiçbir şey edinemez, hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun sonsuz kudret ve egemenliği gökleri ve yeri kaplar ve onların korunup desteklenmesi O’na ağır gelmez. Gerçekten Yüce ve büyük olan yalnızca O’dur.” (Bakara,2/255.)








 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com


Teslimiyet Duası


Peygamberimizin değerli arkadaşları olan sahabe Allah’a teslimiyetlerini dua formunda şöyle arz etmişlerdir:

“Ey Rabbimiz! İşittik ve itaat ettik, bizi mağfiret eyle. Zira bütün yolculukların varış yeri Sen’in huzurundur.”(
Bakara,2/285.)

c-İstiğfar Duası
“Ey Rabbim! Beni bağışla, bana acı, çünkü gerçekten acıyıp bağışlayabilecek tek güç sensin.”(Mü’minun,23/118.)

d) İlim Duası
Peygamberimize ilminin arttırılması için, Rabbimizin tavsiye ettiği bu dua, aynı zamanda tüm bilgi hazinelerinin esas itibariyle kaynağının Allah Teala olduğu hakikatinin bir beyanıdır:

“Ey Rabbim! İlmimi arttır!” (Taha, 20/114.)


e) Ebeveyn İçin Yakarış

Peygamberimize ve ümmetine anne-babası için Allah’a şöyle yakarması tavsiye edilmiştir:

“Ey Rabbim! Onların beni küçükken sevgi ve şefkatle besleyip büyüttükleri gibi,
Sen de onlara merhamet eyle.”
(İsra,17/24.)

f) İ’sar/Empati Duası

“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla ve müminlerden hiç birine karşı kalplerimizde, kin –nefret, yersiz düşünce ve duygulara- yer bırakma, Ey Rabbimiz! Sen sonsuz şefkat sahibisin ve sınırsız rahmet kaynağısın.” (59/10.)

Bilindiği gibi, Peygamberin mücadelesine sımsıcak kollarını ve kucağını açan Medine’li müslümanlar olan Ensar, Rabbani övgüye mazhar olmuş şahitlikleriyle tarihimizde yer almışlarıdır.

Muhacirler için katlandıkları fedakarlıklar Kur’an’da “i’sar/empati” olarak vasıflandırılmıştır; yani “kendini başkasının yerine koyarak düşünüp onun lehine karar verme ahlakı”. Onların bu ahlakla yapıp ettikleri Allah katında değer bulmuştur. Çünkü onlar din kardeşlerini nefslerine tercih etmişlerdir. Evrensel İslami Dayanışma” muhtevası içeren Ensar’ın bu duası ise, gelmiş-geçmiş ve de gelecek tüm müslüman kuşaklar için kıpır kıpır bir imani duyarlılığın ideal ifadeleridir.

g) Rabbe Şikayet Duası

Peygamberimiz Muhammed SAV’in , Kur’an’ı terk edenleri, onun hayatla ilgisini kesip koparanları, Kıyamet Günü bu dua ile Allah’a bir şikayet olarak takdim edeceği beyan edilmiştir:

“Ey Rabbim!Halkımdan bazıları bu Kur’an’ı gözden çıkarılacak bir şey olarak gördüler.”
(Furkan,25/30.)

h) Peygamberimiz Muhammed SAV’in Kahhariye Duaları
Veyl Duası


Veyl; yazıklar olsun, kahrolsun gibi anlamlara gelen bir kınama ifadesidir. Hümeze Suresi bir yakarış olarak Allah’a takdim edildiği vakit, kahhariye duaları kapsamında değerlendirilebilir. Çünkü içinde kötü niyetle müminleri dillerine dolayarak çekiştirenlere veyl edilmesi/kınanması istenmektedir. Surede Yüce Allah Hümeze-Lümeze güruhuna veyl etmekte, bizden de veyl etmemiz istenmektedir.

“Veyl olsun bütün hümeze-lümeze gruplarına. O (gruplar) ki, serveti biriktirir ve onu bir kalkan sayar. Zanneder ki serveti onu sonsuza dek yaşatacak! Hayır aksine o öteki dünyada Hutame’ye/çökerten bir azaba terk edilecektir. Bilir misin nedir o Hutame? Allah tarafından tutuşturulmuş bir ateştir: (günaha batmış olanların tüm hücrelerine işleyen) gönüllerin üstüne kurulmuş, üzerlerine salınacak olan bir ateş; uzayıp giden sütunlar arasında.” (Hümeze,104/1-9.)

 

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com



Tebbet Duası

Leheb Suresi’nde geçen Ebu Leheb ve karısının hakimiyetlerinin sona ermesi için yapılan çağrı bir beddua değil, kahr duasıdır. Biz de bu duada örnekten hareketle, çağdaş Ebu Lehebler’in ellerini kurutmak için sözbirliği ve eylem birliği yapmalı, onların sömürü saltanatlarının payandası değil korkulu rüyası olmalıyız.

“Kahrolsun Ebu Leheb’in iki eli ve kahrolsun kendisi, zaten kahroldu da. Ne faydası olacak servetinin ve kazancının? Öteki dünyada şiddetle parlayan bir ateşe atılacak. İğrenç söylentilerin taşıyıcısı olan karısı ile birlikte. O ki, boynunda bükülmüş iplerden bir halat taşır.” (Leheb Suresi, 111/1-5.)
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Mevlevi Dualarından birkaçı...

Mevlevi Dualarından birkaçı...

Allah’ım, Hz. Muhammed ve âl-i Muhammed’e salat eyle ve düşmanların bana olan buğzunu muhabbete, zulüm ehlinin hasedini sevgiye, iyilerin kötü zanlarını güvene, yakınlarımın düşmanlığını dostluğa, akrabalarımın kötü davranışlarını iyiliğe, dostların ilgisizliğini yardıma, müdara edenlerin zahirî dostluklarını gerçek dostluğa, muaşeret edenlerin yüz ekşitmelerini güler yüzlülüğe ve zalimlerden korkmanın acılığını emniyet tatlılığına dönüştür.isteyeyim.
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Ey her garibin sahibi, benim hem dünyada, hem ahirette dert ortağım Sensin. Canımı Müslüman olduğum halde al, ıslah eyle. Dert ve şikayetlerin son durağı, isteklerin gayesi de Sensin. Sen şu isteklinin göz yaşına merhamet et. Rabb'im Sen yegane sahip iken ben kime sığınayım?
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala seyyidina Muhammedin ve sellim.
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Allah’ım, mağfiretine yönelmiş, affını umarak yola koyulmuşum. Lütuf ve keremine güvenerek günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Ancak mağfiretini gerektirecek bir şeyim, affını hakkedeceğim bir amelim yoktur. Dolayısıyla sadece senin fazl u keremine güvenebilirim. O halde, Hz. Muhammed ve âline salat eyle ve fazl u keremini benden esirgeme.
Amin...

Allah’ım, işte boynum; günahların kölesi olmuş! O halde, Hz.Muhammed ve âline salat eyle ve (günahlarımı) affederek beni bu kölelikten kurtar! Ve işte sırtım; hataların ağırlığı altında ezilmiş! O halde, Hz.Muhammed ve âline salat eyle ve lütf u kereminle yükümü hafiflet!
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Ya Rabbi, Sana ve Resulüne itaat etmemizi ve bildirdiklerinle amel etmemizi nasip eyle!
Ya Rabbi, faydasız ilimden, makbul olmayan ibadetten ve kabul edilmeyen duadan sana sığınırım.
Ya Rabbi, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikleri ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden de koru!
Amin...

Allah’ım, Hz. Muhammed ve âline salat eyle ve beni hasetten kurtar; günahlardan koru; haramlardan geri durdur; sana karşı gelmeye cüretlendirme; tutkum sen olasın; senden gelen her şeye rıza göstereyim. Rızk, ihsan ve nimet olarak bana verdiğin şeyleri bereketli ve kutlu kıl. Tüm hallerimde beni her türlü kötülükten koru; ayıplarımı kimseye açma; beni kendi korumana al, kimse bana zarar veremesin.
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Allah’ım, Hz. Muhammed ve âline salat eyle ve kendisine ulaşmak için
sana yalvardığım şeyin (cennetin) tadını ve kendisinden korunmak için
sana sığındığım şeyin (cehennemin) tasasını duyuyormuşçasına,
ödüllendirilme sevincinin özlemini ve cezalandırılma üzüntüsünün korkusunu ver bana.
Allah’ım, hiç kuşkusuz, sen, dünyam için de, ahiretim için de yararlı olanı biliyorsun.
O halde, ihtiyaçlarım hususunda lütufkâr ol bana.
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Ey her şeye gücü yeten ve kullarına onların şah damarından daha yakın olan Rabb'imiz! Ne olur, bizi göz açıp kapayıncaya kadar hatta daha az bir zamanda bile nefsimizle başbaşa bırakma... Nurunla tecelli buyurup, Sana ulaşan yolları bize de göster... Fazlınla bizi öyle çepeçevre kuşat ki, Senden başka hiçbir kimseye en ufak bir ihtiyacımız kalmasın; kalmasın da Senin hakikî dostların gibi biz de her zaman başkalarına karşı müstağnî yaşayabilelim.
Âmîn... Âmîn... Âmîn...

"Ey, Rabbim! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle, hayatı benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölümü benim için hayırlı gördüğün zaman da beni vefât ettir. Ey Rabbim! Gizlide ve açıkda senden haşyetini istiyorum. Rızâ hâlinde de, gadab hâlinde de ihlâs sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de zenginlikte de i'tidâlden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez bir ni'met, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen neş'e ve huzûr) istiyorum. Senden beni kazâna râzı kılmanı, ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne bakmanın lezzetini; sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün bunları zarar vericinin zararından, sapdırıcı bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim! Bizi îmân zîynetiyle süsle, bizi doğru yolda olan hidâyet rehberleri kıl.”
Âmîn...
 

gulin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
benim salı günü üniversitede büt sınavım var dualarınızı eksik etmeyin allahın kelamı üzerimize olsun
 

tamer okkan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2007
Mesajlar
51
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
63
Konum
ANKARA
.Allah'ın Resulü (s.a.v.)geceleyin kalktığı vakit namazına şu dua ile başlardı:

.Allah'ın Resulü (s.a.v.)geceleyin kalktığı vakit namazına şu dua ile başlardı:

Mü'minler annesi Hazret-i Aişe (Radıyallahü Anh)den nakil.Allah'ın Resulü (s.a.v.)geceleyin kalktığı vakit namazına şu dua ile başlardı:

"Allah'ım !
Ey Cebrahil,Mikail ve İsrafil'in Rabbi !
Göklerle ve yerin yaradanı,
Hazırı ve gaibi bilen Allah'ım !
Kullarına ihtilaf ettikleri şeylerde,
Onların aralarında ancak Sen hükmedersin.
İhtilaf edilen Hakk'a izninle beni hidayet eyle !
Çünkü dilediğini doğru yola ancak Sen hidayet edersin !"(Müslüm)
Rabb'im! Rabb'im!
Beni sana şükreden,Seni anan,Sen'den korkan,Sana itaat eden ve sana yönelen kullarından eyle.Tevbemi kabul et.Günahlarımı affet.Dua'larımı kabul et.iman ve islam-ı sabit kil,kalbime hidayet et,dilime doğruyu konuştur,kalbimdeki kinleri söküp at.
Allah'ım!
Sen'den Rahmetine ve mağfiretine vesile olan amelleri,bütün günahlardan uzak olmayı,bol bol iyilik yapmayı,Cehennem'den kurtulup,Cennet'e kavuşmayı isteriz.
Allah'ım!
Yaptığımız zulum ve günahları,şaka,ciddi ve kasten işlediğimiz kusurları affet.Bunların hepsi bizde var.
Allah'ım!
Beni en güzel şekilde yarattın,Ahlakımı da güzelleştir.
Allah'ım!
Bana iyi ameller yaptır,kötülüklerden vaz geçir,fakirleri ve düşkünleri sevdir,tevbelerimi kabul et.
Allah'ım!
ihtiyarlığımda,ömrümün sonunda bana,bol bol rızık ihsan et.
Allah'ım!
Borç yükünden ve düşmanların hakimiyetinden sana sığınırız.
Allah'ım!
Verdiğin nimetlerin yok olmasından,lütfettiğin afiyetlerin kaybolmasından,beklenmedik afetlerden ve bütün gazablarından sana sığınırım.
Allah'ım!
Alaca illetinden,delilikten,cüzzamdan ve tehlikeli hastalıklardan sana sığınırım.
Allah'ım!
Kötü günden,kötü geceden,kötü zamandan,kötü arkadaştan,mahalledeki kötü komşudan sana sığınırım.

Sen'den başka ilah olmadığı,yedi kat göklerin sahibi ve Yüce Arş'ın sahibi olduğun icin senden istiyorum. Sen her şeye kadirsin..
Allah'ım!
Kur'an dan okuduğumuz her bir cüz karşılığında bize mükafaat ve her bir harf karşılığında manevi bir tad ver.
Allah'ım!
Yorum (0) :: Yorum yaz! :: Bağlantı

2009-01-30 - Zina eden kimse tövbe etse bağışlanır mı?
Kategori: makaleler
Değerli Kardeşimiz;

Zinanın hükmü İslam Dininde açıktır. Suçunu Hakim'in huzurunda dört defa ayrı ayrı itiraf ederek cezanın verilmesini isteyen veya dört şahidi bulunan birisi hakkında karar verilir. Şayet bu insan evli ise recm cezası, yoksa bekar bir insan için verilecek karar recm değildir, yüz değnek sopa vurulur.

Fakat suçunu itiraf etmeyen veya yaptığı bu fiili kimse görüp şikayet etmemiş ise bu insanın yapacağı tek şey günahından dolayı pişmanlık gösterip bir daha yapmamak üzere tövbe etmektir.

Ayrıca böyle bir suç işleyen kimse suçunu itiraf etse bile şu anda bunun cezasını uygulayacak bir merci yoktur.Geriye iki şey kalıyor. Biri kul hakkıdır. Varsa helalleşmek gerekir. Diğeri de Allah hakkı için tövbe, istiğfar etmek ve bir daha o günaha girmemektir.

İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’anı Kerim de, “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar.(Nisa Süresi,48;116)” buyurarak hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.

Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah’u Teala, “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim Suresi,8) buyurarak yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir:

1-Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak.
2-Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.
3-Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak.
4-Kul hakkını ilgilendiriyorsa onunla helalleşmek.

Bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuş. Nasuh tövbe şudur:
-Günahlara pişmanlık.
-Farz ibadetleri yapmak.
-Zulüm ve düşmanlık yapmamak.
-Kırgın ve küskünlerle barışmak.
-Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek.

İnşallah bu şartları yerine getirirsek Allah’ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz.

Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz. Ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. Ben çok iyiyim, bu işi hallettim demek ne kadar yanlışsa; ben bittim, beni Allah kabul etmez demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah’a sığınmak da büyük bir ibadettir.
Selam ve dua ile...
 

aslihanmert

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Allah rizasi icin

Allah rizasi icin

selamun aleykum tum musluman kardeslerime 5.2.2008 yani yarin ehliyet sinavim var benim icin dua ederseniz cok sevinirim okuyandanda okumayandanda allah razi olsun Allahin selameti uzerinize olsun
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38

Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Paylaştığınız için çok teşekkürler,
Allah razı olsun kardeşim,
Selam ve baki dua ile kalın.

deleterx2.gif



gif078tw8jw5.gif


Düşmanlarım bana ne yapabilir ki ?
Ben cennetimi yüreğimde taşıyorum, nereye gitsem o benimle gelir.
Hapsedilmem halvet, sürgün edilmem hicret, öldürülmem şehadettir.
Değil mi ki, göğsümde Allah'ın Kitabı ve Rasulü'nün sünneti vardır!
 

SARI KABUS

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
109
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Allah Butun Dualarini Kabul Etsin
Allaha Emanet Olun Dua Ile Kalin...
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
Sağolasınız kardeş!rabbım gönlümüzü,dilimizi Mevlamızla daim beraber eylesin inşaallah.Fi emanatillah.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
"Allah'ın laneti, İslam'ın cihat emrini reddedenlerin, cihadı baltalamaya çalışanların, İslam'ı küfür düzeninin çeşnisi bir ucube haline sokmaya çalışanların ve bütün bunları İslam'ın hoşgörüsü olarak sunmaya yeltenenlerin üstüne olsun!..(S.M)"
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
2- Savaşın seyri sırasında kendilerine Allah tarafından gönderilen meleklerin de katıldığı Kur'ân'da bildirilmiş olup bu onlar için ayrıca bir fazilet sebebidir.

Allahcc razı olsun...BESMELE...SELAM....DUA...
 

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
Gök Kapılarını Titreten DUA

Gök Kapılarını Titreten DUA


Ey Allah'ın mü'min kulu! İyi bil ki, senin yaptığın bu duayı kim yaparsa Allahu Teala onun sıkıntısını giderir, ona yardım eder.' '

Asrı Saadet' te ticaretle uğraşan bir tacir mü' min vardı. Bu tacir ticaretinde helâlı haramı gözetir, Allah ve Resûlü için bu ticareti yapar, herkesin hakkına riayet ederdi. Çoğunlukla da ticaretini Şam ile Medine arasında gerçekleştirirdi. Çoğunlukla ticaret kervanları ile hareket etmez, tek başına yolculuk yapmayı severdi. Bir alacağını almış, satacağını da satmış ve Şam' dan Medine' ye doğru hareket etmişti. Epeyce yol almıştı ki, baştan aşağı silâhlı bir eşkıya ile karşılaştı. Eşkıya bu mü' min taciri tehdit etti:
"Mallarını şuraya indir, develerini de şu ağaca bağla."


Mü' min tacir:
"Mallarım senin olsun, beni bırak gideyim."
"Bugüne kadar soyup da öldürmediğim kimse yok. Senin hem mallarını alacağım, hem de canını."

"Madem beni öldürmeye kararlısın, senden son bir talebim var."
"Söyle talebini."
"Ben müslümanım, abdest alıp, iki rekât namaz kılayım, ondan sonra beni öldür."

Eşkıya izin verir. Tacir önce abdestini alır, sonra da iki rekât namaz kılar ve ellerini Rabbine açar:


"Ya Vedud!, Ya Vedud! Ya Ze' arşi' mecid! Ya Mübdi, Ya Mu' id! Ya Fe' aalün lima yürid! Es' elüke binuri vechikellezi mele' e erkane arşike ve es' elüke bikudretikelleti kadderte biha halkake ve birahmetikelleti vesiat külle şey' in. La ilâhe illâ ente. Ya Muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni! Ya muğis, eğisni!.."


Mü' min tacirin duası bitmişti ki, çok garip bir hâdise meydana gelir. Birden beyaz bir at üstünde yeşil elbiseli, elinde de harbe olan bir süvari peyda oldu. Eşkıya şaşırmış, ne yapacağını bilemez bir durumda idi. Eşkıya, taciri ve malları unuttu, bu ortaya çıkan süvariye saldırdı. Süvari bir darbe ile eşkıyayı yere düşürdü. Süvari tacire dönerek:
"Öldür bu eşkıyayı" dedi.

"Ben hayatımda kimseyi öldürmedim, insan öldürmeyi hoş görmem, beni bağışla." dedi. Sonra süvari eşkıyayı bir darbe ile öldürdü.
Tacir sordu:


"Sen kimsin?"
"Ben üçüncü kat gökte duran bir meleğim. Bu adamı öldürmeyi Allahu Teâlâ bana nasip etti. Sen namazından sonra ellerini kaldırıp duaya başladığında, gök kapılarının çalındığını duyduk, öyle şiddetle çalınıyordu ki, mühim bir hâdisenin olduğunu anladık. İkinci defa dua ettiğinde gök kapıları açıldı. Üçüncü defa dua ettiğinde, Allahu Teâlâ, Cebrail' i görevlendirdi. Cebrail şöyle dedi: "Dua eden falan mü' mini kim kurtaracak?" Ben talep ettim ve beni görevlendirdiler. Ey Allah' ın mü' min kulu! İyi bil ki, senin yaptığın bu duayı kim yaparsa Allahu Teâlâ onun sıkıntısını giderir, ona yardım eder."
Bu hâdiseden sonra mü' min tacir yola koyulur ve Medine' ye varır. Soluğu Kâinatın Efendisinin huzurunda alır ve başından geçen hâdiseyi anlatır. Taciri dinleyen Kâinatın Efendisi şöyle buyurur:

"Muhakkak ki, Allahu Teâlâ sana esmai hüsnayı telkin etmiş. O isimlerle Allahu Teâlâ' ya dua edilirse, istenen verilir."

 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
allah razı olsun kardeşim rahman ve rahim olan rabbim birbirinden güzel olan isimlerinin hürmetine sen bizleri bagışla(amin amin amin)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt