Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nefsi Küçük Görmek, Allah’a Yakın Olmak, Allah’a Yaklaşmak (5 Kullanıcı)

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah ,Allah, neler de biliyor mubarek! Hiç alimler bilmiyor, yeni gelmiş dünyaya kendini peygamberin yanında sanıyor.
HasbunAllah!
Kardeş yeter! gir ateistlere orda iyi vakit gecirirsin, ne dersen inanırlar sana, zaten inancları yok, git onların akıllarını karıştır, müstehak sana!
Yeter ama,yeter, heryeri pisledin!
Yahu bu sitenin, görevlisi yok mu? her yazıyı mahveden şahısa bir ban yok mu?

Bakışın insana değil, işlenen günaha olsun.




Tasavvuf büyüklerinden Şeyh Abdülkadir Geylanî k.s. sallanarak yürüyen bir sarhoş gördü. O anda kalbine kendisinin daha iyi bir insan olduğu hissi doğdu. Bu durumun farkına varan sarhoş, Abdülkadir Geylanî k.s Hazretleri’ne şöyle seslendi:

– Ey Abdülkadir! Yüce Rabbim beni senin gibi, seni de benim gibi yapmaya kadirdir.

Sarhoşun bu sözü üzerine Abdülkadir Geylanî k.s hemen başını önüne eğdi ve Allah Tealâ’dan bağışlanma diledi.

Bu menkıbeyi anlatan İmam Şa’rânî k.s. bizlere şu uyarıda bulunur:

“Ey kardeşim! İslâm’ın uygun görmediği şeyleri kabul etme. Ama bu kabul etmeme şahıslara karşı değil, işlenen günahlara karşı olsun.”

(el-Envârü’l-Kudsiyye) diye yazı gönderiyorsun sonrada şu... bu.. diye kişileri suçluyorsun ... öyle ya sözünün adamı olmak başka şey..
 

-SEVBAN-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
208
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Bakışın insana değil, işlenen günaha olsun.




Tasavvuf büyüklerinden Şeyh Abdülkadir Geylanî k.s. sallanarak yürüyen bir sarhoş gördü. O anda kalbine kendisinin daha iyi bir insan olduğu hissi doğdu. Bu durumun farkına varan sarhoş, Abdülkadir Geylanî k.s Hazretleri’ne şöyle seslendi:

– Ey Abdülkadir! Yüce Rabbim beni senin gibi, seni de benim gibi yapmaya kadirdir.

Sarhoşun bu sözü üzerine Abdülkadir Geylanî k.s hemen başını önüne eğdi ve Allah Tealâ’dan bağışlanma diledi.

Bu menkıbeyi anlatan İmam Şa’rânî k.s. bizlere şu uyarıda bulunur:

“Ey kardeşim! İslâm’ın uygun görmediği şeyleri kabul etme. Ama bu kabul etmeme şahıslara karşı değil, işlenen günahlara karşı olsun.”

(el-Envârü’l-Kudsiyye) diye yazı gönderiyorsun sonrada şu... bu.. diye kişileri suçluyorsun ... öyle ya sözünün adamı olmak başka şey..


Ne var bu konuda bu yukardaki yazıda yani İslama uygun olmayanı alma ama bu kişiye karşı olmasın , elbette doğru ..

Hallacı Mansur , enel hak dediyse bu onun sorunu yada vahdeti vücut iddası varsa bu İbni Arabinin sorunu bunlardan dolayı Tasavvufa laf edemezsiniz bir çok alim bu halleri açıklamıştır.Okumuyorsunuz buna karşılık kalkıp karalamalarada buunuyorsunuz hiç hoş değil
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
yazınızın tek sıkıntılı kısmı "ruhu ki kendinden yaratmıştır"" bölümü. haşa allah cüzlere ayrılmaz ruhu allah( cc.) kendinden yarattı dersek cüzlere ayırmış oluruz. biraz felsefecilerin ""sudur teorisini""" çağrıştırıyor...

""sana ruhtan sorarlar deki...""" ayeti ruh hakkında bilebileciğimiz şeylerin sınırlı olduğunu söylemektedir.

tasavvufçulara göre ruh , kalp, sır... gibi latifelerin her birisinin ayrı işlevi vardır. sevgi aşk işine onlara göre kalp bakar.. yani onlara görede söylediğiniz ruhla ilgili kısım sıkıntılı...
bunun dışında güzel bir paylaşım . tşklr.

Dikkatle okuyunuz...

28,29. Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.
30. Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.

31. Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
32. Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi.
33. İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.”
34,35. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin
üzerinedir” dedi.
36. İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi.
37,38. Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet
verilenlerdensin" dedi.
39,40. İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel
göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.

41,42. Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde
senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.

43. Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Dikkatle okuyunuz...

28,29. Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.
30. Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler.

31. Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı.
32. Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi.
33. İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.”
34,35. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin
üzerinedir” dedi.
36. İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi.
37,38. Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet
verilenlerdensin" dedi.
39,40. İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel
göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi.

41,42. Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde
senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi.

43. Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir.

"""Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.""""" ayette"" içine ruhumdan üflediğim"" zaman ifadesini tefsirlerde araştırırsanız... haşa içimizde allahtan bir parça olan ruh var diye yorumlanamaz. ki bu düşünce itikadi noktada bizi sıkıntıya sokabilir. üflemek kelimesinin iyi tahlil edilmesi gerekir.. haşa ateşe üfleyen adamın nasılki ateşte bir parçası yoksa , Allahu tealanında bizde bir parçası yoktur. Ehli sünnetin temel inançlarından biri olan " Allah cüzlere ayrılamaz " itikadına dikkat etsek iyi olur. dua ile...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ne var bu konuda bu yukardaki yazıda yani İslama uygun olmayanı alma ama bu kişiye karşı olmasın , elbette doğru ..

Hallacı Mansur , enel hak dediyse bu onun sorunu yada vahdeti vücut iddası varsa bu İbni Arabinin sorunu bunlardan dolayı Tasavvufa laf edemezsiniz bir çok alim bu halleri açıklamıştır.Okumuyorsunuz buna karşılık kalkıp karalamalarada buunuyorsunuz hiç hoş değil

ok yok bir şey var diye yazmadım.. arkadaş hakaret edip ,suçluyor da. sen bunu yazmışın şimdi niye suçluyorsun diye yazdım..
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
"""Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti.""""" ayette"" içine ruhumdan üflediğim"" zaman ifadesini tefsirlerde araştırırsanız... haşa içimizde allahtan bir parça olan ruh var diye yorumlanamaz. ki bu düşünce itikadi noktada bizi sıkıntıya sokabilir. üflemek kelimesinin iyi tahlil edilmesi gerekir.. haşa ateşe üfleyen adamın nasılki ateşte bir parçası yoksa , Allahu tealanında bizde bir parçası yoktur. Ehli sünnetin temel inançlarından biri olan " Allah cüzlere ayrılamaz " itikadına dikkat etsek iyi olur. dua ile...

İyi niyet sezdiğim için eyvallah diyorum...
 

-SEVBAN-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Ocak 2010
Mesajlar
208
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
ok yok bir şey var diye yazmadım.. arkadaş hakaret edip ,suçluyor da. sen bunu yazmışın şimdi niye suçluyorsun diye yazdım..

Güzel kardeşim senin metodun yanlış evvela , eğer hakkı savunuyorum Tasavvufta yanlışlar var dersen yada tasavvuf sapıklıktır dersen bu böle olmaz , yapacağan şey şu olmalı bakın böyle bir hal var bu doğrumudur, şu alim böle demiş bu böle demiş yerine ya soru sor cevabını alasın yada reddettiğin şeyleri söle cevap al , ama sen düz bir şekilde aklına geleni yazıyorsun böle olurmu ?

Ve evvela dediğim giibi senin bahsettiğin şahıslar zamanlarının önde gelenleri bunları yermek için onlardan üstün olmak lazım buna delilin ne?

 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
kardeşim hangi sahabide veya müçtehid imamlarda var kendini kafirden bile aşağı görme düşüncesi, Allah resulünde as. zaten yok.Temel mesele islami kavramları yerinde kullanmak, anlam kaymasına yol açmamaktır. Tevazu islami bir kavramdır. evet allah resulünde as. ve ashabda tevazu vardı ,ama kendilerini veya nefislerini kafirden aşağı görme yoktu.

ibadetlerden zevk alma hevesine düşülmemelidir, bu şeytanın sağdan yaklaşmasıdır. Hedef Allah rızası olmalıdır. Zevk alma düşüncesi devreye girerse ihlas düşüncesinde sapma ortaya çıkar

kardes senin dusdugun durum aynen gunumuz muslumanlarinin bazilariin dustugu durum. Yani sapla samani karistirmak. Tevazu islami bir kavramdir muslumanlara karsi tevazudur. Yoksa kafirlere karsi kendini kucuk gorme degildir. Yalniz bu demek degilki kafirlere durum dururken hor gor kotu davran yada mallarini haksiz yere al. Hayir, saygi duyulacak ama kendini onlardan kucuk gormiyeceksin. Tamam mi?

Ibadetlerden zevk alma meselesine gelince (Yani husu) bunu bir muslumanin soylemedigini farz ediyorum kardes. Sen eger su lafi soyluyorsan ilmi olarak birsey konusacak duruma gelemiyoruz. Musluman ibadetini zaten Allah c.c. rizasi icin yapar ibadetlerden husunun manasi zaten Allah c.c.i gorur gibi ibadet etmektir. (yani ihlas) sen O nu gormuyorsan da O seni goruyordur. Burda Ibadetlerdeki zevk manasi nefsani zevk degil kalbi bir zevktir. Kardes seytan hic istermi ibadetlerden bir musluman zevk alsin ve husu icerisinde yapsin.

Ben bu sozu sen soylemedin farz edip konuya devam edicez. Eyvallah
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Güzel kardeşim senin metodun yanlış evvela , eğer hakkı savunuyorum Tasavvufta yanlışlar var dersen yada tasavvuf sapıklıktır dersen bu böle olmaz , yapacağan şey şu olmalı bakın böyle bir hal var bu doğrumudur, şu alim böle demiş bu böle demiş yerine ya soru sor cevabını alasın yada reddettiğin şeyleri söle cevap al , ama sen düz bir şekilde aklına geleni yazıyorsun böle olurmu ?

Ve evvela dediğim giibi senin bahsettiğin şahıslar zamanlarının önde gelenleri bunları yermek için onlardan üstün olmak lazım buna delilin ne?


sevgili sevban! baştan beri aynı şeyi yapıyorum ben zaten..
1. Allah din olarak bize islamı seçmiş.. örnek olsun diye de resulünü (as.) seçmiş.. sahabe nesli(ra) onu as. örnek almış. tabiin onları örnek almış.. bu iki nesilde bu gün nakşi tarikatında yapılan ,
a)kalp zikri
b)Letaif zikri
c)Nefy ıspat zikri bu yapıldığı şekliyle yok

ben diyorum ki, samimi bir şekilde- kimseyi de suçlamıyorum - sünnetteki zikir şekillerini uygulayalım.
2. Ne resul as. ne sahabe ra. ne tabiin nakşi kitaplarında tarif edilen rabıtayı (akşm ile yatsı namazı arasında yapılan-ders rabıtası) yapmamış. düşünmek başka bu rabıta başka şey.( sahabe ders olarak belli vakitlerde resulü as. düşünmememiş ya o da ayrı mesele) (Alnından nur çıkar ,feyiz gelir,nisbet gelir,kalpten kalbe yol vardır gibi .... bir çok eklemeyide unutmayın..) bunun yerine Allahın emri olan tefekkürü koyalım diyorum...
3.Allah resulu as. Lailahe illallah demiş, bazıları lamevcude illallah diyor . ben bu düşünceyi eleştiriyorum... bu sıradada tarihi kişilerin söylemlerini aktarıyorum... bu o kişileri ifşa etmek değil, fikirlerinin ayrıntılarını ifşa etmektir.

şimdi putlarda Allahtan parçadır puta tapanda allaha tapar diyen insanın yanlışlığını söylemek için onun seviyesine çıkmak mı gerekir?

4. sevgi aşk tadılması bilinmesi gereken duygular. evet. ama dinin tek gerçeği bu değil. bütün alemi müsavi görüp sevgiden bahsedip, moğollara isyan edenleri münkir sayan zihniyeti eleştiriyorum..

5. Şu alim -bu alim .. elbette bu insanların emeklerini allah karşılarına sevap olarak çıkaracak. ama hiç bir alim kur'an ve sünnetin önünde değildir. Dolayısıyla alimler yerine sünnete bakmayı tercih ederim.. bize sünneti aktaran alimlerden allah razı olsun. ama resuler dışında günahsız hatasız insan olmaz.

ne demiş imam şafii benim mezhebim sünnettir...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
kardes senin dusdugun durum aynen gunumuz muslumanlarinin bazilariin dustugu durum. Yani sapla samani karistirmak. Tevazu islami bir kavramdir muslumanlara karsi tevazudur. Yoksa kafirlere karsi kendini kucuk gorme degildir. Yalniz bu demek degilki kafirlere durum dururken hor gor kotu davran yada mallarini haksiz yere al. Hayir, saygi duyulacak ama kendini onlardan kucuk gormiyeceksin. Tamam mi?

Ibadetlerden zevk alma meselesine gelince (Yani husu) bunu bir muslumanin soylemedigini farz ediyorum kardes. Sen eger su lafi soyluyorsan ilmi olarak birsey konusacak duruma gelemiyoruz. Musluman ibadetini zaten Allah c.c. rizasi icin yapar ibadetlerden husunun manasi zaten Allah c.c.i gorur gibi ibadet etmektir. (yani ihlas) sen O nu gormuyorsan da O seni goruyordur. Burda Ibadetlerdeki zevk manasi nefsani zevk degil kalbi bir zevktir. Kardes seytan hic istermi ibadetlerden bir musluman zevk alsin ve husu icerisinde yapsin.

Ben bu sozu sen soylemedin farz edip konuya devam edicez. Eyvallah

sevgili din kardeşim.. elbet müslüman tevazu sahibi olacak.. ama tevazu ile kendini hayvandan , kafirden aşağı görmeyi karıştırmayalım. bu tevazu değil şeytana maskara olmadır, Allah hiçbir yerde bizden kendinizi veya nefsinizi kafirden aşağı görün diye istemiyor.. yanılıyorsam allah için düzeltin...

şeytan insanın rabbinin rızasını kazanacağı hiç bir şeyi istemez... ama sağdan yaklaşıp amelleri ifsad eder.. ibadette zevk meseleside bunlardan biridir... dolayısıyla dikkatli olmak gerekir.. belli bir süre sonra niyette çatallaşma ihlası bozabilir...
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
Kardes kimse zaten kendini kafirden asagi gormuyor ki. Bunda zaten herkes hemfikir. Kafir kim ki biz kendimizi ondan asagi gorucez. Amelleri ifsad meselesi birazda riya ve vesvese ile alakalidir. bundan kurtulmanin yoluda husudur kardes. Yanilmiyorsam sende duzelt. Senin asil itirazin nedir onu yazarsan daha iyi anlayabilecez.
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kardes kimse zaten kendini kafirden asagi gormuyor ki. Bunda zaten herkes hemfikir. Kafir kim ki biz kendimizi ondan asagi gorucez. Amelleri ifsad meselesi birazda riya ve vesvese ile alakalidir. bundan kurtulmanin yoluda husudur kardes. Yanilmiyorsam sende duzelt. Senin asil itirazin nedir onu yazarsan daha iyi anlayabilecez.

yukarıda şahı nakşıbendden"""""(Şah-ı NAKŞİBEND hazretleri(radiyallahu teala anh) buyuruyor ki : Kim ki NEFSİNİ, ŞEYTANDAN VE FİRAVUNDAN aşağı görmez ise bu yoldan(tarikatı nakşibendiyyi aliyye) elde edeceği hiçbirşey yoktur.)"""" diye bir alıntı yapmışı konu ordan açıldı..
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kardes kimse zaten kendini kafirden asagi gormuyor ki. Bunda zaten herkes hemfikir. Kafir kim ki biz kendimizi ondan asagi gorucez. Amelleri ifsad meselesi birazda riya ve vesvese ile alakalidir. bundan kurtulmanin yoluda husudur kardes. Yanilmiyorsam sende duzelt. Senin asil itirazin nedir onu yazarsan daha iyi anlayabilecez.

her şeyimiz,
namaz, oruç, hac, aile hayatı,ticaretimiz,insan ilişkilerimiz ........ vb. sünnete uymalı diyorum...
dolayısıyla insanın kendine bakışıda aleme bakışıda nebevi gözden olmalı...
zikri sünnete uymalı, yabancı düşünce akımlarına benzememeli kısaca her şeyimiz kurani çizgide olmalı. kuranın en iyi müfessiride nebi as. olduğuna göre sünnetin çizgisi bize yeter. dine ne zam ne de indirim yapmayalım diyorum ..özetle...
 

El-Endulusi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Nis 2012
Mesajlar
376
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
13
yukarıda şahı nakşıbendden"""""(Şah-ı NAKŞİBEND hazretleri(radiyallahu teala anh) buyuruyor ki : Kim ki NEFSİNİ, ŞEYTANDAN VE FİRAVUNDAN aşağı görmez ise bu yoldan(tarikatı nakşibendiyyi aliyye) elde edeceği hiçbirşey yoktur.)"""" diye bir alıntı yapmışı konu ordan açıldı..

Simdi ben o mesajla ilgili yorum yapamam. Zira hangi kitapda ve nerde gectigini bilmiyorum. Sahi Naksibend k.s. yolumuzun seyhidir. Bu sozu soylemisse bile mutlaka aciklamasina bakmak gerekir. Bazen bir sozun aciklamasi bir sayfa tutar. Bence anca su an anladigimi yazabilirim. Ordaki Nefsden maksat Nefsi Emmare olabilir. Seytan ve firavundan asagi gorme konusu ise Nefsi Emmarenin kotulugune dalalet olabilir. Yani Nefsine yenik dusen kisinin durumu seytan ve firavundan da asagi olabilir denebilir.

Sunnet konusunda hem fikiriz. Sunnete uymayan bir yol bizim yolumuz olamaz. Seriat olmadan tarikat olmaz. Yabanci dusunca akimlari nedir bilmiyorum bu sebeple cevap veremem..
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Tasavvufun temel esaslarından birisi "az yemek" anlamındaki "kıllet-i taam"dır.
Çok yemek, maddî bedenimize zarar verdiği gibi, manevî hayatımıza da zarar verir.

İnsan tıka basa yediğinde,
* Kalpten Allah korkusu gider.
* İnsanları tok zannettiğinden, onlara acıma duygusu kalmaz; çünkü tok, açın hâlinden anlamaz.
* İbadetler ona zor gelir.
* Hikmetli sözler duysa fazla etkilenmez, en hikmetli konuşmaları bile esneyerek dinler.
* İnsanlara öğüt verdiğinde tesir gücü azalır.
* Hastalıklara daha kolay yakalanır.
* Nefis azgınlaşır, kalbin ve aklın sözlerini dinlemez.
* şehvanî istekler kuvvetlenir.
* Uyku galebe eder. Amel ve taatte değerlendirebile-ceği nice saat, ölümü ve yokluğu andıran uykuyla geçer.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Hz. Peygamber (a.s.m.), Pazartesi ve Perşembe gün-leri oruç tutardı. Ayrıca, her kamerî ayın 13-14-15. gün-lerinde oruçlu olurdu. Recep ve şaban ayları gel-diğinde daha ziyade oruçlu olmaya gayret ederdi. Zaten oruçlu olmadığı zamanlarda da fazla yemezdi. Evinde aylarca duman tütmediği olurdu.

Hz. Peygamber, midenin üçe ayrılmasını tavsiye eder: Üçte biri yemeğe, üçte biri suya, üçte biri havaya...

"Acıkmadan yememek ve doymadan kalkmak," nefse hâkimiyette ihmal edilmemesi gereken önemli bir düsturdur.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Ramazan ayını görkemli iftar sofralarıyla âdeta "yeme ayı"na çeviren günümüz Müslüman'ı, ruh ve bedenin senelik bakım ayından istifadesini azaltmaktadır.

Günümüzde lezzetli yemeklerle nefisler şımartılmış, söz dinlemez hâle getirilmiştir. Hemen bütün mistik akımlarda ortak bir değer olan "kıllet-i taam"a, günümüz insanı son derece muhtaçtır.

Evliya menkıbelerinde, bir zeytinle 40 gün idare eden zatların hikâyelerini okuruz. Sabah kahvaltısında, pey-nir-reçel gibi gıdaların yanında 40 zeytin yiyen birisi, belki de bu menkıbeleri şüpheyle karşılar. Fakat şurası unutulmamalıdır ki insan, ruh ve kalbin hayat merte-besine girince bir nevi melekleşir, maddî gıdalara olan ihtiyacı minimum seviyeye iner. Ayrıca şu da göz ardı edilmemelidir:

Atomdaki enerji açığa çıktığında, idrak ve hayallerimizin çok ötesinde bir enerjiyle karşılaşırız. Kimbilir, böyle zatlar için de benzeri bir durum söz konusu olabilir.
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Tasavvufun temel esaslarından birisi "az yemek" anlamındaki "kıllet-i taam"dır.
Çok yemek, maddî bedenimize zarar verdiği gibi, manevî hayatımıza da zarar verir.

İnsan tıka basa yediğinde,
* Kalpten Allah korkusu gider.
* İnsanları tok zannettiğinden, onlara acıma duygusu kalmaz; çünkü tok, açın hâlinden anlamaz.
* İbadetler ona zor gelir.
* Hikmetli sözler duysa fazla etkilenmez, en hikmetli konuşmaları bile esneyerek dinler.
* İnsanlara öğüt verdiğinde tesir gücü azalır.
* Hastalıklara daha kolay yakalanır.
* Nefis azgınlaşır, kalbin ve aklın sözlerini dinlemez.
* şehvanî istekler kuvvetlenir.
* Uyku galebe eder. Amel ve taatte değerlendirebile-ceği nice saat, ölümü ve yokluğu andıran uykuyla geçer.

bunlar resülün sünnetidir, islami yaşamın gerekleridir. dolyısıyla tasavvuf erbabı olmayanlarda bunlara dikkat eder.. islam ismi yeterlidir ayrıca tasavvuf,tarikat ,cemaat isimlendirmeleri gereksizdir...
 

sahiner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Eyl 2007
Mesajlar
410
Tepki puanı
0
Puanları
0
Tasavvufun temel esaslarından birisi "az yemek" anlamındaki "kıllet-i taam"dır.
Çok yemek, maddî bedenimize zarar verdiği gibi, manevî hayatımıza da zarar verir.

İnsan tıka basa yediğinde,
* Kalpten Allah korkusu gider.
* İnsanları tok zannettiğinden, onlara acıma duygusu kalmaz; çünkü tok, açın hâlinden anlamaz.
* İbadetler ona zor gelir.
* Hikmetli sözler duysa fazla etkilenmez, en hikmetli konuşmaları bile esneyerek dinler.
* İnsanlara öğüt verdiğinde tesir gücü azalır.
* Hastalıklara daha kolay yakalanır.
* Nefis azgınlaşır, kalbin ve aklın sözlerini dinlemez.
* şehvanî istekler kuvvetlenir.
* Uyku galebe eder. Amel ve taatte değerlendirebile-ceği nice saat, ölümü ve yokluğu andıran uykuyla geçer.

sünneti niye başka isimle veriyorsunuz ki... söylediğiniz şeyler tasavvufun değil sünnetin gereğidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt