Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ESRARENGİZ OLAYLAR (3 Kullanıcı)

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
32
Konum
İstanbul
cok güzel bi paylaşımdı ya :(
emeğine saglık kardeşim :T
allah razı olsun
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Azrail Güzel mi..?

Azrail Güzel mi..?

Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.

Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım. Ve kısa bir süre sonra da iyileştiğini gördüm. Ancak Serap'ın da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli geçirmesi gerekiyordu. Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale için İzmir'e gitmek istedi. Kış aylarında olduğumuz için uçakla gitmesi şartıyla kabul ettim. Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobüsün kaza geçirmesi üzerine 6 saat kadar mahsur kalmış. Dönüşünden kısa 1 süre sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yürüyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu. Evine gittiğim gün, yine güçlükle konuşarak:

--''Doktor bey,'' dedi. ''Ben size...dargınım.'' ''Niçin?" diye sordum. --"Siz...dindar bir insanmışsınız. Niçin bana da, ALLAH 'ı, ölümü, ahireti anlatmıyorsunuz?"

Dini inançlarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu teklifi karşısında oldukça şaşırdım. O'nu üzmemeye çalışarak:

--"Doktora ulaşmak kolaydır'' dedim. ''Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun. Ancak iman tedavisi için gönülden istek duymalısın..."

Konuşmaya mecali olmadığından "Ben o isteği duyuyorum" manasında başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve dersler "hızlandırılmalı öğretime" dönmüştü. Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve arada bir soru soruyordu.Vefatına bir hafta kala:

--"Doktor bey,'' dedi. ''Ben ölürken ne söylemeliyim?"

--"Senin durumun çok özel" dedim. ''Kelime-i Şehadet sana uzun gelir. O anı farkedince ''Muhammed'' (s.a.v) sana yeter."

O, haliyle tebessüm ederek yine başını salladı. Çok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli morfin yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk. Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine gidemedim. Dönüşümde annesi telefon ederek:

--"Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." Dedi. "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor." Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum. Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum. "Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son nefeste "Muhammed" diyemezsem?". İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı halde cuma gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'ın acizliği hürmetine sandığım salı gününe kadar yaşayacağına dair işaret sezdim.

Ertesi gün O'na: --"Hiç korkma!" dedim. "İğneyi vurdurabilirsin." Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son sorusunu da sordu: --"Doktor bey...Azrail bana nasıl görünecek?"

--"Kızım," dedim. "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir." Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim.Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni görünce yanıma gelerek:

--"Doktor bey, biliyor musunuz, bu evde biraz önce bir mucize yaşandı!" dedi ve devam etti:

--Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı ve "yataktan kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı.Bütün ev halkı hayretten donup kaldık. Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce de:

Doktor bey'e söyleyin, dedi. Azrail, O'nun söylediğinden de güzelmiş!...


ALINTIDIR...........
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm lütfı abicim...
emeğine sağlık...
çok etkilendim çok güzeldi ALLAH celle celalühü razı olsun...
selam ve dua ile...
selametle kalın inşaALLAH...
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
selamun aleyküm abicim emeğine sağlık çok hayırlı bir paylaşımdı gerçekten..
daha önceden bildiğim bir olaydı hatırlamak iyi oldu, Rabbim hepimize hayırlı ölümler nasip eylesin inşaallah amin..
selam ve dua ile...:a03:
 

Zeynep..

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eki 2009
Mesajlar
161
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Okumustum sanki bunu : :)
çok etkilendim yine .
Bir de Azrail'e hasa "Kötü melek " diyenler oluyor :mad: çok yanlis !!

Allah razi olsun, paylasim için tesekkürler .
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamun aleyküm lütfı abicim...
emeğine sağlık...
çok etkilendim çok güzeldi ALLAH celle celalühü razı olsun...
selam ve dua ile...
selametle kalın inşaALLAH...



Aleyna ve Aleyküm Selam Aydın kardeşim
Rabbim bizleri Serap gibi işimizi son aana bırakması, sağlığımız yerinde iken kendisine kulluk yapan kullardan eylesim Amin
Selam ve dua ile
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamun aleyküm abicim emeğine sağlık çok hayırlı bir paylaşımdı gerçekten..
daha önceden bildiğim bir olaydı hatırlamak iyi oldu, Rabbim hepimize hayırlı ölümler nasip eylesin inşaallah amin..
selam ve dua ile...:a03:



Aleyna ve Aleyküm Selam Ayşe kardeşim
Rabbim tüm hasta kardeşlerimize acil şifalar versin
Gerçekten ibret alınacak bir olaydı.Ben de okuyunca etkilendim,ve sizlerle paylaşmak istedim,
Selam ve dua ile
 

LUTFI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2007
Mesajlar
2,120
Tepki puanı
0
Puanları
0
Okumustum sanki bunu : :)
çok etkilendim yine .
Bir de Azrail'e hasa "Kötü melek " diyenler oluyor :mad: çok yanlis !!

Allah razi olsun, paylasim için tesekkürler .



Kardeşim bu tür yaşanmış olayları paylaşır isek hepimiz faydalanızır
Azraile kötü demek gerçekten yanlış birşey Sonuçta Azrail'de Allah (C.C.)
tarafından görevlendirilmiş bir melek,
selam ve dua ile
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim...
ALLAH celle celalühü razı olsun...
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
ALLAH (cc) RAZI OLSUN. EMEĞİNE, YÜREĞİNE VE PAYLAŞIMINA SAĞLIK

RABBİM İMANLA KURANLA KELİME-İ ŞAHADETLE ÇENE KAPAMAYI NASİP ETSİN.

RABBİM AFFETSİN

DUA İLE


amin cümlemizi kardeşim.

[URL="http://img166.imageshack.us/img166/9395/secdegul2xg4.gif"] [/URL][URL="http://img90.imageshack.us/img90/1306/secdemevlalz9.gif"] [/URL][URL="http://img176.imageshack.us/img176/9981/secdegul1rh8.gif"] [/URL]
[URL="http://img1.loadtr.com/k-638133-yph.gif"] [/URL]
<<<-[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Sen öyle bir insan ol ki! [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]öldüğünde düşmanın bile ağlasın->>>[/FONT]
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
PADİŞAH VE VEZİR

S.A__

________---PADİŞAH VE VEZİR


-- Padişah ve Vezir

--------------------------------------------------------------------------------

Çok soguk bir kis günü padisah, tebdil-i kiyafet gezmeye karar
vermis.Yanina
basvezirini alip, yola çikmis.
Bir dere kenarinda çalisan yasli bir adam görmüsler. Adam elindeki
derileri
suya sokup, döverek
tabakliyormus.
Padisah, ihtiyari selamlamis: " Selamunaleyküm ey pir-i fani..."
" Aleykumselam ey serdar-i cihan..."
Padisah sormus:" Altilarda ne yaptin ?"
" Altiya alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor..."
Padisah gene sormus:" Geceleri kalkmadin mi ?"
" Kalktik...Lakin, ellere yaradi..."
Padisah gülmüs: " Bir kaz göndersem yolar misin ?"
" Hem de ciyaklatmadan..."
Padisahla basvezir adamin yanindan ayrilip yola koyulmuslar..Padisah
basvezire dönmüs:
" Ne konustugumuzu anladin mi ?"
” Hayir padisahim..."
Padisah sinirlenmis: " Bu aksama kadar ne konustugumuzu anlamazsan
kelleni alirim."
Korkuya kapilan basvezir, padisahi saraya biraktiktan sonra telasla
dere kenarina dönmüs..Bakmis adam hala orada çalisiyor.. " Ne konustunuz siz
padisahla?"
Adam, basveziri söyle bir süzmüs..." Kusura bakma..Bedava
söyleyemem..Ver bir yüz altin söyleyeyim.."
Basvezir, yüz altin vermis. " Sen padisahi, serdar-i cihan, diye
selamladin..Nereden anladin onun padisah oldugunu.."
" Ben dericiyim...Onun sirtindaki kürkü padisahtan baskasi giyemezdi.."
Vezir kafasini kasimis:
" Peki, altilara alti katmayinca, otuz ikiye yetmiyor ne demek..."
Adam, bu soruya cevap vermek icin de bir yüz altin daha almis.
"Padisah, alti aylik yaz döneminde çalismadin mi ki, kis günü
çalisiyorsun, diye sordu...Ben de, yalnizca alti ay yaz degil, alti ay da kis
çalismazsak, yemek bulamiyoruz dedim."
Vezir bir soru daha sormus: " Geceleri kalkmadin mi ne demek ?"
Adam bir yüz altin daha almis.
" Çocuklarin yok mu diye sordu..Var, ama hepsi kiz..Evlendiler,
baskasina yaradilar, dedim..."
Vezir gene kafasini sallamis... " Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne
demek..."

Adam gülmüs.." Onu da sen bul​
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
Selamün Aleyküm.

BEN KAZA ETMEDEN YA SEN KAZA EDERSEN...??
157057_478173709183_528289183_5517828_8082000_n.jpg

Saatler gece yarısını çoktan geçmişti. Otobüs yoluna devam etmektedir. Akşam namazından sonra mola verilmemişti. Yolculardan biri otobüs şoförünün yanına giderek:
–Şoför bey!
Namaz vakti geçmeden bir mola verseniz de namazımızı vaktinde kılsak olmaz mı? diye rica eder.

Bu istek şoförün hoşuna gitmemiştir:
–Bey amca bu namazı da kaza ediversen ne olur?

Adam gayet sakin bir şekilde cevap verir:
Ben kaza etmeden ya sen kaza edersen?

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=478173709183&set=a.478173669183.261564.528289183&theater#
 
G

Goldenrose

Selamün Aleyküm.

BEN KAZA ETMEDEN YA SEN KAZA EDERSEN...??
157057_478173709183_528289183_5517828_8082000_n.jpg

Saatler gece yarısını çoktan geçmişti. Otobüs yoluna devam etmektedir. Akşam namazından sonra mola verilmemişti. Yolculardan biri otobüs şoförünün yanına giderek:
–Şoför bey!
Namaz vakti geçmeden bir mola verseniz de namazımızı vaktinde kılsak olmaz mı? diye rica eder.

Bu istek şoförün hoşuna gitmemiştir:
–Bey amca bu namazı da kaza ediversen ne olur?

Adam gayet sakin bir şekilde cevap verir:
Ben kaza etmeden ya sen kaza edersen?

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=478173709183&set=a.478173669183.261564.528289183&theater#

çok güzel bir paylaşım. Allah razı olsun.
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0



BU DÜNYA KİMSEYE KALMAZ
tablo3.jpg
[TR]
[TD]Halife Harun er-Reşid'e , o zamanın Fransa kralı bir gül fidanı hediye etmişti. Harun Reşid, o gül fidanına çok itibar göstererek bahçıvana verdi. ve:

-Buna iyi bak. Bahçeye dik. Yetiştiği zaman da ilk çiçeğinden bana getir, dedi.


Bahçıvan gülü bahçeye dikti. Gül çok güzel olmuştu. Aradan zaman geçti, çok güzel bir gül açtı. Bahçıvan gülü koparmak için o tarafa doğru giderken, gülün dalına konmuş bir bülbülün yanık yanık öttüğünü görüp onu seyre daldı.

-Nasıl olsa uçar gider. Ben de ondan sonra koparırım, diyordu. Fakat yazık ki, bülbül bir hayli öttükten sonra gülü darma dağın etti. Bahçıvan çok üzülmüştü. Ne diyecekti şimdi padişaha... Doğru padişahın huzuruna çıkıp meseleyi anlattı ve üzüntüsünü bildirdi. Halife üzülmemesini söyledikten sonra:

- Bu dünya etme bulma dünyası derler. Bu dünya bülbüle de kalmaz, canın sağ olsun, dedi ve bahçıvanı affetti.

Aradan zaman geçti. Bahçıvan bir gün o bülbülü bir yılanın yutmakta olduğunu gürüp doğru halifenin huzuruna çıkıp vaziyeti anlattı.

- Efendim, keramet gösterdiniz. Hakikaten dünya bülbüle kalmadı, dedi.

Padişah yine aynı söyleri tekrarlayarak:

- Bu dünya yılana da kalmaz. O da bir gün belasını bulur, dedi.

Lihikmetin o yılan bahçe sulamakta olan bahçıvanın ayaklarına doğru hücum etti. Bahçıvan yılandan daha çabuk davranıp elindeki kürekle yılanı ortadan ikiye böldü ve öldürdükten sonra halifenin huzuruna çıkıp meseleyi anlattı. Halife yine aynı şekilde :

-Bu dünya sana da kalmaz. Sen de bulursun bir gün belanı, dedi.

Olacak ya, bir suçundan dolayı padişah bahçıvana kızıp idamına karar verdi. Cellatları cağırdı, bahçıvanı ellerine vererek kellesini kesmelerini söyledi. Cellatlar adamı alıp götürdüler. Fakat hüküm infaz edilmeden önce bir isteği olup olmadığını sordular. Bahçıvan :

-Var bir isteğim ama, onu ancak padişaha söylerim, başkasına söylemem hiçbir mana ifade etmez, deyip padişaha götürmelerini istedi.

Bahçıvanın bu isteği celladların çok acaibine gitmişti. Durumu halifeye haber verdiler. O da görüşmeyi kabul edip ne diyeceğini sordu.

Bahçıvan:

-Sultanım, mesele malumunuzdur. Bu dünya bülbüle, yılana ve bana kalmadığı gibi sana da kalmayacak. Sen beni en ufak bir sebepten cellatlara teslim ettin. Bu yalancı dünyanın sana kalacağını mı sanıyorsun. Bu dünyaya etme- bulma dünyasıdır, derler diyen sendin, dedi ve söyleyeceğinin bundan ibaret olduğunu bildirdi.

Bu hatırlatma halifeye çok tesir etmişti. Bu adamı öldürüp de elime ne geçecek? diyerek adamı affetti. Adam da bu şekilde ölümden bir müddet için kurtulmuş oldu.


[/TD]
[/TR]
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0


<<<<__SÖZ__>>>>



Bir müslüman. Bir ateşperest. Birlikte çalışıyorlar. Namaz vakti.
Müslüman:
-Namaz kılacağım. Namaz kılarken, bana ilişmiyeceğine dair söz verir misin?
-Veririm.
Namaz....
Bir müddet sonra... Ateşperest. İbadet zamanı...
-Şimdi sıra ben de, ben ibâdet ederken, bana ilişmiyeceğine söz verirmisin.
-Olur sana ilişmem... Rahatça ibâdetini yapabilirsin.
Fakat ateşperest ateşe tapmak üzere secdeye varınca, Müslüman hemen üzerine atılır. Sözünde duramaz.. Tam o esnada şöyle bir ses duyar:
- Söz verdiğin zaman sözünü yerine getir.
Bunun üzerine adama ilişmeden geri çekilir. Sonra ateşperest ibâdetini bitirdiğinde sorar:
-Evvela hücum ettin. Sonra niye vazgeçtin?...
-Allah-dan başkasına secde ettiğin zaman, dayanamadım, üzerine atıldım. Seni öldürmek istiyordum. Fakat tam o anda :
-Söz verdiğin zaman ahdini yerine getir, diyen bir ses, beni o teşebbüsümden alıkoydu.
Bunun üzerine mecûsi:
-Şimdi inandım ki, asıl ve gerçek ilâh senin Rabbindir. Kendi düşmanı için dostunu bile azarlıyor. İşte huzurunda müslüman oluyorum diyerek kelime-i şehâdet getirir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt