Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neden Müslüman Olmalıyım biri anlatsın? (1 Kullanıcı)

sefikanur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 May 2010
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
arkadaşlar ben de yeni katıldım foruma.
yazdıklarınızı okudum biraz, çok uzun zamandır benim de kimseye soramadığım sorular var.
sizden yardım umuyorum.kalbimde şüphe kalmasın istiyorum ama malesef istemeden aklıma sorular geliyor.
babam kızdığı için çok üzülerek söylüyorum ki dindar insanlardan uzak büyüdüm ve şimdi 15 yaşındayım.
ve soru soracak sohbet edebilecek kimsem yok.söylemeye çekiniyorum.bi arkadaşım Allah razı olsun ben kendime getirdi.
fakat yine de yılların eksikliğini hissediyorum.son 1-2aydır namazlarımı aksatmıyorum fakat hala namazdayken ne düşüneceğimi bilmiyorum?
ve merak etmeden duramıyorum.neden farklı dinler var? ilk kitap korunsaydı yine dinler gelecek miydi?ya da neden kuran korunuyor da diğerleri bozulmuş?
 

jijithekitten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 May 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun kardeşim.
Kur'an-ı kerim korunuyor çünkü, bu kutsal kitabımız son peygamber olan Hz. Muhammed (s.a.v) 'e gönderilmiştir. Biz de bu son peygamberin ümmetiyiz. yani kıyametten önce tekrar bir peygamber gelmeyecek. çünkü içinde bulunduğumuz zaman ahir zaman. yani kıyamete yaklaştık. elbette ne zaman olacağını Allah bilir. Kur'an korunuyor çünkü eğer o korunmasaydı bizim halimiz çalışacağımız bir sınavımız için gerekli olan kaynağa sahip olamamak gibi bir şey olurdu. önceki kitapların ya da dinler bozulduktan sonra Allah bir sonrakini gönderdiğinde insanlar için yine gidecekleri doğru yol için talimatlar verilmiş oldu. ama Kur'an son kutsal kitap, İslam son din ve HZ. Muhammed son peygamberdir. nasıl ki insanlar nesli tükenmekte olan bir türü koruma altına alıyorlarsa, ahir zamanda olduğumuz için korunan dinimiz ve kitabımız aslında bizim için çok büyük bir rahmettir. yeni dinlerin gelmesi konusuna gelince; belki de o zaman gönderilen dinler ve kitaplar o zamanın insanları ve onların yaşayışına göre kurallar içeriyordu. yani yeni dinleri bir tür güncelleme olarak görebiliriz. yeni bir din gönderilmeyecek çünkü AHİR ZAMANDAYIZ.
 

Ahmed Muhammed

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2010
Mesajlar
861
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
Esselamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu.

Namaza başlaman,doğru yolu bulman çok güzel bir durum.(Maşaallah)Allahu teala sırati müstakimden ayırmasın.(amin)

namazdayken ne düşüneceğimi bilmiyorum?

Namaz kılarken insan Kâbe´yi düşünecek karşısında... Evliyâullahtan bir zât diyor ki: "Namaza durduğum zaman abdesti güzel alıyorum bir kere... Kâbe´yi karşımda düşünüyorum. Ayağımın altında sıratı düşünüyorum kayarsam cehenneme gideceğimi düşünüyorum. Arkamda Azrâil´in beklediğini düşünürüm. Kıldığım namazın son namaz olduğunu bundan sonra bir daha namaz kılamayacağımı düşünürüm. Korku ile zârilik ile namaz kılarım." diyor. Namazı böyle kılmağa çalışmak lâzım!..

ve merak etmeden duramıyorum.neden farklı dinler var?

"Allah katında din İslâmdır"(20).Hükmünce bugüne kadar bütün semavî dinler aynı esaslar üzerine bina edilmiştir. Ama insanlar bu dinleri kendilerine göre,çıkarlarına göre yorumlayarak ; günahları helal,helalleri günah gibi göstermişler.Ortaya bi'datlar çıkarmışlardır.Bu nedenle bu bozulmalardan sonra diğer bir din gelmiştir.Bunlardan mütevellit; ortaya farklı dinler çıkmıştır.

ilk kitap korunsaydı yine dinler gelecek miydi?ya da neden kuran korunuyor da diğerleri bozulmuş?

Peygamber efendimizin (s.a.v) geleceği taa Hz.Adem zamanında bildiriliyor.Hak teala insanların diğer dinleri kendilerine göre değiştireceklerini ve bozacaklarını ezeli ve ebedi ilmi ile biliyordu.Bunlardan dolayı son Peygamber olarak Peygamber efendimiz Hz.Muhammed'in (s.a.v) geleceğini ondan önce bildiriyor.
Neden Kuran korunuyor ?
Peygamber efendimiz (s.a.v) son peygamber olduğu için ; bundan sonra peygamber gelmeyeceği için Allahu teala tarafından Kuran-ı kerim korunuyor.

Selam ve dua ile...
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
Bana neden müslüman olmalıyım açıklayın ve beni tekrardan gerçek müslüman yapmak için çalışın ..:A

Merhaba ardakaşım. Şunu açıkca belirtmek isterim. Bu sorunuzun ve kafanıza takılan şeylerin cevabını burada bulmanız biraz zor. Bu tür durumlarda insanların hakiki bir ehli sünnet alimine başvurması gerekmektedir. Eskiden alimde evliyada kum gibi idi. İnsanlar kolayca şüphelerini gideriyordu.Şimdi ise çok çok azaldı . Herşeyin sahtesi çoğaldığı gibi alim ve evliyanın ve hatta normal müminin bile sahtesi çoğaldı. Size aşağıdaki linkteki HERKESE LAZIM OLAN İMAN kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Online olarak okumak sıkıntı verirse arzu ederseniz size kitabı hediye edebilirim. Adresinize postalarım. Ama mutlaka okuyun derim. İnşaallahü teala neticesi hayırlı olur

Linki tıkladıktan sonra 5. sıradaki HERKESE LAZIM OLAN İMAN isimli kitab.

http://www.dinimizislam.com/sesliyayinlar/hakikatkitabevi/onlineoku.asp
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
arkadaşlar ben de yeni katıldım foruma.
yazdıklarınızı okudum biraz, çok uzun zamandır benim de kimseye soramadığım sorular var.
sizden yardım umuyorum.kalbimde şüphe kalmasın istiyorum ama malesef istemeden aklıma sorular geliyor.
babam kızdığı için çok üzülerek söylüyorum ki dindar insanlardan uzak büyüdüm ve şimdi 15 yaşındayım.
ve soru soracak sohbet edebilecek kimsem yok.söylemeye çekiniyorum.bi arkadaşım Allah razı olsun ben kendime getirdi.
fakat yine de yılların eksikliğini hissediyorum.son 1-2aydır namazlarımı aksatmıyorum fakat hala namazdayken ne düşüneceğimi bilmiyorum?
ve merak etmeden duramıyorum.neden farklı dinler var? ilk kitap korunsaydı yine dinler gelecek miydi?ya da neden kuran korunuyor da diğerleri bozulmuş?

Efendim... Aşağıdaki linkte ve devamında kafanıza takılan bütün soruların cevablarını bulabilirsiniz. hatta gerekirse oraya soruda sorabilirsiniz. İnşaallahü teala bizede dua edersiniz.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?id=4
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
Sorularımı sormaya başlayayım inşallah,

Soru-1: Dinlerin hepsi neredeyse aynı temel özelikleri gösterir,yani bir yaradanı ,veya eşsiz bir gücün varlığını söyleyip bunu ispatlamaya çalışır.özelikle hak dinler önceki dinin artık geçersiz olduğunu yeni dinin hükümlerinin geçerli olduğu söyler sizce burada bir çelişki yokmu ?

Bu sorunuzun cevabı için bu linke müracaat edermisiniz.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=3138
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
Güzel kardeşim ben hep bu sınavı sorguladım ama bir türlü istediğim sonucu bulamadım ,
Bana bu sınavın amacını ve neden gerekli olduğunu anlat istersen kardeşim?

Buda neden imtihan sorusunun cevabı. Buyrun...

CEVAP
Allahü teâlâ, imtihanı kendisi için değil, insanlar için yapıyor. İmtihan etmeden de, kullarının ne yapacağını elbette bilir; fakat bir kimse, henüz suç işlemeden cezalandırılsa, (Suç işlemeden cezalandırılmam, uygun değildir) demez mi?

Suç işleyenle işlemeyenin belli olması, ahirette hiç kimsenin ben haksızlığa uğratıldım dememesi, herhangi bir bahane ileri sürmemesi için, emir ve yasaklar konmuştur. Söz dinleyenle dinlemeyen, suç işleyenle işlemeyen, kendileri de bilsin diye, bazı yasaklar konmuş, bazı ibadetleri yapma mecburiyeti getirilmiştir.

Elbette Allahü teâlâ, kullarının ne yapacağını bilir. Kendileri bizzat görsün, bir bahane bulamasınlar diye, dünyada imtihana tâbi tutuyor. Böylece kötüler, daha kötüler, iyiler ve daha iyiler meydana çıkıyor. Ahirette herkes dünyada yaptıklarının karşılığını buluyor.

Dünyada bir öğretmen bile, öğrencisinin sınıfta kalacağını kesin bilse de, (Sen zaten bilmiyorsun, imtihana girmene gerek yok) demez. Öğretmen, öğrencisinin durumunu çok iyi bildiği için, imtihan etmeden sınıfta bıraksa, öğrenci, (Ben çalışmıştım, eğer imtihan etseydin, elbette bilirdim) diyebilir. Bunun gibi bir itiraz etmemesi için, öğrenci imtihan ediliyor. İyi bilen öğrencinin de derecesini ölçmek, yani orta, iyi veya pekiyi almasını kendisine göstermek için imtihana tâbi tutuluyor.

Allahü teâlâ için adalet, kendi mülkünde olanı kullanmak demektir. Zulümse, başkasının mülküne tecavüzdür. Kâinat ve içinde bulunan her şeyin yaratıcısı Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı bulunmadığına ve hiç kimse, hiçbir şeye sahip olmadığına göre, Rabbimizin yaptığı işler, hiç kimsenin malına, mülküne tecavüz değildir.

Allahü teâlânın yaptığı işler için, (Adalete uymuyor) denilemediği gibi, (Neden bizi imtihan ediyor?) da denemez. Yılanın, (Beni niye yılan yarattın), köpeğin (Niye beni köpek yarattın), zencinin (Beni niye siyah yarattın) demeye hakkı yoktur. Bir insan evindeki eşyaları, istediği gibi kullanır, istediği yerlere koyar; çünkü mal onundur. İnsanlar da, Allahü teâlânın kuludur. Kul, yaratıcısını sorguya çekemez. Allahü tealanın emirlerine uymaya mecburdur.

Bir âyet-i kerime meali:
(Allah isteseydi sizleri, tek bir ümmet [hepsini Müslüman] yapardı. Fakat, imtihan edip itaat edeni isyan edenden ayırmak istedi.) [Maide 48]

Demek ki, Allahü teâlâ insanları imtihan etmektedir. Onlara akıl gibi büyük silah verip, en mükemmel bir rehber olan Kur’an-ı kerimi ve en büyük yol gösterici olarak son Peygamberini göndermiş, emir ve yasaklarını bildirmiş, bunlara göre hareket etmeleri için de, insanlara irade ve ihtiyar vermiştir. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(De ki: Ey insanlar, size Rabbinizden hak [Kur’an] gelmiştir. Artık hidayeti kabul eden, ancak kendi faydası için kabul etmiş, sapıtan da, kendi aleyhine sapıtmış olur.) [Yunus 108]


(İsteyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. İnkârcılara Cehennem ateşini hazırladık.) [Kehf 29]

Görüldüğü gibi, Allahü teâlâya itaat etmeyen dinsizler de bir imtihan içinde bulunuyorlar.

Bir âyet meali:
(Yedi kat gök ve yer ve bunların içinde bulunan varlıklar, Allah’ı tesbih eder. Allah’ı hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız.) [İsra 44]

İnsan da bir varlık değil mi? Ama ateistler zikretmez. Demek ki bu âyette de, insandan başka varlıklar kast ediliyor. Bu kadar basit bir ifadeyi ateist anlayamaz. Çünkü Allahü teâlâ, (İnkârcılar Allah'a karşı yalan uydururlar, çoğu da akletmez) buyuruyor. (Maide 103)

http://www.dinimizislam.com/mobile/detay.asp?Aid=3042
 

sefikanur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 May 2010
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
çok teşekkür ederim verdiğiniz cevaplar için
pek çok sorum cevap buldu.inşallah bundan sonra böyle bir duruma düşmem.uzun süredir soracak birilerini arıyordum.
ama malesef etrafımdakilerden çekiniyorum . Allah hepinizden razı olsun.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
çok teşekkür ederim verdiğiniz cevaplar için
pek çok sorum cevap buldu.inşallah bundan sonra böyle bir duruma düşmem.uzun süredir soracak birilerini arıyordum.
ama malesef etrafımdakilerden çekiniyorum . Allah hepinizden razı olsun.

Rica ederim cenabı Hak cümlemizden razı olsun. İsterseniz sitenin mail grubunada üye olabilirsiniz. siteye sorulan sorular sizede gelmiş olur.

http://www.dinimizislam.com/mailgrubu.asp
 

satukhan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
79
Konuyu açan arkadaşımızın sorusune neden cevap verilmedi? yoksa verilemedimi? ben de soruyorum şimdi NEDEN MÜSLÜMAN OLMALIYIM?
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
40
Konum
İstanbul
Merhaba ardakaşım. Şunu açıkca belirtmek isterim. Bu sorunuzun ve kafanıza takılan şeylerin cevabını burada bulmanız biraz zor. Bu tür durumlarda insanların hakiki bir ehli sünnet alimine başvurması gerekmektedir. Eskiden alimde evliyada kum gibi idi. İnsanlar kolayca şüphelerini gideriyordu.Şimdi ise çok çok azaldı . Herşeyin sahtesi çoğaldığı gibi alim ve evliyanın ve hatta normal müminin bile sahtesi çoğaldı. Size aşağıdaki linkteki HERKESE LAZIM OLAN İMAN kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Online olarak okumak sıkıntı verirse arzu ederseniz size kitabı hediye edebilirim. Adresinize postalarım. Ama mutlaka okuyun derim. İnşaallahü teala neticesi hayırlı olur

Linki tıkladıktan sonra 5. sıradaki HERKESE LAZIM OLAN İMAN isimli kitab.

http://www.dinimizislam.com/sesliyayinlar/hakikatkitabevi/onlineoku.asp

Konuyu açan arkadaşımızın sorusune neden cevap verilmedi? yoksa verilemedimi? ben de soruyorum şimdi NEDEN MÜSLÜMAN OLMALIYIM?

O arkdaşa yukarıda cevab verildi Verdiğim cevabı buraya tekrar kopyaladım. sizinde o kitabı okumanızı tavsiye ederim. Okyanus bardağa sığmaz.

Ayrıca aşağıdaki yazıyıda okumanızda faide var. Ama kitabı mutlaka okuyunuz.

Bazı felsefeciler (İnsanda tapma ihtiyacı vardır. Bunun için de, ateşe, güneşe, puta tapanlar olmuştur) diyorlar. İşin aslı ise şöyle:
Allahü teâlâ, insana, iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayırması için akıl vermiştir. Akıl, bir şeyin kendiliğinden olduğunu kabul etmez. Her şeyi bir sebebe bağlar. İnsanın ve insandaki organların ve tabiattaki düzenin yerli yerince yaratılmasını tesadüf olarak kabul edemez. Bunun gibi tabiatta bulunan canlı cansız her şeyin, bir yaratıcı tarafından yaratıldığını ister istemez kabul eder.

İnsanın kendi başına Allah’ı tanıması zor, hatta imkânsızdır. Tarih boyunca, Allahü teâlânın gönderdiği bir rehber olmadan, insan; kendisini yaratan büyük kudret sahibinin var olduğunu, aklı ile anladı. Fakat Ona giden yolu bulamadı.

İnsanlar, yaratıcıyı önce etraflarında aradı. Kendilerine en büyük faydası olan güneşi, yaratıcı sanıp, ona tapmaya başladılar. Sonra büyük tabiat güçlerini, fırtınayı, ateşi, kabaran denizi, yanardağları ve benzerlerini gördükçe, bunları yaratıcının yardımcıları zannettiler. Herbiri için bir suret, alamet yapmaya kalktılar. Bundan da putlar doğdu. Böylece, çeşitli putlar çıktı. Bunların gazabından korktular ve onlara kurbanlar kestiler. Hatta, insanları bile bu putlara kurban ettiler. Her yeni olay karşısında, putların miktarı da arttı. İslamiyet’in başında Kâbe’de 360 put vardı.

Kısacası insan; Bir, ezeli ve ebedi olan Allahü teâlâyı kendi başına bir türlü tanıyamadı. Bugün bile güneşe ve ateşe tapanlar vardır. Bunlara şaşmamalı! Çünkü rehbersiz karanlıkta doğru yol bulunamaz.

Kur’an-ı kerimde, (Biz, peygamber göndermeden önce azap yapıcı değiliz) buyuruldu.(İsra 15)

Allahü teâlâ; kullarına verdiği akıl ve düşünme kuvvetinin nasıl kullanılacağını onlara öğretmek, kendi birliğini onlara tanıtmak ve iyi işleri kötü, zararlı işlerden ayırmak için, dünyaya peygamberler gönderdi. Peygamberler en büyük rehberlerdir. Ruh-ul beyan’da, Zümer suresinin, (Allah’tan başkasını dost edinenler, “Biz bunlara bizi Allah’a yaklaştırmaları için, bize şefaat etmeleri için tapınıyoruz” derler) mealindeki 3. âyetinin tefsirinde deniyor ki:

(İnsan, kendisinin ve her şeyin yaratıcısını tanımaya elverişli olarak, yaratılmıştır. Yaratıcısına ibadet etmek ve Ona yaklaşmak arzusu, her insanda vardır. Fakat böyle elverişli olmanın ve bu isteğin kıymeti yoktur. Çünkü, nefs, şeytan ve kötü arkadaş, insanı aldatarak [yaratana ve kıyamete inanmayan birer dinsiz veya] müşrik yaparlar. Müşrik, Allahü teâlâya yaklaşamaz. Onu tanıyamaz. Şirkten uzaklaşıp, tevhide sarılarak hasıl olan tanımak, kıymetlidir. Bunun alameti, peygamberlere ve kitaplarına inanmak ve bunlara uymaktır. İnsan, Allahü teâlâya ancak böyle yaklaşabilir.)

Zâriyat suresinin, (İnsanları ve cinni, bana ibadet etmeleri için yarattım) mealindeki 56. âyet-i kerimesindeki (ibadet etmeleri için) ifadesi, (beni tanımaları için) demektir. Yani, Allahü teâlâyı tanımak, inanmak için yaratıldık. Hadis-i kudside, (Tanınmak için her şeyi yarattım) buyurması, (Onların beni tanımakla şereflenmesi için) demektir.

Peygamber efendimiz, ilmin inceliklerini soran bedeviye, (İlmin başını öğrendin mi?) diye sordu. O da, (İlmin başı ne ki?) dedi. Bedeviye, (İlmin başı, Allah’ı tanımaktır. Bu da Onun; misli, benzeri, zıddı, dengi, eşi olmadığını, vâhid, evvel, ahir, zâhir ve bâtın olduğunu bilmektir) buyurdu.

Huzura kavuşmak için
Yalnız maddiyata inanan kimselerin çok defa dertlerine çare bulamadıklarını, intihara kadar gittiklerini görüyor ve okuyoruz. Yalnız maddeye inanan kimseler, çok kereler dertlerine çare bulamayıp, ümitsizliğe kapılmaktadır. Bu, onların ruhlarının boş kalmasından ileri gelmektedir. İnsanın ruhu da, bedeni gibi gıdaya muhtaçtır. Bu da, ancak iman etmekle mümkündür ve Allahü teâlânın yolunu ancak din gösterir. Allahü teâlâyı inkâr edenler bile, muhakkak bir gün bu ihtiyacı duyarlar.

Ünlü Rus yazarı Soljenitsin, Amerika’ya yerleştiği zaman, kendisinin büyük sıkıntılardan, ruhi bunalımlardan kurtulacağını zannetmişti. Bir gün bir üniversitede Amerika gençlerini başına toplayarak onlara şöyle hitap etmişti:

(Ben buraya gelince, çok bahtiyar olacağımı sanmıştım. Ne yazık ki, burada da büyük bir boşluk hissediyorum. Çünkü siz, artık maddenin esiri olmuşsunuz. Evet, burada hürriyet var, herkes istediğini yapıyor; fakat ancak maddeye önem veriyor. Ruhları bomboş. Hâlbuki insanı hakiki insan yapan, onun tekâmül etmiş [gelişmiş], temizlenmiş ruhudur. Size tavsiyem şudur: Ruhunuzu geliştirmeye, güzelleştirmeye bakın! Ancak o zaman, ülkenizde bulunan ve sizi de üzen çirkinlikler yok olmaya başlar. Dine önem verin! Din, insan ruhunun gıdasıdır. Dinine bağlı insanlar, her işte sizin en büyük yardımcınız olacaktır; çünkü onları Allah korkusu doğru yoldan ayırmaz. Sizin en büyük güvenlik teşkilatınız bile, herkesi gece gündüz kontrol edemez. İnsanları kötülükten alıkoyan polis gibi, onların duyduğu Allah korkusudur.)
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah razi olsun sizden huyela kardesim guzel bir paylasim..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt