Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Dikaaaaaaaaat (1 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Selam Aleyküm kardeşim bizler hepimiz din kardeşiz hiç kimsenin yazdıklarından dolayı ya da yaşadığı hayattan dolayı birbirini kırmaya hakaret etmeye ya da kötü söz söylemeye hiç hakkı yoktur. Herkes kendinden sorumludur karşıdaki insanları tanımadan onlar hakkında laf söylemek çok yanlıştır.:(
Hele birde insanlar karşıdaki insanların nasıl olduğunu nereye gideceklerini biliyor gibi davranması çok yanlıştır kimin ne olduğunu nereye gideceğini Allah'tan başka kim bilelir ki bizler bilemeyiz ki:(
Lütfen hoşgörülü olalım birbirimizi kırıp birbirimize inciti laflar söylemeyelim herkes birbirinin düşüncelerine katılmayabilir ama birbirine karşı saygı göstermesi gerekir.


Hoşgörülü Olmak Mı Olmamak Mı?

Hoşgörü, sağlıklı insan davranışıdır. Hoşgörü sağlıklı insan hayatının, özüdür. Beşeri münasebetlerin temelidir. Bugün her zamankinden daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız olduğu aşikârdır. Olumsuz birçok davranışın sebebi, yeterince hoşgörülü olamamaktır. Evde, trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, kısaca insanın olduğu her yerde eğer hoşgörü yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, kavga olumsuzluk adına her şeyi görebilmek mümkündür.



Eğitimli ya da eğitimsiz her insanda görülebilen bir eksikliktir, hoşgörüsüzlük. Peki, bunun sebebi nedir? Neden tarih boyunca Yüce Milletimizin hasletlerinden olmuş bir davranışı, bugün yeterince gösteremiyoruz. Bunun birçok sebebi olabilir. Bunlardan kanaatimizce en önemlisi: insanın kendisi ile barışık olamamasıdır. İnsanımız, kendisine güvenmiyor, inanmıyor. Kendisini yeterince tanımıyor. En önemlisi kendisini sevmiyor, saygı duymuyor. Eğer insanın kendisine saygı ve sevgisi kalmamışsa, kendisi ile barışık olması da mümkün değildir.




Düşünün, en son ne zaman aynaya bakıp, kendinize gülümsediniz. Bu sabah kaç kişiye merhaba, günaydın ya da hayırlı sabahlar dediniz. Yoksa her gördüğünüz, tanıdığınız kişi için bu işte öyle biridir diye olumsuz mu düşündünüz? Ayıbını mı aradınız? Bu sabah trafikte içinizden kaç kişiye bir şeyler mırıldandınız. Kaç defa yardıma ihtiyacı olan insanları gördüğünüzde başınızı çevirdiniz. Okulda, sınıfta, sırada kaç kişiye kötü davrandınız. Arkadaşlarınızı, bencilliğinizden dolayı üzdünüz. Yönetici iseniz, idarenizdeki kaç insanı yeterince dinlemediğiniz için kırdınız. Yoksa siz sadece kendinizi mi düşünüyorsunuz?


Hoşgörü bir vurdumduymazlık değildir. Hoşgörü görmezlikten gelmek hiç değildir. Hoşgörü kendini bilmektir. Hoşgörü haddini bilmektir. Hoşgörü haddini bilerek sürdürülen hayat biçimidir. Hoşgörü bir anlayıştır, anlayışlı olmanın adıdır, sevginin yoludur. Hataları düzeltebilmedir. Yoksa bana ne lazımcılık değildir. Anlayışın kendisidir. Hoşgörü, çağın getirdiği sorunların, aç gözlülüğün, doyumsuzluluğun, sevgi yoksunluğunun, güvensizliğin çaresi olabilecek bir anlayış tarzıdır, insanın özüdür.



Görülen odur ki bugün insanımız kendisi ile barışık değil. Her gün, haberlere baktığınızda olayların birçoğunun sebebinin hoşgörüsüzlükten kaynaklanıp kaynaklanmadığını bir düşünün... İnsan kendisi ile barışık olamadığı zaman, toplumda kendisi barışık olamıyor. Sonra da herkes bir başkasını suçluyor. Çünkü en kolayı bu.


Hz. Mevlana: “ Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak.” Diyor ve ekliyor.



“Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız seversiniz. Sevilirsiniz. Karar verirseniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız !”



Hoşgörü ustası Hz. Mevlana, gibi Yunus Emre, Bektaş Veli, Karaca Sultan da insanları hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu’yu bir hoşgörü cennetine çevirmişlerdi. Ama bugün aynı Anadolu’da hoşgörü yerine daha çok hoşgörüsüzlük almış başını gidiyor.




Toplumda hoşgörüye dönüşün, hoşgörüyü davranışa dönüştürmenin yolu, hoşgörünün yayılması, insanın sevgiyi yaşamasına, kendisine saygı duymasına, kendisi ile barışık olmasına bağlıdır. Hoşgörünün bir hayat biçimine dönüştürülmesi gereklidir. Bunun için de, Hz. Mevlana ve diğer hoşgörü ustalarının peşinden daha fazla gitmek, onları daha fazla anlamaya çalışmak gereklidir.



Yazımızı hoşgörü ustalarının öğüdü ile bitirelim:



- “ Yıktığın varsa yapacaksın.

Ağlattığın varsa güldüreceksin.

Döktüğün varsa dolduracaksın.

Çıplakları giydirecek, açları doyuracak. Az halkı çok edeceksin.

Ve en önemlisi:

Eline, diline, beline sahip olacaksın !”



Hoşgörülü olacaksın.
Alıntı
 

Dualarafukara

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Eki 2008
Mesajlar
125
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Vayyy gece gece buda güzeldi kardeşim zaten bu net ortaminda en büyük yanlişimiz yargisiz infas.üzülmeyiniz kötü söz kötü hareket aslinda her zaman sayibini üzer.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Allah razı olsun kardeşlerim öyle ama yinede üzülen hep bizler oluyoruz insan aldırmasa bile ister istemez üzülüyor maalesef. Biraz önce bir mesajdan dolayı çok üzüldüm sanki bizler kötü birşey yapıyormuşuz gibi imada bulunulmalar beni gerçekten çok üzdü.
Dua müminin silahıdır kimin duasının kabul olacağını Rabbim bilir bizler sadece Allah rızası için burdayız Allah rızası için birbirimizi seviyoruz yardım ediyoruz ve Allah rızası için herhangi bir karşılık beklemeden dua ediyoruz. Hangi konuda olursa olsun bizler Rabbim'den istiyoruz sayılardan ziyade herşeyden önce önemli olan niyettir.
Allah Rahim'dir Rahman'dır Affedicididir Affetmeyi Sever Rabbim nelere Kadir'dir yeter ki Ol desin. Allah hiç birimizi darda sıkıntıda çıkmazda çaresiz bırakmasın kendi kapısından başka kul kapısına muhtaç etmesin kimselere fırsat vermesin Rabbim.
Sadece kötü art niyetli insanları Allah'a havele ediyorum Allah herkesin gönlüne göre mukafatını versin.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun ellerimizi dergahından boş çevirmesin inşalalh selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.:(
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Öfkeyi Dizginlemek ve Affedici Olabilmek

Yaşam bulduğumuz bu hayatta insanlarla olan ilişkilerimizde her zaman memnun olabileceğimiz bir zaman dilimi geçiremeyebiliriz. Nitekim bizlerin hataları olduğu gibi bizlerede hata yapılabilir. İşte yapılan bu hataların karşılığında öfkelenmeden hareket etmeli ve olayı başkalarına aktarmadan affedici olabilmemiz en erdemli davranış olacaktır. Kuran-ı Kerim’de de bu husus şöyle ifade edilmektedir.

“Sen af yolunu tut, iyiliği emret, cahillerden yüz çevir.”( Araf, 07/199)

“Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.” (Rad, 13/ 22)

“Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah iyilik edenleri sever.” (Al-i İmran, 3/134)
 

Âmâk-ı Hayal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2008
Mesajlar
1,086
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Üzülme abla sakın..

Allah bilir kim ne düşüncedeyse.. Bizim niyetimiz belli, yaptıklarımız belli.. Kötü birşey yapmıyoruz, derdi olan sıkıntısı olan kardeşlerimize dualar ediyoruz.. Bunun sonucunda içimiz huzur buluyorsa, dua ettiklerimiz mutlu oluyorsa, Rabbimize yakınlaştığımızı hissediyorsak başkalarının ne dediği hiç önemli değil..

Allah diyoruz biz dua ederken tövbe haşa başka birşey demiyoruz..

Ama bizim yapmamız gerekeni Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuş;

Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap! Aleyhine de olsa hakkı söyle!
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Allah razı olsun kardeşlerim öyle tabiiki bizler Allah rızası için burdayız Allah rızası için birbirimizi seviyoruz yardım ediyoruz birbirimize ve Allah rızası için dua ediyoruz allah hepimizin kalbini gönlünü çok iyi biliyor.
Kim ne yapar kendine zaten Allah herkesin kalbine göre mükafatını versin inşallah.
Allah bizleri affedip ellerimizi dergahından boş çevirmeyip dualarımızı kabul etsin hayırlısıyla inşallah.
Allah bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak cennetinden hepimize birer köşk Peygamber Efendimizin şefaatine nail olmak komşu olmak nasip etsin Rabbim.
Allah hepimizin yar v eyardımcısı olsun hiç birimizi darda sıkıntıda çıkmazda çaresiz bırakmasın kendi kapısından başka kul kapısına muhatç etmesin kimselere fırsat vermesin Rabbim.
Allah her iki dünyada umduklarımıza nail olmak duaları kabul olunan kullar olmak nasip etsin Rabbim kendi rızası için.Rabbim hepimizi hidayete erdirmek nasip etsin bütün kötülüklerden kötü art niyetli insanların kötülüklerinden gelmeden esirgeyip korusun Rabbim.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun:(
 

sanemmm

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2008
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ablama katılıyorum.öfkeyle kalkan zararla oturur ...
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Ablama katılıyorum.öfkeyle kalkan zararla oturur ...

Öyle canım "güzel gören güzel düşünür güzel düşüne güzel görür her zaman" insan kötülüğe kötülükle yada kötü laf söylemekle kötüden ne fark kalır sanki Allah hepimize sabır dayanma gücü nasip etsin inşallah.
Rabbim her zaman dilimizi kötü sözlerden korusun.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.
 

sanemmm

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2008
Mesajlar
24
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Amin inş. hayırlı geceler...
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Amin inş. hayırlı geceler...

Sanada hayırlı geceler canım herşey gönlünce olsun alalh her iki dünyada umduklarına nail olmak duaları kabul olunan kullar olmak nasip etsin kendi rızası için hayırlı cumalar kardeşim.:)
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
ALLAH'IM
birbirini görmeden sevgilerini ve dualarını yollayan şu kullarının çabalarını kabul et
dualarına icabet et
korktukları şeylerden güvence ver
sığınmalarını kabul et
okudukları kur'anları katına yükselt
kardeşliklerini koru
hastalarına acil şifa
bunalmışlarına ferahlık
borçlularına ve fakirlerine bol rızık
gurbettekilerine selamet
zengin ve rahat olanlarına şükür
ayrılarına kavuşma
bekarlarına hayırlı eşler
evlilerine geçim kolaylığı ve dirlik
ölmüşlerine rahmet
yaşayanlarına sıhhat ve afiyet
tüm dertlerine derman
ailelerine huzur
çocuklarına saygı sevgi ve akıl
nasip et
rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi"
AMİN​
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Allah'ım, Allah'ım, Allah'ım, Tasadan ve Tembellikten sana sığınırım Cimrilikten ve Korkaklıktan Sana Sığınırım Borcun beni sıkıştırmasından Sana Sığınırım Makam ve Mevkinin Şımarttığı adamların İnsanların Şerrinden Sana Sığnırım YARABBİM"

"Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." (Maide Suresi, 8)



"Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler verme. Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin. Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et. (Bakara Sûresi, 2:286.)

AMİN AMİN AMİN...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
ALLAH'IM
birbirini görmeden sevgilerini ve dualarını yollayan şu kullarının çabalarını kabul et
dualarına icabet et
korktukları şeylerden güvence ver
sığınmalarını kabul et
okudukları kur'anları katına yükselt
kardeşliklerini koru
hastalarına acil şifa
bunalmışlarına ferahlık
borçlularına ve fakirlerine bol rızık
gurbettekilerine selamet
zengin ve rahat olanlarına şükür
ayrılarına kavuşma
bekarlarına hayırlı eşler
evlilerine geçim kolaylığı ve dirlik
ölmüşlerine rahmet
yaşayanlarına sıhhat ve afiyet
tüm dertlerine derman
ailelerine huzur
çocuklarına saygı sevgi ve akıl
nasip et
rahmetinle ey merhametlilerin en merhametlisi"
AMİN​









Allah'ım, Allah'ım, Allah'ım, Tasadan ve Tembellikten sana sığınırım Cimrilikten ve Korkaklıktan Sana Sığınırım Borcun beni sıkıştırmasından Sana Sığınırım Makam ve Mevkinin Şımarttığı adamların İnsanların Şerrinden Sana Sığnırım YARABBİM"

"Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." (Maide Suresi, 8)



"Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme. Ey Rabbimiz! Bizden evvelkilere yüklediğin gibi bize de ağır vazifeler ve musibetler verme. Ey Rabbimiz! Bize güç yetiremeyeceğimiz şeyi de yükleme. Günahlarımızı affet. Bizi bağışla. Bize merhamet et. Bizim dostumuz ve yardımcımız Sensin. Kâfirler güruhuna karşı Sen bize yardım et. (Bakara Sûresi, 2:286.)

AMİN AMİN AMİN...



Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Amin kardeşim.
Allah razı olsun,
Allah'a emanet olun,
Selam ve baki dua ile kalın.

motor1hr9.gif
93270140eb0.gif
97906724wb4.gif



gif078tw8jw5.gif

Kedi, aslangiller familyasındandır. Ama 40 tane kedi bir araya gelse, bir tane aslan etmez.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
selamunaleykum leyla kardeşim
sana aynen katılıyorum
bu rada hoş goru olmalı saygı 1. sırada olmalı
kırmak gıbı bır davranış ıse yasaklanmalı
allaha emanet ol
selam ve dua ıle
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
Allah razı olsun kardeşlerim öyle ama yinede üzülen hep bizler oluyoruz insan aldırmasa bile ister istemez üzülüyor maalesef. Biraz önce bir mesajdan dolayı çok üzüldüm sanki bizler kötü birşey yapıyormuşuz gibi imada bulunulmalar beni gerçekten çok üzdü.
Dua müminin silahıdır kimin duasının kabul olacağını Rabbim bilir bizler sadece Allah rızası için burdayız Allah rızası için birbirimizi seviyoruz yardım ediyoruz ve Allah rızası için herhangi bir karşılık beklemeden dua ediyoruz. Hangi konuda olursa olsun bizler Rabbim'den istiyoruz sayılardan ziyade herşeyden önce önemli olan niyettir.
Allah Rahim'dir Rahman'dır Affedicididir Affetmeyi Sever Rabbim nelere Kadir'dir yeter ki Ol desin. Allah hiç birimizi darda sıkıntıda çıkmazda çaresiz bırakmasın kendi kapısından başka kul kapısına muhtaç etmesin kimselere fırsat vermesin Rabbim.
Sadece kötü art niyetli insanları Allah'a havele ediyorum Allah herkesin gönlüne göre mukafatını versin.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun ellerimizi dergahından boş çevirmesin inşalalh selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.:(



selamün aleyküm Leyla kardeşimiz...

insanların olduğu yerde düşünce farklılıkları da oluyor.
İslamiyetin yapı taşları olan saygı ihmal edilince de ne yazık ki bu görüş farklılıkları tartışma hatta ağır hakaretler içeren kavga boyutlarına varıyor.

Vicdanımız rahat mı ? EVET...
Çünkü burada ki tüm paylaşımlarımızı Allah rızası için yapıyoruz.
Bir mümin kendisi için istediği güzellikleri , mümin kardeşi için de istemiyorsa mümin değildir..

Biz kendimiz ve sevdiklerimiz için nasıl dua ediyorsak , hiç tanımadığımız mümin kardeşlerimiz için de burda dua ediyoruz.
Kendimiz için istediğimiz dünya ve ahiret güzelliklerini hiç tanımadığımız kardeşlerimiz için de istiyoruz.

'' Canım, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki kul, kendisi icin sevip istedigini, din kardesi icin de sevip istemedikce tam iman etmis sayilmaz..''

Ve bunu ne için yapıyoruz?
'' Yaratılanı sev Yaratandan ötürü... ''

Tek amacımız ALLAH sevgisi...

O halde doğru bildiğimiz bu güzel yolda devam edeceğiz .
Allah yolunda , Allah rızası için dua edeceğiz , hem de tüm eleştirilere rağmen...

Allaha emanet olun.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Aleyküm Selam kardeşlerim Allah razı olsun sizlerden de çok güzel anlatmışsınız başka söze ne gerek işte insan bazı haksızlıklara karşı üzülmemesi elde değil kırılmaması haketmediği halde hele birde insanların müslümalıklarına laf söylemeleri aslına bakarsanız herkes kendinden sorumludur herkes Allah'a karşı kulluk görevlerini yapmakla görevlidir başkasını yargılamak yada söz söylemek kibirlemek aşağılamak yada ön yargılı biçimde davranmak gibi bir hakkı yoktur ama:(
Allah herkesin kalbine göre mükafatını versin her zaman Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun kimselere fırsat vermesin inşallah.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun herşey gönlünüzce olsun.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Kalp kırmak haramdır



Allah adamlarından büyük âlim ve veli.

Sohbeti, insanlara olurdu faideli.



Bir gün de sohbetinde buyurdu ki: (Ey insan!

Kul hakkı çok çetindir, zor kalkılır altından.



Mesela gönül yıkmak, haram ve kul hakkıdır.

Bunu, mahşer gününde ödemek çok ağırdır.



Kimlerin üzerinde kul hakkı varsa eğer,

Onu ödemedikçe Cennete giremezler.



Ey mümin olan kişi, öyle kaç ki günahtan,

Görmesin Hak teâlâ günahta seni bir an.



Öyle sıkı sarıl ki dine her a’zan ile,

Seni, taat dışında görmesin bir an bile.



Ve öyle haya et ki Allahü teâlâdan,

Hiç mahcup olmayasın Ona vardığın zaman.



Günah ve kusurunu çoğaltma ki bu günde,

Korkuya düşmeyesin yarın mizan önünde.)



Bir gün bazı kimseler, huzuruna geldiler.

(Bizlere Allah için nasihat et) dediler.



Buyurdu: (Kim kaçarsa günah ve haramlardan,

O, her bir arzusuna kavuşur yorulmadan.



Kabirdeki mevtalar, yapar ki şu hesabı,

Ah kıyamet kopsa da, bitse kabir azabı.



Öyle pişmandırlar ki, kabirdeki her mevta,

Derler ki: (Ah biz şu an bulunsaydık hayatta.



Başımızı secdeden kaldırmazdık Vallahi.

Dünyadaki insanlar bilseler bunu bari.)



Ne acı gerçektir ki, onlar dahi ölürler,

Bu feci pişmanlığa onlar da gömülürler.



Eğer düşünselerdi bu hali ihlas ile,

Hiç işleyemezlerdi bir günah çok az bile.



Lakin evliyaullah, görerek bunu her an,

Şiddetle kaçınırlar en ufak bir günahtan.



Haram ateş gibidir, yapmayın günah işi.

İnsanları bekliyor Cehennemin ateşi.



Aklı olan bir kimse, geçici bir zevk için,

Rabbini gücendirmez, esası budur işin.



Sonra haram edilen şeyleri, cenab-ı Hak,

Zararlı olduğundan, kıldı haram ve yasak.)



Bir gün de buyurdu ki: (Darlıkta edin ikram.

Tenha yerlerde dahi, işlemeyin hiç haram.



Allah’ın kudretini düşünse eğer insan,

Korkusundan yapamaz Ona günah ve isyan.



Ey insan, gizliyorsan günahını sen nasıl,

İyiliklerini de gizlemeyi bil asıl.



Bir kimse, günahlardan tamamen kaçmaz ise,

Takva sahibi kişi denilmez o kimseye.)
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Bizler Allah rızası için burdayız birşeyler öğrenmek birbirimize yardım etmek için.
 

leyla-1

Altın Üye
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
39,424
Tepki puanı
5,751
Puanları
163
Yaş
51
Kalp Kırmak


İslam dini ve onun peygamberi insanlığa hep hoşgörüyü, alçakgönüllü olmayı, merhameti ve kalp kırmamayı öğütlemiştir. Yalnızca öğütlemekle kalmamış Resulullah bunu tüm insanlığa yaşantısı ve ahlakıyla göstermiştir.


İslam dini insan merkezli bir dindir. Yeryüzündeki her şey onun emrine tahsis edilmiş, ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabileceği bir mekanizmayla donatılmıştır. Şüphesiz bu insanı her şeyden önce Malikine borçlu kılmaktadır. Varlık âlemine çıkışıyla başlayan bu ödev ahiret âlemine kadar sürecektir. Ancak bu kadar zarif yaratılan insanında merkezi olan bir noktası vardır ki, bu da kalptir.


Peygamberimiz ‘’kalp kırmak Kâbe yıkmak gibidir.’’ Sözüyle bize bu eylemden sakınmamızı emrediyor. Çünkü Allah insana yeryüzündeki halifesi şerefini bahşetmiştir, bu kadar önemli bir vazife sahibine yapılan zulüm hiç şüphesiz varlığın gerçek sahibi olan Allah’ ı Zül-Celale yapılmış gibidir. Bu zulmün cezası da basit olmasa gerek!


Yukarıdaki hadisi şerifi ilk duyduğumda ‘’Fil Süresi’’ aklıma gelmişti. Sürenin tefsirini okuduğumuz da Allah’ın evini yıkmaya niyetlenen Ebrehe’nin nasıl bir ceza ile yüz yüze geldiğini görürüz. Allah Kâbesini korumuştur ve hep koruyacaktır. Peygamber efendimiz ‘’…Kâbe yıkmak gibidir.’’ İfadesiyle bize en güzel bir örnekle kalp kırmanın ağırlığını anlatmaktadır. Allah’ı Zül-Celal süre-i celile de Kâbe’yi bırakın yıkmayı, yıkmaya niyetlenen bir insana nasıl bir ceza vermiş, ya yıkana nasıl bir ceza verecek? Kur’an da Allah düşünmemizi emrediyor. Düşünen bir insan hiç şüphesiz kalp kırmak gibi kötü bir fiilden kaçınacak ve Mevla’nın huzuruna bu büyük vebalden uzak şekilde çıkacaktır. Aksi durumda Ebrehelerle yan yana gelmemiz kaçınılmaz olsa gerek…


Kalp kırmadan yaşanabilir mi? Sorusu hepimizin aklına gelecektir. Allah, kulundan yapamayacağı bir şeyi istemeyeceğini kitabında söylüyor. Demek ki, bizler Kâbeyi yıkmadan yaşayabilecek bir düzeneğe sahibiz. Sorun bizlerin bu düzeneği hakkıyla kullanamamamızdan kaynaklanıyor. En ufak dünyevi meselelerde bile bu büyük günahı işleyebiliyoruz, kaldı ki dünyalık hiçbir mesele bizim ahiretimizi yıkacak kadar değerli olmasa gerek.


Merhamet sahibi, hoşgörü sahibi bir dinin üyeleri ve bunu yaşayarak insanlığa göstermiş bir Peygamberin ümmeti olarak bizler bu hassasiyeti göstermeli ve Allah’ın Kâbelerini yıkmak bir tarafa Kâbe sahiplerinin hepsini hoşnut edebilmeliyiz. Bu berzah âleminde beşerin emanetindeki kalpleri yıkmaktan kaçınarak bir yaşam sürmeyi kendisine düstur edinmiş bireyler, hiç şüphe yoktur ki varlığın sahibine göstermiş olduğu sadakatten ötürü fazlasıyla mükâfatını görecektir.


Kalpleri Kâbe olarak görmek, emanetleri gerçek sahibi için sevmek ve o sadakatle sahip çıkmak…


Gerisi için mükâfatı beklemek.



MUSA KARAKAYA
__________________
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt