Sen simdi oyle bir konular eklemissin ki bu laflari aciklamak icin akademisyenler aciklayici kitaplar yaziyorlar. Bu sozlerin konusulma yeri bu forumlar degildir. Bu sozleri mesajlarla aciklamak gunler alir. Tasavvufda sadece vahdet-i vucud degildir.
Imamimiz, Imam-i Rabbaniye k.s gore Vahdet-i Vucud Vahdet-i Suhud ile ilgili calisma onu oku. O verdigin paragraflara cevap bulacaksin.Link asagida
http://www.tasavvufdergisi.net/Makaleler/2105782302_23.11.pdf
Ayrica bu demek degil ki Muhiddin Ibni ARabi k.s. her soyledigi dogrudur. Imam Rabbani k.s. Bediuzzman Said nursi gibi buyuk zatlar bazi elestiriler getirmistir.
Said Nursi; Muhyiddin-i Arabî’nin kendisi hâdî ve makbuldür. Doğru yoldadır, imanı makbul bir insandır. Fakat her kitabında mühdî ve mürşid olamıyor. Her kitabında gerçeğe ulaştırıcı ve hakikatı gösterici değildir. İslâmî ve imanî hakikatlerde çok zaman ölçüsüz gittiğinden Ehl-i Sünnet ve Cemaatin kaidelerine muhalif hareket ediyor. Bazı sözleri de zahirî mânâsıyla dalâleti, küfrü ifade ediyor. Fakat kendisi dalâlet ve küfürden uzaktır, mü’mindir, muvahhiddir.
“Çünkü bazan söz küfür olarak görünür, fakat sahibi kâfir olamaz.”
Imam Rabbani k.s.; ‚Ne yapılabilir ki? Bu meydanda (sâdece) Şeyh (İbnü’l-Arabî) vardır, kuddise sirruh. Onunla da bazen muhârebe ediyoruz, bazen de barışıyo-ruz. Mârifet ve irfân kelâmını (ıstılâhlarını) kuran, şerh edip yayan odur... Geride kalan bizler de o büyüğün bereketlerinden feyz aldık.
Evet, Kitabin indirlme meseleside ilham denen birsye vardir. Ismet Garibullah Efendi Hz.leride Risale-i Kutsiyeyi boyle yazmistir. Zira o yazim nizamini hayatinda hic gormemisti. Neyse velhasil ilham vardir. (Aynen Bediuzzaman Said nursinin Nur Kulliyatini yazdigi gibi)
Yazdigin ayet konu ile ilgili degil. Ayet konusu yahudilerle ilgili. Bizim konumuzla ne alakasi var. Konuyu carpittikca carpitiyorsun. Al sana Ibni Kesir tefsiri ilgili ayet.
«Vay kitabı elleriyle yazıp da sonra onu az bir paha ile satabilmek için, 'bu, Allah katındandır' diyenlere vay; ellerinin yazdıklarından dolayı onlara vay onlara kazanmış oldukları yüzünden!» Onlar da yahûdîlerden bir başka gruptur. Bunlar, Allah'a karşı yalan yere şahitlik ederek sapıklığa çağıran ve insanların mallarını bâtıl yolda yiyenlerdir. Yazıklar olsun anlamına gelen kelimesi helak ve yok olsunlar demektir ki, Arap dilinde bu kelimenin mânâsı meşhurdur. Süfyân el-Sevrî, Ziyâd İbn Feyyâz'dan nakleder ki; o, Ebu İyâz'ın şöyle dediğini duyduğunu belirtmiş. Veyl, cehennemin temelinde bulunan bir irindir. Atâ İbn Yesâr ise Veyl'in cehennemde bir vâdî olduğunu ve içerisine dağlar girse onu yutacağını söyler.
İbn Ebu Hatim... Ebu Saîd el-Hudrî'den nakleder ki; o, Rasûlullah (s.a.) in şöyle buyurduğunu söylemiş : «Veyl, cehennemde bir vadidir. Oraya kâfir kırk sonbahar yuvarlanır da yine de dibine ulaşmaz.» Tirmizî bu hadîsi Abd İbn Hamîd kanalıyla... Derrâc'tan nakleder ve der ki bu, garîb bir hadîstir. Ancak onu İbn Lehîa'mn hadîsinden tanıyoruz. Ben derim ki; görüldüğü gibi bu hadîs sadece İbn Lehîa'dan nakledilmiş değildir. Ancak felâket ondan sonrasındadır. Bu hadîs bu isnâdıyla merfû ve münkerdir. Doğruyu en iyi Allah bilir.
İbn Cerîr der ki; Bize Müsennâ... Osman İbn Affân'dan, o da Rasûlullah (s.a.) dan nakleder ki: «Kitabı elleriyle yazıp da sonra onu az bir paha ile satabilmek için; «bu Allah katındandır diyenlere yazıklar olsun.» âyeti konusunda şöyle demiştir: Veyl, cehennemde bir dağdır. O, yahûdîlerin hakkında nazil olmuştur. Çünkü onlar Tevrat'ı tahrif etmişlerdi. İstediklerini ona eklemişler, sevmediklerini de atmışlardı. Muhammed (s.a.) in adını Tevrat'tan silmişlerdi. İşte Allah bu sebebten onlara kızmış, Tevrat'ın bir kısmını kaldırarak : «Kitabı elleriyle yazıp ta, sonra onu az bir paha ile satabilmek için; bu Allah kalındandır, diyenlere yazıklar olsun» demiştir. Bu hadîs de aynı şekilde garîbtir.
İkrime, İbn Abbâs'dan nakleder ki; «Kitabı elleriyle yazıp da...» âyetinde kasdolunanlar; yahûdî hahamlarıdır. Saîd de, Katâde'den bunların yahûdîler olduğunu nakleder. Süfyân el-Sevrî Abdurrahmân İbn Alkame'den rivayet eder ki o, ben İbn Abbâs'a Allah Teâlâ'nın : «Kitabı elleriyle yazıp da...» kavlini sordum. O, bu âyet müşrikler ve ehli kitâb hakkında nazil olmuştur, dedi. Süddî der ki; Yahudilerden bir topluluk kendi elleriyle yazdıkları kitabı Araplara satıyorlardı ve bu kitabın Allah katından olduğunu söyleyerek onlardan az bir paha almaya çalışıyorlardı.
Zührî der ki; bana Übeydullah İbn Abdullah, İbn Abbâs'ın şöyle dediğini nakletti: Ey Müslümanlar topluluğu, aranızda Allah'ın peygamberine gönderdiği kitab bulunurken ehli kitaba nasıl suâl soruyorsunuz? Bu kitab Allah'ın haberlerinin en yenisidir ve siz onu doğrudan doğruya okuyorsunuz. O, yaşlanmış değildir ve Allah Teâlâ size; kitab ehlinin Allah'ın kitabını değiştirdiklerini ve kendi elleriyle kitablar yazıp az bir pahaya satabilmek için bu, Allah'ın katındandır dediklerini bildiriyor. Size gelen bilgiler onlara suâl sormanızı yasaklamaz mı? Allah'a andolsun ki onlarm hiç birisi size indirilen kitab hakkında size suâl sormadı. Bu hadîsi Buhârî muhtelif yollarla Zührî'den nakleder. Hasan İbn Ebu Hasan el-Basrî der ki az pahadan maksad; bütün pislikleriyle dünyadır.
«Ellerinin yazdıklarından dolayı onlara yazıklar olsun!» Elleriyle yazdıkları yalan, iftira ve bühtandan dolayı onlara yazıklar olsun! Haram yediklerinden dolayı onlara yazıklar olsun! Nitekim Dahhâk'ın İbn Abbâs'tan naklettiğine göre o, yazıklar olsun âyetinin; üzerlerine azâb olsun mânâsına geldiğini söylemiştir. Elleriyle yazdıkları yalandan dolayı yazıklar olsun! Bilgisiz halkı ve diğerlerini kandırarak yediklerinden dolayı yazıklar olsun!
Tamam mi sahiner efendi oyle kafana gore buraya ayet yazip konuyu carpitma ve konuyu carpitmak icinde ayetleri kullanma. Bu sana vebal getirir. Eyvallah...