Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dünyaya geliş gayesinin anahtarı (1 Kullanıcı)

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
f_r1m_cdadc56.jpg

f_r2m_615a0cb.jpg

Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

TEVHİD

Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. Salâtü Selâm, enbiyâların sonuncusu Resulullah'ın, Ehlinin, Sahabesinin ve de kıyamete kadar, onları dost edinenlerin üzerine olsun...

Kadın, erkek her müslümanın bilmekle yükümlü bulunduğu üç esas vardır. Bunlar, kulun; Rabbini, Dinini ve Peygamberi Muhammed (S.A.V.) tanımasıdır.

Hepimizi yaratan Allah azze ve celle, şüphesiz Rabbimizdir. Nimetiyle bizi ve de kâinatı, bir düzende terbiye etmektedir. O, kendisinden başka kulluğa layık hiç bir varlığın bulunmadığı, Yaratıcımızdır.

Dinimiz İslâmdır. İslâm, Allah'ı birleyerek yalnız O'na kullukta bulunmak, O'na hakkıyla teslim olmak; şirk ve de ehlinden tümüyle uzaklaşmaktır.

Peygamberimiz Muhammed (S.A.V.) 'in babası Abdullah, dedesi de Benî Hâşim kabilesinden Hâşim oğlu Abdü'l-Muttalib'tir. Benî Hâşim, Arap aşiretleri içinde saygınlığı olan Kureyş kabilesindendir. Araplar, İbrahim Aleyhisselâm'ın Oğlu İsmâil Aleyhisselâm'ın soyundandır. Allah'ın selâmı hepsinin üzerine olsun.

İslâm'ın özünde iki temel kural vardır: Birincisi, hiç bir şeyi O'na denk tutmadan, ortak koşmaksızın, ibadeti yalnız Allah'a has kılmak, bu konuda azimli olup dostluk ve düşmanlıkta O'nun ölçüsüne uymaktır. Kendisine içinde bulunduğu durum ve tehlikesinin izah edilmesine (hüccet ikamesine) rağmen- bunları terk edenin küfrüne hükmetmektir.

İkincisi de, Allah'a kullukta; şirke, O'na ortak koşmaya şiddetle karşı çıkmak ve bu durumdakilerle yâni, hayatlarını düzenlemede bazen Allah'ın, bazen de kulların hükümlerini benimseyenlerle asla dost olmamaktır.

''Lâ İlâhe İll'allah''ın Şartları Nelerdir?

--İlim: ''Lâ İlâhe İll'allah''ın manasını bilmektir. Önce, (Lâ İlâhe) Allah'tan başka kendisine tapınılan her şeyi -tağutu- inkâr, sonra da (İll'allah) yalnız Allah'ın Uluhiyyetini, yalnız O'nun Hâkimiyetini ikrar ve tasdik etmektir. Bu da dilin ifade ettiğini kalbin onaylamasıdır. «Bil ki Allah'tan başka ilâh yoktur, ilâh ancak O'dur» (Muhammed, 19) «...Ancak bilerek hak için şehadette bulunanlar müstesnadır» (Zuhrur, 86)

Allah Resûlü (S.A.V.), ''Her kim Allah'tan başka ilâh olmadığını ve yalnız O'nun ilâh olduğunu bilerek ölürse Cennete girer'' buyurmuştur (Müslim)

İbâdet, Allah'ın sevdiği ve razı olduğu söz, fiil, zahir ve batın amellerin tümüdür. Bu, Allah'tan başka, gerçekten kendisine kulluk edilecek hiç bir kimse olmadığını kulun ikrar etmesidir.

--Yakin: ''Lâ İlâhe İll'allah'' ilminin kemalidir. Bu şek ve şüpheyi tamamen giderir. Allahu Teâla, «Mü'minler ancak, Allah'a, Resul'üne iman edip, sonra da şüpheye düşmeden malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenlerdir. İşte sadıklar onlardır» buyurmuştur (Hucurât,15).

Allah Resulü (S.A.V.) de: ''Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur, ilâh ancak O'dur. Ve Ben Allah'ın Resûlüyüm. Allah'ın huzuruna bu ikisinde şek şüphe etmeden çıkan kimse cennete girer'' buyurmaktadır (Müslim).

--İhlas: Şirke yer vermeyen bir İhlas. Allahu Teâla, «Halis din ancak Allah'ın değil mi?» (Zümer,3) bir başka âyeti celile'de ise, «Onlar ancak Allah için dini halis kılarak ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar» (Beyyine,5) buyurmuştur.

Resûlullah (S.A.V.) de, ''Kıyamet günü insanlar arasında benim şefaâtime erecek olan en mutlu kişi, kalbinden halis ve ihlaslı bir şekilde 'La ilahe illallah' diyendir'' buyurmuştur (Buhari).

--Muhabbet: Bu kelimeye olan içtenlik, samimiyet ve sevgidir. Allah azze ve celle, «İnsanlar arasında, Allah'ı bırakıp, O'na koştukları eşleri İlâh olarak benimseyenler ve onları, Allah'ı severcesine sevenler vardır. Müminlerin Allah'ı sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir» (Bakara,165) buyurmaktadır. Allahu Teâla bu âyette Mümin kullarının kendisine olan kuvvetli sevgisini bildirmiştir. Çünkü onlar Allah'tan başka ilâhlar edinmediler. Kulun, Rabbini sevdiğinin alameti ise, nefsinin hoşuna gitmese bile O'nun emrini her şeyin üstünde tutmasıdır. Sevgisi ve nefreti yalnız Allah için olur. O'nun Resûlü'ne itaat eder ve O Peygamberin (S.A.V.) sünnetine sıkı sıkı bağlanır.

Resûlullah (S.A.V.) ''Her kimde şu üç haslet varsa imânın tadını almıştır: Allah ve Rasulünü herkesten daha çok sevmek; birini ancak Allah için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmayı kerih gördüğü gibi kötü bulmak'' buyurmuştur. (Buhari, Müslim).

--Sıdk: Yalan ve nifakın yeşerme ortamı bulamayacağı gerçek bir doğruluk. Allahu Teâla, «And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, ''İnandık'' deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğru olanları da yalancıları da ortaya çıkaracaktır» (Ankebut,3) ve, «Gerçeği getiren ve onu doğrulayanlar, işte onlar, Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlardır» (Zümer. 33) buyurmuştur.

Rasûlullah (S.A.V.)'de şöyle buyurmuştur, ''Her kim Allah'tan başka ilâh olmadığını, yalnız O'nun ilâh olduğunu ve Muhammed (S.A.V.)'in Allah'ın Resulü olduğunu bütün kalbi ile tasdik ederek ölürse, Cennete girer'' (Sahihtir, Ahmed).

--''Lâ İlâhe İll'allah'' Hukukuna riayet etmek: Bu yalnız Allah rızası gözetilerek yapılan ve terkine en ufak bir meyil olmaksızın edâ edilen farzlardır, vacib amellerin tümüdür. Allah azze ve celle, «Rabbinize yönelin. Azap size gelmeden önce O'na teslim olun; sonra yardım görmezsiniz» (Zümer, 54), «İhsanla kendini Allah'a veren kimse, şüphesiz en sağlam kulba sarılmış olur» (Lokman, 22) buyurmuştur. Yani kişi ''lâ ilâhe ill'allah'' sözüyle en sağlam kulba sarılmış olacaktır ki, bu da kişinin, Allah'a karşı sorumluluklarını yerine getirmesi sonucudur.

Resûlullah (S.A.V.) ''Ben, Sizlerden birine; evladından, babasından ve de tüm insanlardan daha sevgili olmadıkça iman etmiş olmaz'' buyurmuştur (Müslim). İşte bu Resûlullah (S.A.V.)'e gerçek bir sevgi ve de gerçek bir itaattir.

--Kabul: Öyle ki inkâra asla yer verilmesin. ''Lâ ilâhe ill'allah'' dediği halde bu kelimeye ve bu kelimenin hukukunu edâ etmeye çağrıldığında kibir ve taassubu nedeniyle red ve inkara kalkanlar da vardır. Bundan kaçınmak kesinlikle şarttır.

Allahu Teâla, bunu cehennem ehlinin vasıflarını bildirirken şöyle beyan etmiştir, «Onlara ''Lâ ilâhe ill'allah'' denilince, büyükleniyorlardı» (Saffat,35)

Kişinin İslâmını Gideren On Unsur(Nevâkıdu'l-İslâm)

1- Allah'a kullukta O'na ortak koşmak. ''Allah kendisine ortak koşmayı elbette bağışlamaz, bundan başkasını dilediğine bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse, şüphesiz büyük bir günahla iftira etmiş olur'' (Nisa, 48) Allah'tan başkası (putlar, liderler, büyük kabul edilen bütün küçük insanlar, vs.) için kurban kesmek gibi.

Şirk ikiye ayrılır:
a) Büyük şirk: Sahibi İslâmdan çıkar. O hali üzere ölse ebedi Cehennemlik olur. Ölmeden önce tevbe etmesinden başka Allah'ın mağfiretine nâil olamaz.

b) Küçük şirk: Sahibi İslâmdan çıkmış olmaz. Bu hali üzere ölse durumu Allah'ın affına kalmıştır. Allah celle celâluhu dilerse affeder, dilerse Cehenneme atar. (Allah şirkin her türünden korusun!)

2- Kişinin Allah ile arasında vasıtalar edinmesi. Duâlarında Allah'tan istediği gibi bu vasıtalardan da bir şeyler medet edip onlara tevekkülde bulunmak insanı icmâen kafir yapar. Çünkü Şeriatların tebliği dışında hiç bir hususta Allah ile mahluk arasında vasıta olmaz.

3- Müşrikleri tekfir etmeyip onların küfre düştüklerinde şüphe etmek veya onların ideolojik mezheplerini doğrulamak. Bu kimse İslam dışı bir şeyi tanıdığı için icmâyla küfre düşer.

4- Başka birinin yol ve hükmünü, Rasûlullah (S.A.V.)'in yolundan daha güzel bulmak. Tağutların hükmünün O'nun hükmünden daha iyi olduğunu söylemek, Kur'ân ve Sünnete muhalif hükümleri daha üstün görmekte bu kabildendir.

Yine, her kim Allah'ın indirdiği hükümden başka bir hükmü helal görürse; Allah'ın hükmünün daha iyi olduğunu söylese bile kafir olur. (O bu haliyle Allah'ın indirdiğinden başka bir hükmü benimsemiş ve mutlak Hâkimiyeti Allah'tan alıp beşere vermiş olduğundan küfre düşmüş olur. (Beşeri sistemlerin bayraktarlığını yapıp ta İslâmdan dem vuranlar gibi).

Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır, «Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir» (Maide, 44)

«Hayır! Rabbine andolsun ki, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip verdiğin hükme içlerinde bir sıkıntı duymadan tamamen teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar» (Nisâ, 65).

5- Allah Rasulü'nün (S.A.V.)'in getirmiş olduğu bir şeye onunla amel etse bile; buğzeden kafir olur.

6- Dinden olan bir şeyle, o'nun sevabı veya günahıyla alay etmek küfürdür. Allahu Teâla, «Onlara soracak olursan, ''Biz and olsun ki, eğlenip oynuyorduk'' diyecekler; De ki: ''Allah'la, ayetleriyle, peygamberiyle mi alay ediyordunuz? Özür beyan etmeyin, inandıktan sonra inkar ettiniz...» buyurmaktadır (Tevbe, 65-66).

7- Sihir yapmak. Kim sihir yapar veya sihir yapılmasına razı olursa kafir olur.

« ...Bu ikisi ''Biz sadece imtihan ediyoruz, sakın küfre düşme'' demedikçe kimseye bir şey öğretmezlerdi...» (Bakara,102).

8- Müslümanların aleyhine olup müşriklere arka çıkmak.

«...Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez» (Mâide, 51).

9- Hızır Aleyhisselam'ın, Musâ Aleyhisselam'ın Şeriatına uymadığı vs. iddiasıyla; bazılarının, Resûlullah (S.A.V.)'in şeriatına uymamasının mümkün olduğunu söyleyen kafir olur: «Kim İslâmiyet'ten başka bir dine yönelirse, onun ki kabul edilmeyecektir. O ahirette de kaybedenlerdendir» (A'li İmrân, 85).

10- Allah'ın dininden yüz çevirmek. Dinini öğrenmemek ve onunla amel etmemek.

«Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra, O'ndan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Elbette ki biz, mücrimlerden intikam alıcıyız» (Secde, 22). Burada yüz çevirmekten, kişinin kendisiyle Müslüman olacağı bilgiyi almaması kasdedilmiştir.

Kişinin İslâmını gideren bu hususlarda; şaka edenle, ciddi davranan veya arasında hiçbir fark yoktur, hepsi aynı ölçüde bunlara muhataptırlar. Ancak can tehlikesi söz konusu olduğunda, zorla (ikrâhen) bunlardan birine düşen kimse müstesnâdır.

Zikri geçen bu on madde çok tehlikeli ve tehlikesine rağmen çokça karşılaşılması üzüntü veren durumlardandır. Elbette her müslümanın bunlardan sakınması ve nefsini kurtarmak için Allah'tan korkması gerekir. Allah'ın azabının dehşetinden yine O'na sığınırız.

Bu nedenle kişinin imanını muhafaza etmesinin tek yolu olan doğru bir inanca sahip olabilmesi için yukarıda sayılan hususlara dikkat etmesi gereklidir. İnsan ailesini de bu doğrultuda eğitmeli ve şu fitne ortamında onların da Cennetlerine yardımcı olmalıdır. Aksi takdirde son pişmanlık asla fayda vermeyecektir. Allah hepimizin yardımcısı olsun (Amin).


''Sallallahu alâ Muhammedin ve alâ âlihi ve Sahbihi ecmâîn''

VE'L-HAMDÜ LİLAHİ RABBİ'L ALEMİN
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,771
Tepki puanı
77
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

[big]AMİN AMİN AMİN..[/big]
Allah'ın selâmı hepsinin üzerine olsun.
S.ALEYKÜM KARDEŞİM ALLAH(c.c.)SENDEN RAZI OLSUN ÇOK GÜZELDİ..ELİNE,EMEĞİNE SAĞLIK..RABBİM BİZLERE İHLASLA ''LA İLAHE İLLALLAH''DEMEYİ NASİB ETSİN..VE BİZİ ŞİRKE DÜŞMEKTEN MUHAFAZA ETSİN..AMİN AMİN AMİN..İHLASIN SIRRINA EREBİLENLERDEN,DÜNYAYA GELİŞ GAYESİNDEN SAPMAYANLARDAN OLABİLME DUASIYLA ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAHA(c.c.)EMANET OL S.ALEYKÜM..
 

AFRA_NUR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ocak 2007
Mesajlar
2,128
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
54
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

S.A. FERİT KARDEŞİM RABBİM RAZI OLSUN
SELAMETLE ALLAHA EMANETB)
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

S.A.KARDEŞİM.ÇOK GÜZEL ANLATIM,ADETA BİR TEZ OLMUŞ.ALLAH RAZI OLSUN.RABBİM ŞİRKİN AÇIĞINDAN GİZLİSİNDEN BÜYÜĞÜNDEN KÜÇÜĞÜNDEN CÜMLEMİZİ MUHAFAZA ETSİN.A.E.O.
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

Tevhid idrakle varılan bir mesafedir. Her şeyde ve her yerde Allah'ı görebilmek derecesine erebilmektir. İnsan öyle bir idrake ulaşıyor ki, eşyada dahi Allah'ı görüyor. Tıpkı Hz.Ali'nin çan sesi duyduğunda durması ve dinlemesi gibi...

''Ne yapıyorsunuz efendim? Bu kilise çanı..'' demişler.

''Bakın ne güzel 'Allah', 'Allah', 'Allah' diyor'' demiş. İşte tevhid, her yerde ve her şeyde; celalde, cemalde, nebatta, bitkide, hayvanda o yüce tecelliyi, Allah'ı demedim dikkat ederseniz görüp idrak etmek, her şeyde ondan bir eser olduğunu hissederek sevebilme kabiliyetidir. Yunus Emre'nin ''yaradılmışı severim yaradandan ötürü'' deyişinde olduğu gibi... İşte 'her yerde O'nu görüyorum O'nu seviyorum' diyebilmektir. Tevhid, gördüğünüz gibi her işin başı ve sonudur. Yani birden geliyoruz, birden zuhur ediyoruz. Tıpkı Lavoissie'nin dediği gibi ''Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz.'' Yani, birden gelir bire gider.
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,771
Tepki puanı
77
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

ferit yazdı:
Tevhid idrakle varılan bir mesafedir. Her şeyde ve her yerde Allah'ı görebilmek derecesine erebilmektir. İnsan öyle bir idrake ulaşıyor ki, eşyada dahi Allah'ı görüyor. Tıpkı Hz.Ali'nin çan sesi duyduğunda durması ve dinlemesi gibi...

''Ne yapıyorsunuz efendim? Bu kilise çanı..'' demişler.

''Bakın ne güzel 'Allah', 'Allah', 'Allah' diyor'' demiş. İşte tevhid, her yerde ve her şeyde; celalde, cemalde, nebatta, bitkide, hayvanda o yüce tecelliyi, Allah'ı demedim dikkat ederseniz görüp idrak etmek, her şeyde ondan bir eser olduğunu hissederek sevebilme kabiliyetidir. Yunus Emre'nin ''yaradılmışı severim yaradandan ötürü'' deyişinde olduğu gibi... İşte 'her yerde O'nu görüyorum O'nu seviyorum' diyebilmektir. Tevhid, gördüğünüz gibi her işin başı ve sonudur. Yani birden geliyoruz, birden zuhur ediyoruz. Tıpkı Lavoissie'nin dediği gibi ''Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz.'' Yani, birden gelir bire gider.
S.ALEYKÜM..EVET KARDEŞİM EVET ÇOK HAKLISIN VE ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN..HERYERDE,HERBİRİ ESERDE O İLAHİ RAHMETİ GÖREBİLMEK NE BÜYÜK BİR BAHTİYARLIK..AĞAÇTA,SİNEKTE,BÖCEKTE,YAĞMURDA,KARDA,AFETTE;TEVHİDİ,RAHMETİ GÖREBİLMEK DUASIYLA..S.ALEYKÜM..
 

fatma_tuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Mar 2007
Mesajlar
145
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

S.A. ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL PAYLAŞIM EMEĞİNİZE SAĞLIK A.E.O.
 

evindar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,413
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı



selamünaleyküm Ferit kardeşim,

ALLAH-Ü TEALA (C.C) senden razı olsun kardeşim. ALLAH-Ü TEALA (C.C) hepimizin yar ve yardımcısı olması duası ile.

selamünaleyküm
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

SELAMUN ALEYKÜM KADİM DOSTUM


MUTLAK DOĞRU OLAN RABBİMİN CC AYETLERİNİ ,VE REHBERİMİZ EFENDİMİZ SAV. İN HADİSLERİNİ SUNARAK CENNETİN ANAHTARI HÜKMÜNDEKİ O MÜBAREK TEVHİD SÖZÜNÜ VE SIRLARINI BİZLERE BİR KEZ DAHA İFŞA ETTİĞİN İÇİN ALLAH CC RAZI OLSUN SENDEN VE KEVSER BAŞINDA RASULÜNÜN SANCAĞI ALTINDA GÖLGELENEN BAHTİYARLARDAN EYLESİN İNŞAALLAH...


EPEYCE EMEK VERMİŞ VE BU ANAHTARIN HARİTASINI BİZLERE VERMİŞSİN...BUNU OKUYUP MUTMAİN OLAN VE BU ANAHTARI ELDE ETMEK İÇİN ÇABA SARFETMEYEN YUKARIDA ZİKREDİLEN AYET VE HADİSLERİN IŞIĞINDA ZİYANDADIR...İNŞAALLAH KALBİNDE BU MÜBAREK SÖZÜ NAKŞEDENLERDEN OLALIM VE EBEDİ SAADETE HEP BİRLİKTE ULAŞALIM...




LA İLAHE İLLALLAH
LA İLAHE İLLALLAH , MUHAMMEDİN RASULALLAH U SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

Tevhidi idrak eden ve yaşayanın hali nedir?

Tevhid ehli 2 türlü sükut ehlidir. Hem ağzıyla susar. Kimse onu dedikodu ettiremez, kimse aleyhte konuşturamaz, kimse iddia sahibi kılamaz. O iddia edemez. Kime iddia yapacaktır, Allah'ına mı iddia edecektir? Kimi çekiştirecektir, Allah'ını mı çekiştirecektir. Bakın tevhid ehli olan Hz.Cîlî buyuruyor ki; Hadis-i şerifte Peygamber efendimiz s.a.v. ''Verdiğiniz sadaka insanın eline düşmeden Allah'ın eline düşer'' der. O halde her şey Allah'tan tecellidir. Eee peki diyor, bağırıp küfür ettiğin söz kişinin yüzüne çarpmadan Allah'ın manasına ulaşmıyor mu ve sen bundan edep etmiyor musun?

İkinci sükût ise kalbin sükutudur. Bu da, dünya endişe ve takıntılarını bırakmaktır. Hem dilin hem de kalbin sükutu hasıl olursa, o kulun sırrı kendini gösterir ve Cenab-ı Hak o kimseye tecelli eder. Çünkü bu hal, vahdet halidir.
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

Hz. Mevlana Mesnevi'de bildiriyor:
Sivrisinek rüzgarı şikayet eder. Hz. Süleyman'a der ki; ''Öyle kötü esiyor ki her seferinde beni titretiyor, öldürecek. Ne olur şuna rica et de biraz şiddetini azaltsın.''

Hz. Süleyman da rüzgarı çağırır ve der ki ''Niye korkutuyorsun sineği?''

Rüzgar da cevap verir ''Ben hiç farkında değilim, bana Allah es der eserim, o esnada önümde kim var, ne yapıyor? Bunları hiç fark etmem. Vazifem esmektir, eserim'' der.

O halde vazifesi esmek olanın karşısında sivrisinek olmamak lazımdır. Kuvvetli olmak gerekir. İşte kuvvet olması demek, şahsiyet kazanmak demektir. Nefsinin esiri olan insan her an yıkılmaya mahkumdur. Bakın şahsiyetin en güzel örneği Diyojen'dir. Hikaye bilinir ki, İskender Diyojen'e 'Kalk, esir!' diye bağırıyor.

Bunun üzerine Diyojen 'Esir sensin. Sen kendini şahsiyet sahibi mi zannediyorsun. Sen benim bendemin bendesisin.' Ne demek istiyorsun sen deyince''. ''Eee ben nefsimi bende yaptım, adam ettim, köle kıldım, sen o kölenin kölesisin ki nefsinin esirisin. Bak hep ben diyorsun''. O zaman hocam buyuruyorlar ki; şahsiyet sahibi Diyojen'dir. Şahsiyetsiz olan İskender'dir. İşte, kuvvetli olmak için nefsi yenmek mecburiyetindeyiz. Tek yolu budur. Bu da 'la ilahe illallah'ın anlaşılmasından geçiyor...
 

ZEHRA MELEK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2007
Mesajlar
913
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

ferit yazdı:
Hz. Mevlana Mesnevi'de bildiriyor:
Sivrisinek rüzgarı şikayet eder. Hz. Süleyman'a der ki; ''Öyle kötü esiyor ki her seferinde beni titretiyor, öldürecek. Ne olur şuna rica et de biraz şiddetini azaltsın.''

Hz. Süleyman da rüzgarı çağırır ve der ki ''Niye korkutuyorsun sineği?''

Rüzgar da cevap verir ''Ben hiç farkında değilim, bana Allah es der eserim, o esnada önümde kim var, ne yapıyor? Bunları hiç fark etmem. Vazifem esmektir, eserim'' der.

O halde vazifesi esmek olanın karşısında sivrisinek olmamak lazımdır. Kuvvetli olmak gerekir. İşte kuvvet olması demek, şahsiyet kazanmak demektir. Nefsinin esiri olan insan her an yıkılmaya mahkumdur. Bakın şahsiyetin en güzel örneği Diyojen'dir. Hikaye bilinir ki, İskender Diyojen'e 'Kalk, esir!' diye bağırıyor.

Bunun üzerine Diyojen 'Esir sensin. Sen kendini şahsiyet sahibi mi zannediyorsun. Sen benim bendemin bendesisin.' Ne demek istiyorsun sen deyince''. ''Eee ben nefsimi bende yaptım, adam ettim, köle kıldım, sen o kölenin kölesisin ki nefsinin esirisin. Bak hep ben diyorsun''. O zaman hocam buyuruyorlar ki; şahsiyet sahibi Diyojen'dir. Şahsiyetsiz olan İskender'dir. İşte, kuvvetli olmak için nefsi yenmek mecburiyetindeyiz. Tek yolu budur. Bu da 'la ilahe illallah'ın anlaşılmasından geçiyor...
s.a. toprağımB)B)B)
yorum yapmıyayım nasılsa bu yazdıkların karşısında sönük kalacak
rabbim ilmini arttırsın.... Rahmana emanetsin ...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

RECEB-I KAMER yazdı:
[big]AMİN AMİN AMİN..[/big]
Allah'ın selâmı hepsinin üzerine olsun.
S.ALEYKÜM KARDEŞİM ALLAH(c.c.)SENDEN RAZI OLSUN ÇOK GÜZELDİ..ELİNE,EMEĞİNE SAĞLIK..RABBİM BİZLERE İHLASLA ''LA İLAHE İLLALLAH''DEMEYİ NASİB ETSİN..VE BİZİ ŞİRKE DÜŞMEKTEN MUHAFAZA ETSİN..AMİN AMİN AMİN..İHLASIN SIRRINA EREBİLENLERDEN,DÜNYAYA GELİŞ GAYESİNDEN SAPMAYANLARDAN OLABİLME DUASIYLA ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAHA(c.c.)EMANET OL S.ALEYKÜM..

Ve Aleyküm Selam kardeş;
Allah (c.c.) cümlemizden razı olsun...Âmin kardeşim İnşAAllah idrak ederiz...Mevzunun derinliği kendini gösteriyor...Rahman'a emanet ol muhterem kardeşim...B)
 

desertrose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
3,480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

Selamun aleykum..
Çok önemli ve güzel bir paylaşımdı Allah c.c. razı olsun kardeşim..
Tevhidi diliyle değil kalbiyle söyleyen ve yaşayanlardan olmak dileğiyle..
Selam ve dua ila kalın inşaAllahB)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

AFRA_NUR yazdı:
S.A. FERİT KARDEŞİM RABBİM RAZI OLSUN
SELAMETLE ALLAHA EMANETB)
Aleyküm Selam;
Allah c.c. senden de razı olsun ablam sağolasın...Tevhid'in mahiyetini anlayanlardan ve uygulayanlardan oluruz İnşAAllah...
Hz. İbrahim A.S. ateşe atılacağı zaman bile Allah c.c. tevekkül ediyor...O huy Celil olan Rabbimin emridir...Halil Celil emrine razıdır der...Ve Allah Resulü 'SubhanAllah' diyerek dev ateşin tam ortasına düşer...Fakat o anda Allah c.c.'tan o korkunç ateşe şu hitap erişir..
-Ey ateş ! Halilim İbrahime serin ve selemetli ol...Ve olan olmuştur...Rabbimiz İbrahim a.s.'a ateşi güllük gülistanlık yapmıştı...
Sonra sema da melekler yerde müminler Resulün ateşe atılışına sessiz sessiz ağlıyorlar Allah c.c. meleklere hitaben:
-Ben insanı yarattığım zaman siz telaşa düşmüştünüz insan bana kullukta, ibadette Rızada kusur eder diye ve sizde YaRabbi biz seni tesbih ediyoruz sana hamdediyoruz seni takdis ediyoruz yetmez mi? demiştiniz Ben de size sizin bilmediğinizi ben bilirim demiştim şimdi gördünüz mü?

YARATTIĞIM İNSAN BENİ NAR İÇİNDE TESBİH EDİYOR SİZLER İSE NUR İÇİNDE TESBİH EDİYORSUNUZ?

evet dostlar kaskatı bir hakikat olan bu kıssa dan anlıyoruz ki hanif bir kul olmak ateşte yanmamakmış...Rabbimiz kendine kul eylesin bizleri İnşAAllah...
 

zarife_76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eyl 2006
Mesajlar
1,066
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

''yaradılmışı severim yaradandan ötürü'' B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

ADALETIMAHZA yazdı:
S.A.KARDEŞİM.ÇOK GÜZEL ANLATIM,ADETA BİR TEZ OLMUŞ.ALLAH RAZI OLSUN.RABBİM ŞİRKİN AÇIĞINDAN GİZLİSİNDEN BÜYÜĞÜNDEN KÜÇÜĞÜNDEN CÜMLEMİZİ MUHAFAZA ETSİN.A.E.O.
Aleyküm Selam ablam;
Âmin İnşAAllah...Rabbimiz bizlere muhafaza etsin...Allah azze ve celle cümlemizden razı olsun...Lâ İlâhe İllallah'ı idrak edip, alemlerin tek Rabbine kulluğumuzu hakkıyla yerine getirenlerden oluruz İnşAAllah...Allah c.c.'a emanet olun ablam...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

RECEB-I KAMER yazdı:
ferit yazdı:
Tevhid idrakle varılan bir mesafedir. Her şeyde ve her yerde Allah'ı görebilmek derecesine erebilmektir. İnsan öyle bir idrake ulaşıyor ki, eşyada dahi Allah'ı görüyor. Tıpkı Hz.Ali'nin çan sesi duyduğunda durması ve dinlemesi gibi...

''Ne yapıyorsunuz efendim? Bu kilise çanı..'' demişler.

''Bakın ne güzel 'Allah', 'Allah', 'Allah' diyor'' demiş. İşte tevhid, her yerde ve her şeyde; celalde, cemalde, nebatta, bitkide, hayvanda o yüce tecelliyi, Allah'ı demedim dikkat ederseniz görüp idrak etmek, her şeyde ondan bir eser olduğunu hissederek sevebilme kabiliyetidir. Yunus Emre'nin ''yaradılmışı severim yaradandan ötürü'' deyişinde olduğu gibi... İşte 'her yerde O'nu görüyorum O'nu seviyorum' diyebilmektir. Tevhid, gördüğünüz gibi her işin başı ve sonudur. Yani birden geliyoruz, birden zuhur ediyoruz. Tıpkı Lavoissie'nin dediği gibi ''Hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz.'' Yani, birden gelir bire gider.
S.ALEYKÜM..EVET KARDEŞİM EVET ÇOK HAKLISIN VE ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN..HERYERDE,HERBİRİ ESERDE O İLAHİ RAHMETİ GÖREBİLMEK NE BÜYÜK BİR BAHTİYARLIK..AĞAÇTA,SİNEKTE,BÖCEKTE,YAĞMURDA,KARDA,AFETTE;TEVHİDİ,RAHMETİ GÖREBİLMEK DUASIYLA..S.ALEYKÜM..
Ve Aleyküm Selam kardeş
Rabbimize karşı kulluğumuzu ifa etmenin belli vazifelerinden biri de her bir Esma-ül hüsna'nın tecellilerini her bir mahlukatta görebilmek...Gören kul zaten emirlerini yerine getirecektir...Âmin İnşAAllah kardeşim...Allah celle celaluhu razı olsun...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

fatma_tuba yazdı:
S.A. ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL PAYLAŞIM EMEĞİNİZE SAĞLIK A.E.O.

Aleyküm Selam

Allah c.c. cümlemizden razı olsun...teşekkür ederim...Hakkıyla kul olmak Rabbimize kulluk vazifemizi yerine getirenlerden olmak duası ile...

Allah c.c.'a emanet olun...
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dünyaya geliş gayesinin anahtarı

evindar yazdı:


selamünaleyküm Ferit kardeşim,

ALLAH-Ü TEALA (C.C) senden razı olsun kardeşim. ALLAH-Ü TEALA (C.C) hepimizin yar ve yardımcısı olması duası ile.

selamünaleyküm

Ve Aleyküm Selam ablam

Allah celle celaluhu cümlemizden razı olsun...Âmin ablam Rabbimiz c.c. yar ve yardımcımız olsun İnşAAllah...

Ve Aleyküm selam...

Selam ve baki muhabbetle...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt