Aşka Mecnun Merhaba Dostum.
Şimdi dinde kızmak yoktur.sen yazmışsın nasıl desem kızma içinde geliyor:
yani büyük adamlar gibi anlatmışsın ama dediğin ve gösterdiğin örtü şekilleri yanlıştır.
milleti yanlış yönlediriyorsun
hele o resimler ne öle
başı açık kızlardan fazla dikkat çekiyor.hiç kusura bakma resimlerin hiç biri dogru değil.
diyeceksin asıl örtü şekli nasıl
sana cevabını yazayım ama oku:
Kadının örtünme konusunda Kuran, türbanla örtünmeyi değil, kadının sokağa çıktığı zaman yüzünün tanınmayacak şekilde, yani ferace ile örtünmesini emretmektedir.. Örtünmenin şekli Nur suresi 31. Ayette baş örtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler şeklindedir, ancak Ahzab 59 ayet de sokakta tanınmayacak şekilde örtünmeleri belirtilmiştir. Tanınmayacak şekilde örtünme ifadesi ise, kadının yüzünün tamamen kapatılması manasına gelir. Gözlerin bir peçe ile kapatılıp kapatılmaması tartışmalıdır. Bu konu hernekadar bazı yenilikçi İslami çevrelerce, ayet içinde geçen incinme ifadesine dayanarak, kadının o zamanki şartlar altında, müşrikler tarafından tanınarak incitilmemeleri için tamamen örtünmesi gerektiği, bu gün ise, Müslüman kadınlar için böyle bir tehlikenin bulunmaması nedeni ile, yüz kısmının tamamen örtünmesinin gerekli olmadığı şeklinde bir yorum getirilmek istenirsede, bu mantık olarak yanlıştır. Öncelikle, kadın bu şekilde örtünerek zaten müşrik kesime karşı, hernekadar suratı görülmese de, giyim şeklinden kendisini Müslüman bir kadın olarak tanıtmaktadır ki, salt Müslüman olmasından dolayı incitilecekse, bu şekilde incinmesi daha kolay olacaktır. Ayrıca, Ahzab 59 veya başka bir ayette, başkaları tarafından incitilmeyecek güne kadar tamamen kapansınlar şeklinde de bir ifade yoktur. Madem ki, iddia edildiği gibi kuran evrenseldir, Müslüman olan kadınlarda, Kuran'a göre tamamen kapanmak zorundadırlar.
Ahzab suresinde belirtilen örtünme şekli, sokağa çıktıkları zaman tanınmayacak şekilde dediğine göre, Nur suresinde belirtilen örtünme şekli daha çok ev içinde, misafirlerin yanında istenen bir örtünme şekli gibi görünmektedir. Ayet içinde bahsedilen zinet iki manadadır. Birincisi, kadının hem zinet olarak görülen kısımları, ki bunu, ''ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler'' ifadelerinden anlayabiliriz.. İkincisi ise, kadının süs olarak kullandığı ve daha çok ayak bileklerine taktığı takılardır. Bunun da takı olduğu, '' Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar'' ifadesinden anlaşılmaktadır.
Önce Nur suresi 31. Ayete bakalım..
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Burada görüldüğü gibi, "Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." ibaresi yer almaktadır ancak, bu ibarede baş örtüleri örtülürken yüz açık kalacak ya da kapanacak şeklinde bir tarif yoktur. Ancak Ahzab 59 ayet de bu açıkça belirtilmiştir..
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Türban hernekadar başı kapatıyorsada yüzü açıkta bırakmaktadır.. Ahzab 59 ayetteki ifade de "Onların tanınması ve incitilmemesi için" ifadesini kullanıyor. Eğer, yüzü açıkta bırakacak şeklinde örtülen dış örtüsü, sadece bir işaret şeklinde, onların incitilmemeleri için diğer kadınlardan ayıran bir özellik olarak kullanılacak olsaydı, "yüzleri açıkta kalacak şeklinde" gibi bir ifade ile bunu belirtmesi gerekmezmiydi ? "Onların tanınıp incitilmemeleri" şeklindeki ifade , yüzleri açık kalırsa tanınabilirler ve bundan dolayı da incitilebilirler manasını vurgulamaktadır. Bu durumda, ayet, açık olarak, kadınların tanınmayacak şekilde örtünmeleri gerektiğini ifade ediyorsa Türban’ın değil, cilbab’ın kullanılmasını emretmektedir. Yani dış örtülerinin Yemen, Umman, Iran, S.Arabia’daki ve diğer bir çok İslam ülkesinde hanımların yaptıkları gibi, yüzleri kapatacak şekilde örtülmüş olmaları gerekiyor…
Kuran’da geçen, celabiy, yani cilbab elbisenin üzerine giyilen, kadın feracesi demek olup başı ve yüzü tamamen örten örtü demektir..
CİLBAB; Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış örtüsünün, elbisesinin adıdır. “Baştan aşağı örten şey”, “kadının elbiselerinin üstüne giydiği her elbise”, “kendisiyle örtünmenin sağlandığı her türlü örtü.”
Şimdi dinde kızmak yoktur.sen yazmışsın nasıl desem kızma içinde geliyor:
yani büyük adamlar gibi anlatmışsın ama dediğin ve gösterdiğin örtü şekilleri yanlıştır.
milleti yanlış yönlediriyorsun
hele o resimler ne öle
başı açık kızlardan fazla dikkat çekiyor.hiç kusura bakma resimlerin hiç biri dogru değil.
diyeceksin asıl örtü şekli nasıl
sana cevabını yazayım ama oku:
Kadının örtünme konusunda
Kadının örtünme konusunda Kuran, türbanla örtünmeyi değil, kadının sokağa çıktığı zaman yüzünün tanınmayacak şekilde, yani ferace ile örtünmesini emretmektedir.. Örtünmenin şekli Nur suresi 31. Ayette baş örtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler şeklindedir, ancak Ahzab 59 ayet de sokakta tanınmayacak şekilde örtünmeleri belirtilmiştir. Tanınmayacak şekilde örtünme ifadesi ise, kadının yüzünün tamamen kapatılması manasına gelir. Gözlerin bir peçe ile kapatılıp kapatılmaması tartışmalıdır. Bu konu hernekadar bazı yenilikçi İslami çevrelerce, ayet içinde geçen incinme ifadesine dayanarak, kadının o zamanki şartlar altında, müşrikler tarafından tanınarak incitilmemeleri için tamamen örtünmesi gerektiği, bu gün ise, Müslüman kadınlar için böyle bir tehlikenin bulunmaması nedeni ile, yüz kısmının tamamen örtünmesinin gerekli olmadığı şeklinde bir yorum getirilmek istenirsede, bu mantık olarak yanlıştır. Öncelikle, kadın bu şekilde örtünerek zaten müşrik kesime karşı, hernekadar suratı görülmese de, giyim şeklinden kendisini Müslüman bir kadın olarak tanıtmaktadır ki, salt Müslüman olmasından dolayı incitilecekse, bu şekilde incinmesi daha kolay olacaktır. Ayrıca, Ahzab 59 veya başka bir ayette, başkaları tarafından incitilmeyecek güne kadar tamamen kapansınlar şeklinde de bir ifade yoktur. Madem ki, iddia edildiği gibi kuran evrenseldir, Müslüman olan kadınlarda, Kuran'a göre tamamen kapanmak zorundadırlar.
Ahzab suresinde belirtilen örtünme şekli, sokağa çıktıkları zaman tanınmayacak şekilde dediğine göre, Nur suresinde belirtilen örtünme şekli daha çok ev içinde, misafirlerin yanında istenen bir örtünme şekli gibi görünmektedir. Ayet içinde bahsedilen zinet iki manadadır. Birincisi, kadının hem zinet olarak görülen kısımları, ki bunu, ''ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler'' ifadelerinden anlayabiliriz.. İkincisi ise, kadının süs olarak kullandığı ve daha çok ayak bileklerine taktığı takılardır. Bunun da takı olduğu, '' Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar'' ifadesinden anlaşılmaktadır.
Önce Nur suresi 31. Ayete bakalım..
Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Burada görüldüğü gibi, "Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." ibaresi yer almaktadır ancak, bu ibarede baş örtüleri örtülürken yüz açık kalacak ya da kapanacak şeklinde bir tarif yoktur. Ancak Ahzab 59 ayet de bu açıkça belirtilmiştir..
“Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Türban hernekadar başı kapatıyorsada yüzü açıkta bırakmaktadır.. Ahzab 59 ayetteki ifade de "Onların tanınması ve incitilmemesi için" ifadesini kullanıyor. Eğer, yüzü açıkta bırakacak şeklinde örtülen dış örtüsü, sadece bir işaret şeklinde, onların incitilmemeleri için diğer kadınlardan ayıran bir özellik olarak kullanılacak olsaydı, "yüzleri açıkta kalacak şeklinde" gibi bir ifade ile bunu belirtmesi gerekmezmiydi ? "Onların tanınıp incitilmemeleri" şeklindeki ifade , yüzleri açık kalırsa tanınabilirler ve bundan dolayı da incitilebilirler manasını vurgulamaktadır. Bu durumda, ayet, açık olarak, kadınların tanınmayacak şekilde örtünmeleri gerektiğini ifade ediyorsa Türban’ın değil, cilbab’ın kullanılmasını emretmektedir. Yani dış örtülerinin Yemen, Umman, Iran, S.Arabia’daki ve diğer bir çok İslam ülkesinde hanımların yaptıkları gibi, yüzleri kapatacak şekilde örtülmüş olmaları gerekiyor…
Kuran’da geçen, celabiy, yani cilbab elbisenin üzerine giyilen, kadın feracesi demek olup başı ve yüzü tamamen örten örtü demektir..
CİLBAB; Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, car gibi dış örtüsünün, elbisesinin adıdır. “Baştan aşağı örten şey”, “kadının elbiselerinin üstüne giydiği her elbise”, “kendisiyle örtünmenin sağlandığı her türlü örtü.”