Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[nemire(MERHUM)]

Aleykümselam
Kimseyi kırmak istemem.Eğer böyle bir algı varsahakkınızı helal edin.
Takdir edersnizki bazı konularda sorumlu kişiler olarak bazı durumlara müdahale etmek bizim görevimizdir.
Bu konu ayetle sabirr olan ve bütün ulemanın ittifak ettiği bir konudur bu.
Alleh celle celaluhu bir erkeğe dört evlenmeye kadar ruhsat vermiştir.
Bu ruhsatı kullanmak isteyen kullanabilir.
Eğer bu konuda adaletsizliğe düşerse hayatındaki yaptığı herşeyden sorumlu olduğu gibi buda o kişinin sorunudur.
Bu konunun hikmetlerini anlamak için şartların oluması gerekir ve bu şartlarıda iyi analiz etmeyle konu tam anlamı ile anlaşılır.
Günümüzde bu konunun hakkı ile anlaşılması tabiki zordur.O nedenle fazlaca söz sarfetmekte yersiz olur
Hepimiz istesekte istemesekte hükme rıza göstermek zorundayız
Selametle kalınız

Selamun Aleykum


Muhterem kardeşim; Buyurduğunuz gibi erkeğe verilen çok evlilik ruhsatı elbetteki vardır buna itiraz söz konusu dahi olamaz .Rabbimizin c.c her hükmü bizim başımızın tacıdır,ancak bu izini kullanabilmek için birtakım şartları taşımak lazımdır,bizim iddiamız şudur günümüzde bu ruhsatı her isteyen kullanabilirmiş gibi bir rahatlık var bizim itirazımız bunadır aksine bu rusatı kullanmak bayağı zordur,Nitekim sizinde gayet iyi bildiğiniz gibi Hz.Ali'ye Fatıma annemizin üzerine evlenmek istemesine karşılık yüce Peygamberimiz S.A.V kızımı boşamadan olamaz diye izin vermemiştir.bu kıssadan da bizim anladığımız demekki o devirde bile bu izni kullanmak okadar kolay değilmiş.
Ancak sizin de buyurduğunuz gibi günümüzde bu konuyu hakkı ile anlamak zordur ve fazla söz sarfetmekte yersiz olur bu sözünüze canı gönülden katılıyorum.Ayrıca bizde sizi kırdıysak yahut üzdüysek bizi affediniz ve hakkınızı helal ediniz.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.

 

[El-Endulusi]

Aleykum selam, bu tür konuları forum ortamlarında açmak pek sağlıklı değildir. Zira özellikle bayanların tepki verdiği bir konudur. Şimdi işin dini yönü olduğu gibi örfi yönüde vardır. Mesela arabistanda bu konuyu kimse konuşup tartışmaz zira onşların örflerinde de vardır. İsterlerse alırlar yada almazlar. İslam dini de buna izin vermiştir. Orda bayanlarda bunu sorun yapmaz zira örfde vardır. Bu çok önemlidir.

Şimdi ülkemize gelirsek, Elhamdülillah müslümanız ve gönderilene (gayba) iman ettik. Öncellikle bunu kabul edicez. Bizim örfümüzde çok eşlilik yoktur, tek eşlilik vardır fakat ruhsatı yerine getirecem diyen kişiyede (eğer ki şartları yerine getirebilirse) sen niye böyle yaptın demeye de kimsenin hakkı yoktur. Zİra Allah c.c. izni vardır. Bu konunun ülkemizde konuşulması tehlikeli zira bizim kadınlarımız kıskaçtır ve maalesef bazen kıskançlıkları herşeyinde önüne geçmektedir. Buda onların imanlarını kaybetmelerine sebep olmaktadır.

Misal; konu bu olduğu için söylüyorum. Bir kişi deseki İslamda bu izin var dese başka bir kadında çıkıp hayır olurmu öyle şey yada Allah c.c. ne karışır kaç tane eş alınacağına dese kafir olur. Ayete itiraz ve red insanı kafir eder. Bu sebeple özellikle bayanlar konuşurken veya tartışırken dikkatli olmalarında fayda vardır. Bu konu 2 yönlüdür dini ve örfi. Ayetde 2 yöne de işaret vardır. Nisa suresi 3 .ayetde dini ve kaide olarak "size helal olan diğer kadınlardan ikişer, üçer ve dörder olmak üzere nikahlayın" derken örfi olarak da devamında "Şayet aralarında adalet yapamayacağınızdan endîşe ederseniz, o zaman bir tane almalısınız" diye bildirip ayetin sonunda tavsiye verilmiştir "Bu, adaletten sapmamanıza daha uygundur."

İbni Kesir tefsirinde mevzu bölüm şeyle tefsir edilir.

Allah Teâlâ : «Şayet aralarında adalet yapamayacağınızdan endîşe ederseniz o zaman bir tane almalısınız. Veya sahib olduğunuz câriye ile yetinmelisiniz.» buyuruyor. Başka bir âyet-i kerîme'de de «Ne kadar isteseniz yine de kadınlar arasında adalet yapamazsınız» buyrulduğu üzere kadınların birden fazla olması halinde; aralarında adaletli dav-ranamamaktan korkarsanız, böyle bir endişesi olan kişi bir kadınla ya da odalık cariyelerle yetinsin. Zîrâ onlar arasında vâcib değildir, müs-tehabdır. Yaparsa güzeldir, yapmazsa günâhı yoktur.

 

[_YUSUF_]

Selamun Aleykum


Muhterem kardeşim; Buyurduğunuz gibi erkeğe verilen çok evlilik ruhsatı elbetteki vardır buna itiraz söz konusu dahi olamaz .Rabbimizin c.c her hükmü bizim başımızın tacıdır,ancak bu izini kullanabilmek için birtakım şartları taşımak lazımdır,bizim iddiamız şudur günümüzde bu ruhsatı her isteyen kullanabilirmiş gibi bir rahatlık var bizim itirazımız bunadır aksine bu rusatı kullanmak bayağı zordur,Nitekim sizinde gayet iyi bildiğiniz gibi Hz.Ali'ye Fatıma annemizin üzerine evlenmek istemesine karşılık yüce Peygamberimiz S.A.V kızımı boşamadan olamaz diye izin vermemiştir.bu kıssadan da bizim anladığımız demekki o devirde bile bu izni kullanmak okadar kolay değilmiş.
Ancak sizin de buyurduğunuz gibi günümüzde bu konuyu hakkı ile anlamak zordur ve fazla söz sarfetmekte yersiz olur bu sözünüze canı gönülden katılıyorum.Ayrıca bizde sizi kırdıysak yahut üzdüysek bizi affediniz ve hakkınızı helal ediniz.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.

Aleykumselam
Bakınız değerli büyüğümüz iki mesajınızda çelişki var aşağıda alıntıladığım ve kırmızı ile renklendirdiğim daha önceki mesajınızda yazdığınız ''tamamen kapatıyor'' demek çok eşlilik hükmünü ortadan kaldırmak anlamına gelir o nedenle ben konuya müdahale etmek istemiştim.
Bir hata gördüğümüzde düzeltmek hepimizin görevidir.

Endulusı kardeşimiz konuyu güzel bağlamış kendisine teşekkür edeim

Şimdi bu konuda çok eşlililiği savunduğum anlamıda çıkabilir böyle bir düşüncede olmadığımıda belirtmekte fayda görüyorum.
Ama ruhsatında var olduğunu hepimizin kabul ettiği etmesi gerektiğini açıklamak istedim.
Ben kullanırmıyım bu ruhsatı derseniz tabiki hayır insanlar günümüzde bir eşi bile idare etmeklee akla karayı seçerken fazlasını nasıl idare edebilsin zor iş olsa gerek.Evli kardeşlerimize Allah kolaylıklar versin çünkü saliha bir eş ahireti kazanmak için çok büyük bir nimetken aksi insan için çok büyük bir imtahandır.Mevlam bizlerede saliha bir eş nasşp etsin inşaAllah

Selamun Aleykum


Hanımların bu konuda düşünceleri hakkında ben bir şey söyleyemem,benim söylemek istediğim Rabbimizin bu konudaki müsadesidir.Birinci olarak Rabbimiz canınız istiyorsa ikinci eşi alın demiyor,bunu şartları var zaten hepiniz bu şartarı gayet iyi biliyorsunuz,asıl mesele Rabbimizin eşler arasında mutlak bir adelet sağlamak şartıyle diye bir hükmü var ve ayet böyle bir adaleti ancak Allah'tan c.c başka kimse uyguluyamaz o zaman senin için tek eş daha hayırlıdır diyerek aslında kapıyı tamamen kapatıyor itirazı olan varsa bana değil Yüce kitabımıza baksın.Apaçık bir ayet varken daha neyin tartışması ve yorumu yapılıyor.Eğer Allah c.c gibi mutlak adalet uyguluyacak kendine güvenen bir babayiğit varsa çıksın ortaya ama nerede....Alemler içersinde Allah'tan c.c başka hiç bir varlık mutlak adalet uyguluyamaz bu mümkün değildir.
Gelelim işin beşeri yönüne olacak işmidir insanın eşini bu derece üzmesi, düşünün bir kere o hanımın ruh halini zaten kadınlar yaratılış itibarı ile erkeğe göre daha hisli daha zarif çabuk kırılan insanladır değermi insanın eşini böyle üzmesi hakmıdır revamıdır?Rabbimizin c.c kadınlar size Allah'ın emanetidir diye ayeti varken bu yapılırmı? Allah'ın c.c emanetine ihanet edilirmi?edilirse emanetin sahibine ne cevap verilecek?Daha bu konuda sahifeler dolusu yazı yazabilirim,ayrıca bu konuda tez hazırlamış bir kişi olarak bunları sizlere kısaca yazmak istedim.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.

 

[nemire(MERHUM)]

Selamun Aleykum

Muhterem kardeşim ; Öncelikle saliha bir eş duanıza amin diyorum,biz bu dünyada o defteri kapattık 8 yıl önce eşimizi kaybettik.Allah c.c sizlere hayırlı eşler ve mutlu yuvalar nasip etsin,gelelim çelişki dediğiniz yerlerin izahına öncelikle şunu belirtmek isteri ben hafızım dünya üzerinde hiçbir hafız Kuran ayetine yok diyemez çünkü bu küfürdür daha doğrusu hiçbir mümin böyle şeyler asla söylemez.Bakın muhterem kardeşim ben bu konuda yıllar önce tez hazırladım ve bu tezimi sizlerinde yakından tanıdığı din büyüklerimize kabul ettirdim vede teşekkür ettiler orada da bu Ruhsat vardır ama okadar zordurki bu izni kullanma şartları hemen hemen bu kapı kapalıdır diye başladık ve çok geniş izahatlar sonunda onlarda hayır diyemediler,siz beni Ayeti yok saydığım zannına kapıldınız oysa ayet elbette var ama ve baş üstüne ama işte bu işin birde aması var şartlar öyle ağırki hadi kullanmak kolaysa kullan bakalım.Şimdi bir düşünelim bakalım eğer bu iş okadar kolay olsaydı Efendimiz s.a.v Hz. Aliye peki der izin verirdi,fakat sizinde gayet iyi bildiğiniz gibi hayır dedi hatta bir müddete Hz. Ali ye darıldı.Yine gayet iyi bildiğiniz gibi Rabbimiz c.c Peygamber hiç bir sözünü Rabbinden izin almadan kendi nefsine göre konuşmaz diye ayet göndermiştir .Bu konu çok geniş izahat isteyen bir mevzuu dur böyle kısacık anlatılmaya çalışılınca yalnış anlaşılıyor veyahut biz tam anlatamıyoruz,eğer mümkün olsaydı zatı âlinize bu konuyu geniş bir zamanda ve geniş bir mekânda anlatabilseydik o zaman ne demek istediğimizi anlatabilirdik.Bizim sözlerimizde çelişki yoktur Ayet elbette vardır ama kullanmak için yürek ister,örnek olarak sunduğunuz her iki yazımda da ayet yok demedim şartları okdar ağır ki kapı kapanıyor dedim,Fıkhta sizinde buyurduğunuz gibi 1000 tane cariyen olsa da 4 kadın alabilirsin diye bir söz sizcede olucak işmidir? Eğer sizcede bir sakıncası yoksa bu konuyu kapatalım iş tartışma şekline dönmesin,sizin iyi niyetli bir zât olduğunuzdan eminim fakat görüyorsunuz kırgınlıklar oluyor,biz yaşımız itibarı ile herhalde fazla alınganız,ve bu sebeple siteden geldiğimiz gibi sessizce çekilmeyide düşünmekteyiz.Size Rabbimden hayırlı ve uzun bir ömür dilerim.Rabbim yar ve yardımcınız olsun.

Saygılarımla.

 

[melissa26]

Değerli büyüğümüz, Sayın Nemire
Selamun aleykum (önce selam sonra kelam der büyüklerimiz )
Değerli ve faydalı görüşlerinizden tabiki yararlanıyoruz, demek istediğinizi bilen için sormadan da anlaşılıyor...
Takdir ederseniz zor bir konu, itiraz eden olacak, Allah 4 eş hakkı verdi , istersek alırız diyen olacak...
Ya bilmeyenler? Hele islamı kötülüyenler bu konuyu kadınların önüne tepsi gibi sunarlar
Bak Allah seni düşünüyor mu? (gibi haşa Rabbim herşeyi Düşünür)
Bu konu bıraksaydık, kardeşlerim için tehlike arzederdi, aklına gelen fikrini söylerlerdi , oysa açık 4 eş izni vardır, sizinde dediğiniz gibi şartları ağırdır , öyle her önüne gelen kullanamaz...
Almanyadan bir bayan tanıdım, çocugu olmuyor eşi onu razı etmiş bir kadın almış, çocukları olmuş.
Bu arada ikinci eşe de nikah sözü vermiş, çocuk olursa diye ...olunca birinci eşin nikahı da gitmiş, aileler , insanlar girmiş araya ne duruyorsun burda bak nikahında gitti diye... böylece evlilik sona ermiş.. kadın mutsuz , razı oldugu halde bu ihanet niye?
İkinci eşe tamam ama nikah? olmuyor , kanunlar kabul etmiyor , bu konu kadınlar yönünden kötüye kullanılıyor
Kanun çocugu, kadını (ikinci) kabul etmiyor, böyle bir durumda kim kabul eder ki?...miras yok,! baba yok! Nikah yok!
Buyrun hadi yüreğiniz elveriyorsa...
Burda kalın lütfen , düşünmeyin başka şeyler ... Maksat Hak rızası ise razı olan da , olmayandan da Rabbim razı olsun der geceriz...
Sözlerinizde çelişki yok, kalbinizi ferah tutun (maksat üzüm yemek dedim, bağcıyı dövmek değil ama bazıların maksadı üzüm yemek değil galiba) bilmem siz daha iyi bilirsiniz eskiler büyüklerine edepli olurdu, bu sanal alemde bu unutuldu sanırım, yaşa falan bakılmıyor, ne azarlar işitdim çocugum yaştakilerden , çok biliyorlar ya... hayat öğretecek onlara herşeyi...

 

[Muhtazaf]

Kadınlar ikinci eş olmayı neden ve nasıl kabul ediyorlar?

TV kanallarının dinimizde kusur aramak için yaptığı ve oldukça da yüksek reyting yakaladığı programlar, bir yandan İslam'ın dolaylı olarak tebliğine vesile olurken öte yandan bazı kafaları da karıştırdığı muhakkak. Son programlar İslam'daki çok eşliliği gündeme taşımış, önüne gelen fikir beyan etmiş, İslam Hukuk Metodolojisinden bihaber ama bir miktar dini kültürü olan kimileri çok evliliğin bir ruhsat olmayıp emir olduğunu, hatta çok evliliğin dört eşle sınırlı olmayıp sonradan sınırlandırıldığı iddialarında bile bulunulmuştur..

Bu konuya aslında diyanetin ve ilim adamlarının ciddi biçimde eğilmesi ve topluma aşılanmaya çalışılan şüpheleri izale etmeleri gerekir. Ama henüz bu konuda sadra şifa bir yayın yapılmadığı için tereddütler giderilmiş değil. Geçenlerde bir üniversite öğrencisinin sırf çok evliliği tartışmak için bana gelmesi üzerine aşağıdaki notları düşme zarureti hissettim.

Öncelikli olarak tespit etmemiz gereken nokta çok evliliği İslam'ın getirmemiş olması, var olan çok evliliği dört kadınla sınırlaması, bunu da yapılmadığı takdirde kulun günaha gireceği bir emir olmayıp bir ruhsat olarak belirlemesidir. Hanımı doğurgan olmayan bir kocanın, kısır olan hanımını boşamak yerine doğurgan ikinci bir hanım ile evlenmesi bir ruhsattır. Hanımı hasta olan bir kocanın sağlıklı ikinci bir hanım ile evlenmesi de bir ruhsattır. Savaş deprem ve benzeri afetler sonunda kadınların sayısının ereklerden fazla olması halinde de birden fazla evlilik bir ruhsattır. Bu ruhsatlar dışında çok eşlilik yapılmaz mı? Siz ne derseniz deyin yapılıyor. Üstelik çok yaygın bir şekilde yapılıyor.
Burada, sistemin resmen tanımadığı bir ortamda, karşımıza, "Dinen cevaz olsa bile birden fazla kadınla evlenmek ne kadar sağlıklıdır?" sorusu çıkmaktadır.

Resmi nikahı bulunmayan hanımların genelde mağduriyet ihtimali yüksek olduğu için ben şahsen cevaz olsa bile Türkiye şartlarında birden fazla hanımla evlenmeyi sağlıklı bulmam. Çünkü resmi nikahı olmayan hanımın hukukunu koruyacak resmi hiçbir müeyyide yoktur. Karıkoca arasındaki ihtilaflarda resmi nikahı olmayan hanım özellikle de beyin vicdansızlığı halinde mağdur olacaktır.
İkinci üçüncü veya dördüncü eşler kocanın vicdanından başka hiçbir himayeye sahip değildirler. Dolayısıyla resmi nikahı bulunmayan eşlerin hukukları her an ihlal edilebilir.

Tabi burada sadece erkekleri suçlamak da çok mantıklı değildir. Genelde soru tek taraflı soruluyor. Neden erkekler birden fazla kadınla evleniyor deniyor. Oysa eğer bir sorumluluk varsa erkeğin olduğu kadar kadının sorumluluğu da vardır.
Soru "neden erkekler ikinci kadınla evleniyor ve kadınlar ikinci eş olmayı neden ve nasıl kabul ediyorlar?" şeklinde sorulursa daha insaflı olur.

Şu tespiti de yapmakta fayda umuyorum ki, şehirlerdeki çok evlilikler kırsaldaki çok evlilikten daha fazla sorunludur! Zira, çok eşlilik kırsalda açıktan yürütüldüğü için resmi nikahı olmasa da ikinci üçüncü eş kocasının evindedir ve onun himayesindedir. Toplumun ve çevrenin baskısı ikinci eşin hukukunu korumada çok önemli bir etkendir. Oysa büyük şehirlerdeki çok evlilik genelde gizlidir. Gizli olduğu için de ikinci eş çevrenin desteğinden ziyade gizli ilişki içinde olduğu için güvenilmez ve itimat edilmez konumdadır. Şehirlerdeki çok eşli erkeklerin hepsi değilse de bir çoğu metres hayatını dini nikah ile meşrulaştırma yolunu seçmiş gibidir. Resmi nikahlı eşinden ve ailesinden gizlediği için ikinci eşe seyrek uğranmakta dolayısıyla İslam'ın cevaz verdiği çok eşlilik hukukuna riayet edilmemekte ve hem gizli nikah hem de adaletsizlik sebebiyle beyler sorumlu duruma düşmektedir. Binaenaleyh bu şekilde çok evliliğin - gizli nikah tartışmalı olmakla beraber- dinen cevaz noktası bulunsa bile dindarları rencide edecek bir netice söz konusu olduğu için müminlerin kaçınması gerekir.
İslam hukukunun uygulanmadığı ve haklarının korunmadığı bir ortamda ikinci eş olmayı kabul eden kadınlar, kusura bakmasınlar ama haksızlığa uğradıkları zaman bunun sorumlusu kendileri olacaktır.

Binlerce çiftin dini nikah ile çok eşli olarak yaşadığı ve fiili bir durum oluşturduğu ülkemizde yönetimin ikinci eş konumundaki hanımların hukukunu korumaya yönelik yasal düzenleme yapmaması ise siyasetçilerin üzerinde tartışması gereken bir konudur!
Özetle diyorum ki, hastalık, kısırlık, kadın nüfüsunun erkeklerden fazla olması ve benzeri sebeblerle bir ruhsat olan çok evlilik farziyet gücünde bir emir değildir. Türkiye gibi resmi nikahı olmayan hanımların hukukunun korunmadığı ortamlarda çok evlilikten uzak durulmalıdır.
Bir hanım bu şartlarda bile ikinci eş olmayı içine sindiriyorsa bize söz söylemek düşmez, herkes özgürdür.....
alıntı

 

[El-Endulusi]

Aslında bu sebeple bu tür konuları ülkemizde konuşmak yersiz demek istemiştim. Bizim örfümüzde yoktur bu sebeple örfünde olanları ve örfünde olanların o adaleti nasıl sağladıklarını anlayamayız. Allah c.c. ilahi kelamını tüm insanlığa indirmiştir. Ayetlerin her yönüyle manları vardır. Mesela yukarıda verdiğim ayetde arabistan gibi bu işin örfünde olan kişiler ayetin ilk bölümüne göre amel ederken (yada etmezken) bizim gibi bu işin örfünde olmayan ülkeler (gruplarda) ayetin devamındaki ikinci bölümüyle amel etmekteyiz (yada etmemekteyiz). Biz örfümüzde olmayan bu konuyu anlamaya çalışmaya (yani adalet nasıl sağlanır neden ikinci üçüncü eş alınır ekonmik şartlar vehakeza..) düşünmeyip (yani aklı ortaya koyup) bize verimiş ruhsatla devam etmek daha hayırlı ve tartışmaların önüne geçicek bir davranıştır.

Kaldı ki bunu yapacak kişide fıkıhdaki şartlarını yerine getirecekse (örfünde de var olup fitneye sebep vermiyorsa) verilen ruhsatla amel eder. Bu konu bu kadar basittir. Allah c.c. kuranı insanlara ve insanların anlayıp amel edebileceği şekilde indirmiştir. (tabi ki lafzı ve manası gizli ayetler vardır) fakat bu ayetde olduğu gibi bu hükümde adaleti sağlayacak insanlardır ve sağlayanda çok kişi vardır (sahabeden de vardır). Fakat konu abimizin anlatmak istediği gibi tam manasıyla bir adalet (yani kusursuz) ise bu zaten (insanlar açısından)mümkün değildir. Sanırım abimizde işi bu yönden almıştır. Zaten tam manasıyla bir adalet olsa dünya hayatına da gerek kalmazdı bu tür (kıskançlık hased gibi..) duyguların olmadığı cennet hayatı olurdu. Kaldı ki CÜbbeli Hocamızın da sorulan bir soru üzerine verdiği cevapda olduğu gibi müslüman erkeklerin kendi eşleri olduğu gibi hurileride (eğer ki erkek isterse) olacaktır ve hanımları (bu tür duygular olmadığı için) yönünden bir problemde olmayacaktır.

Şimdi dünya hayatı, sınav, imtihan diyorsak insanlar birşeylerle sınava tabi tutulacak ve birşeylerden sorumlu olacak. Ruhsatı verilmiş tek eş sahibi tek eşinden 3 veya 4 evliliği olanda ayrı ayrı diğer eşlerinden sınava tabi tutulacak. Bu imtihan dünyasının latifesidir. Bu sebeple bu kadar konuşmakda yersiz aslında. Allah c.c. ilahi kelamını insanlara indirmiştir ve insanlarda bunlarla amel edicektir yada etmeyecektir. Yaptıkları ve yapmadıklarından da hesaba çekilecektir.

Eyvallah.

 

[nemire(MERHUM)]

Değerli büyüğümüz, Sayın Nemire
Selamun aleykum (önce selam sonra kelam der büyüklerimiz )
Değerli ve faydalı görüşlerinizden tabiki yararlanıyoruz, demek istediğinizi bilen için sormadan da anlaşılıyor...
Takdir ederseniz zor bir konu, itiraz eden olacak, Allah 4 eş hakkı verdi , istersek alırız diyen olacak...
Ya bilmeyenler? Hele islamı kötülüyenler bu konuyu kadınların önüne tepsi gibi sunarlar
Bak Allah seni düşünüyor mu? (gibi haşa Rabbim herşeyi Düşünür)
Bu konu bıraksaydık, kardeşlerim için tehlike arzederdi, aklına gelen fikrini söylerlerdi , oysa açık 4 eş izni vardır, sizinde dediğiniz gibi şartları ağırdır , öyle her önüne gelen kullanamaz...
Almanyadan bir bayan tanıdım, çocugu olmuyor eşi onu razı etmiş bir kadın almış, çocukları olmuş.
Bu arada ikinci eşe de nikah sözü vermiş, çocuk olursa diye ...olunca birinci eşin nikahı da gitmiş, aileler , insanlar girmiş araya ne duruyorsun burda bak nikahında gitti diye... böylece evlilik sona ermiş.. kadın mutsuz , razı oldugu halde bu ihanet niye?
İkinci eşe tamam ama nikah? olmuyor , kanunlar kabul etmiyor , bu konu kadınlar yönünden kötüye kullanılıyor
Kanun çocugu, kadını (ikinci) kabul etmiyor, böyle bir durumda kim kabul eder ki?...miras yok,! baba yok! Nikah yok!
Buyrun hadi yüreğiniz elveriyorsa...
Burda kalın lütfen , düşünmeyin başka şeyler ... Maksat Hak rızası ise razı olan da , olmayandan da Rabbim razı olsun der geceriz...
Sözlerinizde çelişki yok, kalbinizi ferah tutun (maksat üzüm yemek dedim, bağcıyı dövmek değil ama bazıların maksadı üzüm yemek değil galiba) bilmem siz daha iyi bilirsiniz eskiler büyüklerine edepli olurdu, bu sanal alemde bu unutuldu sanırım, yaşa falan bakılmıyor, ne azarlar işitdim çocugum yaştakilerden , çok biliyorlar ya... hayat öğretecek onlara herşeyi...

Aleykum Selam

Merhaba kalbi güzel Hak aşığı Muhterem Melissa26 kardeşim Yazınızı gözlerim yaşararak okudum,Allah c.c sizin gibi güzel insanların sayısını arttırsın inşaAllah.Ben defalarca söyledim ve yazdım,bu izin erkeklere canı istediği kadını alsın diye verilmemiştir bu gibi art niyetli insanlara bu izin sonuna kadar kapalıdır,Yazık değilmi hanım kardeşlerimize ben bir erkeğim fakat inanın ki erkekler kadınlara karşı yaptığı haksızlıkların hesabını vermekte çok zorlanacaklar,Bu iznin hikmetini bilmeden erkeğe 4 kadına kadar müsade vardır diye fetva vermek çok yalnıştır.Ben yaratılışım itibarı ile kimseyle tartışmaya alışık değilim,hele birisinin kalbini kırmaktan Allah'a c.c sığınırım,fakat ricalarımıza rağmen konu kişisel tartışmalara gidiyor,herneyse İnşaAllah artık biter bitmezse herhalde ben siteden çekilip bitirme yoluna gideceğim.
Rabbi Rahimden size sağlık ve afiyettler dilerim,Rabbim c.c sizi her türlü üzüntülerden ve hastalıklardan muhafaza buyursun,yuvanızı ve kalbinizi sevinçlerle doldursun ve size yüca zatının da razı olacağı uzun ve sağlıklı ve hayırlı ömürler nasip etsin.Rabbime emanet olunuz güzel insan.

Allah'ın c.c Merhameti ve Selamı Üzerinize olsun.Sonsuz saygılarımla.

 

[melissa26]

Allah razı olsun, amin tüm dualarınız için.
Güzel gören sizsiniz, yani güzel olan sizsiniz. (bu garip daha pişmedi iyice)
Seyretsem sizi öylece (gönül gözüyle) o ne hassaslık, o ne incelik, sanki kalbiniz kadife yumuşaklıgında bu kadar olurmu derdim?
Hele bu zamanda, bu kadar acımasız insanlar arasında, kırmak istemeyen , sesini yükseltmeyen bir insan...
Dur, dur bitmedi daha hani Mevlana? anlamaya çalışırdım ya, nasıl bu incelik diye, bu nezaket diye , işte sizde seyrettim Rabbime şükürler olsun ...Hani sevgisini test eder , Şems işte ...
bu zamanda sesler yükselirken , herkes ben bilirim derken, bu tevazu ....
Buna rağmen incittiler Mevlana'yı Şemsi sevdi diye , o da bilirdi söz söylemesini ama edep mani olurdu, hani bilmezdi şöyle karşılarına dursun... (bilmem dogrusunu ama hissettiklerim bu)
Bazı olaylar , bazı insanlar böyle hislerimize tercüman oluyor, nasıl denir bilmem tefekküre neden oluyor...
Rabbim daim yardımcınız olsun, değerinizi bilenler , kıymet verenler sizinle olsun...
İyiki varsınız güzel insan, Rabbime emanetsiniz
Saygılar efendim

 

[yakais]

Hani bir söz var anlamak gerek diye ...İdrak kapıları ne derse desin... Yakın İlmi bilgisi gereğince yani...Bilenden buyurulan karar; tek eş...gerisi teferruat...
İbrahim A.S. 'ın mazereti benzeri mazeret varsa var ise o zaman müstesna...
Doğrusunu Allah C.C. bilir...Devlet kanunları baş tacı esasta...''Dünyevi konularda''
Nefis dünya malıdır...biline...
Değil mi...
Buyurulan...

 

[nemire(MERHUM)]

Hani bir söz var anlamak gerek diye ...İdrak kapıları ne derse desin... Yakın İlmi bilgisi gereğince yani...Bilenden buyurulan karar; tek eş...gerisi teferruat...
İbrahim A.S. 'ın mazereti benzeri mazeret varsa var ise o zaman müstesna...
Doğrusunu Allah C.C. bilir...Devlet kanunları baş tacı esasta...''Dünyevi konularda''
Nefis dünya malıdır...biline...
Değil mi...
Buyurulan...

Selamun Aleykum

Muhterem üstadım bütün sözleriniz haddimiz olmayarak kabulumüzdür,fakat bu fakir artık bu konuyla ilgili bir tek satır yazmamaya kararlıdır.

Muhterem üstadım kaç gündür gözlerimiz sizi aramaktadır gönül dostu özledi nerelerdeydiniz,lütfen bizi sohbetlerinizden mahrum etmeyiniz.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.

 

[gvtheogioS]

Cam on nhhung chia se thu vi nay
Chuc ngay cuoi tuan vui ve va hanh phuc nhe
Best regards

 

[yakais]

Selamun Aleykum


Muhterem üstadım kaç gündür gözlerimiz sizi aramaktadır gönül dostu özledi nerelerdeydiniz,lütfen bizi sohbetlerinizden mahrum etmeyiniz.

Selam ve selametle kalınız.Saygılarımla.

Aleykümselam Efendim...
Buradayım ...
Bu konuda bu kadar yorum yeterli ...Katılıyor ...
Tekrar başka konularda buluşmak üzere...

Ümmi konusundayız...
Lütfen cevabı olaya aktarınız...Selamlar...