Şimdi bu zat ile yüzyüze yapılan bir görüşmenin tam metnini buraya koyabilmeye izin verseler HAK ile BATIL ortaya çıkacakda, başka bir konuda o diyalogdan bir kaç satır yazı ekledim hemen sildiler.....
Amaç hangisi HAK hangisi BATIL öğrenmek değil, bir deyim ile açıklayalım;
"amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" olunca tüm çabalar boşa oluyor...
eğer silmezler ise şuraya bu insan ile yapılan o görüşmeyi tam metin olarak gözler önüne sereyim ama nerde....!!!!
TEPKİYİ BİLİYORUM; BİZİ UYARDILAR KARDEŞ, seni hiç dinlemem, sözlerin bir anlam ifade etmiyor,
Cübbeli Ahmet ne diyor size KUR' AN ve HADİS delil geitrsseler dahi kabul etmeyin, ne demektir bu söz bilirmisin...Ahmet beyin sözü KUR'AN ve HADİS den daha doğrudur...
Şimdi bu adamların ilimlerinin ne düzeyde sığ olduğunun bir kaç delili mesala geçenlerde sitenizde verdiğiniz bir sohbet te cübbeli ahmet ne diyor bakalım...
sohbetin başlığı DÜNYADAKİ DOSTLAR
SOHBETİN 20:25 DAKİKASI = Dostlar aracımızdır, dostları araya koyuyoruz, vesile ediniyoruz, onlar ile tevessül ediyoruz, onlar ile rabbimize teveccü ediyoruz ya..... onun için efendi hazretleri üstadımız HACI MAHMUT EFENDİ BU ASIRDAKİ EVLİYANIN REİSİDİR....
Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) ‘teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)' bize geldiniz ve size lutfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır. (6/94)
Mekkeliler LAT MENAT UZZA UBEL isimli salih kulları kendilerine BİZİ ALLAHA YAKLAŞTIRSINLAR diye nasıl aracılar vesileler edinmişler ve sonları ne olmuş bakalım...
Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola iletmez. [Zümer 3]
Nuh A.S ın kavmi keza aynı şekilde;
Ve dediler ki: Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Ved'den, Suvâ'dan, Yeğûs'tan, Ye'ûk'tan ve Nesr'den asla vazgeçmeyin! [Nuh 23]
Cübbeli ahmet sizi neye davet ediyor kimin yoluna çağırıyor bi düşüğnün bakalım...
20:39 BU MÜBAREK İNSAN BEN DİNLEMİŞİM, TABİ ONUN BÜTÜN SÖYLEDİKLERİ KİTABİDİR, HURAFE ANLATMAZ NE BUYURUYORDU.... SONRA BEN TABİİ ÇOCUKLUKDAN BERİ KENDİSİNİ DEVAMLI DİNLERİM HAFIZAMDA YER EDEN ŞEYLER VARDIR, ONLARI NAKLEDERİM HİÇ ÇEKİNMEM, HİÇ KİTAPDA GÖRMEME LÜZUM YOK ÇÜNKÜ O ZATIN İLMİ ÇOK MUTEBERDİR...
Vay vay vay neler demiş bir tek herhalde son peygamber olduğu bildirlen MUHAMMED S.A.S olmasa ben korkuyorum RESUL ilan edebilirdi...
"O, kendiliğinden konuşmamaktadır. O'nun konuşması ancak indirilen bir vahiy iledir" (Necm: 3, 4).
"Yaz Canım elinde olan Allah'a yemin olsun ki, buradan haktan başka birşey çıkmaz. "
(Ebû Dâvûd, Kit. İlim, bab: 3 lın. 3646; Darimi, Kit. Mukaddime bab: 13; Müsned, İmam Ahmed, c. II sh. 162, 192)
Aradaki 10 farkı bulabilirmisiniz, bu ve aşağıdaki sözler ile ne demek istiyor anlaya bildinizmi...? bu ayet ve hadis ile RESULE ait bir takım vasıflar demekki MAHMUT EFENDİ de de varmış da biz görememişiz...!!!!
21:00 HAFIZASI ÇOK AŞIRI YERİNDEDİR 40 SENE EVVEL 50 SENE EVVEL ANLATTIĞINI TEKRAR ANLATTIĞINDA NOKTASINI VİRGÜLÜNÜ DEĞİŞTİRMEDEN AYNI ANLATIR. BUNA ŞAHİT OLMUŞUZ HERKESDE BUNUN TANIĞIDIR..
21:14 AMA TABİ BİZDE TETEBBUATIMIZ NETİCESİNDE, ŞİMDİ TABİ SABAHLARA KADAR DEVAMLI KİTAPLA MEŞGUL OLURUZ, BU İLMİ MEŞGULİYETLERİMİZ VE DEVAMLI GEÇMİŞ BÜYÜKLERİN KİTAPLARINA EFENDİM NAZARIMIZ NETİCESİNDE O MÜBAREĞİN EVVELCE SÖYLEDİĞİ ONDAN ÇOK EVVEL DUYDUĞUMUZ ŞEYLERİN, TABİ MEVLANIN NASİP ETTİĞİ KADARINI KİTAPDA DA YERİNİ BULUYORUZ...
21:37 BUDA BİZE ONUN İLMİNİN NE KADAR HUCCET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR...
21:44 NE BUYURUDU NE ANLATIRDI MESELA
21:47 ALLAHU TEALA YARIN AHİRETTE KULUNA SORUYOR, KULUNU Bİ HESABA ÇEKİYOR...DURUMU İYİ DEĞİL HASENAT KEFESİ İLE SEYYAT KEFESİ, YANİ SEVAP GÖZÜ İLE MİZANDA GÜNAH GÖZÜNDE EFENDİM SIKINTI YAŞANIYOR...
22:10 GÜNAHLARI AĞIR GELİYOR. SEVAPLARI HAFİF GELİNCE BUNUN CENNETE GİRMESİ BİRAZ ZORLAŞIYOR, AMA ALLAHU TEALA LUTFEDİNCE MURAD EDİNCE İSTEYİNCE BİR BAHANE İLE KULUNU KURTARACAK YA ONA SORUYOR, BİLİYORSUNUZ ALLAHU TEALA YARIN AHİRETTE KULLARI İLE TEKE TEK MUHATAP OLACAK HAKİKATEN TEKE TEK ADI TEKE TEK DEĞİL
24:10 KULUNU KENDİNE YAKINLAŞTIRACAK MANEVİ YAKINLIKTIR, MEKAN SÖZ KONUSU DEĞİL, ÇÜNKÜ ALLAHU TEALA MEKANDAN MÜNEZZEHTİR,
25:51 BİZİM İTİKAT RİSALEMİZ VAR MESELA... ÇÜNKÜ BU MUTLAKA AHİRETTE KURTARACAK TEK ÇÖZÜM YOLU EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT MESHEBİNİN ALİMLERİNİN GÖRÜŞLERİNE GÖRE İTİKADI TAHSİH, GÖZDEN GEÇİRME, NEYE İNANACAM NASIL İNANACAM..çÜNKÜ SADECE ALLAHA İNANDIM DEMEKLE OLMAZ...
26.16 ALLAHU TEALANIN SIFATLARINI BİLEREK İNANCAKSIN, ALLAHA İNANIYORUM DESEN AMA .........ALLAH GÖKTE DESEN (HAŞA) GİTTİN DİNDEN İMANDAN ÇIKTIN
ALLAH'IN VARLIKLARIN YUKARISINDA OLUŞU:
«Güzel söz O'na yükselir. Onu da iyi amel yükseltir-(28),
«Ben senin dünya hayatına son verir ve kendime yükseltirim»(29),
«Göktekinin sizi yere geçirmesmden emin mi oldunuz? Bakarsın ki o (yer durmadan) çalkalanmaktadır. Yahut göktekinin üzerinize taş yağdırıcı (rüzgâr) göndermesinden emin mi oldunuz?»(30),
«Aksine Allah onu kendisine yükseltmiştir»(31),
«Melekler de, ruh da O'na yükselir»(32),
«Gökten yere işi düzenler, sonra ona yükselir»(33),
'Üstlerindeki Rab-lerinden korkarlar»(34)
.Altı yerde de: «Sonra Arş'a istiva etti"(35)
buyurulmaktadır. «O Rahman ki Arş'a istiva etti»(36).
Firavn'un söylediğini haber verirken de: «Ey Hâmân, benim için yüksek, bir köşk bina et. Olur ki yollara, göklerin yollarına ulaşırım da, Musa'nın ilâhına muttali olurum»(37)
buyurmaktadır. Yine şöyle buyurulur: «(O) Hakim ve Hamid'den indirilmedir»(38).
«Bunun (Kur'ân-ı Kerim'in) muhakkak Rabbin tarafından hak olarak indirildiğini bilirler»(39) v.s.
Sûnnet'ten deliller ise,
Resûlüllah (s.a.v.)'in Rabbine miracı (yükselmesi) ve meleklerin Allah'ın yanından inip O'na yükselmeleri;
Resûlüllah (s.a.v.)'in, gece ve gündüz nöbetleşe olarak inip çıkan melekler hakkındaki şu sözleri; "Aranızda geceleyenler Rablerine yükselirler. O, kullarını daha iyi bildiği halde kendilerine sorar..»(40)
Yine Haricîler hakkındaki şu sözü: «Bana inanmıyor musunuz ki, gökteki bana inanıp güvenmektedir»(41).
Rukye hadisindeki şu sözü: «Gökteki Rabbimiz, adın mukaddes Oldu »(42)
Yine Ev'al hadisindeki şu sözü: "... Onun üzerinde Arş, Arş'm üzerinde Allah ve O, bu haldeyken ne yaptığınızı bilir»(43).
Ruhun kabzı ile ilgili hadîste de şöyle buyurmaktadır: «...Nihayet Allah'ın bulunduğu göğe o ruhu götürür»(44).
Ebû Davud'un «Sünen»inde Cübeyr b. Mut'im'den nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir:
«Bir a'râbi Resûlüllah (s. a.v)'e gelerek: Ya Rasulallah, canlar sıkıntıya düştü; çoluk-çocuk aç kaldı ve mal yok olup gitti. Bizim için Allah'a dua et. Seninle Allah'tan şefaat diliyor ve Allah'la senden şefaat diliyoruz. Resûlüllah, Allah'ı teşbih etti (ve o kadar hiddetlendi ki, Ashabı üzerinde bile bu-nun etkisi görüldü. Sonra o a'râbiye şöyle dedi: Yazıklar olsun sana! Allah'ın ne demek olduğunu biliyor musun? Allah'la, kullarının hiçbirinden şefaat istenilmez. Allah'ın şanı bundan yücedir. Allah Arş'ı
üzeredir ve Arş'ı, gökleri ile yeri üzerindedir, işte şöyle (bu arada parmaklarını kubbe gibi yaptı)(45).
Câbir b. Abdillah' tan nakledilen sahih bir rivayette şöyle denilmektedir: «Resûlüllah (s.a.v.) Arafat günü hitap ettiği en büyük topluluğun bulunduğu sırada: «Tebliğ ettim mi?» diyordu. Hazır bulunanlar da «Evet» diyorlardı. Bu sırada Resûlüllah (s.a.v.) parmağını yukarıya kaldırdıktan sonra o topluluğa işaret ediyordu ve.-«Allah'ım, şahit ol» diyordu. Resûlüllah bunu birkaç defa tekrar etti(46)
«Hz. Zeyneb, Resûlüllah'ın diğer hanımlarına karşı övünür ve: Sizleri aileniz evlendirdi, beni ise yedi göğün yukarısından Allah evlendirdi, derdi(47)
28) 35 Fâtır, 10
29) 3 Âl-i İmrân, 55
30) 67 Mülk, 16
31) 4 Nisa, 158
32) 70 Meâric, 4
33) 32 Secde, 5
34) 16 Nahl, 50
35) 7 A'râf, 54; 10 yûnus, 3; 13 Ra'd, 2; 25 Furkan, 59; 32 Secde. 4; 57 Hadid, 4
36) 20 Tâhâ, 5
37) 40 Mü'min, 36
38) 41 Fussilet, 42
39) 6 En'âm, 114
40) Buhârî, Mevâkit, 16; Müslim, Mesâcid, 210
41) Buhârî, Meğâzî, 61; Müslim, Zekât, 144
42) Ebû Dâvûd, Tib, 19; İbn Hanbel, VI/21
43) Buhârî, .Tevhid, 22; Tirmizî, Cennet, 4
44) İbn Mâce, Zuhd, 31
45) Ebû Dâvûd, Sünnet, 19
46) Buhârî, Hacc, 132; Müslim, İman, 378; Ebû Dâvûd, Menâsik, 56
47) Buhâri, Tevhid, 22
Ebu Hanife ne diyor bir bakalım
«el-Fık-hu'1-Ekber» isimli kitapta Ebû Muti' el-Hakem b. Abdil-1 ah'tan şöyle dediği nakledilir. Ebû Hanîfe'ye «el-Fıkhu'1-Ek-ber»i sordum. Dedi ki: işlediği herhangi bir günahtan dolayı kimseyi tekfir etmemendir. Ebû Hanife sözü nihayet şuraya getirir:Rabbim gökte midir, yoksa yerde midir, bilmiyorum diyen küfre girmiştir. Çünkü Allah: «O Rahman Arş'a istiva etmiştir» buyurmaktadır. Arş'ı da yedi göğün yukarısındadır. Dedim ki: Eğer Allah Arş'ın üzerindedir ama Arş gökte midir, yoksa yerde midir, onu bilmiyorum derse ne olur? Yine kâfir olur, dedi.
Dikkat edin peşine düştüklerinize dikkat edin dini ALLAH C.C ve RESULUNDEN S.A.S den öğrenin
KUR ' AN ve HADİS okuyun düşünün
Devam edecek......