aşk çiçeği
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 10 Tem 2008
- Mesajlar
- 526
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
vay be temele bak sen demek 3milyon savaş esirini barındıracak yeri yokmuş
paylaşım için teşekkürler
paylaşım için teşekkürler
Stajyer bir avukat, Eskişehir hapsindeki çalışması sırasında Bedîüzzaman'la görüşür ve "Takip ettiğim kadarıyla sizde herhangi harika bir hal görmedim. Eğer gerçekten varsa, bana da gösterir misiniz? Meselâ elinizdeki tesbihi yürütebilir misiniz?" der.
Bunun üzerine Bedîüzzaman Hazretleri tebessüm eder ve şu hikâyeyi anlatır:
"Bir adamın çok sevdiği bir çocuğu varmış. Ona çok değerli bir hediye almak için kuyumcu dükkânına götürmüş. "Elmas ve mücevherlerden hangisini istersen sana alayım.' demiş. Kuyumcu, dükkânının daha cazip olmasını temin için dükkânın tavanına çeşitli renkte balonlar asmış. Çocuk dükkâna girince gözü balonlara takılmış ve "Baba ben bu balonlardan istiyorum' deyince, babası "Oğlum ben sana daha kıymetli mücevherlerden almak istiyorum' dediyse de çocuk "Hayır ben balon istiyorum' diyerek ağlamaya başlamış."
Bedîüzzaman bu hikâyeyi anlattıktan sonra avukata dönüp; "Ben Kur'â'nın mücevherat dükkânının dellâlıyım, bekçisiyim. Ben baloncu değilim. Benim dükkânımda, benim pazarımda Kur-ân'ın ölümsüz elmasları var. Ben onları satıyorum, balon satmıyorum" diyerek Kur-ânî davasının hakikatini bir hikâyecikle anlatmış olur..."
evet haklısınız.acaba bediüzzamana bir göndermemi yapıyorsunuz diye bir algılama içersindeydimde.Dün akşam tv5intde kısada olsa bediüzzamanın hayatınız izledim.Okadar çok eziyetler çekmişki izlerken bile rahatsız oldum.Selametleiçi boş olanın sesi çıkar..bende ne sırlar var der durur..
sırlara vakıf olan'ın sesi çıkmaz.. bende ne sırlar var demez
vay be temele bak sen demek 3milyon savaş esirini barındıracak yeri yokmuş
paylaşım için teşekkürler
yaaaaa benim sitemin adı ne onu bulmaya çalışıyom
siz ne yapıyosunuz komik komik fıkralar yazıyosunuz
:K:K
—Biz o kadar fakirdik ki; mahallemizde gökkuşağı bile siyah beyaz çıkardı
—biz o kadar fakirdik ki; masraf olmasın diye ben 7 yaşına kadar doğmadım. Ağabeyimi de gazete verdi.
—biz o kadar fakirdik ki; misafirliğe giderken bineceğimiz dolmuşun arkasından koşmak suretiyle takip ederdik
—biz o kadar fakirdik ki; eve gelen misafirleri yerdik
—biz o kadar fakirdik ki; peynirimiz yoktu her sabah tenekenin içine girer peynir taklidi yapardık
—biz o kadar fakirdik ki; biber çekirdeklerinden çorba yapardık
—biz o kadar fakirdik ki; ne sen sor ne ben söyleyeyim kuracak cümlemiz bile yoktu yani
—biz o kadar fakirdik ki; kasabı manavı geçtik köpeğe kemik borcumuz vardı
—biz o kadar fakirdik ki; dilencilerin paralarını çalar counter oynamaya giderdik
—biz o kadar fakirdik ki; Hint fakirleri dayanamayıp misyonlarını bize devrettiler.
—biz o kadar fakirdik ki; eskimesin diye aynaya bakmazdık
—biz o kadar fakirdik ki; Fakir BAYKURT bizim idolümüzdü duvara posterini asardık duvarda desteksizdi çiviyi çakınca yıkılmıştı zaten
—biz o kadar fakirdik ki; siyah beyaz televizyonumuz bile yoktu bizim televizyon sadece siyahtı bizim kadar fakir olan komşumuzun beyaz televizyonuyla yan yana koyar öyle seyrederdik ya.
—biz o kadar fakirdik ki; küçük kardeşimi acıkınca yemiştik ağabeyimde akşam gelip hani bana hani bana demişti. Rahmetli….
—biz o kadar fakirdik ki; meteliğe atacak kurşunumuz bile yoktu bizde taş atardık
—biz o kadar fakirdik ki; babamdan tokat yerdik başka şey yoktu bir tokadı 4 kişi paylaştığımız günler oldu
—biz o kadar fakirdik ki; sinekler bize değil biz sineklere konuyorduk.
—biz o kadar fakirdik ki; kelimelerimizi tartarak konuşurduk günlük kotayı aşınca babamız falakaya yatırırdı..
:K:K