Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'anda Dua Ayetleri (11 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
duanin kabul olmasi icin ne yapmaliyiz

DUA
1- Giriş: Duanın Tanımı
Dua kelimesi “çağırmak seslenmek istemek; yardım talep etmek” manasındaki davet ve davâ kelimeleri gibi mastar olup “küçükten büyüğe aşağıdan yukarıya vâki olan talep ve niyaz” anlamında isim olarak da kullanılır.
İslam literatüründe ise Allah’ın yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesini sevgi ve tazim duyguları içinde lütuf ve yardımını dilemesini ifade eder. Arapça’da kullanıldığı edatlara bir kimse için hayır duada veya bedduada bulunmak manalarını da taşır.
Kulun bütün benliğiyle yüce yaratana tazimle yönelerek O’ndan istek ve dilekte bulunmasıdır. Kısaca insanın Allah’a halini arz etmesi ve O’na niyazda bulunarak irtibat gerçekleştirdiği bir ibadet halidir.
Dua böyle bir irtibat neticesinde insanın bir taraftan kendi ihtiyaç ve eksiklerinin telafisini diğer taraftan daha mükemmele ulaşmasını hedefleyen bir diyalog vasıtasıdır. Sınırlı sonlu ve aciz olan varlığın sınırsız sonsuz kudret sahibi varlıkla kurduğu bir köprüdür.
Kur’an’da 20 yerde geçen dua kelimesiyle birlikte dava ve davet kelimeleri de aynı anlamda kullanılmıştır; ayrıca pek çok ayette dua kökünden fiiller yer almıştır. Bu ayetlerde dua ve türevleri Allah’a yakarma istek ve ihtiyaçlarını arz ederek O’nun lütfünü dileme çağırma seslenme davet etme ibadet etme yardıma çağırma bir durumu arz etme Allah’ın birliğini tanıma isnat ve iddia etme anlamlarında kullanılmıştır.
2- Dua’nın Yeri ve Zamanı
Dua her yerde ve her zaman yapılabilir. Ancak tarih boyunca çeşitli dinlerde dua için özel mekânlar ve zamanlar tespit edilerek duanın etkili olacağı düşünülmüştür.
Dua ve ibadetlerin kabul edilmesinde etkili olacağı düşünülen mekânlar ve zamanlar neredeyse bütün dinlerde mevcuttur.
Duanın özellikle ferdi olanı her zaman her yerde yapılabilir. Fakat duanın içeriğini ruhunu muteber hale getiren özel zaman ve mekânların seçilmesine de itina gösterilmesi istenilen bir durumdur.
3- Dua Etme Vaziyetleri
Duanın muhtevası ve dua edenin iç dünyasını yansıtan dış şekillerin duanın bir parçası sayılır. Ayakta durma diz çökme eğilme secde etme başını eğme elleri göğe doğru kaldırma vb.
Müslüman’ın dua ettiğinin en belirgin şekli iki diz üzerinde eller göğe doğru açılmak suretiyle yapılanıdır. Fakat:
“Göklerin ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklı selim sahipleri için ayetler vardır. Onlar Allah’ı ayakta otururken ve yan yatarken zikreder göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde derin derin düşünürler ve şöyle derler: Rabbimiz!.. Sen bunları boşuna yaratmadın; sen münezzehsin. Bizi cehennem azabından koru!” (Ali-imran 3/190191) ayetinden her durum ve halde dua edilebileceğini çıkarabiliriz.
4- Duanın Adabı
Dua ile ilgili kaleme alınmış birçok eserde ibadetlerde olduğu gibi dua için de şeklî içeriği ve ahlakî bir takım edepler sıralanmıştır.
Dış görünüş bakımından insanın saygı ve sığınma tavrını belli bir disiplin altına almış ve Allah’ın huzurunda bulunduğu bilincini yitirmemiş olması gerekir.
Namazda olduğu gibi her türlü duada edebin esası; kibir gösteriş kabalık ve gaflet gibi ahlakî kusurlardan uzak durmadır. Hamt şükür ve yardım istekleri belirtilmelidir.
Dua gönülden ve gizlice yapılmalı aksi hareketler ve sözler haddi aşmaktır.
Kul dua ederken Allah’a karşı korku ve saygı içinde bulunmalı isteğini ve ümidini yitirmemelidir. Duasının kabul edileceğine inanmalıdır. Duayı duyarlı bir kalp ve sade bir dille yapmalı kabulü için acele etmemeli taleplerinde ısrarcı olmalıdır.
5- Dua Yalnız Allah’a Yapılır
Kur’an’da duanın yalnızca Allah’a yöneltilmesi önemle belirtilmiştir. Allah’tan başkasına ibadet ve dua edilmesi kesinlikle yasaklanmıştır.
Kur’an’ın bir tasvirine göre Allah’tan başkasına dua edenler ağzına su gelsin diye suya doğru ellerini uzaktan açan fakat elleri boş kalan kimselere benzerler. (Rad 13/14)
Allah’ın dışında dua edilenler de Allahı’ın kulları ve yaratıklarıdır. (Araf 7/194-195) Bu sebeple Allah’tan başkasına dua etmek “açık bir sapıklıktır” (Hac 22/12-13) ve “kafirlerin yaptığı dua boşuna yapılmış bir duadır” (Mümin 40/50)
6- Duanın Muhtevası
Duanın anlatım ve şekil biçimine göre çeşitleri vardır. Yaygın olan dua şekli yalvarıp yakarmadır. Bu duada kötülükten kurtulma veya bir iyiliğe kavuşma dilenmektedir.
Her duanın başında veya tek başına söylendiğinde de dua olan şükür ve hamt etmedir. Allah’ın üstün vasıflarını haber cümlesi şeklinde söylemek suretiyle yapılan dualar bu tür dualardır.
Dua etmenin başlıca üç şekli şöyle sıralanmıştır:
1- Allah’ın birliğini dile getirerek övgüyle anma.
2- Allah’tan af merhamet gibi manevi isteklerde bulunma.
3- Allah’tan dünyevi nimetler isteme.
Bunların hepsi bir duanın içeriği de olabilir.
“Yarabbi Allah’ım” gibi çağrı ifadeleriyle başlayan ve Allah’ı övgüyle anan her söz -içinde bir dilek ve istek bulunmasa da- duadır.
Bu sebeple tehlil (lâilahe illallah) Allah’ı ta’zim tenzih tesbih (subhanekellâhumme) tahmid (elhadulilah) gibi ifadeler de duadır. Bu sözlerde açıkça olmasa da zımnen bir mukafat ve sevap temennisi vardır.
İslam alimleri genellikle duadaki dilek ve istek unsurunu ikinci derecede önemli görerek diğer dinî faaliyetler gibi duada da Allah’a saygıyı Allah’ın üstün gücü sonsuz zenginliği karşısında kulun kendi hiçliğini yoksulluğunu ve Allah’ın inayetine ihtiyaç hissetmesine ön plana çıkarmışlardır.
Dua sadece dilek ve istek bildirimi değil aczin itirafı ve Allah’ın ta’zimidir. Bu yüzden Rasûlullah “Dua ibadetin özüdür” buyurmuştur.
İslam’ın en önemli ibadeti olan namaz dua kavramıyla ifade edilmiştir. Namaz (salat) kelimesinin asıl manası duadır.
Dua’nın anlam alanı içinde ve çevresinde bulunan kavramlar vardır: Zikir tesbih hamd sena şükür tövbe istiğfar istiaze vb. Duaların içinde bu kavramlar bulunur.
İnsan içinde bulunduğu zor ve sıkıntılı durumlardan kurtulmak kötü durumlara maruz kalmamak için Allah’ı hatırlar aczini güçsüzlüğünü ve kusurlarını samimiyetle itira ederek O’ndan yardım ister (Zikir istiaze istiane).
Kötü durumdan kurtulma isteği onu işlediği günah ve kusurlar sebebiyle pişmanlık duymaya ve kalbini temizlemeye af dilemeye sevk eder (Zikir tesbih hamd sena tövbe istiğfar).
Bazen sıkıntıdan kurtulduğu nimet ve rahata kavuştuğu için memnuniyetini dile getirir (şükür hamd sena).
Dua bazen tabiattaki nizam ve estetiği derinden müşâhede eden mutlak kemal güzellik ve gerçekliği sezen kişinin içinde meydana gelen hayranlık duygularının ifadesi olur (zikir tesbih tekbir tehlil). Dar anlamıyla dua niyaz tövbe istiğfar istiâze yani istek; tesbih tehlil tenzih hamd senâ şükür gibi zikir ve ta’zimi ifade eden geniş bir anlamı içerir.
7- Duanın Önemi
İnsanda dini eğilim fıtraten mevcuttur. Sadece insanda değil bütün varlıklarda Allah’a doğru bir yöneliş vardır. Birçok ayette canlı-cansız bütün varlıkların Allah’ı tesbih ettiği belirtilmiştir. (İsra/44...)
Zariyat süresinin 56. ayetinde insanın yaratılış amacının kulluk olduğu belirtilmiştir. Furkan süresinin 77. ayetinde: “Deki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin” buyrularak insanın kıymetinin duası sebebiyle olduğu belirtilmiştir.
Dua insanın özünü ve yerini arama faaliyeti olarak insanın özünde vardır. Darlığa düşen insanda duaya başvurma yaygınlaşırken ihtiyaç ve sıkıntıları gidince dua isteği azalır. Bu yüzden bazı dua ve ibadetler insanın isteğine bırakılmamış görev olarak yüklenilmiştir. Bunun zikir ve dua manasına gelen namazla en intizamlı hale kavuşturulduğunu söyleyebiliriz.
Dua ve ibadet yaratılışı gereği insanın Allah’a doğru olan yönelişi gibi görünürse de dini metinlere göre dua ve ibadeti Allah ile kul arasında Allah’ın rahmet ve şefkatinin kulları tarafından tanınma iradesinin galip geldiği canlı bir ilişki ve haberleşme olarak görmek lazımdır. (Kuşeyri: s. 380)
Allah ile kul arasında bir vasıta yoktur ve bu sebeple dua kulluk makamlarının en önemlisidir.
Allah dua edenin duasını kabul edeceğini: “Ben yakınım; biri benden bir şey istediğinde onun duasına karşılık veririm” (Bakara 2/188) vaat etmektedir. Hadislerde de kulun Rabbine göstereceği ilgiye ve sevgiye fazlasıyla karşılık vereceği çeşitli örneklerle anlatılmıştır.
Dua ve ibadet insanda Allah şuurunu daha canlı ve devamlı hale getirmek suretiyle ahlaki bir hayat için gerekli duyarlık ve özbenlik kazandırır.
ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
8- Duanın Tesiri
Kur’an’da bütün peygamberlerin dilinden dualar vardır. Peygamberler ve Allah’ın iyi kulları dua etmişlerdir. Dua edenin duasının kabul edileceğini vaat eden Allah’ın vadi haktır.
Nasslarda yer alan dualardaki isteklerin önemli bir kısmı hayat ve şahsiyetin korunması amacına yönelik olması duanın fayda verdiğine inanmamızı gerektirmektedir. Duanın kabulünün ve tesirinin hemen ortaya çıkması hemen beklenmemelidir. Dua edene istediği şey ya bu dünyada hemen verilir veya ahirete saklanır yahut üzerinden istediği iyilik kadar kötülük giderilir (Müsned)
Dua ve şükür insana huzur ahlaki arınma ve yücelmeye yol açmaktadır. Şahsiyetin tamamlanmasında yapıcı rol oynamaktadır.
Dua ve ibadetle meydana gelen yakınlaşma Allah’ın sevgisine bu sevgi de kulda duyarlı bir vicdana ve sağduyuya yol açar.
Dua işlenen hata ve günahların insan vicdanındaki izlerini gideren ruhi bir arınmanın vesilesi olduğu şu hadiste ne veciz ifade edilmiştir: “Allah’ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile temizle; beyaz elbiseyi kirden arındırdığın gibi kalbimi günahlardan arındır.”
Duanın ve ibadetlerin daha ziyade uhrevi neticeleri vardır. Ebedi hayatın ecir sevap ve mutluluğu daha iyidir. Fakat bir müslümanın davranışlarında uhrevi sonuçları gözetilirken aynı zamanda bunların dünyadaki olumlu sonuçlarını da beklemesi pek tabiîdir. Kur’an’ın bize öğrettiği bir duada “Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyilik ve güzellik ver.” (Bakara/201) denilmek suretiyle duanın dünya hayatına ve ahiret hayatına tesiri ifade edilmiştir.
Duanın kabul edilmesinde dua edilirken yaşanan dini şuur yoğunluğu önemlidir. Duanın kabul edileceğine inanarak yapılması gerekir.
Dualarının kabul edileceği bildirilen kimselerin ortak özelliği şuurun dini yoğunluk kazanmasıdır.
Gazali olayların belli sebeplere bağlanmış olduğunu mesela kalkanın oktan korunma suyun bitkilerin büyümesi için birer sebep olması gibi duanın da sıkıntı ve belayı defetmek ve Allah’ın rahmetini çekmek için bir sebep olduğunu belirtmiştir. Ancak dua sonucunda meydana gelecek bir değişiklik Gazali’nin izahına göre yine tabii sebep-sonuç ilişkisi içinde ortaya çıkar. Dua bir kuvvet olarak sonuca tesir eder. Fakat bu şuna benzememelidir: “Allah takdir ettiyse çıkar etmediyse çıkmaz diyerek tohumu toprağa attıktan sonra toprağı sulamamak” gibi. Bu Allah’ın takdirine uymak değildir. Şu halde bir şeyin olmasını sadece istemek Allah’ın bu sonucu meydana getirmesi için yeterli değildir. Duada tesirin gerçekleşmesi için bir şeyin yerine getirilmesi yetmez sebepler zinciri içerisinde eksiklik bulunmamalıdır. Bu yüzden duaların akıbetleri hemen belli olmamakta ve tesirinin ne zaman ortaya çıkacağı bilinememektedir. Yine de duanın mucizevi tesirden uzak olduğu düşünülmemelidir.
Aslında duanın ilk ve en önemli tesiri dua edilen andır. Dua edenin dua ettiği zaman diliminde yaşadığı ve hissettiği şey duada istenilen isteklerin yerine geldiğini görmese ve bilmese de yeterli bir kazançtır.
İnanarak Fatiha suresini okuyan kimse Fatiha’da istediklerine aslında kavuşmuştur. Allah’ın inzal buyurduğu bir duayı canı gönülden okuyarak “doğru bir yol” isteğinde bulunan kişi doğru bulmuş demektir.
Başka ayetlerde başa gelen sıkıntılara hem sabır hem de namazla (duayla) Allah’tan yardım istenmesi tavsiye edilmiştir. Zikir ve dua güç ve moralden daha öte bir etkiye sahiptir gücün ve moralin bittiği yerde esas tesirini gösterir: “ Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandılar işte o zaman onlara yardımımız geldi ve dilediğimiz kimseler kurtarıldı. Azabımız suçlular topluluğundan asla geri çevrilmez.” (Yusuf/110)
Duanın akıbeti yani sonucu tesir bakımından neyi etkilediği çoğu zaman insan tarafından açıkça bilinememektedir. Dua zikir tespih gibi fiillere sevap günahların affı çeşitli cennet nimetleri azaptan kurtulmak gibi karşılıklar mutlaka verilecektir.” (Tirmizi Da’avat)
Duanın dünyadaki tesiri özellikle de istek dualarının bir sonuç doğuracak sebep olarak görülmesi kaderle ilgili tartışma yaratmıştır.
İnsanın fiillerinin belli bir sebep-sonuç ilişkisi içinde cereyan ettiği herkesin bildiği bir konudur. Burada tartışılan konu: Allah’ın ilim ve iradesi insanın iradesini bağlayıcı ve tayin edici olup olmadığıdır? Yani dua insan hayatına nasıl tesir etmektedir? İnsanın duası Allah’ın takdir ettiği kaderi veya sünneti değiştirmeye mi yöneliktir? Yoksa Allah’tan sebep-sonuç ilişkisinde iyi bir netice almanın normal bir sebebi mi sayılmalıdır?
Allah indinde takdir edilmiş bir durumunun dua ile değiştirilemeyeceğini söyleyerek dua etmenin faydasız olduğunu ileri sürenler takdire rıza göstermenin esas olduğu görüşünü savunmuşlardır.
İslam âlimlerinin çoğu bu iddialara karşı çıkmışlardır. Onlara göre kadere dayanarak duayı reddetmek yerine duayı da takdirin bir parçası saymak daha makuldür. Ezelde duaya bağlı olarak takdir edilmiş şeyler yine dua ile hasıl olacaktır. Kaderin olaylara göre önceliği varsa Allah’ın da kaza ve kadere önceliği vardır. Bunun aksi Allah’ı da kaza ve kadere mahkûm farz etmektir.
Duadan maksat Allah’ın bilmediği bir şeyi ona hatırlatmak değil kişinin Allah’a arz etmesidir. Bunun için dua büyük bir kulluk makamıdır.
Akli ve nakli deliller duanın gerekliliğini fayda ve tesirlerini açıklamaktadır.
Gazali duanın tesirini şöyle açıklamaktadır: “Olaylar önceden sebep-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlanmıştır. Sebeplerin sonuçları doğurması zaman içinde meydana gelir. İyilik veya kötülüğü takdir etmiştir. Dua kötülüğün giderilmesi veya iyiliğin sağlanması için bir sebeptir. Duanın bir faydası da kalpte Allah inancının kökleşmesinin sağlanmasıdır ki bu da ibadetin hedefidir. (İhya)
Her şeyin Allah’tan sudur ettiğini ve böylece yukarıdan aşağıya doğru bir determinizmin varlığını kabul eden filozoflara göre dua insanı gökküreleriyle ilişki içine sokmaktan ibarettir.
İbni Sina’ya göre duanın etkisi dünyevi eğilimlerle semavi sebeplerin birlikte çalıştığı bir sonuç olarak ortaya çıkar. Dua esnasındaki yalvarış gökküreleri üzerine tıpkı insanın hayal gücünün kendi vücudu üzerine tesir etmesi gibi büyük kâinatın kanunlarına göre fiziki bakımından tesir eden ruhi bir etki olarak görülür. Aslında insana dua etmesini telkin eden bu gökküreleridir; bu telkin sebeplerin evrensel ard arda gelişi içinde yer alır. (El)
Kısaca konuya bağlamak gerekirse: Dua insanın büyüklenmeyi ve azgınlığı bırakıp Allah’ın mutlak kudretini adaletini ve merhametini kavramasından ortaya çıkan bir boyun eğmedir. Allah kâinat düzenine fert ve toplumların bağlı olması gereken zorunlu yasalara (sünnetullah) ters düşmeyen duaları kabul edeceğini vaat etmektedir.
Dua insanın varmak istediği sonuca varmak isterken karşılaşacağı engellerin aşmak hususunda Allah’tan yardım istemesidir. Kur’an’daki dua örneklerinin büyük bölümü dünyevi bir haz mal menfaat talebi değil bağışlanma hidayet ve Allah yolunda yardım isteme niteliğindedir. Her namazın her rekâtın okuduğumuz Fatiha süresi bunun en güzel örneğidir. Hz. İbrahim’in dualarının kabul edildiği tarih içinde belirlenebilir niteliktedir. (19/41. 14/35-41)
9- Sonuç
Dua insanın acziyetini anlayarak Allah’ın mutlak kudreti karşısında boyun eğmesi onu yardıma ve yanında olmaya çağırmasıdır. Çünkü gerçekte insana Onun gibi yardım edebilecek başka hiçbir varlık yoktur.
İnsan Allah’ın tayın ettiği zamanlarda ve bunun dışında her zaman her yerde dünya ve ahiret hayrı için dua etmelidir. Dua ibadetin özüdür. Kulluk makamıdır.
Kabul edileceğine inanarak ve sonuçta karşılığının bir şekilde ama mutlaka verileceğini umarak duada bulunmak kulluğun gereğidir.
Dua yalnız Allah’a yapılmalıdır.
Duanın kader planında tesirli olduğuna inanmak dua bilincinin ve gerçekliğinin gereğidir. Dua dünyaya ve ukbaya tesir eder.
Konuyu Allah’ın bu konuda bize bildirdiklerini naklederek bitirmek istiyorum.
“(Ey Muhammed!) Kullarım sana Beni soracak olurlarsa bilsinler ki Ben şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar.” (Bakara 2/186)
“(Ey Muhammed)! Deki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin” (Furkan 25/77)
“Rabbiniz: ‘Bana dua edin ki size karşılığını vereyim. Bana kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir.” buyurmuştur.” (Mü’min 40/60)
“Sizin için yeri durak göğü bina eden size şekil verip de şeklinizi güzel yapan sizi temiz şeylerle rızıklandıran Allah’tır. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Âlemlerin Rabbi Allah ne yücedir. O diridir O’ndan başka Tanrı yoktur. Dini yalnız O’na has kılarak O’na dua edin (yalvarın). Hamd (övgü) âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (Mü’min 40/64-65)
Not: Konu İslam Ansiklopedisinin “Dua” maddesinden özetlenmiştir. ADİL BÜYÜKÇOLAK
ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
Ey Rabbimiz bize dünya ve ahirette iyilik ver, bizi Cehennem azabından koru! (Bekara 201)

Ey Rabbimiz bize sabır, cesaret ve sebat ver, kâfirlere karşı bize yardım et! (Bakara 250)

Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmediği işleri de yükleme, bizi affet, bizi bağışla, bize acı, sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirlere karşı bize yardım et! (Bekara 286)

Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalblerimizi kaydırma! [bizi sapıtma] Bize, tarafından rahmet bağışla! Lütfu en bol olan sensin. (Al-i İmran 8)

Ey Rabbimiz, iman ettik; günahlarımızı bağışla, bizi Cehennem azabından koru. (Al-i İmran 16)

Ey Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlığı bağışla; ayaklarımızı [yolunda] sabit kıl; kâfirlere karşı bizi muzaffer eyle! (Al-i İmran 147)

Ey Rabbimiz, "Rabbinize inanın" diyen davetçiyi [Peygamberi] işittik, hemen iman ettik. Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, ruhumuzu iyilerle beraber al! Ey Rabbimiz, bize, Peygamberlerin vasıtasıyla vaad ettiklerini de ikram et ve kıyamette bizi rezil-rüsvay etme; şüphesiz sen vaadinden caymazsın. (Al-i İmran 193-194)

Ey Rabbimiz, bize çok sabır ver, müslüman olarak canımızı al! (Araf 126)

Ey Rabbim, beni ve neslimi namazı devamlı kılanlardan eyle; duamı kabul et, kıyamette hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla! (İbrahim 40-41)

Ey Rabbim, bana hikmet ver ve beni salihler arasına kat! (Şuara 83)

 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Faydali Kisa Dualar





Sabah-aksam 7 defa "Allahümme ecirnî minennâr" diyen cehennemden kurtulur.) (Ebu Davud)



(Sabah-aksam, 3 defa, "Bismillâhillezî lâ yedurru maasmihi seyün fil erdi velâ fissemâi ve hüvessemîul alîm" okuyan, büyücü ve zalimden emin olur.) [I. Mâce]



(Sabah 3 defa, "Eûzü billahis-semîil alîm-i minesseytânirracîm" dedikten sonra Besmele ile Hasr suresinin son üç ayetini okuyana, 70 bin melek, aksama kadar duâ eder. O gün ölürse sehit olur. Aksam okursa yine ayni seylere kavusur.) [Tirmizî]



(Sirkten korunmak için "Allahümme innî eûzübike min en-üsrike bike sey-en ve ene a’lemü ve estagfiruke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyûb" okuyun!) [I. Ahmed]



(Sabah-aksam 7 defa "Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arsil-azîm" okuyanin dünya ve ahiret isine Allah kâfi gelir.) [Beyhekî]



"(Allahümme ma esbaha bî min ni’metin ev bi ehadin min halkike, fe minke vahdeke lâ serîke leke, felekel hamdü ve lekessükr" duâsini, gündüz okuyan o günün, aksam okuyan o gecenin sükrünü ifâ etmis olur.) [Aksam "esbaha" yerine "emsâ" denir.]



(Sabah-aksam on defa, "Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ-serîkeleh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli seyin kadîr" okuyan kimse, kötülüklerden korunur.) [Nesâî]



(Bir kimse, sabah-aksam yüz defa "Sübhânallahi ve bihamdihi" derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.) [Deylemî]



(Evden çikarken "Bismillâhi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" diyen, tehlikelerden korunur ve seytan ondan uzaklasir.) [Tirmizî]



(Lâ havle... okumak, doksandokuz derde devadir. Bunlarin en hafifi sikintidan kurtulmaktir.) [Ebû Nuaym]



Imam-i Rabbanî (ks) Hazretleri, din ve dünya zararlarindan kurtulmak için her gün 500 defa "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah" okurdu. Okumaya baslarken ve okuyunca yüzer defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazherî)]



(Hergün yüz defa salevat getiren, münafikliktan ve cehennem atesinden uzaklasir ve kiyamette sehitlerle beraber olur.) [Taberânî]



(Günde 25 defa "Allahümme bâriklî fil mevt ve fî mâ ba’delmevt" okuyan sehit olarak ölür.) (Redd-ül Muhtar) ALINTI
Allahcc razı olsun kardeşimiz...
Besmele...Selam...Dua...
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
Allahcc razı olsun kardeşimiz...
Besmele...Selam...Dua...

Allah sizden de razı olsun kardeşim Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun korktuklarımızdan emin umduklarımıza nail olmak nasip etsin Rabbim kendi rızası için.
Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak dini görevlerimizi tam itikatiyle yapmak bu dünyada ve ahirette Alalh'ın sevdiği razı olduğu kullar olmak nasip etsin Rabbim.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun selametle kalınız.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
Allah razı olsun kardeşim

Allah senden de razı olsun canım Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun korktuklarımızdan emin umduklarımıza nail olmak nasip etsin Rabbim kendi rızası için.Allah hepimizin sonunu hayırlara vesile etsin inşallah bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak nasip etsin Rabbim.
Allah bilerek ve idrak edenlerden olmak dini görevlerimizi tam itikatiyle yapmak bu dünyada ve ahirette Allah'ın sevdiği razı olduğu kullar olmak nasip etsin Rabbim.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,990
Tepki puanı
6,002
Puanları
163
Yaş
51
Kurandaki tüm dua ayetleri

Kurandaki tüm dua ayetleri

· Ey Rabbimiz! Yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet, Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil. (Fatiha–5.6.7)

· Ey Rabbimiz! Kabul buyur bizden, daima işiten, daima bilen sensin ancak sen. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et; zira tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. (Bakara–127,128)

· Ey Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru! (Bakara–201)

· Ey bizleri yetiştiren Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök ve ayaklarımıza sebat ver ve bizi kâfirler kavmine karşı muzaffer buyur. (Bakara–250)

· Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla’mızsın, kâfirlere karşı bize yardım et.(Bakara–286)

· Ey Rabbimiz, bizleri doğru yoluna erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme ve bize katından bir rahmet ihsan et. Şüphesiz, çok bağış yapan yalnız sensin. (Ali-İmran–8,9)

· Rabbimiz! Şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru! (Ali-İmran–16)

· Ey Rabbimiz, indirmiş olduğun mesaja inandık, Peygambere uyduk, bizleri bu mesajın canlı şahitleri arasına yaz.(Ali-İmran–53)

· Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, savaş alanlarında ayaklarımızı iyi dire ve kâfirlere karşı bizlere zafer ver! (Ali-İmran–147)

· Ey Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman ediniz' diye imana çağıran bir nida edici işittik, hemen iman ettik, ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bize mağfiret buyur ve bizim kusurlarımızı bizden ört ve bizleri sâlih kullar ile beraber öldür. Rabbimiz! Peygamberlerinle vaat ettiklerini bize ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Sen şüphesiz sözünden caymazsın.(Ali-İmran–193,194)

· Ey Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz. (Araf–23)

· Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! (Araf–47)

· Rabbimiz; üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslümanlar olarak öldür. (Araf–126)

· Ey Rabbimiz! Zalim bir millet ile bizi sınama, rahmetinle bizi kâfirlerden kurtar. (Yunus–85)

· Rabbim! Beni ve çocuklarımı namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamı kabul buyur. Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde bizi, ana - babamızı ve müminleri bağışla! (İbrahim–40,41)

· Rabbimiz! Katından bize rahmet ver ve işimizde doğruyu göster, bizi başarılı kıl! Kehf–10)

· Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın! (Mü’minün–109)

· Rabb'im bana iyilerden olacak bir çocuk ver. (Saffat–100)

· Rabbimiz, bizden cehennem azabını uzaklaştır. Doğrusu cehennem in azabı sürekli ve acıdır. Furkan–65)

· Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap! (Furkan–74)

· Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin! (Haşr–10)

· Ey Rabbimiz, biz ancak Sana güvendik, Sana gönül verdik ve bütün gidiş Sanadır. Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerle imtihan etme; bizi bağışla, doğrusu sen, güçlü olan, Hâkim olansın. (Mümtehine–4,5)

· Ey Rabbimiz! Bize nurumuzu tamamla, bizim için mağfiret buyur. (Tahrim–8)

· Ya rab! Benim göğsüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır, Dilimden düğümü çöz ki, sözümü iyi anlasınlar. (Taha 25.26.27.28)

· Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin. (Ali-İmran 38)

· Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm tüm varlıkların Rabbi olan Allah içindir. (Enam 162)

· Bizim velimiz Sensin; artık bizi bağışla, bize merhamet eyle; bağışlayanların en hayırlısı Sensin! (Araf 155)

· Gökleri ve yeri yaratan Rabbim, dünya ve ahirette benim velim Sensin! Benim ruhumu Müslüman olarak al ve beni iyiler arasına kat! (Yusuf–101)

· Ey Rabbim! (Annem babam) beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et! (İsra–24)

· Ey Rabbim, bir yere girerken oraya doğru olarak girmemi ve bir yerden çıkarken oradan doğruluk ilkesine bağlı olarak çıkmamı nasip eyle. Bana kendi katından destekleyici bir güç ver! (İsra–80)

· Rabbim! Benim ilmimi artır. (Taha–114)

· Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım. Ve onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım Rabbim Ya Rabbi, beni zalimler arasında bırakma. (Müminun–97,98, 94)

· Rabbim, bağışla ve merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. (Müminun–118)

· Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. (Şuara–83)

· Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. (Neml–19)

· Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama-babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek Müslümanlardanım. (Ahkaf–15)

· Rabbim! Beni, anamı babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helâkini artır. (Nuh–28)

· Rabbim; bozgunculara karşı bana yardım et. (Ankebut–30)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Ey Rabbimiz! Yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet, Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğrayanların ve sapıkların yoluna değil. (Fatiha–5.6.7)

· Ey Rabbimiz! Kabul buyur bizden, daima işiten, daima bilen sensin ancak sen. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et; zira tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin. (Bakara–127,128)

· Ey Rabbimiz, bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru! (Bakara–201)

· Ey bizleri yetiştiren Rabbimiz! Üzerlerimize sabır dök ve ayaklarımıza sebat ver ve bizi kâfirler kavmine karşı muzaffer buyur. (Bakara–250)

· Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz Bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevla’mızsın, kâfirlere karşı bize yardım et.(Bakara–286)

· Ey Rabbimiz, bizleri doğru yoluna erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme ve bize katından bir rahmet ihsan et. Şüphesiz, çok bağış yapan yalnız sensin. (Ali-İmran–8,9)

· Rabbimiz! Şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru! (Ali-İmran–16)

· Ey Rabbimiz, indirmiş olduğun mesaja inandık, Peygambere uyduk, bizleri bu mesajın canlı şahitleri arasına yaz.(Ali-İmran–53)

· Ey Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla, savaş alanlarında ayaklarımızı iyi dire ve kâfirlere karşı bizlere zafer ver! (Ali-İmran–147)

· Ey Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize iman ediniz' diye imana çağıran bir nida edici işittik, hemen iman ettik, ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bize mağfiret buyur ve bizim kusurlarımızı bizden ört ve bizleri sâlih kullar ile beraber öldür. Rabbimiz! Peygamberlerinle vaat ettiklerini bize ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Sen şüphesiz sözünden caymazsın.(Ali-İmran–193,194)

· Ey Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz. (Araf–23)

· Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma! (Araf–47)

· Rabbimiz; üzerimize sabır yağdır ve bizi Müslümanlar olarak öldür. (Araf–126)

· Ey Rabbimiz! Zalim bir millet ile bizi sınama, rahmetinle bizi kâfirlerden kurtar. (Yunus–85)

· Rabbim! Beni ve çocuklarımı namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz! Duamı kabul buyur. Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde bizi, ana - babamızı ve müminleri bağışla! (İbrahim–40,41)

· Rabbimiz! Katından bize rahmet ver ve işimizde doğruyu göster, bizi başarılı kıl! Kehf–10)

· Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın! (Mü’minün–109)

· Rabb'im bana iyilerden olacak bir çocuk ver. (Saffat–100)

· Rabbimiz, bizden cehennem azabını uzaklaştır. Doğrusu cehennem in azabı sürekli ve acıdır. Furkan–65)

· Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap! (Furkan–74)

· Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla, kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz! Sen çok şefkatli, çok merhametlisin! (Haşr–10)

· Ey Rabbimiz, biz ancak Sana güvendik, Sana gönül verdik ve bütün gidiş Sanadır. Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerle imtihan etme; bizi bağışla, doğrusu sen, güçlü olan, Hâkim olansın. (Mümtehine–4,5)

· Ey Rabbimiz! Bize nurumuzu tamamla, bizim için mağfiret buyur. (Tahrim–8)

· Ya rab! Benim göğsüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır, Dilimden düğümü çöz ki, sözümü iyi anlasınlar. (Taha 25.26.27.28)

· Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin. (Ali-İmran 38)

· Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm tüm varlıkların Rabbi olan Allah içindir. (Enam 162)

· Bizim velimiz Sensin; artık bizi bağışla, bize merhamet eyle; bağışlayanların en hayırlısı Sensin! (Araf 155)

· Gökleri ve yeri yaratan Rabbim, dünya ve ahirette benim velim Sensin! Benim ruhumu Müslüman olarak al ve beni iyiler arasına kat! (Yusuf–101)

· Ey Rabbim! (Annem babam) beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et! (İsra–24)

· Ey Rabbim, bir yere girerken oraya doğru olarak girmemi ve bir yerden çıkarken oradan doğruluk ilkesine bağlı olarak çıkmamı nasip eyle. Bana kendi katından destekleyici bir güç ver! (İsra–80)

· Rabbim! Benim ilmimi artır. (Taha–114)

· Rabbim! Şeytanların kışkırtmalarından Sana sığınırım. Ve onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım Rabbim Ya Rabbi, beni zalimler arasında bırakma. (Müminun–97,98, 94)

· Rabbim, bağışla ve merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın. (Müminun–118)

· Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. (Şuara–83)

· Ey Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme getir. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. (Neml–19)

· Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anama-babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek Müslümanlardanım. (Ahkaf–15)

· Rabbim! Beni, anamı babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helâkini artır. (Nuh–28)

· Rabbim; bozgunculara karşı bana yardım et. (Ankebut–30
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt