Ey bela ve musibete düşmüş insan bil ki ,o gelen musibet ve belalar öyle kudsi, ulvi, nurani bir makamdan öyle adil şefkatli bir zattan geliyor ki, o şaşmaz yanılmaz,O kusurdan münezzeh hatadan müberra, hakimi mutlak ve rahimi mutlak bir zattır.. Mükâfatı bol, rahmeti bol, inayeti bol olan bu zatın gönderdiklerini edep ve vakarla karşılayıp bela ve musibetlere diyeceğiz ki:
Ey musibet biliyorum ki, sefa getirmesen de hoş geldin. bir sebebe binaen geldin. Elbet seni bir gönderen var, başıboş değilsin... Seni gönderen zat öyle merhametli öyle kerem sahibi öyle şefkatli bir zattır ki onun narı da hoştur nuru da hoştur. İman nurunu, İslam nurunu peygamber nurunu, nimet nurunu, evlat nurunu, hayat nurunu bahşeden ve bu nurlarla hayatımızı nurlandıran zatın narı da nuru gibi hoş tur elbet.