Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dini siirler (3 Kullanıcı)

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Seccaden kumlardı...
Devirlerden, diyarlardan
Gelip göklerde buluşan
Ezanların vardı!

Mescit mü’min, minber mü’min...
Taşardı kubbelerden Tekbîr,
Dolardı kubbelere “âmin!”

Ve mübarek geceler, dualarımız,
Geri gelmeyen dualardı...
Geceler, ki pırıl pırıl,
Kandillerin yanardı.

Kapına gelenler, yâ Muhammed,
-Uzaktan, yakından-
Mü’min döndüler kapından!

Besmele, ekmeğimizin bereketiydi,
İki dünyada aziz ümmet;
Muhammed ümmetiydi.

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Şimdi seni ananlar,
Anıyor ağlar gibi...
Ey yetimler yetimi,
Ey garipler garibi;
Düşkünlerin kanadıydın,
Yoksulların sahibi...
Nerde kaldın ey Resûl,
Nerde kaldın ey Nebi?

Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,
Çağlar ne çağlardı:
Daha dünyaya gelmeden
Mü’minlerin vardı...
Ve bir gün, ki gaflet
Çöller kadardı,
Halîme’nin kucağında
Abdullah’ın yetimi
Âmine’nin emaneti ağlardı.
Hatice’nin goncası,
Aişe’nin gülüydün.
Ümmetinin gözbebeği
Göklerin resûlüydün...

Elçi geldin, elçiler gönderdin...
Ruhunu Allah’a,
Elini ümmetine verdin.
Beşiğin, yurdun, yuvan
Mekke’de bunalırsan
Medine’ye göçerdin.
Biz bu dünyadan nereye
Göçelim, yâ Muhammed?

Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet
Altın devrini yaşıyor...
Diller, sayfalar, satırlar
“Ebu Leheb öldü” diyorlar.
Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!

Neler duydu şu dünyada
Mevlidine hayran kulaklarımız;
Ne adlar ezberledi, ey Nebî,
Adına alışkın dudaklarımız!
Artık, yolunu bilmiyor;
Artık, yolunu unuttu
Ayaklarımız!
Kâbe’ne siyahlar
Yakışmamıştır, yâ Muhammed
Bugünkü kadar!

Hased gururla savaşta;
Gurur, Kafdağı’nda derebeyi...
Onu da yaralarlar kanadından,
Gelse bir şefkat meleği...
İyiliğin türbesine
Türbedâr oldu iyi.

Vicdanlar sakat
Çıkmadan yarına,
İyilikler getir, güzellikler getir
Âdem oğullarına!

Şu gördüğün duvarlar ki
Kimi Tâif’tir, kimi Hayber’dir...
Fethedemedik, yâ Muhammed,
Senelerdir.

Ne doğruluk, ne doğru;
Ne iyilik, ne iyi...
Bahçende en güzel dal,
Unuttu yemiş vermeyi...
Günahın kursağında
Haramların peteği!

Bayram yaptı yapanlar;
Semâve’yi boşaltıp
Sâve’yi dolduranlar...
Atını hendeklerden -bir atlayışta-
Aşırdı aşıranlar...
Ağlasın Yesrib,
Ağlasın Selman’lar!

Gözleri perdeleyen toprak,
Yüzlere serptiğin topraktı...
Yere dökülmeyecekti, ey Nebî,
Yabanların gözünde kalacaktı!

Konsun -yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Ne oldu, ey bulut,
Gölgelediğin başlar?
Hatırında mı, ey yol,
Bir aziz yolcuyla
Aşarak dağlar, taşlar,
Kafile kafile, kervan kervan
Şimale giden yoldaşlar!

Uçsuz bucaksız çöllerde,
Yine, izler gelenlerin,
Yollar gideceklerindir.

Şu tekbir getiren mağara,
Örümceklerin değil;
Peygamberlerindir, meleklerindir...
Örümcek ne havada,
Ne suda, ne yerdeydi;
Hakkı göremeyen
Gözlerdeydi!

Şu kuytu cinlerin mi;
Perilerin yurdu mu?
Şu yuva -ki, bilinmez-
Kuşları Hüdhüd müdür, güvercin mi, kumru mu?
Kuşlarını, bir sabah,
Medine’ye uçurdu mu?

Ey Abvâ’da yatan ölü,
Bahçende açtı dünyanın
En güzel gülü;
Hâtıran, uyusun çöllerin
Ilık kumlarıyla örtülü!

Dinleyene, hâlâ,
Çöller ses verir;
“Yaleyl!” susar,
Uğultular gelir.
Mersiye okur Uhud,
Kaside söyler Bedir.
Sen de bir hac günü,
Başta Muhammed, yanında Ebû Bekir;
Gidenlerin yüz bin olup dönüşünü
Destan yap, ey şehir!

Ebû Bekir’de nûr, Osman’da nûrlar...
Kureyş uluları, karşılarında
Meydan okuyan bir Ömer bulurlar;
Ali’nin önünde kapılar açılır,
Ali’nin önünde eğilir surlar,
Bedir’de, Uhud’da, Hayber’de
Hakk’ın yiğitleri, şehîd olurlar...
Bir mutlu günde, ki ölüm tatlıydı,
Yerde kalmazdı ruh... kanatlıydı.

Konsun –yine- pervazlara güvercinler
“Hû hû”lara karışsın âminler.
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!

Vicdanlar, sakat çıkmadan,
Yâ Muhammed, yarına;
İyiliklerle gel, güzelliklerle gel
Âdem oğullarına!

Yüreklerden taşsın
Yine, imanlar!
Itrî, bestelesin Tekbîr’ini;
Evliyâ, okusun Kur’ân’lar!
Ve Kur’ân-ı göz nûruyla çoğaltsın
Kayışzâde Osman’lar
Na’tını Galip yazsın,
Mevlid’ini Süleyman’lar!
Sütunları, kemerleri, kubbeleriyle
Geri gelsin Sinan’lar!
Çarpılsın, hakikat niyetine
Cenaze namazı kıldıranlar!

Gel, ey Muhammed, bahardır...
Dudaklar ardında saklı
Âminlerimiz vardır...
Hacdan döner gibi gel;
Mi’râc’dan iner gibi gel;
Bekliyoruz yıllardır!

Bulutlar kanat, rüzgâr kanat;
Hızır kanad, Cibril kanad;
Nisan kanad, bahar kanad;
Âyetlerini ezber bilen
Yapraklar kanad...
Açılsın göklerin kapıları,
Açılsın perdeler, kat kat!
Çöllere dökülsün yıldızlar;
Dizilsin yollarına
Yetimler, günahsızlar!
Çöl gecelerinden, yanık
Türküler yapan kızlar
Sancağını saçlarıyla dokusun;
Bilâl-i Habeşî sustuysa
Ezânlarını Dâvûd okusun!

Konsun –yine- pervazlara güvercinler,
“Hû hû”lara karışsın âminler...
Mübarek akşamdır;
Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Doyasıya seyredilir, Hira nur dağı yamaçları,
Bir göre bilsem ‘Resûle’selam veren ağaçları
Cennetül Mualla’dadır, dava arkadaşları.
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin.

Bekler durur, makamı İbrahim,babusselam
Kokuyor misk gibi,tütsüyor buram buram .
Günde yüz yirmi şifanın indiği Beytül Haram.
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin.

Mescidi Hayıf peygamberlerin namazgahı durağı
Mina’dan ötesi,Müzdelife,mübarek Arafat dağı .
Göz kamaştıran sâkiffin mor sümbüllü bahçeleri bağı.
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin.

Görsen şaşar kalırsın, o mukaddes diyarı .
Zül mecâz,Zülmecenne , Okaz panayırı.
Şimdi yerinde yerler esiyor görülmez gayrı.
Gönlümde ruhum da, özlediğim yer sensin
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

DOĞRU OL!Her yerde her zamanda,
Doğru söyle, doğru ol!
Yalandan uzaklaşıp,
Doğru söyle, doğru ol!

Doğru söz, ruha dolar.
Doğruyla toplum güler.
İnsan yalanla solar,
Doğru söyle, doğru ol!

Sözümüz doğru olsun,
Özümüz doğru olsun,
Yalan bizden kovulsun,
Doğru söyle, doğru ol!

Doğruyu sever Allah,
Yalan söylemek günah,
Demeden bir gün eyvah!
Doğru söyle, doğru ol!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

bilmeliyiz
bu dunya sahipsiz değil
biz ise zorba değiliz.
bir karınca,
kışa varınca herşeyi hazır
biz insanlar ölüm gelince korkarız.
dogarken iyi.
yaşarken iyi.
giderken.. şansımızı zorlarız.
..
biraz daha gezeyim,
bir kaç kişi ezeyim
birazcık egleneyim.
biraz daha guleyim.
her şeyin sınırı var da
yaşamdan yana insanalar,
bence biraz hovarda.
herbirimiz
birbirimizi ezmeye birebiriz.
sanki şeytan vekiliyiz.
..
ve sen
ey can
ey insanoglu, ey insan.
bir anlasan nereye gittiğini
her taraftan
sana dogru ölümün geldiğini.
kovalamak yakışmaz ölüme,
bir bilseydin.
bir köşede seni beklediğini.
harcadığın nefes kadar suçlusun.
o gelmeden sen gitseydin
hazırlıklı, pazarlıklı,
canın yanmaz.
kendi gelse can dayanmaz.
bir bilsen..
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

İSLAM’IN ŞARTLARIDireği inancımın:
Günde beş vakit namaz.
Onu kılmak bir görev,
Onda dua ve niyaz.

Ramazan’da otuz gün,
Oruç temizler bizi.
Sarar bizi mutluluk,
Kuşatır evimizi.

Müslüman zengin ise,
Hacca gitmek farz olur.
Tavaf edip Kâbe’nin,
Nuruyla huzur bulur.

Zengin mümin zekatı,
Fakirin hakkı bilir.
Yardım eder yoksula,
Hem sever hem sevilir.

Müminim, Müslümanım,
Ondan başka yok ilâh.
Lâ ilâhe illallah,
Muhammed Resulullah.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Allah Deyip Yürüyende
Allah! deyip yürüyende,
Gürül gürül gürleşiriz.
Kalpler murada erende,
Kainata yerleşiriz.

Hakk yolda, yok durağımız
Yanar her an çerağımız.
Bulamazsak şükür eder;
Az bulursak üleşiriz.

Yanar ateş, erir demir
Adımız Yafes'ten gelir.
Yedi düvel bir olsa da,
her biriyle güreşiriz.

Yönelince tek hedefe
Aydınlanır bin şerefe
İşte mizan,işte kefe;
Yükselince titreşiriz.

Kırk yiğit er pusat ile...
Ne kin bilir, ne de hile.
Gelse kafile kafile;
Herkes ile dilleşiriz.

Sevgide yoktur eşimiz
Pusuyla yoktur işimiz
Gönül eri her kişimiz
Dosta dostuz; halleşiriz.

Hilalimiz gök burcunda
Canlarımız Hakk borcunda
Haksızlığın korkuncunda
Şimşek şimşek erleşiriz.

Kökümüz bir, neslimiz bir
Her dudakta, tek bir Tekbir
Gelse cihan üstümüze
Hakk yolunda derleşiriz.

Kolayı var, çetini var
Kindarların hep kini var
Türküz, umut dergahına
Zincir zincir ekleşiriz.

Kah uçtayız, kah derinde...
Karanlığın seherinde.
Bu dünyanın her yerinde;
Asırlardır kökleşiriz.

Kimseler gülmesin sakın!
zafer mi? Ufukta yakın!
Bunca kulu Yüce Rabb'ın;
Şehidlikte bekleşiriz.

Bir dokunsam su uyanır
Neslim Adem'e dayanır
Bütün cihan beni tanır
Durmaz akar, selleşiriz.

İki Cihan'ın Serveri
Güzel ahlakın Önderi
Peygamberler Peygamberi
Muhammed'de birleşiriz.

İman, kinle alsa darbe
Ruh, nefs ile girer harbe
Allah'ım aşk ver her kalbe;
Kulluğunda hürleşiriz!
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Sabır

Sabrın kendisi acıdır ama
meyvesi tatlı mı tatlıdır
İnsanı kederden koruyan
sabırla süslü aklıdır
Bu bekleyişlerde kim bilir
ne hikmetler saklıdır
Her şey ALLAH'ın takdiri
O her zaman haklı mı haklıdır
Zorluklara sabreden yiğit kişi
mahşerde koşan bir atlıdır
Cennet semâlarında uçan
melekler gibi kanatlıdır
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

özlüyorum düslerimi




Aczimi ve fakrimi,
Hayatimi ve kalbimi,
Ömür boyu süren sevgimi,
Satirlara hapsediyorum ya Rasul.

Güller arasinda yazdim bu siiri,
Alirsin ve okursun Ya rasul,
Elime aldim samimiyet ve kalbimi
Askinla yananlari korursun ya Rasul.

Sehadete susamis bedenlerimizi,
Cihada hazir tevhidlerimizi,
Senin yolunda sevgimizi,
Göstermeye haziriz ya Rasul.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Tsekurer ebrili allah razi olsun
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Belâ

Uğrarsan binbir türlü belâya
Katlanmalısın her bir cefâya
Böylece varır insan sefâya
Melekler gibi çıkar semâya
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

DUA...



Solsada güller gönül bahcende
Yitirme ümidin güller tükenmedi unutma
Acmasi icin tekrar güller
DUA eyle ALLAH´a...


Kaybolsada güne$ yüreginin ortasindan
Yitirme ümidin, gece bitecek unutma
Dogmasi icin tekrar güne$in
DUA eyle MEVLA´ya...


Kapansada kapilar sana
Yitirme ümidin, yalniz degilsin unutma
Acmasi icin yeni kapilarin
DUA eyle RAHMAN´a...


Kararsada dünyan birden
Yitirme ümidin, bir yerde i$ik var unutma
Aydinlatmasi icin o i$igin
DUA eyle HAKK´a...


Bitmi$ sansanda cözümlerin
Yitirme ümidin, tükenmez careler unutma
Yardim etmesi icin dertlerde
DUA eyle SULTAN´a...


Sabrim kalmadi desende
Yitirme ümidin, ES-SABUR´u unutma
Sabir vermesi icin o anda


DUA eyle YARADAN´a...
 

feyza85252

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2006
Mesajlar
223
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

:: Uhud::..



Günlerden cuma...
Uhut'a gelenler var.
Medine yolu toz duman...
Uhut'a gelenler var.
Bir dağılsa da şu hava,
Görsek Medine-i Münevvere'den Uhut'a gelenleri.
Bir görsek Allah Rasulü'nü
Ve eroğlu erleri...
Bakın göründüler işte;
Atının üzerinde evrenin efendisi!
Cihanın gözbebeği!
Uhut'un sevgilisi!
Sağında ve solunda ashab-ı güzin
Önündeyse iki üveyk yürüyor;
Biri Sad bin Muaz,
Diğeri Sad bin Übade.
Allah'ım bu ne edep
Atlarının bile başı yerde...
Bakın şu iki gence!
İkisi de onbeşinde...
Şu kısa boylu olanı Rafi' bin Hadic!
Parmaklarının ucuna basıyor ki
Boyu uzun görünsün!
İyi ok attığı söylenince
İzin veriyor efendimiz.
Diğer gençse Semüre bin Cündüp...
Ağlayarak peygamberinin yanına gidiyor.
Ya rasulallah! diyor,
Rafi'ye izin verdiniz. Bana niye izin yok?
Ben rafi'yi güreşte yeniyorum.
Efendimiz tebessüm buyuruyorlar.
Ve bu iki ana kuzusuna güreş tutturuyorlar.
Semüre Rafi'yi yenince güreşte,
Fahr-i kainat ona da izin veriyor.
Günlerden cumartesi...
Uhud'a gelenler var.
İşte Ayneyn Tepesi-Okçular Tepesi-
Başlarında Abdullah bin Cübeyr
Sultanı dinliyorlar.
Düşmanı yendiğimzi görsenizde
Size haber vermedikçe, adam göndermedikçe
Yerlerinizden ASLA ayrılmayın!
Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi
Ben size adam göndermedikçe
Yerlerinizden asla ayrılmayın!
İki ordu da hazır...
İki ordu da harp nizamında...
Ve Uhud'un kalp atışları dışında yeryüzü nefes bile almıyor!
Sessizliği bozan Kureyş'in Sancaktarı'dır.
Söylediği her söz küfür kokulu...
Benimle çarpışmaya er meydanına kim çıkar!
Bu bir meydan okumadır.
Cevapsa bir çift ayak sesi...
Gözler Uhud toprağında yürüyen bu ayaklarda...
Kime ait bu adımlar ki bastığı toprak 'ALLAH' diyor!
Ve Esedullah namıyla Hz. Ali(R.A.) yürüyor.
Birkaç saniye, bir tek hamle...
ALLAH'ın(C.C.) Arslanı dimdik ayakta
Kureyş'in sancağı ise yerde...
Ardından bir başkası yükseltiyor sancağı
Ama bilmiyor ki bu defa kim var Uhud meydanında
Gökyüzünde yıldırımlar
Yeryüzünde Hamza var.
Asıl şimdi başladı Uhud'un türküsü.
Tam üç katı düşmanla Peygamber(A.S.M) ordusu
Göz göze ve diş dişe.
Uhud'da yiğitler var.
İşte: Ebu Lücane...
Kılıcın üzerinde bir yazı
Korkaklıkta ar
İlerlemekte şeref var!
İşte: Musab bin Umeyr...
Zırhını giyinince
Nasılda Peygamber'e(A.S.M.) benziyor.
Ve döne döne savaşan Hz. Hamza...
Ben Allah'ın(C.C.) Arslanı'yım diyor!
Ebu Katade'ye bakın.
Bakın bir ok fırlıyor müşrik yayından
Bir havayı yara yara geliyor.
Hedefte Rasulullah(A.S.M.) var.
İşte: Ebu Katade...
Okun Fahr-i Kainat'a(A.S.M) doğru gittiğini görünce
ALLAH'ı(C.C.) andı önce
Ve uzattı başını!
Ok Katade'nin gözüne saplandı.
Uhud'da yiğitler var...
Şirk ordusunu bozguna uğratan...
Ömer bin Hattab'a bakın
Gözleri çakmak çakmak...
Ama telaş var yüzünde Hz. Ömer'in(R.A.)
Bu ne hal ey Ömer...
Düşman hüsran yaşarken
Zafer kaznılmışken
Bu ne hal ey koca Ömer!
Niçin okçular tepesine bakıyorsun?
Neler oluyor orda?
Niye iniyor okçular Ayneyn Tepesi'nden?
Allah Rasulü(A.S.M) haber vermeden niye iniyorlar?
Ey Abdullah bin Cübeyr!
Durdursana okçuları!
Durun, Allah(C.C.) aşkına durun!
Arkanızdan düşman geliyor, inmeyin yerinizden.
Sahabe sendeliyor inmeyin yerinizden.
Kainat yalvarıyor inmeyin!
Sultanlar Sultanı'nı(A.S.M) incitecekler, inmeyin!

Peygamber(A.S.M) ordusu iki ateş arasında...
Efendimizin(A.S.M) etrafında on beş sahabe...
Bakın, mübarek elleri Rasulullah'ın(A.S.M.)
Yüzüne kapanıyor!
Kainatın affı için semaya kalkan eller
Şimdi kan içinde!
Yetiş Ey Ebu Ubeyde!
Nur saçan yüz kan içinde!

Zaman donuyor sanki,
Ve dudaklarının arasından birşey düşüyor.
Kıpkırmızı bir yakut gibi
Peygamberin(A.S.M.) mübarek dişi!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor.
Zaman donuyor sanki,
Ve gökler yırtılıyor!
Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor!
Kimse Uhud'a ilişmesin.
Çünkü bir ses geliyor altı yerden!
Muhammed'in(A.S.M.) dişi yere düşmesin!
Ve Cibril-i Emin yaratıldığı günden beri,
En hızlı inişiyle iniyor!
Çünkü altı yönden bir ses geliyor!
Yere düşmesin Muhammed'in(A.S.M.) dişi!

Kara bulutlar çöktü Uhud'a!
Bir ses ortalığı velveleye verdi:
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
Muhammed(A.S.M.) öldürüldü!
'Eğer O(A.S.M.) öldürüldüyse ben niye yaşıyorum! '
Diyen Enes bin Nad atıdı küfrün alevleri arasına!
Artık yaşlı gözler Sevgili'yi(A.S.M.) arıyor.
Kab bin Malik Hz. sesi duyuldu:
'Rasuluh(A.S.M) yaşıyor,
Allah(C.C.) 'ın Rasulü(A.S.M.) yaşıyor,
Onu(A.S.M.) miğferinin arasından ışıl ışıl parlayan gözlerinden tanıdım.
Habibullah(A.S.M.) yaşıyor.
Onu(A.S.M.) şefkat dolu gözlerinden tanıdım.'

Ashab-ı Güzin'in sevincine bir bakın!
Uhud'un sevincine bir bakın!
Hz.Hamza duydu ya bu yeter!
Rasulullah(A.S.M.) yaşıyor ya bu yeter!
Yine daldı Hamza Kureyş'in dalgalarına!
Ama savaşırken bir ara sendeledi Hamza.
Ve boşlukta bir mızrak belirdi.
Ey Hamza! Uhud'u her anışımızda kaç mü'min girmek ister mızrakla senin arana?
Kaç mü'min keşke ben öleydim, keşke mızrak benim sineme saplansaydı der?
Ama Şehidlerin Seyyidi sensin!
Şehidlerin Efendisi sensin!
Uhud'da şehidler var...
Şehidlerin Seyyidi Hamza var Uhud'da!
Rasul-i Zişan'ın(A.S.M.) gözlerinden boşalan yaş,
Hamza'yı yıkar gibiydi!
Fahr-i Kainat(A.S.M.) hiç bu kadar elem duymamıştı!
Hiç bu kadar üzülmemişti!
Ve amcasına hiç böyle seslenmemişti:
'Ey Rasulullah'ın(A.S.M) amcası Hamza;
Ey Allah(C.C.) 'ın ve Rasulü'nün(A.S.M) Arslanı Hamza;
Ey hayırlar işleyen Hamza;
Ey Rasulullah'a(A.S.M) koruyucu olan Hamza;
Allah(C.C.) sana rahmet etsin!
Eğer senden sonra yas tutmak gerekseydi;
Sevinmeyi bırakıp sana yas tutardım! '
Ve bir ayet yankılanıyor Ahzab dağında:
(Bismillahirrahmanirrahim-Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!)
'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki,
Onlar Allah(C.C.) 'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler.
Onlardan bazıları şehid oluncaya kadar
çarpışacağına dair yaptığı adağını yerine getirdi.
Kimisi de şehid olmayı bekliyor.
Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.'

Dursun Ali Erzincanlı
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed
Canım feda olsun senin yoluna
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Şefaat eyle bu kemter kuluna
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Mumin olanları çoktur cefası
Ahirette çıkar zevk-ü safası
Onsekiz bin alemin Mustafa'si
Adı güzel kendi güzel Muhammed
AşıkYunus n'eyler cihanı sensiz
Sen hak peygambersin şüphesiz Şeksiz
Sana uymayanlar gider imansiz
Adı güzel kendi güzel Muhammed (SAV)
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

NA'T-I ŞERİF


Muhammeddir anın ism-i şerifi
Mutahhardır anın cism-i latifi
Cemi-i enbiyanın efdalidir
Bu mahlûkat içinde ekremidir
Anınla buldu rahmet cümle âlem
Şifâlar buldu dert ehli dahi hem
Kim olmuştur anın hil’ati levlâk
Anın çün halk olundu cümle eflak
Ana müştak oluptur cümle âlem
Nebi mürselmelekler zümresi hem
Anınla buldular şevki melekler
Anın aşkına devreder felekler
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Hüdâ’nın zatına hem oldu vâsıl
Habip etti anı kendiye Mevlâ
Anın şanı durur gayrette a’la
Anın hürmetine hep enbiyalar
Necat buldu kabul oldu dualar
Hüdâ’ya âşık olmuştu ezelden
Ki daim söyler idi lemyezelden
Severdi cümle halkı can ü dilden
Dahi kin tutmadı hergiz gönülden
Kamu küffâra ederdi duayı
Hidayet vir deyü idüp ricayı
Dahi kimseye hor bakmazdı ol şah
Ki incüdüp gönül yıkmazdı ol mah
Şefaat eder idi suçlulara
Komazdı hiç birini yüzü kara
Hüdâ’dan ister idi ümmetini
Gece gündüz ider de himmetini
Habibin hürmeti çün ya ilahî
Suçumuz avf edüp mahvet günahı
Suçuna ger mukır olsa günahkâr
Umaram avf eder ol Rabb-i Gaffar
İlâhi umarız senden atayı
Şefi’ edüp Muhammed Mustafa’yı
Anın hürmetine bizi kabul et
Rızana yol bulam anı şefi’ et.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

İsteridüm Allah'ı

İsteridüm Allah'ı
Buldumısa ne oldı
Ağlarıdum dün ü gün
Güldümise ne oldı

Erenler meydanında
Yuvarlanur tup idüm
Padişah çevgânında
Kaldumısa ne oldı

Erenler sohbetinde
Deste kızıl gül idüm
Açıldum ele geldüm
Soldumısa ne oldı

Alimler ulemalar
Medresede buldıysa
Ben harâbat içinde
Buldumısa ne oldı
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

NA'T-I ŞERİF
Muhammeddir anın ism-i şerifi
Mutahhardır anın cism-i latifi
Cemi-i enbiyanın efdalidir
Bu mahlûkat içinde ekremidir
Anınla buldu rahmet cümle âlem
Şifâlar buldu dert ehli dahi hem
Kim olmuştur anın hil’ati levlâk
Anın çün halk olundu cümle eflak
Ana müştak oluptur cümle âlem
Nebi mürselmelekler zümresi hem
Anınla buldular şevki melekler
Anın aşkına devreder felekler
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Hüdâ’nın zatına hem oldu vâsıl
Habip etti anı kendiye Mevlâ
Anın şanı durur gayrette a’la
Anın hürmetine hep enbiyalar
Necat buldu kabul oldu dualar
Hüdâ’ya âşık olmuştu ezelden
Ki daim söyler idi lemyezelden
Severdi cümle halkı can ü dilden
Dahi kin tutmadı hergiz gönülden
Kamu küffâra ederdi duayı
Hidayet vir deyü idüp ricayı
Dahi kimseye hor bakmazdı ol şah
Ki incüdüp gönül yıkmazdı ol mah
Şefaat eder idi suçlulara
Komazdı hiç birini yüzü kara
Hüdâ’dan ister idi ümmetini
Gece gündüz ider de himmetini
Habibin hürmeti çün ya ilahî
Suçumuz avf edüp mahvet günahı
Suçuna ger mukır olsa günahkâr
Umaram avf eder ol Rabb-i Gaffar
İlâhi umarız senden atayı
Şefi’ edüp Muhammed Mustafa’yı
Anın hürmetine bizi kabul et
Rızana yol bulam anı şefi’ et.
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Allah Sevgisi
Allah Sevgisi

Şehvetinin esiri olmuş her bir nefis
dizginlerinden boşanmış bir at gibidir
Bu atı kırbaçlayıp şâhâ kaldıran
sinsi şeytanın ta kendisidir
Dizginleri ele alıp atı durduracak kişi
yalnızca atın seyisidir
Bunu da her zaman için yaptıracak olan
yürekten gelen ALLAH sevgisidir
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

RABBİMİN EMANETİNE SELAM OLSUN
BEKLİYORUZ EFENDİM BELKİ RÜYAMIZA GİRERSİN DİYE..
HASRETİN VUSLATA ERECEĞİ GÜNE HASRETİZ EFENDİM!
SEN GEÇERKEN GÜLLERİN O ENFES KOKUNA DAYANAMAYIP
BAŞLARINI BÜKMESİ GİBİ BEKLİYORUZ EFENDİM...
SANKİ AYAĞIMIZI ATINCA MEDİNE'NE GELECEKMİŞİZ GİBİ
O RESİMLERE BAKINCA İŞTE O AN...
HASRETLE YANIYOR VÜCUDUM SANA KAVUŞMAK İSTİYORUM O AN..
ÇAĞLAR ÖNCESİNE UZANABİLMEK İSTERDİM
TAİFTE TAŞLANIRKEN SENİ KORUMAK İÇİN SAF OLUŞTURMAK..
O AŞK İLE YANIP TUTUŞMAK İSTERDİM
HAMZAYA O ÇETİN SAVAŞTA EVET UHUD'DA
O GİREN"MIZRAK"BANA GİRMESİNİ DİLERDİM...
SENİ BEKLEYEN O NEMLİ GÖZLER VAR SEVGİLİ
BİR SÜMEYYE OLABİLMEK İSTERDİM
EFENDİM BEKLİYORUZ HASRETLE,
AŞKLA, SANA KAVUŞACAĞIMIZ GÜNE HASRET!
MEDİNENE HASRET
GÖZLERİNDEKİ İNCİ YAŞIN OLABİLMEK İSTERDİM
AÇLIKTAN MİDENE BAĞLADIĞIN TAŞIN OLMAK İSTERDİM
CANIMIN CANANI EFENDİM!GÜLLERE BAKINCA SENİ DÜŞLEMEK
TERLEDİĞİNDE ALNINDAKİ TERİN OLMAK...
BİLİRLER Mİ Kİ TENİNİN KOKUSUNUN GÜLLERİ BAYILTTIĞINI
SANA SELAM OLSUN
 

guner

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
319
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Dini siirler

Rahmetinden Bir Damla

Gücüm yok ölümden kacmaya
Yüzüm yok Sana elim acmaya
Bir gün gelecek i$iklar sönecek
Burda ne yaptiysam bana geri dönecek
Bir bir sorulacak her$eyin hesabi
Halim harab unuttuysam Mevla´yi
Sen koru beni Rabbim Seni unutmaktan
Sana siginirim nefse, $eytana uymaktan
Korkum ölüm degil, asil derdim amelim
Bunca günah ile huzuruna nasil geleyim
Sana layik kul olamadim, affeyle beni, bagi$la
Hakkiyla Iman edemedim, yol göster $u günahkara
Benden razi gelmeden canimi alma ey Rabbim
"Sensin Rahim, Sensin Kerim, Rabbim Sana sundum elim"
Ne ho$ bu Yunus´un sözleri
Ne yapayim ben Seni görmeyen gözleri
Gönlüme Iman ver ya Rab, gönlüme Iman
Rasul-u Ekrem´e layik ümmet eyle Ya Rahman
Senin anilmadigin yerde huzur yok, olamaz
Seni hakkiyla bilen emrinden cikmaz, cikamaz
Seni hakkiyla bildir bana, muhtacim yardimina
Bana sevgini bagi$la, rahmetinden bir damla...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt