-Esmani-
Kayıtlı Kullanıcı
RE: FETİH SURESİ GECESİ (ŞEHİTLER VE MÜCAHİTLER İÇİN)
RE: FETİH SURESİ GECESİ (ŞEHİTLER VE MÜCAHİTLER İÇİN)
Hiç gitmediğimiz, belki de hiç gitmeyeceğimiz, adını da ömrümüzde birkaç kez duymaktan öteye geçmeyecek bir ülkenin sorunu bizi ne kadar ilgilendirir ki? Televizyonda gördüğümüz kötü manzaralar bir başka galaksiden çekilmiş gibi geliyor bize. Afrikayı biliyoruz belki; ama Sudanı, bir de Darfuru ne kadar tanıyoruz ki? Darfur bizim ilçenin unutulmuş bir köyü mü yoksa diye düşünürken, ölümlerin, hastalıkların, savaşın ve açlığın kol gezdiği bir bölgenin adı olduğunu duyuyor, işitiyor ve umursamıyoruz. Umursamıyoruz; çünkü hayatın sıkboğazlığı içinde peşi peşine sıralanan dertlerin üstesinden gelememişken, vicdanları kanatan bir derdi de üstüne eklemek istemiyoruz. Kamplara sığınmış binlerce insanı, adları Fatma, Ömer, Ayşe de olsa bilmek ve hatırlamak istemiyoruz. Bugüne kadar tv dışında hiç Afrika’lı görmemişken, onları bağrımıza basmayı öğütleyen insanların seslerini duymuyor gibi yapıyoruz. Çünkü orası çok uzak. Çünkü biz oraya hiç gitmeyeceğiz. Çünkü... Evet bir sürü sebebimiz var bizim. Ve biz duygularımızı da, vicdanımızı da, kalbimizi de o sebeblerle bastırıyor aklımızın önüne sedler çekiyoruz.
Darfurda senaryolar oynanıyor. Darfurda batılı yardım kuruluşları yardım adı altında bu senaryolara malzeme sağlıyor. Ülke içindeki çatışmalar körükleniyor, kimin kimi neden vurduğu bilinmiyor. Kadınlar, kızlar tecavüze uğruyor, insanlar yok yere öldürülüyor.
Biz bu bilgilerin ne kadarının doğru olduğunu bilmiyoruz. Belki de dünya siyasetine aklımız ermiyor o kadar. Ama son yıllarda ülkemizde yükselen sosyal girişimcilik toplumun vicdanı olma yolunda önemli adımlar atıyor. Ve biz onlar sayesinde dünyanın çehresine farklı bir bakış yapabiliyoruz. Bugüne kadar hep dramların, savaşların ve çöküntülerin olduğu yerlere Batı kaynaklı yardım kuruluşlarının gittiğini biliyor ve görüyorduk. Ama artık Türkiyenin de gelişen sosyal vicdanı kurumlar var. İşte onlardan biri, Kimse Yok mu Derneği... Bu derneğimiz bizim duyup da görmediğimiz Darfura dikkat çekebilmek için elinden gelen tüm imkanlarını kullanarak sizin ve bizim ilgimizi o drama çevirmeye çalışıyor. Bir Ahmet, bir Ayşe daha kurtulursa diye çabalayan derneğin Darfur çağrısı geleceğe karamsar bakan insanların gözlerinde bir ışık oluşturabilmek... Kimbilir belki afişlerinde mazlum gözleriyle bakan o çocuk size bize hepimize bir meşale yakacak...
Afrikaya Sudana ve Darfur bölgesine hepimizin gitme imkanı yok. Ama gidenlere ön ayak olabilmek, onlara birer emanet verip bir annenin çocuğuna içireceği sütün neşesine ortak olma imkanımız var. Hiçbirşey mi veremiyorsunuz? Gönlünüzün en mutena yerinden sevginizi onlara iletin; emin olun o sevgi bile çok iş görecektir.
ZAMAN AİLEM DERGİSİ SAYI 228
RE: FETİH SURESİ GECESİ (ŞEHİTLER VE MÜCAHİTLER İÇİN)
Hiç gitmediğimiz, belki de hiç gitmeyeceğimiz, adını da ömrümüzde birkaç kez duymaktan öteye geçmeyecek bir ülkenin sorunu bizi ne kadar ilgilendirir ki? Televizyonda gördüğümüz kötü manzaralar bir başka galaksiden çekilmiş gibi geliyor bize. Afrikayı biliyoruz belki; ama Sudanı, bir de Darfuru ne kadar tanıyoruz ki? Darfur bizim ilçenin unutulmuş bir köyü mü yoksa diye düşünürken, ölümlerin, hastalıkların, savaşın ve açlığın kol gezdiği bir bölgenin adı olduğunu duyuyor, işitiyor ve umursamıyoruz. Umursamıyoruz; çünkü hayatın sıkboğazlığı içinde peşi peşine sıralanan dertlerin üstesinden gelememişken, vicdanları kanatan bir derdi de üstüne eklemek istemiyoruz. Kamplara sığınmış binlerce insanı, adları Fatma, Ömer, Ayşe de olsa bilmek ve hatırlamak istemiyoruz. Bugüne kadar tv dışında hiç Afrika’lı görmemişken, onları bağrımıza basmayı öğütleyen insanların seslerini duymuyor gibi yapıyoruz. Çünkü orası çok uzak. Çünkü biz oraya hiç gitmeyeceğiz. Çünkü... Evet bir sürü sebebimiz var bizim. Ve biz duygularımızı da, vicdanımızı da, kalbimizi de o sebeblerle bastırıyor aklımızın önüne sedler çekiyoruz.
Darfurda senaryolar oynanıyor. Darfurda batılı yardım kuruluşları yardım adı altında bu senaryolara malzeme sağlıyor. Ülke içindeki çatışmalar körükleniyor, kimin kimi neden vurduğu bilinmiyor. Kadınlar, kızlar tecavüze uğruyor, insanlar yok yere öldürülüyor.
Biz bu bilgilerin ne kadarının doğru olduğunu bilmiyoruz. Belki de dünya siyasetine aklımız ermiyor o kadar. Ama son yıllarda ülkemizde yükselen sosyal girişimcilik toplumun vicdanı olma yolunda önemli adımlar atıyor. Ve biz onlar sayesinde dünyanın çehresine farklı bir bakış yapabiliyoruz. Bugüne kadar hep dramların, savaşların ve çöküntülerin olduğu yerlere Batı kaynaklı yardım kuruluşlarının gittiğini biliyor ve görüyorduk. Ama artık Türkiyenin de gelişen sosyal vicdanı kurumlar var. İşte onlardan biri, Kimse Yok mu Derneği... Bu derneğimiz bizim duyup da görmediğimiz Darfura dikkat çekebilmek için elinden gelen tüm imkanlarını kullanarak sizin ve bizim ilgimizi o drama çevirmeye çalışıyor. Bir Ahmet, bir Ayşe daha kurtulursa diye çabalayan derneğin Darfur çağrısı geleceğe karamsar bakan insanların gözlerinde bir ışık oluşturabilmek... Kimbilir belki afişlerinde mazlum gözleriyle bakan o çocuk size bize hepimize bir meşale yakacak...
Afrikaya Sudana ve Darfur bölgesine hepimizin gitme imkanı yok. Ama gidenlere ön ayak olabilmek, onlara birer emanet verip bir annenin çocuğuna içireceği sütün neşesine ortak olma imkanımız var. Hiçbirşey mi veremiyorsunuz? Gönlünüzün en mutena yerinden sevginizi onlara iletin; emin olun o sevgi bile çok iş görecektir.
ZAMAN AİLEM DERGİSİ SAYI 228