Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

gazete,yazar,tv boykot edilecekler!!!!!! (2 Kullanıcı)

huzur8

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2008
Mesajlar
323
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Bende kendi fikrimi yazmak istiyorum arkadaşlar..
En başta Cumhuriyet Gazetesi yazmışsınız
Çok pahalı ( :) ) para verip okumuyorum ama netten okuyorum
Hürriyeti milliyeti başlıkları kim ne yapmış ne demiş dünyada neler oluyor vs die
Vakit i yeni şafagı da seviyorum okuyorum gerçekten diger gazetelerden daha çok dolu bilgili düzeyli buluyorum...
Hillal tv yi begenerek izliyorum...diger kanallarıda izliyordum son senelerde içi boş gereksiz yere vaktimin çalındıgını hissettigim için bana haz veren kanal aradım ve hilal evde oldugum sürece hep açık....uyduda başka dini içerikli kanallarda vardı ama bana hitap etmedi...( fazla bilgim olmadıgı için yada ) nasıl yazsam tanımadıgım kişilerden sürekli bahsetti için izlemedim...bir arkadaşın yazdıgı gibi bazı dini kanallarda insanı sogutuyor dinden...

Yazarlara gelince
Emin çölaşanı okurum biraz derin fazla agır yazıyor anlamıyorum son zamanlarda
Onun dışında Mümin Sekman ı çok seviyorum kitaplarını aldım...şaşkınlıklar içinde nasıl denir hayretler içersinde kaldım daha önce nerdeydim ben dedim...

Bence bu konunun çevreyle aileyle çok ilgiisi var...
-Bizim evde hep o boykot edilen kanallar izlenirdi....evlenince tekken kendi istedigim (s.yolu hilal tv vs ) izliyorum.
-elimde işyerime vakit le gelemem şöle bir bakarlar (( "yoga yerine namaz kılarım"demiştimde alay konusu oldum ordan biliyorum..

Uzun oldu bagışlayın ama cevrenin bu boykotta etkisi büyüktür.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
starda değerli hocamız!!! nihat hatipoğlu var.Ben bu ve benzeri hocaları sırf birkaç kuruş daha fazla para kazanmak için böyle kanallara çıkanları protesto ediyorum.Dini bilgilerini milyarlara satanlarıda!!Sen kimin sözlerini kime satıyorsun!!!selametle kalın
 

huzur8

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2008
Mesajlar
323
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Sevgili Nevin arkadaşım
anladıgım kadarıyla
çok fazla para aldıgı için hoş olmayan (star) kanalda oldugu için Hatipoğluna kızmışsın
Ya dinden bi haber
içinde Allah aşkı var ama sönmüş
bir insan dinlerse star da hatipoglunu
ya dönerse dinine
Ya benim gibi cevresinde İslam aşkıyla yanıp tutuşan birilerini arıyorsa ???
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
42
Konum
sakarya
Sevgili Nevin arkadaşım
anladıgım kadarıyla
çok fazla para aldıgı için hoş olmayan (star) kanalda oldugu için Hatipoğluna kızmışsın
Ya dinden bi haber
içinde Allah aşkı var ama sönmüş
bir insan dinlerse star da hatipoglunu
ya dönerse dinine
Ya benim gibi cevresinde İslam aşkıyla yanıp tutuşan birilerini arıyorsa ???

umarım dediğiniz gibidir.Bu durum başka kanallarda başka şekillerdede olabilir illa içinden lağım akan kanal vasıtasıyla değil.İslamı seçenler televizyon vasıtasıylamı seçmiş?yoksa gezip,görerek,irdeleyerekmi.Orda vaaz vermesi o kanalda yayınlayanlarıda meşrulaştırıyor bence.

Bide islamı karalayan hiçe sayan bir kanalda olmak.Ameller niyetlere göredir.İçini,hayrını rabbim bilir.Selametle kalınB)
 

huzur8

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Şub 2008
Mesajlar
323
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
umarım dediğiniz gibidir.Bu durum başka kanallarda başka şekillerdede olabilir illa içinden lağım akan kanal vasıtasıyla değil.İslamı seçenler televizyon vasıtasıylamı seçmiş?yoksa gezip,görerek,irdeleyerekmi.Orda vaaz vermesi o kanalda yayınlayanlarıda meşrulaştırıyor bence.

Bide islamı karalayan hiçe sayan bir kanalda olmak.Ameller niyetlere göredir.İçini,hayrını rabbim bilir.Selametle kalınB)

"İçinden lagım akan" sıfatı çok güzel bir laf.
ama genel olarak sizi çok katı görüyorum..
İslam hoşgörü dinidir bence...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Es geçmeyi okuyun önemli!!

Es geçmeyi okuyun önemli!!

Halkın Tutması Gereken Yol
Yemin ederek söylüyorum ki; müslüman halkın çoğu kendilerini hakkı bâtıldan, hidayeti dalâletten ayırma konusunda kâmil bir akla, yeterli uzmanlığa ve gerekli tüm donanıma sahip zannettikleri için, halkın bütününü sapıkların kitabını okumaktan menetmek lâzımdır. Hiç olmazsa bu kapının mümkün olduğunca kapalı tutulması gerekir.
Çünkü halk, burada açıklamış olduğumuz tehlikeden kendilerini kurtarabilse bile, biraz sonra açıklayacağımız ikinci tehlikeden kurtulmaları mümkün olmaz.
Bazı kimseler, eserlerimizin bir kısmında yapmış olduğumuz din ilimlerinin sırlarına ilişkin bazı açıklamalarımıza itiraz etmişlerdir. Bunlar, ilimler ve sırları hakkında köklü bir eğitim almamış ve mezheplerin gayeleri hakkında yeterince basiretleri açılmamış kimselerdir.
Bizim bu sözlerimizin ilk devir felsefecilerine ait olduğunu ve onlardan alındığını ileri sürmüşlerdir. Bu sözde doğruluk payı bulunduğunu biz de kabul ediyoruz. Ancak bir kısmını da, "Arkadan gelenler öncekilerin izlerine basar" özdeyişinin mânasından uzak tutmamak gerekir.
Bu sözlerden bazıları şeriat kitaplarında bulunmakla birlikte çoğunun manası tasavvuf kitaplarında yer almaktadır.
Diyelim ki bu sözler sadece felsefecilerin kitaplarında yer almaktadır... Şayet bu sözler gerçekten makul ise, kesin delil ile desteklenmiş; Kitap ve Sünnet'e de aykırı değil ise; bu -sözleri terk veya inkâr etmek neden gerekli olsun ki!
Eğer böyle bir kapıyı açar, bâtıl ehlinin söylediği her hakikati reddetme gibi bir yol tutarsak; o zaman hakikatlerin büyük bir kısmını reddetmemiz gerekir.
Yani sonradan gelenler, öncekilerden bağımsız olarak daha önce dile getirilmiş bazı hakikatleri kendi başlarına bularak dile getirebilirler.
Yine bunun sonucu olarak Kur'ân-ı Kerîm'in pek çok âyetini, Resûlullah'ın (s.a.v) hadis-i şeriflerinin büyük bir kısmını, selefin menkıbelerini, hikmet sahibi kimselerin ve sûfîlerin sözlerini terketmemiz gerekir.
Çünkü İhvânü's-Safâ isimli kitabın yazarı, yukarıda saydığımız hususlardan pek çoğunu kendi görüşünü desteklemek için kitabında nakletmiş; bunlara dayanarak aklı kıt kimselerin kalbini kendi bâtıl görüşüne çekmeyi hedeflemiştir. Böyle bir tutum içine girmemiz; bâtıl görüş sahibi kimselerin, hak sözleri kendi kitaplarına koymak suretiyle, bu hakikatlerin bizim elimizden alınması sonucunu doğurur.
Bir müslümanda, âlim kişiyi kara cahilden ayıracak olan en azından şu özellik bulunmalıdır: Âlim kişi, balın hacamatçının kabına konmuş olduğunu görse bile ondan tiksinmemelidir. Çünkü âlim kişi, bir kap hacamatçının kabı olsa bile o kabın balın özelliğini değiştirmeyeceğini bilir.

Kara cahil birinin hacamat kabındaki baldan iğrenmesinin sebebi bir saplantıdır. Bu kişide, "Hacamat kabı sırf pis kan için yapılmıştır" şeklinde bir saplantı vardır. Bu kara cahil, kanın bu kabın içine konulduğu için pis olduğunu, kanı pisletenin bu kap olduğunu zanneder.
Bu zavallı cahil, pisliğin sebebinin kanda bizzat bulunduğunu bilemez. Dolayısıyla balda pislik vasfı bulunmadığından hacamat kabına konulmakla pis olmayacağını, yani balın o kaba konulmakla kirli kanın vasfına bürünmeyeceğini idrak edemez.
Bu bâtıl bir saplantıdır ve halkın çoğunu egemenliği altına almıştır. Bir sözü, halkın sevdiği veya sempati duyduğu kimselere nisbet ettiğin zaman, söylenen sözü bâtıl da olsa kabul ederler. Fakat herhangi bir sözü, onların kötü bildikleri ve sevmedikleri birine nisbet ettiğinde, söylenen sözü hak olsa bile reddederler. Bundan dolayı bu kimseler hiçbir zaman insanları

hakka göre değerlendiremezler. Bu tutum da sapıklığın son noktasıdır.
Buraya kadar söylediklerimiz, felsefecilerin ahlâk hakkında söylediklerini reddetmekten doğan tehlikeler idi.


c) Kabul Etmenin Tehlikesi
Şimdi de felsefecilerin ahlâk hakkında söylediklerinin kabul edilmesi halinde doğabilecek tehlikeleri ele alalım. İhvânü's-Safâ ve buna benzer felsefe kitaplarına göz atan kimseler, bu kitaplarda Resûlullah'ın (s.a.v) sözlerinin ve sûfîlere ait hikmetlerin yer aldığını görebilir. Bundan dolayı bu kitaplarda güzel şeyler bulunduğuna inanarak onları beğenebilir ve içindekileri kabul edebilirler.
Bu kitaplarda gördüğü güzel sözlere karşı duyduğu sevgi ve yakınlık sebebiyle, güzel sözlerin arasına yazar tarafından karıştırılmış bâtıl düşünceleri de hemen kabul ediverirler. Bu


davranış ise, kişinin farkına varmadan yavaş yavaş bâtılın içine sürüklenmesine sebep olur.


d) Yanlış Görüşler Doğrulara Karıştırılarak Sunulmuş Olabilir
Felsefecilerin kitaplarında aldatıcı ve saptırıcı pek çok fikir bulunmaktadır. Bunların tehlikelerini dikkate alarak, halkı felsefecilerin kitaplarını okumaktan alıkoymak gerekir. Nasıl ki yüzme bilmeyenlerin boğulmalarına engel olmak için, denize düşebilecekleri yerlerden uzak tutmak gerekiyorsa, halkı da hile ve tuzaklarla dolu felsefecilerin kitaplarından uzak tutmak gerekir.
Tıpkı yılanın zararının farkına varmayan çocukların yılana dokunmasına engel olmak gerektiği gibi, (felsefecilerin zararlı görüşlerinin farkında olmayan) halkın dimağını da hak ile bâtılın birbirine karıştırıldığı bu sözlerden ve düşüncelerden korumak gerekir.
Bu durum tıpkı küçük çocuğunun yanında yılana el sürmeyen cambazın durumuna benzer. Çünkü o cambaz, çocuğunun önünde yılanı eline aldığı takdirde, çocuğun da kendisini babasının maharetine sahip olduğunu zannederek yılana dokunmak isteyeceğini bilir. Bu yüzden, kendisi bizzat çocuğun önünde yılanı eline almaktan uzak durmak suretiyle çocuğunu da sakınması ve sakınmayı öğretmesi gerekir.


e) Âlimin Görevi: Halkı Korumak
İşte bilgili ve basiretli âlimin de en az bu derecede dikkatli davranarak örnek olması gerekir. Aynı şekilde âlimin üstüne düşen başka bir' görev de şudur: Maharetli cambaz yılanı eline alarak ondaki zehir ile panzehiri birbirinden ayırabilir; ondaki panzehiri alarak zehri imha eder. Sonra cimrilik gösterip de elde ettiği bu panzehiri muhtaç olanlara vermekten sakınmaz.


Âlimin üzerine düşen de böyle bir basiretle hareket etmektir.
Yine bilgili ve basiretli sarraf, elini kalpazanın kesesine sokup içinden saf altını alıp bir kenara ayırır, bozuk ve kalp (sahte) olanları başka bir tarafa atar. Bu sarrafın altın konusun- ; daki bilgisini, bu bilgiye muhtaç olan halktan esirgememesi gerektiği gibi, basiretli âlimin de aynı sorumlulukta davranması gerekir.


f) Halkın Görevi: Âlimlere Uymak
Bunun yanında, panzehire muhtaç bir kimse, panzehirin, zehrin de kaynağı olan yılandan çıkarıldığını biliyor ve bu yüzden panzehirden tiksiniyor ise, ona da panzehiri anlatmak ve tanıtmak gerekir.
Aynı şekilde, kalpazanın kesesinden çıkan saf altını alması gerektiği halde almaktan çekinen darda kalmış bir yoksula durumu anlatmak icap eder. Kalpazanın kesesinden çıkmış bile



olsa saf altını kabul etmekten çekinmenin sırf cehalet olduğunu; muhtaç olduğu ve arzuladığı pek çok menfaatten altını reddettiği için mahrum kalacağını ona anlatmak gerekir.
Halis altın ile kalp paranın aynı torbada bulunmasının halis altını kalp para durumuna dönüştürmeyeceği gibi, kalp parayı da aynı torba-dalar diye altın haline getirmeyeceğini açık bir dille ona anlatmak gerekir. Buradan hareketle deriz ki, hak ile birlikte bulunan bâtıl bir söz, hak mevkiine yükselemeyeceği gibi, bâtıl ile birlikte bulunan hak söz de bâtıl durumuna düşmez.
Felsefecilerin tehlikeleri ve kötülükleri hakkında söylemek istediklerimiz bunlardan ibarettir.


Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Gazâlî et-Tûsî​
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
listeden kanaltürk'ü ve atv yi çıkarr...

star gazetesini çıkar vss eski listeyi yenileyin

+ Uğur dündarı ekleyin...
 

Peçeli-Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Şub 2008
Mesajlar
2,111
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
Konum
Malatya
Bencede Uğur Dündarın eklenmesi lazım hatta 1.sırada onun yer alması gerekir.
 

firdes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 May 2007
Mesajlar
1,974
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
17
Konum
½ $@K@RY@'dannn:D *1984*
esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu;)

esselamunaleyküm verahmetullahi veberekatuhu;)

starda değerli hocamız!!! nihat hatipoğlu var.Ben bu ve benzeri hocaları sırf birkaç kuruş daha fazla para kazanmak için böyle kanallara çıkanları protesto ediyorum.Dini bilgilerini milyarlara satanlarıda!!Sen kimin sözlerini kime satıyorsun!!!selametle kalın
öncelikle hayırlı sabahlar diliyorum,:a26:gününüz hayır kapılarıyla aydınlansın hepinizin inşallah..
nihat hatipoğlu konusu böyle yorumlanmış ,katılanlar mutlaka vardır.
ama konunun bir de başka yönünden bakarsak;
bu bilgi ve ilim dolu prof.;Türkiye nin ilk özel tv kanalı ve en çok izlenen kanallardan biri olması itibariyle,iftar,sahur programıyla milyonlarca insana ulaşıyor.hatta bir çok ülke de izleniyor.
bu sebepledir ki,islamiyette yaşanmış olayları,duaları,sahabeleri bilmeyenler,fazla bir bilgisi olmayanlar,öğrenmek isteyip te birtürlü öğrenemeyenler...
işte bu program sayesinde nasipleniyorlardır inşallah.
AMELLER NİYETLERE GÖREDİR.:a03:
İLİM YOLUNDA ÖLEN ŞEHİTTİR:a03:
selam ve baki dualarımla..
 

nuri sezer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
191
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ewet artık sabah gazetesi star gazetesi,atv müsbetleşti.bu yüzden bunların takibindee sakınca kalmadı ama hala atv de avrupa yakası gibi müstehçen,
hatırla sevgili gibi solcuları öven diziler oynatılmakta olduğundan kısmi boykot uygulanmalı.stardaki nihat hatipoğlu olayına gelince.
bu da güel bi şey.çünkü cenab-ı ALLAH kafir birinin sahip olduğu kanal vasıtasıyla dine hizmet edilmekte. gerçi ben seyretmiyorum ama programın güzel ve faydalı olduğu söyleniyor.madem ilim çide de olsa alınacak.
ibretler de kefere kanallarında da olsa alınmalı derim.
kimin yaptığı değil de islama hizmet yapıyor mu? bu cihete bakılmalı..zira taraf gazetesindeki ateist ahmat altanın camiler hakkındaki yazı dizisi okuyanlar olmuşsa çok hoş.biz hakikati nerde görmüşsek ona yapışmalıyız.
SELAMETLE...........
 

cimen79

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Iskender Ali Mihr Hz. leri icin yazilanlara cevap insaallah:

Sevgili kardeşlerim
Burası serbest kürsü, dileyen dilediği gibi konuşmakta yazmakta serbesttir. Buna kimse mâni olamaz, olmaması da lâzım. Bunun sevabı da günahı da o kişi ile Allah’u Tealâ arasındadır.
Ancak buralara yazı yazan kardeşlerimiz, araştırarak yazarlarsa kendileri için daha hayırlı olur inşallah. Çünkü Allah kurallarını koymuş indirdiği Kitabı’nda. Bu kurallar çerçevesinde oluşturulduğu müddetçe en güzeli olacaktır.

Hucurat-11:Ey iman edenler bir kavim bir başka kavimle alay etmesin olur ki onlar kendilerinden daha hayırlıdır…. Ve birbirinizi ayıplamayın.

Hucurat-12:Ey îmânedenler zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin(İnsanların hatalarını aramayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette tiksinirsiniz……

Nisa-85: Kim başkasına iyilikte bulunursa ondan bir nasibi olur. Kim de kötülükte bulunursa ona da ondan bir pay vardır. Ve Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.

Gelelim eleştiri konusu olan RESÛLLÜK kavramına;

Duhan-10,11,12,13,14,15,16: (Peygamber-SAV-Efendimiz’e hitaben)Artık göğün, apaçık bir duman (fitne)getireceği günü gözetle.(O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu elim bir azaptır. Rabbimiz, azabı kaldır. Muhakkak ki biz mü’minleriz. Onlara (her şeyi) açıklayan bir RESÛL gelmişti.(Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar. Ve(o’na şeytan tarafından vahyedilerek) öğretilmiş ve deli dediler ve O’ndan yüz çevirdiler. Muhakkak ki biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki (şirke) dönecek olanlarsınız. Büyük bir şiddetle (onları) yakalayacağımız gün, biz mutlaka intikam alacağız.

Bu âyetlerin başında peygamber SAV Efendimiz’e hitap ediyor Allah’u Tealâ ileride olacak olayları gösteriyor o olayların olduğu dönemde gelecek RESÛL den bahsediyor. Bu âyetler inşallah sizlere bir şeyler anlatmıştır.
Ayrıca diğer âyetlerle de her devirde mutlaka RESÛLLERİN var olacağına dair açık beyanları sıralayalım;

İbrâhîm-4: Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanıyla) beyan etsin diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) DALÂLETTE bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyeni) HİDÂYETE ERDİRİR.

Peygamber (S.A.V) Efendimiz e kadar gelen bütün peygamberler (NEBİLER) Arap yarımadası, mısır, güneydoğu anadolu civarlarından çıkmıştır. Başka ülkelerde hiç Nebîlerden bahis geçmiyor. Hâlbuki Allah’u Tealâ Kasas-59 da: Ve Rabbin, ülkelere ve onların ana şehirlerine, onlara âyetlerimizi tilâvet eden bir RESÛL göndermedikçe helak edici olmadı. Ve biz, onun halkı zalim olmadıkça ülkeleri helak edici olmadık.

İsra-15 : …. Biz bir RESÛL göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz…
Mu’minun-44, Bakara-87:…Biz RESÛLLERİMİZİ arka arkaya göndeririz.
Peygamber(S.A.V) Efendimiz döneminde de daha sonra da RESÛLLERİN var olacağına dair;

Yunus-101,102,103: Deki;”Semalarda ve yeryüzünde neler var bakın. îmân etmeyen bir kavme âyetler (deliller) ve uyarılar fayda vermez.” Yoksa onlardan önce geçmiş olan günlerin benzerinden başkasını mı bekliyorlar? “ARTIK BEKLEYİN, BENDE SİZİNLE BERABER BEKLEYENLERDENİM” de. Sonra biz, RESÛLLERİMİZİ ve îmân edenleri böyle kurtarırız….
Bu âyetlerde hitap yine Peygamber Efendimiz’e RESÛLLERİMİZİ diyor SONRA diyor hem RESÛL çoğul hem sonra diyor. Yani bu hitap tan sonraki bir olay. Peygamber SAV Efendimiz son NEBİ dir son RESÛL değildir (Ahzap-40). Peygamberler NEBİ RESÛL dur. Peygamber olmayan RESÛLLER ise “VELİ RESÛL” DUR. Peygamberleri de velî resûlleri de Allah’u Tealâ seçer (Kasas-68), göreve getirir, kimi seçeceğine de kendisi karar verir (En’am-124)
İnsanların kurtuluşu da RESÛLLERİN tebliğine bağlıdır. HERKESİ Allah’A ULAŞMAYA DAVET EDERLER, böylece HERKESİN DALÂLETTEN KURTULMASI ve HİDÂYETE ERMESİ için, HERKESİN TAKVA SAHİBİ OLMASI için.
Nisa-115, Muhammed-32, Tegabün-5,6, Nur-54,
Ancak insanlar kendilerinde olmayan NİMETLERİN başkalarında olmasına nefsleri sebebiyle tahammül edemeyebilir hâlbuki bu onlar için bir İMTİHANDIR bunun farkına varabilseler.(A’raf-63,69, En’am-53)
EFENDİ HAZRETLERİ de Allah’u Tealâ’nın SEÇİP GÖREVE GETİRDİĞİ BİR RESÛL dur.
Sizlerden ricam,”PEŞİN HÜKÜM VERMEDEN” yukarıdaki ÂYETLERİ tetkik ederek ve Allah’u Tealâ’dan (hacet namazı kılarak) somanız ve “Allah’ın DAVETÇİSİNİN Allah’A ULAŞMAYI DİLEME “davetine icabet etmenizdir. Allah’ın hem sizlere hem bütün insanlığa yardımcı olmasını dilerim. Allah’a emanet olun.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Iskender Ali Mihr Hz. leri icin yazilanlara cevap insaallah:

Sevgili kardeşlerim
Burası serbest kürsü, dileyen dilediği gibi konuşmakta yazmakta serbesttir. Buna kimse mâni olamaz, olmaması da lâzım. Bunun sevabı da günahı da o kişi ile Allah’u Tealâ arasındadır.
Ancak buralara yazı yazan kardeşlerimiz, araştırarak yazarlarsa kendileri için daha hayırlı olur inşallah. Çünkü Allah kurallarını koymuş indirdiği Kitabı’nda. Bu kurallar çerçevesinde oluşturulduğu müddetçe en güzeli olacaktır.

Hucurat-11:Ey iman edenler bir kavim bir başka kavimle alay etmesin olur ki onlar kendilerinden daha hayırlıdır…. Ve birbirinizi ayıplamayın.

Hucurat-12:Ey îmânedenler zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin(İnsanların hatalarını aramayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette tiksinirsiniz……

Nisa-85: Kim başkasına iyilikte bulunursa ondan bir nasibi olur. Kim de kötülükte bulunursa ona da ondan bir pay vardır. Ve Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.

Gelelim eleştiri konusu olan RESÛLLÜK kavramına;

Duhan-10,11,12,13,14,15,16: (Peygamber-SAV-Efendimiz’e hitaben)Artık göğün, apaçık bir duman (fitne)getireceği günü gözetle.(O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu elim bir azaptır. Rabbimiz, azabı kaldır. Muhakkak ki biz mü’minleriz. Onlara (her şeyi) açıklayan bir RESÛL gelmişti.(Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar. Ve(o’na şeytan tarafından vahyedilerek) öğretilmiş ve deli dediler ve O’ndan yüz çevirdiler. Muhakkak ki biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki (şirke) dönecek olanlarsınız. Büyük bir şiddetle (onları) yakalayacağımız gün, biz mutlaka intikam alacağız.

Bu âyetlerin başında peygamber SAV Efendimiz’e hitap ediyor Allah’u Tealâ ileride olacak olayları gösteriyor o olayların olduğu dönemde gelecek RESÛL den bahsediyor. Bu âyetler inşallah sizlere bir şeyler anlatmıştır.
Ayrıca diğer âyetlerle de her devirde mutlaka RESÛLLERİN var olacağına dair açık beyanları sıralayalım;

İbrâhîm-4: Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanıyla) beyan etsin diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) DALÂLETTE bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyeni) HİDÂYETE ERDİRİR.

Peygamber (S.A.V) Efendimiz e kadar gelen bütün peygamberler (NEBİLER) Arap yarımadası, mısır, güneydoğu anadolu civarlarından çıkmıştır. Başka ülkelerde hiç Nebîlerden bahis geçmiyor. Hâlbuki Allah’u Tealâ Kasas-59 da: Ve Rabbin, ülkelere ve onların ana şehirlerine, onlara âyetlerimizi tilâvet eden bir RESÛL göndermedikçe helak edici olmadı. Ve biz, onun halkı zalim olmadıkça ülkeleri helak edici olmadık.

İsra-15 : …. Biz bir RESÛL göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz…
Mu’minun-44, Bakara-87:…Biz RESÛLLERİMİZİ arka arkaya göndeririz.
Peygamber(S.A.V) Efendimiz döneminde de daha sonra da RESÛLLERİN var olacağına dair;

Yunus-101,102,103: Deki;”Semalarda ve yeryüzünde neler var bakın. îmân etmeyen bir kavme âyetler (deliller) ve uyarılar fayda vermez.” Yoksa onlardan önce geçmiş olan günlerin benzerinden başkasını mı bekliyorlar? “ARTIK BEKLEYİN, BENDE SİZİNLE BERABER BEKLEYENLERDENİM” de. Sonra biz, RESÛLLERİMİZİ ve îmân edenleri böyle kurtarırız….
Bu âyetlerde hitap yine Peygamber Efendimiz’e RESÛLLERİMİZİ diyor SONRA diyor hem RESÛL çoğul hem sonra diyor. Yani bu hitap tan sonraki bir olay. Peygamber SAV Efendimiz son NEBİ dir son RESÛL değildir (Ahzap-40). Peygamberler NEBİ RESÛL dur. Peygamber olmayan RESÛLLER ise “VELİ RESÛL” DUR. Peygamberleri de velî resûlleri de Allah’u Tealâ seçer (Kasas-68), göreve getirir, kimi seçeceğine de kendisi karar verir (En’am-124)
İnsanların kurtuluşu da RESÛLLERİN tebliğine bağlıdır. HERKESİ Allah’A ULAŞMAYA DAVET EDERLER, böylece HERKESİN DALÂLETTEN KURTULMASI ve HİDÂYETE ERMESİ için, HERKESİN TAKVA SAHİBİ OLMASI için.
Nisa-115, Muhammed-32, Tegabün-5,6, Nur-54,
Ancak insanlar kendilerinde olmayan NİMETLERİN başkalarında olmasına nefsleri sebebiyle tahammül edemeyebilir hâlbuki bu onlar için bir İMTİHANDIR bunun farkına varabilseler.(A’raf-63,69, En’am-53)
EFENDİ HAZRETLERİ de Allah’u Tealâ’nın SEÇİP GÖREVE GETİRDİĞİ BİR RESÛL dur.
Sizlerden ricam,”PEŞİN HÜKÜM VERMEDEN” yukarıdaki ÂYETLERİ tetkik ederek ve Allah’u Tealâ’dan (hacet namazı kılarak) somanız ve “Allah’ın DAVETÇİSİNİN Allah’A ULAŞMAYI DİLEME “davetine icabet etmenizdir. Allah’ın hem sizlere hem bütün insanlığa yardımcı olmasını dilerim. Allah’a emanet olun.

....hzEBUBEKİR RA EFENDİMİZ YALANCI PEYGAMBERİ GEBERTTİRMİŞTİR..BÜTÜN YALANCI PEYGAMBERLERE ÖLÜM..SON PEYGAMBER HZ MUHAMMED SAV....YOLUNA CANIMIZ KURBAN OLSUN...
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
star tv haber spikeri ismini dahi söylemek istemiyorum selametle kal kardeşimmmmmmm
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
saygılar kardeşim güzel cevap.......
 

Islamasigi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2006
Mesajlar
128
Tepki puanı
0
Puanları
0
birşeyler okumak isterseniz KURAN okuyun...
O her derde devadır.....
ALLAH'ım bizi KURAN ve EFENDİMİZ(S.A.V.)le haşret..amin.....
 

seyyidetün_nisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2008
Mesajlar
270
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Iskender Ali Mihr Hz. leri icin yazilanlara cevap insaallah:

Sevgili kardeşlerim
Burası serbest kürsü, dileyen dilediği gibi konuşmakta yazmakta serbesttir. Buna kimse mâni olamaz, olmaması da lâzım. Bunun sevabı da günahı da o kişi ile Allah’u Tealâ arasındadır.
Ancak buralara yazı yazan kardeşlerimiz, araştırarak yazarlarsa kendileri için daha hayırlı olur inşallah. Çünkü Allah kurallarını koymuş indirdiği Kitabı’nda. Bu kurallar çerçevesinde oluşturulduğu müddetçe en güzeli olacaktır.

Hucurat-11:Ey iman edenler bir kavim bir başka kavimle alay etmesin olur ki onlar kendilerinden daha hayırlıdır…. Ve birbirinizi ayıplamayın.

Hucurat-12:Ey îmânedenler zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin(İnsanların hatalarını aramayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette tiksinirsiniz……

Nisa-85: Kim başkasına iyilikte bulunursa ondan bir nasibi olur. Kim de kötülükte bulunursa ona da ondan bir pay vardır. Ve Allah her şeyi gözetip karşılığını verir.

Gelelim eleştiri konusu olan RESÛLLÜK kavramına;

Duhan-10,11,12,13,14,15,16: (Peygamber-SAV-Efendimiz’e hitaben)Artık göğün, apaçık bir duman (fitne)getireceği günü gözetle.(O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu elim bir azaptır. Rabbimiz, azabı kaldır. Muhakkak ki biz mü’minleriz. Onlara (her şeyi) açıklayan bir RESÛL gelmişti.(Buna rağmen resûlün söylediklerinden) ibret almadılar. Ve(o’na şeytan tarafından vahyedilerek) öğretilmiş ve deli dediler ve O’ndan yüz çevirdiler. Muhakkak ki biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki (şirke) dönecek olanlarsınız. Büyük bir şiddetle (onları) yakalayacağımız gün, biz mutlaka intikam alacağız.

Bu âyetlerin başında peygamber SAV Efendimiz’e hitap ediyor Allah’u Tealâ ileride olacak olayları gösteriyor o olayların olduğu dönemde gelecek RESÛL den bahsediyor. Bu âyetler inşallah sizlere bir şeyler anlatmıştır.
Ayrıca diğer âyetlerle de her devirde mutlaka RESÛLLERİN var olacağına dair açık beyanları sıralayalım;

İbrâhîm-4: Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanıyla) beyan etsin diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) DALÂLETTE bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyeni) HİDÂYETE ERDİRİR.

Peygamber (S.A.V) Efendimiz e kadar gelen bütün peygamberler (NEBİLER) Arap yarımadası, mısır, güneydoğu anadolu civarlarından çıkmıştır. Başka ülkelerde hiç Nebîlerden bahis geçmiyor. Hâlbuki Allah’u Tealâ Kasas-59 da: Ve Rabbin, ülkelere ve onların ana şehirlerine, onlara âyetlerimizi tilâvet eden bir RESÛL göndermedikçe helak edici olmadı. Ve biz, onun halkı zalim olmadıkça ülkeleri helak edici olmadık.

İsra-15 : …. Biz bir RESÛL göndermedikçe hiç kimseye azap etmeyiz…
Mu’minun-44, Bakara-87:…Biz RESÛLLERİMİZİ arka arkaya göndeririz.
Peygamber(S.A.V) Efendimiz döneminde de daha sonra da RESÛLLERİN var olacağına dair;

Yunus-101,102,103: Deki;”Semalarda ve yeryüzünde neler var bakın. îmân etmeyen bir kavme âyetler (deliller) ve uyarılar fayda vermez.” Yoksa onlardan önce geçmiş olan günlerin benzerinden başkasını mı bekliyorlar? “ARTIK BEKLEYİN, BENDE SİZİNLE BERABER BEKLEYENLERDENİM” de. Sonra biz, RESÛLLERİMİZİ ve îmân edenleri böyle kurtarırız….
Bu âyetlerde hitap yine Peygamber Efendimiz’e RESÛLLERİMİZİ diyor SONRA diyor hem RESÛL çoğul hem sonra diyor. Yani bu hitap tan sonraki bir olay. Peygamber SAV Efendimiz son NEBİ dir son RESÛL değildir (Ahzap-40). Peygamberler NEBİ RESÛL dur. Peygamber olmayan RESÛLLER ise “VELİ RESÛL” DUR. Peygamberleri de velî resûlleri de Allah’u Tealâ seçer (Kasas-68), göreve getirir, kimi seçeceğine de kendisi karar verir (En’am-124)
İnsanların kurtuluşu da RESÛLLERİN tebliğine bağlıdır. HERKESİ Allah’A ULAŞMAYA DAVET EDERLER, böylece HERKESİN DALÂLETTEN KURTULMASI ve HİDÂYETE ERMESİ için, HERKESİN TAKVA SAHİBİ OLMASI için.
Nisa-115, Muhammed-32, Tegabün-5,6, Nur-54,
Ancak insanlar kendilerinde olmayan NİMETLERİN başkalarında olmasına nefsleri sebebiyle tahammül edemeyebilir hâlbuki bu onlar için bir İMTİHANDIR bunun farkına varabilseler.(A’raf-63,69, En’am-53)
EFENDİ HAZRETLERİ de Allah’u Tealâ’nın SEÇİP GÖREVE GETİRDİĞİ BİR RESÛL dur.
Sizlerden ricam,”PEŞİN HÜKÜM VERMEDEN” yukarıdaki ÂYETLERİ tetkik ederek ve Allah’u Tealâ’dan (hacet namazı kılarak) somanız ve “Allah’ın DAVETÇİSİNİN Allah’A ULAŞMAYI DİLEME “davetine icabet etmenizdir. Allah’ın hem sizlere hem bütün insanlığa yardımcı olmasını dilerim. Allah’a emanet olun.






Efendi hzleri rasul değildir Ve Efendi hzlerinin (k.s.) rasullük iddiasıda yoktur
böyle mübarek bi insanın ismini dahi geçirmeyin böyle bi konuda...
son Rasul ve Nebi Hz MUHAMMED (Sallallahu Alehi Vesellem)dir,bununla ilgili ayet ve hadisleredikkatinizi çekerim,

1-Rasûlüllah (a.s) buyurdu: İsrailoğulları'na nebîleri kılavuzluk ederdi. Bir peygamber vefat ettiğinde onu bir başkası izlerdi. Ancak benden sonra nebi yok, yalnızca halifeler olacaktır. (Buharî, Kitabu'l-Menakıb.)

2-Rasûlüllah (s.a) buyurdu: Benim, benden önce gelmiş peygamberlere nispetle durumum bir misalle anlaşılabilir: Bir adam büyük bir bina yaptırıp onu güzelce dayayıp döşedi, fakat bir köşede bir tuğlalık boş yer bıraktı. Ahalî binanın etrafında dolaşıyor, güzelliğine hayran kalıyor fakat şunu söylemeden edemiyordu: Niçin bu tuğlanın yeri boş? İşte ben o tuğlayım ve peygamberlerin sonuncusuyum. (Yani peygamberlik binası benim gelişimle tamamlanmıştır. Şimdi bir başka peygamberin doldurabileceği herhangi bir boşluk kalmamıştır.) (Buharî, Kitabü'l-Menakıb.)

3-Rasulüllah (s.a) şöyle buyurdu: "Risalet ve Nübüvvet son bulmuştur. Benden sonra ne bir RESUL, ne de bir NEBİ gelmeyecektir." (Tirmizi, Müsned- i Ahmed.)

4-Sevban'ın rivayetine göre Rasulüllah (s.a) şöyle buyurdu: "... ve ümmetim içinden zuhur edecek otuz yalancıdan her biri peygamber olduğunu iddia edecek; oysa ben, son peygamber'im. Benden sonra peygamber yok." (Ebu Davud.) Ebu Davud Kitab'ul-Melahim'de Ebu Hureyre'den naklen aynı mevzudaki bir başka hadisi rivayet eder: "Tirmizi de Hz.Sevban ve Hz. Ebu Hureyre hadislerini rivayet etmektedir ki, 30'a yakın yalancı çıkacak ve her biri Allah'ın peygamberi olduğunu iddia edecektir................

Hz.Peygamberden (sav) günümüze birtakım kimseler, peygamberlik iddiasında bulunmuşlarsa da, hepsinin sonu hezîmet olmuş, insanların alay konusu haline gelmiş ve silinip gitmişlerdir. Bundan sonra da bazı kimselerin çıkıp, peygamberliklerini ilan etmeleri mümkündür. Ancak eskiden olduğu gibi bunlar da aynı âkibete dûçar olacak, silinip gideceklerdir. Ve insanlar tarafından peygamber olarak değil de, başına herkesin taşımaktan kaçınacağı yalancılık sıfatını alıp, "yalancı peygamber"adıyla anılacaklardır.............. "Muhammed, içinizden hiçbir erkeğin babası değildir, lakin Allah'ın resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilir."(Ahzâb 33/4
(Muhammed (SAV), Allah’ın resulü ve Hatem-ün-nebiyyindir [nebilerin sonuncusudur].) [Ahzab 40]
Eğer, (Hatem-ün-nebiyyin) değil de, (Hatem-ür-rüsul) denseydi, kötü maksatlılar, (Resul gelmez, ama nebi gelir) derlerdi. Bunun için, (Hatem-ün-nebiyyin) denmiştir...


(((bu kişi ile ilgili bi bilgim yoktu,taaki onun müridi olan birisinin dünkü konferansını dinledikten sonra,,Biz çok şanslıyızki HZ MUHAMMED (sav) gibi alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin ümmetiyiz,onu razı etsek yeter,,,son Nebii de RESUL DE HZ MUHAMMED (sav)dir,,,,BUNU BİLİR BUNU SÖYLERİM,,,,,selametle)))
 

kontrmihr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
evrenosoğlunun gerçek yüzü ortaya çıktı.20 yasındaki bayan müridini taciz ettiği iddasıyla gözaltına alındı ve kefaretle serbest bırakıldı. konuyla ilgili müridleri telefon konusmalarını kayıta almışlar.bunlar youtube ta bulunmakta.youtube de iskender taciz yazın çarşaf gibi dökülüyor konusmalar.bu konusmalarda evrenosoğlu taciz olayını kabul ediyor ve kendi nefsiyle değil bu tacizi haşa Allahın yaptırdığını söyliyor.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt