Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ. (4 Kullanıcı)

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

MUSTAFA ABİ ÖZÜR DİLERİM DÜN Kİ SORUMUN CVBI DOĞRU SORU SORARSANIZ TEKRARDAN:(
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A. ARKADAŞLAR,
SORUNUZU SORUYORUM,

KURANİ KERİM DE GEÇEN AYETLER IŞIĞINDA HZ. SÜLEYMAN A.S.'I ANLATIRMISINIZ,
ÖZELLİKLERİ, ÖNE ÇIKAN HÜNERLERİ, HANGİ KAVME GÖNDERİLDİĞİ GİBİ.
AMA BİZİM ALMAMIZ GEREKEN DERS HAKKINDA DA BİLGİ VERİRSENİZ SEVNİRİM.

HADİ BAKALIM ARTIK AKŞAMA KADAR ÇALIŞIRIZ.
K.S.E.O
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. (Sad Suresi, 30)

Şüphesiz, onun Bizim katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır. (Sad Suresi, 40)

Biz bunu (hükmü) Süleyman'a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik... (Enbiya Suresi, 79)

Hz. Süleyman, mirasçısı olduğu Hz. Davud gibi Allah'ın kendisine verdiği maddi, manevi nimetlerle üstün kılınmış bir Peygamberdir. Allah'ın yolunda kullanmak için dünyada hiç kimseye nasip olmayan bir zenginliğe sahip olmayı dilemiştir ve Allah onun bu duasına karşılık vermiştir. Fırtına biçiminde esen rüzgar, erimiş bakır madeni, cinler onun emrine verilmiştir. Allah'ın Hz. Süleyman'a verdiği nimetleri bildirdiği ayetlerden bazıları şu şekildedir:

Süleyman için de, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay (mesafe) olan rüzgara (boyun eğdirdik); erimiş bakır madenini ona sel gibi akıttık. Onun eli altında Rabbinin izniyle iş gören bir kısım cinler vardı. Onlardan kim bizim emrimizden çıkıp-sapacak olsa, ona çılgın ateşin azabından taddırırdık. Ona dilediği şekilde kaleler, heykeller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı. "Ey Davud ailesi, şükrederek çalışın." Kullarımdan şükredenler azdır. (Sebe Suresi, 12-13)

Sahip olduğu herşeyin Allah'ın kendisine verdiği birer nimet olduğunu bilen Hz. Süleyman, bunları Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla istediğini ise şöyle ifade etmiştir:

Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. O da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbimi zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar. "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. (Sad Suresi, 31-33)

Hz. Süleyman'ın bu sözleri tüm insanlar için bir örnektir. İman eden her insan yeryüzündeki herşeyin tek sahibinin Allah olduğunu, sahip olduklarını kendisine Allah'ın nimet olarak verdiğini bilir. Bu yüzden gördüğü her güzellik karşısında tıpkı Hz. Süleyman gibi Allah'ı zikreder, O'na şükreder. Ama kesinlikle dünyada gördüğü şeylerin geçici birer nimet olduğunu, bunların asıllarının kendisine sonsuza kadar sürecek ahiret hayatında verileceğini de unutma


Kuran'da Hz. Süleyman'ın güneşe tapan bir kavim olan Sebe'nin kadın hükümdarına tebliğ yaparken uyguladığı yöntemleri bildirilmiştir. Hz. Süleyman'a tabi olan Hüdhüd bu kavim hakkında haber getirdiğinde Hz. Süleyman ilk olarak bir mektup göndererek onları hak dine çağırmıştır.

Hz. Süleyman yolladığı mektupta, söz konusu kavmi, Allah'a iman etmeye ve kendisine teslim olmaya davet etmiştir. Mektubu alan Sebe Melikesi kavminin önde gelenlerine Allah'a çağıran mektubun içeriğini şu şekilde açıklamıştı:

(Hüdhüd'ün mektubu ****ürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs:) Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı. "Gerçek şu ki, bu Süleyman'dandır ve şüphesiz Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyladır. Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır). Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim." Dediler ki: "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız. İş konusunda karar senindir, artık sen bak, neyi emredersen (biz uygularız). (Neml Suresi, 29-33)
Güç ve onur sahibi olan Hz. Süleyman, Sebe Melikesi'nin gönderdiği hediyeleri kabul etmemiş, bu konuda son derece kesin bir tavır sergilemiştir. Konu Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

... "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip övünebilirsiniz" dedi. (Neml Suresi, 36)
Hz. Süleyman, Sebe halkının Müslüman olmasını istemektedir. Sarayına gelecek olan kadın hükümdara, Allah'ın kendisine verdiği gücü göstermek ve bununla Sebe kavminin hidayetine vesile olmak için farklı bir yol denemiştir. Hz. Süleyman yardımcılarından Sebe Melikesi'nin tahtını kendisine getirmelerini istemiştir.

(Elçinin gitmesinden sonra Süleyman:) "Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (Müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?" dedi. (Neml Suresi, 38)

Bu konuda Hz. Süleyman'a verilen cevap şöyle olmuştur:

Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim..." (Neml Suresi, 40)

Ve Hz. Süleyman bir anda tahtı yanında görmüştür. Sahip olduğu herşeyi Allah'ın kendisini denemek için verdiğini bilen Hz. Süleyman tahtı gördüğünde bunun Allah'tan bir deneme olarak yaratıldığını şöyle anlatmıştır:

... "Bu Rabbimin fazlındandır, O'na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ihtişacı olmayan)dir, Kerim olandır. (Neml Suresi, 40)

Sebe Melikesi geldiği zaman gördüğü mucizeden ve Hz. Süleyman'ın sarayındaki ihtişamdan etkilenerek tevbe etmiş ve imana yönelmiştir. Hz. Süleyman ile aralarında geçen konuşmalar Kuran'da şöyle bildirilmiştir.

Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi, yoksa bulmayanlardan mı olacak? Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi. Dedi ki: "Tıpkı kendisi. Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz Müslüman olmuştuk." Allah'tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu. Gerçekte o, inkar eden bir kavimdendi. Ona: "Köşke gir" denildi. Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı. (Süleyman:) Dedi ki: "Gerçekte bu, saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman'la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum." (Neml Suresi, 41-44)







Hz. Süleyman'ın ismi çok geçer. Kur'ân O'ndan Allah'ın gerçek bir rasulû, bir nebi ve peygamberlerin bir numunesi olarak söz ederken, kendisine has meziyetlerini de açıklar. Cenab-ı Hakk'ın zaman ve şartlar gereği her peygamberine ihsan ettiği mucizelerden farklı olarak Hz. Süleyman'a da verdiği bir takım mucizeleri vardır. Kur'ân, öncelikle Hz. Süleyman'ın asla kâfir olmadığını (el-Bakara, 2/102) vurgulamakta ve Allah'ın O'na vahyettiğini açıklamaktadır (en-Nisa, 4/163). Kur'ân'ın bir diğer ayetinde (el-En'am, 6/84). Hz. Süleyman'ın hidayet ve nübüvvete kavuşturulduğu; adaleti tatbik konusunda babasını dahi geçtiği (el-Enbiya, 21/78, 79); kendisine ilim verildiği (en-Neml, 27/15); kuşların dilini anladığı (en-Neml, 27/16); cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığı (en-Neml, 27/17) bildirilmektedir. Hz. Süleyman'ın en önemli hizmetlerinden biri, Sebâ Melikesinin O'nun maiyyetinde müslüman oluşudur (en-Neml, 27/44). Rüzgârın Hz. Süleyman'ın emrine verildiği; erimiş bakır madenlerinin O'nun için sel gibi akıtıldığı; cinlerden bir kısmının O'nun emrinde çalıştığı (es-Sebe', 34/12) yine Kur'ân'dan öğrendiğimiz hususlardır. Hz. Süleyman'ın daima Allah'a yöneldiğini (Sa'd, 38/30); imtihan edilmesi üzerine Rabbından bağışlanma dileğinde bulunduğunu ve kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlığı Rabbından istediğini (Sa'd, 38/34-35) Kur'ân bize haber vermektedir.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A. ABLAM
MÜKEMMEL BİR CEVAP. TAM ÖDEV HAZIRLIĞI GİBİ OLMUŞ. TEBRİK EDİYORUM .
SORUNUZU SOABİLİRSİNİZ.
K.S.E.O.
 

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

mtekik yazdı:
S.A. ARKADAŞLAR,
SORUNUZU SORUYORUM,

KURANİ KERİM DE GEÇEN AYETLER IŞIĞINDA HZ. SÜLEYMAN A.S.'I ANLATIRMISINIZ,
ÖZELLİKLERİ, ÖNE ÇIKAN HÜNERLERİ, HANGİ KAVME GÖNDERİLDİĞİ GİBİ.
AMA BİZİM ALMAMIZ GEREKEN DERS HAKKINDA DA BİLGİ VERİRSENİZ SEVNİRİM.

HADİ BAKALIM ARTIK AKŞAMA KADAR ÇALIŞIRIZ.
K.S.E.O
Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn, Allah’ın sınırlarını titizlikle korumuş, İslam ahlakını dünya üzerinde hakim kılmak için ciddi bir çaba sarf etmiş ve bu çabalarının dünyadaki karşılığını güçlü bir hakimiyetle almış olan iki mübarek şahıstır. Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemlerinde yaşanan yeryüzü hakimiyetinin dışında bu iki dönemin bir ortak noktası daha bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde, bu dönemlerde yaşanan dünya hakimiyetiyle Hz. Mehdi döneminde yaşanacak olan hakimiyetin benzerlikler taşıyacağına dikkat çekilerek Müslümanlara büyük bir müjde verilmektedir.

Hz. Süleyman; Hz. Nuh’un soyundan gelen, kendisine Allah Katından hidayet ve yüksek ilim verilen mübarek bir peygamberdir. Allah, Hz. Süleyman’ı -aynı babası Hz. Davud gibi- İsrailoğulları’na peygamber olarak göndermiştir. Onu büyük bir saltanat, eşsiz bir zenginlik, cinler ve kuşlarla desteklemiş ve ona çok güçlü ordular ve üstün ilimler lütfetmiştir. Yaşadığı topraklarda hayatı boyunca adaletle hükmetmiş, yüksek yöneticilik ve hakimlik vasfı ile farklı toplulukları hizmetinde toplamıştır.

Yüce Allah, Hz. Süleyman’a olduğu gibi Hz. Zülkarneyn’e de “yeryüzünde sapasağlam bir iktidar” (Kehf Suresi, 84) vermiştir. Hz. Zülkarneyn de çok güçlü ve tüm dünyaya nam salmış bir devlete hükmetmiştir. Ayetlerden Hz. Zülkarneyn’in ülkesinde ekonomik sıkıntı, ayaklanma ve isyan gibi sorunların yaşanmadığı, iktidarının çok sağlam, akılcı ve güçlü olduğu anlaşılmaktadır.

Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemleri incelendiğinde ilk dikkat çeken ortak nokta, Allah’ın izniyle din ahlakının hakim olmasıdır. Ancak dünya hakimiyetinin dışında bu iki dönemin ortak bir noktası daha bulunmaktadır. Peygamber Efendimiz (sav)’in pek çok hadisinde Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemlerinde yaşanan hakimiyetle, Hz. Mehdi döneminde yaşanacak olan yeryüzü hakimiyetinin birbirine çok benzeyeceğine dikkat çekilmektedir:

Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir. (El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiy-il Muntazar, s. 29)

Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn dönemini anlatan Kuran ayetleri bu bakış açısıyla incelendiğinde, her birinin ahir zamana ve Altınçağ’a yönelik çok önemli işaretler içerdikleri görülür. Nitekim ahir zamanda bilim ve teknoloji alanında yaşanacak olan gelişmeler, ekonomik ve sosyal hayattaki ilerlemeler Hz. Süleyman kıssasındaki pek çok açıklamayla çok büyük benzerlikler taşımaktadır. Ayetlerdeki bu anlatımlar ve Peygamber Efendimiz (sav)’in hadisleri, iman edenlerin dünya üzerinde gelişen olayları daha geniş bir açıdan değerlendirmelerine vesile olan ve ufuklarını açan çok hikmetli açıklamalardırMehdi’nin Dünya Hakimiyeti

Hz. Süleyman ve Hz. Zülkarneyn İslam ahlakıyla tüm dünyaya hükmetmiş ve çok güçlü bir orduya sahip olmuşlardır. Onların dönemi bu yönüyle Altınçağ ile çok büyük benzerlikler göstermektedir.

Altınçağ da insanların akın akın Müslüman olacakları, inkarcı ideolojilerin yeryüzünden silineceği, din ahlakının Peygamberimiz (sav) dönemindeki şekliyle dünya çapında yaşanacağı bir dönemdir. Bazı hadislerde Altınçağ dönemindeki hakimiyet şu şekilde tarif edilmektedir:

(Mehdi) bütün dünyaya malik olacaktır.
(Kitab-ul Burhan fi-Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)

Mehdi doğu ile batı arasındaki her yeri fetheder.
(El Kavlu’l Muhtasar Fi Alamat-il Mehdiyy-il Muntazar, s.
HARUN YAHYA
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Kıyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir."

HANGİ SUREDEDİR VE BİRAZ BİLGİ SUREYLE İLGİLİ:)
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

Hicr Suresi 35. ayettir
34,35. Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi.
Şeytanın Allahın huzurundan kovulmasıyla ilgili bir ayettir.

Hicr suresi;Mekke döneminde inmiştir. 99 âyettir. Sûre, adını 80. âyette geçen "Hicr" kelimesinden almıştır. Hicr, Medine'nin kuzeyinde vaktiyle Semûd kavminin yaşadığı bir yerin adıdır. Sûrede başlıca Allah'ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap konuları; peygamberlerin, çeşitli zamanlarda azgınlara ve inkarcılara karşı verdikleri mücadeleler çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu sûrede ayrıca ilahi kitapların kendisiyle kemale erdiği Kur'an'ın her türlü tahriften korunacağı hükmü de yer almaktadır.
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

S.A.
TUGBA ABLAM SORU SIRASI SİZDE
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

s.a hayırlı sabahlar dün yazdıklarımız gözükmüyo
 

mtekik

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
2,702
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
islamiportal.net
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

A.S.
EVET DÜNDEN BERİ SİTEDE PROBLEM VARDI. ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLANDI.
ELHAMDULİLLAH DAHA YENİ DÜZELDİ.
DEVAM İNŞALLAH.
 

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

dünki yazdıklarımızın hiç biri dünde gözükmüyordu kardeşim yazıyordum ama yazdıklarımı göremiyorsum hatta arkadaşlar ben yazıyorum olmuyo yardım edn dedim :)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

çok şükür tuğba kardeşimiz yok galiba yerine sorsak bize kızarmıB)
 

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

sevvalmina yazdı:
çok şükür tuğba kardeşimiz yok galiba yerine sorsak bize kızarmıB)

TUĞBA KARDEŞİMİZN YERİNE SORMA AMA ZAMANIDA BOŞA GEÇİRMEYELİM NE DERSİN
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

bezmi safa yazdı:
sevvalmina yazdı:
çok şükür tuğba kardeşimiz yok galiba yerine sorsak bize kızarmıB)

TUĞBA KARDEŞİMİZN YERİNE SORMA AMA ZAMANIDA BOŞA GEÇİRMEYELİM NE DERSİN

ozaman biz soralım tugba kardeşimiz gelince oda sorsun böyle daha ii olur sormak istermisin ayşe kardeşim.
 

bezmi safa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2006
Mesajlar
1,241
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
KAYSERİ
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

sevvalmina yazdı:
bezmi safa yazdı:
sevvalmina yazdı:
çok şükür tuğba kardeşimiz yok galiba yerine sorsak bize kızarmıB)

TUĞBA KARDEŞİMİZN YERİNE SORMA AMA ZAMANIDA BOŞA GEÇİRMEYELİM NE DERSİN

ozaman biz soralım tugba kardeşimiz gelince oda sorsun böyle daha ii olur sormak istermisin ayşe kardeşim.

ÖNCELİK VEREYİM KARDEŞİM SANA SONRADA BEN SORAYIM UYGUNSA EĞER
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

"Gerçekten biz Rabbimize döneceğiz."

peki sordum o zaman hangi surededir ve biraz bilgi
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

mtekik yazdı:
sevvalmina yazdı:
çok şükür tuğba kardeşimiz yok galiba yerine sorsak bize kızarmıB)

S.A. ABLAM
SİZ SORUN ŞİKAYETÇİSİ BANA GELSİN.
K.S.E.O.
Selamun aleyküm
Est. ne şikayeti.... Şikayetciyim ama siteden sizden değil.Dün cevabı verdikten sonra giremedim ki tekrar siteye.Sizde yazmışsınız vardı bir anormallik.Şimdide yeni girebildim.Önemli değil ben sonrada kullanırım soru hakkımı siz devam ettirin yeterki bu forumu...
 

tugba_m

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2006
Mesajlar
606
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: "KUR'AN-I KERİM'İ NE KADAR TANIYORUZ.

sevvalmina yazdı:
"Gerçekten biz Rabbimize döneceğiz."

peki sordum o zaman hangi surededir ve biraz bilgi

Cevap vericem kardeşim birazdan inşallah :) Araştırıyorum....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt