Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[sahiner]

Ahiret gününde utanıp mahcup olanlardan değil de, Allah (cc)'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazananlardan olmak istiyorsak Allah (cc)'ın son kitabı Kuran-ı Kerim'i ve O'nun Resulü Hz. Muhammed (sav)'in açmış olduğu nurlu yolu izlemeliyiz. Bu yolun anahtarı ise Ehl-i Sünnet ve'l Cemaatten ayrılmamaktır.

PEKİ YAPTIĞINIZ ŞEKLİYLE;
1. Rabıta hangi hadiste, sahabe uygulamasında var? (alından nur çıkar..... şeklini )
2. letaif zikrini hangi sahabe çekmiş, hangi hadiste var?
3. bir sahabi elinden tutarak başka birine tevbe vermişmi?( yarabbi ben pişmanım.....şeklinde)


Ehl-i sünnet (ehlü’s-sünne ve’l-cemâa) tabiri, akaid konusunda Resûlullah ile ashap cemaatinin yolunu (sünnet) takip edenler, yani ashap yoluyla bize aktarılan Hz. Peygamber’in İslâm anlayışını benim¬seyenler demek olup bu tabir namazın kılınış şekli dahil olmak üzere genel İslâm anlayışını içermektedir..

SAHBENİN YAPMADIĞI ŞEYLERİ YAPAN , BİDAT EHLİ NASIL EHLİ SÜNNET OLUYORDA, SÜNNETE ÇAĞIRAN İNSAN NİYE EHLİ SÜNNE DEĞİLSİN DİYE SUÇLANIR?

 

[El-Endulusi]

sahiner ayetleri kendi heva ve hevesine gore kullaniyorsun. Tasavvufu red edicem diye buna yalan yanlis dusuncelerle ayetleri alet ediyorsun. Tasavvufu EHli Sunnet cemaati kabul eder hak derler. Tasavvuf vardir. Dua da aracilik vardir. Olulerimize dua ve vefat eden Peygamber a.s sahabe r.a. evliya k.s araci koyarak dua vardir.

Sen simdi evde oturmusun, bozuk plak gibi kurup kurup buraya yazi yaziyorsun. Cevaplarimizindan bir satir bile birsey anlamiyorusn belkide okumuyorsun bile. Bu sebeple sen boyle yazmaya devam et bende isden eve gelince yemekden sonra icecegim cayin ustune senin mesajlarini okuyup tebessum edicem. Zira yazdigin mesajlar incir kabugunu doldurmuyor.

Not; ayetler konusunu iyi dusun senin imanin icin. Kendi heva hese ve hirsin icin ayetleri alet etme tamam mi. Eyvallah

 

[sahiner]

sahiner ayetleri kendi heva ve hevesine gore kullaniyorsun. Tasavvufu red edicem diye buna yalan yanlis dusuncelerle ayetleri alet ediyorsun. Tasavvufu EHli Sunnet cemaati kabul eder hak derler. Tasavvuf vardir. Dua da aracilik vardir. Olulerimize dua ve vefat eden Peygamber a.s sahabe r.a. evliya k.s araci koyarak dua vardir.

Sen simdi evde oturmusun, bozuk plak gibi kurup kurup buraya yazi yaziyorsun. Cevaplarimizindan bir satir bile birsey anlamiyorusn belkide okumuyorsun bile. Bu sebeple sen boyle yazmaya devam et bende isden eve gelince yemekden sonra icecegim cayin ustune senin mesajlarini okuyup tebessum edicem. Zira yazdigin mesajlar incir kabugunu doldurmuyor.

Not; ayetler konusunu iyi dusun senin imanin icin. Kendi heva hese ve hirsin icin ayetleri alet etme tamam mi. Eyvallah

kardeş tamam düşünelim.. sen şu sorulara bir cevap ver... büyük tehlikedesin...
YAPTIĞINIZ ŞEKLİYLE;
1. Rabıta hangi hadiste, sahabe uygulamasında var? (alından nur çıkar..... şeklini )
2. letaif ve nefy ıspat zikrini hangi sahabe çekmiş, hangi hadiste var?
3. bir sahabi elinden tutarak başka birine tevbe vermiş mi?( yarabbi ben pişmanım.....şeklinde)

 

[Hatice-tül Kübra]

Ehl-i Sünnet itikadının esasları:

Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye, kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna, hesap, mizan, cennet ve cehenneme inandım, bunların hepsi de haktır.

Yüce Allah, sayı yönüyle değil, ortağı olmaması yönüyle birdir. O, doğurmamış ve doğrulmamıştır. O'na hiçbir şey denk değildir. O yarattıklarından hiç birine benzemez, isimleri, zati ve sübütü sıfatıyla daima var olmuş ve var olacaktır.

 

[Hatice-tül Kübra]

el bağlama konusu...


El tutmak bağlılığın simgesidir. Ancak tövbe etmek için şeyhin elini tutmak şart değildir. El almak ve vermek hadisesi tarikatlar ile ilgili bir adaptır. Şöyle ki; bir havalide tarikatın bir kolunu temsil eden bir şeyh veya efendi olur. Bu zata intisap edip takip etmek ve ondan ve tarikatın feyizlerinden istifade etmek isteyenler olabilir.

Bu kişiler, şeyhin elini tutup hem tarikat alma hem de günahlarından tövbe istiğfar etme ve bir daha günah işlememeye niyet etme anlamında bir manevi bağ teşkil ederler. Bu durumda şeyhin kuvvet ve dirayeti ne kadarsa, kendi müritlerine tasarruf eder. Mürit de "beni nezaret ve takip ediyor" diye şeyhinden çekindiği için günah işlememeye azami dikkat eder.

Yüz yıllarca hükmünü bu şekilde icra etmiş olan tarikat ve el alma faaliyetleri, insanları Allah'a ulaştırmanın ve Allah'a sevdirmenin müessir bir yolu idiler. Fakat şimdiki zamanlarda bu manada bir efendi ve müritlerine nezaret edecek kapasitede bir şeyh bulmanın biraz zor olacağı kanaatindeyiz. Çünkü, çoğunlukla bu zamanın insanlarına ve bu asrın ruhuna uygun bir hareket tarzı sergilenmemektedir.

 

[sahiner]

el bağlama konusu...


El tutmak bağlılığın simgesidir. Ancak tövbe etmek için şeyhin elini tutmak şart değildir. El almak ve vermek hadisesi tarikatlar ile ilgili bir adaptır. Şöyle ki; bir havalide tarikatın bir kolunu temsil eden bir şeyh veya efendi olur. Bu zata intisap edip takip etmek ve ondan ve tarikatın feyizlerinden istifade etmek isteyenler olabilir.

Bu kişiler, şeyhin elini tutup hem tarikat alma hem de günahlarından tövbe istiğfar etme ve bir daha günah işlememeye niyet etme anlamında bir manevi bağ teşkil ederler. Bu durumda şeyhin kuvvet ve dirayeti ne kadarsa, kendi müritlerine tasarruf eder. Mürit de "beni nezaret ve takip ediyor" diye şeyhinden çekindiği için günah işlememeye azami dikkat eder.

Yüz yıllarca hükmünü bu şekilde icra etmiş olan tarikat ve el alma faaliyetleri, insanları Allah'a ulaştırmanın ve Allah'a sevdirmenin müessir bir yolu idiler. Fakat şimdiki zamanlarda bu manada bir efendi ve müritlerine nezaret edecek kapasitede bir şeyh bulmanın biraz zor olacağı kanaatindeyiz. Çünkü, çoğunlukla bu zamanın insanlarına ve bu asrın ruhuna uygun bir hareket tarzı sergilenmemektedir.

sağol kardeşim... güzel açıklama... sahabe ve tabiinde bu elden tevbe alma var mı? bilginizi paylaşırmısınız...

 

[sahiner]

eyyyyyyyyyy... tasvvufçular! ARTIK KABUL EDİN.....
1.YAPTIĞINIZ RABITA SÜNNETTE YOK
2.ÇEKTİĞİNİZ LETAİF ZİKRİ SÜNNETTE YOK
3. NEFY ISPAT ZİKRİ SÜNNETE YOK
4.İDDEA ETTİĞİNİZ MÜRŞİDİN TASARUF YETKİSİ DİNDE YOK
5.HALLERE GİRİP ŞATAHAT VARİ SÖZLERİN DİNDE YERİ YOK
6.VUCUDUN BİRLİĞİ İNANIŞI DİNDE YOK..... kısaca dostlar... yolunuz yol değil ... tevbe kapısı açık... tevbe edin

günlerdir soruyorum cevap verebilen yok... sahabeden ,sünnetten delil bulan yok.... kabul edin ki deliliniz kendi adamlarınızın yorumları ancak...

mürşitsiz cennete gidilir ama şirk koşanlara cennet haramdır.... düşünün ya ben haklıysam...benden bu kadar....

 

[Dejavu0107]

eyyyyyyyyyy... tasvvufçular! ARTIK KABUL EDİN.....
1.YAPTIĞINIZ RABITA SÜNNETTE YOK
2.ÇEKTİĞİNİZ LETAİF ZİKRİ SÜNNETTE YOK
3. NEFY ISPAT ZİKRİ SÜNNETE YOK
4.İDDEA ETTİĞİNİZ MÜRŞİDİN TASARUF YETKİSİ DİNDE YOK
5.HALLERE GİRİP ŞATAHAT VARİ SÖZLERİN DİNDE YERİ YOK
6.VUCUDUN BİRLİĞİ İNANIŞI DİNDE YOK..... kısaca dostlar... yolunuz yol değil ... tevbe kapısı açık... tevbe edin

günlerdir soruyorum cevap verebilen yok... sahabeden ,sünnetten delil bulan yok.... kabul edin ki deliliniz kendi adamlarınızın yorumları ancak...

mürşitsiz cennete gidilir ama şirk koşanlara cennet haramdır.... düşünün ya ben haklıysam...benden bu kadar....

Resmen saçmalamışsınız

1-Tassavuf Hz.muhammed'e uymakla olur.
2-Zikr ancak Allah için çekilir onun rızası için bazı görünen hallerin Ancak Allahın ihsanı ile olur.
3-Mürşid demek Allaha yol gösterici demektir.Edebiyat hocasının öğrencilere edebiyatı öğretmesi gibi bu insanlarda insanlara dini öğretir.
4-Hiç kimse hallere girmek için Allahı zikr etmez Tassavufda bu yoktur bu sapık bir yoldur herşeyde Allahın rızası gözükür.

Niye tevbe edecekmişiz Kalbimizin Allahdan başka hiç birşeyi görmediği içinmi ?

Sana kıyamette Tassavuf sormayacaklar güzel kardeşim Namazını kıldınmı ? abdestini aldınmı ? sünnette uydun mu ? oruç tutun mu ? Allahı andın mı bunlar sorulacaktır.Tassavuf budur bunları yapar.Bu işin delisi olma kısmıdır.Yani Allaha ulaşma kötü bir şeymi sizi anlamıyorum.Sanki Tassavufcuların hepsi cehenneme gidecekmiş gibi konuşuyorsunuz Aklınızı başınıza toplayın !

Hadisi şerif ''İşin delisi olmadıkça iman tam olmaz''

 

[sahiner]

Resmen saçmalamışsınız

1-Tassavuf Hz.muhammed'e uymakla olur.
2-Zikr ancak Allah için çekilir onun rızası için bazı görünen hallerin Ancak Allahın ihsanı ile olur.
3-Mürşid demek Allaha yol gösterici demektir.Edebiyat hocasının öğrencilere edebiyatı öğretmesi gibi bu insanlarda insanlara dini öğretir.
4-Hiç kimse hallere girmek için Allahı zikr etmez Tassavufda bu yoktur bu sapık bir yoldur herşeyde Allahın rızası gözükür.

Niye tevbe edecekmişiz Kalbimizin Allahdan başka hiç birşeyi görmediği içinmi ?

Sana kıyamette Tassavuf sormayacaklar güzel kardeşim Namazını kıldınmı ? abdestini aldınmı ? sünnette uydun mu ? oruç tutun mu ? Allahı andın mı bunlar sorulacaktır.Tassavuf budur bunları yapar.Bu işin delisi olma kısmıdır.Yani Allaha ulaşma kötü bir şeymi sizi anlamıyorum.Sanki Tassavufcuların hepsi cehenneme gidecekmiş gibi konuşuyorsunuz Aklınızı başınıza toplayın !

Hadisi şerif ''İşin delisi olmadıkça iman tam olmaz''

itikad sağlam olmadıkça yat kalk,aç dur yolun açık olsun .. ben uyardım ..siz bilirsiniz.rabbim şahid..

 

[El-Endulusi]

Sahiner ben sana delilleriyle cevap veririm ya zamanim yok bir digeride hemen hemen butun kitaplarim turkiyede. Sana sunu soyleyim Rabita ile ilgili. Hz,Ebubekir r.a. in Hz.Peygamberi s.a.v her an her dakika dusunmesi bir Rabitadir.

Kutubi Sittede (Ebu Davut hadisi) Hz.Ayse annemizden r.a. rivayet gelen hadisde Olum Rabitasina delildir.

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ateşi hatırlayıp ağladım. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Niye ağlıyorsun?" diye sordu.
"Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, kıyamet günü, ailenizi hatırlayacak mısınız?" dedim.

"Üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz: Mizan yanında; tartısı ağır mı geldi hafif mi öğreninceye kadar, sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defterini nereye düşecek, öğreninceye kadar: Sağına mı soluna mı; yoksa arkasına mı? Sıratın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca; bunu geçinceye kadar." [Ebu Davud, Sünen 28, (4755).

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Ömer, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın vefatından sonra, Hz. Ebû Bekr (radıyallahu anh)'a:
"Gel beraber Ümmü Eymen (radıyallahu anhâ)'ya gidip ziyaret edelim, tıpkı Aleyhissalâtu vesselâm'ın onu ziyaret ettiği gibi" dedi ve gittiler. Ümmü Eymen onları görünce ağladı.
"Niye ağlıyorsun? Resûlullah'ın Allah nezdinde bulacağı (mükâfaatlar)ın daha hayırlı olduğunu bilmiyor musun?" dediler. Ümmü Eymen:
"Evet bilmez olur muyum? Allah indinde olan, Resûlullah için elbette daha hayırlıdır. Velâkin beni ağlatan, semadan gelen vahyin kesilmiş olmasıdır" dedi. Bu sözleri onları da hüzünlendirdi. Ümmü Eymen'le birlikte onlar da ağladılar." [Müslim, Fezâilu's-Sahâbe 103, (2453)

Buda Sahabenin Rasulullah s.a.v efendimizi bir an olsun dusunmekden vazgecemedigine delildir. Buhari ve Muslimde gecen rivayete göre, Hz. Hasan'ın dayısı Hind bin Ebi Hale'den Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in hilyesini ve özelliklerini sormasıdır. Hz. Hasan'ın: "Onun özelliklerini dikkate alıp kalbi bir bağ kurmak için onu bana tasvir etmeni istiyorum."

Feyz aktarilmasi meselesine gelirsek. Bunun icin pozitif ve negatif enerjiden de konusmak gerekir. Bilirsin ki dogada pozitif ve negatif enerji vardir. Gene bilirsin ki her insan pozitif ve negatif enerjiye sahiptir. Ve bu enerji transfer edilenilir. Mesela muslumanlairn kabede ve camilerde bulduklari huzur gibi. Yani sevmedigin bir insanin sana devamli itici gelmesi gibi. Bu negatif ve pozitif enerji ile alakalidir. Kisi pozitif enerjisini cevreye de yayabilri (tabi genelde farkinda olmadan) mesela cok gergin bir ortamda herkes tarafindan sevilen birinin o ortama gelip bir anda ortami pozitif bir sekilde degistirmesi gibi. Yani bunlar bilimsel olarak da kanitlanmis meselelerdir.

Simdi Mursid de (tabi sahte mursid bozmalarindan bahsetmiyorum) bu enerjisini muridlerine aktarabilir. Zaten bu konsantrasyonla ilgilidir. (hani anlasilmasi icin en basit kelimeleri buluyorum)Buda muridleri olumlu yonde etkiler. Sabahe zamaninda varrdi ama adi konmamisti. Zaten onlarin buna bir ad koymasina da gerek yoktu ki. Bu enerji bile bu yuzyilin 2.yarisinda bilim adamlari tarafindan kesfedildi. (Tabi tasavvuf ehli bunu 1000 yil oncesinden bulmustu)

Anlasildi sanirim. El baglama konusu aciklanmis. Tovbe icin illa murside de gerek yoktur. (benim gibi)

Ben zikirlerin hic birine karsi degilim. Allah c.c. zikrediyor insan bunun sekli semali onemli mi. Orda murid seytani zikretmiyor.

Gelelim sana kulhanbeyleri gibi heyyyy falan kullanmissin. Sen herhalde bizleri gerizekali falan zannettin. Koru korune baglanan sorgu sual sormayan. Bir yola girilmisse bu EHli SUnnete gore arastirilmadan olmaz. Bizde yaptik zamaninda. Sen gorevini yaptim tamam bitirdim diyorsun hala tasavvufu elestirmeye devam ediyorsun. tamam soyledin bitti artik elestirme birak gitsin. Bizi sorarsan seni gordum ya bu beni daha fazla tasavvufa bagladi.

Buda sanirim senin negatif enerjinden kaynaklaniyor. EYvallah

Not:Sana gene tavsiyem ayet yazmadan once tefsirlerden arastir. Bize yahudilere gelmis ayeti yaziyorsun. Biz soyleyince de ayet yalnizca yahudilere mi gelir diye itiraz ediyorsun ama antadigin birsey var biz kafamizdan yorum yapmayiz bunun yahudilere geldigini soyleyen Allah Rasulu s.a.v ve Sahabe r.a. yani itirazin bize degil onlara olmus oluyor.

 

[sahiner]

bir türlü anlaşamadık,
düşünmek elbette olağandır, insan bir çok şeyi düşünür, sevdiğini-sevmediğini ,luzumlu-luzumsuz, haram-helal bir çok şeyi. bunda düşünülen şeyin niteliği önemli .
Fakat rabıta sırf düşünme değildir, nakşi uygulamasını biliyorsanız? Rabıtada mürşidin farkındalığı ve maneviyatta müridin kalbine fayz akıtması, kalp haline vakıf olması vardır.Ayrıca nakşilerin yaptığı rabıtadaalnından nur saçan, bu nurla kalpleri belli bir kıvanma getiren şeyh düşüncesi vardır.. hatta her şeyhe rabırta yapılmaz denir. niye? Çünkü farkındalığının olması uzaktan tasarruf gücünün bulunması gerekir diye inanılar..
şimdi sahabe bu rabıtayı yapmış mı? cevap evet olmuyor malesef ... hiç bir kaynakta bu şekilde rabıta yapıldığı yazmıyor.. hem siz niye kendi mezhep imamınızın yapın demediği tavsiye etmediği bir ameli ısrarla savunuyorsunuz.. hiç bir tabiin veya mezhep imamında yok bu olay, sahabede olmadığı gibi.. yani daha ne diyelim...siz hangi mezheptensiniz de bu amelleri size yapın diyorlar inanın anlamadım...

Not: Değerli kardeşim hiç bir ayet yahudilere gelmemiştir. Yahudiler anlatılır, bak tehlike var bunu yaparsanız sizde sapıtırsınız diye müminler uyarılır. daha kuranın mantığını bilmiyorsunuz , sonrada şöyle böyle diyorsunuz. şu yahudilere şu, hiristiyanlara, şu münafıklara, şu eski kavimlere, şu şu günahı işleyenlere diye kuran sınıflanıp bunlar bize değil denilirmi allah aşkına . her ayet bizedir?

Ayrıca sizin zekanızla ilgili hiç bir imam olmadı. zan kötüdür..sadece araştır mezhep imamını amelve itikad imamını senin yaptıklarını amel olarak yapıyormu? gerisi boş...

Moğol istilasının islam alemine çok büyük zararı oldu.
1. İslam dünyasının ilmi eserleri yok edildi, büyük bir kayıp
2.Özellikle anadoluda moğallara isyan eden islam ülaması ve ilim çevreleri yok edildi , halk ilim pınarlarından mahrum kaldı.. Sığınacak yer olarakta moğolları destekleyen tekkeleri buldu..moğol baskısıyla Fahrettin razi ekolü anadoluda silindi... böylece meydan arabi ve mevlana zihniyetine kaldı... bu günün sebebi aslında dün... buda tarih dersi olsun...(şaka)