Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Cihad Allah Içindir Ve Allah Yolundadir
(1 Kullanıcı)
şüheda...
Her şey farklı olmalı… Alışılmışın dışında olmalı…
Sıradan değil, sınırlı değil, basit hiç değil; her şey olağan üstü olmalı.
Sonra Sen gelmelisin…
Ben Seni en kutlu mekânda karşılamalıyım…
Tıpkı asırlar önce Sümeyye’ye giderkenki duruluğunla gel yanıma
Melekler ayarlamalı bu buluşmayı…
Zaman donmalı… Hayat durmalı…
Çünkü sen geleceksin Sen… Ey Dualarımdaki Yâr…
Gelişinle duyduğum sevinç çığlığı yüreğimde yankılanmalı…
Sen yürek çarpıntım… Bir ömür ulaşamadığım baharımsın…
Uzun kara gecelerimi sabaha çeviren düşümsün…
Zemheri soğuklarımın asi kardelenisin...
Uğruna nice sevdalardan geçtiğimsin…
Sana kavuşmam büyük bir buluşma olsun…
Sessiz olsun… hatta kimse bilmesin... Yaradan’dan başka…
Adım senin adınla anılsın Rab katında…
Senden gayrisi olmasın bende… Senden sonrası olmasın…
Kirlerden arındırırken beni; şeytan ağlasın günahlarıma…
Serin sular misali ak içime… Damlat yüreğime mis kokunu…
Kurtar sevdamı yabancı gölgelerden
Tutuşsun tüm hücrelerim; yansın yabancı düşlerim…
Sonra parça parça arınsın bu beden yalancı sevinçlerden
Kanım oluk oluk aksın...Ve suskunluğa bürünmüş dilimin yapamadığını yapsın…
Af dilesin Rab’den…
Bırak her şeyimle hissedeyim gelişini…
şerbetini yudum yudum içir…
Aklım ne senden öncesini hatırlasın nede senden sonrası olsun…
Sil geçmişimi; al senindir…
Varsın kimseler duymasın bu görkemli buluşmayı…
Ne bir kefenim olsun ne de kefen giyeceğim bir beden…
Mezar taşıma sadece şehit yazılsın… İsmimi de kimseler bilmesin… Yalnız sen bil…
Beni götür Rabbimin yanına... şehadetimi kabul eylesin...
Hak etmesem de talibinim…
İsmini anışımın bile tüm hücrelerimi ürperttiği sevgili şehadet…
Haydi bir gün apansızın çıkıp geliver ey özlemim…
Ey cennet sokaklarının nazlı gülü…
Gel mis kokulu ölümsüz sevgili…
03 Nisan 2010 Taliban İşgalcilere nefes Aldırmıyor.Bukez de hefefte İşgalci ALMAN askerleri vardı.15 askerini kaybeden Alman askerlerinin korku ve bunalım geçirdiği gelen haberler arasında
2-3 Nisan 2010 saat 13:00 itibarıyla)
* Leşker’de 11 işgalci İngiliz askeri öldürüldü. * Helmand’da 14 işgalci ABD tankı imha edildi. * Gazni’de, bir NATO tankı havaya uçuruldu. * Logar’da, İşbirlikçi Afgan askerî üssüne saldırı * Marja’da 3 işgalci tankı imha edildi. * Kunar’daki işgalci ABD üssüne roket saldırısı. * Paktia’da, işgalci NATO konvoyuna saldırı. * Helman’da bir Amerikan tankı havaya uçuruldu. * Marja’da 7 işgalci ABD askeri öldürüldü, 2 tankı imha edildi. * Kandahar’da 2 işbirlikçi polis öldürüldü. * Host’taki patlamada 3 terörist öldürüldü, 3’ü ağır yaralandı. * Helmand’da bir İngiliz tankı imha edildi. *Mücahidlerin saldırısın sonucu, Helmand’da 6 işbirlikçi Afgna askeri öldülüdü, 2 işgalci yaralandı.
Moral Çöküntüsüne Uğrayan işgalci Alman Askerleri önüne gelene ateş açmaya başladı. Afganistan’da, 3 gün önce Taliban mücahidlerinin saldırısı neticesi, en az 15 askerini kaybeden işgalci Alman askerleri büyük bir korku ve bunalım içerisinde hareket ediyor. Alman askerlerinin korkularından kımıldayan gölgeye bile ateş açar hâle geldikleri bildiriliyor. Nitekim, bu korku ve panik içerisinde, işbirliği içinde bulundukları Afgan askerlerinin kullandığı NATO’ya ait bir askeri aracı, Taliban kullanıyor zannederek, ateş yağmuruna tutukları ve olayın sonucunda en az 6 Afgan askerinin öldüğü bildirildi.
Hazılayan ve Tercüme Fazıl Duygun
Kaynakça: http://www.alemarah.info ( sağ kenardaki kutucuklar içinde İngilizce web site yazan kutucuğu tıklarsanız, daha kolay girersiniz…)
09 Nisan 2010 İslam dünyasından birçok alim ve düşünür yarın İstanbul'da yapılacak "Diren... Bağımsızlığını Kazanıncaya Dek" adlı programa iştirak edecek. "Düşmana karşı Direniş için Uluslararası Girişim" tarafından organize edilen "Diren... Bağımsızlığını Kazanıncaya Dek" adlı program yarın İstanbul'da yapılacak. Irak direnişine destek için düzenlenecek olan programa İslam dünyasından birçok düşünür ve alimin katılması bekleniyor.
Şişli'de bulunan Grand Cevahir Hotel'de yapılacak program, sabah 9'da başlayacak program akşam 7 gibi sona erecek. Irak'taki seçim sonuçlarının ve Irak direnişinin geleceğinin tartışılacağı programda, Irak Müslüman Alimler Birliği Başkanı Haris ed-Dari de bir konuşma yapacak.
Program ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayın:
ABD ve NATO Güçleri, artık Afganistan'da zafer değil, Taliban'ın tüm dünyaya yayılmasını önlemek için çabalıyor Geçtiğimiz günlerde, 3 büyük üssü basılan, yüzlerce askeri öldürülen, onlarca ve yüzlerce savaş makinesi imha edilen, milyonlarca dolar kaybeden, moral ve motivasyonu yerin dibine giren, prestiji Tora Bora ve Hindikuş dağlarına gömülen ABD ve NATO, hergün halkıyla bütünleşen, halkıyla beraber omuz omuza ve aynı inançla,birliktelikle ve kararlılıkla savaşan Taliban ve diğer direniş grublarını, Afganistan'da yenmenin hayal olduğu anladı.
Ve geçtiğimiz günlerde, binlerce askeri imha edilen, İngiltere Afganistan'daki yenilgiyi kabullenip, askerlerini çekeceğini duyurdu.Şimdi sıra ABD ve diğer Batılı müttefiklerinde.Her geçen gün Afganistan'dan gelen zafer haberleri, dünyadaki müslüman ve mustazaf halkların uyanmasına ve direnmesi vesile oluyur.Bu durum; ABD ve Müttefiklerini yeni stratejiler peşine düşürdü.Dünyadaki sömürü ve emperyal çarkına ve çıkarına, kurşun yiyen, Batılı medeniyet, Taliban ve diğer direniş unsurlarının topraklarına girip, onları kendi evlerinde yenmesinden korkuyor.
Taliban vurdukça, dünyada ekonomisi, Taliban vurdukça, sosyopolitik çıkar, Taliban vurdukça, sömürü düzeni, Taliban vurdukça kokuşmuş beşeri düzenler sarsılıyor ve bu sarsıntı, çökmeye başlayan binanın çatırdısı oluyur.
Artık dünyada ezilen ve katledilen müslüman ve mustazaf halkların güneşi şimdi daha gür doğuyor.
Ve Taliban'da NATO ve ABD'ye verdiği mesajla, bunu tarihin sayfalarına Kazıyor:
Uzun yıllardır İslam dünyasında yaşanan parçalanmışlığın ve Müslümanların dünyanın çeşitli bölgelerinde gördükleri şiddetin ve zulmün birçok nedeni vardır. Bazı Müslümanların namaz kılmayı, oruç tutup hacca gitmeyi yeterli görmeleri, rahatlarına düşkün olmalarından dolayı özveri isteyen faaliyetlerden uzak durmaları ve diğer Müslümanların sorunları ile ilgilenmemeleri, bu nedenlerin önemli olanlarından birkaçıdır.
Toplumda, Kur’an’da bildirilenden tamamen farklı, sıradan ve şevksiz bir Müslüman modelinin benimsendiği görülür. İmanî açıdan zayıf, kendini beğenen, din ahlâkının yaygınlaştırılması konusunda kayıtsız olan bu yapıdaki kişi, dünya hayatının para kazanmak, mal- mülk edinmek, evlenmek, çocuk sahibi olmak, çocuklarını büyütmek üzerine kurulu olduğunu zanneder. Kuşkusuz bunlar din ahlâkına aykırı davranışlar değildir. Ancak söz ettiğimiz kişinin hatası; Rabb’ine olan sorumluluklarını unutarak, dünya hayatının yalnızca bu dünyevi şeyler üzerine kurulu olduğu yanılgısıyla, din ahlakını tebliğden ve Allah’ın verdiklerini Allah yolunda kullanmaktan kaçınmasıdır.
Bu kimselerin en büyük amaçları para kazanmak, çocuklarına iş kurmak, geleceklerini garantiye almak, onları evlendirmektir. Namaz kılar, kurban keser, belirli ibadetleri yapar, vakit buldukça umreye giderler. Kur’an ahlakının yaşanması, anlatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla yapılan her türlü girişimde hep geride kalan bu insanlar, yaşananları uzaktan izlemekle yetinirler. Yaşamlarında ve iman anlayışlarında canlı, akılcı ve aktif bir yaklaşımları yoktur.
Oysa Kur’an ahlakını anlatmak, iyiliği emredip kötülükten menetmek müminler için en önemli sorumluluklardan biridir. Ancak söz ettiğimiz insanlar bu konuda hiçbir çaba içinde olmaz, riske girmezler. Bu kişiler kendileri riske girmedikleri gibi, Allah yolunda mücadele içinde olan, yalnızca Allah için yaşayan Müslümanları saflıkla nitelendirir, eleştirir, onlara dönem dönem atılan iftiralara da hemen inanırlar.
“Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse…(Hucurat Suresi, 6) ayetinde bildirildiği gibi Kur’an’a uygun yaşamayan bir fasık “haber getirdiğinde”, örneğin medyada bir Müslüman’la ilgili bir haber duyduğunda/okuduğunda bu kişi hemen inanır. Oysa yukarıdaki ayetin devamında Yüce Allah, “…onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” (Hucurat Suresi, 6) buyurur. Sıcak evinde hiçbir çabanın içinde olmamış bu kişi, Allah rızası için yaşayan, varını yoğunu Allah yolunda harcamış, yaşamın sosyal yönlerinden çekilmiş, her türlü tehlikenin içine girmiş, dolayısıyla her türlü iftiraya, baskıya, zulme maruz kalmış samimi mümini muhatap alan iftiralara kolayca kanar.
Oysa Müslümanlar birbirlerine hüsn-ü zan etmelidirler. Ayette çok açık emredildiği halde, bu kimse Müslüman kardeşi hakkında araştırma yapmadığı gibi, hüsn-ü zan da etmez.
Hatta “Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: "Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım" der. (Nisa Suresi, 72) ayetindeki ifadeyle “onlarla birlikte” olmadığı için sevinir. “Allah korudu bizi, şayet onlarla birlikte olsaydık bizim de başımıza musibetler gelecekti; hakaret görecek, hapse atılacaktık” der. İslam’ın yararına bir başarı gerçekleştiğinde ise şöyle söyler: “Eğer size Allah'tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiçbir yakınlık yokmuş gibi kuşkusuz şöyle der: Keşke onlarla birlikte olsaydım, böylece ben de büyük 'kurtuluş ve mutluluğa’ erseydim." (Nisa Suresi, 73)
Müslüman Kadınların Sorumlulukları
"Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Suresi, 97)
Kur’an’da kadın ve erkek için iki ayrı mümin modeline rastlanmaz. Mümin kadının yaşamındaki öncelikli hedefi Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak olmalıdır. ‘Boş’ işlerle zamanını geçirmemeli, salih amellerde bulunmalı ve rahmani bir yarış olan hayırda yarışmalıdır.
Samimi Müslüman kadınlar da, erkekler gibi Kur’an ahlâkını yaygınlaştırmak için, Allah’ın emrettiği fikir mücadelesinin içinde olmalıdırlar. Allah’ın emri olan fitne kalmayıncaya kadar mücadele, erkek ya da kadın tüm müminlerin sorumluluğudur. Bu nedenle yaşanan dönem, Müslüman kadın için de yalnızca günlük işlerle uğraşan ev kızı olma zamanı değildir. Kadınlar için örnek olan sahabe hanımlar evlerinde boş oturmayı seçmemişlerdi. O kutlu kadınlar, Müslümanlar arasında yiğitçe mücadele vermişlerdi. Tebliğ faaliyetleri, sohbetler yapmışlardı. Günümüzde de Müslüman kadının görevi de yalnızca eş ve annelikle sınırlanamaz. Müslüman kadın dini anlatmada pasif durumda kalmamalı, kişilik sahibi, cesur ve atak bir tavır içerisinde olmalıdır.
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Müslüman Tam Bir Teslimiyetle Teslim Olmalıdır
Müslüman, Allah’a kendisini tam anlamıyla teslim eden insandır. Tüm kutlu peygamber ve elçiler, onlarla birlikte hareket eden müminler, yaşamları süresince Allah yolunda hizmet, gayret ve mücadele içinde olmuşlardı. Peygamberimizle birlikte hicret eden müminler arasında çok fazla sayıda genç vardı. O yaşta, ailelerini de bırakarak tehlikeleri göze alan ve Rabb’lerine teslim olan bu gençler, sonsuz ahiret saadetini kazanmışlardır. Kendilerini tehlikeye atmadıkları için kimilerince ‘uyanık’ olarak görülen ve evlerinde oturmayı tercih edenlerin ise şu an o topraklarda hiçbir izleri yoktur.
İnsanın hedefi; her şeyin üzerinde Allah’ın rahmetidir, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaktır. Bazı insanlar yalnızca okuluna, işine gider, paranın, malın, evlenmenin peşinde olur, riskten çekinir. Allah yolunda çaba içinde olan, kendini feda eden, gayret eden müminlerin zayıf akıllı olduğunu düşünüp kendini uyanık ve akıllı görmek, Kur’an’ın mantığına terstir.
Dünya hayatı çok kısadır. İnsan imtihan mekânı olan dünyaya yalnızca doğup, büyüyüp, çoğalıp, ölmek için gelmemiştir; bunlar hayvanların da özellikleridir. İnsanın asıl amacı bunlar değildir. İnsan doğar, Allah’a kul olur, Allah’ın hoşnutluğunu kazanma çabasıyla yaşar, Kur’an ahlakını yaşamaya çalışır, Allah rızası için kendini feda eder ve cenneti hedefler. Risk almadığı için kendisini uyanık zannetmesi, aksine, kişinin uyanık olmadığını gösterir. Uyanık olan, Allah’a tam teslim olan insandır.
Allah'ın laneti, İslam'ın cihat emrini reddedenlerin, cihadı baltalamaya çalışanların, İslam'ı küfür düzeninin çeşnisi bir acube haline sokmaya çalışanların ve bütün bunları İslam'ın hoşgörüsü olarak sunmaya yeltenenlerin üstüne olsun!..
Bu duaya "amin!" demeyeceklerin toplamı, sözkonusu sınıftan olarak İslam bağlılarının imha hedefidir!...
Yabancılaşma aşağılık kompleksine kapılmışlık, yenilmişlik duygusu altında ezilmişlik, İslam'ın özünü kavrayamamış insanlar her geçen gün oluşturulan yapay gündemlerden etkilenen Müslümanlar. Maalesef bugün Müslümanların en büyük hastalığı dışardan etkilenmeler.
Yüz yıllardır Kafkas halklarının direnişini kıramayan Rusya artık daha farklı etkileyici içten stratejiler üretiyor.Özellik son dönemlerde Kafkasya mücahitlerinin direnişini kıramayan Rusya böl, parçala, yut siyasi oyunlarını uygulamaya tüm hızıyla devam ediyor.
Bugün Kafkas cephesinden çeşitli haberler gelmekte tabi bunların ne derece doğruluk ve gerçeklilik payı vardır bunları zamanla müspet bir şekilde anlamaya ve çözmeye çalışıyoruz.
Bir takım insanlar siyasi oyunların bilincinde olamamakta ve içten içe benimseyemeye başlamış olmakta idi, ama son anda Emir Dokku Umarov'un toparlayıcı (şamil) açıklamaları karşısında etkinliği olmamıştır.
Özellikle Soçi olimpiyatları öncesinde mücahitleri etkisiz hale getirmek Kuzey Kafkasya üzerinden turizmi canlandırma çalışmalarını STK ve aydınları kullanarak her geçen gün gerçekleştirmeye çalışıyor Rusya.
Özellikle İslamcı ve diasporadaki Kafkas kökenli bir takım aydınların ezik kalemleri ile İnsanların gündemini Rus yanlısı yazılar ile meşgul etmekteler.
Gelişen olayların içeriğini konuşmak bugün kimseye fayda sağlamaz sadece bu olaylardan ders alıp gerekli işaretleri takip etmek yeni bir güç ve aksiyon katacaktır diye düşünüyoruz.
Hakeza bugün ezik kalemler ve ezik insanlar Kafkasya cephesindeki olayları çeşitli entrikalar ve hezeyanlar ile ballandıra ballandıra anlatabilirler ama önemli olan bizlerin ne anladığıdır ve bu Donkişotlardan etkilenmememizdir.
Bizler şunu iyi müşahede ediyoruz ki.Bugün Kafkas cephesinde içten ve dışardan bir takıp fitneler kaynatılıyor lakin bizler ihtilaf ile imtihan edilen bir ümmetiz. Bu gün daha dikkatli ve etkileyici bir duruşla olaylara yaklaşmamız gerekiyor.
Bir hadis-i şerifde Rasul-i Ekrem s.a.v. Hazretleri: "Ben Allah Tealadan ümmetimden dört şeyin kaldırılmasını istedim. Allah Teala Hazretleri ikisini kaldırdı, ikisini kaldırmadı. Ümmetimi kavm-i Lût gibi semadan taş yağdırarak ve Karun'a yaptığı gibi yere geçirmekle helak etmemesi için dua ettim. Cenab-ı Hak bu iki duamı kabul buyurdu. Fakat fırkalar ve hizibler ihtilafıyla aralarında mukatele ve muharebe ihtilafının ve yekdiğerinin kılıncıyle katil ve helak edilmeleri cihetinden de ref' ve izalesi için dua ettim, kabul buyurmadı" demişlerdir. (Bkz. Ali el-Müttakî,XI, 174/31101)
Yani insanlar arasında ila yevmi'l-kıyam fırkalar ihtilafıyla veya ecnebi düşmanların tasallutuyle aralarında muhareme ve mukatele eksik olmayacak demektedir. Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, 51
Yine bizler şunu iyi biliriz ki hayırlı işlerde çalışmalarda fitne eksik olmaz İslam tarihine ve Kafkasya tarihine baktığımız zaman bunu daha iyi anlayacağımızı umuyorum.Bugün İslam dünyasının birçok yerinde ve yapılanmalarında aynı ihtilaflara şahit oluyoruz.Bugün mücahitler sahabenin yaşadığı ihtilafı yaşıyorlar.
Bugün mücahitler garip amma zavallı değiller...
Peygamber aleyhisselam buyurdular ki: "İslam garip başladı, yine başladığı gibi garip olacaktır. Gariplere müjdeler olsun. Ya Resûlullah! Kimdir garipler, diye sordular.
Buyurdu ki: İnsanlar bozulurken iyilik için gayret edenlerdir.
Buyurdu ki: Kendi yurtlarından sürülenlerdir.
Buyurdu ki: Kalabalık kitlelerin arasında azınlık kalan iyi insanlardır.
Çoğunluğu yetimlerden oluşan kamp elektriksizlik gibi birçok sorunun yanısıra şimdi de çocuklarda ki salgın hastalık kıskacında. Unutulmuş Çeçen Kampında İnsanlık Dramı
Çoğunluğu yetimlerden oluşan kamp elektriksizlik gibi birçok sorunun yanısıra şimdi de çocuklarda ki salgın hastalık kıskacında. Kamp sorumlusunun İMKANDER'i aramasıyla acilen gönüllü uzman bir doktor eşliğinde kampa gidildi.
Kampta gerçekleştirilen sağlık taraması neticesinde çocukların %80'inin enfeksiyonel dermotolojik bir deri hastalığına yakalanmış olduğu tespit edildi.
İMKANDER olarak çocukların tedavileri için gerekli tüm ilaçlar temin edilerek müdahalede bulunuldu.
Gönüllü doktorumuz; çocukların sağlıksız kamp koşulları ve sahilden kaptıkları enfeksiyonla bu hastalığa yakalanmış olabileceklerini belirtti. Ayrıca yeterli ve dengeli beslenme olanaklarından mahrum oldukları için de vücut dirençlerinin çok düşük olduğunu bildirdi.
Aynı zamanda Ramazan nedeniyle kampa kumanya paketlerinin yanısıra taze sebze ve vitamin değeri yüksek meyvelerden de götürüldü.
İMKANDER Yön. Kurulu Bşk. Nuray Bezirgan "Bizler çok fazla birşey söylemek istemiyoruz. ETKİLİ ve YETKİLİLERİN artık bu duruma bir el atmalarını istiyoruz. Adeta cezalandırılırcasına bu hayata mahkum bırakılan bir avuç Kafkasyalı muhacir kardeşimize sahip çıkılmasını istiyoruz. Bizler 1,5 yıldır her platformda Yalova Kampının ve evlerde bulunan halen sürmekte olan savaşın mağdurlarının çok zor şartlar altında yaşadıklarını duyurduk. Biz İMKANDER olarak Kafkasyalı muhacir kardeşlerimize karşı takınılan bu VURDUMDUYMAZ tavrı kamu vicdanına havale ediyoruz." dedi.
Biz İMKANDER olarak Yetkili ve Etkili Birimlerden Acil Olarak:
Yalova Kampının HEMEN elektrik problemlerinin çözülmesini,
Eğer çözüm imkanı yoksa daha sağlıklı şartlara sahip başka bir yere yerleştirilmelerini,
Eğitim, sağlık, güvenlik ve barınma sorunlarının ortadan kaldırılmasını,
Mültecilik statülerinin verilmesini ve mültecilikten doğan bütün hakların sağlanmasını,
Çalışma İzni verilmesini,
Burada doğan çocuklara vatandaşlık verilmesini geçici değil KALICI çözüm TALEP ediyoruz.
Not:Bu kardeşlerimiz Müslüman ülke diye düşündükleri Türkiye yerine Batılı ülkelerden birine gitmiş olsalardı yukarıda talep edilen haklara otomatik olarak sahip olacaklardı.
İMKANDER Kafkasyalı savaş mağduru ailelere Ramazan Kumanyası dağıtımını sürdürüyor.
Başakşehir ve Zeytinburnu'nda bulunan şehid ve gazi ailelerine dağıtılan erzak yardımından sonra 3 Ramazandır elektriksiz bırakılan Yalova Kampına da erzak yardımında bulunuldu.
İMKANDER Yalova Kampında bulunan tüm yetimlere sağladığı burslarını bu ay da ulaştırdı.
Derneğimize bağışlanan bir büyükbaş adak da kesilerek kampta bulunan her aileye eşit şekilde paylaştırıldı. Elektrikleri olmadığı için acil tüketilmesi gereken etlerden bir kısmını ise kamp sakinleri tuzlayarak saklamaya çalıştı. Bir kısmı da Başakşehir'de bulunan şehid ailelerine ulaştırıldı.
Yalova Kampı Başkanı Barakat Bey "kampın 2 yıldır elektriksiz olduğunu ve Ramazan'ın yaklaştığını, İMKANDER'den tekrar elektrik sorunlarını duyurması için birşeyler yapmasını" rica etti.
Konu hakkında açıklama yapan İMKANDER Yön. Kur. Başkanı Nuray Canan Bezirgan "Yalova Kampının elektrik sorunu tüm yetkili makamlara iletilmiştir. Konu en tepe dahil herkesin bilgisi dahilindedir. Gidecek hiçbir yeri olmayan bu kardeşlerimizin hepsi 2. savaşın mağdurlarından oluşmakta ve bu sıkıntıları kulak ardı edilerek adeta cezalandırılmaktadır. Biz, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bu kardeşlerimizin taleplerini ve içine düşürüldükleri bu durumu vicdan sahiplerine tekrar duyuruyoruz.Lütfen birşeyler yapın!" dedi.
İŞTE KAMPTA Kİ ÇOCUK VE KADINLAR
HER AKŞAM SABAHLARA KADAR TAVERNA MÜZİĞİ İŞKENCESİ
Yaz mevsiminin gelmesiyle çevrede bulunan plaj ve tavernalar arasında abluka içinde kalan Yalova Mülteci Kampı şimdi de hemen yanıbaşlarına bu sene inşa edilen tesisin sabahlara kadar çaldığı müzik işkencesini çekiyor. Dini hassasiyetleri oldukça yüksek olan kamp sakinlerine bu müzik işkencesi elektriksizlikten daha ağır geliyor.
"Keşke gündüzleri kör, akşamları sağır olsak da bu ortamda çocuklarımız hiç tanışmasa" diyen kamp sakinleri zor bir imtihandan geçtiklerini dile getiriyorlar.
Kamp sorumlusu Barakat Bey konu hakkında bir şikayette bulundunuz mu sorusuna ise gülerek "bu sadece bizim buradan daha hızlı atılmamıza yarar" diyerek cevap veriyor.
Evet, burası Nijerya ya da Filistin değil; Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul'a feribotla 45 dk mesafede bir mülteci kampı. Tam 2 yıldır elektriksiz. Son derece ilkel şartlara terk edilerek prefabriklerde yaşam savaşı verenler ise başımıza tac etmemiz gerekenlerin emanetleri kardeşlerimiz.
İMKANDER
Biz bu Haberi hazırladığımız saatlerde İmkander'in sitesindeUTANMANIN VAKTİ GELMEDİ Mİ? Başlıklı bir yazı yayınlanıyordu.Adı islami olan ve bugünlerde sadece EVET-HAYIR meselesi ile meşgul olan medya ise devamlı suçladıkları Doğan Medya kadar bile bu konuda haber yapmamışlardı.Adı İslami olan medyamızın o mücahitliği kimseciklere bırakmayan kalemşörlerine ne oldu dersiniz? hepsi köşe başlarında demokratik oyunların içerisine dalmış vaziyetteler.
UTANMAZLARA KAPAK OLSUN ! İMKANDER görmezlikten gelinen Kafkasyalı Muhacirlerin sesini duyurmaya devam ediyor ve E - DE - CEK. Umarız kilometrelerce uzaktaki kardeşleri için çabalayanlar yanıbaşlarında ki bu kardeşlerini de artık görür. Umarız dikkatleri başka yerlere çekenlere "neden bize Yalova'dan bahsetmediniz" diye sorarlar. Kafkasyalı Muhacirlerin durumu hiçte öyle anlatıldığı gibi değil. Muhacirlere yaşatılanları ve özellikle son yıllarda yaşadıklarını bir de İMKANDER'den dinleyin. Artık hiçbir şey gizli kalmayacak. İslami kamuoyunun Kafkasya konusunda ki vurdumduymaz tavrı inşaallah değişecek. Kafkasya konusunu sümenaltı etmek isteyenleri de kamuoyu tanıyacak. Hükümetten acil olarak bu drama son vermesini İSTİYORUZ. Sözde İslami sanılan TV ve gazetelerde yer verilmeyen hakikatler, Doğan Medyasına bile insaf dedirtecek Yalova Kampı:TIKLAYIN
Kıralım bizde kolunu bacağını Yeter Sürelim Yahudi alçağını Göklere tekrar tevhid sancağını Dikmenin zamanı gelemdimi ?
Şehid olmuş ana,baba,kardeş,eşi Allah ‘tan başka nesi var nesi Gökleri yıkıyor mazlumun sesi Duymanın zamanı gelmedimi ?
Mazlumu yetimi hor görüp üzeni Yokmudur yılanın başını ezeni Bu zulüm dolu müstekbir düzeni Atmanın zamanı gelmedimi ?
Biter söner hep münafıklığın mumu Haram belli,deme şumu doğru bumu ? Yeniden kalplere iman tohumu Ekmenin zamanı gelmedimi ?
Hadi kalk yatma artık Allah sorar Dilden değil kalpten ver söz ikrar Yeter artık doğrul ayağa tekrar Kalkmanın zamanı gelmedimi ?
Susar gönül konuşmuyor artık dil Sil gözyaşlarını artık ağlama sil Çıkarma akıldan,anla iyi bil İmanın zamanı gelmedimi ?
Tekrar LAİLAHEİLLALLAH sesi duyulacak Bir güneş gibi üstümüze doğacak Yeniden dünyaya hakim olacak İslamın zamanı gelmedimi ?
Çiçekler toprağa düşer demet demet Buğz et yürekten ne olur bizahmet Söyle Allah aşkına ne olur memet Kuran’ın zamanı gelmedimi ? İmanın zamanı gelemdimi ? CİHADın zamanı gelmedimi ? İslamın zamanı gelmedimi -alıntı-
Seni 17 aydır bu sitedeyim ve devamlı yazdıklarını takip ediyorum ilk defa cevap yazmak nasip oldu....seni takdir ediyorum yolundan hiç dönmeden inandığın davayı savunuyorsun ALLAH razı olsun..
Seni 17 aydır bu sitedeyim ve devamlı yazdıklarını takip ediyorum ilk defa cevap yazmak nasip oldu....seni takdir ediyorum yolundan hiç dönmeden inandığın davayı savunuyorsun ALLAH razı olsun..
Ve Aleyküm Selam gönüldaş... Yolumuz ve davamız bir,NİZAM-I ALEM,İLAİ KELİMETULLAH... Üstadlarımız Necip Fazıl,Seyyid Ahmed Arvasilerin izinde... Rabbimiz yar ve yardımcın olsun... O en güzel vekildir... BESMELE...SELAM..DUA...