Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kader Ile Ilgili... (1 Kullanıcı)

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
KADER İLE İLGİLİ ,
bilgisi olanlar bildiklerini yazarsa sevinicem.
Çok karmaşık bir mevsu.
Selam ve Dua ile.
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
KADER İLE İLGİLİ ,
bilgisi olanlar bildiklerini yazarsa sevinicem.
Çok karmaşık bir mevsu.
Selam ve Dua ile.


Fazla irdelenmemesi tavsiye edilen,ama azda olsa bilgi sahibi olmamız gereken kader hakkında kısaca;

İslamda '' kaza'' ve '' kader'' kavramları, aslında bir sis perdesiyle çevrilidir...Hakikatın ta kendisi olmakla bereber,her türlü tezahürün ve tasavvurun ötesindedir...bu sis perdesi kaldırılsa bile,insan idraki onu net bir şekilde çözmekten acizdir..

Zahiri olarak şöyle tarif etmek mümkün;KADER; Yüce Allahın ezelden dilemiş ve bilmiş olduğuna ''kader'' ...dilediği, yarattığı ve bildiği şeyin, belli bir zaman ve mekan içinde zuhur etmesine de '' kaza'' denir...
İnsan çatallı bir yol kavşağına bırakılmış, ''hayır ve şer'' haritası eline verilmiş, ve ''YAPAGELDİĞİNİZ İŞLERDEN ELBETTE MES'UL OLACAKSINIZ'' denilmiştir. (Nahl-93 )

Bunun yanında, Allah insanı yaratırken irade,akıl ve şuur ile donatmıştır..Tercihlerimizi şuurumuzla yaptığımız andan itibaren ''irade'' meydana çıkar..irade ancak şuurlu bir canlının tercihidir.hayvanat ve nebatatda irade yoktur...onlar kendilerine yüklenen ilahi mesajın dışına
çıkamazlar...
Bundanda şu mana çıkar;kader bir cebri mütahakkim değil, bir ilm-i mütekaddim dir..yani bir cebir ve zorlama değil, o bir önceden bilme ve yaratmadır..

Ancak, bilmek gerekirki, Yüce Allahın bilmesi yaratması başka şey,rızası ve sevmesi yine başka şeydir...Allah iradeli yatartığı insanı,imtihana tabi tutmak için, hayır ve şer ile dener..

Hayrı tercih eden kullarından razı olur, şerri tercih eden kulların davranışından razı olmaz..Elbette hayrı ve şerri yaratan Allah'tır..Fakat Yüce Allah, verdiği akıl ve irade ile onu hayra yöneltmişti... Ayette buyurulduğu gibi ''BİZ ONA (insana)İKİ DE YOL GÖSTERDİK'' (el-beled/10 )......ve insan bu iki yoldan birini tercih ederek kaderinide çizmiş olur.......
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Allah razı olsun Selimoğlu kardeşim,güzel açıklama getirmişsin.
Lakin benim idrak etmekte zorlandığım ve bazande düşünürkende çıkmaza sürüklendiğim konu """Ayette buyurulduğu gibi ''BİZ ONA (insana)İKİ DE YOL GÖSTERDİK'' (el-beled/10 )......ve insan bu iki yoldan birini tercih ederek kaderinide çizmiş olur.......""" Yaratanın kulunun hangi yoldan gideceğinide bilmesi gerektiği diyebilirim. Yani nasıl ki bir robot programlanınca o programı yazan robotun neler yapacağını bileceği üzere ,,,
bu düşüncelerim umarım beni isyan edenler zümresine ulaştırmaz ama bunları düşünmeden edemiyorum.
"""Ancak, bilmek gerekirki, Yüce Allahın bilmesi yaratması başka şey,rızası ve sevmesi yine başka şeydir...Allah iradeli yatartığı insanı,imtihana tabi tutmak için, hayır ve şer ile dener.. """ Aklımızın alamayacağı şeyler muhtemelen bunlar.Kur-an nasıl şifreli ise bu meselelerde böyle olsa gerek.
Birde geç olduğu için beynim karışıyo şu saatte.
Bu konuyu daha derinlemesine detaylarıyla ele almak isterim.
Selam ve dua ile
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Yukarıda yazdıklarımın özeti kısaca: Kaderi yazan Mevla , Kazayıda biliyodur.
Birde mesela : özürlü doğanlar~sonradan akli dengesini kaybedenler vs. bunların durumuda çok karışık.
Çok uykum var.
Bu konuları okuyanlardan ve yazanlardan Allah razı olsun.
Dua ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,231
Tepki puanı
7,579
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Dünya bir İmtihan Alanıdır...

Dünya bir İmtihan Alanıdır...

Yukarıda yazdıklarımın özeti kısaca: Kaderi yazan Mevla , Kazayıda biliyodur.
Birde mesela : özürlü doğanlar~sonradan akli dengesini kaybedenler vs. bunların durumuda çok karışık.
Çok uykum var.
Bu konuları okuyanlardan ve yazanlardan Allah razı olsun.
Dua ile...

Allah HERŞEYİ biliyor...
Amaaaaaa....BİZ BİLMİYORUZ....
Bize verilen Cüz'i İrade ile Güzel olanı yapmaya çalışıyoruz...
:evet

İmtihan bu...
Başarılı olan da vardır, başarısız olanda...Bütünlemede geçen de...

Allah CC. bizleri imtihanını başaranlardan eylesin...
Selam ve DUA ile...
:H
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
KADER İLE İLGİLİ ,
bilgisi olanlar bildiklerini yazarsa sevinicem.
Çok karmaşık bir mevsu.
Selam ve Dua ile.


Kardeşim bu konuyu açtığın iyi olmuş. Birçok insanın tam olarak çözümleyemediği bir konu bu... Ben çözümleyebildiğim kadarını izah etmeye çalışayım. Önce Allah bilir. Allah affetsin.

Bir kere insana verilen bir cüz-i irade vardır. İnsanın elinde icat etme yoktur. Sadece seçim yapma hakkı vardır. İnsana gitmesi gereken yollar gösterilmiştir. Gitmemesi gereken yollar da... Neden gitmemesi gerektiği de... Bunları keşfedecek bir de akıl verilmiştir. Yani nimet kardeşimizin de belirttiği gibi insan, programlanmış bir robot değil; akıl, şuur ve irade sahibi bir varlıktır. Kader; Allah'ın, bizim yaşamımız boyunca tercih edeceklerimizi programlaması değil, bilmesidir. Bizim hayatımız boyunca bütün tercihlerimiz bellidir. Yani Allah, Ezelî ve Ebedî olduğundan bütün olmuş ve olacakları görür. Bu tercihlerimiz, kendi irademizin sonucudur. Allah, bizim ne yapacağımızı bilir. Ve biz, yanlışı ve doğruyu seçmede özgürüz. Ama sadece seçimlerde... Başka bir ihtiyarımız(irademiz) yok. Allah, biz neyi istiyorsak onu yaratır. Ve sonucundan da yine biz sorumluyuz. Mesela; zina haramdır. Allah bize bunu söylüyor. Aklımızla da idrak edebiliyoruz. Yapıp yapmama konusundaki seçim hakkı bizde... Biz o emre uymayıp günah olduğunu bile bile yaparsak, bu programlamanın bir sonucu olamaz kendi seçimimizin bir sonucudur. Ve sonucuna da katlanırız. Aksi halde irademizin bir anlamı olmazdı dolayısıyla imtihanın bir anlamı olmazdı. İmtihanın sırrı ortadan kalkardı.

Kardeş biraz acele oldu. Bu kadar değil bu konu... Çok ayrıntılı, çok daha kapsamlı yerleri var. Şimdilik bu kadar anlatabildim. Tam yerinden, tam doğru bir şekilde öğrenmek istersen, Risale-i Nur Külliyatından Sözler adlı kitabın Kader Risalesi(26. Söz) adlı kısmını okuyabilirsin pardon abi diyelim yaşınız büyükmüş benden yeni gördüm.
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
robotta irade tabiki olamaz Naime hanım...
bir tırnak bile yapamayan insanoğlunun ne haddineymiş?
Hakendiş kardeşimin açıklamalarıda teşekküre şayan,Allah razı olsun.
Fakat şöyle bir soru aklımdan çıkmıyor:
*Yaratan insanı yaratırken (irade)sini bağımsız mı yarattı ?
*Külli olan iradeyi (kader-kaza) hususunda insanoğlunun kendisinemi bıraktı?
*İnsan proğramın dışına çıkabilir mi?
Yani yarattığının (insin~cinsin~meleklerin&şeytanın) ne yapacağını önceden bilen ve(Lütfuyla Merhamet Eden,istediğine veren,istediğinden alan)Yaratıcı ,bu imtihan dünyasında kimin imtihanı kazanıp kimin kazanamayacağını Kalü Bela da belirlediğine göre ...
düşünüyorumda mesela : biz islamdan haberi olmayan Rusyanın dağlarında bir çoban olarak doğabilirdik. Şu an bile değiştirilmiş bile olsa (İncili~Tevratı)içinde ne var diye merak edip okumadığımız halde ozaman Hakk Din İslam'ı bulabilirmiydik acaba?
Allah(C.C) ın Lütfetmesiyle olabilecek bu iş ordaki aynı konumda olan insanlara neden Lütfedilmiyor olabilir?Onlara bizim ulaşmamız gerekip sebep bizmiyiz?
Çok karmaşık konular ...
Diğer kitapların değiştirilmesinde suçu olmayan,değiştirenlerin torunlarının yeri neresi (cennet mi-cehennem mi)?ki cahiliye döneminde doğru/yanlış bilinmediği üzre...
-Birde aklıma acaba Ruh nerede diye geliyor...
Mesela vücutta ise hangi organımızda?
Kalpte olsa,kalp nakli oluyo ama aynı ruh,Beyinde olsa beyin ölümü oluyo ama ruh çıkmıyor.Kolada bacakta olsa ki olamaz kopuyo gene aynı devam ediyor.Heralde Kal-ü Belada diye düşünüyorum.Bizim şu an gözümüzü yerinden çıkartıp dünyanın diğer ucuna damar yada organik kablo vasıtasıyla uzattığımızı düşünelim,biz bedenen bulunduğumuz yerde ama ruhen dünyanın diğer ucunda olmuyomuyuz?uzaktan kumanda gibi...
Sürş-ü Lisan etti isem Mevlam Affeder İNŞAALLAH.
İlim çinde bile olsa gidin alın diyen Hz.Ali (R.A) sözüne binaen bilgilendirilmek amacı ile ..
Selam ve Dua ile...
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,035
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
selamün aleyküm

herşeyin çok araştırılmaması gerektiğini-daha doğru çok kurcalamamak gerektiğini öğrenmiştim.

ama insanoğluyuz meraklıyız..hatamız var ise YARADAN'A sığınırız.

bende merak ediyorum..İslamın içinde doğan-Müslüman olarak doğanlar biliyor ama ya yabancılar onlar bilmiyor diyelim.Ve duymamışlar.YANİ İSLAMİYETİ SADECE DİN OLARAK BİLEN DİĞER DİNDEN OLAN İNSANLARIN SONU NE OLACAK (RABBİM BİLİR TABİİ Kİ ) merak ediyor ve düşünüyorum.
ÇOK İYİ BİR İNSAN DİYELİM AMA MÜSLÜMAN DEĞİL...sonu ne olacak..

bana benden küçük kardeşlerimin sorduğu soru bu..bende cevap veremiyorum.
çokiyi hayatları olan,insan olarak( yardımsever v.s.) diğerlerinin parmakla gösterdiği diyelim ama
onlar islamı bilmiyor diye cehennememi gidecek diye soruyorlar

Bir hatam var ise beni de affedin...İnsanız bizde hata yapabiliriz öğrenmek isterken
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
CASİYE-23 Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah’ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?
Bu ayetin tefsirindeki şifreler neler ???
mühürlenen bu gibi insanların kaderlerinde nasıl bir sebep (kaza) döngü olabilir ?
En büyük düşmanımız nefsimizin esiri olabilen bizler nefsimizin arzularını dizginlemek için nekadar çaba sarfediyoruz. DİZGİNLEYEBİLİYORMUYUZ???
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
CASİYE-23 Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah’ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?
Bu ayetin tefsirindeki şifreler neler ???
mühürlenen bu gibi insanların kaderlerinde nasıl bir sebep (kaza) döngü olabilir ?
En büyük düşmanımız nefsimizin esiri olabilen bizler nefsimizin arzularını dizginlemek için nekadar çaba sarfediyoruz. DİZGİNLEYEBİLİYORMUYUZ???

''Allah, insanın üzerinde tam bir gözetleyicidir''ENBİYA/1 O, insanın gizlediği ve açığa vurduğu bütün sırları ve tavırları bilir..''Hayra ve şerre'' olan bütün yönelişlerlerden haberdar'dır...O , insanların iyiniyetlerine ve yaptıklarına bakarak asla zulmetmeksizin, dilediğine ''hidayet etmekte, dilediğinin kalbini mühürlemekte....Şöyleki; bir bakıyorsunuz bazı insanlar, tabiatı ve kainatı müşahede ederek ''Allaha ulaşmakta'' bir çok insanlarda aynı manzarayı seyrederek, ''yaradanı inkar'' etmekte...Ne gariptirki aynı şey, bazılarının imanına, bazılarının inkarına sebeb oluyor..Yani bazıları ''Zahir'' ismini sezerken, bazılarıda, yaratanın muhteşem sanatını tefekkür yerine, yaratılandaki güzellikleri tesadüfe bağlıyor.....
İnsanın iradesi, çatallı bir yol kavşağındadır, iman ve küfrün tam ortasında..Her an sallantıdadır...O, isterse Allaha yakın, isterse Allahtan uzaktır.....
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
robotta irade tabiki olamaz Naime hanım...
bir tırnak bile yapamayan insanoğlunun ne haddineymiş?
Hakendiş kardeşimin açıklamalarıda teşekküre şayan,Allah razı olsun.
Fakat şöyle bir soru aklımdan çıkmıyor:
*Yaratan insanı yaratırken (irade)sini bağımsız mı yarattı ?
*Külli olan iradeyi (kader-kaza) hususunda insanoğlunun kendisinemi bıraktı?
*İnsan proğramın dışına çıkabilir mi?
Yani yarattığının (insin~cinsin~meleklerin&şeytanın) ne yapacağını önceden bilen ve(Lütfuyla Merhamet Eden,istediğine veren,istediğinden alan)Yaratıcı ,bu imtihan dünyasında kimin imtihanı kazanıp kimin kazanamayacağını Kalü Bela da belirlediğine göre ...
düşünüyorumda mesela : biz islamdan haberi olmayan Rusyanın dağlarında bir çoban olarak doğabilirdik. Şu an bile değiştirilmiş bile olsa (İncili~Tevratı)içinde ne var diye merak edip okumadığımız halde ozaman Hakk Din İslam'ı bulabilirmiydik acaba?
Allah(C.C) ın Lütfetmesiyle olabilecek bu iş ordaki aynı konumda olan insanlara neden Lütfedilmiyor olabilir?Onlara bizim ulaşmamız gerekip sebep bizmiyiz?
Çok karmaşık konular ...
Diğer kitapların değiştirilmesinde suçu olmayan,değiştirenlerin torunlarının yeri neresi (cennet mi-cehennem mi)?ki cahiliye döneminde doğru/yanlış bilinmediği üzre...
-Birde aklıma acaba Ruh nerede diye geliyor...
Mesela vücutta ise hangi organımızda?
Kalpte olsa,kalp nakli oluyo ama aynı ruh,Beyinde olsa beyin ölümü oluyo ama ruh çıkmıyor.Kolada bacakta olsa ki olamaz kopuyo gene aynı devam ediyor.Heralde Kal-ü Belada diye düşünüyorum.Bizim şu an gözümüzü yerinden çıkartıp dünyanın diğer ucuna damar yada organik kablo vasıtasıyla uzattığımızı düşünelim,biz bedenen bulunduğumuz yerde ama ruhen dünyanın diğer ucunda olmuyomuyuz?uzaktan kumanda gibi...
Sürş-ü Lisan etti isem Mevlam Affeder İNŞAALLAH.
İlim çinde bile olsa gidin alın diyen Hz.Ali (R.A) sözüne binaen bilgilendirilmek amacı ile ..
Selam ve Dua ile...CASİYE-23 Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah’ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?
Bu ayetin tefsirindeki şifreler neler ???
mühürlenen bu gibi insanların kaderlerinde nasıl bir sebep (kaza) döngü olabilir ?
En büyük düşmanımız nefsimizin esiri olabilen bizler nefsimizin arzularını dizginlemek için nekadar çaba sarfediyoruz. DİZGİNLEYEBİLİYORMUYUZ???


irade dünyada amel yapmak için verilmiştir imtihan maksadıyla
her insanın kaderi vardır/ hayati yoludur...insanın kendine has gücü yoktur, insan yaradılmıştır her ne ki varsa Allahın lütfü keremi sayesindedir . hiç bir yaratık için Yaratıcı iradesi dışına çıkmak yoktur. seçim yapabilmesi için yeterince irade verilmiştir insana...
insan bu dünyaya ne için gönderilmiştir? kulluğunu ıspatlamak içindir. kimi hayırla kimi zaman şerle deneniyoruz. nefsimizin haline göre..neyin hayır neyin şer olduğunu da bilmeyebiliyoruz bazen.
Allahü Teala herşeyi biliyor.."Yaratan bilmezmi" bilmeyen biziz ,Kalu belada söz vermiştik, sorumluluk almıştık ıspatlamak zorundayız..kendi ellerimizin yaptıklarının hesabını vereceğiz ,ne yaptığımızı öğreneceğiz..
hayat ve ölüm insan içindir..amel işlememiz içindir.
hiç bir mahluk için kaderinden kaçmak yoktur
kadere riza Allahın iradesine razı olmak demektir, isyan da aksi demektir...

İslamı diye bir din olduğunu bilmeyen insan yoktur ..bilmek istemeyen insanlar vardır. Allahü Teala her şey için bir sebeb yarattı ."her şey için bir sebeb yaptık" .Arayan buluyor. kim neyi arıyorsa onu buluyor .
insan kendisini bile bilmiyorken nerde kaldı ki belirsiz bir yerde yaşayan başka insanın halinden haberi olsun? bu sadece vahim bir zandır ,hakikate dayalı değildir. İslam zikir yoludur .Zikir hatırlamak demektir. Kalu belada söz veren verdiği sözü hatırlaması için söz verdiği Rabbini hatırlaması için..İslam Allaha kul olmanın yoludur ..
başka yollar ise seni yokluktan Varedeni unutup, benilk davasını taslayıp şeytanın yolunu izlemektir. şeytan da kalıbını vesile kılıp "ateşten yaratıldım" diyerek çok bildiğini zannetiği için kibirlenmiştir.

aslında her ne kadar toplumda yaşasak da yalnızız tek başınayız..
kendi kendimize uzağız kendi kendimizi başka yerlerde arıyoruz..tarihimizden koparılmışız, bilgimiz yarım yamalak

Allahü Teala buyurdu :"Biz Peygamber göndermediğimiz kavme azab etmeyiz."
"Herkes kendi yaptıklarından sorumludur"

Son peygamber Hz. Muhammed buyurur ki: “Ümmetimden veya Yahudilerden ya da Hıristiyanlardan, her kim benim peygamber olduğumu işitir de bana iman etmezse o kişi cennete giremeyecektir.”
(Ahmed bin Hanbel, Müsned, c. 4 s. 396; İbn Kesir, Tefsir’ül Kur’an-il Azim, c. 2 s. 266)


Ruh nedir önce şunu bilmesi gerekiyor insanın ki vücüdün neresinde olduğunu bilsin...

Ruhun hakkında bize bilgi verilmemiştir. Kuranda "Sana ruhtan soruyorlar deki : ruh Allahtandır . Size az bir bilgi verilmiştir.

Peygamberimiz ruhu şöyle anlatıyor :"her insanın kalbinde Allaha giden yol vardır"
Ruhun/nefsin 3 kuvveti vardır : akıl, şehvet ,gadab

insan bedeni içi boş bir maddi kalıptır. Ruh içindeyken hayat vardır. Ruh bedenden ayrılınca hayat yoktur. bir lambda cereyan varken lamba yanıyor ,cereyan yoksa lamba sönüyor

doğru ruh için sınır yoktur, onun için dünyanın öbür kenarında bile olsa "insan sevdiği ile beraberdir"
insan sadece madde değildir. madde dünya için bir kıyafettir sadece.

düşünme kuvveti akılda değil insanın kalbinden/nefisinden kaynaklanıyor .
Şeytanın yolunu izleyen insan benlik davasını yüklenen insan kendini ilah ediniyor..azgınlıkta küfürde ısrar edenlerin kalbleri mühürleniyor kör oluyor..
günah da hadiste böyle anlatılıyor : "günah bir kara leke gibidir . günahlar çoğalınca kalb kararıyor ,taş oluyor" böyle kalb de bir işe yaramıyor artık
hatırlatalım ki en büyük günahlar kibir ,isyan ve nefisini/hevaya tapmak şirk koşmak ,küfre girmek.

"ey Hattab oğlu, amel etmeye bak .Herkes yaratıldığı işin yolunu bulur ..
Bir kimse saadet ehli ise saadet ehli amelini işler
Bir kimse şekavet ehli ise şekavet ehli amelini işler "

aynası iştir kişinin. söz vermek /söylemek kolay ama arkasında durabilmek için gerçekten inanmak gerekiyor.

Hadise göre kaderde şunlar vardır : 1)nasıl yaratılcağı 2)rızkın tayini 3)işleyeceği ameli 4) iyi veya kötü kişilerden olacağı
Resulullah (sav) Miracta cenneti de cehennemi de , hesabı de gördü..geçmiş, şimdiki zaman, gelecek bize nisbette vardır.
biz henüz yer yüzündeyiz, bize düşen amel işlemektir.
Allahü Teala insanların doğru yolu bulabilmesi için Peygamberler gönderdi, salih insanları da vesile kıldı.
İnsan elinden geldiğini yapmalı, bir sürü fırsat var, faydalanmayanlara ,düşünmeyenlere kıyamet günü soracaklar : "sizi uyaranlar olmadımı? onlarda "oldu yalnız biz dinlemedik" diyecekler
çektikleri ise kendi ellerinin yaptıklarıdır

Allah ruhun boğaza gelinceye kadar affediyor, düşünüp anlayabilmemiz için ayetler yarattı, fırsat verdi

Abdülkadir Geylani (ks ) derki : Kaderi yazan değiştirmeye de Kadirdir : "Allah dilediğini imha eder ve sabit kılar Ümmü Kitab Onun katındadır"
onun için "dua kaderi değiştirebilir "

insanın kul olmak için yaratıldığını anlaması gerekiyor. Allaha kul olmuyorsa kendi alçak nefsine kul oluyor.

Ayrılık ve Arayış

İnsan öyle yalnız ki,kendi kendine uzak
O,hayata koşarken,hayatı ona tuzak

İnsan öyle yalnız ki,şarkılar hep ayrılık
Varlık,yokluk icinde sanılır ah gayrılık

Sevenler sevilenler, ayrı ayrı kefenler
Arzular çürür tende toprak olmuş sevenler

İnsan öyle yalnız ki,yok olmuş en yakınlar
Hasret,hüzün,gözyaşı,umutsuzluk yarınlar

İnsan bu,tükenecek sevgilerde dillerde
Ölümsüz ve doyumsuz O sevgili nerede?

Kafesteki kuş gibi özlenen uçmak hayat
Asıl vatana dogru ölüm gizli seyahat

Ayrılık bana zülüm ,ayrılık ama kimden
Ne ana, ne babamdan,ne fani sevgilimden

Yalnızım gündüz gece,hasretim bir güzele
Güzel ki,öyle güzel sahib ebed ezele

Sahip oldum ben bana ,ben oldu perde bana
Sahip ki sende saklı ey gönül arasana

Ötesinde hayalin gerceği hayal dünya
Gölgenin gölgesinde gerceği yutan rüya

Hayat icinde ölüm,ölümü ahret dünya
Yokluk içinde darlık darlıkta rahmet dünya

İnsan içinde nokta ,noktada nokta dünya
İnsanı çözen nokta ,onda gizli o sevda

Ah o sevda-sevgili gizli,gönlün içinde
Arananla-arayan,gül bülbülün içinde

Bihaber ah arayıs ,hep Hak'tır o aranış
Tek yoldur nur'a varmış,gayrı yollar aldanış

İhsan Kalfa
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
ilham verdiniz
Allah razı olsun sizden.
şunu anladım ki , kader/kaza belli ölçülerde bizim anlayışımıza sunulmuş.
bir yerde tıkanıp kalıyor insan.
Abdülkadir Geylani (ks ) derki : Kaderi yazan değiştirmeye de Kadirdir : "Allah dilediğini imha eder ve sabit kılar Ümmü Kitab Onun katındadır"
onun için "dua kaderi değiştirebilir "

yarattığının ne yapacağını bilen Yaratıcı bizi cennete yada cehenneme götürecek amellerimizide biliyor mutlaka.dua ile kaderimizin değişip değişmeyeceğinide.işte ben burda takılıyorum.İrade bizim elimizde ve Mevla'nın izni olmadan yaprak bile kıpırdamıyor.İdrak etmek/etmemek için fikri/aklı verende "O"...
Hz.Ömer(R.A) buyurduğu gibi fazla karıştırmamak lazım galiba?
Kader konusu insanı öyle bir girdapa sokuyor ki...
Mevla bizi idrak edip duası makbul olan Kullarından eylesin.
AMİN
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
ilham verdiniz
Allah razı olsun sizden.
şunu anladım ki , kader/kaza belli ölçülerde bizim anlayışımıza sunulmuş.
bir yerde tıkanıp kalıyor insan.
Abdülkadir Geylani (ks ) derki : Kaderi yazan değiştirmeye de Kadirdir : "Allah dilediğini imha eder ve sabit kılar Ümmü Kitab Onun katındadır"
onun için "dua kaderi değiştirebilir "

yarattığının ne yapacağını bilen Yaratıcı bizi cennete yada cehenneme götürecek amellerimizide biliyor mutlaka.dua ile kaderimizin değişip değişmeyeceğinide.işte ben burda takılıyorum.İrade bizim elimizde ve Mevla'nın izni olmadan yaprak bile kıpırdamıyor.İdrak etmek/etmemek için fikri/aklı verende "O"...
Hz.Ömer(R.A) buyurduğu gibi fazla karıştırmamak lazım galiba?
Kader konusu insanı öyle bir girdapa sokuyor ki...
Mevla bizi idrak edip duası makbul olan Kullarından eylesin.
AMİN

amin cümlemizden
Allahü Tealanın iradesi Mutlaktır. hiç bir şey Yaratıcının Mutlak İradesi dışında kalamaz..
İnsan bir yaratıktır, insanın kendine ait hiç bir şey yoktur. insan yokluktan yaradılmıştır. kokmuş bir su damlasından, su damlası görebilir mi? işitebilir mi? düşünebilir mi? icatlar yapabilir mi?
insanın gücü kuvveti yoktur. her ne ki varsa Allah Teala ihsan eyledi. Amel işlemek için insana irade verilmiştir. /seçme hakkı. Tabi bu irade Allahü Tealanın İradesi dışına çıkamaz. Yani insan seçim yapıyor/ona verilmiş irade gücüyle ...iki alternatiften birini seçiyor..burada anlaşılmayan nedir?
Allahü Teala her şeyi biliyor insanın ne yapacağını nasıl davranacağınıde çünkü Onun bilgisi erişlimez MUTLAKTIR kuşatıcıdır Allahü Teala zamandan ve mekandan münezzehtir..
Cennet de cehennemde yaradılmıştır ..Miracta Resulullah Efendimiz (sav) bunları gördü kimin gireceğinide gördü.

imtihan insan içindir. geçmiş-şimdiki zaman- gelecek bize nisbette vardır...
nimetlere muhtaç olan insandır, cennet-cehennem, dünya -ahiret insan içindir.
insan ona verilen iradeyle iki alternatiften birini seçiyor ,kendi yaptıklarının sonuncu ya mükafat yada ceza alıyor.

Hayrın de şerrinde Allahtan olduğuna inanıyoruz, çünkü ikisini yaratan Allahtır

"Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; sağlam kaleler içinde olsanız bile. Onlara bir iyilik dokunsa: “Bu, Allah’tandır” derler; onlara bir kötülük dokunsa: “Bu sendendir” derler. De ki: “Tümü Allah’tandır.” Fakat, ne oluyor ki bu topluluğa, hiç bir sözü anlamaya çalışmıyorlar? Sana iyilikten her ne gelirse Allah’tandır, kötülükten de sana ne gelirse o da kendindendir. Biz seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahid olarak Allah yeter. (4 Nisa Suresi - 78/79)

Her şey sonuçta Allah’ın dilemesi ve takdiriyledir. Başlara gelen kötülükler ise kendi elleriyle kazanılması sonucundadır.

Örneğin bir insan elini ateşe soksa eli yanar. Elinin yanması Allah’ın yarattığı kanunlar gereğidir. Fakat elini yakan buna elini sokandır. Sorumluluk elini sokan insandandır; ama onun elini yakan bu doğa kanunlarını yaratan Allah’tır.
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
robotta irade tabiki olamaz Naime hanım...
bir tırnak bile yapamayan insanoğlunun ne haddineymiş?
Hakendiş kardeşimin açıklamalarıda teşekküre şayan,Allah razı olsun.
Fakat şöyle bir soru aklımdan çıkmıyor:
*Yaratan insanı yaratırken (irade)sini bağımsız mı yarattı ?
*Külli olan iradeyi (kader-kaza) hususunda insanoğlunun kendisinemi bıraktı?
*İnsan proğramın dışına çıkabilir mi?
Yani yarattığının (insin~cinsin~meleklerin&şeytanın) ne yapacağını önceden bilen ve(Lütfuyla Merhamet Eden,istediğine veren,istediğinden alan)Yaratıcı ,bu imtihan dünyasında kimin imtihanı kazanıp kimin kazanamayacağını Kalü Bela da belirlediğine göre ...
düşünüyorumda mesela : biz islamdan haberi olmayan Rusyanın dağlarında bir çoban olarak doğabilirdik. Şu an bile değiştirilmiş bile olsa (İncili~Tevratı)içinde ne var diye merak edip okumadığımız halde ozaman Hakk Din İslam'ı bulabilirmiydik acaba?
Allah(C.C) ın Lütfetmesiyle olabilecek bu iş ordaki aynı konumda olan insanlara neden Lütfedilmiyor olabilir?Onlara bizim ulaşmamız gerekip sebep bizmiyiz?
Çok karmaşık konular ...
Diğer kitapların değiştirilmesinde suçu olmayan,değiştirenlerin torunlarının yeri neresi (cennet mi-cehennem mi)?ki cahiliye döneminde doğru/yanlış bilinmediği üzre...
-Birde aklıma acaba Ruh nerede diye geliyor...
Mesela vücutta ise hangi organımızda?
Kalpte olsa,kalp nakli oluyo ama aynı ruh,Beyinde olsa beyin ölümü oluyo ama ruh çıkmıyor.Kolada bacakta olsa ki olamaz kopuyo gene aynı devam ediyor.Heralde Kal-ü Belada diye düşünüyorum.Bizim şu an gözümüzü yerinden çıkartıp dünyanın diğer ucuna damar yada organik kablo vasıtasıyla uzattığımızı düşünelim,biz bedenen bulunduğumuz yerde ama ruhen dünyanın diğer ucunda olmuyomuyuz?uzaktan kumanda gibi...
Sürş-ü Lisan etti isem Mevlam Affeder İNŞAALLAH.
İlim çinde bile olsa gidin alın diyen Hz.Ali (R.A) sözüne binaen bilgilendirilmek amacı ile ..
Selam ve Dua ile...


Öncelikle kader konusuna biraz değiniyim. Ama tekrar ben size kader risalesini tavsiye ederim. En doğru bilgiyi oradan alırsınız. Bir önceki mesajımda dediğim gibi, bizim hidayete kavuşup kavuşmayacağımıza biz kendi yaptıklarımızla yön veriyoruz. Allah, insana hak ettiğini veriyor. İnkar etmek insanın elinde... Zaten bu dünya imtihanının sırrı burada. Elmas ruhlularla, kömür ruhluların ayrılması... Yani adaletsizlik yok.
Ve bu zamanda dünya yüzünde İslam'ı duymayan insanların olduğunu sanmıyorum. Haksız şekilde insanı Cehenneme gönderir mi? Sonsuz Adil olan Zat... Allah bilir. Geçmişte kitapları değiştirenler tabiki sorumludur. Ama herkes yaptığından sorumludur. Torunları onların değiştirdiğine bile bile uymuşsa onlar da sorumludur.


Şimdi ruh meselesi;
Ruhun varlığını insana baktığımızda nasıl anlarız. İnsan denen varlık madddeden yaratılmış. Her organı, iç ve dış organları maddedir. Manevi diyebileceğimiz bir organ var mı? Yok. Görünen ve görünmeyen(yani iç organları) tamamen maddeden müteşekkil... Et, kan, kemik... Ama insana baktığımızda insanda başka ne var? Sevgi, merhamet, utanma, sevinme, korku vs. Bütün bu duygular nedir? Manevidir. Maddi diyebilir miyiz? Kesinlikle manevi... Peki maddi olan insanda bu manevi duyguların kaynağı ne olabilir? KESİNLİKLE RUH... Sevginin kaynağı ruhtur. Kalp olamaz. Beyin olamaz. Çünkü onlar madde... Onların biyolojik görevleri var. Manevi bir olgunun kaynağı olamaz bunlar. O zaman bu duygular, ruhun varlığını gösteriyor.
Öncelikle ruh, insandır. Beden, ruhun evidir. Yani göz bir penceredir. Dünyaya bu pencereden bakar. İnsandaki maddi organlar ne kadar çıksa da(kesilse, kopsa vs.) ruh yerindedir. Kopan organla bir ilişiği kalmaz. Hayırlı geceler.
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Allah razı olsun muhterem insanlar.Konuya güzel aydınlık getirmişsiniz.İnsan yanlız kaldığında düşününce idrak edebiliyo bütün bunları.özelliklede tabiatte , doğada ise.Ama bazen isyan denmeyecek ölçüdeki meseleler hakkında aklına takılana cevap bulamadığında aklının biköşesinde acaba neden ? sorusu kalıyo...
mesela: doğduğunda özürlü doğan , aklının eksik olarak doğan insanlar , (daha doğmadan bilmiş tabiplerin çocuğu alalım demelerine ve ebeveyninde tamam demelerinede anlam vereniyorum.Doğduktan sonrada bu cinayeti işlerlermi diye düşünüyorum) bu özürde doğan çocukların durumu hangi cihette?
bunları düşünmek imanımızı zedelermi diyede sizlere soruyorum. Sebepsiz hiç bir şey yok , bunu biliyoruz. Sadece soruyorum: doğuştan spastik olan çocuk normal doğsaydı??? diye düşünen birçok insan vardır muhakkak.böyle düşünüpte dünyaya tekrar başka bir insan suretinde tekrar gelipte bir fırsat verilebileceğini zannedenler bile vardır ki var...^
birde şu var , mesela : alimden zalim , zalimden alim doğabilirmiş.amenna saddekna"
anne baba alim olan biri ile anne baba ateist olan biri aynı imkanlara sahip değil manevi olarak. Tamam anne baba zalimde olsa doğru yolu bulan çok insan var.Fakat bide şöyle bişey var, anne baba zalim ateist bir çocuk KORKAK/ÖDLEK biri ise,anne babası kızacak diye korkupta bişey araştıramıyorsa , korkusundan hiç bir şey yapamıyorsa bu insanın durumu ne olacak ? ehli müslim olan ve her akşam evde dini dohbet edilen bir ailede yatişen çocuk normal şartlarda alim olabilecek vasıflara sahip olması doğalken zalimde olabiliyor tabii.
geçenlerde köşe yazısında okumuştum : Hacc görevini ifa ederken bir hacı gördüklerini yazmış. -orda bir türk gördüm ve 10 yıl kadar süredir orayı mesken edinmiş diyor.Sebebini sormuş ve adam çocuğundan müzdaripmiş.çocuğu olmuyo diye üzülürken bir gü demiş ki "evlat olsun tövbe domuzdan olsun " demiş.ve bir erkek evladı olmuş.onu iyi yetiştirdiğini düşünmüş ama bir gün elindekini avucundakini alıp sokağa atıvermiş admı.ve adamcağızda soluğu orda almış ve geri dönmemiş.
Allah bizim evlatlarımızı zalimlerden etmesin.Dualarımızı makbul surette kabul eylesin İNŞAALLAH.
SELAM VE DUA İLE...
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Allah razı olsun muhterem insanlar.Konuya güzel aydınlık getirmişsiniz.İnsan yanlız kaldığında düşününce idrak edebiliyo bütün bunları.özelliklede tabiatte , doğada ise.Ama bazen isyan denmeyecek ölçüdeki meseleler hakkında aklına takılana cevap bulamadığında aklının biköşesinde acaba neden ? sorusu kalıyo...
mesela: doğduğunda özürlü doğan , aklının eksik olarak doğan insanlar , (daha doğmadan bilmiş tabiplerin çocuğu alalım demelerine ve ebeveyninde tamam demelerinede anlam vereniyorum.Doğduktan sonrada bu cinayeti işlerlermi diye düşünüyorum) bu özürde doğan çocukların durumu hangi cihette?
bunları düşünmek imanımızı zedelermi diyede sizlere soruyorum. Sebepsiz hiç bir şey yok , bunu biliyoruz. Sadece soruyorum: doğuştan spastik olan çocuk normal doğsaydı??? diye düşünen birçok insan vardır muhakkak.böyle düşünüpte dünyaya tekrar başka bir insan suretinde tekrar gelipte bir fırsat verilebileceğini zannedenler bile vardır ki var...^
birde şu var , mesela : alimden zalim , zalimden alim doğabilirmiş.amenna saddekna"
anne baba alim olan biri ile anne baba ateist olan biri aynı imkanlara sahip değil manevi olarak. Tamam anne baba zalimde olsa doğru yolu bulan çok insan var.Fakat bide şöyle bişey var, anne baba zalim ateist bir çocuk KORKAK/ÖDLEK biri ise,anne babası kızacak diye korkupta bişey araştıramıyorsa , korkusundan hiç bir şey yapamıyorsa bu insanın durumu ne olacak ? ehli müslim olan ve her akşam evde dini dohbet edilen bir ailede yatişen çocuk normal şartlarda alim olabilecek vasıflara sahip olması doğalken zalimde olabiliyor tabii.
geçenlerde köşe yazısında okumuştum : Hacc görevini ifa ederken bir hacı gördüklerini yazmış. -orda bir türk gördüm ve 10 yıl kadar süredir orayı mesken edinmiş diyor.Sebebini sormuş ve adam çocuğundan müzdaripmiş.çocuğu olmuyo diye üzülürken bir gü demiş ki "evlat olsun tövbe domuzdan olsun " demiş.ve bir erkek evladı olmuş.onu iyi yetiştirdiğini düşünmüş ama bir gün elindekini avucundakini alıp sokağa atıvermiş admı.ve adamcağızda soluğu orda almış ve geri dönmemiş.
Allah bizim evlatlarımızı zalimlerden etmesin.Dualarımızı makbul surette kabul eylesin İNŞAALLAH.
SELAM VE DUA İLE...




amin
her insanın kendine göre bir imtihanı var. bu insana bağlıdır. bazı insanlar sakat olarak dünyaya gelirler. veya sonradan bir organlarını kaybederler .bir hadis var. böyle kişilerin eksik olan uzuvları cennete sahibi için istiğfar edip bütün vucüdün cennette olmasını dilerler. böyle bir şey dünya açısından acı gelebilir ama ahiret açısından cennete girme vesiledir. Müslüman hasta olduğunda günahlar sonbahardaki yapraklar gibi dökülüyor. "Allah sevdiği kuluna bela verir" Ashabı Kiram (ra) bela gelmediği zaman üzülürlerdi .En büyük belalar de Peygamberlere gelir.

şu veya bu hastalık olmazsaydı ,şu şöyle olsaydı ne olacağını biz bilemeyiz. her şey yerli yerindedir. Kehf süresinde örnekler var. Musa (as) Hızır (as) rastlar ondan ilim öğrenmek ister . Hızır da "sen benimle sabredemezsin .ilmin olmadığın şeye nasıl sabredersin" ..sonra bindikleri kayığı deldi vs...(okursunuz Kehf suresinde) Musa sabredemeyip niye deldin kayığı içindekilerinin boğulmasını mı istiyorsun dedi. en sonunda Hızır (as) yaptıklarının hikmetini açıkladı. kayığı da zalim emparatör bütün kayıkları kendine alıyor, bu kayığı almayıp köylüye kalsın diye deldiğini söyledi.
her işin bir hikmeti vardır. biz bunu bilmeyebiliriz. Allahtan af dileriz.
tabiblere gelince onlar yanılabilirler. %100 garanti veremiyorlar. İslamda kürtaj bir tek halde yapılır :hamilelik kadının hayatını tehlikeye sokuyorsa.
yeni doğmuş bebek ölürse cennetlik olur annesi babası için istiğfar edip cennete girmeleri için Kıyamette şefaat eder.

dünyanın ne olduğunu anlamıyorlar. bilmiyorlar. dünyaya kimse tekrar dönemez. böyle inanmak da küfürdür. tenesühe inanan isyanından küfre girmiştir. iman şartları dışına çıkmıştır.
dünya ahireti kazanma yeridir. daha kabirdekilerin durumundan haberimiz yok, kulluğunu ihmal edenlerin ne azab çektiklerine aklımız ermiyor. keşke dünyaya tekrar dönüp iyi amel işleseydik derler nafile..keşke toprak olsaydık diye hayıflanıp dururlar. herkes hakkettiğini bulur.
siz dünyadayken size uyarıcı gelmedimi -geldi yalnız biz dinlemezdik derler öyeyse ellerinizin yaptıklarını çekin. ruhun boğaza gelinceye kadar fırsatları vardı ama umrunda değildi. Allaha inanmayanlar şöyle derler : sadece dünya hayatı vardır . ölüce toprakta cürüyüp yok oluruz. yeisleri de bundan.
bu dünyada insanın doğru yolu bulması için bir sürü fırsat ve vesile var Allaha kul olmak isteyenler için.


İman her insanın şahsi meselesidir. burada iman hakkında okuyabilirsiniz : http://forum.islamiyet.gen.tr/tasavvuf/58960-iman-ve-insan-davasi.html


Kıyamette ne evlad ne mal para vermeyecek. Kıyamette zaifler kuvvetlilerin yanına gidip siz bizi bu zülme sürüklediniz siz azabı siz çekin deyince zalimlerde bize uymazsaydınız derler.
zalimler hem kendilerinin hemde tebaasının azabını çekerler , tebaaları da birşey eksilmeden kendi günahları sonucu azabının çekerler.

hiç bir zalim insanın iman etmesini engelleyemez ,tek engel kendisidir, kendi nefsidir.

Allaha emanet olun
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
bu dünya ve içindekiler insana verilmiştir amel işlemesi için ve burada kaza dışında herşeyi insanın kendi yaptıklarının neticesidir. mesela Türkiyenin şuanki durumu başka türlü olamazdı. İMFnin sonucu ancak bu kadar olur. hatta daha da beter. kim ne ekrese onu biçer .insan dünyada düşünüp amel işlemeli .pişman olacağı şeyler yapmamalıdır.
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah razı olsun muhterem insanlar.Konuya güzel aydınlık getirmişsiniz.İnsan yanlız kaldığında düşününce idrak edebiliyo bütün bunları.özelliklede tabiatte , doğada ise.Ama bazen isyan denmeyecek ölçüdeki meseleler hakkında aklına takılana cevap bulamadığında aklının biköşesinde acaba neden ? sorusu kalıyo...
mesela: doğduğunda özürlü doğan , aklının eksik olarak doğan insanlar , (daha doğmadan bilmiş tabiplerin çocuğu alalım demelerine ve ebeveyninde tamam demelerinede anlam vereniyorum.Doğduktan sonrada bu cinayeti işlerlermi diye düşünüyorum) bu özürde doğan çocukların durumu hangi cihette?
bunları düşünmek imanımızı zedelermi diyede sizlere soruyorum. Sebepsiz hiç bir şey yok , bunu biliyoruz. Sadece soruyorum: doğuştan spastik olan çocuk normal doğsaydı??? diye düşünen birçok insan vardır muhakkak.böyle düşünüpte dünyaya tekrar başka bir insan suretinde tekrar gelipte bir fırsat verilebileceğini zannedenler bile vardır ki var...^
birde şu var , mesela : alimden zalim , zalimden alim doğabilirmiş.amenna saddekna"
anne baba alim olan biri ile anne baba ateist olan biri aynı imkanlara sahip değil manevi olarak. Tamam anne baba zalimde olsa doğru yolu bulan çok insan var.Fakat bide şöyle bişey var, anne baba zalim ateist bir çocuk KORKAK/ÖDLEK biri ise,anne babası kızacak diye korkupta bişey araştıramıyorsa , korkusundan hiç bir şey yapamıyorsa bu insanın durumu ne olacak ? ehli müslim olan ve her akşam evde dini dohbet edilen bir ailede yatişen çocuk normal şartlarda alim olabilecek vasıflara sahip olması doğalken zalimde olabiliyor tabii.
geçenlerde köşe yazısında okumuştum : Hacc görevini ifa ederken bir hacı gördüklerini yazmış. -orda bir türk gördüm ve 10 yıl kadar süredir orayı mesken edinmiş diyor.Sebebini sormuş ve adam çocuğundan müzdaripmiş.çocuğu olmuyo diye üzülürken bir gü demiş ki "evlat olsun tövbe domuzdan olsun " demiş.ve bir erkek evladı olmuş.onu iyi yetiştirdiğini düşünmüş ama bir gün elindekini avucundakini alıp sokağa atıvermiş admı.ve adamcağızda soluğu orda almış ve geri dönmemiş.
Allah bizim evlatlarımızı zalimlerden etmesin.Dualarımızı makbul surette kabul eylesin İNŞAALLAH.
SELAM VE DUA İLE...



Abi ruh konusunda tatmin oldun mu? Kader Risalesinden bazı yerler alıntılamamı ister misin buraya?
 

kula_kul_olmayan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2008
Mesajlar
28
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
ALLAH razı olsun,güzel faideli bilgiler edinmiş oldum ve olduk hepberaber.
ama kader konusunda hala bilgiye açım.
İnanın bu konuyu açtığımdan ve sizler yazdığınızdan bu yana düşüncelerimde ve hayatımda hissedilir değişiklikler oldu.
Risale-i Nur eğer sadeleştirilmişse yollamanızı isterim.zira dili bana ağır geliyor ve anlayamıyorum.Kısmet olursa sohpetlere gitmek istiyorum ama (birkaç kez gittim /temelden başlanılmadığı ve dili ağır geldiği için sıkıldım ve bidaha gidemedim) kısmet olmadı.
7 - A'RÂF SÛRESİ
44 Cennetlikler cehennemliklere, “Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’d ettiğini gerçek buldunuz mu?” diye seslenirler. Onlar, “Evet” derler. O zaman aralarında bir duyurucu, “Allah’ın laneti zalimlere!” diye seslenir.

45 Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir. Onlar ahireti de inkar edenlerdir.
[/COLOR]Ahireti inkar edenlerden ve etmekten Allah bizi saklasın. Bu ayet beni bir an için ürpertti.Siz okuyanlardan bazıları beni ürperten zandan uzak olsun.Haşa böyle bir şey olamaz lakin acaba ben böylemi yapmış oldum (Onlar Allah yolundan alıkoyan ve onu, eğri ve çelişkili göstermek isteyenlerdir.) diye düşünmeden edemedim.Allah böyle düşünmekten ve böyle düşündüğümü düşünülmekten muhafaza buyursun. Allah (C.C) içimizden geçenleri bilendir.Mevla anlama idrakı nasib etsin hepimize İNŞAALLAH:
Sizden bu konu hakkında yorum ve değerlendirmelerinizi beklerim.
Selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt