Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Namaz Kilmaya Gidiyoruz.Gaflette Olan,Nefsine Yenik Düşen Kalmasın. (1 Kullanıcı)

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Secde hali, lafızlarla izah edilemez Cümleler onu izahtan acizdir Secde hali kişinin manevi haliyle irtibatlıdır Bu hal yaşanmadan tarif edilemez Manevi bir ağırlığın altında ayağa kalkacak dermanı kalmayan Mü’min iki dizi üzerinde kemali edeple oturur haldeyken, Mevla’sıyla mulakamet eder Rasulullah’( sav)de orada hatırlar ona salata selam eder Artik miracının sonuna gelmiştir Son anini ganimet bilip Mevla’sından bazı isteklerde bulunur Dünya ve ahiret islerinde kendisinin Rabbimize çok muhtaç oldugunu bilir Her iki dünyasının iyiliklerle, güzelliklerle dolmasını Mevla’sından ister Burada, Anne ve Babasını, Mü’min kardeşlerini unutmaz onları da hatırlar ve onlar icinde Rabbinden mağfiret talep eder

O yüce makamdan, Mevla’sından ayrılmak istemese de artik ayrılık vakti gelmiştir Mevla’sından kemali edeple hal diliyle izin ister O, ayrılık ani çok zor bir andır Bunun tarifi mümkün değildir Bu ayrılış o kadar zordur ki, bir annenin evladını kaybettiği acıdan daha zordur Bu hali yasayanlar bilir Yine Mevlana (ks) hazretlerinden bu ayrılık anını dinleyelim: Musalli (namaz kılan kimse) selam verirken, sağ tarafına enbiya ve büyük zatlar canibine yüzünü çevirir… Hal lisanıyla, Ey manevi sultanlar! Şefaat edin ki bu leimin ( alçak ve zelil olan) ayağı da, kilimi de çamura batıp, kalmıştır der…

Nebiler (lisanî hal ile) derler ki: çare günü gitti Çare orada, yani dünyada idi Simdi o çare aleti kayboldu

Bu sefer musalli (mahzun bir halde) yüzünü soldan tarafa ve hısımı, akrabası cihetine çevirir Onlar (lisanî hal ile) derler ki: Sus, efendi, cevabini Allah(cc)’a söyle, biz kim oluyoruz Bizden elini çek ve ümidini kes… O Zavallı adam herkesten ümidini kesince iki elini birden duaya kaldırır ve söyle der: İlahi! Herkesten ümidim kesildi Evvelde sensin, Ahir de sensin…
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
5380372844.jpg
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
SİVAS (A.A) - Sivas'ın Divriği ilçesindeki Ulu Cami ve Darüşşifası'nı inşa eden mimar ve ustaların, bu eşsiz eserde ortaya çıkan ''Namaz kılan insan'' ve diğer siluetler ile gölgeler için çok ince hesaplar yaptıkları, tarihi eseri hayata geçirmeden 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların çıkışından kayboluşuna kadar her şeyi hesapladıkları bildirildi.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası ile ilgili araştırmaları ve kitapları bulunan, bilgilerini ziyaretçilerle paylaşan araştırmacı-yazar Ruhan Özaygün, eşsiz eserin bilinmeyen yönlerini AA muhabirine değerlendirdi.
Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'nı, ''Bilimin ve ilmin birleştiği bir mimari yapı'' olarak nitelendiren Özaygün, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu'nun (UNESCO) ''Dünya Kültür Mirası Listesinde'' yer alan eserin yapımı aşamasından önce de bilimden faydalanılarak hazırlıklar yapıldığını söyledi.
Özaygün, Mengücekoğulları'nın Divriği'ye kazandırdığı bu şaheserde ortaya çıkan ''Namaz kılan insan'' ve diğer siluetler ile gölgeler için, tarihi yapıyı inşa eden mimar ve ustaların çok ince hesaplar yaptığını, bu siluetlerin ve gölgelerin tesadüf olmadığını belirterek, ''Eseri inşa eden mimar ve ustalar, binayı yapmadan önce 2 yıl boyunca güneşin doğuşundan batışına, yıldızların çıkışından kayboluşlarına kadar hepsini hesaplamış. Bu hesaplar yapıldıktan sonra, elde edilen sonuç, bu eser üzerinde gösterilmeye çalışılmıştır. Kapılarda ilk etapta siluet bakıyor, temaşa ediyor. İkincisinde siluetteki o kişi kitap okuyor, üçüncü durumda namaz kılıyor, dördüncü olayda ise kadına çevriliyor. Onun için burada tesadüf bir şey yoktur, eseri ilme hizmet, hakka hizmet, fisebilillah (Allah rızası için) düsturuyla yapmışlardır'' diye konuştu
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
وَاسْتَعِينُواْ بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلاَّ عَلَى

الْخَاشِعِينَ

Sabrederek ve namaz kılarak (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz namaz,
Allah’a derinden saygı duyanlardan başkasına ağır gelir..


Bakara Sûresi*45

Haydi namaza.. Haydi namaza.. Haydi namaza

vakit yatsı..

Yatsı Namazı vakti.
..
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,594
Tepki puanı
958
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
[h=2]Yatsı Namazı ‘Gece Hayatı’mızdır[/h]
Ve gündüzün iki tarafında ve gecenin yakın saatlerinde namaz kıl; çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlara bir öğüttür. [Enfal, 8/24] Genelde namazın, özelde yatsı namazının emredildiği bu ayet-i kerimeyle müminler, gündelik hayatın gece bölümünde de ibadetle mükellef kılınmış olmaktadırlar. Gündüzlerini hayatın çeşitli meşguliyetleriyle geçiren müminler aynı zamanda ibadetlerini de yerine getirmek durumundadırlar. Gündelik meşgalelerin arasına sıkıştırdığımız gündüz namazlarımıza kendimizi tam manasıyla vermemiz, namazlarımızdaki huşû’yu yakalamamız pek mümkün olmamaktadır.

Adeta namazlarımız maişet gailesinin arasında kaybolup gitmektedir. Böyle kılınan namazlar, ‘Namazı yük görüp kurtulmak için kılınan namaz’lardır. Hâlbuki ‘Namazla kurtulmak için namaz kılmalıyız’. Bunun için yatsı namazı, gündüzümüzü her türlü olumsuzluklardan kurtaracak bilincin kazanıldığı, gönlün huzurla dolduğu bir namazdır. Geceden bu bilinç ve gönül huzuruyla sabaha ulaşan bir müminin gündüzü, gece kazanımlarının kontrolü altındadır. Yatsı namazımızla, gündüzümüzü planlamış oluyoruz.

Bunun hikmetini yüce Rabbimiz haber vermektedir: “Ey örtüsüne bürünen! Geceleyin kalk! Kısa bir süre hariç, gecenin yarısını ayakta geçir veya bundan biraz eksilt. Ya da buna biraz ekle: Ve Kur’an’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku. Doğrusu, Biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. Şu bir gerçek ki, yeni bir oluşa koyulmak üzere geceleyin kalkan, yer tutma bakımından daha güçlüdür (söz bakımından daha etkilidir). Kuşkusuz gündüz boyu senin için uzun bir dolaşma/uzun bir uğraşı vardır.” [Müzzemmil, 73/7]

Gündüzleri yüce Rabbimizin razı olacağı hoşnutlukları kazanmak için geceden hazırlık yapmalıyız. Bu hazırlığı yerine getireceğimiz yegâne ibadet ise, yatsı namazıdır. Hayata dair muhasebenin yapılacağı yatsı namazı hazırlıklarımızın ana merkezine şu ilahi bilgiyi yerleştirdiğimiz takdirde, hem gönlümüz hem de namazımız çok farklı olacaktır: “…Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer (sözünüzle niyetinizin aynı olup olmadığını bilir) ve siz, elbette yalnız O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal, 8/24]

Böyle bir ilahi bilgi ile donatılmış bir kalp ile hazırlanılan yatsı namazı, elbette ki bizlere aynı zamanda derin bir muhasebe bilincinin de kazandırıldığı bir namaz olmaktadır. Yatsı namazımız, kalbimizin ve bedenimizin uyumlu olmaya en müsait olduğu bir namazdır. Gündüzün maişet gailesinden karmakarışık olan kalbimiz/gönlümüz yatsı namazıyla birlikte yerini mutmain bir kalbe/gönle bırakmaktadır. Bizim gündüz namazlarımız da bu şekilde olmalıdır.

Yatsı namazı, geceyi ve uykuyu kontrol altına alabilme eğitiminin veya tatbikatının yapılması anlamına da gelmektedir. Gecesini kontrol altına almayanların/alamayanların gündüz üzerinde bir iddiaları olamaz. Bu manayla yatsı namazı, aynı zamanda samimiyetimizin de test edildiği bir namaz olmaktadır. Şöyle ki, Peygamber Efendimiz, bugün bizlerin yaptığı gibi yatsı namazının hemen ardından vitir namazını kılmıyordu. O, gecenin bir bölümünü uykuyla geçirdikten sonra, ilerleyen vakitte uykusunu bölerek kalkıp vitir namazını kılıyordu. İşte yatsı namazı uykunun ve gecenin kontrol altına alındığı bir namazdı. Vahyin öğretmeni bu şekilde öğretmişti bizlere. Peki, bugün bizler nasıl yapıyor, yatsı namazlarımızı nasıl kılıyoruz?

Gelin bu sorunun çilesini çekelim. Çekelim ki, cevabın kıymetini bilelim. Cevabın kıymetini bilirsek, yatsı namazımızı Sevgili Peygamberimiz gibi kılarız, onun kıldığı gibi kılabilirsek, gündüzlerimiz bereketlenecektir. Oysa bizim yaptığımız, peygamberimizin yaptığıyla hiç de örtüşmemektedir. Yatsı namazının hemen ardından kıldığımız vitir namazıyla biz aslında şunu söylemiş oluyoruz: ‘Rabbimiz! Kusura bakma, biz uykumuzu bölüp de gecenin ilerleyen vaktinde kalkıp namaz kılamayız, bu nedenle erken kılıyoruz’. Belki kalben böyle demiyoruz ama fiilen uygulamamızla böyle demiş oluyoruz. Bizler bundan ve bu tür algılardan aziz ve hamid olan Allah’a sığınmalıyız.

Yatsı namazı aynı zamanda bir muhasebe namazı niteliğindedir. Çünkü günün her türlü fiziksel ve zihinsel yorgunlukları ve meşgaleleri bitmiştir. Belli bir dinlenmenin ardından bedenen ve kalben namaza hazırlanırken ister istemez günün muhasebesini de yapmak durumundayız. Muhtemeldir ki o gün yapılan işlerden doğru ve güzel olanlar olabileceği gibi, yanlış ve kötü olanların da yapılmış olması ihtimal dâhilindedir. İşte yatsı namazına kalbimizi hazırlarken bu tür muhasebeleri de yapmak durumundayız. Bu muhasebe ile kötü olarak nitelendireceğimiz davranış ve sözleri terk etmemiz gerektiği dersini çıkaracağız. Bu muhasebeyi yaparken şu ilahi hakikat rehberimiz olacaktır: “Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Muhakkak ki iyilikler kötülükleri ve günahları giderir.” [Hud, 11/114]

Bizler yatsı namazımızla birlikte genelde hayatımızın, özelde gündüzümüzün muhasebesini yapıp, ardından bu muhasebenin gerektirdiği davranış değişikliklerini yapabildiğimiz takdirde ne ile karşılaşacağımızı yüce Rabbimiz haber vermektedir: ‘Ancak Tevbe edip inanan ve iyi bir iş yapanlar hariçtir. İşte Allah, onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. [Furkan, 25/70]

Yatsı namazlarımız/gece hayatımız mübarek olsun.

Ömer Naci Yılmaz
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Vakit ÖĞLE NAMAZI Vakti..
Rabbim kabul eylesin..

Ezan Duası

ezanDuasi3.jpg
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
246341_1904522327529_1273902242421_4190_2798_b.jpg


Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı kur'a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi."
Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129. Ayrıca bk. Tirmizî, Mevâkît 52; Nesâî, Mevâkît 22, Ezân 31
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
"Resûlüm! Sana vahyedilen Kitab’ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette ibadetlerin en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir. ''

( Ankebut Suresi - 45 )



Vakit Akşam..
Şimdi Akşam Namazı Vakti..

Rabbim kabul eylesin..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
20120319d580a31028bd8b8a4de23d0567de5ca0.jpg


Sadece Rabbimize KUL olduğumuzu gösterelim.
Yalnız Rabbimizin huzurunda SECDE edelim.

Yatsı Namazı vaktidir.
YATSI NAMAZI nı eda edelim.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39

Vakit öğle...

O kadar gürültü var ki ortalıkta...
Kalbinin sesini duyamıyorsun bile.
Ruhunun sonsuza uzanan emellerine kör olmak üzeresin.
Telaşların arasından sıyrıl, ruhuna yer ayır.
Ebedî sükû»nete hazırla kendini.
Kalbini sonsuzluğa bitiştir.
Alnını secdeye değdir.

Şimdi Öğle Namazı vakti
Ezan Duası

"Allahumme Rebbe hazihi'd-da'veti't-tamme. Vesselatil kâimeti ati Muhammedenil vesilete vel fazilete ved-dereceter-refîate. vebashu makamen Mahmudenillezi veadteh. İnneke lâ tühlifü'l-mîâd

NAMAZLA KALBİNİZİ FERAHLATIN...
namaz01203tm2.jpg


 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Namaz kılmayan kişi günlük meşgalelerin, problemlerin, kavgaların içinde kendinden habersiz bir hayat yaşar; kul olduğunu, ahiret yolcusu olduğunu ve bu dünyada misafir olarak bulunduğunu adeta unutur.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Uzaya giden Müslüman astronot Dr. Sheikh Muszaphar Shukori, uzayda nasıl namaz kıldığını anlattı.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Türksat'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen ve Ankara JW Marriot Otel'de "Uzayda 11 Gün" konulu konferans veren Dr. Shukori, yaşadığı tecrübeleri dinleyicilerle paylaştı. 10 yaşından beri uzaya büyük bir ilgi duyduğunu belirten Malezyalı astronot, sürekli uzaya gitmenin hayalini kurduğunu, bu hayalini 35 yaşında gerçekleştirdiğini söyledi. Shukori, 2006'da "Ankgasawan" adlı uzay uçuşu programına katıldığını belirterek, 11 bin 435 kişi arasından Rusya'da eğitim almaya hak kazandığını, 18 aylık bir eğitimden sonra uzay mürettebatına katıldığını aktardı. 10 Ekim 2007'de uzaya çıkarak, uzaya çıkan 9. Müslüman astronot olduğunu dile getirdi.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Dr. Shukori, uzayda namaz kılarken çekilmiş görüntüleri kendisini dinlemeye gelenlerle paylaştı. Uzayda her 45 dakikada güneşin doğup battığını söyleyen Dr. Shukori, "Ulemadan fetva aldık.
Bize, uzaya çıktığımız yerin vakitlerini esas almamızı söylediler." dedi. Kıble olarak Mekke'yi tam belirleyemedikleri için dünyaya yöneldiklerini anlatan Malezyalı astronot, uzaya çıktıktan sonra Kur'an'ı daha da sık okumaya başladığını söyledi.

"Ruhani olarak kendimi uzayda Allah'a daha yakın hissettim." diyerek, uzayda Allah'ın bir mucizesine de şahit olduğunu aktaran Müslüman astronot, uzayda ezan sesini duyduğunu söyledi. Dr. Shukori, ezan senini duyması ile ilgili "Bu Allah'ın yüceliği." dedi.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Dr. Shukori, uzayda yer çekimi olmadığı için insanların boylarının 10 cm'e kadar uzadığını belirtti, ayrıca, kişilerin uzayda daha hızlı yaşlandıklarını anlattı. "Hiç duş alma ihtiyacı hissetmedim. Çünkü terlemiyor ve kokmuyordum." diyen Dr. Shukori, uzayda kokunun da olmadığını dile getirdi. Uzayda bakteri ve kanserojen maddelerin olmadığını ifade eden Dr. Shukori, gelecekte kanserin çözümünün uzayda bulunacağını, kendisinin de bu yönde bir çalışması olduğunu belirtti.
Uzayda yer çekimi olmadığından, sırt ve bel ağrısı yaşadıklarını ve uyumakta zorluk çektiklerini anlatan Dr. Shukori, "Uyumak için kendinizi bir yere sıkıştırmak zorundasınız." dedi.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
De ki: Kuşku yok ki benim namazım bütün ibadetlerim,
hayatım ve ölümüm yalnızca alemlerin Rabbi olan Allah c.c.içindir.


Hani kopar ya damla buluttan, bebek rahimden ayrılır gibi.
Hani hani savrulur ya yaprak dalından, kalbini içten içe kanatır gibi.
Hani sıyrılır ya can tenden, uçurumdan uçuruma yuvarlanır gibi.

Şimdi güneş çağırıyor seni…
Gölgeni bırak, göğe dön.

Şimdi bahar çağırıyor seni, kalbini al eve dön.
Şimdi hayat çağırıyor seni, can’dan geç cânan’a dön.
Şimdi Rabbin çağırıyor seni, kabından çık Kâbe’ne dön

Vakit Öğle Namazı Vakti..
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Namaz kaç vakit?Tabii ki beş vakit: Sabah, Öğle, İkindi, Akşam ve Yatsı.
Peki, toplam kaç rekat?
Kırk rekat.
Öyleyse beş vakit namaz kaç dakikada kılınır?
Birer dakikadan kırk dakikada.
Dörder dakikadan yirmi dakika da abdest alması sürsün diyelim. (Gerçi abdestiniz varsa her vakit almanız da gerekmez ya.)
Böylece beş vakit namaz abdestiyle birlikte en fazla bir saat sürer.
Peki bir gün kaç saat?
Yirmi dört.
Demek ki bir günün sadece küçük bir parçasını namaza ayırmış oluyoruz. Geriye yirmi üç saat gibi büyük bir zaman kalıyor.
Yirmi üç saat. Bu süre içinde ye-iç, yat-kalk, çalış-dinlen, oku-yaz, gez-dolaş, serbestsin. Sadece bir saatini de namaza ayır.
Zor gelmez değil mi?
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt