KADER VE ALIN YAZISI ?
54-el-KAMER:
49. Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.
52. Yaptıkları her şey kitaplarda (amel defterlerinde) mevcuttur.
53. Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.
57-el-HADÎD
22. Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
ARKADAŞLAR,
Kader,alın yazısı,irade,ruh ve vicdan gibi konular ,manevi yaşamımızla ilgili olması nedeniyle,bu konularda bilimsel veriler yoktur.Bu konulardaki tüm fikir ve görüşler şahsi ve kişisel görüşlerdir.
Kader ve alın yazısı konusu islami camiada ve literatürde çok geniş bir biçimde tartışılmış ve çok değişik fikir ve görüşler ortaya konmuştur.Bu konuda fikir üretilirken hareket noktalarını yukarıdaki ayetlerdende görüleceği üzre YÜCE YARATANIN GEÇMİŞ VE GELECEKTEKİ HER ŞEYİ BİLDİĞİ,ve insanın yaratılırken de kaderinin bilindiği ve bu kaderin değiştirilemeyeceği teşkil etmiştir.İnsanın belirli bir kaderle yaratıldığı,ve tüm yaşamında karşılaşacağı her şeyin ALNINA YAZILDIĞI düşüncesi tüm camiada geniş bir teyit kazanmıştır.
Ancak bu görüşlere eleştiriler ve karşı çıkışlar olmuş,bu konu da çeşitli sorular sorulmaya başlamıştır. Eğer bir insanın kaderinde varsa,belli ise ve alnına katil olacağı yazılmışsa, Yaratan onu nasıl suçlayabilir ki ?Kişi benim alnıma yazılmış,ben bunun dışına çıkamazdım,benim suçum değil demez mi? Eğer bir kişinin yaşamında tüm yapacakları,kaderinde var,ve alnına yazılmış ise hiç kimse amellerinden dolayı suçlanamaz,cehennem önerilemezdi,çünkü kişi tüm işlediği suç ve günahlar alnıma yazılı idi,kendi irademle,kendim karar vererek yapmadım diyecekti.
Bu sorular ve karşı görüşlerin haklılık payının gerçekliği, konuyu Yaratanın iradesi ve kulun iradelerinin incelenip düşünülmesine vesile olmuş ve bu farklı bir görüş yaratan ve kul iradelerinin ayrılmasını fikrini doğurmuş böylece Yaratan iradesi İRADE-İ KÜLLİYE ,kulun iradesi ise İRADE-İ CÜZİ olarak adlandırılmıştır.
İRADE-İ KÜLLİYE :
genel olarak kişinin yaratılışını,nerede,nasıl,hangi ailede hangi şartlarda meydana geleceğini tayin etmiş. Tüm yaşamı boyunca yaşayacağı tüm olay ve ortamlarda ona çok çeşitli alternatifler sunmuştur ve kişiyi bu çok çeşitli alternetifleri seçme konusunda serbest bırakmış ve kendi iradesini istediği yönde kullanmasına fırsat tanımıştır. Yani kişi TÜM YAŞAMI BOYUNCA İRADE-İ CÜZİ sini kullanabilir her istediği yolu seçer ,her istediğini yapabilir. Ancak yolun sonu her zaman İRADE-İ KÜLLİYE ye çıkar ta ki yazılı olan ECELE kadar.
İRADE-İ CÜZİ:
Kişinin hangi ülkede,hangi şehirde,hangi ailede,nasıl,hangişartlarda YARATAN TARFINDAN yaratıldığında şüphe yoktur.Kişi yaşamında kendini bilecek çağdan itibare görüyoruz ki her hareketini,her seçimini,her beğendiği işi yapmasında serbestçe kendi iradesini kullanmakta her istediğini yapabilmekte,her istediğini sınırsız düşünebilmektedir. Kişi yaşadığı sürece her istediğini yapabiliyor, her istediği yöne gidebiliyor,her istediğini düşünebiliyor,hatta o kadar ki isterse Yaratanını bile inkar edebiliyor. Bu durumda hani nerede izah edilen,kişinin yaptığı ve yapacağı ve yaşayacağı her şeyin YAZILI OLDUĞU ?
NEREDE BU LEVH-İ MAHFUZ ? VAR MI ?
EVET VAR . HER ŞEY LEVH-İ MAHFUZDA KAYITLIDIR,TÜM İHTİMALLERİYLE BİRLİKTE, KİŞİ DE TÜM İSTEDİKLERİNİ SEÇMEKTE SERBESTTİR.
Bu durumu daha iyi anlata bilmek için günlük hayattan bir örnekleme yapalım:
Bir kişi cuma akşamı,cumartesi ve pazar tatili için, diyelim ki Ankarada düşünüyor. Acaba iki günlük tatil için nereye gitse ?Alternatifleri düşünüyor,İstanbula gidebilir,Antalyaya gidebilir,Samsuna gidebilir, Akçakocaya gidebilirim diyor.Şüphesiz ki iradesini kullanmaya tam ve sınırsız olarak sahiptir,istediği,karar verdiği şehre gidecek,gidebilecektir.Kişi burada her istediğini seçebilir ve yapabilir, ancakBu yolculuklardan hangisini seçtiği zaman ertesi günü o yolda başına gelecekleri bilebilir mi, yani yarn ne olacağını ?? Şüphesiz HAYIR BİLEMEZ. İşte burada LEVH-İ MAHFUZ DEVREYE GİRER VE ORADA VARDIR. NASIL VAR?
O kişi İstanbula gitmeyi seçerse, ertesi gün İstanbula giderken, Bolu civarında, arabası bir tırla çarpışacak yaşamını kaybedecektir.
O kişi Antalyaya gitmeyi seçerse,ertesi günü yolda Afyonda yemek molasında güzel bir kızla tanışacak,ilerde onunla evlenecektir.
O kişi Samsun seçerse,ertesi gün Samsun yolunda arabası büyük bir arıza yapacak, arabasını bir tamirciye çekip,bir otobüsle geri dönecektir.
O kişi Amasrayı seçerse,ertesi gün Amasraya gidecek,nefis bir akşam yemeği ,taze balık, büyük bir iş adamıyla tanışacak ve onunla ortak büyük bir iş yeri açacaktır..
O kişi bunların hiç birini seçmedi evde oturmaya kara verdi...ne olacak ?( O DA YAZILI LEVH-İ MAHFUZDA) canı evde çok sıkılacak ani bir sinir kırizi geçirip intihar edecek.
EVET ARKADAŞLAR, kişi istediği her şeyi seçebilir, istediği her şehre ,her yöne gidebilir, ancak o yolda neler olacağını bilemez.İşte her yolun sonunda ne olacağı neyi bulacağı LEVH-İ MAHFUZ da kelime kelime kayıtlıdır.Bu meseleyi KİŞİNİN SALİH YOLU SEÇMESİ,GÜNAH YOLUNU SEÇMESİNİN DE KENDİ İRADESİNDE,
ANCAK YOLUN SONUNUN LEVH-İ MAHFUZDA OLDUĞUNU BELİRTEREK SÖZÜMÜZÜ TAMAMLAYALIM
Selam ve Dua ile...
Not: Arkadaşlar ,bunlar benim kişidel düşüncelerimdir, varsa hata ve kusurlarım,
eleştirilerinize açıktır....
54-el-KAMER:
49. Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık.
52. Yaptıkları her şey kitaplarda (amel defterlerinde) mevcuttur.
53. Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.
57-el-HADÎD
22. Yeryüzünde vuku bulan ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır.
ARKADAŞLAR,
Kader,alın yazısı,irade,ruh ve vicdan gibi konular ,manevi yaşamımızla ilgili olması nedeniyle,bu konularda bilimsel veriler yoktur.Bu konulardaki tüm fikir ve görüşler şahsi ve kişisel görüşlerdir.
Kader ve alın yazısı konusu islami camiada ve literatürde çok geniş bir biçimde tartışılmış ve çok değişik fikir ve görüşler ortaya konmuştur.Bu konuda fikir üretilirken hareket noktalarını yukarıdaki ayetlerdende görüleceği üzre YÜCE YARATANIN GEÇMİŞ VE GELECEKTEKİ HER ŞEYİ BİLDİĞİ,ve insanın yaratılırken de kaderinin bilindiği ve bu kaderin değiştirilemeyeceği teşkil etmiştir.İnsanın belirli bir kaderle yaratıldığı,ve tüm yaşamında karşılaşacağı her şeyin ALNINA YAZILDIĞI düşüncesi tüm camiada geniş bir teyit kazanmıştır.
Ancak bu görüşlere eleştiriler ve karşı çıkışlar olmuş,bu konu da çeşitli sorular sorulmaya başlamıştır. Eğer bir insanın kaderinde varsa,belli ise ve alnına katil olacağı yazılmışsa, Yaratan onu nasıl suçlayabilir ki ?Kişi benim alnıma yazılmış,ben bunun dışına çıkamazdım,benim suçum değil demez mi? Eğer bir kişinin yaşamında tüm yapacakları,kaderinde var,ve alnına yazılmış ise hiç kimse amellerinden dolayı suçlanamaz,cehennem önerilemezdi,çünkü kişi tüm işlediği suç ve günahlar alnıma yazılı idi,kendi irademle,kendim karar vererek yapmadım diyecekti.
Bu sorular ve karşı görüşlerin haklılık payının gerçekliği, konuyu Yaratanın iradesi ve kulun iradelerinin incelenip düşünülmesine vesile olmuş ve bu farklı bir görüş yaratan ve kul iradelerinin ayrılmasını fikrini doğurmuş böylece Yaratan iradesi İRADE-İ KÜLLİYE ,kulun iradesi ise İRADE-İ CÜZİ olarak adlandırılmıştır.
İRADE-İ KÜLLİYE :
genel olarak kişinin yaratılışını,nerede,nasıl,hangi ailede hangi şartlarda meydana geleceğini tayin etmiş. Tüm yaşamı boyunca yaşayacağı tüm olay ve ortamlarda ona çok çeşitli alternatifler sunmuştur ve kişiyi bu çok çeşitli alternetifleri seçme konusunda serbest bırakmış ve kendi iradesini istediği yönde kullanmasına fırsat tanımıştır. Yani kişi TÜM YAŞAMI BOYUNCA İRADE-İ CÜZİ sini kullanabilir her istediği yolu seçer ,her istediğini yapabilir. Ancak yolun sonu her zaman İRADE-İ KÜLLİYE ye çıkar ta ki yazılı olan ECELE kadar.
İRADE-İ CÜZİ:
Kişinin hangi ülkede,hangi şehirde,hangi ailede,nasıl,hangişartlarda YARATAN TARFINDAN yaratıldığında şüphe yoktur.Kişi yaşamında kendini bilecek çağdan itibare görüyoruz ki her hareketini,her seçimini,her beğendiği işi yapmasında serbestçe kendi iradesini kullanmakta her istediğini yapabilmekte,her istediğini sınırsız düşünebilmektedir. Kişi yaşadığı sürece her istediğini yapabiliyor, her istediği yöne gidebiliyor,her istediğini düşünebiliyor,hatta o kadar ki isterse Yaratanını bile inkar edebiliyor. Bu durumda hani nerede izah edilen,kişinin yaptığı ve yapacağı ve yaşayacağı her şeyin YAZILI OLDUĞU ?
NEREDE BU LEVH-İ MAHFUZ ? VAR MI ?
EVET VAR . HER ŞEY LEVH-İ MAHFUZDA KAYITLIDIR,TÜM İHTİMALLERİYLE BİRLİKTE, KİŞİ DE TÜM İSTEDİKLERİNİ SEÇMEKTE SERBESTTİR.
Bu durumu daha iyi anlata bilmek için günlük hayattan bir örnekleme yapalım:
Bir kişi cuma akşamı,cumartesi ve pazar tatili için, diyelim ki Ankarada düşünüyor. Acaba iki günlük tatil için nereye gitse ?Alternatifleri düşünüyor,İstanbula gidebilir,Antalyaya gidebilir,Samsuna gidebilir, Akçakocaya gidebilirim diyor.Şüphesiz ki iradesini kullanmaya tam ve sınırsız olarak sahiptir,istediği,karar verdiği şehre gidecek,gidebilecektir.Kişi burada her istediğini seçebilir ve yapabilir, ancakBu yolculuklardan hangisini seçtiği zaman ertesi günü o yolda başına gelecekleri bilebilir mi, yani yarn ne olacağını ?? Şüphesiz HAYIR BİLEMEZ. İşte burada LEVH-İ MAHFUZ DEVREYE GİRER VE ORADA VARDIR. NASIL VAR?
O kişi İstanbula gitmeyi seçerse, ertesi gün İstanbula giderken, Bolu civarında, arabası bir tırla çarpışacak yaşamını kaybedecektir.
O kişi Antalyaya gitmeyi seçerse,ertesi günü yolda Afyonda yemek molasında güzel bir kızla tanışacak,ilerde onunla evlenecektir.
O kişi Samsun seçerse,ertesi gün Samsun yolunda arabası büyük bir arıza yapacak, arabasını bir tamirciye çekip,bir otobüsle geri dönecektir.
O kişi Amasrayı seçerse,ertesi gün Amasraya gidecek,nefis bir akşam yemeği ,taze balık, büyük bir iş adamıyla tanışacak ve onunla ortak büyük bir iş yeri açacaktır..
O kişi bunların hiç birini seçmedi evde oturmaya kara verdi...ne olacak ?( O DA YAZILI LEVH-İ MAHFUZDA) canı evde çok sıkılacak ani bir sinir kırizi geçirip intihar edecek.
EVET ARKADAŞLAR, kişi istediği her şeyi seçebilir, istediği her şehre ,her yöne gidebilir, ancak o yolda neler olacağını bilemez.İşte her yolun sonunda ne olacağı neyi bulacağı LEVH-İ MAHFUZ da kelime kelime kayıtlıdır.Bu meseleyi KİŞİNİN SALİH YOLU SEÇMESİ,GÜNAH YOLUNU SEÇMESİNİN DE KENDİ İRADESİNDE,
ANCAK YOLUN SONUNUN LEVH-İ MAHFUZDA OLDUĞUNU BELİRTEREK SÖZÜMÜZÜ TAMAMLAYALIM
Selam ve Dua ile...
Not: Arkadaşlar ,bunlar benim kişidel düşüncelerimdir, varsa hata ve kusurlarım,
eleştirilerinize açıktır....