Niçin Namaz Kılmalıyız?
Namazın Önemi...
Namaz; belli eylemler ve özel rükünler ile yüce Allah?a kulluk etmektir.
Namazın dış görünüşü birtakım şekiller ve zikirden ibaret ise de, içerisi ve gerçek mahiyeti, yüce yaratıcıya münacat etmek, O' nunla konuşmak, O'na yakınlaşmak ve O'nu müşahede etmektir.
Bu özelliğinden dolayı,yani yüce yaratıcı ile teklifsiz, aracısız buluşma ve konuşma anlamına gelişinden dolayı, namaz ilahi bir lütuf olar...ak kabul edilmiştir.
İnsan Allah'ın yarattığı bir kul olduğunun idrakine varabilmesi için namazı anlaması o kadar zor olmasa gerek. Zira herkesçe malumdur ki, kulluk; itaattir.
Allah'ın meâlen:
Ben cinleri ve insanları ancak bana ibâdet etsinler diye yarattım.?
(Zariyât, 50) buyurmasıyla ve daha bir çok âyetlerle açıkça anlaşılan, insanın ibâdetle emrolunmasıdır.
Âlemde Allah'ın hiç bir mahlûku gâyesiz, vazîfesiz ve başıboş yaratmadığı âşikardır. Allah, küçük bir kâinat denilecek kadar mükemmel yarattığı insana da küllî bir ibadet vazifesi vermiştir. İbadet; kulluk etmek, itaat etmek manasını taşır. Yani aczini, kusurunu görüp yaratıcının Kudret,
kemalat ve Rahmet?inin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir. Her insan, hayatın coşkun denizinde, özellikle zorluk ve sıkıntı anlarında, kendi deruni ıstırap ve kaygılarını yatıştırmak için sağlam bir manevi sığınağa ihtiyaç duyar. Gerçek şu ki bu sığınak ALLAH?ı anmaktan başka bir şey olamaz. ALLAH Teala şöyle buyuruyor:
Bilin ki, ancak ALLAH'ı anmakla kalpler güvene kavuşur. Yüce ALLAH'ın bizim ibadetimize hiçbir ihtiyacı yoktur; ama bizler, ALLAH'a ve onunla ilişki vesilesi olan ibadet ve namaza muhtacız. Namaz, kul ile Yüce ALLAH arasında sürekli bir irtibat vesilesidir. Zayıf ve güçsüz insanın, güçlü ve kadir olan ALLAH Teala ile bu manevi ilişkisi, çeşitli zorluklar karşısında insana güç verir. Hayatın zorluklarında şaşkınlığa uğramış insan, sadece ALLAH'a yönelmekle huzura kavuşabilir ve namaz insanın ALLAH'a yönelmesini, O'na bağlanmasını sağlar. Çünkü niyet, iftitah tekbiri, fatiha ve fatihadan sonra bir surenin okunması, rüku, secde, teşehhüt, selam ve namazın diğer vacip ve
şartları insanın kalbini ALLAH'a yönlendirecek özelliğe sahiptir. Namaz kılan bir mümin, her
gece ve gündüz, beş defa bütün varlığıyla ALLAH'a yönelmektedir. Bir pusulanın denizdeki gemiye hedefe doğru kılavuzluk etmesi gibi namaz da mümini, sürekli olarak, en yüce hedef olan ALLAH'a kavuşmaya doğru kılavuzluk etmekte ve onu yanlış yollara sapmaktan korumaktadır. Resulullah S.A.V. şöyle buyuruyor: Mümin namaza başladığında, ALLAH Teala, namazı bitirinceye kadar lütuf ve merhamet ile ona bakar ve o ilahi merhamet gölgesinde yer alır; onun etrafını göğün ufuklarına kadar melekler sarar ve Yüce ALLAH bir meleği onun baş ucunda durup şöyle demekle görevlendirir: Ey namaz kılan! Eğer kimin sana baktığını ve kiminle raz-u niyaz ettiğini bilseydin, asla bu yerinden ayrılmazdın ve başka bir şeye ilgi göstermezdin. Başka bir hadiste de şöyle yer almıştır: Eğer namaz kılan ALLAH'ın azamet ve yüceliğinin ne derecede onu sardığını bilseydi, başını secdeden kaldırmak istemezdi. Yine Resulullah S.A.V. namaz hakkında soran birisine şöyle
buyurmuştur: Namaz dinin hükümlerindendir; Yüce ALLAH'ın hoşnutluğunu kazanmak vesilesi ve peygamberlerin apaçık yollarındandır. Namaz kılan, melekler tarafından sevilir. Namaz; hidayet, iman, marifet ve rızkının bol olmasına vücudunun sıhhatine vesiledir. Namaz, şeytanı üzer ve kafirlere karşı da bir silahtır. Namaz, duanın icabet olmasına ve diğer amellerin kabul olmasına vesile olur; namaz müminin ahireti için bir azık, ölüm meleğine karşı şefaatçi, kabirde yoldaşı ve sergisi, nekir ve münkerin kabirdeki sorularına karşı cevabı, kıyamet günü namaz kılanın tacı, yüzünün nuru ve elbisesi, ateşe karşı korunağı Yüce Rabbine karşı delili ve bedeninin ateşte yanmaktan koruyucusu, sırattan geçiş izni, hurilerin mihri ve ebedi cennetin karşılığıdır. Kul, namaz ile yüce makamlara ulaşır; çünkü namaz, ALLAH'ı her eksiklikten tenzih etmek, O'nun tekliğine şahadet getirmek, O'na hamd etmek, tekbir getirmek O'nu övgüyle anmak, takdis etmek, zikir ve dua etmektir. Namaz, Yüce ALLAH'a karşı şükür etmektir. ALLAH'ın bize verdiği nimetleri saymak mümkün değildir; bu nimetler karşısında namaz küçük bir teşekkür mesabesindedir. Namazın insana kazandırdıklarını şöyle sıralayabiliriz: Namaz, İslam'ın en önemli ibadetlerinden biridir. Peygamberimiz namaz için 'dinin direğidir' demiştir. Namaz kılmak, ergenlik çağına gelmiş, akıl sahibi kimseler için farzdır. Namazı terk etmek dinen sorumluluk getirir. Namazı, kulluk görevimizi yerine getirmek, Allah'ı sıkça anmak için kılarız. Namazlarda kalbimizi Allah'a açar, ona dua eder, ona sığınırız. Dileklerimizi ve halimizi ona arz ederiz. Namaz kılmakla, aynı zamanda Allah'a şükür borcumuzu da yerine getirmiş oluruz. Namaz kılan bir kişi, Allah'a yakınlaştığı için kötülüklerden uzaklaşır. Bedenini ve ruhunu temiz tutar. Günahlardan arınır. Namaz kılan insan, Yüce Allah'ın emrini yerine getirmiş ve onun sevgisini kazanmış olur. Allah'ın sevgisini kazanmak, en büyük mutluluktur. Çünkü Allah sevgisini elde etmiş olan, onun dostu olur. Namaz insana her zaman Allah'ı hatırlatır. Allah'ı hatırlamakla insan, kendini ve sorumluluklarını hatırlar. Başıboş yaratılmadığını, yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini hatırlar. Namaz insanı kötülüklerden korur. Sürekli Allah'ı hatırlayan biri, yasaklanmış kötü
işlerden uzak durur. Allah'a yakın olan biri şeytana ve onun işlerine uzak olur. Namaz insana planlı hareket etmeyi öğretir. Namaz kılan bir insan, gününü beş vakte böler. İşlerini ona göre organize eder. Planlı hareket etmeyi öğrenir. Namaz insanlara birlik olmayı öğretir. Namazlar her mahallede cemaatle kılındığında, insanları bir araya getiren bir ibadet olur. Böylece namaz, insanları bir araya getirir; onları birbirine kaynaştırır. Bildiğiniz gibi namaz için abdestli olmak, bedenin ve elbisenin temiz olması şarttır. Bu da insanlara temiz olmayı, topluluk içinde temiz ve düzenli olmayı öğretir..