Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Her dörtlükte Efendimiz(s.a.v) (3 Kullanıcı)

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Ankaraya oldukça yakın birilçedeyim Kasım kardeş buralarda hissediliyor deprem ankarada olan şiddetten 1 2 derece daha düşüğü oluyor ama insan ürperiyor dün gece işlediğim birgünaha sabaha kadar ağlaya ağlaya tevbe ettim bolca duaya ihtiyacım var dualarınızda unutmayın inşallah.
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
allah teala tevbeleri kabul edendir...rabbim tevbelerinizi kabul eder inşallah.size dua edeceğim şimdi. :Asiz de bana dua edinki bende işlediğim günahımın tevbesini yüce yaratıcımıza kabul ettirebileyim...:Arabbim üyeliğinizi hayırlı etsin aramıza hoşgeldiniz....
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Ankaraya oldukça yakın birilçedeyim Kasım kardeş buralarda hissediliyor deprem ankarada olan şiddetten 1 2 derece daha düşüğü oluyor ama insan ürperiyor dün gece işlediğim birgünaha sabaha kadar ağlaya ağlaya tevbe ettim bolca duaya ihtiyacım var dualarınızda unutmayın inşallah.

SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM.
RABBİM cümlemizin kusur ve günahlarını bagışlasın.
Onun kapısı her daim açık.girmek isteyene.
onun rahmeti herkese.almak isteyene.

RABBİM bizleri rahmetinden ve tövbe kapısından kovulanlardan eylemesin.amin.ankarada HACI BAYRAM VELİ hazretlerinede selam olsun.
 

ReisulKurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
414
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ibni mesud bir kafile ile yolculuğu sırasında şöyle bir sohbet etmiştir. r.a

Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle söylediğini duydum: "Allah, mü'min kulunun tevbesinden, tıpkı şu kimse gibi sevinir: "Bir adam hiç bitki bulunmayan, ıssız, tehlikeli bir çölde, beraberinde yiyeceğini ve içeceğini üzerine yüklemiş olduğu bineği ile birlikte seyahat etmektedir. Bir ara (yorgunluktan) başını yere koyup uyur. Uyandığı zaman görür ki, hayvanı başını alıp gitmiştir. Her tarafta arar ve fakat bulamaz. Sonunda aç, susuz, yorgun ve bitap düşüp: "Hayvanımın kaybolduğu yere dönüp orada ölünceye kadar uyuyayım" der. Gelip ölüm uykusuna yatmak üzere kolunun üzerine başını koyup uzanır. Derken bir ara uyanır. Bir de ne görsün! Başı ucunda hayvanı durmaktadır, üzerinde de yiyecek ve içecekleri. İşte Allah'ın, mü'min kulunun tevbesinden duyduğu sevinç, kaybolan bineğine azığıyla birlikte kavuşan bu adamın sevincinden fazladır.

Mağrib cihetinde bir kapı vardır. Bu kapının genişliği -veya bunun genişliği binekli bir kimsenin yürüyüşüyle- kırk veya yetmiş senedir. Allah o kapıyı arz ve semaları yarattığı gün yarattı. İşte bu kapı, güneş batıdan doğuncaya kadar tevbe için açıktır.

Ve bir hadiste de Şöyle Buyuruyor O Kainatın efendisi
"Aziz ve Celil olan Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbesini kabul etmek için geceleyin elini açar" ve ben Bunu bile bile geceleri uyuyamıyorum uyumak olmuyor ve Rabbim ömür verirse ömrümün sonuna kadar oruç tutmaya niyetim var kendimi affettirdiğime inanmak çok zor hafız olduğum için günahlar kat kat yazılıyor :(

Ebu Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en bilgin kişisini sordu. Kendisine bir râhib tarifedildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânının olup olmadığını sordu. Râhib: "Hayır yoktur!" dedi. Herif onu da öldürüp cinayetini yüze tamamladı.

Adamcağız, yeryüzünün en bilginini sormaya devam etti. Kendisine âlim bir kişi tarif edildi. Ona gelip, yüz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir tevbe imkânı olup olmadığını sordu. Âlim: "Evet, vardır, seninle tevben arasına kim perde olabilir?" dedi. Ve ilâve etti:

" Ancak, falan memlekete gitmelisin. Zîra orada Allah'a ibadet eden kimseler var. Sen de onlarla Allah ibadet edeceksin ve bir daha kendi memleketine dönmeyeceksin. Zira orası kötü bir yer. "

Adam yola çıktı. Giderken yarı yola varır varmaz ölüm meleği gelip ruhunu kabzetti. Rahmet ve azab melekleri onun hakkında ihtilâfa düştüler. Rahmet melekleri: "Bu adam tevbekâr olarak geldi. Kalben Allah yönelmişti" dediler. Azab melekleri de: "Bu adam hiçbir hayır işlemedi" dediler.

Onlar böyle çekişirken insan suretinde bir başka melek, yanlarına geldi. Melekler onu aralarında hakem yaptılar. Hakem onlara: "Onun çıktığı yerle, gitmekte olduğu yer arasını ölçün, hangi tarafa daha yakınsa ona teslim edin" dedi. Ölçtüler, gördüler ki, gitmeyi arzu ettiği (iyiler diyarına) bir karış daha yakın. Onu hemen rahmet melekleri aldılar."

Bir rivayette şu ziyade var: "Bir miktar yol gidince, ölüm gelip çattı. Adamcağız yönünü sâlih köye doğru çevirdi. Böylece o köy ehlinden sayıldı."
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
B)B)Allahumme salli ala seyidena Muhammed ve ali ala seyidena Muhammed B)B)

belki sana karşı yüzüm yok
sevabım az,günahım çok
belki hak etmedim
senden şefaat dilemeyi..
ey alemlere rahmet!
RABBİM nasip etsin bana
gül cemalini bir kez görmeyi...
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
SEVGİYİ EN GÜZEL YAŞAYAN VE YAŞATAN GÜLİZAR!..

Sana müptela olan her varlığın adedince salât ve selamlar üzerine olsun
Ey yüreğimde katmer katmer açan GÜL!
Gelişinle bahar, renklerini SENDE bulmuştu
Gidişinle de bahar hazan olup;
Ayrılığın soğukluğunu yine SENDE bulmuştu.
Asırlar geçti…
Bahar gelemez oldu yüreklerimize,
Aydınlatmayı senden öğrenen güneş, ısıtamaz oldu bizi
Çünkü;
Sevgini kâinata Gül kokunla yayan sen;
Asırlar öncesi,
Aramızdan süzülüp HABİB'ine kavuşmuştun.
Kavuşmuştun ya
Ardından;
Ne güller kokunu saçabiliyor,
Ne canlar kendini biliyor,
Ne de;
Yıldızlar doğduğun an parlarken,
Eski sevincini yaşayabiliyordu parlayarak.
Kalemler de küskündü Azrail'e yazamıyordu SENİ;
Firkatin acısını yüreğimizin ta derinlerinde hissettik
Ağıtlar yaktık
Gelsen de görsen nice benlerin ne halde olduğunu
Gelsen de görsen seni görmeden seni özleyen yüreklerimizin nasıl yandığını
GEL EY SEVGİSİYİ EN GÜZEL YAŞAYAN VE YAŞATAN GÜLİZAR!..

Öyle bir zaman yolculuğunda sallanıyoruz ki; rüzgârla titreyen yaprak misali… Kimimiz "Müminin derdini dert edinmeyen bizden değildir" hadisini umursamayıp yüz çeviriyoruz yardıma en muhtaç kardeşimize. Yalanlar, riyalar, nankörlüklerle donattık yeryüzünü. Nice canlar acıttık, nice kalpler kırdık. Sen, sana yapılan zulümlere hep sabrettin ve gül attın sevginle. Bizler sabredemedik, gül atamadık bizi üzenlere. Hâlbuki Sen "İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbiriniz sevmedikçe de(gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız" hadisini buyurmamış mıydın? Hep O'nun için sevdin ve O'nun için sevin dememiş miydin? Sevgi sözcüğü anlamını sen de bulmamış mıydı? GEL EY SEVGİYİ ANLAMLI KILAN "SEVGİ ÇİÇEĞİM!.."

Nice benler sevgiyi, vefayı öğreten sana karşı bivefayla yaşıyor ve ömrünün biteceğinin farkında değil. Sevginin adı haset, vefanın adıysa unutmak, unutulmak olmuş. Çoğumuz birbirimizi menfaatimiz için sevdik. Sensizliğin acısından yüreğimizin ta derinlerinde yankılanan feryadı duyamadık gafletimizden. Benliğimizi kendimize unutturan cahilliğe kaptırdık. Sevgiden mahrumca yaşadık asırlarca. Ama Eneslerimiz var rüyalarında seninle buluşan. Ebubekirlerimiz var hasretinden yürekleri büryan olan. Sümeyyelerimiz var sevdasından vazgeçmeyen yürek dağlayan, can acıtan işkencelere rağmen. Bilallerimiz var ismini anınca dizlerinin bağı çözülen.


"Ümmetim, ümmetim" dedin ilk bizleri düşündün. Bizler gözyaşının zerresini hak edemedik. Nefse hoş gelenleri yaşadık, sünnetlerinle yaşamayı erteledik hep. Lakin seni sevmek, sevebilmek, özleyebilmek hayat ışığımız, bizi Mevla'ya götürecek tek yolumuz olmuşsun. Pişmanlıklarımızla, cürmümüzle merhametine geldik, seni görmeden seni özledik, müptela olduk sana. Ey uğruna gözyaşları akıttığımız, sevgililer sevgilisinin en merhametli HABİBİ!..

Senin sevgindir bize varlığımızı hatırlatan
Senin sevgindir benliğimizi sen de bulduran

Yaratılmışların en güzel yaratılan insanı en çok sen sevdin, seni de öyle sevenler var ki; hani Ebu Süfyan, Zeyd' e yaklaşıp sormuştu ya:"söyle bakalım! Şimdi senin yerinde Peygamberin olsaydı da seni bırakıp, O'nu öldürseydik razı olur muydun? Zeyd:
"-ASLA" demişti, "Resul-i Ekrem'in hayatı yanında benim hayatım bir hiçtir. Canımın kurtarılacağını dahi bilsem Rasulullah'ın değil burada sizin elinizde öldürülmesine hatta Medine'de ayağına bir dikenin bile batmasına katlanamam!.. Ebu Süfyan Zeyd'in gül kokan bun cevabının karşısında hayretinden nasıl da haykırmıştı:
"BEN YERYÜZÜNDE O'NUN KADAR SEVİLEN BİR TEK KİŞİ GÖRMEDİM".

İnsanlık can çekişmede. Düşünemedik her şeyin birbirimizi sevmekle güzelleşeceğini. Doyasıya tadamadık kardeşliğin o güzel hazzını. Ve bilemedik gerçek imanın en güzel ispatı "insan sevgisi" olduğunu. Ey sevgisiyle yeryüzünü cennet eyleyen sevgili!..

"ey şairlerin ŞİİRİ
Şiirlerinse MISRALARI

Ey insanı en çok seven ve en çok sevilen sen; "YEGANE GÜLİZARIMIZSIN!.."
gül sevgimle gül sevdalısı sizlere duayla...

sümeyye gül...
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allahumme salli ala seyidena muhammed ve ali ala seyıdena muhammed


Her şey ama her şey onu hatırlatır
İsmi hep yürek kanatır
Her selam ve salavat anında ulaşır
Muminler bu yolda yarışır
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAHUMME SALLI ALA SEYIDENA MUHAMMED VE ALI ALA SEYIDENA MUHAMMED





Aşığım ben hemde delice
Tüm alemlerin efendisine
Yüzüm yokki günahımdan
Bakamamki ona utancımdan
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Allahumme salli ala seyidena muhammed ve ali ala seyıdena muhammed


Her şey ama her şey onu hatırlatır
İsmi hep yürek kanatır
Her selam ve salavat anında ulaşır
Muminler bu yolda yarışır

B)B) Allahumme salli ala seyidena Muhammed ve ali ala seyidena Muhammed B)B)


SELAM OLSUN OL RASÜLE
SELAM OLSUN ONA GİDENE
SELAM OLSUN
ONA YA RASÜLULLAH DİYENE

 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
B)B) Allahumme salli ala seyidena Muhammed ve ali ala seyidena Muhammed B)B)


SELAM OLSUN OL RASÜLE
SELAM OLSUN ONA GİDENE
SELAM OLSUN
ONA YA RASÜLULLAH DİYENE



Allahumme salli ala seyidena muhammed ve ali ala seyıdena muhammed





Selamın gönülden olsun
Mekanın cennet olsun
Allah koydu mubarek adını
Tüm dünya biliyor yüce şanını
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
Bir gün bana seslenirsen Ya Rasulallah
Çıkamam huzuruna utanırım
Bir gün benim için üzülürsen Ya Rasulallah
Bu azaba dayanamam yanarım

Hali perişan bir kul yanı başına gelirse Ya Rasulallah
Peygamberlerin yanında ümmetimdendir;
Deyip utanma Sen sakın. Boynunu bükme
Ben giderim Ya Rasulallah

Mahşerde bu ümmetin cehennemlik denirse
Sen üzülme! Ben cennete gitmesem de olur
Yeter ki gözünden yaşlar süzülmesin
Ne olacak ki yanarım Ya Rasulallah

Eğer bir gün bizi özler de gelmek istersen
Musap, Ömer, Bilal, Hubeyde, Ebubekir
Dayanamaz sensizliğe
Onları bırakıp gelme Ya Rasulallah

Biz Sana layık değiliz ki, Seni Onlar kadar sevemedik
Rüzgâr saçını dağıtır, ayağına diken batar diye üzülmedik
Hatta saçını biz ağarttık Belki kalbini günahlarımızla
biz yaraladık Seni hak etmedik Ya Rasulallah

Yine utanmadan eğer Sana kavuşmak için
Görevimi bitirmeden gelirsem Yenik düşmüşsem firaka
Yeter demişsem acılara Artık katlanamaz olmuşsam insanlara Hayır, hayır, hayır Girmediğim gönül kalmışsa Kabul etme,
Geri gönder, kov kapından Gücenmem söz Ya Rasulallah
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Bir gün bana seslenirsen Ya Rasulallah
Çıkamam huzuruna utanırım
Bir gün benim için üzülürsen Ya Rasulallah
Bu azaba dayanamam yanarım

Hali perişan bir kul yanı başına gelirse Ya Rasulallah
Peygamberlerin yanında ümmetimdendir;
Deyip utanma Sen sakın. Boynunu bükme
Ben giderim Ya Rasulallah

Mahşerde bu ümmetin cehennemlik denirse
Sen üzülme! Ben cennete gitmesem de olur
Yeter ki gözünden yaşlar süzülmesin
Ne olacak ki yanarım Ya Rasulallah

Eğer bir gün bizi özler de gelmek istersen
Musap, Ömer, Bilal, Hubeyde, Ebubekir
Dayanamaz sensizliğe
Onları bırakıp gelme Ya Rasulallah

Biz Sana layık değiliz ki, Seni Onlar kadar sevemedik
Rüzgâr saçını dağıtır, ayağına diken batar diye üzülmedik
Hatta saçını biz ağarttık Belki kalbini günahlarımızla
biz yaraladık Seni hak etmedik Ya Rasulallah

Yine utanmadan eğer Sana kavuşmak için
Görevimi bitirmeden gelirsem Yenik düşmüşsem firaka
Yeter demişsem acılara Artık katlanamaz olmuşsam insanlara Hayır, hayır, hayır Girmediğim gönül kalmışsa Kabul etme,
Geri gönder, kov kapından Gücenmem söz Ya Rasulallah


Selamunaleykum inanki yazacak hiç bişey bulamadım bunun üzerine ne yazıla bilirki Allah senden razı olsun A.e.ol
 

bugrahan3641

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2007
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Rabbım herkeze PEygamberımızın basıretınden,azametınden,merhametınden,ilerigörüşlülüğünden versın inşaAllah
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
Rengi değişti alemlerin tek bir gecede
Cihana rahmet yağdı, gül yağdı hep nur yağdı,
En güzel sancısıyla bir yetimin evinde
Mekke'den çıkan nurla kainat aydınlandı,
Gül ve nur yolunu kaybetmiş divaneleriz
On dört asırdır gül kokuna hasret çekeriz..

Suyun azizliği, gülün güzelliği senden
Senden, rahmet oluşu yağmurun üstümüze,
Narı var, nuru yok güneşin, ne varsa senden
Asrın zulumatından çıkar bizi gündüze,
Şimdi, ikliminde yanıp tutuşma zamanı
Şimdi, Allah’ın boyasıyla boyanma anı..

Su hayatlığını kazandı pazartesinden
Hazan ve hüzün bitti, gül ve nur devrindeyiz,
Gül ki; kokmuş yüreklere amberdir teninden
Nur ki; said olmuş, husrev olmuş izindeyiz!
”Nar nuru yakmaz”, nur narı da içine aldı
Nur; ateşe su, senden bize nurlu gül kaldı..

Gül; candır, nur; canan, ikisi de sendendir
Canisi olduk gülistanında güllerinin,
Ayın on dördü yüzünün nişanesidir
Mavileri solmuş olsa da umut şehirlerinin..
'Zaman ihtiyarladıkça Kur'an gençleşiyor'
Güllere can, nurlara nur katanlar geliyor..

Seyyidi olamadık biz nefislerimizin
Hep sersefil dolaştık dünya zindanlarında,
Nuru yok, feri de kalmadı gözlerimizin
Gül ve Nur arıyoruz saadet saraylarında,
Pazarda şahımız köle diye satıldı
Arştan ferşe çıkan elimizde niyaz kaldı..​

:A:A
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40

Firkatin acısına can dayanmaz,
Bir gece geliver , Ya Rasulallah.
Tabibler yarama çare bulamaz,
Derdimin dermanı , Ya Rasulallah
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAHUMME SALLI ALA SEYIDENA MUHAMMED VE ALI ALA SEYIDENA MUHAMMED





Firkatin acısına can dayanmaz,
Bir gece geliver , Ya Rasulallah.
Tabibler yarama çare bulamaz,
Derdimin dermanı , Ya Rasulallah
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
Ey SevgiliGelir misin rüyama bir kez göreyim cemalini
Engelliyor günahlarım gül yüzünü görmeyi
Arzum ahirette cennete seninle girmeyi
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Sensiz dünya zilletle boğuluyor
Asr-ı saadet günleri hasretle çekiliyor
Toplumun ahlakı gitgide çöküyor
Ne olur biraz gül bana Habib-i Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Geceler karanlık, yokluğunda her saniye
Ay doğmuş, güneş batmış ne çare bu çileme
Tutamazsam elini sırat üzerinde
Ne olur biraz gül bana Nebi-î Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Bir bilal olamadım ezanın için
Çıkıpta sahraya, kavrulmadı ayağım elim
Sen varken, sensiz olmak bilmem niçin
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Seni anar Ya Muhammed Kubbe-i Hadra
Yoktu keder yoktu zulüm asr-ı saadet zamanında
Kapılar aralanıyor karanlıklar ortasında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Sel olur göz yaşlarım, ismini duyunca
Tebessümün de ne hoştur ukbada
Şefaatini eksik eyleme mahşer anında
Ne olur biraz gül bana Resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa

Alemlere rahmetsin nurun ile
Kalplere düstursun ahlakın ile
Salat-u selamlar sanadır Ya muhammed
Ne olur biraz gül bana resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa(S.A.V)​
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
Sen yoktun Resulüm


Hz Adem'deydi nurun
Önce cenneti,
Sonra yeryüzünü şereflendirdin.
Adem nuruna affedildi
Arafat bu affa şahitti.
Sen yoktun
Nuh'un gemisindeydi Nurun...
Dalgalar yeryüzünü boğarken
Toprağın bağrındaki su
Gökyüzüyle buluşurken
Ve bu bir ilahi azap derken,
Allah nurunu taşıdı binbir sebeble
Tufan,nurunu selamladı edeple...
Sen yoktun...
Hz.İsmail'in alnındaydı Nurun
İbrahimi bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden
"Rabbimiz" dedi,
" Onlara kendi içlerinden
Senin ayetlerini okuyacak
Kitap ve hikmeti öğretecek onlara,
Onları temizleyecek bir elçi gönder " ;
Amin dedi on sekiz bin alem
Nurunla aydınlanan minicik ellerini
Semaya kaldırarak
Amin dedi İsmail.
Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı
Medine'den adı Uhud olan bir amin yankılandı
Sevr dağında.
Sen yoktun Sultanım...
Hz.İsa Ahmed diye muştuladı seni
Alemlerin efendisi diye sana seslendi
" Artık ben sizinle çok söyleşmem "dedi havarilerine
Çünkü bu alemin reisi geliyor...
Bekleyin Ahmed geliyor
Kainata Rahmet geliyor...
Havarilerin yüzünü okşayan,
ölüleri dirilten bir nefes oldun.
Ama sen yoktun.
Sen yoktun....
Hz.Abdullahın alnındaydı Nurun
Başı eğik gezerdi mazlum
Put eyle göklerden seni sorardı
Varaka seni arardı sema'da
Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler.
Ağlayarak süslediler ölüme!...
Ağlayarak “hadi dayına gidiyorsun” dediler.
Sen yoktun Sultanım...
Canlı canlı toprağa gömülmenin adı idi dayıya gitmek,
Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliği idi,
Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi.
En son çocuk atılırken çukura,
Annesinin suretinde bir melek tuttu onu
Ve tebessüm ederek Hira Nur dağını gösterdi
Melekler süslüyordu Hira'yı,
Efendisine hazırlanıyordu Cebel-i Nur
Efendisine hazırlanıyordu Mekke
Alem, efendisine hazırlanıyordu.
Kainatın gözü Hz.Amine'deydi
Toprak yalvarıyordu Rabbine...
Gel diye ağlıyordu mazlumlar
Gözleri Sema'da
Ve bir gelişin vardı Ya Resülallah
Bir inişin vardı yeryüzüne
Ve cebrail ardında yalın kılıç melekler
Bir inişin vardı yeryüzüne
Yetimler en huzurlu geceyi geçirdiler belki de...
doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini
Herşey sus pus olmuştu.
Hadi diyordu yıldızlar,
hadi diyordu Ay,
Kainat bir isim duymak istiyordu
Ve bir ses yükseldi Amine’nin evinden
Muhammed...
Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini
Muhammed...
Seni yaratan Allah'a kurbanız
Ey Dürr-i Yekta...
Sana O adı veren Rahman’a kurbanız.
Artık sen vardın...
Susuz topraklara rahmet indi seninle
Annenden sonra, anne Halime sevindi seninle
Yağmura mı ihtiyaç var?...
Kaldır şehadet parmağını...
Yağmuru salsın Allah
Sonra tut ağacın yaprağını
Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah.
Yeter ki sen iste
Sen iste Ya Resülallah
Deki; ben kimim?...
Dağlar, taşlar dile gelsin...
Dilsiz çocuklar ellerinden tutup
"ente resülallah" desin.
Sen vardın...
Bedir kârdı,
Uhud dardı,
Hendek yardı,
Yiğitlerin vardı.
Ölmek için yarışan yiğitlerin
Hele bir Enes'in vardı Ya Resülallah
Uhud'da öldüğünü duyunca arkadaşlarına;
" Niye burada oturuyorsunuz ? " diye sordu...
Onlarda ;
" Allah'ın resül-ü öldürülmüş ! " deyince...
" Peki O öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız,
Kalkın ve O'nun gibi ölün." demişti.
Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü.
Hem de ne şehit Ey Nebi...
Vücudu yaralardan tanınmaz halde idi
Kız kardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...
Musab bin Umeyer'in vardı senin...
Uhud'da sancağını taşıyan, öyle bir aşkla sana bağlıydı ki!...
Allah o gün meleklerini Musab'ın suretinde indirdi.
Ebu Hureyre'n vardı...
Acıkınca mescidin önünde durur
Sana bakardı, sen anlardın.
" Ya Ebahir!..gel " derdin.
Ve sen gittin...
Bir gidişle gittin.
Ardında hüznün kaldı,
Hasretin kaldı göklerde,
Bilal ezan okuyamaz oldu
Ne zaman teşebbüs etse
" Muhammed resülallah " demeye...
Dizinin üstine çöker kendinden geçerdi.
Sonra günler ay,
aylar yıl oldu.
Asırlar oldu...
Sensizliğe açtık gözlerimizi
Ama sen bırakmazsın bizi!...
Sen varsın...
Ey şehitlerin Sultanı sen varsın
Bir şehit bile ölmezken
Sana nasıl yok deriz.
Ebu Talip Şam'a giderken,devesinin önüne geçip;
" Beni burada kime bırakıp da gidiyorsun " demiştin
" Ne anam var ne babam..."
Ebu Talip bırakmamıştı bu yüzden
Sensizliğin ızdırabı ile inleyen
Ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Resülallah
Bırakma bizi ki ;
Allah " Sen onların içindeyken onlara azap edecek değiliz." buyuruyor
Bırakma bizi !...
Hayatı seninle öğretti Rahman
Kulluğu seninle tanıdık
Duayı senden öğrendik sevgili,
Hz.Ömer umre için senden izin isteyince,
Kardeşcik dedin ona;
" Duanda bana da yer ayırır mısın ? "
Bizler Ömer değiliz ama bütün dualarımız senin için.
Ey Rabbimiz!...
Resülünü anışımızdan haberdar et...
O'na binler salat,binler selam...
Habibine Makam-ı Mahmud-u ver...
O'na Vesile-i lütfet...
O'nu Refik-i Ala'ya yükselt....
Bizi de affet...
O'nun hatırına affet...
Zatının hatırına affet...
Ne olur affet bizi...
Bizi affet....
 

erciyes1984

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Kas 2007
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAHUMME SALLI ALA SEYIDENA MUHAMMED VE ALİ ALA SEYIDENA MUHAMMED






Kalplerin bağı , gönlÜmÜn huzuru,
Kaşın hilal , gözlerin çeşm-i ahu,
YÜzÜn gÜneş , rayihan gÜl kokusu,
Sen ayın ondördÜ , Ya Rasulallah
 

cennet_agaci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Kas 2006
Mesajlar
2,468
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
iStAnBuLL
Efendim......

Bir Ah Kaldi Bende Ey Sevgili,

Adini Mihladim Yüreğime Ey Nebi,

Sevdamsa Içimde,kuşatmiş Kalbimi

Hasret Sana Bu Can,ruhum Kalbimin Esiri,


Esaretini çözerse,sen çözersin Kalbimin,

Bir Sevda Ki Içimde Yanan, Sönmeyen Ateşindeyim,

Yüreğimdeki Derdin,dermani Sensin Efendim,

Gel Artik Ne Olur,sensiz Bu Cehennemdeyim.

Karanlik Gecelerin,sabahisin Sen önderim

Yürek Sana Sevdali,sevdanla Yaşiyor Bedenim

Göremezsem Seni,içim Yanar Can Nebim

Ruhum Seninle Beraber,niyazimla Izindeyim

Ne Olur Bir Kere Göreyim Nur Cemalini Ey Sevgili

Ne Olur Efendim,bekletme Sana Hasret Bu Zavalli Yüreği......
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt