Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kapanmak isteyipte kapanamayan arkadaşlar haydi buyrun... (7 Kullanıcı)

Süreyyya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2010
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Ramazan ayı boyunca trt de bir program vardı avrupalı müslümanlar diye internette de bulabilirsiniz bazı bölümleri , ben o programdan çok etkilenmiştim , ve o insanlar ifade yanlış olmaz sanırım kendi dinlerini bırakıyorlar ve islam inancını kabul ediyor müslüman oluyorlar ve hiç tartışmasız tüm kuralları ile yerine getiriyorlar tesettürü tartışmıyorlar mesela bizse müslüman çoğunluğun olduğu bir ülkede müslüman bir aileden müslüman olarak doğup farzları dahi çok sonradan öğreniyoruz bazıları bi haber bile işte böyle . Sürekli şunu demek gerekiyor sanırım ben müslüman olduğumu söylüyorum peki müslümanca bir yaşam nasıl olur nasıl olmalı deyip yaşamımızı ona göre düzenlemeliyiz , hiç günahsız olmamak mümkün mü ama günahımızı bilmek ona tövbe etmek de var.
Saramaa kardeşim şu programı izlemeni tavsiye ediyorum aradığın cesareti orda bulacaksın belkide . Allah Teala bize yeter o ne güzel vekildir ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcıdır.
 

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
31
Konum
Konya
Nefsimize uygun fetva - bahane arıyoruz hep :(
 

saramaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2011
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
saol Süreyyya, evet o insanlardanda var, keske o insanlar tam yanimizda olsa da kim oldugumuzu hatirlasak ama boyle insanlardan daha cok muslumanlardan nefret edenler var. Her yerin bir iyi ve kotu yani vardir. ama kendi ulkende yasamak gibi degil, tamam turkiyede herkes musluman degil, cok ta muslumanim diyen acik sacik dolasanlar var , oranin da kotu yanlari vardir. ama orda islamla ilgili herseyi bulabilirsin.
Sen sen olacaksin dinini takip edeceksin, gerisi bos.
Abdurahman Önul un - Avrupada bir ilahisi/sarkisi var iste avrupa oyle birsey
Allah kimseyi doyru yoldan ayirmasin.
 

Süreyyya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2010
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih’e: "Kim dünyada herkesten daha çok çetin imtihanlara tabi tutulur?" diye sorulunca şöyle buyurdu: "Peygamberler, daha sonra derecelerine göre (peygamberlere) en çok benzeyenler. Mümin, imanı ve amelinin güzelliği miktarınca zorluklarla karşılaşır. İmanı kâmil, ameli de güzel olanın imtihanı zor; imanı zayıf, ameli az olanın imtihanı ise az olur."

Ben bunu okuyunca çok imtihana tabi tutulmaktan zorluklarla karşılaşmaktan korkarım yada bazen benim imanım tam değil mi neden imtihanım az der kendimi eleştiririm . İmanınız kamil ya da ameli güzel olan insanlardansınız belkide ki imtihanınız böle zor ve çetin geçiyor .
O gün orada, yanımızda sadece kalbimiz ve amellerimiz olacak. Görüşmek üzere...
 

Süreyyya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2010
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Sabır ve mükafat

İbn Abbas r.a., bir keresinde Atâ b. Ebi Rabah’a: “Ey Atâ! Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi?” dedi. O, “evet” deyince İbn Abbas r.a. şöyle devam etti: “Şu gördüğün esmer kadın bir gün Rasulullah s.a.v.’in yanına geldi ve şöyle dedi:

- “Ben saralıyım. Sara nöbetim tuttuğunda (yere düşüyorum ve) üstüm başım açılıyor. Benim için Allah’a dua etseniz de bu hastalıktan kurtulsam.” Bunun üzerine Rasulullah s.a.v.:

- “İstersen sabret. Zira karşılığında senin için cennet var. Dilersen, Allah’a seni afiyete kavuşturması için dua edeyim.” buyurdu. Kadın:

- “Sabrederim. Yalnız, yere düştüğümde üzerim açılıyor. Üzerimin açılmaması için Allah’a dua edin” dedi. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v. onun için dua etti.” (Buharî, Müslim)
 

saramaa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2011
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Insan arastikca dogrulari buluyor, islamin icine girdikce dahada derinlere girmek ister, o anda herseyi unutursun, inancin artar, cesaretin artar, biri kalbinimi kirdi, bosverirsin, Allah c.c goruyor ya dersin. icine bir sevinc/huzur gelir., dininle ilgili birsey orendiginde, aglamak istersin, bu zamana kadar nerdeydim ben dersin. bu duygulari yasamak cok guzel. , Allah c.c herkese bu duygulardan versin. Herkesin imtihani baska olur, muhim olan dogru yoldan ayrilmamak. Allah c.c herkese yardim etsin,
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
37717_147629851914052_135157326494638_470506_4896288_s.jpg


Sen Ayet Taşıyorsun..

Bütün elbiseleri gördüm;
iffet ve sakınmaktan daha iyi elbise görmedim...!

Hz.Ömer (radıyallahu anha)

 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
40
61390_156529477699626_132935546725686_418503_7055963_n.jpg


BeNiM KaPaLı OLMaMı YüCe RaBBiM EMReDiYoR.

PeKi Ya SeNiN AÇıK
OLMaNı KiM EMReDiYoR ?
 

Süreyyya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2010
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
BeNiM KaPaLı OLMaMı YüCe RaBBiM EMReDiYoR.

PeKi Ya SeNiN AÇıK OLMaNı KiM EMReDiYoR ?

Allah(c.c.) herkese inandığı gibi yaşamayı nasip etsin. İnandığınız gibi yaşamaya başladığınızda içinizde tarifi imkansız o huzuru tatmayı nasip etsin. Ve kim ne demiş ne söylemiş umrunuzda olmadığı gün asıl o gün inanarak yaşamanın verdiği o özgürlük duygusu var ya kulun değil sadece Rabbimin rızasını gözeterek yaşamanın umarım herkes tadar bu duyguyu.
Ve sizde birgün keşke daha önce kapanmış olsaydım diyeceksiniz. Değişim istiyorsanız hayatınızda önce siz değişin.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"

ALLAH C.C RAHMETİNDEN ÜMİT KESİLMEZ...
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu


Değerli kardeşlerime teşekkür etmek istedim...

İçimden ;

Buraya uğrayan..kardeşlerinin kapanma konusunda sorularını cevaplamak için uğraşan,onlara bir nevi rehber olmaya çalışan,duygularını paylaşan,anlatan,vesile olmak için elinden geleni yapan tüm kardeşlerimden
ALLAH Celle Celaluhu razı olsun...Rabbim ömrünüze bereket versin inşallah....

Demek geçti...

 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
29
Esselamu aleykum ve rahmetullah..
Ramazan' a günler kala bir hazırlık kalp odalarımda..
Bir heyecan..
Bu siteyede derdimi yazmıştım, Allah onlardan razı olsun ki destek verdiler.. Ozellikle berat05 adlı ablamız veya abimizden hakikaten Allah razı olsun.. Müjdeyi veremedim kusura bakmayın..
Kadir gecesinde örtünmeye niyetlendim fakat sabredemedim.. Hayatım boyuncaki en hoş sabirsizliklarimdan olsa gerek..
Ramazan'ın ilk gunü kapandım.. Ve yuregimide sanki kötü bakışlara kapattım.. Öyle bir his ki.. Hele ki her gün bir can sesiyle bir kiliseyle uyaniyorken..
Konumu bilmeyenler birkaç sayfa oncesine bakabilir.. Ağustos 1. Gunünden bu yana 3 ay gecti. Ramazan bambaşka bir guzellikle geldi. Ve coktaaaan gitti.. Fakat bana öyle bir hediye bıraktı. BASİMİN üzerinde yeri var , Rahmana kadar insaAllah..

Bu mujdeyle birlikte nice tesetturlenen gönüllere hep beraber insaAllah..
Gurbette, Fransiz ve yabancı karmasının icinde Cezayirli ve Fasli kardeşlerinin dillerindeki 'muslumanlikla' ve onlardan beter oluslariyla hergün üzülen.. Okul kapısında bası acilirken, yuregimide katlayip cantasind koyan, ResulAllah'tan uzakta, herkesten aciz ve düşük bir genc kızdan.. 15'inde bir insandan.. 'Muhammed Mustafa'(sav) 'in ümmetinden olmaya çalışan..
Öylesine bir insan..
Bu okuduğunuz. Öylesine..

Esselamu aleykum ve rahmetullah..
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
Tebliğ

ve
Desteğe

Devam



Öğrenmeye

ve
Öğretmeye devam

İnşallah



Kendini ALLAH'a c.c. teslim etmekten gayri ne var önemli olan ?
 

Su-Eda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2009
Mesajlar
5,725
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
40
Esselamu aleyküm ve Rahmetullah

Esselamu aleyküm ve Rahmetullah

Rabbim cümlenizden razı ve hoşnut olsun inşallah...
Rabbim bütün kardeşlerimizi tesettür nuruyla nurlandırsın inşallah

herşey sevgiyle başlıyor...Muhabbetin özü sevgi...Rabbim bizi Sevdiği için var etti..Bizi Seven Rabbimiz, Bu dünya hayatında sevgimizi sınıyor..Sevgi olunca hiçbirşey zor olmuyor..zorluklar muhabbete şüküre dönüşüyor..Biz Rabbimizi sevdiğimiz için emirlerini yerine getirmek kolaylaşıyor..örtümüzü seviyoruz..sevdiğimiz için candan öte oluyor....

senai demir hocamızın sevgiyle ilgi çok güzel yazısından alıntı paylaşmak istedim sizlerle..inşallah hayırlara vesile olur .. selametle

Sevmeye bağlıdır Elçi'ye ittiba... Sevmene bağlı. Hem de Allah'ı sevmene. "De ki,eğer sevmeye Allah'tan daha lâyık birisini biliyorsan, bana tâbi olma..." "De ki, eğer Allah'ı değil de bir başkasını sevmek senin için daha kârlı ve faydalıysa, bana uyma..." "De ki, seni hiç yoktan çıkarıp insan olarak var edeni sevmek sana zor geliyorsa, beni izleme..."
Yine, "De ki, seni hiç kimsenin anmadığı günlerde anıp da herkesin anmaya değer gördüğü biri olarak seçen Rabbini değil de, yolunu hiç gözlemeyen, yokluğunda seni hiç anmayan bir başkasını daha çok seviyorsan, benim izimden yürüme..."
Bir de, "De ki, eğer seni senin kendini sevmenden önce seven Bir'ini değil de, yeryüzünde yüzünün görünmediği binlerce yıl boyunca seni anılmaya bile değer bulmayan birilerini daha çok sevmeye değer görüyorsan, benim değil onların yolunda yürü..."
Sözün özü: Elçi'ye tâbi olmanın ön şartı, sevmek. Sevmekte zorlama yok. Sevmek, ite kaka olmaz, olamaz. Sevmek, yokuş yukarı çıkmak değildir. Bir akıştır. Gönüllü katılıştır. Yokuş yukarı da olsa, gönlünce yürümektir. Sevmekle yorulmaz insan. Sevmekle dirilir, diriltir. Kimseden zorla sevmek beklenmez. Öyleyse, "zoraki" değildir sünnetin hiçbir davranışı.
Her ittiba çağrısının ikinci bir sorusu daha vardır: "Uyarsam n'olacak? Nereye varacağım O'nun izinden yürürsem? Ne elde edeceğim, O'nunla yürüyerek?
Rabbimizin buna cevabı da tanıdık ve sevimli: "sevilmek" "De ki, eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin..." Yani; "De ki, eğer Allah'tan başkası tarafından sevilmekle daha çok kâr edeceksen, bana itaat etmesen de olur." Yine, "De ki, eğer Allah'tan başkasının seni sevmesi seni yokluktan, hiçlikten kurtaracaksa, benim izimden yürüme..." Yine, "De ki, hiç kimsenin hatırını saymayacağı, herkesin yokluğunu kanıksayacağı, seni unutacağı, seni unuttuğunu da unutacağı gelecek günlerde, Allah'tan başkası tarafından sevilmek seni toprağın altından çıkaracaksa, benim ardıma düşmesen de olur..."
Bir de şöyle "De ki, eğer kusurlarına rağmen senin rızkını hiç kesmeyen, ayıplarını bildiği halde seni kimselere rezil etmeyen Allah değil de bir başkasıysa, bana tâbi olmasan da olur..." Ne güzel ki, ayet cümlesinin son ibaresi, Allah tarafından sevilmeyi zirve bir tasvire çıkarıyor: "öyle sevsin ki Allah sizi, günahlarınızı kusurlarınızı toptan bağışlasın. Adeta görmezden gelsin."
İşte bu yüzden, sanılanın aksine Allah'ın "emir ve yasaklar"ı yoktur. Yani, Allah, bize alışık olduğumuz anlamıyla "emir"ler yağdırmaz. Askeri anlamdaki "ast-üst ekseninde" anlaşılırsa haksızlık ederiz Allah'ın emirlerine ve yasaklarına...
Muhabbetin olduğu yerde emir ve yasağa gerek yoktur ki... Muhabbeti hak etmeyenler kuru emirler yağdırır. Sevilmeyenlere ve sevmeyenlere mecburen tâbi olunur. Zoraki uyulur.
Muhabbetle başlayan ve muhabbetle biten sünnetin hiçbir yerinde "yasak" yoktur; "haram" vardır. "Haram" kelimesi "hürmet" kökünden anlamını alır. Yani müminlerin "yasak"ı "hürmet"ten kaynaklanır. Kuru ve inadına yasağı olmaz sünnetin. Hürmetin her zaman bir hedefi vardır. Muhabbet etmediğine hürmet edemez insan. Kime muhabbeti varsa, kimden muhabbet bekliyorsa, ona hürmet eder. Muhabbet ettiğinin ve muhabbet beklediğinin hürmeti hatırına kendine kimi işleri emreder ya da yasaklar. Bu yasak dışarıdan değildir; içeriden, içten geliyordur.
Aynı şekilde, "farz" kelimesini de "zorunlu" olarak tercüme edemeyiz. Zorunlulukta gönüllülüğe yer yoktur; farzda gönüllük vardır. Allah'la yaşayan, Allah'ın hatırını sayar, Rabbine hürmet eder, Rabbine hürmet ederek "yapma!" dediğini yapmaz, "gitme!" dediği yere gitmez, "yeme!" dediğini yemez. Haramın ve emrin konusu olan her iş, o işle ilişki içinde olduğumuz her insan ve her şey, Allah'a tâbi olmanın görünen yüzüdür.
Hatırlayalım: Melekler ve İblis Âdem'e secde etmekle sınandılar; doğrudan Allah'a secde etmekle değil. Allah'a itaatleri Âdem'e itaatleri üzerinden test edildi. Melekler isteneni hemen yaptılar, itaat ettiler, hesap yapmaya kalkmadılar. Ama İblis gerekçe peşine düştü; çünkü Allah'ın hatırı yoktu üzerinde... "Evet ama..."larla kıvırmaya başladı.. "İyi ama, ben ateştenim Âdem topraktan..." demelere davrandı. "Ateş topraktan üstündür, ateş olan toprak olana secde etmez" dedi. İpe un serdi. Oysa, sorun toprak olan Âdem değildi, sorun toprak ya da ateş fark etmez, Âdem'e secde edilmesiydi... Meleklerin imanı, Âdem'in toprağında Allah'ın hatırını gördü; İblis ise Âdem'in toprağından başkasını görmedi. Böylesine kör olanlar ancak kuru emir ve yasaklardan anlarlar. Gönüllerine yer yoktur itaatlerinde. Bu körlükle, kendisi topraktan Âdem ise ateşten olsaydı, secde eder miydi İblis? Asla! Ya da, kendisi topraktan, Âdem ateşten diye secde etmiş olsaydı, hakkıyla itaat etmiş sayılır mıydı? Hayır! Çünkü bu halde de Allah'a hürmet olmayacaktı.
Örneğin bir mümin domuz eti yemez; bu bir haramdır. Bir mümin tesettürlü olmaya çalışır; bu bir emirdir. Domuz etiyle muhatap olurken, domuzla değil "domuz eti yemeyin!" diyen Rabbinin hatırına bakar. Domuz etinin zararlarının bilimsel açıklamalarına vs. dayandırmaz itaatini. Saçını saklarken, güzelliğini herkese göstermemeyi tercih ederken, saçlarının hatırından önce saçlarını ziynet diye veren Allah'ın hatırını görür, gözetir.
Allah'ı "gören"in tesettürü gönüllü olur, zoraki değil. Demek ki tesettür tenine örtü örtmekten fazlası, Allah'ın hatırını bilecek kadar iman etmeyi içeriyor içinde. Bunun ise kılık kıyafeti olmaz; hatır bilmek başörtüsü bağlama biçimi gibi tartışılacak, ölçülecek, kesilip biçilecek bir şey değil ki. Allah'ın hatırına yemez, içmez mümin. Allah'ın hatırına örtünür ve saklanır. Bu yüzden tesettür de "iman eden erkek ve kadınlara" emredilir. Allah tarafından görüldüğüne iman edenler bakışlarını, saçlarını ve tenlerini "ziynet" diye bilir çünkü. Yoksa...
Emir almaz; kadir bilir; emir telakki eder. Yasaklara aldırmaz; hatır sayar, kendine haram eder.
Muhabbet'ten koparılmış her türlü uyum "ittibâ"nın nezaketini ihlal eder. Bu yüzden sevmeyi en çok hak edeni sevmek kadar dolu doludur sünnet. Sevgisiz uymaların her türü insan gönüllülüğünü ihlal eder. Ancak sevildiğini bilenlerin farkında olduğu içten bir nezakettir sünnet
B)
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
56
Konum
istanbul
Hayırlı sabahlar diliyorum.
Sueda kardeşim yorumlarınız çok özlemiştim.
Allah razı olsun.büyük bir zevkle okudum.
Rabbim ölene kadar yolundan ayırmasın.
Selametle kal.
Dualarımdasın ,
allahın izniyle...
 

-Burcu-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
2,493
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Selamun aleykum arkadaşlar
Sizlere ne kadar teşeşkkur etsem azdır devam ettiriyorsunuz ve kardeşlerimize en güzel şekliyle yardım ediyorsunuz Rabbim sizden kat razı olsun
 

-nisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Kas 2010
Mesajlar
33
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Selamun aleykum arkadaşlar
Sizlere ne kadar teşeşkkur etsem azdır devam ettiriyorsunuz ve kardeşlerimize en güzel şekliyle yardım ediyorsunuz Rabbim sizden kat razı olsun

Es-selamun aleykum ve rahmetullah.
Burcu kardeşim allah senden razı olsun böyle bir konu açtığın için. Bende geçen sene kurban bayramında kapandım. Allah biliyor ya her türlü çelişkilerimi cesaretsizliklerimi önce rabbimin sonra sorularımızı, sorunlarımızı içtenlikle cevaplayan arkadaşların yardımlarıyla başardık. Başardık diyorum çünkü yalnız yapamazdım. Vesile olan herkesten allah razı olsun. Allah yar ve yardımız olsun.
 

firdes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2007
Mesajlar
1,974
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Konum
½ $@K@RY@'dannn:D *1984*
esselamunalyküm verahmetullahi veberekatuhu

sahabelere örtü ayeti okunduğu anda bunu duyan kadınlar hemen eteklerindeki kumaştan yırtıp-başlarını örtmüşlerdir.
şimdi ki kadınlar
onlardan yüzyıllar sonra 21.asırda hala kapanamıyorsa-kapanmak istemiyosa-erteliyorsa, bunda medeniyyet denilen dişi canavarı kullanan şeytanın ta kendisidir.biz mü'min olmaya çalıştıkça ,kulluk vazifemizi yapmaya çalıştıkça hep enlgeller koyan nefsimize hakim olamadıkça-ne etrafımızdakilere anlatabiliriz-nede kendimiz bataklıktan çıkabiliriz.
Rabbimiz hepimize belli bi süre vermiştir*nekadar bilemeyiz.bunu bildiğimiz halde-amaan bidahamı gelcez dünyaya deyip-günahlara devam ettiğimiz sürece Allahın cc rızasına olaşamayız.
selam ve baki dualarımla
 

firdes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2007
Mesajlar
1,974
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Konum
½ $@K@RY@'dannn:D *1984*
Allah'ı "gören"in tesettürü gönüllü olur, zoraki değil. Demek ki tesettür tenine örtü örtmekten fazlası, Allah'ın hatırını bilecek kadar iman etmeyi içeriyor içinde. Bunun ise kılık kıyafeti olmaz; hatır bilmek başörtüsü bağlama biçimi gibi tartışılacak, ölçülecek, kesilip biçilecek bir şey değil ki. Allah'ın hatırına yemez, içmez mümin. Allah'ın hatırına örtünür ve saklanır. Bu yüzden tesettür de "iman eden erkek ve kadınlara" emredilir. Allah tarafından görüldüğüne iman edenler bakışlarını, saçlarını ve tenlerini "ziynet" diye bilir
:T Su-Eda
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt