Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[mürmüdük]

Oluk oluk kan aksa, kurtarılacak MESCİD-İ AKSA​

Filistinde bugün 'Öfke Günü'

16 Mart 2010
Hamas, bugünü Mescidi Aksa'ya destek için 'Öfke Günü' ilan etti, Kudüslüler sokaklara döküldü, yer yer çatışmalar yaşanıyor.
Hamas, bugünü Mescidi Aksa'ya destek için 'Öfke Günü' ilan etti, Filistinliler sokaklara indi. Kudüs'te Eski Kent'te El Aksa camii yakınında Hurva Sinagogu'nun yeniden inşa edilerek hizmete açılması sonrası bugün binlerce Filistinli, İsrail güvenlik kuvvetleriyle karşı karşıya geldi. Şehirde, yer yer polisle çatışmalar yaşanıyor.
Bugünü “Mescidi Aksa’ya Destek İçin Öfke Günü” ilan eden Hamas'ın çağrısı üzerine, Kudüs’te yaşayan Filistinliler Kudüs ve Mescidi Aksa için sokaklara indiler. Yer yer çatışmaların devam ettiği Kudüs'te Müslümanlar gün gün boyunca İsrail'in yerleşim ve imar planını protesto edecekler.
Doğu Kudüs'te bugün okula gitmeyen çocuklar da sokaklarda gösteri yapıyor ve İsrail polisi ile çatışıyorlar. Kudüs'te Eski Kent'te Mescid-i Aksa camii yakınında İsrail polisinin orantısız güç kullanmasına karşı, Filistinli göstericiler taş ve sopalarla karşılık veriyor.
Hamas, dün yayınladığı bildiride, İsrail'in Mescidi Aksa yakınlarında Harab Sinagogu’nun açılışını yapmış olmasının, sözde Süleyman Mabedi’nin inşasının ilk adımı ve temel taşı olduğunu söylemiş, bugünü öfke günü ilan etmişti.
Hamas, Siyonist işgal devletinin bu adımının İslami simgeleri çalma ve Kudüs ve Mescidi Aksa’ya saldırı anlamına geldiğini belirtti.
Hamas Hareketi, konuyla ilgili yayınladığı bildiride, İsraillerin öne sürdüğü tarihi rivayetlerin Siyonist hahamların uydurduğu hurafeler ve tarihe iftira olduğu vurgulandı.
“El-Harab Sinagogu’nun açılışı ve Mescidi Aksa’nın enkazı üzerinde sözde mabedi inşa girişiminin hesabı sorulacaktır” diyen Hamas, Arap halklarının ve İslam ümmetinin Filistin halkıyla birlikte İsraillilerin planlarına karşı koyacağını bildirdi.

 

[mürmüdük]

Cihad'dan Ümmete: Harab Sinagogu'nu Harabeye Çevirin

16 Mart 2010
İslami Cihad Hareketi, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına karşı İslam ümmetinin çok sert yanıt vermesini istedi
İslami Cihad’ın Gazze’deki sözcüsü Davud Şihab, İsrail’in Mescid-i Aksa’da yaptıklarına karşı İslam ve Arap ülkelerindeki İsrail elçilerinin sınır dışı edilmesini istedi.
Şihab “İsrail elçiliklerinin, İslam ve Arap ülkelerindeki varlığı meşru değildir. Ümmet, harekete geçerek, İsrail elçilerini sınır dışı etmelidir. İsrail, dünyadan soyutlanmalıdır. İsrail, sadece Filistin’i değil dünyanın tamamını tehdit etmektedir. Çünkü İsrail, ırkçı ve faşist bir rejimdir” dedi.
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Zİyad Nahale ise İslam ümmetine çağrıda bulunarak “Yahudilerin açacağı Harab kilisesini, Siyonist düşmanın başına yıkarak harabeye çevirmek için İslam ümmetinden gerçek bir intifada başlatmasını istiyoruz” dedi.
Arap Birliği’nin ve Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi’nin İsrail’le müzakerelere başlama kararını eleştiren Nahale, “İslami Cihad’ın Filistin topraklarındaki Siyonist projeye karşı duruşu nettir. Bu duruş, Siyonistlerin alacağı tavra göre değişmez. Siyonist düşman, topraklarımız ve mukaddesatımızı işgal etti. Bu rejim, gasıp bir rejimdir.
Biz, bu projeyi Filistin’den söküp atmak ve Filistin topraklarının her bir karışını kurtarmak için elimizdeki tüm imkanlarımızı kullanarak mücadele edeceğiz. Siyonist proje, Filistin’de hiçbir zaman gün yüzü görmemelidir” dedi.
isra haber

 

[mürmüdük]

Beyazıt'ta binlerce kişi Kudüs için buluştu!

19 Mart 2010
Kudüs'te yeni yerleşim birimleri oluşturmayı planlayan İsrail, bugün Cuma namazı sonrası, Beyazıt'ta protesto edildi.
Mescid-i Aksa yakınlarından tartışmalı bir sinagogu ibadete açan ve Kudüs'te yeni yerleşim birimleri oluşturmayı planlayan İsrail, bugün Cuma namazı sonrası, Beyazıt'ta protesto edildi.

Aralarında Özgür-Der, Medeniyet Derneği, İHH, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Mazlumder, Fatih Akıncıları gibi birçok İslami kuruluşun olduğu Filistin Dostları, bugün Cuma namazı sonrasında Beyazıt Meydanı’nda Mescid-i Aksa’nın sahipsiz olmadığını deklare etti.

Siyonist İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif girişimlerini protesto etmek ve işgalcilere karşı direnen Kudüs Müslümanlarıyla dayanışmak için Beyazıt'ta bir protesto eylemi tertip edildi. Filistin Dostları'nın çağrısıyla Cuma namazında Beyzaıt Camii'nde toplanan Müslümanlar namaz sonrası tekbirler ve sloganlarla Beyazıt Meydanı'na çıktı.

"Mescid-i Aksa Onurumuzdur!", "İsrail İle İşbirliği Suçtur!", "Siyonist Çeteyle İlişkileri Kesmek İçin Mescidi Aksa'nın Yıkılmasını mı Bekliyorsunuz?" vb. yazılı pankartların açıldığı eylemde çeşitli dövizler, Filistin direniş hareketlerinin flamaları ve tevhid bayrakları da taşındı.

Filistin Dostları adına Orhan Demiral'ın sunduğu eylemde ilk konuşmacı Vakit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karahasanoğlu Genelkurmay Başkanı'ndaki Ağlama Duvarı'ndaki fotoğrafını ve askeri alanda İsrail ile yapılan anlaşmaları hatırlatarak "Birileri üst düzeyde İsrail ile ilişkilerini zenginleştirseler de bizler asla bu işbirliğini onaylamayacağız ve Filistin halkının yanında yer almaya devam edeceğiz" dedi.

İkinci konuşmacı olarak Saadet Partisi İl Başkanı Erol Erdoğan, barışın ancak adaletle geleceğine dikkat çekti ve kanayan tüm coğrafyaların Müslümanların sorunu olduğunu belirtti. Erdoğan, İsrail Genelkurmay Başkanı Aşkenazi'yi ve Savunma Bakanı Ehud Barak'ı misafir ederek İsrail'in işgal politikasına karşı çıkılamayacağını söyledi.

Son olarak söz alan İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise İsrail'in Türkiye'de yüzde bir'lik bir oranla dahi tasvip edilmediğini hatırlattıktan sonra Siyonistlerin Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına sadece Kudüslü gençler, kadınlar, çocuklar değil; tüm İslam dünyasının direnmesi gerektiğini söyledi ve "Eğer Aksa'yı yıkmaya kalkışırlarsa Kudüs'te her birimiz göğsümüzü siper etmeye hazırız" dedi.

Eylem boyunca "İstanbul'dan Kudüs'e Direnişe Bin Selam!", "Müslüman Uyuma İlk Kıblene Sahip Çık!", "Aksa Muhafızları Yalnız Değildir!", "Birruh Biddem Nefdike Ya Aksa!", "Kanımız Canımız Feda Olsun Aksa'ya!", "Aksa'ya Selam Direnişe Devam!", "Ahmed Yasin Yolun Yolumuz!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "İslami Hareket Engellenemez!", "Siyonist Elçilik Kapatılsın!", "Siyonist Çeteyle İlişkiler Kesilsin!", "Emperyalizm Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!" şeklinde sloganlar atan topluluk sık sık da tekbirler getirdi.

İsrail bayrağının da "Kahrolsun İsrail!" sloganları eşliğinde yakıldığı eylem, Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya yönelik kirli planlara karşı teyakkuzda olma çağrısı ve Necmettin Irmak'ın yaptığı dua ile sona erdi.

Fotoğraflar: Sabiha Çimen

Kaynak: Ajanslar ve Haksöz/Time Türk

 

[Bayram Afyonlu]

Gönülden katiliyorum

Gönülden katiliyorum

Selamlar kardesler,
Bende gönülden katiliyor ve Yahudileri lanetliyorum. Allahim insallah onlari kendi oyunlariya helak eder...

 

[mürmüdük]

Kudüs'te kirli İsrail propagandası

11 Nisan 2010
Kudüs'te daha çok Yahudi kimliği hayali kuran siyonistler, devrede... Sokaklarda afiş asıp bildiri dağıtan Yahudiler, "Tapınak yapıyoruz, Mescidi Aksa'yı yıkıyoruz, herkes tapınağa yakın yerde ikamet etsin" çağrısı yapıyor.
Kudüs bölgesinde faaliyetlerini hızlandıran Yahudi grup ve cemaatler, geçtiğimiz günlerde bir bildiri yayınlayarak "Mescidi Aksa'nın bir an önce yıkılması ve yerine inşa edilecek Yahudi Tapınağına yakın ikamet etmenin gerekliliğini" vurguladılar.
"YAHUDİ TAPINAĞINI İNŞA EDECEĞİZ, YAKINLARDA OLUN"
Mahalle ve sokaklarda bu bildirileri dağıtarak kışkırtıcı çalışmalarını yaygınlaştırmaya çalışan siyonistler, Kudüs eski şehir surlarının içerisinde, Silvan mahallesi, Şeyh Cerrah, Rasel Amud ve Zeytin Dağı bölgelerinde yoğun çalışmalar yapıyorlar. Duvarların çoğu yayınladıkları bildiriyi destekler mahiyetteki afişlerle dolu. Burak Sahasını canlandırma ve kalkındırma adına, stantlar kurup broşürler dağıtarak, bağış topluyorlar.
El-Halil ve Megaribe Kapıları civarında kurulan iletişim noktaları ile "Yahudi Tapınağının en kısa zamanda yapılması ve ona yakın ikamet edilmesi"nin gerekliliğini anlatan çalışmalar ve kitapçıklar dağıtılıyor.
ONLARCA İLETİŞİM VE BİLGİ MERKEZİ KURDULAR

Çok yoğun ve ivedi çalışmaların yapılma gerekçesi ise broşür ve kitapçıklarda anlatıldığı gibi, tarihi mesnedi bulunmayan uydurma tapınağın inşasına bir an önce başlanılması. Bu doğrultuda, Kudüs Eski Şehirde 70'e yakın iletişim noktası, Silvan, Şeyh Cerrah, Rasel Amud ve Zeytindağı Mahallelerinde 40 civarında enformasyon merkezi kuruldu. Bu çalışmaların başını çeken ve organize eden "Beyt Orit" isimli grup birkaç gündür devasa bir gayretle çalışmalar yapmakta. Bu örgüt, Kudüs'ün batı yakasındaki Yahudi yerleşimcileri otobüslerle Mescidi Aksa'ya getiriyor. Otobüslerde kullandıkları afiş ve ilanlarda ise, "Tapınağın Yapılması İçin Acele Edin", "Kudüs'ün kalbinde Yahudiler vardır" şeklinde ifadeler kullanıyorlar. Mescidi Aksa'nın bir an önce yıkılarak yerine mabedlerinin inşa edilmesi için propaganda yapıyorlar.
KISA VADELİ BÜTÇELERİ 15 MİLYON ŞEKEL

Çalışmaları şenlik ve festival havasına sokarak Yahudilerin hepsini çalışmalara dahil etme amacına matuf düzenlemeler yapıyorlar. İsrail hükümeti, Yahudi örgütler ve eğitim bakanlığı ortaklaşa projeler düzenleyerek bütün öğrencileri Mescidi Aksa'ya yolluyorlar.
Burada iddia ettikleri tapınak alanlarını gezdirerek tarihsel bilinç oluşturma kaygılarıyla geziler yapıyorlar. Akademisyenler ve hükümet yetkililerinden oluşan bilgilendirme turlarında, "Yahudi tapınağı"na ilişkin bütün detaylar anlatılıyor. Bu devasa ve korkunç proje için dünya ölçeğindeki bütün Yahudilerden bağışlar alınıyor. Ve bu tezler için oluşturulan kısa vadeli bütçe 15 milyon şekel.
KUDÜS'ÜN KİMLİĞİ YAHUDİLEŞTİRİLİYOR

İsrail hükümetinin bütün organları, akademisyenler ve kolluk kuvvetlerince yapılan çalışmaların iki ana hedefi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, "Yahudi Tapınağı'nın inşa edilmesinin hızlandırılması", İkincisi ise, bu çalışmalar yapılırken, Yahudi mirasının tanınmasını sağlayarak yepyeni bir tarih bilinci oluşturmak.
Tutuklanmaktan korkan Olmert İsrail'e dönmüyor

Siyonist İsrail basın-yayın organları, eski Başbakanları Ehud Olmert'in siyasi-mali yolsuzluk suçundan tutuklanma korkusuyla İsrail'e dönme niyeti olmadığını bildirdiler. Ailesiyle birlikte ABD'ye yerleşen Siyonist İsrail'in eski Başbakanı Ehud Olmert, mali yolsuzluk suçundan tutuklanacağı korkusuyla İsrail'e dönmek istemiyor. İbranice yayınlanan "Maariv" gazetesinin konuyla ilgili verdiği habere göre, Olmert'in böyle bir karar aldığı şartlarda, onun ve İsrailli birkaç parti liderinin milyonlarca doları bulan siyasi-mali yolsuzlukları belgelenmiştir. Maariv gazetesi haberinin devamında İsrail'de böyle bir mali yolsuzluk ve rüşvet olayını "daha önce görülmemiş" olarak değerlendirirken, İsrailli bazı tanınmış şahsiyetlerin rüşvet karşılığında yasadışı inşaata izin verme suçundan gözaltına alınabilecekleri tahmininde bulundu.
Oluk oluk kan aksa, kurtarılacak MESCİD-İ AKSA

 

[mürmüdük]

 

[düşmelya]

şem-i gören pervane
aşkına doğru uçmazmı
yanmak olsada sonu
kendini ateşe atmazmı

bitermi artık bu sefer bitermi filistine bu yolculuk
dava uğruna kan damladı vallahi bitmeyek bu sevda
bitmeyecek bu uğurda yalo çıkanlar

bir gemi bir gemi daha bir daha bir daha
ta ki bu zulüm bitene kadar
bitmez bu seferler
ümit var olmak gerek ümidi kesmemek gerek

filistin dualarda buluşmak arzusuyla

 

[Kur'ana sevdalı]

'''zalimler için yaşasın cehennem.
Bu zulmu nefret ve şiddetle kınıyorum,rabbım onların cezalarını en iyi bir şekilde versin inşaallah.

 

[mürmüdük]

Türk donanması neden yolda değil



Terörist İsrail’in yardım gemisinde katliam yapması “Türk donanması hala neden yola çıkmadı?” dedirtiyor. Türkiye ayakta. Halk, hükümet, TSK’ya hareket emri vermeli diyor.


Pazartesi 31.05.2010 - 08:38


M. MUSTAFA UZUN / TİMETURK

İsrail’in Gazze gemisinde resmen katliam yapması infiale neden oldu. Başbakanlıkta acil toplantı sürüyor. Bülent Arınç açıklama yapacak. Ancak Türkiye ayakta. Terörist İsrail’in yardım gemisinde katliam yapması “Türk donanması hala neden yola çıkmadı?” dedirtiyor. Türkiye ayakta, Hükümet, TSK’ya hareket emri vermeli yorumları yapılıyor.

 

[mürmüdük]

İsrail Türkiye bayrağını indirdi, bayrağimız yerlerde süründü...






İsrail kontrol noktasına gelen Filistinlilerin astıkları Türkiye bayrağı askerler tarafından indirildi ve yere atıldı



İsrail'in uluslararası sularda Gazze'ye yardım götüren konvoya düzenlediği kanlı saldırının ardından Filistinliler, yoğun protesto gösterine başladı.

Çok sayıda kişi ellerindeki Türkiye bayraklarıyla birlikte sokaklara döküldü.

Bu arada sınıra asılan Türkiye bayrağı dikkat çekti.
Filistinlilerin sınıra astığı Türkiye bayrağı, İsrailli askerler tarafından indirildi.

 

[mürmüdük]

 

[mürmüdük]

Mavi Marmara Yolcuları...
Yardım Filosundaki Mavi Marmara gemisinde pekçok milletten vicdan sahibi insanlar vardı.

Türkiye’den de çeşitli derneklerden gönüllüler, gazeteciler, sanatçılar, parlementerler gemideydi. Gazze filosunda, Kuveyt'ten 1, Cezayir'den 10, Ürdün'den 1, Yemen'den 3, Bahreyn'den 1, Fas'tan 1, Mısır'dan 2, İrlanda'dan 3 olmak toplam 25 milletvekili vardı. Gemide 194 yabancı, 363 Türkiye'den toplam 557 katılımcı bulunmaktaydı.

Filo, saldırıya uğrayınca filodaki isimler de merak edilir oldu. Gemide Antalya’dan yola çıkan bazı isimler şöyle:

Bülent Yıldırım (IHH Başkanı)

Mustafa Özcan (Yazar)

Ahmet Varol (Yazar)

Cihat Gökdemir (Mazlumder İstanbul Şube Başkanı)

Ömer Karaoğlu (Sanatçı)

Hakan Albayrak (Yazar)

Gülden Sönmez (İHH)

Ümit Sönmez (TVNET(

Osman Atalay (İHH)

Murat Yılmaz (İHH)

Demet Tezcan (İHH)

Kemal Gümüş (Vakit Gazetesi Muhabir)

Sümeyye Ertekin (TVNET Muhabir)

Ahmet Can Karahasanoğlu (Vakit Gazetesi Muhabir)

Rıdvan Kaya (Özgürder Genel Başkanı)

Musa Üzer (Özgürder)

İbrahim Seyidani

Bahadır İslam

Sinan Albayrak

Eyüp Gökhan Özekin (BBP Genel Başkan Başmüşaviri)

Muhittin Açıcı (BBP İstanbul İl Başkan Yardımcısı)

Samet Doğan

Mehmet Irız

Zeliha Sağlam

Emrin Çebi

Zehra Öztürk

Adem Özköse (Gerçek Hayat Şam Muhabiri)

Muhammed İkbal Köse

Türker Saltabaş (Saadet Partisi İstanbul teşkilatı)

KONYA

Latif Selvi (Konya Sivil Toplum Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı- Eğitim-Birsen Konya Şube Başkanı),

Mustafa Erikci (Konya Anadolu İnsani Yardım Derneği Proje Yöneticisi),

Şükrü Nortcu (İHH Basın Sözcüsü),

Dr. Hasan Hüseyin Uysal (İHH Konya Gönüllüsü),

Sami Uysal (İHH Konya Sorumlusu),

Asım Sarıgüzel,

Muzaffer Babür,

Bayram Bayram,

Mustafa Sekmen,

Murat Taşkın (İHH Seydişehir Gönüllüsü),

Ahmet Gücü Yetmez,

Mustafa Tatlısu (Yeni Konya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni),

Bilal Çalıkuşu (Kon TV Muhabiri ).

KAYSERİ

Ali Tokluman (İHH Kayseri Şubesi yönetim kurulu üyesi),

Ali Yunusoğlu (İlim Yayma Cemiyeti'nden),

Furkan Doğan,

İlyas Yıldız (Anadolu Gençlik Derneği'nden),

Orhan Tokcan (Miraç Kültür Derneği'nden),

Gönül Memiş (İHH Kayseri Şubesi),

Fatma Kanlıoğlu,

Seyfullah Özgüven,

Ahmet Kaçar,

Aydın Bekar,

KOCAELİ

Kocaelili 4 kişiden İsmail Yeşildağ

Halim Yazıcı (Gebze)

Oktay Gökçe (Karamürsel)

İsmail Bayraklı (Karamürsel)

SAMSUN

Hüseyin Mutlu (Dost Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı)

İsmail Demir

Selim Küçük

ADANA

Cihangir Pakdil

Fatma Pakdil

Halil Bilek (Star Gazetesi Muhabiri),

Çiğdem Topçuoğlu (Teakvandocu), aynı sporda dünya şampiyonluğu bulunan eşi

Çetin Topçuoğlu (Teakvandocu)

Muhittin Yıldırım,

Fevziye Şenoğlu

Suat Koşmaz,

DENİZLİ

Halis Akıncı (Denizli Alperen Ocakları Başkanı),

Mehmet Emin Kaya

Zeki Kaya

MANİSA

Mehmet Varol

 

[mürmüdük]

Kesinleşmiş yaralı Türklerin sayısı belli oldu

İsrail'li teröristlerin Gazze'ye giden yardım gemilerine yönelik saldırı neticesinde 15 Türk'ün yaralandığı, 9 kişinin de hayatını kaybettiği açıklandı.

İşte yaralı 16 Türk

İsrail'li teröristlerin Gazze'ye giden yardım gemilerine yönelik saldırı neticesinde 15 Türk'ün yaralandığı, 9 kişinin de hayatını kaybettiği açıklandı.
İsrail Başbakanlık sözcüsü ve ordusu yaptıkları açıklamalarda, ölü sayısının 9 olduğunu bildirdi. İsrailli yetkililer, daha önceki açıklamalarında Mavi Marmara'ya düzenlenen operasyonda en az 10 kişinin öldüğünü söylemişlerdi.

Olay üzerine harekete geçen Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliği yetkilileri, üç ayrı şehirdeki hastanelere kaldırılan 15 Türk'ü ziyaret ettiklerini açıkladı.
Böylece İsrail operasyonunda en az 15 Türk'ün hastaneye kaldırılacak kadar ağır yaralandığı teyit edilmiş oldu.

İHH gemide yaralanan 16 Türk'ün ismini açıkladı
Yaralanan Türk yolcuların isimleri: Erkan Baydıcan, Muhattin Yılmaz, Osman Çelik, Suat Kaçmaz, Cevdet Ökenek, İmdat Avni, Mustafa Batran, Zebiha Gümrükçü, Şahin İbrahim Güleryüz, Mehmet Yıldırım, Şükrü Bekir, Canil Tunç, Saadettin Furkan, Tamer Yücel.

 

[mürmüdük]

"Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!

Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!

Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!

Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiği biriyim!


Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır!
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!

Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?

Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?

Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı?

Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye;"Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!" diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor?

Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak:"Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!

Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız!

Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz.

Bırakın savaşçı onuruyla ölelim!

Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın!

Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız!

Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın!

Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! Allah'ım! Sana şikâyette bulunuyorum... Sana şikâyette bulunuyorum... Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı Sana şikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin... Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı?

Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına Sana şikâyette bulunuyorum.

Sana şikâyette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı... Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı...

Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini Sana şikâyet ediyoruz..."

Eylül 2003 / ŞEHİD Şeyh Yasin

 

[mürmüdük]

Bize Mâlik, Nâfi'den; o da Abdullah ibn Umer (Radiallahu Anh)'den tahdîs etti ki, Rasûlullah (Salallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

"Siz müslümânlar (ileride) Yahûdîler'le harb edeceksiniz (onları kıracaksınız). Hattâ onlardan bir Yahudi taş arkasına saklanacak da o taş (dile gelerek): Ey Allah'ın kulu! Şu arkamdaki bir Yahûdîdir, onu da öldür! diyecektir.

(Sahihi Buhari, Kitabu'l-Cihad, Nr.136)



Ebû Zur'a'dan; o da Ebû Hureyre (Radiallahu Anh)'den haber verdi ki, Rasûlullah (Salallahu Aleyhi ve Sellem):

"Sizler Yahûdîler'le umûmî bir harb etmedikçe kıyamet kopmaz. Hattâ arkasında bir Yahudi bulunan taş: Yâ Müslüman! Şu arkamdaki Yahudi'dir, onu oldur! der.

(Sahihi Buhari, Kitabu'l-Cihad, Nr.137)

 

[mürmüdük]

1=Uluslararasi karasularinda Turkiye bandrali bir gemiye saldirilip geminin gasbi ve icinde pekcogu Turk vatandasi yolcularinin esir edilmesi uluslarasi hukukun acik ihlalidir.

2= Bu ihlal icinde acik savasi da barindiran pekcok yaptirimla tedip edilmelidir.

3= Kahrol demek yetmez. Kahretmek gerekir.

4= Turkiye`nin gasp edilmis gemisini ve esir edilmis insanlarini her turlu onlemi alarak kurtarma hakki vardir.

5= Bu olay Israilin Turkiyeye savas ilanidir. Bu kustahlik karsisinda hukumetin siddet dozu yukseltilmis sozler etmesi yani yeni laflar uretmesi yeterli degildir.

6= Iskenderunda hem de deniz ussumuze yapilan saldiri IHH gemisine yapilan saldiridan bagimsiz degildir. Iskenderun saldirisinda Israil parmagi kesin olarak aranmalidir.

7= TBMM acilen toplanmali ve icinde Hittin sozcugu de gecen uyari mahiyetindeki cok sert bir karari dunya kamuoyuna ittifakla ilan etmelidir.

8= Israil bolgede tamamen yalnizlastirilmali ve bu ulke butun iliskiler kesilmelidir.


Alıntıdır.

 

[mürmüdük]

İsrail vahşetine isyan mitingi

http://anadoluhaberim.com/editor/3-anadolu-haber.html
Saadet Partisi bugün İstanbul Çağlayan'da dev bir mitinge hazırlanıyor. 'Sustukça Ölüyoruz! İsrail Vahşetine İsyan Mitingi'ne 300'den fazla STK destek veriyor...
Üç yüzden fazla sivil toplum kuruluşunun destek verdiği, 50’ye yakın uluslar arası kuruluşun destek beyanında bulunduğu “İsrail Vahşetine İsyan Mitingi”nin bugüne kadar yapılmış mitingler içerisinde katılımın en yüksek seviyede gerçekleşeceği miting olması bekleniyor.

Anadolu’dan 500’ ün üzerinde otobüsle katılımın beklendiği mitinge İstanbul içerisinden de 1000’in üzerinde otobüs organizasyonu yapılıyor. Miting Tertip Heyeti 5 Haziran Cumartesi bugün Saat 16:00 da başlayacak mitin için tüm hazırlıkların tamamlandığını bildirdi.

Mitinge katılacak kardeşlerimizin alana girme konusunda sıkıntı yaşamaması için, saat 15:30 da alana girecek şekilde ulaşım planlarını yapmaları uygun olacaktır.

KORSANLIĞA DUR DEMEK İÇİN

05.06.10 Cumartesi bugün Çağlayan Meydanı’nda saat 16:00’da yapılacak olan mitingle alakalı olarak bir açıklama yapan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, “İsrail’in, uluslararası hukuku, insan hak ve hürriyetlerini hiçe sayan pervasız tutumu dünya kamuoyunca bilinen bir gerçekti. İçinde çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu sivil bir gemiye saldırarak masum insanları öldürmesi bunun son örneğidir. İsrail’e karşı sadece Türkiye’de değil, dünya kamuoyunda büyük tepki oluşmuştur. Günler geçmesine rağmen hala gemilerden, gemidekilerden, ölü ve yaralılardan sağlıklı bilgi de alınamamaktadır. Bu tam bir karartmadır. Bu mitingi biz düzenlememize rağmen bir siyasi parti mitingi değildir; onlarca sivil toplum kuruluşunun da destek vereceği zulme karşı olan herkesin mitingidir. 4 Ocak 2009’da yine Çağlayan’da yaptığımız Gazze mitingi bunun en güzel örneğidir. Benzer ve çok daha görkemli bir mitingle İsrail’in sınır tanımaz korsanlığına dur diyeceğiz. Bu maksatla sadece İstanbulluları değil, İsrail’in saldırganlığına “dur” demek isteyen her görüşten ve kesimden insanımızı Cumartesi günü Çağlayan’a bekliyoruz” dedi.

​

Erol Erdoğan, bu çerçevede miting hazırlıklarını paylaşmak üzere; 04 Haziran 2010 Cuma günü Saat 11.00’de İstanbul İl Başkanlığında bilgilendirici bir basın toplantısı yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Daha detaylı bilgi için tıklayın

http://www.saadet.org.tr

 

[mürmüdük]

Çağlayan Meydanı İsrail'e Karşı Gürledi..

DİŞE DİŞ,KANA KAN....
İNTİKAM...İNTİKAM...

06 Haziran 2010

Anadolu Haber
Akdeniz'de yaşanan İsrail vahşetine karşı, 300 Sivil Toplum Kuruluşu'nun desteğiyle Çağlayan Meydanı'nda Türkiye'nin en büyük mitinglerinden biri gerçekleştirildi.
Saadet Partisi'nin (SP) Çağlayan Meydanı'nda düzenlediği mitinge katılan onbinlerce kişi, yardım gemisine saldıran İsrail'i protesto ediyor. Türk ve Filistin bayraklarıyla alanı dolduran vatandaşlar, İsrail'i lanetledi.
SP'nin öncülüğünde düzenlenen 'Sustukça ölüyoruz-İsrail vahşetine isyan' mitingi Çağlayan Meydanı'nda toplanan on binlerce kişi, Türk ve Filistin bayrakları taşıdı. İsrail saldırısında şehit olanların fotoğraflarının taşındığı mitingde, İsrail aleyhine pankartlar açıldı, sloganlar atıldı.
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı mitingde Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, mitingde yaptığı konuşmada, İsrail devletinin, kurulduğundan beri 4 temel politikayı devlet politikası olarak uyguladığını ifade etti.

Kurtulmuş, haritası olmayan, sınırları belli olmayan ve devamlı sınırları genişleyen bir ülke olan İsrail'in sürekli Filistin topraklarını işgal ettiğini kaydetti.

BM'ye göre, İsrail'in topraklarının yüzde 70'inin işgal toprakları olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "İsrail'in devlet politikasının bir numaralı maddesi işgal, iki numaralı maddesi ise katliamdır. 31 Mayıs'ta 9 insanımız şehit edildi. Sürekli katliamlar yapıyor, delilleri karartıyor, olayları çarpıtıyor ve uluslararası hukuku hiçe sayıyor" şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, bu olayın çok fazla konuşulmayan bir yönü olduğunu belirterek, "İsrail, kurulduğundan bu yana ilk kez Türkiye'yi hedef almış ve Türkiye'ye karşı bir saldırı gerçekleştirmiştir" dedi.

Hükümetin izlediği dış politikayı eleştiren Kurtulmuş, "Gerçekten ses getiren dış politika, Mavi Marmara ile birlikte Akdeniz'in soğuk sularına gömüldü" ifadesini kullandı.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan da, bu mitingle ülkenin 72 milyon vatandaşına seslendiklerini, Filistin'de yaşananların artık herkesin sorunu olduğunu belirterek, "Bu mesele artık halkların meselesi. Kim adaletten yana ise kim zalime karşı ise bu dava onların davası. Bu dava insanlık davası" dedi.

Olayın duyulmasının ardından İstanbul'un, Ankara'nın ve insanlığın sokağa döküldüğünü ifade eden Erdoğan, "Ancak dünyayı yönetenler, ülkeleri yönetenler sustular, seyrettiler ama insanlık susmadı. Yer yerinden oynadı. Sivil öfke büyüdükçe nihayet efendiler de kımıldadı. Vahşeti anladılar. Kımıldayarak ses verdiler. Onun için diyorum. Bu mesele halkların, milletlerin meselesi. Vicdanı, cesareti, feraseti olanların meselesi" diye konuştu.

Erdoğan, Mavi Marmara'nın bir "insanlık gemisi" olduğunu, gemide 32 ülkeden insanların, Filistin dostlarının bulunduğunu söyledi.

Gemide Yunanistan, Amerika, İngiltere, Fransa, Belçika, İrlanda, İsveç, Diyarbakır, Van, Bingöl, Trabzon, Rize, Edirne, Antalya, Hatay, İzmir, Ankara ve Mersin'den gönüllülerin bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Mavi Marmara, Çanakkale gibiydi. Gazze ambargosunu insanlık delecek. Mısır duvarını, insanlık yıkacak. Biz haykırırsak, biz yola çıkarsak, dünyayı yönetenler de arkamızdan gelecek. Gelmek zorundalar" dedi.



"620 gönüllü silahsızdı"

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Mavi Marmara gemisi"nde bulunan 620 gönüllünün silahsız olduğunu, ancak İsrail'in bu insanlara kurşun yağdırdığını söyledi.

Yıldırım, Gazze'ye yardım çalışmasına dünyadan birçok insanın katıldığını, 50 ülke insanının gönüllü olarak geldiğini söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Filistin davasında "yardım konvoydan önce ve sonra" diye yeni bir milat başladığını kaydetti.

Bu saldırının insanlığa yapıldığını, dini, etkin yapısı ne olursa olsun herkese yapılmış bir saldırı olduğunu ifade eden Gündoğdu, Gazze'deki çocukların hayal kurması, yaşlıların, kadınların dünyaya yeniden umutlu bakması adına, bütün dünya çocuklarının masumiyeti adına terörist devlete haddinin bildirilmesi gerektiğini söyledi.

 

[mürmüdük]

Raid Salah, Türkiye Bayrakları İle Karşılandı

5 aydır İsrail zindanlarında olan Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah, Türk bayrakları ile karşılandı

5 aydır İsrail zindanlarında olan Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah, Türk bayrakları ile karşılandı

Mescid-i Aksa'nın muhafızı ve İslami Hareketin lideri Şeyh Raid Salah, 5 ay önce girdiği İsrail zindanlarından dün çıktı. Mavi Marmara gazisi olan ve saldırıdan hemen sonra hapse atılan Salah, Türk ve Filistin bayrakları ile karşılandı.

MUSTAFA R . ÖZGÜR ‘ün haberi

2007 yılında Mescid-i Aksa'nın kapılarından birisi olan el Meğaribe'ye ulaşan yolun tahrip edilmesi için gösterdiği sivil direnişten ötürü 5 ay hapis cezasına çarptırılan Mescid-i Aksa'nın muhafızı Şeyh Raid Salah, 5 ay önce girdiği İsrail zindanlarından dün çıktı.

İSRAİL’E HİZMET ETMEK YERİNE HAPSE GİRMEYİ SEÇTİ

İşgalci İsrail, Şeyh Salah'a hapis müddetinde İsrail işgal devletine bağlı müesseselerde görev yapmasını önermiş o ise hapis yatmayı tercih etmişti. Aksa’yı savunduğu ve Müslümanların onuru için mücadelesine devam eden Salah’ın hapishanede 3 adet kitap yazdığı öğrenildi.

​

İÇERİSİ BENİM İÇİN CENNET GİBİYDİ

Hapisten çıkmasını bekleyen kalabalığa seslenen Salah ise; “İçerisi benim için bir cennet yeriydi. Günlerim ibadet dolu ve çok güzel geçti’ dedi. Salah, içeride işkence çeken Müslüman kardeşlerinin bir an önce çıkartılmasını istedi. Mescid’i Aksa’nın muhafızı Şeyh Raid Salah’ın 2007 yılında Mescid’i Aksa’ya girmesi yasaklanmıştı. Bu yasak hala devam ediyor.

Türkiye bayrakları ile karşılandı

Mescid’i Aksa’nın muhafızı ve İslami Hareketin lideri Şeyh Raid Salah 5 aydır yattığı hapishaneden çıkışında ise Türkiye ve Filistin bayrakları ile Mescid’i Aksa fotoğraflarıyla karşılandı. Sabahın eken saatlerinden itibaren hapishane kapısında beklemeye başlayan Kudüs sevdalıları, saatler sonra bırakılan Raid Salah’ı bağırlarına bastılar. Sürekli tekbir getirip slogan atan kalabalığı selamlayan Raid Salah, herkese teşekkür etti.

Aksa’nın muhafızı zindana şerefi ile girmişti

Gazeteci Yazar Yasir ez-Zeatire de Şeyh, hapse atıldığında yazısında Aksa’nın muhafızı zindana şerefi ile girdiğini yazmıştı. Salah'ın Mavi Marmara'da ölümden kılpayı kurtulduğunu ve bu olaylar üzerine hapse girmesinin tuhaf gelmediğini yazan yazar o şerefli yolcuyu şöyle anlatmıştı; “Şeyh Raid Salah, Remle Hapishanesinde beş ay sürecek yeni tutsaklığına gururlu adımlarla dimdik yürüdü. Salah, uzun yıllardan beri boynu ilmeğin ucunda yaşıyor. Ama hep aynı kararlılıkla. Hapis cezası, bu yüzden umurunda bile değil. Senelerce tecrübe ettiği sıradan bir vakıa onun için. Yanında desteğini esirgemediği, davalarına sadık bir grup arkadaşı var. Şeyh’in asıl beklentisinin Allah yolunda, inandığı ve hayatını adadığı dava uğrunda şehadet olduğu biliniyor. Gerek Türk gemisinde gerekse Shin Bet eliyle cinayet planları başarısız olsa da tekrar denenmiyeceğini kimse garanti edemez.

HAPSE DÜŞMEK DAVA ADAMLARINI DAHA DA BİLER

Şeyh Raid Salah, aleyhine verilen yargı kararını büyük bir gururla karşıladı. Siyonist çevrelere meydan okuyarak, Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü ve bütün Filistin’i savunma davasını sürdüreceğini ilan ederek hapse yürüdü. Hapiste bile olsa sözünde duracaktır. Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin sevgisi kalplerini bürümüş olanlar bundan geri duramazlar. Zaten seneler önce demir parmaklıklar ardına düştüğünde bu duruma şahit olunmuştu. Hapse düşmek, dava adamlarını daha da biler. Dava önderleri, esirleri ve şehitleriyle gurur duyarlar. Bu gurur, uğruna mücadele verdikleri davanın gururudur.

​

SİYONİSTLER BU ADAMA KİN VE NEFRET DUYUYOR

Şeyh Raid, davasının haklılığına inanmış, samimi bir insan modelinin eşsiz örneğidir. Bu nedenle Faslı bir yahudi genç kızın, Türk gemisinden sağ salim kurtuluşundan sonra ondan etkilenerek islamı seçmesi hiç de şaşırtıcı gelmiyor. Kahraman, sade ve yiğitçe duruşunun arkasında, ümmetin çoğunluğunun şeyh ile aynı safta durması ve gece-gündüz uğrunda mücadele verdiği Mescid-i Aksa davasında onunla aynı ideali paylaşması yatmaktadır. Mescid-i Aksa ve çevresine hakim olup Süleyman Mabedini inşaya dönük planlarını boşa çıkaran bu adama Siyonistler kin ve nefret duyuyorlar.

​

Hapisten çıkmasını bekleyen kalabalığa seslenen İslami Hareketin lideri Şeyh Raid Salah; “İçerisi benim için bir cennet yeriydi. Günlerim ibadet dolu ve çok güzel geçti’ dedi.​

 

[mürmüdük]

İsrailden alçakça bir hamle daha!

İsrail mahkemesi, Yahudi yerleşimlerinin giderek çoğaldığı bir mahallede yaşayan Filistinlileri, evlerini aşırı sağcı Yahudilerle paylaşmaya mahkum etti.

Yaklaşık 60 yıldır bu evde yaşayan Hamdallah ailesi, yerleşimcilerin hileyle kendilerini evden atmaya çalıştığını belirtti.

ABD'Lİ İŞADAMI

İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre, Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait evlerin yerine Yahudi yerleşimleri inşa eden ABD'li işadamı Irving Moskowitz'e karşı 11 yıldır hukuk mücadelesini sürdüren Hamdallah ailesi, mahkeme kararıyla evlerinin bir odasını aşırı sağcı İsraillilere vermek zorunda kalacak.

Moskowitz, Hamdallah ailesi fertleri dahil 16 Filistinli'nin yaşadığı evi, 1990'da İsrail makamlarının evin sahibi olarak tanıdığı İsraillililerden satın almıştı.

ABD'li işadamı, söz konusu Filistinlileri evden çıkarmak için 11 yıl önce dava açmıştı. Kudüs Bölge Mahkemesi de, 2005'te Hamdallah ailesinin evin sonradan inşa edilen odalarında kalmasını yasaklamıştı.

'YARGI VE POLİS YAHUDİ YERLEŞİMCİLERİN YANINDA'

Evde 1952'den beri yaşayan Hamdallah ailesi, karara öfkeli. Boşaltılması istenen odada bir çift ve çocukları dahil üç kişinin yaşadığını anlatan Halid Hamdallah, yerleşimcileri hileyle kendilerini evden atmaya çalışmakla suçladı.

Mahkeme kararına göre, odaya İsrailli bir aileyle birlikte 2 polis gönderileceğini söyleyen Hamdallah, "Yargı ve polis onların yanında. Ne yapabiliriz ki? Niyetleri, hayatımızı cehenneme çevirerek bizi bu evden ayrılmaya zorlamak" dedi.

Evin bulunduğu Maleh Zeytim bölgesi, Doğu Kudüs'te Arapların yoğun olduğu bölgelerden biri. Bölgede Yahudi aileler için 14 yeni bina inşa etme planı, geçen hafta kabul edilmişti.

Doğu Kudüs'te işgalden bu yana binlerce Filistinli, İsrail'in oturma izni vermemesi nedeniyle, yıllardır yaşadıkları evlerini terk etmek zorunda kaldı. Evlerinden ayrılmamak için mücadele veren Filistinlilerse, İsrail mahkemelerinin yerleşim yanlısı kararları ve artan baskılarla karşı karşıya.