Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dünya! (1 Kullanıcı)

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
selamun aleykum

Dünya nedir
Allah Azze ve Celle dunya için su sekilde bildirmistir;


Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çoğalma-tutkusu'dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. (Hadid suresi 20)

Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın. (Fatir suresi 5)

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyuruyor:

" Dünya sevgisi her kötülügün basidir."

baska bir Hadisi Serifte ise;
" Ben dünya ile beraber degilim. Benim dünya ile beraberligim ancak bir agacin altinda biraz gölgelenip sonra giden ve agaci orada birakan bir yolcunun beraberligi gibidir."

Allah'a emanet olun
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
baska bir Hadisi Serifte ise;
" Ben dünya ile beraber degilim. Benim dünya ile beraberligim ancak bir agacin altinda biraz gölgelenip sonra giden ve agaci orada birakan bir yolcunun beraberligi gibidir."
Allahcc razı olsun...
BESMELE...SELAM...DUA...
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
" Dünya'dan ragbetini kes ki Allah seni sevsin. Insanlarin elinde olandan da ragbetini kes ki insanlar seni sevsin"Ibn Mace, zühd, 1; Hakim, elMustedrek 4/313

Sahabei Kiramdan bir zat Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize: "Ey Allah'in Elçisi, bana öyle bir amel göster ki onu yaptigim zaman beni hem Allah sevsin, hem de halk sevsin." dedignde, Efendimiz bu hadisi serifle cevap vermistir.

Dünyadan ragbeti kesmek, insanin gerektiig kadar dünya için çalismak ve nasiplenmekle birlikte, gönlünü dünyaya kaptirmamak seklinde anlasilmalidir. Burada anlatilan ragbet kesme dünyadan elini etegini çekip, miskin ve muhtaç yasamak degildir. IN snalarin elinde olandan ragbeti kesmek ise, insanlarin sahip oldug nimetlere göz dikmemek kendi nasibine kanaat etmektir. Dünyadan gönül bagini çözen kisi nefsinin ve seytanin elinden en büyük silahi almis demektir. Böylece yüzünü fani olandan beka yurduna d¨ndürmüs bu kisyi Cenab-i Allah elbette sever. Kimsenin elinde olana tamah etmemek de herkesin saygi ve güvenini kazanmanin, sevilen biri olmanin en büyük vesilesidir.
Vesselam
 

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
22
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyuruyor:

" Dünya sevgisi her kötülügün basidir."


aleyküm selam abi,
ALLAH cc razı olsun..
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Selamun Aleykum

bir sair söyle der;

" insan, yasar üç türlü su dünyada:
evvela; "sunu sevdim bunu sevdim" diyerek
ömrü sevmekle geçer.
sözde olgunlasir, ondan sonra
"sunu yaptim bunu yaptim" diyerek
ömrü saymakla geçer.
ihtiyarlikta tanir dünyayi
Kahpe dünya diyerek, hey gidi dünya diyerek
ömrü sövmekle geçer....
iste bunlar dünyaya aldananlarin misali...
bu yalan dünyaya aldanmayalim insALLAH
Vesselam
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem Ebu ubade b. cerrah'i cizye tahsili için Bahreyne göndermisti, oradan mühim bir mal ile döndü. Ensari Kiram ubeyde'nin geldigini duyunca hepsi sabah namazini Peygamberle kilmaya geldiler. Peygamberimiz namazi kilip cemaate dönünce ashabini bu halde görüp gülümsedi.
onlara:
-Ôyle saniyorum ki Ebu ubade'nin bahreynden mallarla geldigini isittiniz, buyurdu.
onlarda:
-Evet Ya Resulallah! diye tasdik ettiler.
Bunun üzerine Efendimiz (sav):
-Sevininiz ve ileride kendinizi sevindirecek seyler bekleyiniz. Vallahi bundan böyle sizin için fakirlikten korkmuyorum, belki sizden evvelki ümmetlerin önüne dünyalik kapilari açilip birbirlerini kiskanmalari yüzünden onlari helak ettigi gibi sizide helak etmesinden korkuyorum, buyurdu...

iste Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin korkusu bu idi...
ümmetinin dünyaya aldanmasi!
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
ÖLMEMEYE ÇAREMÎ VAR



Gururlanma insanoğlu

Ölmemeye çaremi var

Hazen görmüş bir gül gibi

Solmamaya çarenmi var



Hayat denen dolap döner

Bütün mahluk olan biner

Yağı biten kandil söner

Sönmemeye çaremi var



Hiç aldanma mala mülke

Gitmez isen doğru yola

Tatlı canın azraile

Vermemeye çaremi var



Hiç güvenme can dostuna

Uçuşurlar mal kastına

Çıkıp teneşür üstüne

Yatmamaya çaremi var



Düşünmezsin hiç ölmeyi

Terk etmezsin hiç gülmeyi

Yakası yok ak gömleği

Giymemeye çaremi var



Nerde ecdad nerde ata

Hak'ka karşı yapma hata

Taput denen ağaç ata

Binmemeye çaremi var



Daim yürür Hak izinde

Hak'kı söyler her sözünde

Dört kişinin omuzunda

Gitmemeye çaremi var



Kalkacaktır gözden perde

Göreceksin yarin, nerde

Ev kazılmış kara yerde

Yatmamaya çaremi var



Münker nekir gelecektir

Rabbin kimdir diyecektir

Mümin cevap verecektir

Kurtulmaya çaren mi var
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamünaleyküm kardeşim
emeğine sağlık...izninle bende ekleme yapmak isterim...

İSTEMEZ MİSİN EY ÖMER


Hz. Ömer(ra),sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Tavana asılmış kuru bir deri parçası, bir torbanın içinde bir kaç kg arpa, duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde de Hz.Muhammed’in (sav) üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer’in(ra) hıçkırıkları O’nu (sav) uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer(ra)ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (sav) hayretle sorar:



-Ey Hattab’ın oğlu! Niçin ağlıyorsun?


-“Ey Allah’ın Elçisi!(sav) İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken, Sen ki Allah’ın Elçisisin (sav)
nokta.gif
. İzin ver de, biz de seni
nokta.gif
. “ Maksat anlaşılmıştır, Allah’ın Elçisi (sav), gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı”(Ankebut, 64) ayetini okuduktan sonra ekler:



-“İstemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun, Ahiret te bizim”

(M.Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s-Sahabe II shf: 412)
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Selamünaleyküm kardeşim
emeğine sağlık...izninle bende ekleme yapmak isterim...

İSTEMEZ MİSİN EY ÖMER


Hz. Ömer(ra),sessizce, dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Tavana asılmış kuru bir deri parçası, bir torbanın içinde bir kaç kg arpa, duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde de Hz.Muhammed’in (sav) üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer’in(ra) hıçkırıkları O’nu (sav) uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını, kan oturduğunu gören Hz. Ömer(ra)ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (sav) hayretle sorar:



-Ey Hattab’ın oğlu! Niçin ağlıyorsun?


-“Ey Allah’ın Elçisi!(sav) İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken, Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken, Sen ki Allah’ın Elçisisin (sav)
nokta.gif
. İzin ver de, biz de seni
nokta.gif
. “ Maksat anlaşılmıştır, Allah’ın Elçisi (sav), gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm, tatlı bir el işareti ile keser ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı”(Ankebut, 64) ayetini okuduktan sonra ekler:



-“İstemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun, Ahiret te bizim”

(M.Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s-Sahabe II shf: 412)

Vealeykum selam Kardesim
degerli katkiniz için tesekkur ederim
Estagfirullah katkilarinizi her zaman bekliyoruz
evet dunya onlarin olsun ahirette bizim insaALLAH
Selam ve dua ile...
 

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim...
ALLAH c.c razı olsun...
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Ey Insanlar! Dünya pesin verilen bir metadir. Iyi de kötü de ondan nasibini alir. Ahiret ise sadik ( degismez) bir vaaddir. Orada Kadir olan Melik hükmeder. Hak yerini bulur, batil ise zail olur.
Ey insanlar! Ahiret evladi olun, dünya usagi olmayin. Zira evlat anaya tabidir. ( Dünya çocugu olursaniz, dünya gibi mahvolmaya layik olursunuz.) Allah'dan korku üzerine amel ediniz. Biliniz ki, amelleriniz sizinle yüzlestirilecektir. Ve yine sizler mutlaka Allah'a mülaki olacaksiniz. Kim zerre miktari hayir yaparsa onu görecek ve kim de zerre miktari §er yaparsa onu görecek."

Hz. §eddat ibni üveys Radiyallahu anh
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Harun Reşit ile Şakik-i Belhî Hazretleri sohbet ediyordu. Bir ara Hazret:
- Ey Halife! Farz et ki büyük bir çölde kaybolmuşsun. Susuzluktan ölmek üzeresin. O anda birisi gelip elindeki su dolu kırbayı sana satmak istese kaç para verirsin? diye sordu.

Halife gülerek:
- Ne kadar isterse veririm, dedi.
- Peki, o suya karşılık servetinin yarısını istese verir misin?
- Veririm.

Hazreti Şakik, "Doğru söyledin" dedi ve devam etti:
- Ey Halife! Diyelim ki servetinin yarısı ile o suyu alıp içtin ve bir müddet daha yaşama imkânı buldun. Fakat az sonra içtiğin suyu çıkarman gerekir. Ama buna muvaffak olamasan, bütün uğraşmalarına rağmen idrarını yapamasan ve adeta ölecek hale gelsen, o anda yine birisi karşına çıkıp: "Seni tedavi edebilirim, ancak servetinin öbür yarısını isterim" dese, ne dersin?

Halife hiç düşünmeden:
- Elbette razı olurum, dedi.

Bunun üzerine Şakik-i Belhî:
-Öyleyse Ey Emirü'l Mü'minin! Önce içtiğin, sonra da idrar yolu ile dışarı attığın bir yudum su kıymetinde bile olmayan servetine sakın güvenme! Hiç kimseye karşı mal, mülk ve servetinle övünme, buyurdu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt