aliye_aliye
Altın Üye
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 16,828
- Tepki puanı
- 4
- Puanları
- 38
- Konum
- ~* پایتخت آن بهشت *~
- Web Sitesi
- www.fizikist.com
Brenda yamaç tırmanışı yapan genç bir kadındı.Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı.Tırmanacakları yere vardıklarında,neredeyse duvar gibi dik,büyük kayalık bir yamaç çıktı karşılarına.Tüm korkularına rağmen Brenda azimliydi.Emniyet kemerini taktı,ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı. Bir süre tırmandıktan sonra,nefeslene bileceği bir oyuk buldu.Orada asılı dururken,gruptan yukarıda ipi tutan kişi,dalgınlıkla ipi gevşetiverdi. Aniden boşalan ip,hızla Branda nın gözüne çarparak lensinin düşmesine neden oldu.Lens çok küçüktü ve bulunması imkansızdı.Lens yamacın ortasında bir yerde kalmıştı ve Brenda artık bulanık görüyordu.Ümitsizlik içinde,lensini bulması için Allah’a içten içe dua etmeye başladı.Allah’ım sen şu anda buradaki tüm dağları görürsün bu dağlar üzerindeki her bir taşı ve yaprağı bildiğin gibi,benim lensimin yerini de biliyorsun,Onu bulmama yardım et. Patikalardan yürüyerek aşağı indiler.Aşağı indiklerinde,tırmanmak üzere oraya gelen yeni bir grup gördüler.İçlerinden biri aranızda lens kaybeden var mı diye bağırdı.Brenda’nın sonradan öğrendiğine göre lensi küçük bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens kızların dikkatini çekmişti. Eve döndüklerinde Brenda lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürcü olan babası da ağzı ile lens taşıyan bir karınca resmi çizerek,karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı. ‘’Allah’ım bu nesneyi neden taşıdığımı bilmiyorum.Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar,ağır ama istediğin sadece bunu taşımamsa senin için taşıyacağım.’’ BU YÜKÜ NİYE TAŞIYORUM DEMEYİN