Hepinizin yazılarını, dertlerini, düşündüklerini okudum. Hayat o kadar zor ki! İnsanlar demir bir leblebi gibi! Hele günümüzde insanlara güven diye bir şey kalmamış. Sözüm tabiki sizlere değil! Ama evlilikler, bir zamanın evlilikleri değil! Bitmeye ve hemen yitirilmeye gebe sevgiler! Ne çabuk kaybediliyor saygı ve sevgi? Tek kelime var dudaklarımda, hayat çok acı! Hep iyi niyet besliyorsunuz, öz verili davranıyor, merak ediyor, seviyor, sayıyor, bağlanmak, güvenmek istiyorsunuz. Ama karşınıza kim çıkarsa çıksın erkek veya kadın, sizin tüm bu içtenliğinize karşı sonsuz çirkinlikler gösteriyorsa; O zaman bırakın. Evet bırakın, sizi hiç bir zaman haketmiyor ve etmiyecek, demektir bu! Uğraşmanın, üzülmenin, boşuna didinmenin sonu, size acı hastalıklar listesi olarak geri geliyor.
Ruhen, bedenen hasta olmaktan başka bir sonuç vermiyor çünki. Zaman daha varken, ayrılmak en iyisi, hatasını anlar, geri dönerse ne ala, ama inanın özveriyi 1 den fazla denemeyin. Denenmişin denemesi olmuyor. Şöyle bir durup düşünün ne ettim, ne buldum, hata kimde? Ondaysa ve gerçekten kalben, vicdanen rahatça o suçlu, ben değil diyorsanız kangren olmuş yaralı parmağı koparıp atın! Atmayıp devama, tek omuz bu ilişkiyi sürdürmeye çabalamada yara alan siz oluyorsunuz çünki! İş sadece parmakla kalmıyor, kol, gövde, akıl, kalp herşey gidiyor! Allah kararlarınızda yar ve yardımcınız olsun, gözünüzü açsın, karşı tarafı da islah etsin. Başka söz bulamıyorum. Bu söylediklerim yaşanmış bir hayatın acı tecrübeleridir. Selametle....