Hatice-tül Kübra
Kayıtlı Kullanıcı
Secde hali, lafızlarla izah edilemez Cümleler onu izahtan acizdir Secde hali kişinin manevi haliyle irtibatlıdır Bu hal yaşanmadan tarif edilemez Manevi bir ağırlığın altında ayağa kalkacak dermanı kalmayan Mü’min iki dizi üzerinde kemali edeple oturur haldeyken, Mevla’sıyla mulakamet eder Rasulullah’( sav)de orada hatırlar ona salata selam eder Artik miracının sonuna gelmiştir Son anini ganimet bilip Mevla’sından bazı isteklerde bulunur Dünya ve ahiret islerinde kendisinin Rabbimize çok muhtaç oldugunu bilir Her iki dünyasının iyiliklerle, güzelliklerle dolmasını Mevla’sından ister Burada, Anne ve Babasını, Mü’min kardeşlerini unutmaz onları da hatırlar ve onlar icinde Rabbinden mağfiret talep eder
O yüce makamdan, Mevla’sından ayrılmak istemese de artik ayrılık vakti gelmiştir Mevla’sından kemali edeple hal diliyle izin ister O, ayrılık ani çok zor bir andır Bunun tarifi mümkün değildir Bu ayrılış o kadar zordur ki, bir annenin evladını kaybettiği acıdan daha zordur Bu hali yasayanlar bilir Yine Mevlana (ks) hazretlerinden bu ayrılık anını dinleyelim: Musalli (namaz kılan kimse) selam verirken, sağ tarafına enbiya ve büyük zatlar canibine yüzünü çevirir… Hal lisanıyla, Ey manevi sultanlar! Şefaat edin ki bu leimin ( alçak ve zelil olan) ayağı da, kilimi de çamura batıp, kalmıştır der…
Nebiler (lisanî hal ile) derler ki: çare günü gitti Çare orada, yani dünyada idi Simdi o çare aleti kayboldu
Bu sefer musalli (mahzun bir halde) yüzünü soldan tarafa ve hısımı, akrabası cihetine çevirir Onlar (lisanî hal ile) derler ki: Sus, efendi, cevabini Allah(cc)’a söyle, biz kim oluyoruz Bizden elini çek ve ümidini kes… O Zavallı adam herkesten ümidini kesince iki elini birden duaya kaldırır ve söyle der: İlahi! Herkesten ümidim kesildi Evvelde sensin, Ahir de sensin…
O yüce makamdan, Mevla’sından ayrılmak istemese de artik ayrılık vakti gelmiştir Mevla’sından kemali edeple hal diliyle izin ister O, ayrılık ani çok zor bir andır Bunun tarifi mümkün değildir Bu ayrılış o kadar zordur ki, bir annenin evladını kaybettiği acıdan daha zordur Bu hali yasayanlar bilir Yine Mevlana (ks) hazretlerinden bu ayrılık anını dinleyelim: Musalli (namaz kılan kimse) selam verirken, sağ tarafına enbiya ve büyük zatlar canibine yüzünü çevirir… Hal lisanıyla, Ey manevi sultanlar! Şefaat edin ki bu leimin ( alçak ve zelil olan) ayağı da, kilimi de çamura batıp, kalmıştır der…
Nebiler (lisanî hal ile) derler ki: çare günü gitti Çare orada, yani dünyada idi Simdi o çare aleti kayboldu
Bu sefer musalli (mahzun bir halde) yüzünü soldan tarafa ve hısımı, akrabası cihetine çevirir Onlar (lisanî hal ile) derler ki: Sus, efendi, cevabini Allah(cc)’a söyle, biz kim oluyoruz Bizden elini çek ve ümidini kes… O Zavallı adam herkesten ümidini kesince iki elini birden duaya kaldırır ve söyle der: İlahi! Herkesten ümidim kesildi Evvelde sensin, Ahir de sensin…