Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kaza Namazlari Hk. (2 Kullanıcı)

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,244
Tepki puanı
3,615
Puanları
163
Yaş
46
selamün aleyküm..hanımefendi kardeşim...

bu hususta ve her hususta ehl-i sünnet çizgisinde olunuz...ve ehli sünnet kaza namazlarının kılınması gerektiğinde hemfikirdir...buna muhalefet eden.. kasten kılınmamış namazların kazası olmaz.. ancak bir iş sebebi ile kazaya bırakılan namazların kazası olur diyenler aynı anda iki haltı birden yiyorlar..

1.si.. kaza namazların kılınmasına engel oluyor. ve milleti yanlış yönlendiriyorlar..
2.si.. "bir iş sebebi ile kazaya bırakılan namazların" derken sıradan sıradan işler için bile namazın kazaya bırakılabileceği yönünde bozuk bir görüş yayıyorlar...

bu fikirleri son dönem bozuk ilahiyatçılar savunur.. yaşar nuri, zekeriyya beyaz gibi adamlar.. ve tabi ki bayraktar bayraklı denilen şapşal... bu adamların sözüne itibar etmeyin.. siz kazanamazlarınızla meşgul olun.. ve kazaları kılarkende sünnet namazlarıda ihmal etmeyin.. teheccüd namazı kılamazsınız diye bi şey de yok... kılabiliyorsanız kılın.. arada bu fakirede dua edin...

aleyküme selam kardeşim,
Allah razı olsun inanın çok sevindim.inşallah tekrar kaza namazlarımı kılmaya başlıcam.bu arada saydığınız ilahiyatçılara asla itibar etmiyorum.onları bende sevmiyorum.teheccüd namazını kılıyordum ama onu da saydığım sebeplerden dolayı bıraktım.birde kılmamamın sebebi ,uykudan kalkıp gece kılmamız gerekiyormuş ama ben 1 yıldır gece uyuyamıyorum.uyumadan kılsam yine teheccüd namaz olur mu?

birde eşimin bir sorusu var.onunla bu konuda tereddütte kaldık.eşimin amcasının oğlu eşiyle beraber geçen yaz bizde kalmışlardı.tabi sohbet falan derken gece 3 ü buluyordu.yaşar abimiz sabah ezanını beklemeden ezan okuyup sabah namazını kıldırmıştı bize .bize tuhaf gelmişti.bu doğrumu.Allaha emanet olun.
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
45
Konum
Gebze
aleyküme selam kardeşim,
Allah razı olsun inanın çok sevindim.inşallah tekrar kaza namazlarımı kılmaya başlıcam.bu arada saydığınız ilahiyatçılara asla itibar etmiyorum.onları bende sevmiyorum.teheccüd namazını kılıyordum ama onu da saydığım sebeplerden dolayı bıraktım.birde kılmamamın sebebi ,uykudan kalkıp gece kılmamız gerekiyormuş ama ben 1 yıldır gece uyuyamıyorum.uyumadan kılsam yine teheccüd namaz olur mu? olur tabi ki illa ki uyumak şart değil önemli olan vakittir... gecenin az bir vakti uyuyup sonra gece yarısı kalkıp kılmak efdal olandır.. lakin uyumuyorsanız da gece yarısın dan imsak vaktine kadar herhangi bir zamanda teheccüd kılabilirsiniz..

birde eşimin bir sorusu var.onunla bu konuda tereddütte kaldık.eşimin amcasının oğlu eşiyle beraber geçen yaz bizde kalmışlardı.tabi sohbet falan derken gece 3 ü buluyordu.yaşar abimiz sabah ezanını beklemeden ezan okuyup sabah namazını kıldırmıştı bize .bize tuhaf gelmişti.bu doğrumu.Allaha emanet olun.

sabah ezanının okunması şart değildir şart olan imsak girmesidir... bu gün itibarı ile istanbul ve çevresinde imsak 04:34 dür.. fakat sabah ezanları güneş çıkmasından bir saat önce okunur..yani yaklaşık olarak 05:21 gibi..

örneğin şimdi bu gün itibarı ile söylüyorum sabah 04:40 ta bir kişi ezan okuyup sabah namazını kılabilir caizdir... ama efdal olan güneş doğmasına az bir vakit kala kılmaktır... yani yaklaşık 06:00 gibi..

malum akrabanız saat 03 gibi namazı kıldığında imsak vakti girmiş ise sorun yok ama imsaktan önce kılınmaz...
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,244
Tepki puanı
3,615
Puanları
163
Yaş
46
sabah ezanının okunması şart değildir şart olan imsak girmesidir... bu gün itibarı ile istanbul ve çevresinde imsak 04:34 dür.. fakat sabah ezanları güneş çıkmasından bir saat önce okunur..yani yaklaşık olarak 05:21 gibi..

örneğin şimdi bu gün itibarı ile söylüyorum sabah 04:40 ta bir kişi ezan okuyup sabah namazını kılabilir caizdir... ama efdal olan güneş doğmasına az bir vakit kala kılmaktır... yani yaklaşık 06:00 gibi..

malum akrabanız saat 03 gibi namazı kıldığında imsak vakti girmiş ise sorun yok ama imsaktan önce kılınmaz...
Allah razı olsun.Rabbime emanet olun inşallah.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
sitemizde dinimizislam.com'un yegane destkçisi olan hanımefendi.. bu husus ta sizi ikinci defa uyarıyorum.. oradaki yazılarda bir kişinin fikirleridir.. itiraz edilemez görmeyin ve orda ne yazıyorsa vahiy gibi iman etmeyin..islamın tek yetkili mercii dinimizislam.com değil.. sizi teyid ederim ki ehli sünnet'e ters yazılarda var...geçmişteki büyük alimlerin sözlerini farklı boyutlarda kullanıyorlar.. imam'ı rabbani.. bunlardan sadece bir tanesi.. daha fazla açmak istemiyorum.. ve şimdiden söylüyorum.. bu hususta tartışmak istemiyorum..beni zorlamayın...

-----

Öncelikle hanımefendi değilim. Erkeğim. Oradaki yazılar hiç kimsenin fikri değildir. Sizden bunu beklemezdim inanın. Araştırmadan yazdığınız anlaşılıyor. Yaklaşık ondokuz tane fetva var, bu konuyla ilgili. Kütübhane numarasına kadar kaynak belirten, orjinal vesikarı bile gösteren bir siteye nasıl kendi fikirleri diyebiliyorsunuz. Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri 'kuddise sirruh ' gibi bir zat, haşa kendi fikrinimi söylüyor!!! Bu kadar kuvvetli deliller nasıl inkar edilebilir. Ehli sünnete ters yazıları var demişsiniz. Bunu ispat edemessiniz işte. İnsan neye saldırdığına dikkat etmesi gerekir !!! Bu siteyi hazırlayan insanların Resulullah efendimize 'aleyhisselam' kadar silsile yoluyla hocaları bellidir. Hiçbiri kendi kafasından birşey söylememiştir yazmamıştır. Hocalarından duyduklarını naklederler, hocalarıda kendi hocalarından duyduklarını tabiki. Bu sebeble bu sözünüzün nereye kadar gideceğini hesab etmenizi belirtmek istedim. Tartışmayı bende istemem. Ama sizin gibi birisinin bu siteye saldırması gerçekten çok üzücü. Lütfen aşağıdaki delillere tekrar bakınız. Kendi fikrini söyleyen kütübhane numarasına kadar belirterek kaynak gösterebilrimi ? Lütfen yapmayın.!!!

Orijinal Vesikalar - 1 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 2 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 3 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Bir iş için birkaç niyet .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Sünnet terk edilmiş olmaz .:.: www.dinimizislam.com :.:.


Hazret-i Ali'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuh-ul-gayb m.48] (Bu hadisi açıklayan Hanefî âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:
Bu hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir. Bu hadis-i şerif, Zahire-i Fıkh kitabında da vardır.)

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, 1313 [m. 1896] yılında Hindistânda basılan (Fütûh-ul gayb) kitâbının kırksekizinci makâlesinde diyor ki: Mü’minin, en önce farzları yapması lâzımdır. Farzlar bitdikden sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nâfilelerle meşgûl olur. Farz borcu varken, sünnet ile meşgûl olmak, ahmaklıkdır. Farz borcu olanın sünnetleri kabûl olmaz. Alî ibni Ebî Tâlib “radıyallahü anh” bildiriyor: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Üzerinde farz nemâzı borcu olan kimse, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile nemâzlarını kabûl etmez). Abdülkâdir-i Geylânînin yazdığı bu hadîs-i şerîfi şerh eden Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî buyuruyor ki, (Bu haber, farz borcu olanların, sünnetlerinin ve nâfilelerinin kabûl olmıyacağını göstermekdedir. Sünnetlerin, farzları temâmlıyacağını biliyoruz. Bunun ma’nâsı, farzlar yapılırken, bunların kemâllerine sebeb olan birşey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemâl bulmasına sebeb olur. Farz borcu olanın kabûl edilmiyen sünnetleri bir işe yaramaz). (Fütûh-ul-gayb)ın bu şerhi fârisî olup, İstanbulda, Bâyezîd Devlet kütübhânesinde, 3866 numarada mevcûddur. İbni Âbidîn de, nâfile bahsinde buyuruyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Temâm yapılmamış olan nemâz, zekât ve başka farzlar, nâfileler ile temâmlanacakdır) buyuruldu. İmâm-ı Beyhekî, bu hadîs-i şerîf, yapılmış olan farzların içindeki sünnetler noksan kalırsa, nâfilelerle bu noksanların temâmlanacağını göstermekdedir. Yoksa, yapılmamış farzların yerine nâfilelerin geçeceğini bildirmiyor dedi. Çünki, başka bir hadîs-i şerîfde, (Bir kimse, nemâzını temâmlamadı ise, o nemâzın üzerine, temâmlanıncaya kadar, nâfile nemâzları eklenir) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf, nâfilelerin, terk edilmiş farzı değil, noksan olarak kılınmış farzı temâmlıyacağını göstermekdedir dedi. (İmdâd)ın (Tahtâvî) hâşiyesi ikiyüzkırkyedinci sahîfesinde de, bu hadîs-i şerîf zikr edilerek, sünnetlerin, kılınmış olan farzdaki kusûrları temâmlıyacağı bildirilmekdedir.

Seyyid Abdülhakim Arvasî hazretleri buyurdu ki:
(Yıllarca kaza borcu olanın, sünnetleri kılarken, kaza namazına da niyet etmesi, dört mezhepte de lazımdır) (S. Ebediyye)

Bunlar fikirmi nakilmi ?
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
tamam link veriyorsunuzda zaten kafamızı o linkler karıştırıyor.herkes bişey söylüyor

Evet. Haklısınız. Ahir zaman herkes benim yoğurdum tatlı diyor. Peki ne yapıcaz...

Allahü teâlâ, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz verdi. Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz.) [Ankebut 69]

Allahü teâlânın sözüne güvenmeli, Ona sığınmalıdır. Şu anda çeşitli gruplardaki insanların da, böyle dua etmekten çekinmemeleri gerekir. Hâşâ, Allahü teâlâ yanlış bir iş yapmaz. (Yâ Rabbi, hakkı hak olarak göster, batılı batıl olarak göster ve onlardan sakınmamızı nasip eyle. Hangi grup doğru yoldaysa, senin rızan kimlerle ise, bana onları sevmeyi, dünyada ve ahirette onlarla beraber olmayı nasip eyle) diye dua etmelidir. Eğer doğru yoldaysa, nur üstüne nur olur. Yanlış yoldaysa, ihlâsla yaptığı dua sebebiyle, yanlış yoldan kurtulmuş ve doğruya kavuşmuş olur.

Bu duayı beş vakit namazdan sonra samimi olarak okumalı.

Doğru yolda olanlara selam ederim.

Doğru yolu bulmak için dua .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,244
Tepki puanı
3,615
Puanları
163
Yaş
46
Evet. Haklısınız. Ahir zaman herkes benim yoğurdum tatlı diyor. Peki ne yapıcaz...

Allahü teâlâ, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmek isteyene, bunu nasip edeceğine söz verdi. Kuran-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Doğru yolu arayanları, saadete ulaştıran yollara kavuştururuz.) [Ankebut 69]

Allahü teâlânın sözüne güvenmeli, Ona sığınmalıdır. Şu anda çeşitli gruplardaki insanların da, böyle dua etmekten çekinmemeleri gerekir. Hâşâ, Allahü teâlâ yanlış bir iş yapmaz. (Yâ Rabbi, hakkı hak olarak göster, batılı batıl olarak göster ve onlardan sakınmamızı nasip eyle. Hangi grup doğru yoldaysa, senin rızan kimlerle ise, bana onları sevmeyi, dünyada ve ahirette onlarla beraber olmayı nasip eyle) diye dua etmelidir. Eğer doğru yoldaysa, nur üstüne nur olur. Yanlış yoldaysa, ihlâsla yaptığı dua sebebiyle, yanlış yoldan kurtulmuş ve doğruya kavuşmuş olur.

Bu duayı beş vakit namazdan sonra samimi olarak okumalı.

Doğru yolda olanlara selam ederim.

Doğru yolu bulmak için dua .:.: www.dinimizislam.com :.:.
ama siz gerçekten çok kafamızı karıştırıyorsunuz.ve neden durmadan link veriyorsunuz anlamış değilim.ben bu sitede istediğim her bilgiye ulaşıyorum zaten.başka yerlerede bakıyorum ama kafam karışıyor.hem link vermek yasak değil mi?
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
ama siz gerçekten çok kafamızı karıştırıyorsunuz.ve neden durmadan link veriyorsunuz anlamış değilim.ben bu sitede istediğim her bilgiye ulaşıyorum zaten.başka yerlerede bakıyorum ama kafam karışıyor.hem link vermek yasak değil mi?

Bu duayı etmenizin size ne zararı olur? Neden link veriyorum. İslamiyet nakil dinidir ve bu sitede konuların delilleri hazır olduğu için konuylu ilgili bilgiyi yazdıktan sonra delil ve senetlerini göstermek için link veriyoruz. Yoksa kafamıza göre yorum yapsak mahşer günü bunun hesabını veremeyiz.
 

sebatkar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
54
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
arkadaşlar vakit çok önce sünnetlerimizi kılalım akabinde farz namazlarımız bıttı mı de kazalarımızı kılarız milletin kafasını karıştırıp ibadetlerden soğutmaya kimsenın hakkı yok...selam ve dua ile
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
arkadaşlar vakit çok önce sünnetlerimizi kılalım akabinde farz namazlarımız bıttı mı de kazalarımızı kılarız milletin kafasını karıştırıp ibadetlerden soğutmaya kimsenın hakkı yok...selam ve dua ile

Size soruyorum yukarıda o kadar delil gösterdik bunların hepsi ehli sünnet alimlerinin kitablarından nakil. Haşa bu alimler kafamı karıştırıyor, haşa onlar bilmiyormuydu vakit olup olmadığını. ? Neden yorum yapıp delilsiz senetsiz konuşanlara 'kafa karıştırıyorsun' denmiyorda islam alimlerinden nakledince kafa karıştırmayın deniyor.? Bu alimler haşa sizin kadar bilmiyorlarmı sünnetin önemini ? Yoksa siz farzı geciktirmenin zararınımı bilmiyorsunuz ?
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
sitemizde dinimizislam.com'un yegane destkçisi olan hanımefendi.. bu husus ta sizi ikinci defa uyarıyorum.. oradaki yazılarda bir kişinin fikirleridir.. itiraz edilemez görmeyin ve orda ne yazıyorsa vahiy gibi iman etmeyin..islamın tek yetkili mercii dinimizislam.com değil.. sizi teyid ederim ki ehli sünnet'e ters yazılarda var...geçmişteki büyük alimlerin sözlerini farklı boyutlarda kullanıyorlar.. imam'ı rabbani.. bunlardan sadece bir tanesi.. daha fazla açmak istemiyorum.. ve şimdiden söylüyorum.. bu hususta tartışmak istemiyorum..beni zorlamayın...

-----

Öncelikle hanımefendi değilim. Erkeğim. Oradaki yazılar hiç kimsenin fikri değildir. Sizden bunu beklemezdim inanın. Araştırmadan yazdığınız anlaşılıyor. Yaklaşık ondokuz tane fetva var, bu konuyla ilgili. Kütübhane numarasına kadar kaynak belirten, orjinal vesikarı bile gösteren bir siteye nasıl kendi fikirleri diyebiliyorsunuz. Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretleri 'kuddise sirruh ' gibi bir zat, haşa kendi fikrinimi söylüyor!!! Bu kadar kuvvetli deliller nasıl inkar edilebilir. Ehli sünnete ters yazıları var demişsiniz. Bunu ispat edemessiniz işte. İnsan neye saldırdığına dikkat etmesi gerekir !!! Bu siteyi hazırlayan insanların Resulullah efendimize 'aleyhisselam' kadar silsile yoluyla hocaları bellidir. Hiçbiri kendi kafasından birşey söylememiştir yazmamıştır. Hocalarından duyduklarını naklederler, hocalarıda kendi hocalarından duyduklarını tabiki. Bu sebeble bu sözünüzün nereye kadar gideceğini hesab etmenizi belirtmek istedim. Tartışmayı bende istemem. Ama sizin gibi birisinin bu siteye saldırması gerçekten çok üzücü. Lütfen aşağıdaki delillere tekrar bakınız. Kendi fikrini söyleyen kütübhane numarasına kadar belirterek kaynak gösterebilrimi ? Lütfen yapmayın.!!!

Orijinal Vesikalar - 1 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 2 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Orijinal Vesikalar - 3 .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Bir iş için birkaç niyet .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Sünnet terk edilmiş olmaz .:.: www.dinimizislam.com :.:.


Hazret-i Ali'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Fütuh-ul-gayb m.48] (Bu hadisi açıklayan Hanefî âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:
Bu hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir. Bu hadis-i şerif, Zahire-i Fıkh kitabında da vardır.)

Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri, 1313 [m. 1896] yılında Hindistânda basılan (Fütûh-ul gayb) kitâbının kırksekizinci makâlesinde diyor ki: Mü’minin, en önce farzları yapması lâzımdır. Farzlar bitdikden sonra, sünnetleri yapar. Ondan sonra, diğer nâfilelerle meşgûl olur. Farz borcu varken, sünnet ile meşgûl olmak, ahmaklıkdır. Farz borcu olanın sünnetleri kabûl olmaz. Alî ibni Ebî Tâlib “radıyallahü anh” bildiriyor: Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Üzerinde farz nemâzı borcu olan kimse, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazâsını ödemedikçe, Allahü teâlâ, onun nâfile nemâzlarını kabûl etmez). Abdülkâdir-i Geylânînin yazdığı bu hadîs-i şerîfi şerh eden Hanefî mezhebi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî buyuruyor ki, (Bu haber, farz borcu olanların, sünnetlerinin ve nâfilelerinin kabûl olmıyacağını göstermekdedir. Sünnetlerin, farzları temâmlıyacağını biliyoruz. Bunun ma’nâsı, farzlar yapılırken, bunların kemâllerine sebeb olan birşey kaçırılırsa, sünnetler, kılınan farzın kemâl bulmasına sebeb olur. Farz borcu olanın kabûl edilmiyen sünnetleri bir işe yaramaz). (Fütûh-ul-gayb)ın bu şerhi fârisî olup, İstanbulda, Bâyezîd Devlet kütübhânesinde, 3866 numarada mevcûddur. İbni Âbidîn de, nâfile bahsinde buyuruyor ki, (Hadîs-i şerîfde, (Temâm yapılmamış olan nemâz, zekât ve başka farzlar, nâfileler ile temâmlanacakdır) buyuruldu. İmâm-ı Beyhekî, bu hadîs-i şerîf, yapılmış olan farzların içindeki sünnetler noksan kalırsa, nâfilelerle bu noksanların temâmlanacağını göstermekdedir. Yoksa, yapılmamış farzların yerine nâfilelerin geçeceğini bildirmiyor dedi. Çünki, başka bir hadîs-i şerîfde, (Bir kimse, nemâzını temâmlamadı ise, o nemâzın üzerine, temâmlanıncaya kadar, nâfile nemâzları eklenir) buyuruldu. Bu hadîs-i şerîf, nâfilelerin, terk edilmiş farzı değil, noksan olarak kılınmış farzı temâmlıyacağını göstermekdedir dedi. (İmdâd)ın (Tahtâvî) hâşiyesi ikiyüzkırkyedinci sahîfesinde de, bu hadîs-i şerîf zikr edilerek, sünnetlerin, kılınmış olan farzdaki kusûrları temâmlıyacağı bildirilmekdedir.

Seyyid Abdülhakim Arvasî hazretleri buyurdu ki:
(Yıllarca kaza borcu olanın, sünnetleri kılarken, kaza namazına da niyet etmesi, dört mezhepte de lazımdır) (S. Ebediyye)

Bunlar fikirmi nakilmi ?

Allahü teala razı olsun huyela kardeşim.
İnkar olunamayacak kadar kuvvetli vesikalar sunmuşsunuz.

Cenabı Hak ehli sünnet alimlerinin anlayışlarından,idraklerinden, o gece gündüz çalışmalarından, ilimlerinden, amellerinden ,ihlaslarından, aşklarından, şevklerinden ve saymakla bitmeyecek nice faziletlerinden bir parçada bize ihsan eylesin.

Bir beyt tercemesi;

Masal sanana masal gibi olur;
Kıymet bilene çok kıymetli yâr olur.
 

kulları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Allahin rahmeti ve bereketi üzerinizde olsun

Allahin rahmeti ve bereketi üzerinizde olsun

Ey kardeşlerim siz eğer cennete gitmek istiyorsaniz haram yemeyin allahin rahmeti ve bereketi üzerinizde olsun
 

kulları

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
59
Allah hepimizi sevdiği kullardan eylesin
 

sebatkar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
54
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Hanefi müctehidlerinden İmam Muhammed’e göre, bir niyetle kaza veya eda hem farz hem sünnet kılmaya niyetlenen kimsenin bu namazı geçersiz olur. Yani farz da sünnet de kılınmamış olur. Diğer Hanefi müctehidi İmam Ebu Yusuf’a göre ise, böyle bir durumda yalnız daha kuvvetli olan farz namaz kılınmış olur, sünnet namazı kılınmış olmaz
Bir orta yol olarak diyebiliriz ki: Aylarca ve yıllarca kazası olan kimseler, Hanefi mezhebinde olsalar bile, bir an önce kazalarını bitirmek için her fırsatta kaza kılmaları gerektiği gibi; ikindi ve yatsının ilk sünneti, bir de öğlenin ilk sünneti yerine, zaman kazanmak için bu sünnetleri bırakıp kaza kılabilirler. Böylece her gün kolayca en azından beş vakit kaza kılınabilir.

selam ve dua ile
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Hanefi müctehidlerinden İmam Muhammed’e göre, bir niyetle kaza veya eda hem farz hem sünnet kılmaya niyetlenen kimsenin bu namazı geçersiz olur. Yani farz da sünnet de kılınmamış olur. Diğer Hanefi müctehidi İmam Ebu Yusuf’a göre ise, böyle bir durumda yalnız daha kuvvetli olan farz namaz kılınmış olur, sünnet namazı kılınmış olmaz
Bir orta yol olarak diyebiliriz ki: Aylarca ve yıllarca kazası olan kimseler, Hanefi mezhebinde olsalar bile, bir an önce kazalarını bitirmek için her fırsatta kaza kılmaları gerektiği gibi; ikindi ve yatsının ilk sünneti, bir de öğlenin ilk sünneti yerine, zaman kazanmak için bu sünnetleri bırakıp kaza kılabilirler. Böylece her gün kolayca en azından beş vakit kaza kılınabilir.

selam ve dua ile

Sebatkar hanım , yukarıda kendilerinden deliller gösterdiğimiz o kadar islam alimi İmam-ı Muhammed şeybani hazretlerinin 'rahmetullahi teala aleyh' o ictihadını elbette biliyordu. Diğer imamlarında ictihadlarını biliyorlar ve hüküm bildiriyorlar. Ehli sünnet alimlerini cahil zannetmek çok büyük bir tehlikedir. Orta yol birilerinin yorumu değil Ehli sünnet alimlerinin gösterdiği doğru yoldur.

Dua eder dua beklerim.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Allahü teala razı olsun huyela kardeşim.
İnkar olunamayacak kadar kuvvetli vesikalar sunmuşsunuz.

Cenabı Hak ehli sünnet alimlerinin anlayışlarından,idraklerinden, o gece gündüz çalışmalarından, ilimlerinden, amellerinden ,ihlaslarından, aşklarından, şevklerinden ve saymakla bitmeyecek nice faziletlerinden bir parçada bize ihsan eylesin.

Bir beyt tercemesi;

Masal sanana masal gibi olur;
Kıymet bilene çok kıymetli yâr olur.


Allahü teala razı olsun abicim. Dualarınız için ayrıca teşekkür ederim.

Doğru yolda olanlara selam ederim.
 

Selçuk_lu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
161
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
ben öğlen ve yatsı namazının son sünnetini şöyle kılıyorum diyelimki bugün öylen namazının ve yatsı namazının son sünnetleri 2 rekattır bugün ilk kazaya kalan sabah namazına niyet ettim ertesi gün tekrar busefer 4 rekat kılarak niyet ettin ilk kazaya kalan öğlen namazının farzını kılmaya üçüncü gün bu son sünnetleri 3 rekat kılarak kazaya kalan akşam namazına niyet ederim bu şekilde beş günün içerisinde 2 günün kazasıda kılınır inşallah anlata bildim

Senin peygamberin sünnetine olan muhabbetin bu kadarmış biz ne yapalım..
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Sünnet terk edilmiş olmaz

Sünnet terk edilmiş olmaz

Senin peygamberin sünnetine olan muhabbetin bu kadarmış biz ne yapalım..

Sünnet terk edilmiş olmaz


Sual: Peygamberimiz, (Sünnetimi terk edene şefaatim haramdır) buyurduğuna göre, sünnetler yerine kaza kılmak haram olmuyor mu?
CEVAP
Hayır, kaza kılınca, sünnete de uyulmuş olur. Bunu birkaç yönden açıklayalım:

1- Sünnetler yerine kaza kılan, sünneti terk etmiş olmaz. Çünkü Peygamber efendimiz, farzın yanında nafile namaz da kılardı. Kıldıkları bize sünnet olmuştur. Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Farzın yanında kaza kılınca yine sünnet kılınmış oluyor. Sadece farz kılıp yanında hiçbir şey kılmayan, ancak o zaman sünneti terk etmiş olur. (Nevadir-i Fıkhiye)

2- Kaza borcu olanın sünnet ve nafile kılması, ahmaklıktır. Dört mezhepte de kaza kılması gerekir. Din kitaplarında diyor ki:
Kaza namazı borcu var iken, nafile kılmak ahmaklıktır. (Bey ve Şira risalesi)

Hazret-i Ali'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafile kılması, doğurmak üzere olan hamileye benzer. Doğumu yaklaşmışken, çocuğu düşürür. Artık bu kadına, hamile de, ana da denmez. Bu kimse de böyle olup, farz namazlarını ödemedikçe, nafile namazları kabul olmaz.) [Zahire-i Fıkh, Fütuh-ul-gayb m.48] (Bu hadis-i şerifi açıklayan Hanefi âlimlerinden Abdulhak-ı Dehlevi hazretleri buyuruyor ki: Bu hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.)

Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri buyurdu ki:
(Farz namaz borcu olanın nafilesi kabul olmaz) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu varken nafile ile meşgul olmak ahmaklıktır. Kaza borcu olanın nafile kılması, alacaklıya, borçlunun hediye götürmesine benzer ki, elbette kabul olmaz. Mümin bir tüccara benzer, farzlar sermayesi, nafileler ise kazancıdır. Sermaye kurtarılmadan kâr olmaz. (Fütuh-ul-gayb m.48)

Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer'e yaptığı vasiyette buyurdu ki:
Üzerinde farz borcu olanın nafile ibadetlerini, Allahü teala kabul etmez. (Kitab-ül Harac)

3- (Sünnetimi terk edene şefaat etmem) hadis-i şerifindeki sünnet, namazın sünnetleri değildir, diğer sünnetler de değildir. İslamiyet demektir. Burada sünnet, yol demektir. Benim sünnetim demek, benim yolum demektir. Şeyh-ul-islam İbni Kemal Paşazade hazretleri, (Şerh-ı hadis-i erbain) kitabında, (Sünnetimi terk edene şefaatim haram oldu) hadis-i şerifini açıklarken buyuruyor ki: Bu hadis-i şerifteki sünnet, İslamiyet demektir; çünkü mümin, büyük günah işlese de şefaatten mahrum kalmaz. Nitekim hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetimden, büyük günah işleyenlere şefaat edeceğim.) [Ebu Davud]

Gerek namazın sünnetlerini ve gerekse diğer sünnetleri terk etmek, büyük günah değildir. Büyük günahlara şefaat edilince, sünneti terk edene elbette şefaat edilir.

(Sünnet yerine kaza kılma, şefaatten mahrum kalırsın) diyenlerin, sünnetlerin çoğunu yapmadıkları görülür.

Bunlara uymak elbette büyük nimet ve saadettir ama bunlardan bir kısmını yapmayan Müslümana, (Sen şefaatten mahrum kalırsın) demek çok yanlış olur; çünkü Peygamber efendimiz, büyük günah işleyenlere bile şefaat edecektir. (Ebu Davud)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt