Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

...Ö y l e s i n e... (1 Kullanıcı)

buket58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
1,331
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
hepsi çok güzeller tek tek okuyorum akşamda fecede payalşıcam :) teşekkürler
 

buket58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Haz 2009
Mesajlar
1,331
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
biraz daha paylaşmı bekliyoruz :)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin?
Nöbetçiler ha gördü, ha görecek
Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek...
Ama... Bir adım daha atamazsın.
Uzanıp tutamazsın;
Göz pınarlarında donup kalır hayallerin
Planların, kaçışın, kurtuluşun
Ve deler sevgi dolu yüreğini
Sevgi bilmeyen bir kurşun.
Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin?
Batan bir gemiye el sallayamamak,
Oturup ağlayamamak,
Birkaç kulaç ötedeki
Bir tahta parçasını tutamamak,
Nedir bilir misin?
Sevmek nedir bilir misin?
Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
Bütün benliğini sarar, ısıtır.
Her gülüşte yeniden doğarsın
Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
Nasıl anlatsam bilmem ki.
Yani ´sevmek´ işte.
Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Çemberini kıramamak kelimelerin.
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
´Seviyorum´ diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Ayrılık kapıyı çalıyor açma
Biraz daha düşün zamanımız var..
Ne günler yaşadık bak sayfa sayfa
Seninle yazılmış romanımız var..

Gönül kapısından hemen uçma dur!
Selamsız vedasız böyle kaçma dur!
Bilinmez yerlere yelken açma dur!
Seninle mutluluk limanımız var! ...

Bir anda yokuşa çevirme düzü
Dargınlık bir aşkın tadı ve tuzu
Hatırla Tanrıya verdiğin sözü
Ayrılmak yok diye yeminimiz var...

Gezdiğim her yerde hatıran dolu
Bilmem ki ben nasıl unutacağım
Ne yazık bu aşkın yok başka yolu
Yarın bu şehirden ayrılacağım

Aldırma görürsen yaşlar gözümde
Şarkımız olacak yine dilimde
Mektubun cebimde, resmin elimde
Yarın bu şehirden ayrılacağım..

Ayrılık çanları çalsa ansızın
Elveda sevgilim diyecek misin?
önünde diz çöksem, gitme kal desem
Bakmadan ardına gidecek misin?

Ayrı yönde akan ırmaklar gibi
Dalından uçuşan yapraklar gibi
Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi
Kalbinden aşkımı silecek misin?

Son ümidi yere serecek misin?
Kendini boş yere teselli edip
Sevdadır nasılsa geçici deyip
Yaşlı gözlerini gizlice silip

Bakıp da yüzüme gülecek misin?
Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
Haklısın, aramızda uçurumlar.
Senin sevdaların, üç günlük masal,

Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.
Elma şekeri mi sandın aşkı,
Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.
Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,

İşte ben o zaman görürüm seni.
Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,

Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
Bana sor yalnızlığı..
Bu benim ilk aldanışım değil,

Bu benim son yıkılışım değil,
Bırak bu sahte gözyaşlarını,
Bırak bu masum bakışlarını.
Üzülme, benim için üzülme,

Üzülme bu son için üzülme,
Ben, ben, ben yeterim kendime..
Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
Varsın da her gece

Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
Asla pişman değilim.
Hatırla, bir adam diyordun hatırla,

ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
Çünkü ben,
Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.

Severken ne kadar büyükse insan
Ayrılırken yine büyük olmalı
Ne kadar insafsız olsa da zaman
Sevenler her zaman bir dost kalmalı..

Bir ecel olsa da ayrılığımız
Bir ömür sürse de pişmanlığımız
Koca bir mazi var yaşadığımız
Geçmişe her zaman saygı duymalı..

Yırtılmış olsa da resimlerimiz
Yabancı olsa da isimlerimiz
Nefrete dönse de sevgilerimiz
Yine de o aşka saygı duymalı

Sevenler her zaman bir dost kalmalı..
Duydum da inanmadım
Aşka gülüp geçmişsin
Benimkisi aşk değil

Bir oyundu demişsin
Zafer senin zaferin
Eser senin eserin
Sevin ey zalim sevin

Bak bir erkek ağlıyor..
Bana bunu yapmayacaktın
öyle sırtımdan vurmayacaktın beni
Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin

Ve öylesine gururlu bitişin.
Gel gör ki kötü oynadın bu oyunu
Erken düştü masken yüzünden
Demek sen içimde büyüttüğüm bir dev değil

Bir hiçtin
Görüyorsun işte
Gittin
Ve de bittin.

Bana bunu yapmayacaktın
Böyle bir hançerle yıkmayacaktın beni
Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin
Yoksa ben mi yanlış tanıdım seni?

Yoksa hep böyle kirli miydi senin denizlerin?..
Artık
Adın ihaneti çağrıştırıyor bana
Ve tadın bir yılanın en öldürücü zehrini

Söyle
Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun
O acımasız hançerini? ..
Bil ki

Bundan böyle
Yasaklanmış kitaplarım gibisin bana
Yaklaşmam yasak
Dokunmam yasak

Ve ömrümce
Sarılmam yasak sana!..
Ayağım ayağına dolaşır sonra
Gözlerim büyür büyür, kocaman olur

Bakarsın dilim tutulur, hiç konuşamam
Bana gel deme!
İşte resimlerine bakıp avunuyorum
Hayallerim yetiyor bana ne güzel

Zaten ölesiye hasretim aydınlıklara
Ve bitimsiz bir özleyiş bendeki
Kanatlanabilirim, uçabilirim belki
Bana gel deme!

Aklımdan çıkmıyorsun
Sensiz bomboş bu hayat
Susma öyle ne olur
Bana kendini anlat..

Aşkımızdan kime ne
Sevdamızdan kime ne
Başkasından bana ne
Ah benim nar çiçeğim

Canım ipek böceğim
Meraktan öleceğim
Bana kendini anlat..
Ey benim gönlümün nazlı çiçeği

Barışın ellere, küsün bana mı?
Sana kim öğretti böyle sevmeyi
Bayramın ellere, yasın bana mı?
Duymadın gönlümün haykırışını

Kırdın şu gönlümün sabır taşını
Görmekten usandım çatık kaşını
Gülüşün ellere, nazın bana mı?
Uçurdun yellere ümitlerimi

Düşürdün dillere çektiklerimi
Soldurdun içimde hayallerimi
Baharın ellere, kışın bana mı?
Çok yalvardım gitme diye ben ona

Yıllar sonra dönüyormuş bana ne
Seviyordum gülüp geçti aşkıma
Şimdi beni seviyormuş bana ne..
Neyleyim ben dökse bile yaşını

Ben unuttum çoktan onun aşkını
Vursun artık o taşlara başını
Çok pişmanmış yanıyormuş bana ne..
Gönlümde aşk saati bak durdu

Seven kalbim beklemekten yoruldu
Yıllar var ki ne aradı ne sordu
Şimdi beni soruyormuş bana ne...
uykusuz gecelerin

sabahını bana sor
yarım kalan aşkımın
eyvahını bana sor
bana sor yalnızlığı

ayrılığı bana sor
mutluluğu bilirsin
mutsuzluğu bana sor.
karşılıksız sevginin

vefasız sevgilinin
bomboş kalan bir elin
acısını bana sor.
Daha dün diyorsan geçen yıllara

Gözlerinde anılar hala yeşilse
Ve hala ıslaksa kirpiklerin
Bırakıp bütün mutlulukları
Bırakıp bütün güzellikleri bir yana

Bekledinse yollarımı
Bekle geliyorum...
ısyan edip ağladığın mevsimlerde
Aşkımla silebildinse gözyaşlarını

Sevemedinse benden başkasını
O bensiz gülüşler avutamadıysa seni
Dindiremediyse hasretini yıllar
Ve bir türlü unutamadınsa beni

Bekle geliyorum...
Her şarkı bir sevdadan dökülür mısra mısra
Her şarkı yaşanmış bir masalı resmeder
Düşün çamlar arasını, mehtaplı geceleri, masmavi denizleri

Düşün şimdi yollara serpilen ümitleri
Hadi bir şarkı da sen
Söylesene! ..
Bak büütün güzelliklerin tümü sende

Bak sende gülümsüyor en amansız özlemler
Unut bir yerde bensiz olduğunu, çaresiz
Ayrılıklar sevenlerle yücelir
Hadi sil gözlerini

Gülsene! ..
Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde

Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği
Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Lanet edersin yaşadığına...

Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan

Özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan
Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski

Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum
Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem

Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum
Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında

Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı
demek o beni sevmiyor
demek o beni anlamıyor

bana içkimi verin
bana kadehimi verin
bir daha ölmek istiyorum
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle

Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer
Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim

Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz
Zamanlar kalleş şimdi, herşey artık bir oyun

Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun
Duymak nedir bilir misin?

Duymak, ama anlatamamak
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
'Seviyorum' diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
 

**RaNa**

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2011
Mesajlar
3,597
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
31
525824_121266964677358_1850830545_n.jpg



Çünkü ; Hayat Bana Kutularca Mutluluk Borçlu!
 

**RaNa**

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2011
Mesajlar
3,597
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
31
35763_405909496565_100391931565_4847098_2110772_n.jpg


Unutma!
Her şey senin için yaratıldı; ama dikkat et, sen her şey değilsin!
Dünya boyun eğicidir; ama sen zalim efendi değilsin!
Yeterli sayıyorsun kendini kendine; oysa hiç yeterli değilsin, muhtaçsın; ihtiyaçsız değilsin!
Her şey senin emrinde, doğru; ama amirliğe kalkışma!
Bil ki kalıcı değil, geçicisin; sahip değil, misafirsin; sabit değil; iğretisin.
Her ne ki var sende, ödünçtür. Senin sanma; ŞIMARMA!
- Nazan Bekiroğlu)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt