Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ. (7 Kullanıcı)

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a. sorunuzu sormamışsınız.
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a. sorayım inş..

Soru 80: Aşağıda bazı özellikleri ile tanımaya çalışacağımız sure Kur’an’ı Kerim’de hangi suredir?
a-Bu sure Medenidir,
b-Ey iman edenler niçin yapmadığınızı söylersiniz,
c-Allah yolunda bir bütünlük içinde cihadı emreder,
d-İsa (a.s.) diliyle, Peygamberimizin Ahmet ismi ile müjdelenmesi,
e-Kafirler istemese de Allah (c.c.)’ın nurunu tamamlayacağı,
f-İman ve cihadın elim bir azaptan kurtaracak karlı bir ticaret yolu olduğu, bu surenin bazı özelliklerindendir.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

m_muaz yazdı:
s.a. sorayım inş..

Soru 80: Aşağıda bazı özellikleri ile tanımaya çalışacağımız sure Kur’an’ı Kerim’de hangi suredir?
a-Bu sure Medenidir,
b-Ey iman edenler niçin yapmadığınızı söylersiniz,
c-Allah yolunda bir bütünlük içinde cihadı emreder,
d-İsa (a.s.) diliyle, Peygamberimizin Ahmet ismi ile müjdelenmesi,
e-Kafirler istemese de Allah (c.c.)’ın nurunu tamamlayacağı,
f-İman ve cihadın elim bir azaptan kurtaracak karlı bir ticaret yolu olduğu, bu surenin bazı özelliklerindendir.

S.A. KARDEŞİM
SORUNA GECİKMELİDE OLSA BEN CEVAP VEREYİM İNŞALLAH.

SAFF SURESİ

Cumhura göre, tamamı Medine'de inmiştir. İbn Abbas (R.A.)dan ya­pılan bir rivayette ise, Mekke'de indiği söylenir. [1]

Dördüncü âyetinde, Allah yolunda birbirine kurşunla kenetlenmiş bir yapı gibi düşman karşısında saf halinde savaşan mü'minlerden söz edil­diği için, bu mânaya delâlet eden «saff» kelimesi aynı zamanda sûreye isim olmuştur.

Âyet sayısı : 14

Kelime » : 221

Harf » : 900[2]

Sûrenin Kapsadığı Başlıca Konular:

1- Sözün davranışa uymaması kınanıyor.
2- Son Peygamber Hz. Muhammed'in (A.S.) geleceğinin İsa Peygam­ber (A.S.) tarafından haber verilip müjdelendiği açıklanıyor.
3- Muhammed (A.S.) Efendimiz'in doğru yol, cihad ve hak din ile gönderildiği bildiriliyor.
4- Allah yanında kârlı ticaretin, dosdoğru imân ve bir de Allah yo­lunda cihâd olduğuna değinilerek ikisinin de mü'm in için paha biçilmez nîmet teşkil ettiğine işaret ediliyor.
5- Allah'ın dinine yardım edilmesi emredilirken Havarilerin kendi din­lerine yardımcı oldukları misâl veriliyor. [3]

Meali:

1- Göktekiler de, yerdekiler de Allah'ı tesbîh ederler. O, çok üstün­dür, çok güçlüdür, hikmet sahibidir.

2- Ey imân edenler! Yapamıyacağınız şeyi neden söylüyorsunuz?

3- Yapamıyacağınız şeyi söylemeniz Allah katında büyük bir gazap sayılır.

4- Allah kendi yolunda birbirlerine kurşunla kenetlenmiş bir yapı gi­bi saf halinde savaşanları elbette sever.

5- Hani bir zaman Musa, kendi milletine: «Ey milletim! demişti. Ne­den beni incitip üzüyorsunuz? Oysa siz, gerçekten benim size gönderilen Allah'ın peygamberi olduğumu biliyorsunuz.» Ne vakit ki, onlar (haktan bâtıla) meyledip saptılar, Allah da onların kalplerini (hakkı kabulden uzak tutup) eğik hale getirdi. Allah, hakkın sınırlarını çiğneyip yozan milleti doğ­ru yola çıkarmaz.

6- Hani bir zaman da Meryem oğlu İsa şöyle deTnişti: «Ey İsrail oğulları! Şüphesiz ki ben size gönderilen Allah'ın peygamberiyim; önümde­ki Tevrat'ı doğrulayanım ve benden sonra gelecek olan Ahmed ismindeki bir peygamberi müjdeliyenim.» Ne vakit ki, o (müjdelenen Peygamber) on­lara açık belgelerle, mu'cizelerle geldi, «Bu apaçık bir sihirdir» dediler.

İniş Sebebİ

Allah yolunda cihâd etmeyi durmadan temenni edenlerden bir kısmı, cihâd emri inip savaş başlayınca sözlerinde durmadılar, geri kalmak iste­diler. Bunun üzerine ilgili âyetler indi. [4]Nitekim böyle bir tutumu kınayan Nisa Sûresi 77. âyetle ve Muham-med Sûresi 20. âyetle münafıkların dönekliği üzerinde durulmakta ve on­lar hakkında aydınlatıcı bilgi verilmektedir.[5]



İlgili Hadisler

«Münafığın alâmeti üçtür: Söz verdiğinde yerine getirmez; konuştuğu zaman yalan söyler; kendisine bir şey emânet edildiğinde hıyanet eder.» [6]

Abdullah b. Amr (R.A.) anlatıyor:

— Resûlüllah (A.S.) Efendimiz bize geldi; o sırada ben henüz çocuk­tum, dışarı çıkıp oynamak istedim. Annem bana: «Abdullah, gel sana bir şey vereceğim» diye seslendi. Peygamber (A.S.) anneme sordu: «Ona ne vereceksi

n”?Annem de: «Bir hurma...» diye cevap verdi. Peygamber (A.S.) Efendimiz: «Eğer dediğini yerine getirmezsen bu senin aleyhine bir yalan olarak yazılır» buyurdu. [7]

«Allah yolunda düşmana karşı bir gün (gözetleme ve savunmada) bu­lunmak, dünyadan da, üzerindeki şeylerden de hayırlıdır. Cennet'de sizden ' birinizin değneğinin işgal ettiği yer (kadar küçücük bir parça), dünyadan da, üzerindeki her şeyden de hayırlıdır. Günün evvelinde ve sonunda ku­lun Allah yolunda (evinden, iş yerinden adım atıp) çıkışı, dünyadan da üze­rindeki şeylerden de hayırlıdır.» [8]

«Kişi ölünce her amelinin sevabı kesilir; ancak Allah yolunda düşmana karşı duran kimsenin ameli kesilmeyip artmaya devam eder ve rızkı (Cen­netin ferahlatıcı kokusu) kıyamete kadar kendisine kesintisiz verilir.» [9]

«İki göze (Cehennem) ateşi dokunmayacaktır: Allah korkusundan ağ­layan göz ve bir de Allah yolunda uyumayıp gözetlemede bulunan göz.» [10]



K.S.E.O.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

SELAMÜNALEYKÜM,BEN SORAYIM İNŞAALLAH İZİN VERİRSENİZ.KURAN-I KERİMDEKİ EN KISA SURE OLAN KEVSER SURESİNDEKİ KEVSER İLE İLGİLİ TEFSİRLERİ ALABİLİRMİYİM?A.E.O.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A.

1- Ey muhammed! Doğrusu biz sana pek çok nimet vermişizdir.

Kevser çokluğun bir çeşididir. Sınırlı olmayan, sonsuzluğu ifade eder. Gerçeği görmek istemeyen bu insanların ileri sürdüğü yaftalamanın tam tersine olarak biz sana bol ve tükenmez nimetler verdik. Engellenemeyen, sonu gelmeyen nimetler. Bir insan yüce Allah'ın Hz. Peygambere verdiği bu nimetleri araştırdığında gözünün iliştiği ve düşüncesinin takıldığı her noktada bu nimetlerin izini görecektir.

Bu nimeti peygamberlikte de görecektir. Büyük gerçekle, büyük varlıkla kurduğu söz konusu bağda bu nimeti görecektir. Kendisinden başka varlığın ve gerçekte kendisinden başka bir şeyin bulunmadığı varlıkla temasa geçişinde görecektir. Allah'ı bulan adam için artık kayıp söz konusu olur mu?

O'na gönderilen Kur'an'da büyük bir nimetti. Kur'an'ın bir suresi dahi bereketinin sonu olmayan bir hazine, bolluğu ve bereketi sonsuz olan bir kaynaktır.

Yüceler aleminde kendisi için dua eden melekler de büyük bir nimettir. Bu melekler yeryüzünde O'na dua edenlere de dua ederler. Öyle ki artık O'nun ismi hem yerde hem de gökte Allah'ın adıyla birlikte anılır olmuştur.

O'nun asırlar boyunca devam eden sünneti de büyük bir nimettir. Bütün yeryüzünde O'nun izinde giden milyonlarca insanın, milyarlarca dilin milyarlarca dudağın O'nun adını anması, O'nun hayatına ve anısına kıyamete kadar Hayranlık duyan milyarlarca kalbin varlığı da bir nimettir.

Onun sebebi ve O'nun vasıtasıyla insanlığın onca nesillerine kazandırılan sonsuz hayır da kevserin kapsamındadır. Bu Hayrı kabul edip inananlar da, onu tanımayanlar da ondan faydalanmışlardır. Herkes bu hayırdan nasibini almıştır.

Bu kevserin pek çok görüntüleri bulunmaktadır. Bunları tek tek saymaya kalkmak, onları da kalıplara sıkıştırmak, azaltmak ve küçültmek türünden bir girişim olur.

Kısacası o kevseri getirmiştir. Feyzinin sonu bulunmayan, bilgisinin sınırı olmayan, alemlerinin ucu bucağı bulunmayan kevseri. Bu nedenledir ki ayeti, onu sınırlamadan, çoğalan ve artan, her yeri sayabilecek şekilde bırakmıştır.

Birçok kanallardan gelen bazı rivayetler, kevserin cennette bir nehir olduğunu ve Hz. Peygambere verildiğini ifade etmektedir. Fakat ibni Abbas bu rivayetlere şöyle karşılık vermiştir: "Bu nehir? Hz. Peygambere verilen sonsuz iyiliğin sadece bir parçasıdır. Yani bu da kevserlerden biridir."

K.S.E.O.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a. inş. ben abimin yerine sorayım:
harcamakla ilgili ayetler nelerdir? Rabbimiz bize müminin bu konuda nasıl bir yol izlediklerini hangi ayetlerle bildiriyor?
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A. GECE BEKÇİSİ,

SEN BENİM YERİME SORDUN BENDE İNŞALLAH SENİN YERİNE CEVAPLAYAYIM,

BEN HARCAMADAN MAKSAT "İNFAK" DİYORUM. VE BUNUNLA İLGİLİ AYETLERİ İÇEREN BİR PAYLAŞIM SUNUYORUM SİZ DEĞERLİ KARDEŞLERİME

Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (2/3)

Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever. (2/195)

Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: 'Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir.' (2/215)

Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: 'Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür.' Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: 'İhtiyaçtan artakalanı.' Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz; (2/219)

Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kâfirler... Onlar zulmedenlerdir. (2/254)

Mallarını Allah yolunda infak edenlerin örneği yedi başak bitiren, her bir başakta yüz tane bulunan bir tek tanenin örneği gibidir. Allah, dilediğine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir. (2/261)

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/262)

Ey iman edenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez (elde edemez) ler. Allah, kâfirler topluluğuna hidayet vermez. (2/264)

Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip- güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır) . Allah, yaptıklarınızı görendir. (2/265)

Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin için yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin göz yummadan alamayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki, şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır, övülmeye layık olandır. (2/267)

Her neyi nafaka olarak infak eder ve adak olarak neyi adarsanız, muhakkak Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur. (2/270)

Onların hidayete ermesi, senin üzerinde (bir yükümlülük) değildir. Ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz içindir. Zaten siz, ancak Allah'ın hoşnutluğunu istemekten başka (bir amaçla) infak etmezsiniz. Hayırdan her ne infak ederseniz -haksızlığa (zulme) uğratılmaksızın- size eksiksizce ödenecektir. (2/272)

(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler. İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (2/273)

Onlar ki, mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (2/274)

Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir. (3/17)

Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (3/92)

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların) dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. (3/134)

Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah'a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o. (4/38)

Allah'a ve ahiret gününe inanarak Allah'ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu? Allah, onları iyi bilendir. (4/39)

Yahudiler: 'Allah'ın eli sıkıdır' dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkârlarını arttıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez. (5/64)

Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (8/3)

Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah'ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size 'eksiksiz olarak ödenir' ve siz haksızlığa uğratılmazsınız. (8/60)

De ki: 'İsteyerek veya istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz.' (9/53)

İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir. (9/54)

Allah'a ve elçisine karşı 'içten bağlı kalıp hayra çağıranlar' oldukları sürece, güçsüz-zayıflara, hastalara ve infak etmek için bir şey bulamayanlara bir sorumluluk (günah) yoktur. İyilik edenlerin aleyhinde de bir yol yoktur. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (9/91)

Bir de (savaşa katılabilecekleri bir bineğe) bindirmen için sana her gelişlerinde 'Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum' dediğin ve infak edecek bir şey bulamayıp hüzünlerinden dolayı gözlerinden yaşlar boşana boşana geri dönenler üzerinde de (sorumluluk) yoktur. (9/92)

Bedevilerden öyleleri vardır ki, infak ettiğini bir cereme sayar ve sizi felaketlerin sarıvermesini bekler. Kötü felaket onları sarsın. Allah işitendir, bilendir. (9/98)

Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir yol) sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (9/99)

Küçük, büyük infak ettikleri her nafaka ve (Allah yolunda) aştıkları her vadi, mutlaka Allah'ın yaptıklarının daha güzeliyle onlara karşılığını vermesi için, (bunlar) onlar adına yazılmıştır. (9/121)

Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir. (13/22)

İman etmiş kullarıma söyle: 'Alış-verişin ve dostluğun olmadığı o gün gelmezden evvel, dosdoğru namazı kılsınlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak etsinler.' (14/31)

Allah, (kendisine ortak koştuğunuz ilahlar konusunda) hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan ile, tarafımızdan kendisine güzel bir rızık verdiğimiz, böylelikle ondan gizli ve açık infak eden kimseyi örnek olarak gösterdi; bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah'ındır; fakat onların çoğu bilmezler. (16/75)

Onlar ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir; kendilerine isabet eden musibetlere sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar ve rızık olarak verdiklerimizden infak edenlerdir. (22/35)

İşte onlar; sabretmeleri dolayısıyla ecirleri iki defa verilir ve onlar kötülüğü iyilikle uzaklaştırıp kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (28/54)

Onların yanları (gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Rablerine korku ve umutla dua ederler ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. (32/16)

De ki: 'Şüphesiz benim Rabbim, kullarından rızkı dilediğine genişletip-yayar ve ona kısar da. Her neyi infak ederseniz, O (Allah) , yerine bir başkasını verir; O, rızık verenlerin en hayırlısıdır.' (34/39)

Gerçekten Allah'ın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler. (35/29)

Ve onlara: 'Size Allah'ın rızık olarak verdiklerinden infak edin' denildiği zaman, o inkâr edenler iman edenlere dediler ki: ' Allah'ın, eğer dilemiş olsaydı yedireceği kimseyi biz mi yedirecek mişiz? Gerçekten siz, apaçık bir şaşkınlık içindesiniz.' (36/47)

Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler, (42/38)

İşte sizler böylesiniz; Allah yolunda infak etmeye çağrılıyorsunuz; buna rağmen bazılarınız cimrilik ediyor. Kim cimrilik ederse, artık o, ancak kendi nefsine cimrilik eder. Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan) dır; fakir olan sizlersiniz. Eğer siz yüz çevirecek olursanız, sizden başka bir kavmi getirip-değiştirir. Sonra onlar, sizin benzeriniz de olmazlar. (47/38)

Allah'a ve Resûlü'ne iman edin. 'Sizi kendilerinde halifeler kılıp harcama yetkisi verdiği' şeylerden infak edin. Artık sizden kim iman edip infak ederse, onlara büyük bir ecir vardır. (57/7)

Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı va'detmiştir. Allah, yaptıklarınızdan hâberdardır. (57/10)

Onlar ki: 'Allah'ın Resûlü yanında bulunanlara hiçbir infak (harcama) da bulunmayın, sonunda dağılıp gitsinler,' derler. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Ancak münafıklar kavramıyorlar. (63/7)

Sizden birinize ölüm gelip de: 'Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam' demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. (63/10)

Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil-tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (64/16)


K.S.EO.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

SELAMÜNALEYKÜM.KİMSE SORMUYOR BEN HEMEN KAYNAK YAPAYIM.KURAN-I KERİMDE İNSANIN RABBİ İLE ÇEKİŞMESİ İLE İLGİLİ AYET VEYA AYETLER HANGİLERİDİR?
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A. ABLAM,
SORUNUZU YENİ GÖRDÜM , AMA CİDDEN ZOR BİR SORU OLMUŞ
İNŞALLAH ARAŞTIRALIM HELE BULABİLECEKMİYİZ.
K.S.EO.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A. ARKADAŞLAR
SORUMUZ HÂLÂ CEVAPLANMAMIŞ, BENDE CEVABI BULAMADIM. BİRAZ DAHA BEKLEYELİMDE AVUKAT ABLAM OLAYA BİR EL ATSIN İNŞALLAH.
K.S.EO.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A
ARKADAŞLAR NERDESİNİZ, NE VAR YANİ ŞU FORUMA Bİ EL ATSANIZDA CANLANDIRSAK
İNSANİYEWT NAMINA YAAA.
K.S.E.O.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a.
arkadaşlar bakın bu son uyarım, eğer bu foruma sorular ve cevaplarınızla katkıda bulunmazssanız, hepinizin maaşlarından kesinti yaptıracağım, kendi işlerinde çalışanlarında banka hesaplarından masrafları katmerli çektireceğim.
benden söylemesi bunu siz istediniz. :p:p:p
:****:****:****
:(:(:(

k.s.e.o.
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

selamünaleyküm abim haklısın forma ne zamandır canlı tutamadık valla ne ceza versin yeridir bize:(
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

EYVAHHH HAKLISIN ABİM BOYNUMUZ KILDAN İNCE.İNŞALLAH DÜŞÜNEYİM YARINA SORU BULUP GELİCEM SİTEYE GİRERSEM YAZARIM.SELAMETLE:(
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Avukat yazdı:
SELAMÜNALEYKÜM.KİMSE SORMUYOR BEN HEMEN KAYNAK YAPAYIM.KURAN-I KERİMDE İNSANIN RABBİ İLE ÇEKİŞMESİ İLE İLGİLİ AYET VEYA AYETLER HANGİLERİDİR?

Ben araştırdım ama bulamadım bu sorunun cevabını.Şöyle bi öne taşıyalım bakalım görmeyen varsa görür belki :(
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a. abim haklısın tabi. ama soru daha cevaplanmamış avukat ablamız cevaplar inş. akşamları soru bekliyorum:p Allah'a emanet olun.
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Selamünaleykum
anlaşılan bu sorunun cevabını kimse bulamadı.Soru sahibimiz cevaplar inşallah bizde öğrenmiş oluruz.
ben bi soru sorayım izninizle devam etmiş olalım e azından
"Ey Peygamber! Allah'tan sakın, kâfirlere ve münâfıklara uyma, Allah alim'dir, Hakîm'dir. Sana Rabbinden vahy olunana uy; Allah bütün yaptıklarınızdan haberdârdır. Allah'a tevekkül et. Allah vekil olarak sana yeter. "

AYAETLERİYLE BAŞLAYAN SURE HANGİSİDİR VE SURE HAKKINDA KISA BİLGİ...
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Kur'an-Kerîm'in 33. suresi. Medine'de nazil olmuş, 73 ayet, 1180 kelime ve 5796 harften ibarettir. Fasılası elif ve lâm'dır. Sure, adını yirminci ayette gecen "Ahzab" kelimesinden almıştır. Medine İslam devletini yok etmek için bir araya gelen ve Müslümanlara karşı tek bir cephe oluşturan müşrik kabilelerinden müteşekkil kâfir topluluğuna "Ahzab" denmiştir.
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Allah razı olsun kardeşim.Sorunu alalım inşallah
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt