ibretlik olsun diye
ibretlik olsun diye
"ibretlik olsun diye"...
--------------------------------------------------------------------------------
ibretlik olsun diye;
Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki :
-Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek :
-Söyledikleri doğru mu? diye sorar , Suçlanan genç der ki :
-Evet doğru.
Bu söz üzerine Hz Ömer;
-Anlat bakalım nasil oldu? diye sorar:
Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki :
-Ben bulundugum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım ailemle beraber gezmeye çıktık, kader bizi arkadaşların bulundugu yere getirdi. Afedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor, hayvana ne yaptıysam bu arkadaslarin bahçesinden meyva koparmasina engel olamadım, arkadasların babası içerden hışımla çıktı , atıma bir taş, attı atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaslar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer:
-Söyleyecek bir sey yok, bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi.
Bu sözden sonra delikanli söz alarak:
-Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı :
-Ben memleketinde zengin bir insanım, babam rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiginiz için (cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardesime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum, der.
Hz. Ömer dayanamaz der ki :
-Bu topluluga yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?
Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:
-Bu zat benim yerime kalir. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarindan daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibni As' dan başkası değildir. Hz.Ömer Amr'a dönerek,
-Ey Amr, delikanlıyı duydun, der.
O yüce sahabi
-Evet, ben kefilim der, ve genç adam serbest bırakılır.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medinenin ileri gelenleri Hz. Ömere çikarak gencin gelmeyecegi, dolayısıyla Amr Ibni Asa verilecek idam yerine maktülün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve 'babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz' derler.
Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki :
'Bu kefil babam olsa farketmez cezayı infaz ederim.'
Hz. Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki :
'Biz de sözümün arkasındayız.'
Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek der ki : 'evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?' Genç vakurla başını kaldırır ve (günümüz insani için pek de önemli olmayan)
'AHDE VEFASIZLIK ETTİ' demeyesiniz diye geldim, der.
Hz.Ömer başını bu defa çevirir ve Amr Ibni Asa der ki :
-Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun?
Amr Ibni As kendisinden ebediyyen razı olsun, vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir,
-Bu kadar insanın içerisinden beni seçti.
'İNSANLIK ÖLDÜ ' dedirtmemek için kabul ettim, der.
Sıra gençlere gelir, derler ki :
'Biz bu davadan vazgeçiyoruz.'
Bu sözün üzerine Hz Ömer :
-'Ne oldu, biraz evvel 'babamızın kanı yerde kalmasın' diyordunuz ne oldu da vaz geçiyorsunuz?' der.
Gençlerin cevabı da dehşetlidir :
-MERHAMETLİ İNSAN KALMADI.. DEMEYESİNİZ DİYE !!